SON DAKİKA
Hava Durumu

#roman

İLKHABER-Gazetesi - roman haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, roman haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

'Adanalı Hadro’nun Altınları’ Hadrianus’un ihtişamını Adana mizahıyla buluşturuyor Haber

'Adanalı Hadro’nun Altınları’ Hadrianus’un ihtişamını Adana mizahıyla buluşturuyor

Çukurova Gazeteciler Cemiyeti (ÇGC) üyesi gazeteci İsmet Ramazan Selçuk, Adana’nın tarihini, kültürünü ve yöresel renklerini eşsiz bir dille sunan romanı "Adanalı Hadro’nun Altınları" ile kitap raflarında yerini aldı. Fantastik mizah türünde yazılmış bu eser, okurlarını Adana'nın 2 bin yıl önceki geçmişine, Roma İmparatoru Hadrianus’un (Hadro) izinden sürükleyerek, eğlenceli bir serüvene davet ediyor. Adana'nın renkli geçmişi ve Hadrianus’un Taşköprü macerası Selçuk'un romanında, Roma İmparatoru Hadrianus ve onun 2 bin yıl önce inşa ettiği ünlü Taşköprü’yle ilgili macerası anlatılıyor. Hadrianus ve Selçuk’un romanı boyunca dostça bir ilişkileri gelişiyor; Selçuk, Hadrianus’a “Hadro” olarak hitap ederken, Hadrianus da ona “İso” diye sesleniyor. Selçuk, bu ilişkiyi şöyle tanımlıyor: “Tatsız tanışmadan sonra zamanla ahbap olduk. O bana İso, ben ona Hadro diye hitap etmeye başladık. Serüvenimiz böyle başladı. Adana ve Ceyhan’ı arşınladık. Muhabbetin dibine vurduk. Yeri geldi küstük, yeri geldi barıştık. Yetmedi, kendimizle dalga geçtik. Okuyan çok keyif alacak.” Adana’nın zengin tarihi ve kültürel yansıması Selçuk’un romanı, Adana’nın tarihinin çok daha ötesinde bir yolculuğa çıkarıyor. Şehir, sadece tarihi kalıntılarıyla değil, Çukurova’nın bereketli toprakları, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olması ve zengin kültürüyle de dikkat çekiyor. Adana, Roma İmparatoru Hadrianus’tan günümüze kadar uzanan bir dizi farklı medeniyetin izlerini taşıyor. Selçuk’un eserinde, hem geçmişin izleri hem de Adana'nın kendine has şivesi ve deyimleri mizahi bir dille harmanlanıyor. Roman, Adana’yı mizahi bir üslupla tanıtan ve şehirdeki kültürel zenginlikleri, yerel renkleri ve özgün kültürel değerleri yansıtan bir yapıya sahip. İso ve Hadro’nun maceraları, bu zengin kültürün derinliklerine inerken, Adanalıların yaşam tarzına dair bir dizi eğlenceli anekdot da romana yansıyor. Tarihi ve kültürel zenginliklerin mizahi bir dokunuşla sunumu Selçuk’un kaleme aldığı bu eser, yöresel deyimlerin, yerel şivenin ve eğlenceli anlatımın birleşiminden doğan keyifli bir okuma deneyimi sunuyor. Gazeteci İsmet Ramazan Selçuk, daha önce sosyal medyada büyük ilgi gören "2000 Yıllık Adanalı Hadro" hikâyelerinin bir adım ötesine geçerek, Adana’nın hem geçmişini hem de bugünü mizahi bir dille harmanlıyor. Okurlar, Hadrianus ve Selçuk'un arasındaki dostluğu keşfederken, Adana’nın tarihi ve kültürel zenginliklerini de eğlenceli bir şekilde öğreniyor. Kitap tasarımı ve yayın süreci Romanın kapak tasarımı, ünlü çizgi roman ustası Sefa Sofuoğlu tarafından hazırlanırken, ÇGC üyesi Sait Güleç ise eserin editörlüğünü üstlendi. Kitap, Adana’nın mizahi bir bakış açısıyla anlatıldığı bir eser olarak, şehirle özdeşleşen karakterleri ve önemli isimleri de okurlarına tanıtıyor. Gelecek kuşaklara Adana'nın kültürü aktarılıyor Selçuk, yazdığı bu romanla, Adana’nın kültürel mirasını ve yöresel değerlerini gelecek kuşaklara aktarmayı hedefliyor. “Adana'nın geçmişte kullanılan bazı yöresel deyimlerinin ağırlıklı olduğu bu yazı dizisinde, yolumuz Roma İmparatoru Hadrianus ile kesişti. Köklü geçmişi, çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış olması, kültürel çeşitliliği, sanat ve spor dünyasına katkıları ve ünlü isimlerin yetiştiği bir kent olarak Adana’daki unutulmaz yaşanmışlıkları Hadro ile anlatmaya başladık” diyor Selçuk. Adanalı olan Sefa Sofuoğlu’nun betimlediği görsel ile desteklenen bu eğlenceli yolculuğun, kitap haline getirilmesiyle daha geniş bir kitleye ulaşması bekleniyor. Selçuk’un “Adanalı Hadro’nun Altınları” romanı, Adana’yı, Adanalıyı ve ‘Adanaca’yı mizahi bir dille anlatan benzersiz bir eser olarak raflardaki yerini almış durumda.

