TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#önerge

İLKHABER-Gazetesi - önerge haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, önerge haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Gürer: Türkiye’de 2.5 milyonun üzerinde silah ruhsatı düzenlendi Haber

Gürer: Türkiye’de 2.5 milyonun üzerinde silah ruhsatı düzenlendi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in, İçişleri Bakanlığı’na yönelttiği soru önergesiyle ülkemizde koruma hizmetleri kapsamında görevlendirilen güvenlik personeli, tahsis edilen araç sayısı ve giderlerini sordu. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yanıtında, koruma hizmetleri ve silah ruhsatlarına ilişkin bazı veriler açıklanırken, koruma kararları ve görevlendirmeler konusunda gizlilik gereği ayrıntı vermedi. Gürer’in İçişleri Bakanlığı’na yönelttiği  yazılı önergesinde  Güvenlik güçleri dışında taşıma ve bulundurma ruhsatı olan toplam kişi sayısını sordu. Silah ruhsatları hakkında veriler İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın verdiği yanıtta, 1 Ocak 2020 ile 13 Haziran 2024 tarihleri arasında ülke genelinde toplam 2 milyon 579 bin 553 adet silah ruhsatı (bulundurma, taşıma, yivli ve yivsiz av tüfeği) düzenlendiği açıklandı. Ayrıca, Haziran 2024 itibarıyla 306 bin 673 kamu görevlisi, 215 bin 134 emekli kamu görevlisi ve 105 bin 181 meslek mensubuna olmak üzere toplam 626 bin 988 adet taşıma ruhsatı bulunduğu belirtildi. İçişleri Bakan Ali Yerlikaya, koruma hizmetlerinin 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununa dayanılarak çıkarılan "Koruma Hizmetleri Yönetmeliği" ve bu yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin yönerge kapsamında yürütüldüğünü belirtti. Her yıl Ocak ayında koruma ihtiyacı olan kişilerin durumlarının ilgili komisyonlarca gözden geçirildiğini ifade eden Bakan, tüm koruma hizmetlerinin mevzuatın amir hükümleri gereği gizlilik içinde yürütüldüğünü vurguladı. “Silahlanma ve ateşli silah kullanma ile ilgili genel kaygılarda artış var” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Silahlanma ve ateşli silah kullanma ile ilgili genel kaygılarda artış var. Silaha erişimde silah kullanımı da kolaylaşmış gibi. Kamuoyuna da yansıyan çok olay yaşanıyor. Silahlanma farklı olaylarda adeta özendiriliyor. Bu olaylarda ruhsatlı olmayan silahlarda kullanması sorunun derinleştiriyor. Son yıllarda ruhsatlı silah başvuruları da önemli rakamlara ermiş bulunuyor. Toplumda ruhsatlı silaha yöneliş farklı gerekçeler içeriyor. Bu bağlamda  ruhsatsız silah sayısı bilinmiyor ancak bu sayınında az olmadığı genel kabul görüyor. Bu nedenle de toplumsal bir kaygı var. Bir trafik kazasında dahi silahların çekildiği örnekler yaşanıyor. Düğünde, eğlencede hatta askere gidiş kutlamasında, sporda ateşlenen silahlar yanında olaylarda kullanılan silahlarda dikkate alındığında bir silahlanmadan  söz edilebilir. Bu konuda verilerin sağlıklı olması önemli. Belki de ülkemizde silah üretimi üzerinden farklı verilere erişebilir. Ateşli silahlarla ilgili önleyici ve caydırıcı çalışmalarda ihtiyaç görülüyor” şeklinde konuştu.

TBMM'deki olağanüstü toplantıda Can Atalay önergesi reddedildi Haber

TBMM'deki olağanüstü toplantıda Can Atalay önergesi reddedildi

TBMM Genel Kurulu’ndaki olağanüstü toplantının konusu olan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay için verilen genel görüşme TİP Hatay Milletvekili Can Atalayreddedildi. TBMM Genel Kurulu TİP Hatay Milletvekili Can Atalay için olağanüstü toplandı. Önce Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ’ın başkanlığında toplanan ve sıkça ara verilen Genel Kurul sonra Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un yönetiminde gerçekleşti. Kurtulmuş siyasi parti gruplarına 20 dakika, önergedeki ilk imza sahibine ise 10 dakika söz verdi. CHP adına konuşan Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, “Keşke burada takdir hakkınızı muhalefetin bir talebinin olduğu gün, muhalefetin bir milletvekiline yöneterek gösterseydiniz de sizi alkışlasaydık. Gelin bu kararı TBMM'de okutun. Sadece okutmakla kalmayın bir Meclis kararı çıkartın" dedi. Önerge üzerine konuşan AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, "Az önce dediler ya, 'Anayasa Mahkemesi 'yok hükmünde' tespit diye bir karar vermiş' dediler. Bir bakalım gerçekten öyle mi olmuş? Şerafettin Can Atalay ve diğer avukatlarının dilekçe talep konusunu okuyorum, lütfen dikkatlice dinleyin. 'TBMM Genel Kurulu'nun 30 Ocak 2024 tarihli, 54'ncü birleşiminde Yargıtay 3'ncü Ceza Dairesi kararının okunması suretiyle Hatay Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesinin 'yok hükmünde' olduğunun tespitine, Anayasa Mahkemesi'nin başlangıç kısmıyla ilgili iptaline ve yürürlüğünün durdurulması talep edilmiştir.' Tamam, talebi değerlendirdi AYM. Ne demiş, 'Talebi değerlendirdim, Şerafettin Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşmesinin 'yok hükmünde' olduğunun tespitine ve Anayasa'nın 85'nci maddesi uyarınca iptaline karar verilmesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına' nerede tespit? 'Senin talebini değerlendirmiyorum, geçmişte verdiğim kararları tekrar ediyorum' diyor” dedi. Olaylı geçen ve sıkça ara verilen Genel Kurul’daki müzakerelerin ardından muhalefet partililerin verdiği genel görüşme önergesi AK Partili milletvekillerinin oyuyla reddedildi. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, TBMM’nin 1 Ekim 2024 Salı günü toplanacağını belirterek birleşimi kapattı.

Gürer: Satılan kamu varlıkları geliri ne oldu? Haber

Gürer: Satılan kamu varlıkları geliri ne oldu?

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in soru önergesine yanıt veren Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, son 5 yılda 845 taşınmazın özelleştirildiğini açıkladı. Özelleştirmeleri ekonomide verimliliği artırmak için yaptıklarını ifade eden Bakan Şimşek, aynı süre içinde 43 ilde yürütülen imar planı çalışmaları kapsamında, 212 adet imar planının onaylandığını bildirdi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Özelleştirme İdaresi Başkanlığının son 5 yıl içinde uyguladığı özelleştirme çalışmaları ile imar planı değişikliğine yönelik uygulamalarını mercek altına aldı. CHP Milletvekili Gürer, konuyla ilgili olarak, Hazine ve Maliye Bakanlığına yazılı soru önergesi verdi. CHP Milletvekili  Ömer Fethi Gürer, Bakan Mehmet Şimşek tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği yazılı soru önergesinde şu soruların yanıtlanmasını istedi: “İmar planı yapma yetkisi de bulunan özelleştirme idaresi son beş yılda; yıl yıl kaç kez bu yetkiyi kullanmıştır? Yetki kullanımı hangi illerde gerçekleşmiştir? Bu süreçte ne kadar arsa ya da arazi özelleştirilmiş ve plan değişikliği ile satışı sağlanmıştır? Toplam yıl yıl sağlanan gelir nedir? 2024 yılında özelleştirilecek kamu kurum kuruluşu var mıdır? Hazine arazisi ya da kamu da arazi satışında, 2024 yılında satışı planlanan alan ve ne kadardır? Hangi ilerdedir? Özelleştirme ile yapılan satış gelirleri hangi alanlara kullanılmıştır?” EKONOMİDE VERİMLİLİĞİ ARTIRMAK İÇİN ÖZELLEŞTİRME YAPILIYORMUŞ CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in soru önergesini yanıtlayan Bakan Şimşek, Özelleştirme uygulamalarının temel amacının“ekonomide verimliliği artırmak” olduğunu belirterek, bu çerçevede, özelleştirme kapsam ve programındaki atıl kamu taşınmazlarına azami bir şekilde katma değer katılarak şeffaf ve rekabetçi bir ortamda ekonomiye kazandırıldığını açıkladı 845 TAŞINMAZ ÖZELLEŞTİRİLDİ Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından 01.01.2019-31.12.2023 arası 5 yıllık dönemde toplam 845 taşınmaz özelleştirildiğini açıklayan Bakan Şimşek, özelleştirme uygulamalarından elde edilen gelirlerin Özelleştirme Fonu’nda toplandığını ifade etti. ÖZELLEŞTİRME GELİRLERİ, ÖNCELİKLE PERSONELİN İŞ KAYBI TAZMİNATI İÇİN KULLANILIYOR Fonda toplanan gelirlerin hangi amaçla kullanıldığını da açıklayan Bakan Şimşek, “ Özelleştirme programındaki kuruluşlarda çalışan personele yapılan iş kaybı tazminatı vb. ödemeler ile kapsamdaki kuruluşların özelleştirmeye hazırlanması amacıyla idari, mali ve hukuki yönden yapılan düzenlemelerin gerektirdiği giderlerin karşılanmasına öncelik verilerek, bu harcamalar düşüldükten sonra kalan tutar, genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere Hazine hesabına aktarılmaktadır” dedi. 212 İMAR PLANI ONAYLANDI Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, son beş yıl içinde 43 ilde imar planı çalışmalarının yürütüldüğünü ifade ederek, 2019- 2023 yılları arasında toplam 212 adet imar planının onaylandığını da açıkladı. GÜRER: “KAMU VARLIKLARI TÜKETİLİYOR” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise Cumhuriyet dönemindeki tüm kazanımlarımızın 21 yıllık AKP iktidarı döneminde satıldığını belirterek “ 2003 sonra 15 yılda Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile özelleştirme programındaki kuruluşlar tarafından gerçekleştirilen uygulamalar kapsamında, 101 kuruluşta bulunan kamu payları ile 10 liman, 90 elektrik santrali, 40 işletme, 11 otel/sosyal tesis, 3.703 taşınmaz, 37 maden sahası, 3 gemi, 6.808 kalem makine-teçhizat, 155 adet isim hakkı/marka ve araç muayene hizmetleri, toplam 59,9 milyar ABD Doları bedelle özelleştirilmişti. Ayrıca, 2 kuruluştaki kamu payları ile 1 işletme, 1.230 taşınmaz, 95 gemi ve 102 kalem makine-teçhizat, 4046 sayılı Kanun'un 2/i maddesi çerçevesinde toplam 1 milyar ABD Doları bedelle muhtelif kamu kurum ve kuruluşlarına devredilmişti. Bu süreç sonrası 10 şeker fabrikası içinde bulunduğu kamu varlıkları ile binlerce dönüm hazine arazisi de satıldı. Bakan son 5 yılda 845 taşınmazı satıldığını ifade ediyor. Aralarında enerji şirketlerinin de olduğu özelleştirmeler de devam ediyor. Kamu tarafından satılan fabrikaların satış bedellerine bugün aynısı yapmak olası değil, Kamu varlıkları yok edilmesi serbest piyasa ekonomisi anlayışı ile devletin kamusal varlığını eritiyor. Enerji şirketi, limanı, fabrikasını ve Kamu varlıklarını yok pahasına satıp 22 yılda bir kamu fabrikası dahi açmazken hazine arazileri dahi satmaya devam ediyor. AKP iktidarından önce oluşmuş kamu varlıkları sata sata bitiremeyen iktidar özelleştirme anlayışı da hız kesmiyor “dedi.

CHP’li Gürer’in çırak ve stajyerlerin emeklilik sigortası talebine AKP'den ret Haber

CHP’li Gürer’in çırak ve stajyerlerin emeklilik sigortası talebine AKP'den ret

ADANA (İLKHABER) - CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in, çırak ve stajyerlikte geçen sürelerin yaşlılık sigortası başlangıcı sayılması  için TBMM genel kuruluna getirdiği Kanun Teklifi AKP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.  CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in Kanun Teklifi Meclis Genel Kurulu’nda görüşüldü. Gürer, Önerge sahibi olarak oylamadan önce Meclis Genel Kurulu’nda söz alarak, kanun teklifinin detaylarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Ülkemizde çalışma yaşamının zorluklarına da değinen CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, stajyer ve çıraklarla ilgili kanun teklifine olumlu oy verilmesini istedi.  CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada; “ 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu'nda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler ile mesleki ve teknik ortaöğrenim ile yükseköğrenimleri sırasında staja tabii tutulan öğrenciler, mesleki ve teknik ortaöğretim sırasında tamamlayıcı eğitim ya da alan eğitimi gören öğrenciler, kamu kurum ve kuruluşları tarafından desteklenen projelerde görevli bursiyerler ile 2574 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 46'ncı maddesine tabi olarak kısmi zamanlı çalıştırılan öğrencilerin çıraklık ve staj sürelerinde emekliliğe esas yaşlılık sigortasının başlatılmasını sağlamasını amaçlıyoruz” dedi.  MAĞDURİYET GİDERİLMELİ  Ülkemizde mesleki eğitimin de giderek geriye düştüğünü anlatan  Ö.Fethi Gürer, “Bunun bir nedeni, buraların cazibe merkezi olmaktan çıkarılması. Bunun yanı sıra, sanayicilerle görüştüğümüzde en çok dert yandıkları konuların başında ara eleman ihtiyacının yetersizliği geliyor. Atama bekleyen 2 milyona yakın üniversite mezunu var ama  ara eleman açığı bulunuyor.  Bu sorun teknik liselerle aşılabilir. endüstri meslek liseleri gibi teknik eğitim veren okullarda okuyan, çocuk yaşta staj için iş yerlerine giden o gençlerimize deniyor ki: "Siz şanslısınız, staj başladı." Ama başlayan staj yalnızca kazayla ilgili ya da onların karşılaşabilecekleri olumsuzluklarla ilgili. Esas olan, onlar için yaşlılığa esas sigortanın başlaması. Bir kısım geçmişte çırak ve stajyer olarak çalışanlar eğer geriye dönük primlerini ödeseler bugün emekli olabiliyorlar. Onun için bu konuda bir düzenleme yapıp bu mağdurların mağduriyetini ortadan kaldırmamız gerekiyor. Her gün farklı milletvekillerine bu konuda çok sayıda başvuru oluyor. Stajyer ve çırak olarak çalışanların emekliliğe esas sayılacak yaşlılık sigortası staj ya da işe başladığı gün başlamalıdır” ifadelerini kullandı. MESLEKİ EĞİTİMİ DAHA CAZİP HALE GETİREBİLİR Çırak ve stajyerlikte geçen sürelerin yaşlılık sigortası kapsamında sayılmasının mesleki eğitim ve çırak okullarını daha cazip hale getireceğini vurgulayan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Bunu sağlayabilmenin yolu da emekliliğe esas olan yaşlılık sigortasının staj ve çırak olarak başladığı gün hemen başlatılmasından geçiyor. Ülkemizin içinde bulunduğu koşullarda bugün staj ve çırak olarak işe başlatılan çocukların üzerine büyükleri kadar yük bindiriliyor yani onlara normal bir işçinin çalıştığı koşullara eş değer iş veriliyor. Gittiğiniz zaman çoğu yerde buna bire bir tanık oluyorsunuz. Ucuz işçi olarak bunlar değerlendiriliyor ama bunun yanı sıra emekli olabilmeleri için bunlara fayda sağlayacak, bu süreçte değerlendirilmiyor. Örneğin, kadınlar bir gün sigortalı olduğu zaman annelik sürecinde o süre prim ödeyerek onlar için hak olarak işleme giriyor ama hiç çalışmamış bir kadının annelik süreci de emekliliğe esas sayılmıyor yani bir gün çalışana tanınan hak, annelik sürecinde hiç çalışmayan ama sonra sigortalı olan anneye tanınmıyor” diye konuştu. ÇOK SAYIDA VATANDAŞI İLGİLENDİRİYOR Çıraklarda ve stajyerlerde işe başladıkları günün yaşlılık sigortası başlangıcı sayılmasının çok sayıda vatandaşı ilgilendiren bir konu olduğunu da söyleyen CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Çırak ve stajyerlerin bu mağduriyetini gelin, el birliğiyle ortadan kaldıralım, onların da emekliliğe erişimini -geçmiş dönemde, özellikle 99 öncesinde başlamış olanların- bugün burada vereceğiniz oylarla çözümleyelim. Onun için sizleri bu konuda kanun teklifine destek vermeye davet ediyorum” şeklinde konuştu.  AKP PARTİLİ MİLLETVEKİLLERİNİN OYLARIYLA REDDEDİLDİ  CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in çırak ve staylerlikte geçen sürelerin yaşlılık sigortası kapmasına alınmasına ilişkin Kanun teklifi, Meclis Genel Kurulu’nda yapılan oylamada, AK Partili milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.

