Hawala sistemi ile DEAŞ'a para aktaran 19 kişiye 42 yıla kadar hapis talebi
Yasa dışı olarak kullanılan ve takibi zor olan bir havale yöntemi olan ‘hawala' sistemi ile DEAŞ silahlı terör örgütünü finanse eden şüphelilere yönelik yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede 19 şüphelinin 15'er yıldan 42'şer yıla kadar değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Yasa dışı olan, yaygın olarak kullanılan ve resmi olmayıp kayıt esasına dayalı olmadığından takip edilmesi zor olan bir havale yöntemi olan ‘hawala' sistemi ile DEAŞ silahlı terör örgütüne para transferlerinin yapılmasına yönelik yürütülen soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, en yaygın olarak kullanılan havale yöntemi olan ‘hawala' sistemi anlatıldı. İddianamede, bu sistemin Güney Asya ve Körfez ülkeleri ile ilişkili olup fiziksel bir hareket olmadan fon transferlerini mümkün kılan sistem olduğu, havale sisteminin resmi ve kayıt esasına dayalı olmadığından takip edilmesinin oldukça zor olduğu, bu nedenle terör örgütlerinin bu sistemi sıklıkla kullandığı, tercih edilmesinin nedeninin ise resmi sistemlerden yararlanmanın maliyetinin yüksek olması veya kullanan kişilerin gelenekleri dışında olan bir sisteme güven duymaması olduğu belirtildi.
ARALARINDAKİ YAZIŞMALARDA ‘HAWALA' SİSTEMİNE VERDİKLERİ ÖNEMDEN BAHSETTİKLERİ AKTARILDI
Kilis'te ele geçirilen bir flash bellekte DEAŞ silahlı terör örgütü yöneticilerinin aralarındaki yazışmalarda ‘hawala' sistemine verdiği önemden bahsedildiği, kendilerince güvenilir olan ‘hawala' şirketleri üzerinden para transferlerinin yapılması, ‘hawala' işi yapan bakkal, market, telefoncu, kuyumcu, döviz bürosu gibi yerlere para transferi yapılması amacıyla gittiklerinde yüzlerinin deşifre olması ve takip edilme tehlikelerinin bulunması sebebiyle gitmeden ‘hawalacıya' para ulaştırılması gerektiği şeklinde tavsiyelerin yer aldığı belirtildi.
FON TOPLAYAN ÖRGÜT MENSUPLARINA PARA TRANSFERLERİ GERÇEKLEŞTİRDİKLERİ BELİRTİLDİ
Örgütün mali sorumlusu olduğu anlaşılan ve yakalanan bir örgüt mensubunun ele geçirilen telefonunda yapılan incelemede çok sayıda ‘hawala' dekontunun tespit edildiğinin aktarıldığı iddianamede, aralarında da Afak ‘hawala' şirketine ait dekontların bulunduğunun tespit edildiği, şüphelilerin yasadışı olan ‘hawala sistemi' ile örgütle ilişkisi olduğu gerekçesiyle malvarlıkları dondurulan şahıs ve şirketlere çalışarak komisyon karşılığında ‘hawala' yoluyla para transferleri gerçekleştirerek menfaat sağladıkları ve örgüt çerçevesinde fon toplayan örgüt mensuplarına para transferleri gerçekleştirdikleri kaydedildi.
‘ZEKAT' VE ‘SADAKA' GİBİ AÇIKLAMALAR YAZDIKLARI BELİRTİLDİ
Terörle Mücadele Daire Başkanlığı'nın terörizmin finansmanı ve kara para aklama faaliyetlerinin deşifresine yönelik yaptığı çalışmalar çerçevesinde çatışma bölgeleri ve Türkiye arasında yasa dışı para transferi gerçekleştirildiğinin aktarıldığı iddianamede, u faaliyetlerin de "Afak", "Hwj", "Al Avail", "İkra", "Click" ve "Al Barakat" isimli şirketler üzerinden yapıldığı, transfer açıklamalarında ise "zekat", "yetim" ve "sadaka" gibi kelimeler yazdıkları kaydedildi.
BÜYÜK BİR GİZLİLİKLE FAALİYETLERİN YÜRÜTÜLDÜĞÜ AKTARILDI
Hazırlanan iddianamede, gerçekleştirilen para transferlerinin birçoğunun yabancı uyruklu şahıslar arasında olması ve bu sebeple kimliklerinin belirlenmesinin mümkün olmadığı, her ‘hawala' şirketinin kendi kullandığı sisteme ait bir link paylaştığı, bu linke tıklanması halinde o şirkete ait ‘hawala' işlemlerinin yapıldığı internet sitesine yönlendirildiği, yine bu sitelerde firmaların vermiş olduğu kullanıcı adı ve şifrelerle giriş yapıldığı, bu sistemlerde göndericiye ait bilgilerin alınmadığı, yalnızca alıcı şahsın ve alıcı bayinin bilgilerinin yer aldığı, daha sonra göndericiye sistemin vermiş olduğu dekontun fotoğrafı verilerek alıcının yönlendirilen bayiden parayı almasının sağlandığı, tüm bu işlemler sırasındaki paranın nakit olarak elden verilmeye çalışıldığı, daha sonrasında ‘hawalacıda' toplanan paraların ‘hawala' şirketinde görevli bir yetkiliye elden teslim edildiği, bu işlemleri bilmeyen bir kişinin veya bu işlemleri takip etmek isteyen bir kişi veya kurumun, şirketlerin WhatsApp üzerinden göndermiş olduğu linklere internet tarayıcıları üzerinden erişiminin mümkün olmadığı, sadece gönderilen linke tıklayarak giriş yapılabildiği ve büyük bir gizlilikle faaliyetlerin yürütüldüğü aktarıldı.