Murat Kurum: “Roman kardeşlerimiz tarihimizin vazgeçilmez bir parçası olmuştur” Haber

Murat Kurum: “Roman kardeşlerimiz tarihimizin vazgeçilmez bir parçası olmuştur”

Cumhur İttifakı İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum, İçişleri Bakanlığının Şişli’de bir otelde düzenlediği ‘Roman Vatandaşlarımızla İftar Buluşması’ programına katıldı. Programa Murat Kurum’un yanı sıra İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan Kaya, Şişli Belediye Başkan Adayı Gökhan Yüksel, Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, Sanatçı Orhan Gencebay, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda roman vatandaş katıldı. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, açılan iftarın ardından protokol konuşmalarıyla devam etti. Silivri Belediyesi Roman Gençlik Orkestrası ise programda dinleti yaptı. Konuşması için kürsüye çıkan Murat Kurum’a, seçim kampanyasına özel yazdığı ‘Sadece İstanbul’ isimli şarkısıyla Orhan Gencebay da eşlik edip tempo tuttu. Programda ilgiyle karşılanan Kurum, vatandaşlarla hatıra fotoğrafı da çektirdi. Murat Kurum: “Roman kardeşlerimiz tarihimizin vazgeçilmez bir parçası olmuştur” Romanlarla iftar programında bir arada olmaktan memnuniyet duyduğunu ifade eden Kurum, "Anadolu, her dalında ayrı bir çiçeğin açtığı büyük bir çınardır. Biz bu aziz çınarın bir parçası olarak binlerce yıldır birbirimize gönlümüzü açtık, birbirimizi gönül dünyamızda ağırladık. Bin yıllar boyunca bu topraklarda kardeş, akraba, dost, yaren olduk. Roman kardeşlerimiz tarihimizde her zaman adından, kendisinden sevgiyle, övgüyle söz ettirmiş ve tarihimizin vazgeçilmez bir parçası olmuştur. Bu toprakların mayası, harcı olmuştur. Öyle ki İstanbul Fatih’i Sultan Mehmet’in fermanıyla Romanların huzurlu ve mutlu bir şekilde yaşaması güvence altına alınmıştır. Biz o günden bugüne bu topraklarda etle tırnak gibi yaşadığımız siz Roman kardeşlerimizi Allah için çok seviyoruz, bu ülkenin en güzel rengi olduğunuz için çok seviyoruz. Neşenizle, sevginizle, tıpkı bugün olduğu gibi salonlara sığmayan şu coşkunuzla hep yanımızda oldunuz. Bizi asla yalnız bırakmadınız. Omuz omuza vererek nice badirelerin, nice zorlukların üstesinden geldik. Hiç şüphesiz Türkiye’nin bugünlere gelmesinde sizlerin çok ama çok büyük emeği var. Demokrasimizin ve sosyal devlet kimliğinin güçlenmesinde sizlerin çok büyük katkısı var” dedi. “Hayallerimizi gerçekleştireceğimiz o kutlu güne çok az kaldı” “Biz her zaman Roman kardeşlerimizim yanında ve gönlünde olduk” diyen Murat Kurum şunları kaydetti: “Yüreğinizdeki o buruk gülümsemenin, dertlerinizin, sorunlarınızın farkındayız. İstanbul’da sizlere kırgın baharlar yaşatıldığını biliyorum. Hepimiz bu aziz şehirde yaşadığımız eziyetten çok muzdaribiz ama Romanların söylediği gibi, ‘Yol, hedefin bir parçasıdır.’ Bugün biz artık hedefimize, hayallerimize giden bir yoldayız. Hayallerimizi gerçekleştireceğimiz o kutlu güne çok az kaldı. Biz biliyoruz ki, ancak samimi hayaller muradına kavuşur. Öyle bir İstanbul hayal ediyoruz ki, hiçbir hanemizde deprem endişesi kalmayacak, bütün yuvalarımız güvenli hale gelecek. Öyle bir İstanbul hayal ediyoruz ki, trafik çile olmaktan çıkacak. Öyle bir İstanbul hayal ediyoruz ki, sokaklarının huzur ve güvenle dolduğu, gençlerin geleceğe umutla baktığı, kimsenin kendini yalnız hissetmediği bir İstanbul. Biz İstanbul’umuzu, Roman kardeşlerimizi asla ve asla kendi kaderine terk etmeyeceğiz. Milletimizin her anında hep yanında olacağız. Bu söz, onların verip de tutmadıkları sözlere benzemez.” "100 bin konutu, metro hatlarını, megabüsleri, Hızray’ı unuttular” Mevcut İBB yönetiminin verdiği sözleri yerine getirmediğini vurgulayan Kurum, “İstanbul iş bilmez bir yönetimin elinde huzursuz ve mutsuz. Çünkü geride