TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Önlem

İLKHABER-Gazetesi - Önlem haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Önlem haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Eczacılar, şiddete karşı acil tedbir istiyor Haber

Eczacılar, şiddete karşı acil tedbir istiyor

Türk Eczacıları Birliği (TEB) ve 56 Bölge Eczacı Odasınca yayımlanan deklarasyonda, eczanelerde yaşanan şiddet olaylarının engellenmesi için acilen kapsamlı tedbirler alınması istendi. TEB'den yapılan yazılı açıklamada, Türk Eczacıları Birliği ve 56 Bölge Eczacı Odasının başkan ve yöneticilerinin "44. Dönem 1. Bölgelerarası Toplantısı" için 30 Mayıs -1 Haziran'da Diyarbakır'da bir araya geldiği, toplantıda eczacılık mesleğinin gündemindeki konuların ele alındığı belirtilerek, bu kapsamda hazırlanan sonuç deklarasyonuna yer verildi. 13 maddeden oluşan ortak deklarasyonun ilk maddesini İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları oluşturdu. Deklarasyonda, "Uluslararası hukuku hiçe sayarak sivilleri hedef alan İsrail hükümetini lanetliyoruz. Uluslararası Adalet Divanının operasyonların durdurulması kararına rağmen, bütün dünyanın gözü önünde insanlık suçu işleyen İsrail hükümeti bir an önce durdurulmalıdır. Uluslararası toplumu acilen bu soykırımı durdurmaya davet ediyoruz." çağrısında bulunuldu. Eczanelerde yaşanan şiddet olaylarına dikkat çekilen deklarasyonda, "Eczanelerimizde yaşanan şiddet olaylarının engellenmesi için kapsamlı tedbirler acilen alınmalıdır. Eczanelerde yaşanan şiddet olaylarının engellenmesi ve tekrarlarının yaşanmaması adına kapsamlı tedbirlerin ve caydırıcı yaptırımların uygulanması zaruri hale gelmiştir. Birinci basamak sağlık danışmanı olarak sağlık hizmeti sunan meslektaşlarımızın güvenli ortamlarda hastalarına hizmet sunmaları için sorumluluğu bulunan bütün yetkilileri acilen göreve çağırıyoruz." ifadelerine yer verildi. Eczacılar ve hastaları mağdur eden Kamu Kurum İskontosu sorununun bir an önce çözüme kavuşturulması istenen deklarasyonda, şunlar kaydedildi: "Kamu Kurum İskontosu uygulanmayan, eksik uygulanan ve bazı firmalar tarafından temin şekli angarya olarak dayatılan ilaçların sayısı her geçen gün artmaktadır. Eczacılar bu ilaçları, maliyetinin altında hastasına sunmaya zorlanmakta ve hastaların ilaçlara erişimi gün geçtikçe zorlaşmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu ile ilaç firmaları arasında çözümlenmesi gereken bu konunun muhatabı eczacılar değildir. Sorunun, ivedilikle çözülememesi halinde hayati öneme haiz bazı ilaçlar eczacılar tarafından temin edilemeyecek ve hasta mağduriyetlerinin oluşması kaçınılmaz hale gelecektir. Konunun çözümü için yetkilileri ivedilikle göreve davet ediyoruz." "Yeni bir eczacılık fakültesine daha ihtiyacımız yoktur" Kontrolsüzce açılan eczacılık fakültelerinin önemli bir sorun olduğu aktarılan deklarasyonda, şu ifadelere yer verildi: "Bugün itibarıyla ülkemizde 62 eczacılık fakültesi bulunmaktadır. Bu fakültelerin sadece 14'ü akredite eczacılık eğitimi verebilecek kapasitededir. Nitelikli eczacılık eğitimi ve mesleki sürdürülebilirlik için yeni bir eczacılık fakültesine daha ihtiyacımız yoktur. İlaç eczacılık alanında sağlık iş gücü ihtiyaçları göz önünde bulundurularak fakülte kontenjanları bu ihtiyaçlara göre dönemsel olarak yeniden belirlenmeli, üniversite giriş başarı sıralaması 50 bin olarak düzenlenmelidir." Deklarasyonda, kamu kurumlarında görev yapan ve bu kurumlardan emekli olan eczacıların özlük haklarının iyileştirilmesi, kamu ve özel sektör işbirliği ile eczacıların farklı alanlarda istihdamının sağlanması, eczacıların toplum sağlığına daha fazla katkı verebilmesi için "koruyucu eczacılık hizmetleri", "hasta takip hizmetleri" konularında düzenlemeler yapılması talebinde bulunuldu. "İlaç temin süreçleri daha verimli ve sürdürülebilir hale gelmeli" "İlaç Fiyat Kararnamesindeki baremlerin, ilaç fiyat artışları ile aynı oranda güncellenmesini ve bu güncellenmelerin birliğimizin görüşü alınarak belli bir standarda bağlanmasını talep ediyoruz." ifadesine yer verilen deklarasyonda, ilaç temin süreçlerinin daha verimli ve sürdürülebilir hale gelmesi gerektiği belirtildi. Diyabet hastalarının kullandıkları şeker ölçüm çubukları ve iğne uçlarının fiyatları ile kişiye özgü ilaç olarak eczacı tarafından üretimi gerçekleştirilen majistral ilaç tarifelerinin hastaların bu ürünlere erişimini engellemeyecek, hasta ve eczacı mağduriyeti oluşturmayacak şekilde güncellenmesi istenen deklarasyonda, deprem bölgesindeki eczacılar için SGK protokolü, vergi ve prim borçları ile ilgili özel iyileştirmeler talep edildi. Eczacı kooperatiflerinin ekonomik sürdürülebilirliği açısından İlaç Fiyat Kararnamesinde düzenlemeler yapılması ve toplum sağlığının korunması için takviye edici gıdaların farklı mecralarda satışına ilişkin düzenleme talepleri de deklarasyonda yer aldı.

