TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

# Rektör

İLKHABER-Gazetesi - Rektör haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Rektör haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

ATÜ Rektörlüğüne Prof. Dr. Adnan Sözen atandı: Devir-teslim töreni gerçekleşti Haber

ATÜ Rektörlüğüne Prof. Dr. Adnan Sözen atandı: Devir-teslim töreni gerçekleşti

Resmi Gazete'de 16 Ağustos 2024'te yayımlanan atama kararına göre Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (ATÜ) Rektörlüğüne atanan Prof. Dr. Adnan Sözen, gerçekleştirilen devir-teslim töreniyle görevi Prof. Dr. Mehmet Tümay'dan teslim aldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tensipleri ile Resmi Gazete'nin 16 Ağustos 2024 tarihli 32634 sayısında yayımlandığı üzere; 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 13'üncü maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 2'nci, 3'üncü ve 7'nci maddeleri gereğince yapılan atama ile ATÜ Rektörlüğü görevine Gazi Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Sözen atandı. Rektörlük makamında yapılan törende Prof. Dr. Tümay, ATÜ'de görev yaptığı 8 yılda üniversiteyi akademik olarak iyi yerlere getirdiklerini belirterek yeni Rektör Prof. Dr. Adnan Sözen'e hayırlı olsun temennisinde bulundu. Tümay, Rektör Sözen'e hitaben, “Sizin gibi değerli bir hocamızın buraya atanmasından dolayı çok mutlu olduk. Üniversitemiz emin ellere emanet. Allah yolunuzu açık etsin” dedi. Törende bir konuşma yapan Rektör Sözen, bu atanma vesilesiyle başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar'a, YÖK üyelerine ve Denetleme Kurulu Üyelerine teşekkür ederek sözlerine başladı. Rektör Prof. Dr. Sözen, Prof. Dr. Tümay'a üniversitemize sunduğu katkılardan dolayı teşekkür ederek, “Bu emaneti sizden devralıyorum. Sizin 8 yıldır yaptıklarınıza katma değerler katarak üniversitemizi daha yükseklere çıkarmak için elimizden gelen gayreti göstermeye çalışacağız. Bu vesileyle her zaman desteklerinize ihtiyacımız var. Elimizden geldiğince uluslararası tanınırlığını artırmaya çalışacağız. Gazi Üniversitesi'nde 37 yıldır kazandığım birikimi ve akademik misyonumu buraya ve Adana'ya vermeye gayret edeceğim. Programa katılan tüm arkadaşlarıma teşekkür ederim” açıklamasında bulundu. Yapılan konuşmaların ardından Prof. Dr. Mehmet Tümay, ATÜ'nün yeni Rektörü Prof. Dr. Adnan Sözen'e, üniversite rozetini taktı ve rektörlük cübbesini giydirerek kendisine çiçek takdiminde bulundu. Ardından yeni Rektör Prof. Dr. Adnan Sözen ise Prof. Dr. Mehmet Tümay'a teşekkür ederek çiçek takdiminde bulundu.