bıraktığımız 5 yılda İstanbul, liyakatsizliğin, beceriksizliğin kurbanı oldu. Bu şehri depreme hazırlayacağız dediler, tek bir çivi çakmadılar. Reklama, algıya ayırdıkları bütçeyi depreme ayırmadılar. Ulaşım sorununu çözeceğiz dediler, tam bir çileye dönüştürdüler. Bu aziz milletin kaynaklarını kendi partilerini dizayn etmek için çarçur ettiler! İstanbul’un kaynaklarını, yetimin hakkıdır demeden kendi ikballeri için dağıttılar. Üstelik bunu da yüzleri kızarmadan savundular. İsrafı bitirdik dediler, en büyük israfı yaptılar. İstanbullu hemşerilerimizi ötekileştirdiler. Kadınlarımız arasında bile ev hanımı ve çalışan kadınlar diye ayrımcılık yaptılar. Binlerce kadın emekçimizin ekmeğiyle oynadılar, işlerine son verdiler. Verdikleri sözleri yerine getirmediler. 100 bin konutu, metro hatlarını, megabüsleri, Hızray’ı unuttular. Bu millete yalan söylediler. Bu milleti kandırdılar, aldattılar. Biz onların savurduğu paraları, İstanbul’un projelerinde kullanacağız. Onların siyasi kariyeri için ayırdıkları kaynakları biz İstanbul’a, Roman kardeşlerimize harcayacağız. İstanbul’un hakkını, İstanbul’a teslim edeceğiz. Bu millet kendini unutanlara, kaybolan yıllarının hesabını sandıkta soracak. Sandık milletin mahkemesidir. Sandık günü hesap günüdür. İşte o gün, 31 Mart’ta sandık gelecek, hep birlikte hesap kesileceğiz” şeklinde eleştiri yaptı. “Bu iş bilmez yönetim bir de kalkmış bizim projelerimizi eleştiriyor” Mevcut İBB yönetiminin eleştirilerine tepki gösteren Kurum, “Bu iş bilmez yönetim tek bir eser üretmediği gibi bir de kalkmış bizim projelerimizi eleştiriyor. Sen, İstanbul’u kara kışa teslim edip büyükelçilerle yemek yerken, biz İstanbul’un 39 ilçesinde 80 bin yuvayı vatandaşlarımıza teslim ediyorduk. Sen, İBB bütçesi ile seçim kampanyası yaparken, biz Elazığ’ın, Malatya’nın sokaklarında afetzedelerimizin elinden tutuyorduk. Sen, kendi genel başkanını devirmek için gizli gizli toplantılar yaparken, biz İstanbul’da 365 milyar liralık yatırım yapıyorduk. Sen, cumhurbaşkanı yardımcısı adayı olup İstanbul’u kaderine terk ederken, biz deprem bölgesinde 3 ayda 180 bin konutun temelini atıyorduk. Buradan İstanbul’umuzun güzel insanlarına sesleniyorum. 31 Mart’ta gelin, Gerçek Belediyecilikten yana olun. 31 Mart’ta gelin, İstanbul’un geleceğinden yana olun. 31 Mart’ta gelin, sağlam İstanbul’dan yana olun. Her oy bir tohumdur. Hizmet görürse yeşerir, emek verilirse fidan olur, karşılık bulursa orman olur” ifadelerine yer verdi. “Devletimiz Roman kardeşlerimizin sorunlarına da büyük bir hassasiyetle yaklaşıyor” Programda konuşan İçişleri Bakanı Yerlikaya ise, “Geçmişte ayrımcılıklar yüzünden Roman kardeşlerimim ne tür acılar çektiğini biliyoruz. Onların sorunlarını çözmek bizim görevimiz. Devletimiz bütün vatandaşlarımıza olduğu gibi Roman kardeşlerimizin sorunlarına da büyük bir hassasiyetle yaklaşıyor, sosyal politikalar geliştiriyor. 22 yıldır Sayın Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde 85 milyon vatandaşımıza hizmet ediyoruz. Roman kardeşlerimize yönelik geçmişte yapılan yanlışlıkları ortadan kaldırmakla kalmadık 2009 yılında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında Roman açılımı başlattık. Roman vatandaşlara yönelik strateji belgesi ve birinci eylem planı Nisan 2016’da yayınlandı. İkinci aşama eylem planı ise Aralık 2019’da yürürlüğe girdi. Türkiye ilk defa Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nde roman merkezi kuruldu. Kentsel dönüşüm kapsamında Roman kardeşlerimizin yaşadığı yerleri onların kültürüne göre inşa edelim istedik. Roman kardeşlerimiz başta müzik olmak üzere Allah’ın bir lütfu olarak sanatın her dalına doğuştan yetenekliler. Biz de bu yeteneklerinin daha da gelişmesi için mesleki eğitim görebilecekleri okullar açtık” dedi.