MASAK Başkanlığı'nın takibine takılmamak amacıyla bu transferlerin ‘hawala' yoluyla gerçekleştirildiğinin belirtildiği iddianamede, gönderici veya alıcının ‘hawala' şirketinden elden nakit olarak herhangi bir nedenden ötürü alamadığı veya veremediği parayı ‘hawalacının', alıcı veya göndericiye bankacılık sistemleri üzerinden transfer etmesiyle MASAK Başkanlığı'nın takibine takıldığı, bankacılık kayıtlarında da bu transferlerin yer aldığı, bu nedenle ‘hawala' yoluyla gerçekleştirilen miktarların çok küçük bir kısmının bankacılık verilerine yansıdığı kaydedildi.
21 MİLYON LİRALIK İŞLEM HACMİNE SAHİP OLDUKLARI BELİRTİLDİ
Şüphelilerin 21 milyon liralık bir işlem hacmine sahip olduklarının değerlendirildiğinin belirtildiği iddianamede, tespit edilen bu meblağdaki paranın ‘hawala' sistemi içerisinde gerçekleştirilen transferlerin bir kısmının bankacılık kayıtlarına yansıyan küçük bir kısmını oluşturduğu, ‘hawala' sistemi üzerinden gerçekleşen işlem hacminin kat ve kat daha büyük olabileceği, AFAK isimli ‘hawala' şirketinin DEAŞ terör örgütü ile ilişkili olduğu yönünde bilgilerin olduğu, şirketin bu aşamada gerek MASAK raporları gerekse emniyet kapalı kaynaklarda ülkemizde herhangi bir ticari faaliyetine dair bir somut tespitin yapılamaması üzerine hayali olabileceği gibi yurt dışı kaynaklı da olabileceği veya DEAŞ terör örgütü yöneticilerinin yazışmalarından anlaşıldığı üzere deşifre olmamaya veya gizliliğe yönelik çalışmalarının olabileceğinin değerlendirildiği kaydedildi.
‘HAWALA' OLARAK ADLANDIRILAN SİSTEMİN TERÖR ÖRGÜTLERİNİN FİNANS KAYNAKLARINA ARACILIK YAPTIĞI AKTARILDI
Terör örgütleri, para aklama, kaçakçılık gibi yasa dışı faaliyetleri bulunan şahıs ya da şahısların bu yöntemi tercih etmelerinin bankacılık sistemlerinden sıyrılarak tespit edilmelerinin mümkün olmamasından dolayı ‘hawala' sisteminin bu şahıslarca güvenilir olarak addedildiğinin belirtildiği iddianamede, çatışma bölgelerinde çok sayıda ‘hawalacı' olarak addedilen bayii ve şahısların bulunduğu, ‘hawala' olarak adlandırılan sistemin terör örgütlerinin finans kaynaklarına aracılık yaptığı ve örgütlerin faaliyetlerini yürütebilmesi açısından önem arz ettiğinin değerlendirildiği, AFAK isimli hawala şirketinin WhatsApp grubuna üye olduğunu beyan eden şüphelilerin bankacılık işlem kayıtlarında çok sayıda örgüt üyeliğinden işlem gören şahıslarla para transfer kayıtlarının olduğu, yapmış oldukları çok sayıda ve yüksek miktarlardaki para ilişkisi içerisinde oldukları şahısları tanımadıklarını beyan etmelerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu beyanların suçtan kurtulmaya yönelik beyanlar olduğu, AFAK isimli ‘hawala' şirketinin DEAŞ terör örgütü ile ilişkili olduğuna dair bilgi iletimlerinin bulunduğu ve şüphelilerin DEAŞ ve benzeri terör örgütleri içerisinde faaliyetlerinin bu örgütleri finanse etmek ve finansına aracılık etmek olduğu aktarıldı.
42'ŞER YILA KADAR HAPİS TALEBİ
Hazırlanan iddianamede şüpheliler Imad Machnouk ve Ahmadramı Abdulkafı'nın ‘silahlı terör örgütüne üye olmak', ‘Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna muhalefet', ve ‘ruhsatsız silah bulundurma' suçlarından 22'şer yıl 6'şar aydan 42'şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
İddianamede, diğer 17 şüphelinin ise ‘silahlı terör örgütüne üye olmak' ve ‘Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna muhalefet' suçlarından ayrı ayrı 15'er yıldan 30'ar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi.