TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ömer Çelik

İLKHABER-Gazetesi - Ömer Çelik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ömer Çelik haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Çelik: Cumhur İttifakı halkla büyüyen bir ittifaktır, çatlak yoktur Haber

Çelik: Cumhur İttifakı halkla büyüyen bir ittifaktır, çatlak yoktur

AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında devam ederken AK Parti Sözcüsü açıklamalarda bulundu. Çelik, Mali İdari İşler Başkanlığının ve Teşkilat Başkanlığının sunum gerçekleştirdiğini ifade etti. Çelik, şimdiye kadar teşkilatlarda geçmişte görev almış ilçelerde ve şimdi görev alan arkadaşlar arasında kardeşlik içerisinde güzel devir teslimler olduğunu söyledi. Çelik, bakanlarının, genel başkan yardımcıların, MKYK üyelerinin, ilçe kongrelerine yoğun bir katılım olduğuna dikkat çekti. Sürecin tamamlanmasının ardından il kongrelerinin de yapılacağını aktaran Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın takdirleriyle yaklaşık 30 il kongresine katılmayı planladıklarını ifade etti. Kongre takviminin tamamlanmasının ardından bu konuda daha fazla bilgi verileceğini belirten Çelik, "Kongreler sürecinin ardından il kongrelerinin takvimi belirlenecek. Cumhurbaşkanımızın programı uygun olursa yaklaşık 30 il kongresine katılmaları bekleniyor" diye konuştu. Çelik, Ahıska Türk’ü sürgünde yıl dönümü olduğunu hatırlatarak bir kere daha hayatını kaybedenlere rahmet diledi. "Cumhur İttifakı, halkla birlikte büyüyen bir ittifaktır ve herhangi bir çatlak söz konusu değildir" Çelik, Cumhur İttifakı’nda muhalefet tarafından yoğun bir şekilde Cumhur İttifakı içerisinde bir çatlaklar, ayrılıklar vesaire üzerine çok sayıda açıklama yapıldığını ve bu açıklamaların asılsız olduğunu belirterek, "Cumhur İttifakı, halkla birlikte büyüyen bir ittifaktır ve herhangi bir çatlak söz konusu değildir. Bizim gündemimiz, Türkiye’nin geleceğine dair güçlü bir şekilde ilerlemektir" dedi. Çelik, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 41. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Kıbrıs Türk halkına olan desteğini yineledi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet’in uluslararası alanda hak ettiği yere gelmesi için Türkiye’nin çaba göstereceğini belirten Çelik, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, egemen bir devlet olarak her alanda desteklenecektir. Türk Devletleri Teşkilatı’nda yerini alması da büyük bir adımdır" ifadelerini kullandı. Kıbrıs Türklerinin uluslararası platformlarda daha fazla söz sahibi olması gerektiğini ifade eden Çelik, "Türkiye, Kıbrıs Türk halkının haklı davasına her zaman güçlü bir şekilde sahip çıkacaktır" dedi. "İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’daki saldırıları, uluslararası hukukla çelişiyor ve bir insanlık suçudur" Ömer Çelik, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının durdurulması gerektiğini belirterek, Gazze'nin sadece Filistin'in değil, tüm insanlığın meselesi olduğunu söyledi. İsrail'in Batı Şeria'yı ilhak etme planlarına da tepki gösteren Çelik, "İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’daki saldırıları, uluslararası hukukla çelişiyor ve bir insanlık suçudur" ifadelerini kullandı. Türkiye'nin Filistin halkının haklarını savunmaya devam edeceğini vurgulayan Çelik, "Türkiye, Filistinli kardeşlerimizin haklarını savunmaya kararlıdır" dedi. "BRICS, Türkiye’nin küresel alanda daha fazla söz sahibi olacağına işaret ediyor” AK Parti Sözcüsü, Türkiye’nin küresel alandaki etkisinin her geçen gün arttığını belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BRICS