Yarım kalan hikayeyi tamamlamak için aday oldu
Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı mahallelerinden biri olan Reşatbey Mahallesi Muhtar Adayı Mert Kana annesinin mirasını devralmak istiyor. Geçirdiği rahatsızlık sonrası hayatını kaybeden Reşatbey Mahalle Muhtarı Zübeyde Nüvit Kana’nın oğlu olan Mert Kana, annesinin izinden giderek kendisini mahallesine hizmet etmeye ve mahallelinin sorunlarını çözmeye adamış.
Muhtar olarak iddialı olduğunu ve çözemeyeceği sorun olmadığını söyleyen Mert Kana, kendisinden şu şekilde bahsetti:
“1989 Adana Reşatbey Mahallesi doğumluyum. Ailemde Reşatbey'in en eski ailelerinden Özduran ve Gedik ailelerinin mensubu. Baba tarafım Adana'nın en eski işletmecilerinden olan bir şalgamcının sahipleri. Hiç Reşatbey'den çıkmadık. Doğma büyüme buraya hep gönül vermiş biriyim. İsmet İnönü İlköğretim Okulu'nda yine mahallemde okudum. Üniversite eğitimimi Uluslararası Lojistik artı İşletme olarak iki farklı yerden bitirdim. Bir süre birkaç yerde çalıştıktan sonra kendi üretim tesisimi kurup şalgam üzerine iş yaptım. Annemin hastalık döneminde işlerime ara verip muhtarlığa yöneldim. Onun yarım kalan, onun yapamadığı işi yapmak için bu işe gönül koydum. Kendi işimi bıraktım. Şu an o işim devam etmiyor, devrettim. Evliyim ve 2,5 yaşında bir kızım var. Şu an için annemin yerine geçen vekil muhtarla beraber muhtarlık işlerine de bir buçuk yıldır ben bakıyorum.”
KANA: MUHTARLIK BENİM İÇİN BİR HAYAL, BAŞARMAM GEREKEN BİR İŞ ANLAMINA GELDİ
Annesi muhtar olmadan önce de mahalleyi çok sevdiklerini söyleyen Kana, “Annen muhtar olmadan önce de biz mahalleye çok gönülden bağlıydık ve hiç mahalleden çıkamadık. Hep mahalleyi severdik, ilgilenirdik ve en sonunda döndü, dolaştı, annemin muhtarlığına vesile oldu. Bizim baskılarımız, annemin muhtarlığı istemesi ve zaten siyaset kökenli bir kadın olmasından dolayı bu işe adım attı. O başardı. Ama ömrü çok vefa etmedi. Ben de az buçuk siyaseti seviyorum. Daha doğrusu hizmet sektörünü seviyorum. Mahalleyi ayrıca çok seviyorum. Öyle olunca da bu iş benim için bir böyle hayal, başarmam gereken bir iş anlamına geldi” şeklinde konuştu.
KANA: ‘MAHALLENİN TALEPLERİ NEDİR?’ DİYE DÜŞÜNEREK HAREKET EDERİM VE YAPABİLECEĞİM HER İŞİ DE YAPIP ÇÖZERİM
Mahallenin eksiklerinden ve mahalle için yapılabilecek şeylerden söz eden Kana, projelerini şu şekilde açıkladı:
“Yani daha çok ‘Mahallenin talepleri nedir?’ diye düşünerek hareket ederim ve yapabileceğim her işi de yapıp çözerim. Sosyal projeler yapabiliriz. Zaten yapıyoruz da mevcut olarak. Kadın pazarı yapıyoruz. Mahallemizde evde üretim yapan kadınlar için projelerimiz var. Annem yapıyordu bunları. Biz de vefatından sonra devam ettik. Bazı zamanlar konser etkinliklerimiz olur. Sosyal projelerde evde oturan kadınlar için gezi etkinlikleri gibi belediyeyle işbirliği içerisinde çalışmalar yürütülür. Bu tür şeyler yapılabilir ama mahalle için ‘Saha yaparız, kapalı pazarı yaparız, taziye evi yaparız’ gibi şeyler mümkün olmuyor.”