Adanalı Yazar Çoban’ın Kürt Kızı romanı ikinci baskı yaptı Haber

Adanalı Yazar Çoban’ın Kürt Kızı romanı ikinci baskı yaptı

Almanya’da yaşayan Adanalı Yazar Muhittin Çoban’ın Kürt Kızı adlı romanının ikinci baskısı okurlarıyla buluştu. Yazar Muhittin Çoban, Kürt Kızı romanı hakkında şunları ifade etti: "Kürt Kızı'yla nice hayatların ama bize yabancı olmayan hayatların varlığına tanıklık edeceğiz. Mülteci yaşamların sanıldığı kadar renkli ve imrenilir olmadığını, romanın çoklu kahramanlarıyla birlikte yaşayacağız. Toprakla Su'nun aşkını okurken kendi aşkımızı cesurca sorgulamaktan kaçınmayacağız Aşkta fedakarlığa, sadakate yer olmadığını doğrularımızın çok da doğrular olmadığını görüp daha yaşanılır, çıkardan arınmış, vermeyi önceliğine almış aşka dümen kıracağız. Ve şöyle diyeceğiz; 'İnsan aşk adına nice yanılsamalı aşklar yaşamış meğerse.' Doğru aşk var mı, sorusuna da 'Mutlak aşk yoktur, her dönemin kendine özgü aşkları varmış' yanıtını verip, bu aşkları inşa etmenin, yaşamanın çabasına gireceğiz. Kürt Kızı sadece bir aşk romanı, bir mülteci romanı değil. Sorgulama, kendimizde kendimizi arama romanıdır da. Susma, susarak yakınlaşma, susarak uzaklaşma, konuşma, konuşarak yakınlaşma, konuşarak uzaklaşma romanıdır da aynı zamanda. İnsanı yaşama tutunduran biraz da korkulanmış dedirtiyor bize yol boyunca." Muhittin Çoban kimdir? "Cinselliktir aşkı sevgiden farklı kılan şey" diyen Muhittin Çoban 1962 yılında Adana'nın Ceyhan İlçesi Mercimek köyünde dünyaya geldi. 1969 da Adana'ya taşındılar. Öğrenimine Adana'da devam etti. 12 Eylül 1980 öncesinde Borsa Lisesi’nde okudu. Ancak okulunu tamamlama, öğrenimini sürdürme olanağı bulamadı. Sayısız kez gözetim altına alındı ve dört kez tutuklanıp cezaevine girdi. En son 31 Aralık 1980'de tutuklandı. İdamla yargılandı. Aldığı idam cezası ömür boyu hapis cezasına çevrildi. 1991 yılının Ağustos ayında Ceyhan Özel Tip Cezaevinden şartlı tahliye edildi. Yayınlanmış Eserleri: Yaşamın Adını Koymuştun Sen Mustafa Özenç (Biyoğrafi),  Düşüncede Yürümek ( Denemeler), Sevgiliye Mektuplar( Mektuplar), Aşka Yazdım (Denemeler), Bir Gün (Roman) İşgal (Roman), Her Şey Aşk İçin ( Denemeler), Edepsiz ( Roman) ve Kürt Kızı (Roman)

