TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Roma Dönemi

İLKHABER-Gazetesi - Roma Dönemi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Roma Dönemi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Diyarbakır'da Roma dönemine ait 60 çocuk mezarı bulundu Haber

Diyarbakır'da Roma dönemine ait 60 çocuk mezarı bulundu

Kulp ilçesi İnka köyünde 2021 yılında Diyarbakır Müze Müdürlüğünce 25'i işçi, 15'i uzman ekiple yürütülen kazı çalışmasında eski taş ocağı olan alanda şimdiye kadar 60 çocuk mezarı bulundu. 2024'ün dördüncü sezonunda ise bir mezar daha ortaya çıktı. Ekipler, Geç ve Erken Roma dönemine ait mezarları kazı çalışması bittikten sonra antropologlar tarafından incelenecek. Diyarbakır Müzesi Müdür Yardımcısı Mehmet Çelebi, kazının Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğünün izinleriyle, Devlet Su İşleri (DSİ) sponsorluğunda Müze Müdürlüğünün başkanlığında 2021 yılında başlayan kazının devam ettiğini söyledi. Bölgenin Antik Dönem taş ocağı olduğunu belirten Çelebi, "Geç Roma, erken Roma dönemine ait bir taş ocağı. Taş ocağı işlevini yitirdikten sonra mezar alanı olarak kullanılmaktadır. 2021 yılından bu zamana kadar yaptığımız kazılarda yaklaşık 60 adet 0-6 yaş grubu sanduka tipi basit toprak mezarlar mevcut" dedi. 2024'ün dördüncü sezonu ilk kazı günü olduğunu aktaran Çelebi, "Bugün de tesadüf çocuk bireye ait olduğunu düşündüğümüz bir mezara ait kazı çalışmamız devam etmektedir. Bu kazı çalışması bittikten sonra söz konusu iskelet antropolog arkadaşlarımızın eşliğinde incelemeye devam etmektedir. Kazı alanımızda toplam 25 işçi, 15 uzman arkadaşımız var. Bunlardan bir kısmı arkeolog, bir kısmı sanat tarihçi. Bir kısmı da antropolog olarak görev yapmakta" ifadelerinde bulundu.

Osmaniye'de temel kazısında bulunan Roma dönemi mozaikleri gün yüzüne çıkarılıyor Haber

Osmaniye'de temel kazısında bulunan Roma dönemi mozaikleri gün yüzüne çıkarılıyor

Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde, temel kazısı sırasında bulunan Roma dönemine ait taban mozaiklerinin gün yüzüne çıkarılması için çalışma yapılıyor.Dere Mahallesi'nde 2015 yılında bir inşaatın temel kazısında mozaiklere rastlanılması üzerine bölge 2018'de sit alanı ilan edildi.Pars, kaplan gibi hayvan motiflerinin gün yüzüne çıkarıldığı bölgede İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü öncülüğünde çalışmalar sürüyor. Roma dönemine ait villanın temelinde ekipler, mevsim tasvirleri ve çeşitli mitolojik karakterlerin yer aldığı taban mozaiklerini de gün yüzüne çıkarmak için çalışıyor.  "Zeugma'ya eş değer kalitede bir mozaikli taban alanı" İl Kültür ve Turizm Müdürü Burhan Torun, Roma döneminde manastır olarak kullanılan Ala Camisi yakınındaki moazikli alanda ekiplerin çalışmalarını sürdürdüğünü anlattı. İlk etap çalışmalarında hayvan figürlerinin yer aldığı mozaiklerin gün yüzüne çıkarıldığını belirten Torun, şöyle devam etti: "Daha sonraki süreçte de mevsim tasvirlerinin olduğu mozaikli alanımız çıkmıştı. Hassas bölgeye yani 2 metre derinliğe inene kadar işçilerimizle yürüttüğümüz çalışmalardan sonra arkeolog ve uzmanlarımızın da devreye girmesiyle burada Aeneas’ın, yani Truva'dan çıkıp İtalya'ya gidip Roma'yı kuran kişi, Roma'nın kurucusu karakteriyle birlikte onun hemen yanında Dido'ya (Kartaca kraliçesi) rastlamış bulunmaktayız. Bu da Gaziantep'teki Zeugma'nın hem dönemsel olarak yakın, erkencil dönem olması hem kullanılan işçiliğin kalitesinin yüksek olması mozaiklerde yeri geldiği yerlerde mavi ve sarı renklerin cam olarak kullanılması, bunlar neredeyse Zeugma'ya eş değer kalitede bir mozaikli taban alanı olduğunu göstermekte." Torun, bölgede Roma dönemine ait taban mozaiklerinin bulunduğu villa kalıntısının devamında su kanallarının da yer aldığını söyledi. Bölgede mezar steli ile bir ocağın da tespit edildiğini anlatan Torun, "Burada milattan sonra 5. ve 6. yüzyılda da devşirme usulü başka yapıların da yapıldığı ortaya çıkmış görünüyor. " diye konuştu. Torun, yaklaşık 17 metrekarelik alanda bulunan mozaiklerin devamının olduğuna dair emarelere rastlanıldığını, bu nedenle alanı genişleterek çalışmaları sürdürmek istediklerini belirtti. Mozaikli alanın kentin turizmine katkı noktasında da önemli olduğunu anlatan Torun, "Roma dönemi, Flavyapolis kenti döneminde manastır olarak kullanılan Ala Camisi buraya yaklaşık 200 metre mesafede. Yerli ve yabancı ziyaretçilerimizi bu mozaikli taban alanımıza ve Ala Camimize bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