KANA: HERKES MEMNUN DEĞİL TABİİ BU PROJEDEN YİNE DE
Kana, mahalleniz sınırları içerisinde yer alacak olan Millet Bahçesi’ne de değindi ve konu hakkında şunları bildirdi:
“Maalesef orada kadınlar için pazar gibi bir alan yok. Bu projeyle biz de yakından ilgileniyoruz. Valilik de ilgileniyor. Ama bu direkt bakanlığa bağlı bir proje olduğu için biz etki edemiyoruz. Belediye bünyesinde olsa etki edebilirdik, ama maalesef. Ki bu projeye annem yaşarken; Cemalpaşa, Kurtuluş Çınarlı ve Reşatbey olarak 4 muhtarlık imzayla kapalı pazar için, kadınlar için sosyal alan olsun gibi, resmi dilekçeyle de gitti. Ama projeye eklenmedi. Sivil toplum kuruluşları da aynı şekilde baskı uyguladı. Tek muhtarlık da değil. O iş çözülemedi. Ama içinde mahalle için basket sahası var, futbol sahası var. Kötü olmadı bana göre. Herkes memnun değil tabii bu projeden yine de.”
KANA: BİR DE BU KALDIRIMLARI ÇÖZERSEK MAHALLE GERÇEKTEN ÇOK DAHA YAŞANIR OLACAK
Mahallenin en büyük sorunlarından birinin kaldırım olduğunu aktaran Mert Kana, Mahallenin en büyük sorunu kaldırım işgali ve kaldırımların olmaması. Yoldan yürünmüyor. Mevcut olan kaldırımlar çok engin olduğu için arabalar park ediyor. Bu sorunun çözülmesi lazım. Çözeriz de. 2. olarak yol temizliği biraz zayıfız. Zayıfız derken biz değiliz aslında bir anlamda zayıf olan belediye. Bunu tabii suç bulma anlamında demiyorum. Kendi imkansızlıkları da vardır elbet. Ama temizlik anlamında bir problemimiz var. Yeraltı giderleri anlamında bu mahallenin büyük sıkıntıları var. Bu biraz da eski olmasından kaynaklanıyor. Bu büyük bir sorun mahalle için. Bir de bu kaldırımları çözersek mahalle gerçekten çok daha yaşanır olacak” cümlelerini kullandı.
KANA: BU MAHALLEYE GÖNÜLDEN BAĞLIYIM
Genç olmasının büyük bir avantaj olduğunu söyleyen Kana, konuşmasını şöyle sonlandırdı:
Daha genç olduğum için, dinamik olduğum için, her işi çözmeye odaklı, daha iyi organize olduğum için, çevre anlamında daha güçlü olduğum için oy verebilirler. Ben her işi daha kolaylıkla bitirebiliyorum. Tabii ki diğerlerinin de tecrübeleri vardır muhakkak. Onun dışında bu süreçte annemden sonra vekaleten muhtarlık yapan Efe Bey’le beraber yürüttüğümüz dönemde çok iş yaptık. Mahallelinin her işini çözdük. Çözemediysek de çok mücadele ettik. Daha genç oluşumuzdan beni seçmelerini istiyorum. Gençlere tek muhtarlıkta da değil siyasetin artık her alanında ihtiyaç var. Bence il başkanlığında, partilerde, belediyelerde genel anlamda artık gençliğe yönelmeli, biraz gençlere de fırsat vermeli. Artık yeni bir fikir olsun, yeni bir rüzgar olsun. Bu gençleşme de muhtarlıktan başlasın. Tüm kolonlara sirayet etsin İnşallah.
Tabii biraz fırsat tanımakta fayda var. Nerede ne eksik varsa, gece aransa bile çıkıp gidebiliyoruz. Daha iyi mücadele ediyoruz. Belediyenin içinde de hep arkadaşlarımız olunca işlerimiz daha hızlı yürüyor. Tabii şu an bunun muhtar gibi söyledim. Ben bir muhtar adayıyım ama Efe'yle beraber yürüttüğüm için bu kadar fazla şey biliyorum. Onunla beraber yürüttük bu zamana kadar. Zaten ailelerimiz de tanışıyorlar, benim çocukluk arkadaşım. Bu mahalleye gönülden bağlıyım. Bana güvenen, bana oy veren hiçbir mahalle sakinini hiçbir anlamda mahcup etmeyeceğim. Bu da benim en büyük sözüm. Bu mahallenin eksiğini yapılabilirlik anlamında neyse çözeceğim. Kimseyi yüzüstü bırakmayacağım. Bir muhtardan ziyade bir kardeş, bir arkadaş olarak her anlamda mahallemin insanlarının yanlarında duracağım. Mahallenin ne eksiği varsa çözer, hepsinin de altından kalkarım.