Uzmanından cilt yaşlanmasına karşı öneriler Haber

Uzmanından cilt yaşlanmasına karşı öneriler

Medical Point Gaziantep Hastanesi Dermatoloji Uzm. Dr. Kıvılcım Çınkır Özsaraç, 25 yaş sonrası başlayan ince kırışıklıklara karşı gerekli önlemler alınmadığı takdirde, zamanla daha da derinleşen kırışıklar, lekeler ve hatta ilerleyen yaşlarda yüzde boşluklar ve sarkmalar oluşmaya başlayacağını kaydetti. Yaşlanmanın tüm bu olumsuz etkilerine karşı, hızla gelişen teknolojiden sonuna kadar faydalanmaya imkan sağlayan, en etkili uygulamaların genel olarak anti aging uygulamalar olduğunu ifade eden Dr Özsaraç, bunların da ciltte sarkma, ciltte sıkılaşma, leke ve ince çizgilerle savaşmada, lazer tedavilerinin oldukça sık kullanıldığı belirtti. Cilt kırışıklıklarında en etkili tedavinin Altın İğne Tedavisi olduğunu ve hangi durumlarda kullanıldığını belirten Uzm. Dr. Özsaraç, "Altın iğne tedavisi cilt gençleştirme (Anti aging), cilt kırışıklıklarının giderilmesinde, cilt yenilemede, yüz ve boyun bölgesindeki sarkma ve kırışıklık tedavisinde, sivilce izi, yara izi tedavisinde, ameliyat, yara izlerinin ve güneş lekelerinin ortadan kaldırılmasında, geniş gözeneklerin sıkılaşmasında, siyah noktaların oluşumunu azalmasında ve tedavisinde, gebelik sırasında veya hızlı kilo alıp vermelerde oluşan çatlakların (strialar) giderilmesinde etkili oluyor" dedi. "Geçici değil kalıcı etkiler elde edilir" Altın İğne uygulaması hakkında bilgiler veren Uzm. Dr. Özsaraç, "İşlem öncesinde anestezik kremler de kullanılarak ağrısız bir uygulama sağlanmaktadır. İğneli Radyofrekans uygulaması ortalama süresi 20-30 dakikadır. Cilt yüzeyini gençleştirmek, yara izlerini düzeltmek ve sıkı bir cilt için yapılan uygulama tedavi yöntemlerine göre farklı seans aralıklarında gerçekleşir. Genellikle tek seans yeterli görülmez. Birkaç hafta aralıklarla iki ya da üç seans civarında uygulama yapılır. Seanslar arasında 3-4 hafta olması idealdir. Maksimum etki ise son seanstan 3-4 hafta sonra görülmektedir. İşlem yapıldıktan sonra bir miktar kızarıklık olabilir bazen de hafif kabuklanma olabilir ama kızarıklık çok kısa sürecektir. Geçici değil kalıcı etkiler elde edilir. İlk seanstan itibaren kolaylıkla fark edilebilir olumlu etkiler gözlenir. Hasta hemen günlük yaşamına geri dönebilir. Cilt yenileme ve kusurları giderme üzerindeki etkileri bilimsel çalışmalarla kanıtlanmış bir tekniktir. Her türlü cilt tipinde ve ten renginde kullanılabilme imkanı sunar. Çok uzun saatler boyunca işleme girmeyi veya cerrahi girişimleri gerektirmiyor olması, diğer avantajlarından birisi de her mevsim yapılabilmesidir. Altın iğne tedavisinin ardından dikkat edilmesi gerekenler ise; Son derece acısız bir tedavi olduğu için altın iğne tedavisinin sonrasında herhangi bir ağrılı durum gerçekleşmez. Ancak uygulamanın ardında dikkat edilmesi gereken noktalar bulunur. Bu noktalar; Uygulama bittikten sonra düzenli olarak güneşten koruyucu krem kullanımı ihmal edilmemelidir. Uygulamanın ardından 7-8 saat sonra hafif bir fondöten kullanılabilir” ifadelerini kullandı. "Cilde sürülen kozmetik kremler cildin alt tabakalarına etki edememektedir" Yaşlanmayı geciktirici diğer tedavi metotları PRP, Mezoterapi ve Gençlik Aşısı hakkında bilgi veren Dermatoloji Uzm. Dr. Özsaraç, ‘’PRP, “Trombositten Zengin Plazma” olarak da anılır. Hastanın kendi kanındaki plazmayı kandan izole ederek ve konsantre ederek büyüme faktörleri üreten trombosit hücreleri bakımından daha zengin bir plazma olan PRP adlı kan bileşenini elde etmiştir. Plazma bileşeni, kök hücreler ve büyüme açısından zengin trombositler içerir ve cilde geri enjekte edildiğinde, cildin genel olarak gençleşmesini sağlamak için vücudun doğal kolajen ve elastin üretimini hızlandırır. PRP hazırlama işlemi sonrasında elde edilen PRP çok ince iğneler yardımı ile cilt altına ufak dozlarda enjekte edilir. Bu işlem öncesinde cilt lokal anestezik bir krem ile uyuşturulur. PRP tedavisi ise; yüz ve boyun gençleştirme, ciltte parlama ve aydınlanma, akne skarı ve yara izi tedavisi gibi birçok alanda kullanılmaktadır. Mezoterapi yöntemi de diğer yöntemlerden biridir. Yüz mezoterapisi mezoliftingi cilde canlılık ve parlaklık veren bir işlemdir. Yapılan işlem ile birlikte elastin ve kolajen sentezi aktive olur böylelikle cilt sıkılaşır, gerilir ve toparlanır. Cilt üzerine sürülen kozmetik kremler cilt bariyerini geçemediği için cildin alt tabakalarına etki edememektedir. Ancak yüz mezoterapisi işlemi sayesinde kullanılan cilde faydaları ilaçlar cildin alt tabakalarına kadar etki eder. Böylelikle istenen etki hemen gözlenir ve etki süresi de artar. Yüz mezoterapisi (mezolifting) yüzün her bölgesine, boyun, dekolte ve el bölgesine uygulanabilen bir işlemdir. Cildin ihtiyacı olan vitamin, mineral ve aminoasit gibi maddelerin lokal olarak uygulanan mikro enjeksiyonlar yoluyla cilde enjekte edilmesi ile uygulanır. Seans sayısı hastanın ihtiyacına, uygulana ürünün içeriğine bağlı olarak değişmekle birlikte genelde 15 gün aralar ile 4-6 senans önerilmektedir. Gençlik aşısı ise, aslında bir nevi mezoterapi uygulamasıdır. Genel de yüksek oranda hyoluronik asit ve somon DNA içeren mezoterapi ürünleri özel bir isimlendirme adı altında Gençlik aşı olarak adlandırılmakta ve uygulanmaktadır. Bunların dışında kök hücre tedavisi, kollajen aşısı, dermal kalsiyum hidroksi apatitli dolgular da kollajen, elastin uyarısını artırarak yüzde ve boyunda anti aging etki sağlamaktadır” diye konuştu.