toplantısına katılımını önemli bir diplomatik başarı olarak değerlendirdi. Çelik, “BRICS, Türkiye’nin küresel alanda daha fazla söz sahibi olacağına işaret ediyor. Cumhurbaşkanımız, Türkiye’nin uluslararası platformlarda etkili bir oyuncu olma yolunda adımlar atmaktadır” dedi. Çelik, Türkiye’nin dış politikasında Batı’dan bağımsız bir çizgi izlediğini vurgulayarak, "Türkiye, her alanda kendi egemen çıkarlarını savunuyor ve dünya çapında sesini duyuruyor. BRICS gibi platformlar, Türkiye’nin dış politikadaki bağımsızlığını pekiştiren önemli adımlardır” şeklinde konuştu. Azerbaycan’da düzenlenen bu İklim Zirvesi son derece önemli olduğuna dikkat çeken Çelik, “Son yıllarda iklim konusu son derece büyük bir gündem teşkil ediyor. Fakat şöyle bir adaletsizlik söz konusu oluyor: Gelişmiş ülkelerin iklimin dengesini bozan ve dünyayı kirleten tutumları karşısında asıl tedbiri alması gereken, iklimdeki bozulmalara karşı asıl bütçeyi üretmesi gereken onlarken kendilerinin alması gereken tedbir kadar gelişmekte olan ülkeleri, fakir ülkeleri de tedbir almak çerçevesine sokmaya ya da kendilerinin mali mükellefiyetlerini onlarla eşit bir düzeyde tutmak şeklinde bir yaklaşım sergiliyorlar. Bu başlı başına adaletsiz bir yaklaşımdır. Bugün iklim konusunda evet herkesin sorumluluğu vardır, gelişmiş ülke, gelişmekte olan ülke, zengin ülke, fakir ülke, büyük ülke, küçük ülke, herkesin sorumluluğu vardır, ama dünyanı asıl kirleten, iklim dengesini asıl bozan gelişmekte olan ülkelerin uyguladığı çeşitli politikalardır. Onların hem bütçe açısından, iklim değişikliğiyle mücadelede hem bütçe açısından, hem de sorumluluk açısından öncü olmaları ve aslında sorumlulukta büyük payı kendilerinin üstlendiğini hem siyasi sorumluluk açısından, hem eylem planı açısından, hem de mali sorumluluk açısından göstermeleri gerekir. Tabii Türkiye’nin bu konuda tezleri Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından dillendirildi” şeklinde konuştu. Çelik, Emine Erdoğan’ın öncülüğünde başlatılan Sıfır Atık Projesinin Birleşmiş Milletler tarafından küresel bir model olarak kabul edildiğini vurguladı. “Sıfır Atık, çevre kirliliği ve iklim değişikliğiyle mücadelede dünya çapında ilham veren bir projedir” diyen Çelik, Türkiye’nin çevre politikalarının küresel anlamda takdir gördüğünü ifade etti. Bir gazetecinin, Bakan Işıkhan’ın belediyelerle yönelik açıklamaları, SGK'nın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanının SGK’yla anlaşma yapıldığına dair açıklamalarını yalanlaması ve Ankara’daki konserle ilgili Meclis’teki tartışmalar ile ilgili sorusuna Çelik, "Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Özel, yerel seçimlerden sonra yaptığı bir hatayı ısrarla sürdürmeye çalışıyor. Biz kendisini bu konuda uyarmıştık, başka siyasi partiler de uyarıda bulundular. Şöyle bir cümle kullanıyorlardı: İşte merkezi iktidar, yerel iktidar. Yani Türkiye’de çift iktidar var, Türkiye’deki kamu düzeni iki parçaya ayrılmış ya da Türkiye’deki kamu düzeni paralel birtakım oluşumlarla yönetiliyor gibisinden bir yaklaşım sergiliyorlardı. Şimdi genel seçim Türkiye’yi yönetecek iktidarı belirliyor, yerel seçim de bu belediye hizmetlerine hangi başkanlar ve kadroları görecek, bunu belirliyor. Vatandaşımızın oy verdiği bütün bu süreçlerin hepsi saygıdeğerdir ve hepimizin sicil amiri vatandaşımızdır. Bizim ortaya koyduğumuz argümanların geçerliliği, vatandaşımızın verdiği yetki ve yasalar çerçevesinde söz konusudur. Dolayısıyla Türkiye’de yasaya tabi olmayan, herhangi bir denetim mekanizmasına tabi olmayan kamu idaresinin parçası bir parça düşünülemez. İkincisi, bu