Sillyon Antik Kenti'nde yürütülen kazı çalışmalarında Roma dönemine ait  stadyum gün yüzüne çıkarılıyor Haber

Sillyon Antik Kenti'nde yürütülen kazı çalışmalarında Roma dönemine ait stadyum gün yüzüne çıkarılıyor

Antalya'nın Serik ilçesindeki Sillyon Antik Kenti'nde devam eden kazı çalışmalarında, toprak altında bulunan stadyumun yüzde 25'lik kısmı gün yüzüne çıkarıldı. Milattan önce 2 binlerin başında güvenlik kaygılarıyla yüksek bir tepeye kurulan antik kent, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait çeşitli yapıları bir arada barındırıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünden alınan izinle Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Taşkıran başkanlığındaki 40 kişilik ekip, bölgenin tarihinin ortaya çıkarılması ve turizme kazandırılması için çalışmalarını sürdürüyor. Çalışmaları Roma dönemine ait stadyumda yoğunlaştırdıklarını belirten Taşkıran, AA muhabirine, tonlarca toprağın altındaki stadyumun 254 metre uzunluğunda ve 48 metre genişliğinde olduğunu söyledi. Stadyumun yüzde 25'ini ortaya çıkardıklarını belirten Taşkıran, "2020'de başlayan kazılar, 2022'de Cumhurbaşkanlığının Kararlı Kazı Listesi'ne girmesiyle hız kazandı." dedi. - "Yapı çift tribünlü" Roma döneminde kentin zenginleşmesi ve refaha kavuşmasıyla stadyum, hamam ve bazı kamusal yapıların inşa edildiğini vurgulayan Taşkıran, "2022'de stadyumdaki kazı çalışmalarına başladık. Stadyum, kentin batı yamacı boyunca yapılmış. Zamanında buradaki arazi düzleştirilmiş, teras haline getirilmiş ve stadyum yapısı buraya kondurulmuş. Yapı çift tribünlü aynı zamanda bir dönüş alanına sahip." diye konuştu. Taşkıran, 10 bin kişilik kapasiteye sahip tarihi yapının hem kapasitesi hem şekli hem de ölçüsüyle bölge stadyumları arasında ön plana çıktığını dile getirdi. Antik dönemde stadyumda spor müsabakaları, yarışmalar ve festivallerin yapıldığını anlatan Taşkıran, şöyle konuştu: "Alandan çıkan malzemelerden hareketle, stadyumun İsa'dan sonra 1. yüzyılda inşaatına başlandığı, İsa'dan sonra 5. yüzyıla kadar da kullanılmış olduğunu söyleyebiliriz. Son aşamada yaptığımız kazılarda da bu netleşti. Sillyon'a bir saldırı olduğunu ve bu saldırı esnasında stadyumun tahrip edildiğini tespit ettik. Öte yandan yapının doğu kanadında üzeri ahşap bir konstrüksiyonla kapalı bir gölgelik oluşturulduğunu da söylemek mümkün." Taşkıran, alanda sadece kazı yapmadıklarını aynı zamanda restorasyon, konservasyon çalışmaları da yürüttüklerini anlattı. - Sillyon, Side'den Kemer'e deniz trafiğine hakim Antik kentin bölgenin denize ve Toros Dağları'na hakim bir noktada yer aldığına dikkati çeken Taşkıran, şunları kaydetti: "Sillyon bugün bile denizden veya karadan bölgeye hakim olan tek nokta. Sillyon'nun tepesine çıktığınızda Side'den Kemer'e kadar bütün deniz trafiğine hakim oluyorsunuz. Stadyum da tam bu manzaraya hakim bir şekilde yapılmış. Yani spor müsabakalarını izlemek isteyen birisi sadece müsabakalarını izlemiyor çevreye de hakim olacak bir şekilde çok güzel vakit geçirebiliyor. Stadyum noktasından bakıldığında Perge Antik Kenti'ni, Kadriye-Belek turizm bölgelerini, havaalanını görebiliyoruz. Antik dönemde de bu böyleydi. Bu konumundan dolayı da muhtemelen burası bir panayır-festival alanı gibi kurgulanmış. Engebeli tepelik bir alanda 10 bin kişilik bir stadyumun yapılmış olmasının en temel sebebi hem etkinlikleri izlemek hem de manzaranın keyfine varmak." Taşkıran, "Geleceğe Miras" projesi kapsamında stadyumdaki çalışmaları hızlandırarak bu yıl tamamlamak istediklerini sözlerine ekledi.