Rüsumat 29 Ekim’e okurla buluşuyor Haber

Rüsumat 29 Ekim’e okurla buluşuyor

(İLKHABER)- Kurtuluş Savaşı günlerinde Sovyet yardımını Karadeniz üzerinden Anadolu’ya taşıyan Rüsumat, Mehmet Uluğtürkan’ın kaleminden roman oldu. İnkılap Kitabevi’nden çıkan ‘Rüsumat – Kurtuluşun Hayalet Gemisi’ romanı Cumhuriyet’in 100’üncü yılı anısına 29 Ekim’de okurla buluşacak.  Kurtuluş Savaşı romanları yazarı Mehmet Uluğtürkan’ın beklenen romanı Rüsumat, Türkiye’nin en köklü yayınevlerinden biri olan İnkılap Kitabevi’nden çıktı. Roman, Milli Mücadele’nin heyecan dolu günlerinde Sovyetler’den alınan yardımları işgalci ülke donanmalarının kol gezdiği Karadeniz üzerinden Anadolu’ya taşıyan balıkçı teknesi Rüsumat etrafında geçen olayları anlatıyor. Dünya bahriye tarihine ‘batırıldıktan sonra yeniden yüzdürülen tek gemi’ olarak geçen Rüsumat’ın Karadeniz’deki mühimmat taşıma seferlerinin yanı sıra dönemi de anlatan roman Uluğtürkan’ın ‘Madalyasız’ ve ‘Kayıp Sancak’tan sonra üçüncü kitabı oldu. Roman yazım hazırlıklarına 2 yıl önce başladığını belirten yazar Mehmet Uluğtürkan, “Bize Cumhuriyet’i getiren bağımsızlık savaşımızı çok zor şartlarda kazandık. Dünyanın en büyük devletlerinin işbirliği yaptığı bir emperyalizmin vatanımızı işgal etmesine karşı çıktık. Üç tarafı denizlerle çevrili Misak-ı Milli sınırlarını neredeyse hiç yok denebilecek deniz gücüyle korumayı başardık. Hiç savaş gemisi olmayan, küçük gemi ve teknelerden oluşan ‘Milli Kuvvetler Donanması’ ile deniz cephesinde bile destanlar yazdık. Rüsumat, deniz cephemizde imkansızlıklara rağmen elde ettiğimiz başarının önemli bir kesitidir. Bu romanı okurken az sayıda bahriyelimizin ve bu kuvvetlere destek veren Karadeniz uşaklarının vatan sevgisini, vefasını, azmini hissedeceksiniz” dedi.  GERÇEK KARAKTERLER, GERÇEK OLAYLAR Yayın Direktörlüğünü Mehmet Bozkurt’un, editörlüğünü Gökçe Şenoğlu’nun yaptığı Rüsumat romanı için ressam Fahri Pelit de bölüm başlarına karakalem çizimleriyle katkı verdi. Başta Ordu olmak üzere Samsun, Trabzon’un yanı sıra Rusya’nın liman şehri Tuapse ile Gürcistan’ın Batum kentinin mekân olarak işlendiği Rüsumat’ın baş kahramanlarını Yüzbaşı Paskal Mahmut, Keçiköylü Hamdi, Vonalı Celal oluşturdu. Yazar Mehmet Uluğtürkan, 1920’li yılların Karadeniz’deki yaşanmışlıklarını aktaran Rüsumat’ı yazma kararını Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler’le yaptığı bir sohbet sonrası aldığını söyledi.  İnkılap Kitabevi’nden ‘Cumhuriyet 100 Yaşında’ logosuyla çıkan Rüsumat – Kurtuluşun Hayalet Gemisi adlı roman 29 Ekim 2023 tarihinde kitap satılan her yerde olacak.  MUSTAFA KEMAL’İN ULUSLARARASI SİYASET BAŞARISI Kurtuluş Savaşı romanları yazarı gazeteci Mehmet Uluğtürkan’ın yeni romanı Rüsumat’ın arka kapak yazısı şöyle:  “Kurtuluş Savaşı’nın en şiddetli günleri… Sorun kısıtlı mühimmat… Cephede işgalciler, içeride düşmanın işbirlikçileriyle mücadele eden Mustafa Kemal, milletlerarası siyaset arenasında ustaca bir hamleyle Sovyetler’i mühimmat yardımına ikna eder.  Ancak bu yardımlar, düşman donanmasının kol gezdiği Karadeniz’i geçip Anadolu’ya nasıl getirilecekti? Korkusuz bir zabitin komuta ettiği yaşlı ama inatçı gümrük teknesi bir hayalet gemiye nasıl dönüşecekti?  Cesur askerlerin ve civanmert Karadeniz uşaklarının gayretleriyle, kâh kendini batıran, kâh yeniden yüzdüren efsane gemi savaşın kaderini nasıl etkileyecekti? Çok satanlar listesine Madalyasız ve Kayıp Sancak eserleriyle giren Mehmet Uluğtürkan, yeni tarihi romanı Rüsumat ile Milli Mücadele’nin az bilinen deniz cephesine heyecan dolu bir pencere açıyor…”

Nasıl bitirdiğinizi anlayamayacağınız roman ‘’İki Şehrin Hikayesi’’ Haber

Nasıl bitirdiğinizi anlayamayacağınız roman ‘’İki Şehrin Hikayesi’’