Ankara'da ormanlık alanlara girişler 30 Eylül'e kadar yasaklandı Haber

Ankara'da ormanlık alanlara girişler 30 Eylül'e kadar yasaklandı

(Haber Merkezi) - Ankara Valiliğinden yapılan açıklamada, ormanlık alanlarla mesire alanlarında insan ve araç yoğunluğunun artması ve Türkiye genelinde orman yangınları açısından yüksek risk taşıyan meteorolojik şartların devam etmesi nedeniyle orman yangınlarıyla mücadele konusunda ilave tedbirler alındığı, anız yakma, tarla çalışmaları, bağ bahçe temizliği, çöplerin yakılması, enerji nakil hattı arızaları, piknik, çoban ateşi, yıldırım, kasıt, ihmal veya dikkatsizlik neticesinde gelişen orman yangınlarını önlemek amacıyla yeni kararların hayata geçirildiği bildirildi. Açıklamaya göre, il sınırları içindeki milli park, mesire alanları, tabiat parkları hariç olmak üzere, ormanlık alanlara girişler 30 Eylül 2023'e kadar yasaklandı. İl sınırları içindeki tüm ormanlık sahalara, Ankara Doğa Koruma ve Milli Parklar Bölge Müdürlüğünce sokak hayvanlarını beslemekle görevlendirilenler ve yetkili kamu görevlileri girebilecek. Kamping işletmeleri haricinde ormanlık alanlarda kamp yapılamayacak ve çadır kurulamayacak. Ormanlarda yetkili idarelerin gözetim ve denetiminde bulunan mesire alanları, tabiat parkları ve milli parklarda söz konusu tarihe kadar idarece belirlenen ocak, mangal, barbekü yerleri dışında ateş, mangal, semaver, piknik tüpü yakılamayacak. Bu alanlara 08.00-22.00 saatleri arasında giriş ve çıkış yapılabilecek ancak belirlenen saatler dışında kamp yapılamayacak ve çadır kurulamayacak. Ormancılık faaliyetlerinin gereği olarak üretim çalışmalarının devamı, fidan dikme, bakım ve onarım gibi orman idaresinden ihale veya tahsisli sözleşmelerle iş almış kişiler ile bu çalışmaları denetleyen ve kontrol eden orman idaresi personelleri haricindeki vatandaşlar, ormanlara giriş ve çıkış yapamayacak. Seyrek yerleşim yerleri başta olmak üzere orman içi, orman bitişiği ve ormanla ilişiği olmayan seyrek yerleşim yerlerinde, anız, bağ bahçe ve tarla temizliğinden meydana gelen dallar ve bitki örtüsü yakılamayacak ve havai fişek atılamayacak. Özel yangın tehlikesi oluşturan alanların etrafında emniyet yoluyla şerit açılacak Orman alanı civarındaki tesisler ile sanayi kuruluşları, orman alanlarını etkileyebilecek her türlü faaliyet nedeniyle oluşabilecek yangın riskine karşı önleyici tedbirleri alacak. Enerji nakil hatlarının yapım ve bakımıyla ilgili kuruluşlar hatların özellikle ormanlık alanlardan geçen bölümlerinde gerekli bakımları gerçekleştirecek, yangın riskine karşı her türlü tedbiri alarak gerektiğinde enerji kesintisi uygulayacak. Tüm belediyeler orman içi, orman kenarı ve bitişiğinde bulunan çöp toplama alanları çevresinde koruma bandı oluşturacak ve yangın riskine karşı gerekli iş makinelerini hazır bulunduracak. Demiryolu kenarları, piknik alanları, turistik alanlar, meskun mahaller, her türlü tesis ve ziraat arazileri gibi özel yangın tehlikesi oluşturan alanların etrafında emniyet yoluyla şerit açılacak. Kaymakamlıklar ve Orman Bölge Müdürlüğü koordinasyonunda genel kolluk ve orman kolluğundan oluşturulan denetim ekipleri etkin şekilde gözetim ve denetim yapacak. Muhtemel orman yangınından etkilenebilecek, özel tedbirler alınması gereken yerleşim yerleri, kritik yapı, fabrika, depo ve benzeri alanlar belirlenecek, riskli alanlarda bulunanların ilgili ve yetkilisine kendi tedbirlerini almaları konusunda gerekli bilgilendirme ve uyarılar yapılacak. Gerekli hallerde ilçe kaymakamlarının emriyle, tüm kamu ve özel sektör imkanları kullanılarak her türlü araç gereçle, Orman Bölge Müdürlüğünün koordinasyonunda yangına karşı en etkili şekilde müdahale edilmesi sağlanacak. Belirlenen karar ve önlemlere aykırı hareket edenler hakkında 6831 Sayılı Orman Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve Kabahatler Kanunu uyarınca idari ve adli işlem yapılacak.