İznik'teki 2 bin yıllık Roma Dönemi dikilitaşı şeftali bahçelerinin arasında ayakta Haber

İznik'teki 2 bin yıllık Roma Dönemi dikilitaşı şeftali bahçelerinin arasında ayakta

UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde bulunan Bursa'nın İznik ilçesinde Roma dönemine ait mezar anıtı olan dikilitaş (obelisk) şeftali bahçelerinin arasında, 2 bin yıldır ayakta ilk ihtişamıyla duruyor. Üç yüzeyli, yukarıya doğru yükselen ve birbiri üzerine demir kamalarla oturtulmuş beş beyaz mermer bloktan oluşan esere, bundan dolayı dikilitaş ismi verilmiş. Anıtın geniş olan birinci taşı üzerindeki Grekçe kitabede "C.Cassius Philiscus, C.Cassius Asklepiodotus'un oğlu, 83 yıl yaşadı" yazıldığı biliniyor. Yerli ve yabancı turistlerin ilgi gösterdiği dikilitaş, ihtişamı ile herkesin ilgi odağı haline geldi. Yapının, başlangıçta 6 parça ve 15,5 metre yüksekliğinde olduğu ve ucunda bir 'kuş' heykelciğinin bulunduğu öne sürüldü. Anıtın alt kısmında toprağa gömülü olan bölümde mezarın yer aldığı, çukurlarda iri moloz taşlar ve duvar izlerinin bulunması, buranın bir tümülüs mezar odası sitilinde yapılmış olduğunu belgeledi. "Dünyanın birçok yerinden görmeye gelenler var" İznik’te turizm işletmecisi Ali Karaman, “2 bin 500 yıldır ihtişamlığını koruyor. Buraya son zamanlarda dünyanın her bir yerinden buraya geliyor. Vatandaşların İznik'e geldiğinde özellikle dikili taşı görmelerini tavsiye ediyorum. Burası biraz içeride kalıyor. Böyle bir tarihi yerde çevresinin bu şekilde çevrelenmesi bizleri mutlu etmiştir. Bunun bütün tarihi turizm alanlarında da görmek istiyoruz" dedi.

İnşaat kazısında Roma dönemine ait mozaikli kaya mezar odası bulundu Haber

İnşaat kazısında Roma dönemine ait mozaikli kaya mezar odası bulundu

İddiaya göre, Mustafa Esmer’e ait arsada başlatılan temel kazısı sırasında yaşanan çökme sonucu Roma dönemine ait olduğu değerlendirilen mozaikli kaya mezar odası ortaya çıktı. Durumun bildirilmesi üzerine bölgeye giden Şanlıurfa Müzesinde görevli arkeologlar, mağara içinde inceleme çalışması başlattı. Yapılan inceleme çalışmaları sonrası antik döneme ait olduğu değerlendirilen kaya mezar odası üzeri kapatılarak koruma altına alındı. Üzeri kapatılan kaya mezarın detaylı incelemesinin uzman ekipler tarafından yapılacağı bildirildi. Arsa sahibi Mustafa Esmer, temel kazısı sırasında yaşanan çökme sonrası yetkililere haber verdiklerini söyledi. Esmer, “İnşaat çalışması sırasında mağara gözüktü. Mağaradan sonra taşı gördük. Daha sonra yetkililere haber verdik. Yetkililer de zaten geldi, altta mezar bulundu. Yetkililer mağara içine girip inceleme yaptı. Bundan dolayı inşaat çalışmamız durdu” dedi. “Urfa kadim bir kent ve toprağın altında antik medeniyetlerin sıklıkla rastlandığı bir şehir” Kaya mezar odasında inceleme yapan arkeolog ve sanat tarihçisi İbrahim Sarısu ise “Mahalle sakinleri burada bir inşaat çalışması yaparken bir çukura rastlıyorlar ve çukurun antik dönemden kaldığını tahmin ederek yetkililere haber veriyorlar. Müzeden arkadaşlar gelip inceleme çalışması yaptılar. Roma Döneminden kalan mozaikli bir mezar odası. Tabi döneminde tahrip edildiği görülüyor. Müzeden uzman arkadaşlar, önümüzdeki günlerde daha detaylı bilimsel inceleme çalışması yapacaklar. Urfa biliyorsunuz toprağın altında antik medeniyetlerin sıklıkla rastlandığı bir şehir. Dolayısıyla Şanlıurfa’nın tamamında bu tür durumlarla karşılaşabiliyoruz. Urfa kadim bir kent ve normal bir sonuç diyebiliriz” ifadelerini kullandı.