İbrahim Baysal (İLK HABER)- "İki Şehrin Hikayesi" adlı roman, Charles Dickens tarafından yazılmış klasik bir eserdir. Roman, Fransız Devrimi'nin ve onun sonuçlarının merkezindeki insanların hikayelerini anlatır. 1775 yılının Londra ve Paris’inde geçen bu hikaye, birçok karakterin hayatını ve duygusal deneyimlerini anlatarak, tarihî olayları kişisel bir boyuta taşır. Romanın ana karakterleri arasında Charles Darnay ve Sydney Carton bulunur. Darnay, asil bir aileden gelip Fransız Devrimi sırasında İngiltere'ye göç etmiş biridir. Sydney Carton ise, hayatını israf eden ve alkole düşkün bir avukattır. Romanın Hikayesi nedir? Romanın ana hikayesi, Charles Darnay, Dr. Alexandre Manette ve Sydney Carton adlı üç ana karakterin etrafında şekillenir. Charles Darnay, asil bir Fransız ailesinin soyundan gelir, ancak İngiltere'ye göç ederek asil olmayan bir kimlik benimser ve avukat olarak hayatını sürdürür. Dr. Manette ise, Fransız aristokrat bir ailenin üyesi olup, yıllarca Paris'te haksız yere hapis kaldıktan sonra serbest bırakılan eski bir mahkumdur. Sydney Carton ise, içkiye düşkün ve hayatına anlam veremeyen bir avukattır, ancak Darnay'ın arkadaşı ve ona benzer bir görünüme sahiptir. Roman, bu üç karakterin ve onların etrafındaki diğer karakterlerin hayatlarını ve ilişkilerini anlatırken, Fransız Devrimi'nin patlak vermesiyle birlikte büyük bir siyasi ve sosyal değişimin yaşandığı ortamda geçer. İki şehir, Londra ve Paris, romanın odaklandığı başlıca mekanlardır. Dickens, Fransız Devrimi sırasında Paris'te yaşanan şiddetli olayları ve toplumsal kargaşayı canlı bir şekilde tasvir eder. Roman, adalet ve acımasızlık, aşk ve fedakarlık gibi temaları ele alırken, karakterlerin kişisel gelişimlerini ve dönüşümlerini de aktarır. Charles Darnay, Paris'teki ailesiyle yüzleşmek zorunda kalırken, Sydney Carton içsel bir dönüşüm geçirir ve fedakarlıkla büyük bir kahramanlık sergiler. Roman, dönemin sosyal ve siyasi atmosferine, insanların hayatlarındaki dönüşümlere ve adalet ile haksızlığın temsiline dair derin anlamlar barındırır. Dickens'ın dikkat çeken üslubu ve karakterleri üzerindeki ustalığı, eseri edebiyat tarihinde önemli bir yere taşımıştır.