KASTAMONU - İnebolu ilçesinde şiddetli yağış nedeniyle okullar tatil edildi Haber

KASTAMONU - İnebolu ilçesinde şiddetli yağış nedeniyle okullar tatil edildi

KASTAMONU (AA) - Meteorolojinin "turuncu kod" uyarısında bulunduğu Kastamonu'nun kuzey kesimlerinde geceden itibaren etkili olan şiddetli yağışlar İnebolu ilçesinin merkezinden geçen İnebolu Çayı'nı taşma noktasına getirdi. İnebolu Çayı'nın taşma tehlikesi nedeniyle Karayolları, DSİ, İnebolu Belediyesi ve Özel İdare ekipleri gece boyunca dere kenarlarında önlem aldı. Sel suları dere kenarlarında hasara neden oldu. İsmetpaşa ve Abdurrahmanpaşa caddelerinde meydana gelen hasar nedeniyle ulaşım tek şeritten sağlanmaya başlandı. Yaşanabilecek olumsuzluklara karşı ilçeye AFAD ve UMKE ekipleri sevk edildi. İlçedeki tüm okullarda eğitim öğretime 1 gün ara verildi. İnebolu Kaymakamı Ahmet Vezir Baycar, AA muhabirine, dün akşamdan bu yana şiddetli yağışla karşı karşıya kaldıklarını belirtti. Devam eden yağışlar nedeniyle İnebolu Çayı'ndaki su seviyesinin oldukça yükseldiğini bildiren Baycar, "Önlem olarak dere kenarlarına taşlarla set oluşturduk. Terminal Köprüsü'nün üzerinden suyun geçişini engellemek için orada biriken malzemeleri, molozları iş makineleriyle temizlemekteyiz." dedi. Vatandaşlardan duyarlı olmalarını isteyen Baycar, "Tedbir olarak da vatandaşlarımızın muhakkak duyarlı olması, alt katlarda oturan vatandaşlarımızın üst katlara çıkması, işi olmayan vatandaşlarımızın dere kenarında bulunmamasını rica ediyoruz. Okullarımızı pazartesi itibariyle tatil ettik. Özellikle dere kenarındaki iş yerlerimizin de tehlike geçene kadar açılmamasını özellikle istirham ediyorum. İnşallah tedbirlerimizle beraber bu afeti herhangi bir sıkıntı olmadan atlatacağız." diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.