TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#otomotiv

İLKHABER-Gazetesi - otomotiv haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, otomotiv haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türkiye otomotiv ihracatı Ağustos'ta 2,7 milyar dolar oldu Haber

Türkiye otomotiv ihracatı Ağustos'ta 2,7 milyar dolar oldu

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, Türkiye otomotiv endüstrisinin Ağustos ayı ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,4 azalarak 2 milyar 715 milyon dolar oldu. Sektör, Türkiye'nin ihracatında ilk sırada yer almayı sürdürdü ve ihracatın toplamda yüzde 12,3’ünü oluşturdu. YILLIK İHRACAT ARTIŞI OİB yetkilileri, Ağustos ayında planlı bakım-onarım çalışmaları nedeniyle üretime ara verilmesine rağmen ihracatın Ağustos ortalamalarının üzerine çıktığını belirtti. Özellikle Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar ve Otobüs-Minibüs-Midibüs ürün gruplarında çift haneli artışlar yaşandı. Birleşik Krallık’a yüzde 24, Slovenya’ya yüzde 116 ve Romanya’ya yüzde 108 ihracat artışları kaydedildi. Ocak-Ağustos döneminde ise otomotiv endüstrisinin ihracatı yüzde 3,4 artarak 23 milyar 531 milyon dolara yükseldi. ÜRÜN GRUPLARINDAKİ DEĞİŞİKLİKLER Ağustos ayında en büyük ürün grubu olan tedarik endüstrisinin ihracatı yüzde 3 artarak 1 milyar 214 milyon dolar oldu. Binek otomobiller ihracatı yüzde 23 azalarak 723 milyon dolara düşerken, Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar ihracatı yüzde 61 artışla 411 milyon dolara ulaştı. Otobüs-Minibüs-Midibüs ihracatı yüzde 18 artışla 216 milyon dolar oldu, Çekiciler ihracatı ise yüzde 17 azaldı ve 109 milyon dolar olarak gerçekleşti. ÜLKE BAZLI İHRACAT VERİLERİ Tedarik endüstrisinde Almanya'ya yapılan ihracat yüzde 3 artarak en büyük pazar oldu. Fransa’ya yüzde 14, Romanya’ya yüzde 83, Polonya’ya yüzde 17 ve Çekya’ya yüzde 34 ihracat artışları gözlemlendi. Binek otomobillerde, Birleşik Krallık’a yüzde 34, Fransa’ya yüzde 48, İtalya’ya yüzde 11, Almanya’ya yüzde 23, Hollanda’ya yüzde 29 ve Bulgaristan’a yüzde 63 ihracat düşüşleri yaşanırken, Slovenya’ya yüzde 141 artış kaydedildi. Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlarda, Birleşik Krallık’a yüzde 134, Slovenya’ya yüzde 114 ve İtalya’ya yüzde 36 ihracat artışları yaşandı. Almanya’ya yapılan ihracat Ağustos ayında yüzde 10 azalarak 356 milyon dolara geriledi. Birleşik Krallık’a ise yüzde 24 artışla 324 milyon dolar ihracat yapıldı. Fransa’ya yüzde 30, Rusya’ya yüzde 19, Hollanda’ya yüzde 21 ve İsveç’e yüzde 16 ihracat düşüşleri yaşandı. En büyük ülke grubu olan Avrupa Birliği ülkelerine Ağustos ayında yüzde 0,5 azalışla 1 milyar 771 milyon dolar ihracat gerçekleştirildi. Diğer Avrupa ülkelerine ihracat yüzde 33 artarken, Afrika ülkelerine yüzde 40 ve Orta Doğu ülkelerine yüzde 30 ihracat düşüşü görüldü.