Mersin Silifke Kalesi kazılarında sona gelindi Haber

Mersin Silifke Kalesi kazılarında sona gelindi

MERSİN (AA) - MURAT PANCAR - Roma Dönemi'nden 20. yüzyıla kadar kesintisiz yerleşim yeri olan Mersin'deki Silifke Kalesi'nin, kazı ve restorasyon çalışmaların tamamlanmasıyla gelecek yıl yeniden ziyarete açılması planlanıyor. Adını aldığı Silifke ilçesinde 185 metre yüksekliğindeki tepede yer alan tarihi kalede, Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğündeki 2023 kazı sezonu başladı. İnşa edildiği Roma döneminin yanı sıra Bizans, Karamanoğlu ve Osmanlı'dan izler taşıyan kaledeki işlemler, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Boran başkanlığındaki 20 kişilik ekiple yürütülüyor. Ziyarete 2015'te kapatılan kalenin, kazı ve eş zamanlı yürütülen restorasyon ile konservasyon çalışmalarının gelecek yıl tamamlanmasıyla yeniden tarih meraklılarının girişine açılması planlanıyor. - "İçerisindeki cami fethin sembolü" Kazı başkanı Prof. Dr. Ali Boran, AA muhabirine, tarihi kalenin, Roma döneminden 20. yüzyıla kadar kesintisiz önemli yerleşim yeri olarak kullanıldığını söyledi. Kalede 2011'de başlayan kazılarda, Osmanlı döneminin kale içi yerleşim dokusunun ortaya çıkarıldığını dile getiren Boran, "Osmanlı döneminde kale kenti, merkezinde cami, etrafında ticari birimler ve konutlardan oluşuyor. Kale içindeki 11 bin metre karelik alanda 420 yapı ortaya çıkartıldı." dedi. Boran, yapının birçok medeniyetten izler taşıdığını belirterek, şöyle devam etti: "Kalenin merkezindeki Roma döneminde tapınak, Bizans'ta kilise olarak kullanılan yapı, Karamanoğlu döneminde ise camiye çevrilmiş. Osmanlı'da fethin sembolü bu cami, onarılarak kullanılmaya başlanmış. Caminin etrafında ticari birimler, kuzey ve güneyinde 2'şer ana cadde, bunlara bağlı sokaklar ve kenarlarda da konutlar yer alıyor." - "Eski dokuların korunarak yeni işlevle kullanılması açısından önemli bir yer" Kalenin, bölgenin önemli yerleşim merkezlerinden olduğunu anlatan Prof. Dr. Boran, buradaki çalışmalarda günlük aletler, cam eserler, takı ve süs eşyaları gibi farklı buluntular tespit edildiğini aktardı. Boran, Silifke Kalesi'nin turizme kazandırılacağını vurgulayarak, şunları kaydetti: "Roma, Bizans, Karamanoğlu ve Osmanlı dönemlerinin dokusu ortaya çıkarıldığı Silifke Kalesi, birlikte yaşam, hoşgörü, saygı, kendinden önceki medeniyete olan sevgi ve eski dokuların korunarak yeni işlevle kullanılması açısından son derece önemli bir yer. Kazı, restorasyon ve konservasyon çalışmalarının tamamlanmasıyla kale, bölgenin çok önemli destinasyon merkezi olacaktır. Bu yıl ve 2024'te yapılacak çalışmalar neticesinde yeniden ziyarete açılmasını hedefliyoruz."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.