Adana'da iki Üniversiteye yeni Rektörler atandı Haber

Adana'da iki Üniversiteye yeni Rektörler atandı

16 Ağustos 2024 tarihinde yapılan rektör atamalarıyla Çukurova Üniversitesi'nde Prof. Dr. Meryem Tuncel'in yerine Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş atanırken, Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'ne de Prof. Dr. Adnan Sözen getirildi. Çukurova Üniversitesi Rektörü Hamit Emrah Beriş Kimdir? Çukurova Üniversitesi Rektörlüğü'ne atanan Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş, Gazi Üniversitesi Kamu Yönetimi'nden 1998 yılında mezun oldu. 2010 yılında Doçent, 2016 yılında ise Profesör unvanını kazandı. Beriş, kariyerinde Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu'nda Uzman olarak görev yaptıktan sonra Gazi Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü'nde Araştırma Görevlisi, Yardımcı Doçent, Doçent ve Profesör olarak çeşitli görevlerde bulundu. Ayrıca, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi'nde ve Polis Akademisi Başkanlığı'nda görev aldı. Şu anda YÖK Denetleme Kurulu Üyesi ve Başkanı olarak görev yapıyor. Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Adnan Sözen Kimdir? Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörlüğü'ne atanan Prof. Dr. Adnan Sözen, akademik kariyerine Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü'nde başladı. 2003 yılında öğretim üyesi olarak görev aldı, 2005 yılında Doçent, 2011 yılında ise Profesör unvanını elde etti. Gazi Üniversitesi'nde Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakültesi Dekanı olarak görev yaptı ve Üniversite Yönetim Kurulu üyeliğinde bulundu. Diğer Rektör Atamaları Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapılan diğer rektör atamaları şu şekilde gerçekleşti: Ankara Üniversitesi Rektörlüğü'ne Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü'ne Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü'ne Prof. Dr. Özlenen Özkan, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Rektörlüğü'ne Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil, İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörlüğü'ne Prof. Dr. Hasan Mandal, Gazi Üniversitesi Rektörlüğü'ne Prof. Dr. Uğur Ünal, Trakya Üniversitesi Rektörlüğü'ne Prof. Dr. Mustafa Hatipler, Dicle Üniversitesi Rektörlüğü'ne Prof. Dr. Kamuran Eronat, Fırat Üniversitesi Rektörlüğü'ne Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, İstanbul Esenyurt Üniversitesi Rektörlüğü'ne Prof. Dr. Süleyman Özdemir, İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörlüğü'ne Prof. Dr. Necip Şimşek.

Boğaziçi Üniversitesi'nde CHP heyetinin girişine izin verilmedi, gerilim arttı Haber

Boğaziçi Üniversitesi'nde CHP heyetinin girişine izin verilmedi, gerilim arttı

Boğaziçi Üniversitesi'nde Rektör Naci İnci'nin, geleneksel toplu mezuniyet törenini üçüncü kez engellemesine tepkiler giderek artıyor. Öğrencilerin yasak nedeniyle düzenlediği alternatif mezuniyet etkinliği dün rektörlük tarafından yüksek sesle engellenince, CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş önderliğindeki bir heyet, okulun Hisarüstü kampüsüne giderek olaya müdahale etti. Ancak heyet, içeri alınmadı ve güvenlik görevlileri tarafından fiziksel engellemeye maruz kaldı. CHP İzmir Milletvekili ve Boğaziçi mezunu Yüksel Taşkın da güvenlik güçleri tarafından itildi. Güvenlik görevlileri, kendilerine rektör tarafından bu yönde talimat geldiğini savunurken, CHP heyeti milletvekili dokunulmazlığını ve kamu adına denetim yetkisini hatırlattı. CHP heyetinin başkanı Suat Özçağdaş, "Kanunsuz uygulamaları görüşmek, öğrencilerle konuşmak, akademisyenlere destek vermek için geldik. Biz Türkiye'deki cezaevlerinin dışındaki her yere gireriz. Rektörün beni buraya sokmama yetkisi yok. Rektör benim denetimime tabi, milletvekiliyim ben." şeklinde konuştu. Yüksel Taşkın ise üniversite özerkliğine vurgu yaparak, "Üniversitelerin özerkliği mi kalmış? Böyle bir şey olur mu?" diyerek tepki gösterdi. Olayın ardından valilikle temasa geçildiği ancak içeriye girişlerine izin verilmediği belirtildi. Vekiller, sonrasında güçlükle içeriye alındı. Ancak bu süreçte çevik kuvvetin okula girmesi dikkat çekti.