Gayrimenkul ve otomotiv satışında yeni dönem başlıyor Haber

Gayrimenkul ve otomotiv satışında yeni dönem başlıyor

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Emlakta, ilan sitelerinde doğrulanmış ilan dönemine geçilecek. Konut satacak kişi, e-devlet üzerinde emlakçıyı yetkilendirecek. Yetkilendirilmiş emlakçı satışa aracılık edecek. Otomotivde de aynı sistemi getireceğiz" dedi. Bolat, Kayseri'de gazetecilerle bir araya geldiği toplantıda, 3 Haziran 2023'te göreve atandıktan sonra 2028 vizyon programını açıkladıklarını, bu program kapsamında mal ihracatında 375 milyar dolar, hizmet ihracatında 200 milyar dolar hedeflediklerini, bu 5 yıllık programın altını çeşitli destekleme programı ve stratejilerle doldurduklarını anlattı. 14 aylık görev süresi boyunca 1300'e yakın heyet kabul ettiğini, sektörel sorunlar ve kuruluşların dile getirdiği konuları dinleyip çözüm aradıklarını ifade eden Bolat, 2022'de ithalatın 376 milyar dolara çıktığını, geçen yıl ise ithalatı 362 milyar dolara indirmeyi başardıklarını söyledi. Hem dünya hem Türkiye için çalkantılı dönemde artık yeni bir dengeleme, konsolidasyon döneminin başladığını, yeni bir OVP ile somut hedeflerin ortaya konulduğunu dile getiren Bolat, şunları kaydetti: "Türkiye'de de yerli ve milli sanayinin korunması için dampingli eylemden, sübvansiyonlu ithalattan, dampingli ithalattan, menşe saptırmasıyla içeriye giren veya girmeye çalışan ithalattan gümrük tarife pozisyonu değiştirilmiş ithalat kalemlerine yönelik yasal tedbirler aldık. Yani gümrük rejimimizin ve dış ticaret politikamızın bize emrettiği kuralları, kanunları uygulamak... Dampingli ithalat varsa antidamping soruşturması, sübvansiyonlu ithalat tespit ettiğimizde fark giderici vergi soruşturması, korunma önlemi soruşturması ve kepenk kapatan, zor duruma düşen, işçilerini çıkarmak zorunda kalan sektörlerle alakalı da bu tür tedbirleri almak durumunda kaldık. Zaten bunun somut sonuçlarını da görüyoruz. Şu anda yıllıklandırılmış ithalatımız 343 milyar dolara kadar geriledi. Böylece döviz rezervlerimiz yükselmeye başladı. Döviz arzımız artmaya başladı. Bu anlamda dövizde bir stabilite oldu. Fiyatlar, son 2-3 aydır dengeye geldi. Fahiş artışların yaşanmadığı bir 2-3 ay yaşıyoruz. Dezenflasyon süreci hazirandan itibaren ekonomide ve piyasalarda etkisini gösteriyor. Dolayısıyla dış ticarette bu tedbirleri etkin bir şekilde uyguluyoruz. Sadece bize kanunların ve dış ticaret rejiminin emrettiği görevleri yapıyoruz. Haklı, adil ticarete evet. Zorunlu, yasal, haklı ithalata evet. Ama bunun dışındaki yanlış uygulamalara da biz 'dur' diyoruz. Birçok sektörde yerli, milli üretimin, istihdamın arttığını görüyoruz. Zaten toplam istihdam rakamındaki artış da bunu gösteriyor." "Enflasyonun yüzde 50 ve altına düştüğünü gördükçe kredi maliyetlerinde de aşağı doğru inişleri göreceğiz" Ömer Bolat, hükümet olarak görevlerinin ihracatçıların rahatlaması için girdi maliyetlerinin düşmesi ve ellerindeki bütçe imkanlarıyla, Bakanlıklarına tahsis edilen mali bütçeyle gerekli destekleri, destek programlarını hazırlayıp ihracatçıların arkasında, yanında yer almak olduğunu vurgulayarak, "Yeni destek programı da bu çerçevede açıklandı. Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Merkez Bankamızla da koordineli olarak finansmana ulaşım, finansman maliyetlerinin düşürülmesi gibi çabalar içindeyiz. Zaten inşallah eylül sonrası, ekim gibi enflasyonun yüzde 50 ve altına yıllıklandırılmış olarak düştüğünü gördükçe kredi maliyetlerinde de aşağı doğru inişleri hep birlikte göreceğiz. Hatta piyasa, politika faizinden daha önde o anlamda hareket edecektir diye gözlemliyoruz. Piyasalardan aldığımız gözlemler ve sinyaller de bu yönde." diye konuştu. İsrail'e ihracatta ciddi bir düşüş olduğunu bildiren Bolat, bu konuda hükümetin aldığı kararı tereddütsüz uyguladıklarını söyledi. Bolat, "Ama Allah bereketini veriyor. Başka pazarlarda yeni imkanlar, açılımlar oldu. Oralardan bu eksiği kapatmaya gayret ediyoruz. Oradaki açık bizim için kayıp olmadı. İnşallah da olmayacak. Önemli olan orada dünyaya ve İsrail'in soykırımcı yönetimine bir mesaj vermekti ve dünyada da bunu yapan tek ülke Türkiye oldu. Türkiye, öncü ve lider ülke oldu." değerlendirmesinde bulundu. Bolat, hükümetin bu kararının bütün dünyada büyük yankı uyandırdığını, ardından Batı dünyasında birçok yerde vicdanların haykırdığını gördüklerini, birçok Batılı ülkenin Filistin devletini resmen tanıdığını anlattı. Ekonomideki bu dezenflasyonist politikayla, yani enflasyonu düşürme politikasıyla somut sonuçların görülmeye başlandığını ifade eden Bolat, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu salgın, depremler ve Rus-Ukrayna savaşı döneminde insanlar işsiz kalmasın, istihdam artsın, piyasada mal kıtlığı olmasın, halkın satın alma gücü düşmesin yaklaşımıyla hem üreten ve ihracatçı kesime oldukça elverişli maliyetlerle finansal kaynak sağlandı hem de çalışan ve emekli kesime de enflasyon oranının üzerinde ücret artışları verildi. Bu noktada tüketimin canlı olması, turizmin 2022, 2023 ve bu yıl canlı olması, üreten ve satan üretici ve satıcı kesim açısından yüksek talep fırsatı getirdi. Ama şimdi gerek kredi imkanlarının sıkılaşması, daralması ve özellikle de iç pazarda vatandaşımızın bugün ve önümüzdeki süreçle alakalı ve yüksek fiyatlara yönelik de bir tepki ortaya koyması karşısında tüketimin kısmen azalmaya başladığını görüyoruz. Bunu sanayiciler bize bildiriyorlar. Dolayısıyla fiyat artırma eğilimi törpülenmiş oluyor. Bu kararlar kolay verilemiyor. Enflasyon düştükçe ihracata yöneliş de artacaktır. İç pazardaki talep azalması satıcılarımızı, üreticilerimizi dış pazarlarda yeni ihracat fırsatları, imkanları kovalamaya sevk edecektir. Bu açıdan da inşallah bu etkileri önümüzdeki aylarda birlikte göreceğiz." "(İhracatta) Şu anda aşağı doğru gidiş öngörmüyoruz" Ticaret Bakanı Bolat, OVP'nin geçen yıl 7 Eylül'de açıklandığını hatırlatarak, Strateji Bütçe Başkanlığının OVP'yi hazırladığını ve programda ihracatla ilgili şu ana kadar herhangi bir güncelleme yapmadığını dile getirdi. Bolat, şöyle devam etti: "11 ay hedefe sadık kaldık. Bu çok önemli. Neden önemli? Geçen yıl dünya mal ihracatı yüzde 5, dünya ticareti yüzde 1,2 azaldı. Dünya hizmet ihracatı yüzde 10 arttı. 