SON DAKİKA
Hava Durumu

#PKK

İLKHABER-Gazetesi - PKK haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, PKK haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yenikapı'da ki Nevruz kutlamalarında Öcalan görüntülerinin yayınlandığı skandalı doğru mu? Haber

Yenikapı'da ki Nevruz kutlamalarında Öcalan görüntülerinin yayınlandığı skandalı doğru mu?

İstanbul Yenikapı’da gerçekleştirilen Nevruz kutlamaları, çeşitli iddialarla gündeme geldi. Sosyal medyada, terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan’ın görüntüleri ve konuşmalarının etkinlik alanında yayınlandığı öne sürüldü. Ancak yetkililerden konuya dair henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Bazı kaynaklar, söz konusu görüntülerin yalnızca belirli bir çevreyle paylaşıldığını ve kamuya açık bir şekilde gösterilmediğini öne sürerken, çeşitli platformlarda paylaşılan videoların doğruluğu konusunda belirsizlikler bulunuyor. Polis Önlemleri Nevruz alanına, “Jin, jiyan, azadî” ile “Nevruza azadiyê pîroz bê / Özgürlük Nevruzu kutlu olsun” yazılı pankartlar asıldı. Ayrıca etkinlik alanının iki yanına büyük LED ekranlar kuruldu. Öte yandan, polis ekipleri Yenikapı metro durağında sıkı güvenlik önlemleri aldı. Güvenlik güçlerinin yasaklı listesine göre, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın fotoğraf ve resimlerinin bulunduğu atkı ve flamalar alana sokulmadı. CHP Lideri Özgür Özel’e Yuhalama Sesleri Nevruz kutlamalarına CHP Genel Başkanı Özgür Özel de bir mesaj gönderdi. Ancak, Özel’in mesajı alanda okunduğu sırada bazı katılımcılar tarafından yuhalandı. Mansur Yavaş’a Pankartlı Protesto Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın, dün Saraçhane’de yaptığı konuşmada, “Dün doğuda bir yerde, bana göre paçavra olan bayraklar sallanırken ve o mitinge gidenlere polisler pamuk şekeri verirken, buradaki gençlere de pamuk şekeri vermelerini bekliyoruz” sözleri tartışmalara neden oldu. Bu açıklamanın ardından Nevruz alanında “Mansur al sana pamuk şeker” yazılı pankartlar açıldı. Ayrıca, Van Barosu Mansur Yavaş hakkında suç duyurusunda bulundu.