Çukurova Üniversitesi Tanıtım, Kariyer ve Mezunlar Günü Düzenledi Haber

Çukurova Üniversitesi Tanıtım, Kariyer ve Mezunlar Günü Düzenledi

ÇÜ Kongre Merkezi’nde iki gün boyunca gerçekleştirilen ve tercih dönemi öncesinde adaylara yardımcı olmak amacıyla düzenlenen etkinlik, saygı duruşunda bulunulup İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Çukurova Üniversitesi tanıtım filminin ardından Rektör Prof. Dr. Meryem Tuncel, öğretmen ve aileleriyle tanıtım günlerine katılan aday öğrencilere hitaben yaptığı konuşmasında Çukurova Üniversiteli olmanın ayrıcalıklarından söz etti.  Prof. Dr. Tuncel: “Başarıya Giden Yol, Azimle Çalışmak ve Sürekli Olarak Kendinizi Geliştirmekten Geçer” Rektör Prof. Dr. Meryem Tuncel, şunları söyledi; “Üniversite hayatı sadece derslerle sınırlı değildir; aynı zamanda kişisel ve profesyonel gelişiminiz için bir fırsattır.  Bu etkinlik, sizlere kariyer yolculuğunuzda rehberlik etmek, fırsatları keşfetmek ve kendinizi geliştirmek için bir imkân sunmaktadır. Unutmayın ki, başarıya giden yol, azimle çalışmak ve sürekli olarak kendinizi geliştirmekten geçer.  Bu süreçte emek veren her bir öğrencimizin, azimle çalışarak elde ettiği başarıları büyük takdirle karşılıyorum. Ve gelecekleri için kariyerlerinde istedikleri başarıyı yakalamalarını yürekten diliyorum. Biliyorum ki her birinizin bir hayali, bir hedefi var ve üniversite eğitimi, bu hayallerinizi gerçeğe dönüştürmek için önemli bir adım. Bu yolda, bizler, hedeflerinize ulaşmanız için size gereken bilgi, beceri ve deneyimi kazandırmak için buradayız.”  “Mezunlarımızın Başarı Hikâyeleri Bizim İçin Büyük Bir Gurur Kaynağı” Prof. Dr. Meryem Tuncel Üniversite öğrencilerine tanıdıkları imkânlara da yer verdiği konuşmasında şu bilgileri aktardı: “Akademik kadromuz, kendi alanlarında uzmanlaşmış ve öğrencilere rehberlik etmek için donanımlı olan öğretim üyelerinden oluşmaktadır. Ayrıca, çeşitli sosyal ve kültürel etkinliklerle öğrencilerimizin kişisel gelişimine katkıda bulunuyoruz. Üniversitemizin kampüsü, modern imkânlarla donatılmış, öğrencilerin rahatça çalışabilecekleri ve etkileşimde bulunabilecekleri bir ortam sunmaktadır. Üniversite hayatı sadece sınıflarda edinilen bilgilerle sınırlı değildir. Burası, dostlukların, iş birliklerinin, yeniliklerin ve geleceğe umutla bakmanın bir mekânıdır. Hep birlikte, geleceğe daha güçlü ve umut dolu adımlarla ilerleyeceğimize inanıyorum. Bunların yanı sıra, mezunlarımızın başarı hikâyeleri de bizim için büyük bir gurur kaynağı. Üniversitemizden mezun olan öğrencilerimiz, kariyerlerinde önemli başarılar elde etmiş, topluma liderlik etmiş ve dünya çapında etkiler de yaratmışlardır. Sizler de, bu başarı hikâyelerinin bir parçası olabilirsiniz. Üniversitemizi daha yakından tanımanız ve sorularınızı sormanız için hep buradayız.” 21. Yüz Yılda Öğrenci Olmak Açılış konuşmasının ardından Ç.Ü Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü Doç. Dr. Yusuf Ziya Halefoğlu “21. Yüz Yılda Öğrenci Olmak” isimli sunumunu yaptı. Sektör temsilcilerinin farklı salonlarda öğrencilerle bir araya geldiği, seminerler atölye çalışmaları ve farklı etkinliklerin yer aldığı ve iki gün süren programda ayrıca Mezunlar Günü de düzenlendi. Etkinliğe katılan öğrenciler, öğretmen ve veliler de fakülteler, enstitüler, yüksekokullar, devlet konservatuvarı, meslek yüksekokulları ve idari birimler tarafından kurulan standları gezerek bilgi aldı. Etkinlik dans ve müzik gösterileriyle son buldu.

Hande Erçel, Mimar Sinan Üniversitesi'ne Geri Döndü! Rektörle verdiği poz öğrencileri kızdırdı Haber

Hande Erçel, Mimar Sinan Üniversitesi'ne Geri Döndü! Rektörle verdiği poz öğrencileri kızdırdı

Ünlü oyuncu Hande Erçel, son dönemde Hakan Sabancı ile yaşadığı aşkla gündemdeydi. Ancak eğitimine verdiği önemi de göstererek, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'ndeki eğitimine geri döndü. Üniversiteye kaydını yapan Erçel, rektör Handan İnci ile buluştu. Rektör İnci, Hande Erçel hakkında olumlu sözlerle, onun çalışkan, yetenekli ve akademik hedeflerine bağlı olduğunu ifade etti. Bu buluşma, Hande Erçel'in eğitimine verdiği önemi ve üniversite hayatına dönüş kararlılığını gösterdiği bir adım oldu. HANDE ERÇEL OKULA DEVAM ETME KARARI ALDI Erçel, geçtiğimiz aylarda eğitim hayatına da devam etme kararı aldı. Ünlü oyuncu, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'ne kayıt yaptırarak öğrenci kimliğini aldı ve bu özel anı sosyal medya hesabından takipçileriyle paylaştı. Üniversiteyi bitirmeye çalışan 30 yaşındaki güzel oyuncu, son olarak Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi Rektörü Prof. Dr. Handan İnci ile bir araya geldi. "ÇALIŞKAN VE YETENEKLİ" İnci, Hande Erçel ile çekilen fotoğraflarını sosyal medya hesabından paylaşarak şu ifadeleri kullandı: Sevgili Hande Erçel, Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencimiz, çok sempatik, çok sıcak kanlı, çalışkan ve yetenekli. En önemlisi de Akademili olmak nedir, gayet iyi farkında, inşallah bu defa okulunu ara vermeden bitirecek. ÖĞRENCİLER TEPKİ GÖSTERDİ Rektörün bu paylaşımı, diğer öğrencilerden tepki çekti. Öğrenciler, İnci’nin reklam yaptığını iddia etti. Handan İnci, gelen tepkilerin ardından Erçel ile fotoğrafını yorumlara kapattı.

Prof. Dr. İbrahim Özcoşar yeniden Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörlüğüne atandı Haber

Prof. Dr. İbrahim Özcoşar yeniden Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörlüğüne atandı

(İLKHABER)- Prof. Dr. İbrahim Özcoşar yeniden Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörlüğü görevine devam edecek. İlk dört yıllık görev süresini tamamlayan Prof. Dr. Özcoşar, 15 Eylül 2023 tarihli Resmi Gazetede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yeniden Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörlüğüne atandı. PROF. DR. İBRAHİM ÖZCOŞAR KİMDİR? 1975 yılında Diyarbakır'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Diyarbakır'da tamamladı. 1998 yılında Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Tarih Bölümünden mezun oldu. 2000 yılında Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde Yüksek Lisans derecesi aldı. 2000 yılında Dicle Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı. 2006 yılında Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde "19. Yüzyılda Mardin Süryanileri" adlı teziyle Doktor unvanı aldı. 2010 yılında Doçent, 2015 yılında Profesör oldu. 2015 yılında Mardin Artuklu Üniversitesi Rektör yardımcılığı ve Mardin Artuklu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanlığı yaptı. Birçok bilimsel kitabı ve uluslararası dergide makalesi olan İbrahim Özcoşar, başta Kadim Akademi ve Beytülmakdis Çalışmaları Vakfı olmak üzere birçok sivil toplum kuruluşunun kurulmasında aktif rol aldı. 2019 yılında Mardin Artuklu Üniversitesi rektörlüğüne atanan İbrahim Özcoşar görevine devam etmektedir. Çalışma Alanları; Süryaniler, Osmanlı Tarihi, Şehir Tarihi. SOSYAL MEDYA HESABINDAN AÇIKLAMA Özcaşar, atama kararı sonrası Twitter (X) hesabı üzerinden şu açıklamayı yaptı: "Sayın Cumhurbaşkanımızın takdir ve tensipleri ile Mardin Artuklu Üniversitesine yeniden rektör olarak atanmış bulunmaktayım. Şahsımı bu göreve yeniden layık gören Sayın Cumhurbaşkanımıza, YÖK Başkanımız'a ve YÖK üyelerine teşekkür ediyorum."