2024'ün 7 ayı geride kaldı. Dünya ekonomisinde, dünya ticaretinde beklenen sıçrama henüz görülmedi. Temmuz ayı itibarıyla 261,5 milyar dolar ihracatı yakalamamız aslında aşağı doğru bir gelişme değil. 'Hedefin yarıdan fazlasını başarmış olmak' anlamına geliyor. Geçen yıl 255,4 milyar dolardı. 6 milyar dolar artıdayız. OVP hedefine göre 5,5 milyar dolar kaldı. O açıdan kalan 5,5 milyar dolar için biz tabii çalışacağız ama sonucu o aylar bittiği zaman, rakamlar ortaya çıkınca göreceğiz. Şu anda aşağı doğru gidiş öngörmüyoruz. Sonbahar her zaman için ihracat döneminde canlı bir dönemdir. Önemli olan doğru istikamette olmak. Yani rakam 1 milyar dolar, 2 milyar dolar az olmuş, çok olmuş. O kadar önemli değil. Geçen yılı aştık mı? Aştık. Hedefin yarıdan fazlasını gerçekleştirdik mi? Gerçekleştirdik. Hizmet ihracatı 101 milyar dolardı. Şu anda yıllıklandırılmış rakamımız 106,5 milyar dolar. Yıl sonu hedefimiz neydi? 110 milyar dolar. İnşallah onu da başaracağız. Temmuz, ağustos, eylül turizmin yoğun olduğu aylar... Sonbahar taşımacılık gelirlerinin artacağı dönem... Hedeflerimize bağlıyız." Finansman konusunda birçok olumlu adımlar atıldığını, tedbirler alındığına işaret eden Bolat, "Allah'ın izniyle sonbaharda enflasyondaki düşüşü gördüğümüz zaman Türkiye'de de finansman açısından şartların daha iyiye doğru gittiğini, aşağı doğru gideceğini hep birlikte göreceğiz." dedi. Finansmana erişimle ilgili avantajları daha da artırmaya çalışacaklarını, yeni enstrümanlar geliştireceklerini ifade eden Bolat, bir soru üzerine, enflasyonun yüksek olduğu bir ülkede girdi maliyetinin de yüksek olabileceğini ancak fiyatların maliyetlerden daha hızlı arttığını söyledi. "Çalışanların enflasyon karşısında satın alma gücünü korumak zorundayız" Ömer Bolat, çalışanların enflasyon karşısında satın alma gücünü korumak zorunda olduklarına dikkati çekerek, "Girdi maliyetlerini stabil hale getirmek, finansman maliyeti, enflasyon ve döviz kurunun istikrarlı, stabil olduğu bir ekonomik ortamı meydana getirme gayreti içindeyiz. Bu çabalarımızın da koordinasyonu ekonomi yönetimi tarafından sağlanıyor ve bir OVP çerçevesinde makro göstergeler noktasında hedeflerimize ulaşıyoruz." şeklinde konuştu. Kur noktasında, hükümetin sabit bir kur politikası olmadığını vurgulayan Bolat, döviz rezervlerinde son 1 yılda büyük artış kaydedildiğini, sadece 31 Mart seçimlerinden bu yana 85 milyar dolardan fazla döviz kaynağı girişi bulunduğunu, bunun küçük bir miktarının yurt dışı kaynaklı olduğunu, diğer bölümünün ise vatandaşların ve şirketlerin dövizden TL'ye dönmesinden kaynaklandığını bildirdi. "Enflasyon düştükçe girdi maliyetleri de stabil hale gelecek" Girdi maliyetlerinin artışına karşı döviz kurunun önemli bir enstrüman olduğuna işaret eden Bolat, enflasyon düştükçe girdi maliyetlerinin de stabil hale geleceğini dile getirdi. Bolat, "Kaldı ki ihracatta kullanılan ithal girdilerin TL karşılığı da bugünkü kurda maliyetlerin artmasını engellemiş oluyor. Böyle de bir avantajı var. Ama şöyle bir gerçek var; döviz kuru, kontrolsüz ve hızlı bir şekilde arttığında 24 saat geçmeden fiyatları arttırıyor. Şimdi siyasal iktidar ve ekonomi yönetimi bu yüksek enflasyon hassasiyetine dikkat ediyor. Aynı şey bu sefer ihracatçılarımız ve tüm sanayicilerimiz için risk oluşturuyor. Hem girdi maliyetleri artmış oluyor. Önemli olan bu işi dengeli götürmek. İşte bunun gayreti içindeyiz." ifadelerine yer verdi. "(Çin'deki bazı internet sitelerinden ucuza ürün getirilip satılması) Gerekli kararları aldık, yakında göreceksiniz" Ticaret Bakanı Bolat, Çin'deki bazı internet sitelerinden ucuza ürün getirilip satılması konusuna ilişkin soru üzerine, "Konunun çok yakın takipçisiyiz. Gerekli kararları da aldık, yakında göreceksiniz." dedi. Otomotiv ve emlak sektörüne ilişkin düzenlemelere değinen Bolat, otomotivdeki kuralları sıkı bir şekilde denetlediklerini, her 2 sektördeki manipülasyonları tespit edip ağır cezalar uyguladıklarını, şu anda otomotiv ve emlak piyasasının istikrarlı olduğunu vurguladı. Bolat, 600 bin tane stoklanmış sıfır aracın ortaya çıkmasıyla piyasanın rahatladığını kaydederek, gayrimenkulde de gerekli düzenlemelerin yapıldığını anlattı. "Hazirandan bu yana fiyatlarda bir durağanlaşma var" Ömer Bolat, fahiş fiyat denetimlerine ilişkin son çalışmaların sorulması üzerine, "Bu konuda olayın bir arz-talep dengesi boyutu var, bir tamahkarlık, bir açgözlülük boyutu var, talebin doyması boyutu var. Bir de denetimler ve cezai uygulamalar boyutu var." değerlendirmesini paylaştı. Hizmet de dahil şu anda birçok sektörde talebin geri çekildiğini, hizmet sektöründe gerek restoran, lokanta işletmeleri gerekse otelcilik noktasında bunun sinyallerini aldıklarını belirten Bolat, her gün çarşı, market ürünlerini kontrol ettiklerini söyledi. Bolat, "Haziran ayından bu yana fiyatlarda bir durağanlaşma var. Allah'a şükür stabil bir durum var. Bu, kırmızı et, tavuk eti, süt ürünleri de dahil olmak üzere temel ürünler olarak birçok üründe var. Biz denetimlerimizi yapıyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığı gıda sektöründe denetimlerini yapıyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı da vergisel boyut itibarıyla bazı sektörlere denetim yapıyor." dedi. 2023'te 56 bin firmaya fahiş fiyat, stokçuluk, kara borsacılık, kasa-raf fiyat farklılığı, aldatıcı reklamlar dahil olmak üzere 1,5 milyar lira idari para cezası uygulandığını, bu yılın 7 ayında ise 71 bin firmaya 960 milyon lira idari para cezası kesildiğini bildiren Bolat, rekabetin korunması, tüketicinin korunması ve perakende ticaret kanununda yapılan değişikliklerle bu cezaların katmerli bir şekilde arttırıldığını ifade etti. "(Yeni yatırımlar) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız birkaç firma ile görüşme halinde" Ticaret Bakanı