denetimler konusunda eleştiriler getirilip hatta maalesef burada ‘namussuzca bir siyasi talimat’ diyor Sayın Özgür Özel, hiç yakışık almayan bir sözdür. Bu siyasi namus meselesini önceki genel başkanları da çok sık kullanırdı gündelik polemikler içerisinde, biz de bunu çok sık kullanmaması gerektiğini, bunun çok sık kullanılmasının daha çok kullanılana dönen, kullanılanı kendi kendisiyle yüzleştirip zor durumda bırakan birtakım sonuçlar doğuracağını söylemiştik nitekim öyle oldu ya da işte yine namus kelimesi kullanılarak bütün belediyelerine kefil olduğunu ifade etmesi gibi. Yani bu kelimeler çok kıymetli kelimelerdir, çok önemli kelimelerdir, bunları böyle alelade gündelik polemikler içerisinde başka bir cümle kurmanın imkânı yokmuş gibi bir siyasi alfabe yetersizliğiyle ya da siyasi gramer bilgisizliğiyle alelade bir şekilde kullanmamak lazım” diye konuştu. CHP Genel Başkanı Özel’in kullandığı dilin ana muhalefetin genel başkanına yakışmayan ve kavgada bile kullanılmayacak bir dil olduğunu bildiren Çelik, "Fakat bir siyasi okuryazarlık problemi olduğu, bir siyasi gramer bilgisizliği olduğu, siyasi alfabenin gelişen siyasi olaylar karşısında yeterli kalmadığı, yeterli olmadığı net bir şekilde görülüyor” dedi. 3-4 parça halinde Cumhuriyet Halk Partisi yönetildiğini söyleyen Çelik, “Yani altılı masada oturdular, altılı masanın parti içinde içselleştirilmiş bir durumu var gibi bir şey var. Bir konuda Cumhuriyet Halk Partisinin görüşünü anlamak için minimum dört tane yere bakmanız gerekiyor, bu sayı 5’e 6’ya da çıkabiliyor çeşitli durumlarda. Dolayısıyla, bu çerçevede olduğu zaman da maalesef Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi kendi partilerini yönetme konusunda ortaya çıkan siyasi zaafı ve siyasi cari açığı kapatmak için AK Partiye karşı ve Cumhur İttifakına karşı hakaretamiz bir dil kullanma yoluna gidiyorlar ya da devletin olağan mekanizmaları işlerken hakimleri tehdit ediyorlar, savcıları tehdit ediyorlar, müfettişleri tehdit ediyorlar, böylesine bir üslup içerisine giriyorlar. Bunu Cumhuriyet Halk Partisine de faydası yok. Nihayetinde hakimler de, savcılar da, müfettişler de kamu düzeninin parçası olan herkes vatandaşın verdiği yetkiyle, anayasal düzen içinde yasaların verdiği yetkiyle bunları yapıyor. Ki belediye başkanlarından bile denetime açığız gibi sözler gelirken bunu Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanının başka bir siyasi kavganın parçası haline getirmeye çalışması siyasi yetersizlikten başka bir şey değil. Çok basit bir şey bu, çok basit bir siyaset kuralıdır, siyaset üretimindeki cari açık siyasi üslupsuzlukla kapatılamaz. Siyaset üretimindeki bilgisizlik burada doluşan zaaf ve cari açığı birtakım çirkin kelimeler kullanarak kapatmaya çalışma kişiyi o cari açığın parçası haline getirir. Burada büyük bir kara delik oluşur ve bütün siyasetinizi yutar. Ya biz bu hakaretlerin hepsine cevap verecek imkana da sahibiz, kabiliyete de sahibiz. Burada buradan bir siyasi şey çıkarmak istiyorlarsa, buradan bir siyasi kavga çıkarmak istiyorlarsa biz hukuk içerisinde temiz bir dille vatandaşımızın hukukunu savunacak şekilde her türlü mücadeleye de gireriz” şeklinde konuştu. “Burada denetim herkes için geçerlidir. AK Parti belediyeleri için de geçerli, Cumhur İttifakı belediyeleri için de geçerli onlar için de geçerli” Türkiye’de iktidar biçimi olmadığını, Türkiye’de bir tane kamu otoritesi, Türkiye’de bir tane kamu düzeni, Türkiye’de bir tane anayasa, bir tane yasal düzen olduğunu belirten Çelik, “Siyasette cümle kurmak için bir sürü imkan söz konusudur ve yasaların dışında