Üsküdar Üniversitesi'nden Haber

Üsküdar Üniversitesi'nden "ailede sıcak ilişkiler varsa sosyal medyadan korkmayın" açıklaması

İSTANBUL (AA) - Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Ailede huzur ve sıcak ilişkiler varsa ve 10-11 yaşından önce sosyal medya okuryazarlığı öğrettiğiniz zaman sosyal medyadan hiç korkmayın." ifadesini kullandı. Üniversiteden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sadece Türkiye'de değil tüm dünyada iç kale hükmündeki aile normları ile bireyin iç ve ahlaki normlarının krize girdiğini belirtti. İnsanların nereye gittiğini hiç önemsemeyen kontrolsüz bir gidişat olduğunu aktaran Tarhan, "Daha önce normları, kültürel ve etik standartları aile ve toplum aktarıyordu. Şu anda aile ve toplumun kültür aktarma rolü iyice azaldı. Yanlış davranışı düzeltme ile ilgili aile büyüklerinin, geniş ailelerinin etkisi kavramlarımız, geri bildirim sistemlerimiz yok oluyor. Sosyal medya kültür aktarıcı rolü üstleniyor. Böyle durumlarda iyi de kötü de çok hızlı yayılıyor. Yani sosyal medya külliyen kötü demek doğru değil." ifadesini kullandı. Tarhan, sosyal medyanın bazı avantajlarının da olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Sosyal medyadan yenilikleri takip edebiliyoruz, insanlar birbirleriyle hızlıca iletişime geçebiliyorlar, uzaktaki insanlar birbirleri ile çok rahat iletişim kurabiliyorlar ve eğlenceli zaman geçiriyorlar. Ama bu avantajları sağlarken diğer taraftan da insanlar evin güvenli ortamında en güvensiz durumlara maruz kalıyorlar. Kimlik değiştirilerek, kimlik saklayarak çok ciddi siber suçlar ortaya çıktı. Davranışsal olarak teknolojik bağımlılıklar oluşturdu. Beyindeki ödül ceza sistemi, haz kontrol sistemi bozuldu. Gençliğin akıl değil duygularının ağır bastığı bir dönem var. Şu anda eğlence endüstrisinin Hollywood merkezli dünyaya yaptığı bir ihracat var. İşlerinin gereği olarak da hızla ve çok değişken bir şekilde insanların ilgisini çekebilecek bir tarz ile yapıyor. Arama motorlarının önemli bir iddiası var. İkna laboratuvarı kurmuşlar. İnsanları nasıl kendilerine bağlayacaklarını hesaplıyorlar. Örneğin arama motorlarından biri ‘tek rakibimiz uyku’ diyor. İnsanları uyutmadan kendilerine bağlamak istiyorlar. Böyle bir durumda biz değişmek zorundayız. Değişimin gerekçesi ise dünyanın artık elektronik köy gibi olması. İletişimin bu derecede hızlı ve haz verici hale gelmesi insanlardaki özgürlük, özerklik ve otonomi beklentisini yükseltti. Gençlerin 'ayıp, yasak, günah' gibi kavramlara ciddi şekilde itirazları var ve bu kavramları sorgulamaktan hoşlanıyorlar." Sosyal medyanın değil ebeveynlerin öğretmesi gerektiğini vurgulayan Tarhan, "Anne babalar çocuklarına iyi niyetle yaklaşıyorlar ama kullandıkları metot yanlış olduğu için çocuklar ters role giriyorlar. Çünkü bugünkü çocuklar eski zamane çocukları gibi baskı, tehdit, korkutma, otorite ile değil, takdir, övgü, onay sözleriyle, ikna ve inandırma yöntemleriyle, gerekçeleriyle birlikte öğreniyorlar. Aslında hiç zor değil, hiç sosyal medya konusunda paniğe girmeye gerek yok. Ailede huzur ve sıcak ilişkiler varsa ve 10-11 yaşından önce sosyal medya okuryazarlığı öğrettiğiniz zaman sosyal medyadan hiç korkmayın. Sosyal medyadan etkilenenler aile bağları zayıf olanlar. Çocuk 3 detayı örnek alıyor: anneyi, babayı ve anne babanın ilişkisini. Bu üçü iyi gidiyorsa, sosyal medya istediği kadar kötü olsun, emin olun olumsuz etkisi olsa bile çocuk hemen dönüyor. 'Ailem mi önemli bu mu önemli?' diyor." değerlendirmesinde bulundu. - "Anne ve babaların sosyal medyanın etkisini gündemlerine almaları gerekiyor" Prof. Dr. Tarhan, ciddi şekilde yapılandırılmış kültür politikası olmadığını belirterek, "Kültürü sadece somut kültüre, müzeciliğe ve tarihi eserlerin tamiratına indirgemişiz. Halbuki kültür aynı zamanda soyut kültürdür. O yaptığımız yollarda, o binalarda dolaşacak kişilerin kültürünü, ahlakını, değerlerini şekillendiremezsek, bu nesil sosyal medyanın yönettiği ve sosyal medyanın eğittiği bireylerden oluşacak." ifadesini kullandı. Çocukların şu anda küresel kapitalizme teslim olduğunu aktaran Tarhan, şu değerlendirmede bulundu: "Dijital kapitalizmin kurbanı olmuş durumdalar. Sanki çocukları sihirliyor gibi. Kişi sihre kendini öyle bir kaptırır ki hipnotize olur, başka şeyle ilgilenmez. Çocuklar da aynı böyle. Bakıyorsun 24 saat o sosyal medyanın başında duruyor, kalp krizi geçiren çocuklar var. Hatta bu modemini aldı diye annesini bıçaklayan çocuklar var. Hatta çocuk sosyal medyayla ilgilenmekten tuvalete gitmiyor, odasında su şişesi tutuyor. Sosyal medya nedeniyle çocuklar okula gitmiyor, genç çalışmıyor. Bunlar öyle marjinal vakalar değil maalesef. Çok sık gözüküyor artık. Herkes onunla ilgileniyor, başka şeyle ilgilenmiyor. Sosyal medya zihinleri, duygularımızı esir aldı. Elbette her anne babanın iyi insan yetiştirme arzusu, hedefi var. Bu hedefe giderken ebeveynler birbirlerine yol arkadaşlığı yapıyorlar. Yol arkadaşlığı sadece romantizm değil aileyi, toplumu iyiye götürecek şeyler yapmak anlamına da geliyor. 10- 12 yaş çok kritik. Bu yaşa kadar çocuğa sosyal medyayı yönetmeyi öğrettik öğrettik. Ondan sonra çok zor. Çünkü geç kalınca bu sefer anne çocuk, baba çocuk savaşları başlıyor. O zaman da çare var ama o daha zor. Bu nedenle anne ve babaların sosyal medyanın etkisini gündemlerine almaları gerekiyor. Hiç kimse karamsar olmasın. Şu bir gerçek ki anne, baba, eski anne, baba gibi olmayacak. Saldım çayıra sokakta çocuk büyümüyor artık, sosyal medya da çocuğun büyük babası olmamalı. İşin püf noktası çocukla daha çok ve kaliteli zaman geçirmek, nitelikli bir beraberlik kurmak."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.