Bolat, BYD'nin Türkiye yatırımına ilişkin soru üzerine, Türkiye'ye yatırım getiren, yatırım yapmak isteyenlere kapılarının açık olduğunu söyledi. Bolat, "Yeni yatırımlar Avrupa'dan, Amerika'dan, Asya'dan, başka taraftan da gelirse Sanayi Bakanlığımız yatırım teşviklerini ilgili firmalarla zaten görüşüyor, müzakere ediyor. O çerçevede de Ticaret Bakanlığımız ile de koordineli hareket ediyor. Bu yatırım inşallah hayırlı olsun. Arkasından yeni yatırımları tetiklemesini ümit ediyoruz. (Yeni yatırımlar) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız birkaç firma ile görüşme halinde." diye konuştu. Bolat, Türkiye'nin Tunus ile serbest ticaret anlaşması olduğunu, Türkiye'nin sanayi rekabetinde üstünlüğü olunca Tunus'un yaklaşık 250 kalem üründe anlaşmadan 5 yıl için muafiyet istediğini ifade etti. Aldıkları tedbir ve düzenlemelerle Türkiye'nin ithalatının 40 milyar dolara yakın azalış kaydettiğini bildiren Bolat, bir soru üzerine, e-ticarete ilişkin kanunun değiştirilmesinin ihtiyaçtan kaynaklandığını, Türkiye'nin e-ihracatının yüzde 10 hedefine yükselmesi ve dünyadaki e-ihracat rekabetinde Türk firmalarının yarışabilmesi adına ihracatı desteklemeyi amaçladıklarını kaydetti. Bolat, bir soru üzerine, "20 milyar (TL) silinmiş gibi bahsediliyor ama şu anda çıkmış bir lisans bedeli yok. Yani o lisans bedeli önümüzdeki mart ayındaki rakamlara göre nisan ayında belirlenecek. Hiçbir firma da 9 milyar net cirosu varken o bahsettiğiniz rakamlarda bir lisans bedeliyle karşı karşıya kalmayacak. 2 yıl önce kanun çıkarılırken tek firmaya yönelik eleştiriler var mıydı? Vardı. Şimdi de tersinden aynı eleştiriler getirilmeye çalışılıyor. Bu haklı bir eleştiri yöntemi değil. Kanunlar bütün firmalar, bütün herkes için uygulanır. X, Y, Z o sektörde yurt içi, yurt dışı firmalar açısından eşittir. Bu düzenlemeler, ülkemizdeki pazar yerleri ve e-ticaret firmalarının yurt dışı rakiplerine kıyasla güçlü kalabilmeleri için çıkarılıyor. Zaman içinde pazar paylarında değişiklik olabilecektir." ifadelerini kullandı. "Vizenin iş adamlarımız önünde engel olmaması için gayretlerimizi artırarak devam ettiriyoruz" Avrupa Birliği vizesinin sürekli gündemlerinde olduğunu, ikili temaslarda da bu konuda kolaylık ve hızlanma taleplerini ilettiklerini vurgulayan Bolat, "Bu konu biraz da AB içindeki aşırı sağın yükselişi… Son Avrupa Parlamentosu seçimlerinde de ortaya çıktı. Oradaki hükümetlerin de çekingenliğiyle alakalı bir konu. Bizim bu konuda kendilerinden isteğimiz çok uzun süreli, çok girişli ve özellikle iş dünyası, mühendislik isteyen, akademisyen, öğrenci, nakliyeci ve şoför gibi meslektekilerin acil vize ihtiyacının hızlı başvuru ve proseslerinin halledilmesidir. Bu konudaki girişimlerimiz devam ediyor. Ama bu konu, aynı zamanda Dışişleri Bakanlığımızı ilgilendiren bir konu. Biz ticaretin artması için uğraştığımız için bu noktada vizenin iş adamlarımızın önünde bir engel olmaması için gayretlerimizi artırarak devam ettiriyoruz." şeklinde konuştu. Gayrimenkul ve otomotiv satışında yeni dönem başlıyor Ömer Bolat, bir soru üzerine, "İnşallah 15 Eylül'de yeni bir düzenleme başlayacak. Emlakta, ilan sitelerinde doğrulanmış ilan dönemine geçilecek. Böylece ilan sitelerinde gördüğünüz ilanların hiçbiri katakulli ya da tüketiciyi aldatmaya yönelik olmayacak. Konut satacak kişi, e-devlet üzerinde gayrimenkulünü seçerek emlakçıyı yetkilendirecek. Yetkilendirilmiş emlakçılar, bu satışlara aracılık edecek. Otomotivde de aynı sistemi getireceğiz. Önce emlak ile ilgili olanı yayınlayacağız. Kısa bir süre sonra, 1-2 hafta sonra da bunu otomotiv sektöründe uygulayacağız." dedi. Önümüzdeki süreçte dezenflasyon politikasının hızlı sonuç vermesiyle finansman oranları aşağı doğru çekilmeye başladığında konut arzının da artacağı dönemin geleceğini belirten Bolat, "Yani şu anda konut yapılıyor. İnşaat sektörü büyümeye katkı veriyor. Ama daha çok deprem bölgesinde yapılıyor. İkinci el piyasasında satışlar oluyor." ifadelerini kullandı. "Bu aslında bir yerde kiraların da düşmesine sebebiyet verecek" Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan da emlaktaki yeni düzenlemeye ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: "Getireceğimiz ürün ile sadece ilan sitelerindeki ilanların verilmesindeki aşamaları resmiyete bağlıyoruz. Vatandaş, e-devleti üzerinden girerek kendisine ait olan gayrimenkulü seçip orada açılacak pencereden yetkili ilan satıcısının, emlakçının kodunu girerek orada emlakçıyı yetkilendirecek. Kendisi de ilan sitesine girip satabilir. Ama emlakçıya verecek olanlar emlakçıyı yetkilendirecek. Böylece emlakçı almış olduğu yetkiyle bu ilanı siteye girebilecek. Biz bunu 15 Eylül'de başlatacağız. İlk etapta hibrit olacak. Onlar da 'doğrulanmış ilan' diye çıkacak. Ama yılbaşı itibarıyla tamamı doğrulanmış ilan olarak çıkmaya mecbur olacak. Böylece siz bir sabah kalktığınızda kendi evinizi ilan sitesinde satılırken görmeyeceksiniz. Yani şu anda hiç kimse ilan vermediği halde bazı kişiler emlak sitelerine girerek bu evleri satıyor. Ama sorduğunuzda 'yok' diyorlar, 'biz onu sattık' diyorlar. 'Size başka ilan, başka evi gösterelim' diye böyle fake ilanlar veriliyordu. Amacımız, manipülasyonu önleyerek daha doğru bir piyasa işleyişini getirmek. Bu sistem 15 Eylül'de gelecek. Arkasından aynı şekilde otomobille ilgili sistemi devreye sokacağız. Kişi, birinci derece akrabası, hanımı, annesi, babası ve çocuklarının da üzerine olan emlakla ilgili ilan koyabilir. O zaten kimlik doğrulama sisteminde şu anda uygulanıyor. Bu aşamayla yaptığımızda ilan sistemindeki manipülasyonun önüne geçmeye çalışacağız. Bu aslında bir yerde kiraların da düşmesine sebebiyet verecek. Çünkü (internet) sitelerde, kirada olmayan dairelere sanki kiradaymış gibi fiyatları şişirme ve spekülasyon yapılıyordu. Aynı aracı 10 kişi veya aynı evi 10 kişi, siteye girerek fiyatları yukarı çekerek sanki piyasada böyle bir fiyat artışı varmış gibi gösteriyordu. Bunun önüne geçmeye çalışıyoruz. Gerçek ilanlarla fiyatının doğrulanmasını sağlamaya çalışıyoruz."