Bahçeli: Öcalan PKK'nın kurucu önderidir Haber

Bahçeli: Öcalan PKK'nın kurucu önderidir

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Teröristbaşı Abdullah Öcalan, aynı zamanda örgütün kurucu önderidir. Kim ne derse desin aleni ve aşikâr gerçek budur" dedi.MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DEM Parti heyetinin TBMM’de partisine yapacağı 2. ziyaret öncesinde yazılı açıklama yaptı. Suriye’deki son gelişmeler ve yeni süreç hakkında değerlendirmelerde bulunan Bahçeli, "Ortak aklın etkin ve etkili işletilmesine eşanlı şekilde milli değer ve emanetlere dürüstçe bağlılık elbette geniş çaplı uzlaşmanın ve buruk gönüllere ulaşmanın altın formülüdür. Sıkılmış yumrukların açılması, gerilmiş yüz hatlarının yumuşaması, sırt dönmek yerine sırt sırta verilmesi, bunun yanı sıra iyimser, iyiliksever ve iyi niyetli ilişki ve irtibat ağlarının tesis edilmesi kilitli kapıları açabilecek en makul anahtardır. Sabır, sağgörü ve sağduyu mihverinde atılacak güven veren adımların boşa çıkması asla düşünülemeyecektir. Daha fazla kaynaşarak, daha çok konuşarak, daha yürekten kucaklaşarak milli ve manevi temelde müessir, müteselsil ve müşterek bir geleceğin inşası mümkün, hatta muhakkaktır. Önyargıların markaj ve mahkumiyetinden mutlaka kurtulmak lazımdır. Üzerimize serpilen ölü toprağını kaldırıp atmanın yanında ilkel dürtülerin, illegal düzeneklerin, sanal ve sipariş provokasyonların zehirli sarmalından inanç ve irade birliğiyle sıyrılmak hem zorunlu bir ihtiyaç hem de tarihi, coğrafi ve kültürel bir mecburiyettir" dedi. "Terörsüz Türkiye hedefi sabote ediliyor" Ahlaklı, sorumlu, etik ve milli hassasiyetlere tam sadakat duyan bir siyaset pratiğinin kronik sorunlar karşısında acze düşmesi, çaresizliğin fanusuna kısılıp kalmasının mümkün olmadığını belirten Bahçeli, "Türk milletinin siyasetten ve siyasi partilerden yegane beklentisi haklı ve meşru taleplerine kulak verilmesi, hayatın ve hadiselerin doğal akışından kaynaklanan zincirleme sorunların aşama aşana dengeli ve demokratik müdahalelerle çözüme kavuşturulmasıdır. Türk ve Türkiye Yüzyılı aynı zamanda huzur ve refahın yüzyılı olacaktır. Fırtınalı bölgesel ve küresel sisteme karşı esnek, enerjik, erdemli, muhkem, müteyakkız ve stratejik direnç göstermek kadar iç cepheyi sağlam, sağlıklı ve zinde tutmak da beka düzeyinde önceliğimiz olmalıdır. Bu konuda herkes peşin hükümlere aldırmadan titizlik göstermelidir" ifadelerine yer verdi. Terörle varılacak hiçbir yerin erişilecek hiçbir menzilin olmadığını kaydeden Bahçeli, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Terörü kalıcı olarak hayatımızdan çıkarmanın zamanı gelip çatmıştır. Kaldı ki geride kalan 41 yıllık zamanda bölücü terör örgütü sadece yakmış, yıkmış, katletmiş, kirletmiş, isyan ve şiddet eylemlerinde sürekli çıta yükseltmiştir. 27 Şubat 2025 tarihinde, terör örgütünün kurucu önderi tarafından yapılan ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’ kapsamında PKK’nın silah bırakmasıyla birlikte örgütsel varlığının feshedilmesi istenmiştir. Bu çağrı esas itibariyle talimatla bezenmiş ve belgelenmiş bir çağrıdır. Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ile PYD/YPG elebaşının 10 Mart tarihinde Şam’da imzaladıkları 8 maddelik anlaşma metiniyle mühim bir eşik aşılmış, komşu ülke Suriye’nin siyasi ve toprak bütünlüğü tescillenmiştir. Ülkemiz aleyhine beşinci kol faaliyeti yapan ücretsiz ajan provokatörlerin saptırmaları ve suyu bulandırma çabaları devamlı ilerleyiş halinde olsa da, malum ve vaki gerçek YPG/PYD/(SDG)’nin kendini feshederek silah bırakmış olmasıdır. Suriye’nin kuzeydoğusundaki sivil ve askeri kurumların, sınır kapılarının, havaalanlarının, petrol ve doğal gaz sahalarının Suriye Arap Cumhuriyeti’ne entegre edilecek olması, Kürt toplumunun Suriye devletinin ayrılmaz bir parçası olarak tanınması ve geçici anayasanın kabul edilmesi inkarı ve ihmali olmayacak ciddi gelişmelerden bazılarıdır. PKK’nın ise derhal ve hiçbir şart ileri sürmeksizin 27 Şubat çağrısı doğrultusunda kongresini toplayarak feshini kararlaştırması, kanlı silahların teslimini bir an evvel yapması ertelenemez ve geciktirilemez bir gündem konusudur." Açıklamasında PKK’nın geçmişte kuruluş manifestosundaki hedefinin "Bağımsız Birleşik Kürdistan"a ulaşmak olduğunu aktaran Bahçeli, "Federasyon, otonomi, özerklik, demokratik