Şevkin, “TBMM, kadın cinayetleri araştırsın” Haber

Şevkin, “TBMM, kadın cinayetleri araştırsın”

ADANA (İLKHABER)- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, 2023 yılının ilk 7 ayında en az 144 kadının katledildiğini, şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren kadınların sayısının ise tam olarak bilenmediğini vurguladı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) kadın cinayetlerini araştırması için önerge sunan Dr. Şevkin, “Ülkemizde her gün en az 3 kadın, her yıl en az 350 kadın cinayeti işlenmektedir. 2022 yılında kadın cinayeti sayısı 381’e çıkmıştır. 2008-2022 yıları arasında erkeklerin en az 4 bin 86 kadını öldürdüğü tespit edilmiştir. Son 20 yılda öldürülen kadın sayısı ise 7 bin 186 olmuştur” dedi. Dr. Şevkin, 2023 yılının ilk 7 ayında 144 kadının katledildiğini, şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren kadınların sayısının ise tam olarak bilinmediğini dile getirdi. “KADINLAR KORUMASIZ BIRAKILDI” Kadınları ve aileyi koruyan İstanbul Sözleşmesi’nin 11 Mayıs 2011’de İstanbul’da gerçekleştirilen 121’inci Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi toplantısında kabul edilerek imzaya açıldığını, kısaca İstanbul Sözleşmesi olarak adlandırılmasının sebebinin de sözleşmenin İstanbul’da imzaya açılmış olmasından kaynaklandığını ifade eden Dr. Şevkin, “İmzaya açıldığı gün sözleşmeyi imzalayan Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’ni imzalayan ilk devlet olmuştur. Türkiye, 24 Kasım 2011’de sözleşmeyi parlamentosunda onaylayan ilk ülke olmuştur. İstanbul Sözleşmesi, 1 Ağustos 2014’te yürürlüğe girmiştir. Büyük ölçüde İstanbul Sözleşmesi’nin hükümlerini temel alan 6284 sayılı “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” ise oy birliğiyle TBMM Genel Kurulu’nda 8 Mart 2012’de kabul edilmiş, 20 Mart 2012’de yürürlüğe girmiştir. Kadınları korumaya dönük gelişmelere rağmen sonrasında atılan yanlış adımlar kadın ve çocukları tam anlamıyla korumasız bırakma girişimi olarak değerlendirilmektedir” dedi. YOL GÖSTERİCİ SÖZLEŞME YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILINCA… 1 Ağustos 2019’da basına kapalı olarak gerçekleştirilen bir toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “İstanbul Sözleşmesi nas değildir. Bizim için ölçü değil” dediğini, bu dönemde kadın hakları karşıtı grupların İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik saldırılarının artarak devam ettiğini kaydeden Dr. Şevkin, şunları söyledi: “Ne yazık ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir gece yarısı, ansızın gelen