Gatti Comini: Adana'daki en seçkin sürücülere en iyi lastik deneyimini sunmak için hazırız Haber

Gatti Comini: Adana'daki en seçkin sürücülere en iyi lastik deneyimini sunmak için hazırız

Adana ve çevresinde otomotiv sektöründeki pek çok ürün grubunda hizmet sunan Pirelli’nin yetkili satıcısı Volkan Otomotiv, ileri teknolojilerle donatılan satış ve servis noktasının 35.yılını özel bir davetle kutladı Volkan Otomotiv sahipleri Harput ailesi ev sahipliğinde Pirelli Türkiye CEO’su Gian Paolo Gatti Comini’nin de hazır bulunduğu davete Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Seyhan Kaymakamı Ekrem İnci, Yüreğir Kaymakamı Mehmet Aksu, Aladağ Kaymakamı Hasan Ali Kurt, Adana Emniyet Müdürü Ahmet Hakan Arıkan, MHP İl Başkanı Yusuf Kanlı, Adana Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Bayram, Adana Organize Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütcü, Seyhan İlçe Milli Eğitim Müdürü Murat Çevik, Bilici Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Bilici, Pirelli Bölge Satış Müdürü Okan Erdoğan, Ülke Pazarlama Müdürü İpek Unaran, Pirelli Bölge Pazarlama Uzmanı Hande Gönkeser, Pirelli Bölge Satış Yöneticisi Şafak Çevirme ve çok sayıda davetli katıldı. Pirelli'nin Adana'daki Volkan Otomotiv Bayisi: Premium Lastik Deneyiminin Adresi, Elektrikli Araçlara ve Premium Otomobillere Özel Çözümler Sunuyor. Pirelli, Adana'daki otomobil tutkunlarına premium lastik deneyimi sunmak için Volkan Otomotiv ile gücüne güç katıyor. Adana’ da yenilenen en son teknoloji ile donatılmış tesisleri, geniş ürün yelpazesi, deneyimli kadrosu ve elektrikli araçlara ve premium otomobillere özel çözümleri ile Volkan Otomotiv bölgedeki en prestijli lastik merkezlerinden biri olmaya hazır. “Adana'da Volkan Otomotiv ile birlikte yeni bir döneme adım atıyoruz” Pirelli Türkiye CEO’su Gian Paolo Gatti Comini, "Adana'da Volkan Otomotiv ile birlikte yeni bir döneme adım atıyoruz. Uzun yıllardır otomotiv sektöründe edindiğimiz deneyim ve Volkan Otomotiv'in Adana'daki köklü geçmişi ile bölgedeki müşterilerimize en üst düzeyde hizmet vermeyi hedefliyoruz. Bu hedef doğrultusunda, elektrikli araçlara yönelik özel çözümler sunan Pirelli Elect ürün gamımız ve premium otomobiller için özel olarak geliştirdiğimiz terzi işi lastiklerimiz ile Adana'daki en seçkin sürücülere en iyi lastik deneyimini sunmak için hazırız" dedi. Volkan Harput, “Pirelli markasını en iyi şekilde temsil edeceğimize inanıyoruz” Volkan Otomotiv’in ortaklarından Doç. Dr. Mehmet Volkan Harput ise Pirelli gibi bir lastik devinin iş ortağı olmaktan mutluluk duyduklarını belirterek şunları söyledi: “Volkan Otomotiv olarak sektördeki 35 yıllık deneyimimizle, Adana ve çevresindeki müşterilerimize yeni satış ve servis noktamızda; güncel stoklarımız, geniş ürün gamımız ve ileri teknolojiye sahip makinelerimizle hizmet vermek için sabırsızlanıyoruz. Yenilenen satış ve servis noktamızla bu bölgede müşterilerimizin talep ve ihtiyaçlarını daha hızlı karşılarken, Pirelli markasını en iyi şekilde temsil edeceğimize inanıyoruz.”