Cumhuriyete katılım gibi seçenekler o dönemde yoktur. Bunlar müteakip yıllarda Türkiye düşmanlarının dayatma ve telkinleriyle alternatif seçenekler olarak tezahür etmiştir. Bu karanlık ve hain hedeflere ulaşmak için yürütülecek strateji 'uzun süreli halk savaşı', buna ulaşmanın mekanizmaları 'parti-cephe-ordu' yapılanması, hedefe ulaşmanın silahlı yöntemi ise sırasıyla 'silahlı propaganda' ve sözde 'gerilla savaşı'dır. 27 Şubat İmralı açıklamasıyla PKK’nin anlam yoksunluğu, aşırı tekrara yol açması, dolayısıyla ömrünü benzerleri gibi tamamladığı ve feshinin gerekli olduğu netleşmiştir" değerlendirmesinde bulundu. "Nitekim PKK’yı kuran ve kumanda eden teröristbaşı Abdullah Öcalan, aynı zamanda örgütün kurucu önderidir" Açıklamasında dil ve üslup çoraklığıyla birlikte fikri ve siyasi çarpıklığın CHP’yi Türkiye’nin karşısında sivrilen bozguncu bir odağa dönüştürmüş olduğunu kaydeden Bahçeli, "Kurucu önder ifadesinden rahatsız olan, bu tanımlamayı istismar eden, üstelik Milliyetçi Hareket Partisi’ne haksız ve hayasız şekilde saldırıya geçenler evvelemirde bu sıfatın bize ait olmadığını, patentinin bizde bulunmadığını, örgütsel ve ideolojik bir adlandırmadan başka da bir manaya gelmediğini biliyor olsalar bile bilmezliğe yatan ucuzlaşmış ve koflaşmış şarlatan tiplerdir. PKK’yı kuran ve kumanda eden teröristbaşı Abdullah Öcalan, aynı zamanda örgütün kurucu önderidir. Kim ne derse desin aleni ve aşikâr gerçek budur. CHP’nin ve yandaş televizyon kanallarının terörsüz Türkiye hedefini sabote etme gayesi, diyalog kanallarını baltalama gayreti maalesef gözle görülecek kadar açıktır ve açıktadır" ifadelerine yer verdi. CHP Genel Başkanı ve çıkarcı yönetiminin baltayı taşa vurduğunu belirten Bahçeli, açıklamasını şöyle sürdürdü: "CHP yönetimi aklıselim çizgiye gelmedikçe, maşeri vicdanın kabulleneceği makul ve muhterem bir siyaset ahlakına sahip olmadıkça Milliyetçi Hareket Partisi tarafından dikkate ve itibara alınması söz konusu olmayacaktır. Demokrasi devriminden bahsedenler, icazetli tek kişinin oylanacağı, tek kişinin katılacağı karikatür mahiyetli bir önseçimi demokrasinin ilkeleriyle nasıl bağdaştırdıklarını, bunun neresinin demokrasi devrimi olduğunu izah etmeleri tutarlılık gereğidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin yakın tarihindeki en göz alıcı yüksek demokrasi örneği bir yanda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin milli irade marifetince tescili, diğer yanda da Sayın Cumhurbaşkanımızın aldığı oy seviyesidir. Ne yapsalar beyhudedir, terörsüz Türkiye’nin doğuş müjdesini karartamayacaklardır." "DEM Parti heyetinin terörsüz Türkiye mücadelesine destekleri takdire şayandır" DEM Parti heyetinin Milliyetçi Hareket Partisi’ne yarın gerçekleştireceği ikinci ziyaretinde de olmayı ve karşılıklı görüş alışverişinde bulunmayı arzu eder olduğunu aktaran Bahçeli, açıklamasını şöyle tamamladı: "DEM Parti heyetinin siyasi partilerle bir program çerçevesinde görüşmesi, terörsüz Türkiye mücadelesine destekleri takdire şayandır. Hiç kuşkusuz DEM Parti heyetinin Milliyetçi Hareket Partisi’ne yarın gerçekleştireceği ikinci ziyaretinde de olmayı ve karşılık görüş alışverişinde bulunmayı arzu ederdim. Fakat partimizi temsilen görevlendirilen arkadaşlarım inanıyorum ki şahsımı aratmayacaklar, düşüncelerimizi berrak ve temiz bir mizaçla muhataplarına anlatacaklardır. Bu vesileyle değerli dava arkadaşlarımı ve DEM Parti heyetini selamlıyor, terörsüz Türkiye seferberliğimiz kutlu olsun diyorum. Yanlış anlamaları tetikleyecek, kırılgan ortamı hırpalayıp sarsacak her türlü açıklamadan özenle kaçınılması gerektiğini düşünüyorum. Gideceğimiz daha uzun bir yol vardır. Denizi geçip de derede çırpınmanın bir manası yoktur. Birbirimize Çanakkale ruhuyla sarılmamız milli varlığımızın topluca muhafazası ve müdafaası adına manevi bir vecibedir, milli bir görevdir. Önümüzdeki günlerde bir yanda Nevruz Bayramı, diğer yanda Ramazan Bayramı kutlanacaktır. Allah’tan dileğim her günümüzün bayram olması, ülkemizin bayram yerine dönmesidir. Kalpleri pırıl pırıl, adeta dalgasız deniz olan aziz millet evlatları yeni emperyalizmin kalleş pusularına ve kanlı tuzaklarına düşmeyecek, Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti milli birlik ruhuyla ve bin yıllık kardeşlik şuuruyla sonsuza kadar var olacaktır."