Öğrenciler okudukları romanların kahramanlarını kostümlerle tanıttı Haber

Öğrenciler okudukları romanların kahramanlarını kostümlerle tanıttı

MERSİN (AA) - SERKAN AVCI - Mersin'de, Türk ve dünya klasiklerinin de aralarında bulunduğu kitapları okuyan lise öğrencileri, kostümler giyerek eserlerin kahramanlarını tanıttı.Yenişehir ilçesindeki Mehmet Akif Ersoy Sosyal Bilimler Lisesi'nde, öğrencilerin kitap okuma alışkanlığının arttırılması ve dünyaca ünlü eserlerin tanıtılması amacıyla "Roman Kahramanları Anlatıyor Projesi" uygulamaya koyuldu.Projeye gönüllü olarak katılan öğrenciler, Türk ve dünya klasiklerinin de araladığını bulunduğu romanları okudu. Tanıtacakları kahramanları seçen öğrenciler, hem teneffüslerde hem de kitap okuma saatlerinde rollerine çalıştı.Yaklaşık 2 ay süren hazırlık sürecinin ardından okulda gösteri düzenlendi.Makyaj ve kostümlerle roman kahramanlarının kılığına giren 70 öğrenci, 49 eserdeki karakterleri tanıttı.Öğrencilerin, karakterlerin eserlerdeki rolleriyle ilgili bilgiler de paylaştığı gösteri ilgiliyle izlendi.- "İlgi çok iyiydi, pür dikkat izlediler"Okul müdürü Fatma Gök, AA muhabirine, sosyal etkinliklerde başarılı bir okul olduklarını söyledi.Çocukların geleceğe daha öz güvenli bireyler olarak yetişmeleri adına etkinlikler düzenlediklerini anlatan Gök, nitelikli ve kaliteli kitap okumanın önemini çok iyi bilen, bununla ilgili çeşitli aktiviteler yapan bir okul olduklarını belirtti.Gök, öğrencilerin çok beğendiği "Roman Kahramanları Anlatıyor Projesi"ne imza attıklarını dile getirerek, şöyle konuştu:"Roman kahramanlarını canlandırmayı, çocukların okuma alışkanlığını daha da arttırmak, kitaplara olan sevgisi ve düşkünlüğünü geliştirme hedefi üzerinden organize ettik. Roman kahramanlarının görsel olarak okulda boy göstermesi çocukların çok dikkatini çekti. İlgi çok iyiydi, pür dikkat izlediler. Uzun süren bir etkinlik olmasına rağmen her birini keyifle takip ettiler. Kostümlü gördükleri öğrencilerden sürekli kitaplar ve kahramanlar hakkında bilgi almaya çalıştılar. Çocukların gözlerinde gördüğüm ışıktan çok memnunum. Çocukların verdiği tepkiler, hedefimize çok iyi bir adım attığımızı gösterdi."Projenin ilk ayağını tamamladıklarını aktaran Gök, okulun ikinci döneminde yazarları ve şairleri öğrencilerle buluşturmayı planladıklarını söyledi.Gök, okuldaki tüm öğrencilerin hikaye ve canlandırmaların içinde yer almasını hedeflediklerini belirtti.Proje koordinatörü Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Sultan Uğurlu da öğrencilerin proje sayesinde eğlenerek kitap okuma alışkanlıklarını arttığını aktardı.Gösterinin beklenenden