TEMSA, İSO 500 sıralamasında zirveye tırmanıyor Haber

TEMSA, İSO 500 sıralamasında zirveye tırmanıyor

Dünyanın 66 ülkesinde 15 bine yakın aracını yollara çıkaran TEMSA, İstanbul Sanayi Odası tarafından her yıl gerçekleştirilen “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2023” listesinde 122 basamak birden yükselerek 175’inci sırada yer alma başarısı gösterdi. TEMSA, bu başarıda emeği geçen tüm paydaşlarına teşekkür etti. TÜPRAŞ’ın bu yıl da birinci olduğu Türkiye'nin en büyük sanayi kuruluşu İSO 500 2023 sıralamasında, TEMSA Skoda Sabancı Ulaşım Araçları A.Ş. 122 basamak birden yükselerek 175’inci sırayı aldı. Yine Adana sanayi firmaları Sasa Polyester Sanayi A.Ş. 29., Elita Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. 256., Omnia Nişasta Sanayi ve Ticaret A.Ş. 300., Akyem Adana Yem Yağ Biodizel Tarım ve Sanayi ve Ticaret A.Ş. 319., Abdioğulları Plastik ve Ambalaj Sanayi A.Ş. 350., Sunar Mısır Entegre Tesisleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. 360., Bossa Ticaret ve Sanayi İşletmeleri T.A.Ş. 373., ADM Besin ve Tarım A.Ş. 395., Pilyem Gıda Tarım Sanayi ve Ticaret A.Ş. 442., Atlasdenim Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. 469. sırada yer aldı. TEMSA Skoda Sabancı Ulaşım Araçları A.Ş., elde edilen bu başarı nediyle teşekkür mesajı yayımladı. TEMSA'nın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, "İstanbul Sanayi Odası tarafından 2023 sonuçlarına göre Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde yer alma başarısını gösterdik! Tam 122 sıra yükselerek 175’inci sıraya ulaştık.  Son 3 yılda ortaya koyduğumuz üç haneli büyüme performansıyla Türk otomotiv sanayinin gelişimine öncülük etmeyi sürdürüyoruz. Bu başarıda emeği geçen tüm paydaşlarımıza teşekkür ederiz." ifadeleri yer aldı. TEMSA'nın 15 bine yakın aracı dünyanın 66 ülkesinde yollarda Adana'daki tesislerinde 50 yılı aşkın tecrübesiyle otobüs, midibüs ve hafif kamyon üretimiyle dünyanın lider markaları arasında yer alan TEMSA, 2020 yılı itibarıyla Sabancı Holding ve PPF Group (Skoda Transportation) ortaklığı çatısı altında faaliyet göstermeye başladı. Dünyanın 66 ülkesinde 15 bine yakın aracı yollara çıkaran TEMSA, ürettiği araçları Fransa, Almanya, İngiltere, İtalya, Avusturya, İsveç, Litvanya ve Benelüks gibi Avrupa ülkelerinin yanı sıra Amerika Birleşik Devletleri ve çeşitli Türk Cumhuriyetlerine ihraç ediyor. İSO 500 ve İSO İkinci 500 Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu (İSO 500 ve İSO İkinci 500), sanayinin devler ligini ortaya koymak amacıyla İstanbul Sanayi Odası tarafından 1968 yılında 100 büyük kuruluş ile başlatılan ve zaman içerisinde 1.000 kuruluşa genişletilerek günümüze kadar uzanan geleneksel bir çalışmayı içeriyor. Sıralama, üretimden net satış kriterine göre yapılıyor. Açıklanan listelerdeki sıralamada, firmaların üretim ve satışları dışında ihracat ve çalışanlarının sayısı da önem taşıyor.

Türkiye'de otomotiv satış sonrası pazarı ilk kez ölçüldü: 8,85 milyar dolar! Haber

Türkiye'de otomotiv satış sonrası pazarı ilk kez ölçüldü: 8,85 milyar dolar!