hiçbir alan yoktur. Yani siz tabii bu 31 Mart seçiminden beri siz genel iktidarsınız, biz yerel iktidarız siz bizi denetleyemezsiniz gibi, burada siz, biz yok. Genel ve yerel iktidar diye Türkiye’deki iktidar biçimi de yok. Türkiye’de bir tane kamu otoritesi var, Türkiye’de bir tane kamu düzeni var, Türkiye’de bir tane anayasa var, bir tane yasal düzen var. Yani böyle Türkiye’yi yerel iktidar, genel iktidar diye iki iktidar alanından yönetiyormuş gibisinden bir tavrın içine sokmak. Şimdi kendi kendilerini böyle bir tavrın ve psikolojinin içine soktukları için genel iktidarı sanki AK Parti temsil ediyor, yerel iktidarı CHP temsil ediyor gibisinden siyaseten son derece sakıncalı, siyasi bilinçsizlikle malul bir savrulmanın içerisine giriyorlar. Burada denetim herkes için geçerlidir. AK Parti belediyeleri için de geçerli, Cumhur İttifakı belediyeleri için de geçerli onlar için de geçerli. Sonuçta bu siyasi tartışmayı yapacaksak da temiz bir dille yaparız. Ama kendisi iktidar olmadığı halde kendisi bir muhalefet partisinin lideri olduğu halde her gün talimat veriyorum diyerek onlarca cümle kuruyor, ondan sonra başkalarını suçluyor. Burada hepimizin hesap vereceği şey, hepimizin sicil amiri vatandaştır. Denetlensin her şey gündem olan her şey denetlenir sonuçta vatandaşın önüne koyulur vatandaşın ve yasaların ne yapacağı net bir biçimde açıktır. Burada söz konusu olan şudur: Vatandaşa dönük hizmetin kendisini tartışmıyoruz. Burada bu tip meselelerde hangi belediye işlemi olursa olsun, hangi partiye ait olursa olsun yolsuzluk söz konusuyla, israf söz konusuysa bunlarla ilgili meseleleri tartışıyoruz” ifadelerini kullandı. Çeşitli kurumlara mesela SGK örneğinde olduğu gibi borçlar söz konusu olduğunu ve bunların katlanarak arttığını söyleyen Çelik, “Şimdi bunu ödememe gibisinden bir tutum siyaset değil, bunu ödememe gibisinden bir hak kamu düzenimizde yok. Nihayetinde bunun ödenmesi de SGK’dan faydalanan vatandaşlarımızın hakkı. Yani ben bunu ödüyorum, bunu ödemesi gereken kurum bunu ödemeyip de hizmet yapıyorum diyorsa bunu ödemediği kurum da SGK, SGK’nın da hizmet yaptığı vatandaşlarımız var. Dolayısıyla, bu vatandaşımıza karşı bir cürüm. Bunlar son derece basit temel ilkeler. Dolayısıyla, burada kamu düzeninin işlemesinden hiç kimsenin rahatsız olmaması gerekir” dedi. “Hiç kimsenin kendi partisi için ürettiği bir hak söz konusu olamaz, böyle bir dil de olamaz hepsi vatandaşın hakkıdır” Hukuk içerisinde, hakkaniyet içerisinde sonuçta hepsi vatandaşın hakkı olduğunu belirten Çelik, "Hiç kimsenin kendi partisi için ürettiği bir hak söz konusu olamaz, böyle bir dil de olamaz hepsi vatandaşın hakkıdır. Belediyenin ürettiği hizmet de vatandaşın hakkıdır, SGK’nın yaptığı hizmet de vatandaşın hakkıdır. Ben şuraya bu parayı harcıyorum SGK’yı onun için ödemiyorum gibisinden bir yaklaşım söz konusu olamaz. Kamu düzeni işleyecek herkes de buna saygı duyacak” dedi. “Türkiye devlet politikası olarak bütünlüklü bir politikayla hazırlanmış olacak” Bir gazetecinin ABD’deki seçimler ve Trump’ın ilk atamalarıyla ilgili sorusu üzerine Çelik, “Evet, orada net bir tablo ortaya çıktı, yani senato, kongre, seçim sonuçları, alınan oy, delege bütün bunlarda net bir şekilde Trump’ın Cumhuriyetçilerin zaferi söz konusu oldu. Hatırlarsanız seçimden önce yapılan birtakım tahminler Demokratları gösterirken, Cumhuriyetçileri gösteren tahminlerde de daha Demokrat adaydan daha az oy alır, ama daha çok delege aldığı için seçimi alabilir şeklinde birtakım simülasyonlar vardı bunların hepsi boşa çıktı, sonuç olarak bu oldu. Şimdi yakından takip ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın Kabine’de verdiği bir talimat söz konusudur. Bütün Kabine üyelerimiz kendi alanlarıyla ilgili olarak Trump yönetiminin iş başına başlamasıyla birlikte Türkiye’nin hangi dosya alanlarında ne şekilde ilerleyeceği şeklinde bir yol haritası çıkaracaklar, Sayın Cumhurbaşkanımız bu talimatı vermiştir. Bu seçimden önce de bize soruldu, yani Demokratları mı işte tercih edersiniz, Cumhuriyetçileri mi diye? Biz o zaman da söyledik ya bu bizim değerlendireceğimiz bir konu değil, ama biz hangi yönetim gelirse onunla çalışmaya dönük olarak eylem planlarımız, simülasyonlarımız hazır diye. Sayın Cumhurbaşkanımızın oluşturulması talimatını verdiği yol haritasıyla da güvenlikten dış ticarete, işte askeri konulardan dış politika konularına, bölgesel meselelerden Rusya-Ukrayna savaşı, Gazze meselesi bütün bu başlıklara kadar, ikili ilişkilere kadar burada ilgili bakanlıklar kendi yol haritalarını hazırlıyor böylece yeni döneme Türkiye devlet politikası olarak bütünlüklü bir politikayla hazırlanmış olacak” şeklinde konuştu. ABD Başkanı Donald Trump’ın kabine atamalarına ilişkin Sözcü Çelik şu ifadeleri kullandı: “Bu atamalarla ilgili olarak söz konusu olan bazı şahısların Türkiye’nin dış politikasıyla ilgili, Sayın Cumhurbaşkanımızla ilgili, Türkiye’nin temel hassasiyetleriyle ilgili birtakım olumsuz beyanları olduğunu da biliyoruz. Ya da işte kişisel profil olarak birtakım analizler yapıyorlar ve bu analizler çerçevesinde de bu bahsettiğim temel alanlarda olumsuz bir tutum izleyebileceği bu kişilerin ifade ediliyor. Fakat şöyle bir siyasi tecrübemiz de var, tabii ki bunları dikkatle izliyoruz ve bu biyografi haberlerini ve diğer şeyleri de yakından takip ediyoruz. Ama şöyle bir tecrübemiz de var yıllar içerisinde çok uzun zamandır iktidarız: Bu tip seçimlerden sonra ortaya çıkacak kabineleri tek tek kişilerin daha önce söylediği sözler üzerinden ya da siyasal biyografileri üzerinden değerlendirmek de her zaman doğru olmayabiliyor. Bunun doğru olduğu zamanlar var, doğru olmadığı zamanlar var, yani çünkü sonuçta karşınızda ki bir ülkenin kabinesi de belli politikalar temelinde bütünlüklü bir şekilde çalışıyor, tek tek o kişilerin iradesinden bağımsız olarak. Geçmişte mesela geçmiş hayatında ve biyografisinde olumlu sözler söyleyip de belli bir göreve geldiğinde olumsuz tecrübemiz olan isimler olduğu gibi, farklı ülkelerden bahsediyorum sadece Amerika Birleşik Devletleri değil. Olumsuz şeyler söyleyip olumlu birtakım yollar alabildiğimiz kimseler de oldu. Dolayısıyla, atacakları adımları görmek lazım, yani kabine bir bütün olarak teşekkül ettikten sonra Türkiye’yle ilgili olarak temel meselelerde atacakları adımları görmemiz lazım. Örneğin, bu savaşın bitirilmesinden bahsediliyordu savaşlar uzamasın diye, umarız ki burada hakkaniyetli bir tutum sergilenerek bu meselelerin çözümü konusunda adım atılır. Burada tanımadığımız birisi değil Başkan Trump. Geçmişte Cumhurbaşkanımızın kendisiyle pek çok safhada hukuku oldu, görüşmesi oldu. Dolayısıyla, yeni dönemle ilgili biz hazırlıklarımız sürüyor, bu çerçevede de yeni dönem de Amerika Birleşik Devletleri Türkiye ilişkileri açısından hangi noktalarda tıkanıklık var, nasıl ilerlenecekle ilgili eylem planlarımız hazır. Umarız ki diyaloga dayalı, pozitif ajanda üreten bir netice olsun.” "İhtiyaç duyulduğu anda talimat verildiği anda eşzamanlı olarak Türk Silahlı Kuvvetleri bu kara harekâtına başlayacak konumdadır" “Yakın zamanda sınır ötesine bir kara harekatı planlanıyor mu?” sorusunu Çelik, “Bu bölgedeki hareketliliği takip ediyoruz. Terör örgütlerinin