Milli Savunma Bakanlığı: Son bir haftada 26, yılbaşından bugüne 478 terörist etkisiz hale getirildi Haber

Milli Savunma Bakanlığı: Son bir haftada 26, yılbaşından bugüne 478 terörist etkisiz hale getirildi

Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Türk Silahlı Kuvvetleri'nin son dönemdeki başarılı operasyonlarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Bakanlık, Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki terörle mücadele operasyonlarında, son bir haftada 26 teröristin etkisiz hale getirildiğini bildirdi. Ayrıca, 1 Ocak'tan itibaren toplam 478 teröristin etkisiz hale getirildiği vurgulandı. Bakanlık, terörle mücadelesinin kararlılıkla süreceğini belirterek, sınır güvenliği ile ilgili de önemli veriler paylaştı. Son bir haftada 26 terörist etkisiz hale getirildi Türkiye ve bölge güvenliğine yönelik terör tehdidini tamamen ortadan kaldırmak için kesintisiz bir şekilde operasyonlara devam edildiğini vurgulayan Tuğamiral Aktürk, "Irak ve Suriye'nin kuzeyi dâhil son bir haftada 26, 1 Ocak'tan bugüne kadar ise 478 (Irak 195/Suriye 283) terörist etkisiz hâle getirilmiştir. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ülkemizin beka ve güvenliği için bölgedeki operasyon ve arama-tarama faaliyetlerine devam edecek, terörle mücadelesini tek bir terörist kalmayıncaya kadar azim ve kararlılıkla sürdürecektir" ifadelerini kullandı. "Yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 8'i terör örgütü mensubu olmak üzere 99 şahıs yakalandı" Hudut hattında en üst seviyede güvenliğin tesis edildiğini dile getiren Tuğamiral Aktürk, "Son bir haftada yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 8'i terör örgütü mensubu olmak üzere 99 şahıs yakalanmış, bin 357 şahıs ise hududu geçemeden engellenmiştir. Böylece 1 Ocak'tan bugüne kadar hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 909, hududu geçemeden engellenen kişi sayısı da 12 bin 534 olmuştur" şeklinde konuştu. Suriye'ye görevlendirilen askeri ataşe 2 Mart'ta göreve başladı TSK'nın ikili ilişkiler ve uluslararası görevler kapsamında dost ve müttefik ülkelerdeki eğitim ve danışmanlık faaliyetlerini etkin bir şekilde sürdürdüğüne dikkati çeken Tuğamiral Aktürk, Suriye'ye görevlendirilen askeri ataşenin 2 Mart'ta göreve başladığını bildirdi. "Kalıcı barış Filistinlilerin uğradığı adaletsizliğin son bulacağı iki devletli çözümle mümkündür" İsrail'in Gazze'ye insani yardımların girişini engellemesinin kabul edilemez uluslararası bir hukuk ihlali olduğunu dile getiren Tuğamiral Aktürk, "İnsani yardımların Gazze'ye kesintisiz ulaştırılması ve İsrail'in Batı Şeria'da süregelen saldırılarını sonlandırması bölgede ateşkesin devamı için elzemdir. Ortadoğu'da kalıcı istikrar ve barış Filistinlilerin uğradığı adaletsizliğin son bulacağı iki devletli çözümle mümkündür" değerlendirmesinde bulundu. Genelkurmay Başkanı Gürak, Birleşik Krallık Genelkurmay Başkanı ile telefonda görüştü Tuğamiral Aktürk ayrıca, Genelkurmay Başkanı Metin Gürak'ın 3 Mart'ta Birleşik Krallık Genelkurmay Başkanı ile ikili ve bölgesel savunma ve güvenlik konularının ele alındığı bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini açıkladı. Türk uçakları 9 yıl sonra Red Flag Tatbikatı'nda TSK'nın yürütmekte olduğu operasyonlar ve görevlerin yanı sıra, etkinlik ve caydırıcılığını daha da güçlendirmek ve personelinin yetkinliğini artırmak amacıyla eğitim ve tatbikat faaliyetlerine devam ettiğini hatırlatan Tuğamiral Aktürk, "10-21 Mart tarihleri arasında ABD'de düzenlenecek Red Flag-2025 Karma Hava Harekâtı