Türkiye otomotiv sektörü, 1950’li yıllarda başladığı yolculuğunda büyük bir mesafeyi geride bıraktı. Türkiye’nin başta Avrupa olmak üzere geniş bir coğrafyanın merkezinde olmasının desteğiyle hızlı bir büyüme sağlayan yerli otomotiv sanayi, çalışanların kusursuz üretim yeteneğiyle kısa sürede Türkiye’yi dünyanın önde gelen üretim merkezlerinden biri haline getirdi. Ana sanayinin tamamlayıcısı olan satış sonrası sektörü de bu süreçte büyük bir ivmeyle büyümeye devam etti. PAZARI ETKİLEYEN MEGA TRENDLER BELİRLENDİ Dünyanın en büyük otomotiv markalarına birinci sınıf üretim yapma gücüne sahip satış sonrası sektörünün, sektörel bilgi eksikliği sebebiyle büyüklüğü tam olarak belirlenemiyor. Bu sorunu ortadan kaldırmak için harekete geçen Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS), sektörde bir ilk olarak satış sonrası yenileme pazarı için özel bir çalışma için kolları sıvadı. Pazar araştırma ve analizi konusunda dünyanın en büyük firmalarından Frost & Sullivan’ın OSS Derneği’nin talebiyle özel olarak hazırladığı Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Analizi, binek araç ve hafif ticari araç kapsımanda sektörü mercek altına aldı. Küresel trendler ve zorluklardan etkilenen Türkiye satış sonrası yenileme pazarının kapsamlı bir görünümünü ortaya koyan rapor, mevcut pazar büyüklüğünden büyüme tahminlerine, pazar dinamikleri ve eğilimlerinden pazarı etkileyen mega trendlere kadar pek çok konuyu masaya yatırıyor. Rapor sayesinde satış sonrası yenileme pazarının büyüklüğü ilk defa ölçülmüş oldu. TÜRKİYE’NİN ARAÇ PARKININ YÜZDE 53’Ü BİNEK ARAÇ Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Analizi’ne göre, araçları daha uzun süre tutma eğilimi, parktaki hafif taşıtlarda artış, finansal dalgalanma ve fiyat enflasyonu, özel nitelikli işgücünde düşük elde tutma oranı, kentten kırsala araç göçü ve iş çeşitlendirme (e-ticaret, elektrifikasyon ve düzenli bakım) gibi konuların Türkiye satış sonrası yenileme pazarını etkileyen başlıca trendleri olarak öne çıkıyor. Türkiye araç parkının, 2018 yılında 4,24 milyon hafif ticari araç, 12,4 milyon da binek araçtan oluştuğunu belirleyen raporda, 2024 yılı itibarıyla bu rakamların 5,13 milyon hafif ticari araç ve 15,53 milyon binek araç olacak şekilde yükseldiği belirtiliyor. Ağır ticari araçlar dahil toplam parkı ise 2023 sonu itibarıyla 28 milyon 740 bin 492 adedi buluyor. Bunun yüzde 53’ü binek, yüzde 15,6’sı pikap/kamyonet, yüzde 17,7’si motosiklet, yüzde 7,6’sı traktör, yüzde 3,3’ü kamyon, yüzde 1,7’si minibüs, yüzde 0,7’si otobüs, yüzde 0,3’ü de özel amaçlı araçlar. Binek araç parkının yüzde 15’i Renault, yüzde 10’u Fiat ve yüzde 10’u da Volkswagen markalarından oluşuyor. Hafif ticari araç tarafındaysa parkın yüzde 31’i Ford, yüzde 28’i Fiat ve yüzde 7’si de Renault modelleri olarak öne çıkıyor. Rapor, araç parkının ortalama yaşını da ortaya koydu. Buna göre parkın yüzde 24’ü 21 yaş ve üzeri, yüzde 22’si 0-5 yaş, yüzde 22’si 6-10 yaş, yüzde 19’u 11-15 yaş ve yüzde 13’ü de 16-20 yaş aracı araçlardan oluşuyor. 2020 yılında binek araçların ortalama yaşı 13,2, hafif ticari araçların ise 12,3 olarak kayda geçerken ağır ticariler dahil ortalama yaş 13 olarak belirlenmiş. 2023 sonu itibarıyla ise bu ortalamalar binek araçta 14,1, hafif ticari araçta 13,6 ve ağır ticari dahil toplam araç parkında ise 14’e yükselmiş durumda. BİNEK ARAÇLAR YILDA ORTALAMA 18 BİN 655 KİLOMETRE YAPIYOR Türkiye araç parkının 2023 sonuna göre yüzde 31,7’si Marmara Bölgesi’nde yer alıyor. Diğer bölgeler ise sırasıyla şöyle: İç Anadolu yüzde 18,4, Ege yüzde 17,1, Akdeniz yüzde 15,7, Karadeniz yüzde 8,8, Güneydoğu Anadolu yüzde 5,2 ve Doğu Anadolu yüzde 3,1. Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Analizi, araç başına katedilen ortalama kilometreleri de ortaya çıkardı. 2024 itibarıyla binek araç başına yapılan yıllık kilometre 18 bin 665 olarak dikkat çekerken hafif ticari araçlarda bu mesafe 13 bin 438 olarak belirlendi. Rapor ile OSS Derneği, Türkiye’de ilk kez satış sonrası yenileme pazarının büyüklüğünü ortaya koymuş oldu. Buna göre satış sonrası yenileme pazarının binek araç ve hafif ticari araç kapsamında 2023 yılı geliri, 6,466 milyar dolar olarak belirlendi. Ağır ticari araç grubu da eklendiğinde 2023 yılı sonu itibarıyla satış sonrası yenileme pazarının geliri 8,85 milyar dolara ulaşıyor. Raporda, Covid öncesi yıllarda azalan satışların, ikinci el araç bakım ve servis hizmetlerine olan ihtiyacın artmasına ve ortalama yaşın 14’ün üzerine çıkmasına neden olduğu belirtiliyor. Rapora göre 2023 yılında lastik satışından 1,59 milyar dolar, aküden 373,4 milyon dolar, yağ değişiminden 602 milyon dolar, frenden 535 milyon dolar, çarpışma elemanlarından 555 milyon dolar, şanzımandan 255 milyon dolar, filtrelerden 261 milyon dolar, soğutma sisteminden 120 milyon dolar ve aydınlatma ürünlerinden de 178 milyon dolarlık gelir elde edildi. Bu da satış sonrası yenileme pazarı cirosunun yaklaşık yüzde 25’inin lastik satışından elde edildiğini ortaya koyuyor. Bu rakamların 2028 yılında lastik satışında 2,03 milyar dolara, aküde 465 milyon dolara, yağ değişiminde 746 milyon dolara, frende 660 milyon dolara, çarpışma elemanlarında 620 milyon dolara, şanzımanda 286 milyon dolara, filtrelerde 318 milyon dolara, soğutma sisteminde 135 milyon dolara ve aydınlatma ürünlerinde de 206 milyon dolara ulaşması bekleniyor. Böylece 2028 yılında binek ve hafif ticari araç grubunda satış sonrası yenileme pazarının 7,8 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşması öngörülüyor. 20 YENİ BAYİ ZORUNLULUĞU İLE SERVİS SAYISI ARTACAK Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Analizi’ne göre 2023 yılında 1510 adedi yetkili servis, 25 bin adedi bağımsız servis, 1480 adedi franchise ve zincir hizmetler, 12 bin 210 adedi de yetkili hasar onarım merkezleri olmak üzere toplam 40 bin 200 servis bulunuyor. 2028 yılı için beklenti ise toplam servis sayısında 44 bin 390 adede ulaşılması. Raporda, servis sayısının azalması beklenirken Asyalı elektrikli araç markalarına getirilen 20 yeni bayi zorunluğunun sayı olarak artışı teşvik edeceği belirtiliyor. Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Analizi aynı zamanda araç kullanıcılarının servis alışkanlıklarını da ortaya çıkardı. 0-3 yaş arası aracı olan kullanıcıların yüzde 97’sinin yetkili servisleri tercih ettiği belirlenirken bu oranın 3-5 yaşta yüzde 45’e 6-10 yaşta ise yüzde 5’e kadar gerilediği, 10 yaştan büyük araçların tamamımın servis ihtiyacını bağımsız garaj ve atölyelerde giderdiği ortaya çıktı. Raporla ilgili değerlendirmelerde bulunan OSS Derneği Başkanı Ali Özçete, “Türkiye’nin önde gelen sektörlerinden biri olan, aynı zamanda ihracatta yadsınamaz bir paya sahip otomotiv satış sonrası sektörünün, bugüne kadar yurt içi pazar büyüklüğünün ve pazardaki ürünlerin grup kırılımlarının resmi verilere dayandırılamıyor olması sektörümüzün en büyük eksikliği idi. OSS Derneği olarak nihai sonucuna ulaştırdığımız bu pazar büyüklüğü analizi sayesinde gerek yerli yatırımcıların sektörel kararlarına gerçek verilere dayanarak yön verebilmesini, gerekse de ülkemize yatırım yapmayı planlayan yabancı yatırımcının Türkiye pazarının gerçek potansiyeline vakıf olmasını ve bir anlamda yatırım için motive olmasını sağlamayı hedefledik. Bu hedeflerle OSS Derneği olarak, Türkiye’de ilk defa satış sonrası pazar büyüklüğünün ölçülmesinde öncülük yapmaktan büyük gurur ve kıvanç duyuyoruz. Bugüne kadar tüm paydaşlarımız yurt içi sektör büyüklüğü için, elindeki bireysel verilerle ortalama bir değer hesaplamakta idi. Bugünden itibaren OSS Derneği’nin önderliği ve veri desteğiyle nihai sonuca ulaştırdığımız sektörel analiz sayesinde ülkemizi ulusal ve uluslararası platformda resmi verilerle dayandırarak tanıtma fırsatını tüm sektör paydaşlarımıza armağan ederken, ülkemiz ve otomotiv satış sonrası üretim ve dağıtım sektörü için hayırlı olmasını diliyoruz” dedi.