imzası, 20 Mart 2021’de yayınlanan Resmi Gazete ile Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine dair Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yayınlanmıştır. “Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi” olan İstanbul Sözleşmesi, imzaya açıldığı 2011 yılından bu yana kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddet konusuna odaklanmış bölgesel düzeyde en kapsamlı ve yol gösterici sözleşme ve kadına yönelik şiddet ile mücadelede en önemli araçlardan biri olmasına rağmen yürürlükten kaldırılmıştır. İstanbul Sözleşmesi’ne karşı çıkan aynı çevrelerin bu kez Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” olan 6284 sayılı yasaya karşı mücadele başlatmıştır. “İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YÜRÜRLÜĞE GİRMELİ, 6284 SAYILI YASA ETKİN OLARAK UYGULANMALIDIR” Bu karşı çıkışın önü alınmalıdır. Kadınların, çocukların öldürülmesinin önüne geçilmek zorundadır. Kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetten arınmış bir Avrupa oluşturmak için yapılan İstanbul Sözleşmesi, kadınlar için son derece önem taşımakta ancak Türkiye’de imzalanmasına, adının da ‘İstanbul’ olmasına rağmen yürürlükten kaldırılmıştır. Kadınları şiddete karşı korumak, kadına yönelik her türlü ve ev içi şiddeti önlemek, kovuşturmak ve tamamen sona erdirmek” amacını taşıyan İstanbul Sözleşmesi yeniden hayata geçmelidir. 6284 sayılı yasanın etkin olarak uygulanması sağlanmalıdır.” “HAFİFLETİCİ SEBEPLER GÖSTERİLEREK CEZA İNDİRİMİ YAPILAMAZ” Türkiye’de kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddetin tahammül edilemez bir hal aldığını belirten CHP’li Dr. Müzeyyen Şevkin, “Çeşitli hafifletici sebepler gösterilerek cezai indirim veya meşrulaştırma sona erdirilmelidir. Kadına yönelik şiddet, taciz ve tecavüzlerin sonlanması, suçluların hak ettikleri cezayı almalarına dönük müeyyidelerin uygulanması, mağdurların haklarının aranmasına yönelik var olan yasalar hayata geçirilmelidir. Kadınların siyasete katılımı, eşit temsili için imzaladığı uluslararası sözleşmeler hayata geçirilmelidir. Belediyelerin, kadın hakları eşitlik politikaları geliştirmeleri, kadın danışma/dayanışma merkezleri, cinsel şiddet kriz merkez birimleri oluşturmaları, kreşler ve kadın destek birimlerini hayata geçirmesi büyük önem arz etmektedir. Tüm bu nedenlerle ve özellikle kadın cinayetlerinin sona erdirilmesi amacıyla Anayasa’nın 98 ve içtüzüğümüzün 104 ve 105. Maddeleri gereğince meclis araştırması açılmasını saygılarımızla arz ve teklif ederiz” ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.