Tatbikatı'na katılım sağlayacak uçak ve personelimiz ABD'ye intikal etmiştir. Somali Deniz Görev Grubu görevi kapsamında TCG Gökova ile TCG Göksu arasındaki görev değişimi 3 Mart'ta gerçekleştirilmiştir. NATO Daimi Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu-2 görevi kapsamında TCG Yzb. Güngör Durmuş ve TCG Ayvalık gemilerimiz tarafından 27 Şubat-6 Mart tarihleri arasında Suda/Yunanistan'a, Almanya Deniz Kuvvetleri unsuru Planet gemisi tarafından ise 6-9 Mart tarihleri arasında Aksaz'a liman ziyaretleri gerçekleştirilmektedir" ifadelerini kullandı. Tuğamiral Aktürk konuşmasını şöyle sürdürdü: "Diğer yandan, 8 Mart'ta Çanakkale'de Nusret mayın gemisinin 8 Mart 1915 sabahı gerçekleştirdiği tarihi mayınlamayı anmak maksadıyla anma töreni ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında Deniz Harp Okulu kadın öğrencileri ve kadın deniz astsubaylarımızın katılımıyla 'Nusret Mayın Gemisi ile Seyir ve Tecrübe Aktarımı' faaliyeti icra edilecektir." Tuğamiral Aktürk, Dragoneye-2 Termal Kamera'nın muayene ve kabul faaliyetinin tamamlandığını da duyurdu. Terör örgütü elebaşının silah bırakma ve örgütün lağvedilme çağrısı Milli Savunma Bakanlığı kaynakları ise terör örgütü elebaşının silah bırakma ve örgütün lağvedilme çağrısına dair sorular üzerine, "27 Şubat'ta terör örgütüne silahları bırakma ve örgütü lağvetme ile ilgili bir çağrı yapılmıştır. Örgütün terörle bir yere varılamayacağını, ömrünü tamamladığını ve kendisini feshetmekten başka çaresinin olmadığını geç de olsa anlaması kayda değerdir. Yapılan çağrıda olduğu gibi PKK ve onunla iltisaklı tüm grupların terör faaliyetlerine son vermesi, kendini feshetmesi ve derhâl koşulsuz olarak silah bırakarak silahlarını teslim etmesi gerekmektedir. Metinde yer almayan ateşkes gibi hususlar gündeme getirilerek kafa karışıklığı oluşturulmaya çalışılmamalıdır. Bakanımızın da ifade ettiği gibi sürecin sabote edilmesine ve uzatılmasına müsaade edilmeyecek; temkinli ve akılcı bir yaklaşım esas alınacaktır. Terörle mücadelede elde edilen başarıda en büyük paya sahip olan aziz şehitlerimizin ve kahraman gazilerimizin ailelerinin yeri her zaman başımızın üzerindedir. Devletimiz aziz şehitlerimizin ve kahraman gazilerimizin bizlere emaneti olan kıymetli ailelerine daima sahip çıkacak, uğruna can verdiğimiz değerlerimizi korumaktan asla geri durmayacaktır" cevabını verdi. Türkiye'nin Suriye'de yeni üsler kuracağı ve Türk F-16'larının Şam üzerinde uçuş yaptığı iddiası Bakanlık kaynakları, İsrail medyasında Türkiye'nin Suriye'de üç yeni üs kuracağına ilişkin haberler ve sosyal medyada İsrail'in Şam'a gerçekleştirdiği saldırının ardından Türk F-16'larının Şam'da uçuş yaptığına ilişkin haberlerle ilgili şu değerlendirmeleri yaptı: "Bölgeden gelen algı oluşturma maksatlı haberlere ihtiyatla yaklaşılması gerekmektedir. Bahse konu haberler doğru değildir. Bu tür haberlerin Bakanlığımız ile irtibata geçilerek teyit edilmesi önemlidir. Önceliğimiz komşumuz Suriye'de kalıcı bir güvenlik ve istikrarın sağlanmasıdır. Bu kapsamda Suriye'nin savunma ve güvenlik kapasitesinin güçlendirilmesine yönelik çalışmalarımız, yeni yönetimle yakın iş birliği ve koordinasyon içinde sürdürülmektedir." "Türkiye, Avrupa güvenlik mimarisinin ayrılmaz bir parçasıdır" Bakanlık kaynakları, Avrupa güvenlik mimarisine ilişkin sorular üzerine de şunları kaydetti: "NATO ve AGİT üyesi, AB'nin ise aday ülkesi olarak Türkiye, gelişen savunma sanayisi, bölgesel krizlerin çözülmesinde üstlendiği önemli roller ve güçlü ordusuyla Avrupa güvenlik mimarisinin ayrılmaz