Otomotiv sektöründe haziran ayında satış rekoru,  1 milyon hedefi yakın! Haber

Otomotiv sektöründe haziran ayında satış rekoru, 1 milyon hedefi yakın!

Türkiye Otomotiv Sektörü, 9 günlük bayram tatiline rağmen hızlı bir Haziran ayını geride bırakmaya hazırlanıyor. Bir yandan Çin menşeli otomobiller için hazırlanan yüzde 40'lık ek Gümrük Vergisi düzenlemesi diğer taraftan da Avrupa'nın yeni GSR II standartlarının Temmuz ayının hemen başında devreye girecek olması, haziran ayında pazarın hiç olmadığı kadar yoğun geçmesine neden oldu. SIFIR KİLOMETRE SATIŞLARI 600 BİNE YAKLAŞIYOR Cardata Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın, yılın ilk 5 aylık döneminde 480 bin adet seviyesinden kapanan sıfır kilometre otomotiv satışlarının haziran ayıyla birlikte 600 bin adet seviyesine çıkacağını söyledi. HAZİRAN AYINDA 100-120 BİN ADET SATIŞ BEKLENİYOR Hüsamettin Yalçın, haziran ayında pazarın 100-120 bin adet seviyesinde kapanacağını ifade etti. Yalçın, "Sene başından beri devam eden kampanyalar özellikle haziran ayında çok daha iddialı bir boyuta çıktı. Şöyle ki Haziran ayında pazarda satılan araçların yüzde 26'sı yani her 4 araçtan biri indirime girerken ortalama indirim oranı da yüzde 6 seviyesine ulaştı" dedi. 7 TEMMUZ'A KADAR STOK ERİTİLMESİ KAMPANYALARI Markaların stokları eritmek için 200-300 bin TL'ye varan indirimleri devreye alması, tüketicileri showroomlara çekti. Bunun yanında 8 Temmuz'da yürürlüğe girecek olan Çinli markalara yönelik yüzde 40 ek Gümrük Vergisi'nin etkileri haziran ayında belirgin bir şekilde hissedildi. Çinli markaların 8 Temmuz sonrası fiyatları artacağı için tüketici nezdinde önemli bir yoğunluk oluştu. TESLA TESLİMATLARI DA ETKİLİ OLUYOR Haziran ayında Tesla'nın da önemli teslimatlar yapacağı tahmin ediliyor. Bu da Haziran ayında pazarın 100 bin adedin üstünde gelmesine önemli bir etken olacak. YIL SONU HEDEFİ 1 MİLYONUN ÜSTÜ Tüm bu etkenler göz önüne alındığında, uzmanlar pazarın yıl sonunda 1 milyon adedin üzerinde kapanacağını düşünüyor. İKİNCİ EL FİYATLARDA DÜŞÜŞ DEVAM EDİYOR Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın kredi musluklarını kısması ve Ticaret Bakanlığı'nın otomobil fiyatlarına müdahale etmesiyle birlikte, sıfır araçların tedarikinin artması, kurdaki hareketliliği bahane ederek stokçuluk yapan satıcıların artık ortadan kalkması nedeniyle ikinci el fiyatları da yüzde 30 geri geldi. Ek vergi sebebiyle sıfır kilometre fiyatları artan Çinli modellerin ikinci el değeri de artacaktır. Yılın son çeyreğinde, özellikle de eylül ayı sonrasındaki sıfır kilometre satış kampanyaları, ikinci el araç fiyatlarıyla aradaki makası daraltacak. O yüzden ikinci el araç fiyatlarındaki düşüş yılın son çeyreğine kadar devam edecek.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.