daha fazla ilgi gördüğünün altını çizen Uğurlu, şu ifadeleri kullandı:"Etkinlikte 'Hocam ben neden yoktum, niye bize de görev vermediniz' diyen öğrenciler oldu. Gönüllü olan öğrenciler katıldı. Bu kadar güzel bir etkinlik olacağını tahmin edemediler. Amacımız okumayı sevdirmek, daha fazla kitap okutabilmekti. Bir de renkli olsun, o karakterler kitap sayfalarında kalmasın, aramızda yürüsün istedik. Etki de yarattı. Seyreden çocukların hiçbirine 'susun' dememiz gerekmedi. Bundan çok etkilendim. Hepsi çok sevdi, keyifle izlediler."- "Kitap okumanın önemini bir kez daha anladım"İngiliz yazar Joanne Kathleen Rowling'in, fantastik roman serisi Harry Potter'daki "Bellatrix Lestrange" adlı karakteri canlandıran öğrencilerden Dilara Gülşah Kahvecioğlu, "Kitap okumanın önemini bir kez daha anladım. Arkadaşlarımla sosyalleşmek çok güzeldi. Okulda farklı kıyafetlerle ortamı şenlendirmek keyifliydi." dedi.Aynı serideki "Rubeus Hagrid"i tanıtan Ali Duran Çetin, "Hagrid çok sevecen bir karakter. Tekrardan 8 filmi de aynı anda izleyip, 8 kitabını da okumak istiyorsunuz. Çok komik bir gösteri oldu. Birkaç kişi bakıp tanımaya çalıştı. Karakterimin kim olduğunu söylemedim. Tanıdıklarında da Hagrid'i gerçekten canlandırabildiğimi düşündüm." değerlendirmesinde bulundu.Sabahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonna eserindeki Alman asıllı bir kadın olan "Maria Puder"i anlatan Elif Ayşe Cerit, projede yer almanın çok keyifli olduğunu anlattı.İrem Memiş, çok beğenerek okuduğu Reşat Nuri Güntekin'in Çalıkuşu eserindeki "Feride" karakterini tanıtmaktan memnuniyet duyduğunu belirtti.Romandaki diğer kahraman "Kamuran"ı tanıtan Cafer Ay, arkadaşlarından övgüler aldığını anlattı.Gösteride, Rıfat Ilgaz'ın Hababam Sınıfı roman serisindeki "Hafize Ana" karakterini kostümüyle tanıtan Şeyma Ece Eren, şunları aktardı:"Projemizin amacı, kitapları unutturmamak ve okuma alışkanlığını kazandırmaktı. Merak uyandıran bir gösteriydi. Karakteri görünce merak ediyorsun, haliyle okumak ihtiyacı duyuyorsun. Hedefimize ulaştık."Chloe Castleden'e ait "Bonnie and Clyde" adlı romandaki karakterlerini anlatan Selin Yıldırım ve Elif Hacıoğlu, heyecanla okudukları eserin kahramanlarını tanıttıkları gösteriden keyif aldıklarını dile getirdi.Çizgi roman serisi "Black Widow"un "Natasha Romanoff" isimli karakterini canlandıran Zeynep Akkan, Yaşar Kemal'in imzasını taşıyan romandaki "İnce Memed"i anlatan Efe Ali Erciyes de karakterleri kostümlerle tanıtmanın heyecanını yaşadıklarını kaydetti.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İLKHABER-Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.