bir parçasıdır. Son dönemde yaşanan gelişmeler neticesinde güvenlik mimarisinin yeniden şekillendiği bu süreçte Avrupa güvenliğinin ülkemiz olmadan sağlanması mümkün değildir. Ancak, ülkemizin AB'nin savunma girişimlerine katılımının siyasi gerekçelerle engellenmeye devam edilmesi çok yanlış bir tavır olacaktır. Avrupa'nın güvenlik alanındaki endişelerinin arttığı bu dönemde, ülkemizin AB'nin savunma çabalarına tam katılımı Avrupa'nın küresel anlamda bir aktör olması için de elzemdir." Ukrayna'ya asker gönderileceğine yönelik iddialar Bakanlık kaynakları, Ukrayna'ya Barış Gücü kapsamında Türk askerinin gönderileceğine yönelik haberlerle ilgili şu değerlendirmeleri yaptı: "Adil ve kalıcı bir barışa, her iki tarafın da eşit ve hakkaniyetli bir şekilde temsil edilmesiyle ulaşılabileceğine yönelik görüşümüz bakidir. Ülkemiz bu süreçte bölgede barışın sağlanması, Karadeniz'in bir barış denizi olarak kalması ve Ukrayna'nın yeniden inşasına yönelik her türlü yapıcı girişimi desteklemeyi sürdürecektir. Bununla birlikte savaşın sona erdirilmesine yönelik çok boyutlu diplomatik girişimleri devletimizin ilgili kurumları ile yakın koordine içerisinde takip ediyoruz. Muhtelif mecralarda dile getirilmekle birlikte henüz kavramsal bir çerçeveye oturtulamamış olan bir misyona katkıda bulunma konusu, bölgesel istikrar ve barışın tesisi için gerekli görüldüğü takdirde ilgili tüm taraflarla karşılıklı olarak değerlendirecektir." Red Flag-2025 Karma Hava Harekâtı Tatbikatı'na katılım Bakanlık kaynakları, ABD'de düzenlenecek Red Flag-2025 Tatbikatı'na ilişkin sorular üzerine şunları söyledi: "10-21 Mart tarihleri arasında ABD'de düzenlenecek Red Flag-2025 Karma Hava Harekâtı Tatbikatı'na ülkemiz tarafından 5 adet F-16 uçağı ve 73 personel ile sekizinci kez katılım sağlanmaktadır. Uçaklarımız ve personelimizin ABD'ye intikali tamamlanmıştır. Bahse konu tatbikat ilk olarak 1975 yılında icra edilmeye başlanmıştır. Her yıl 3-6 kez Nevada'da Red Flag; 4-6 kez Alaska'da Red Flag-Alaska ismiyle icra edilen tatbikata ülkemiz tarafından son olarak 2016'da katılım sağlanmıştır." Ana muhalefet liderinin kuvvet komutanlarını hedef alması Bakanlık kaynakları, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in tepki çeken açıklamaları sonrasında kuvvet komutanlarının dava açıp açmadığına dair sorular üzerine şunları söyledi: "Kuvvet komutanlarımızın şahsını ve genel olarak Milli Savunma Bakanlığımızı hedef alan açıklamaların kabul edilemez olduğunu ve tüm yasal hakların kullanılacağını geçen hafta ifade etmiştik. Bu kapsamada Kara ve Deniz Kuvvetleri komutanlarımız ile Genelkurmay Başkanımız ve Milli Savunma Bakanımız ayrı ayrı manevi tazminat davası açmıştır." Kara Kuvvetleri Komutanlığı Lojistik Başkanı'nın emekliliğini istemesi Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Lojistik Başkanı Tuğgeneral Hakan Tutucu'nun emekliliğini istediğine dair sorular üzerine şunları söyledi: "TSK'da emeklilik müracaatı mevcut mevzuat kapsamında ocak/şubat ve temmuz/ağustos aylarında yapılabilmektedir. Bunun dışında yapılacak emeklilik taleplerinin onaylanması kuvvet komutanlarının yetkisinde olup, ocak/şubat ve temmuz/ağustos aylarında yapılan emeklilik talepleri onaylanmak zorundadır. Bu kapsamda Tuğgeneral Hakan Tutucu, kendi isteğiyle 28 Şubat'ta emeklilik dilekçesini vermiştir. Talebi uygun görülerek onaylanmıştır. Basında çıkan görevlendirme haberleri gerçeği yansıtmamaktadır."

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İLKHABER-Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.