hareketlilikleri ya da birtakım odaklar tarafından hareketli hale getirmelerine dair birtakım gelişmeleri yakından takip ettiğimizi söyleyebilirim, fakat şöyle bir noktadayız: Diyelim ki çok yıllar evvel işte bir kara harekâtına karar veriliyordu ve bunun bir planlaması yapılıyordu. Bu planlama çerçevesinde işte 1 hafta, 10 gün, 1ay, 3 ay sonra diyelim ki kara harekatı gerçekleşiyordu. Şimdi böyle bir durumda değiliz, bölgemizde gelişmeler son derece dinamiktir. Dolayısıyla Türk Silahlı Kuvvetleri, Cumhurbaşkanımız tarafından verilen talimatlar çerçevesinde talimat verildiği andan itibaren harekete geçecek şekilde hazırlıkları sürekli olarak tetiktedir ve sürekli olarak bu güncellenmektedir. Bölgedeki gelişmeleri izliyoruz, yani burada terör örgütlerinin hareketliliklerinin de farkındayız ve birtakım odaklar tarafından hareketlendiklerini görüyoruz. Bununla ilgili ihtiyaç duyulduğu anda talimat verildiği anda eşzamanlı olarak Türk Silahlı Kuvvetleri bu kara harekâtına başlayacak konumdadır. Buradaki esas şeyimiz biliyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanımız seyahat dönüşünde de söyledi, en önemli hassasiyetimiz sınırlarımızdan itibaren 30 kilometre derinliğin korunmasıdır. 30 kilometre derinliğimizde esas olarak ve bizim için kırmızı çizgi olarak Türk sınırlarından 30 kilometre derinliğe kadar Suriye’nin içinde ve Irak’ın içinde herhangi bir terör örgütü görmek istemiyoruz. 30 kilometre derinliğimizin içerisinde bir yapılanma bu şekilde bir faaliyet gördüğümüz andan itibaren bunu birinci dereceden tehdit sayarız ve buna karşı gereken harekât gerçekleşir. Daha öncesinde de Fırat Kalkanından Zeytin Dalı Harekâtına kadar bu 30 kilometrelik şerit ihlal edildiğinde, burada birtakım hatta ileri gidilerek birtakım terör devletçikleri, birtakım teröristanlar kurulmaya çalışılıyordu. Biliyorsunuz Cumhuriyet Halk Partisi adına dış politikayla ilgili konuşanlar bu mavi vatanı eleştirirken yapılan bu kara harekâtlarını da eleştirdiler. Eğer bu kara harekâtları olmasaydı bugün burnumuzun dibinde özellikle bu bahsettiğim 30 kilometrelik alanda teröristan diyeceğimiz DAEŞ’e ait yapılanmalar ve PKK’ya ait yapılanmalar fiili birer devletçik olarak var olmuş olacaktı. Silahlı Kuvvetler’in harekâtı bunları darmadağın etmiştir. O sebeple bu 30 kilometre derinlik meselesini çok yakından izlediğimizi ifade etmek isterim” diye cevapladı. Öte yandan MYK toplantısı 3 saat 10 dakika sürdü.

Ömer Çelik’ten Özgür Özel’e sert yanıt: Siyasi sabıkasıyla hesaplaşmalı Haber

Ömer Çelik’ten Özgür Özel’e sert yanıt: Siyasi sabıkasıyla hesaplaşmalı

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik sözlerine sert tepki gösterdi. Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Özel’in eleştirilerini “diktatörlük ve darbecilik” olarak nitelendirerek, geçmişteki darbelerle ilgili partisinin siyasi geçmişine dikkat çekti. Çelik, “Özel, diktatörlük ve darbecilik eleştirisi yapmak istiyorsa, 1960’tan bu yana millet düşmanı her darbedeki kendi partisinin ‘siyasi sabıkası’ ile hesaplaşmalıdır” ifadelerini kullandı. Açıklamasında, Özgür Özel’in Cumhurbaşkanına yönelik ifadelerinin yalan ve iftiraya dayandığını vurgulayan Çelik, “Özel, kendi genel başkanlık kapasitesinin ve yeteneklerinin kendi partilileri tarafından sorgulandığı her dönemde gündemi değiştirmek için Sayın Cumhurbaşkanımıza saldırmakta, yalan siyasetine ve iftira siyasetine başvurmaktadır” dedi. BİRLİK VE BERABERLİK ELEŞTİRİSİ Çelik, Özel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Türkiye Yüzyılı” hedefleri doğrultusunda yaptığı birlik ve beraberlik çağrısını da eleştirdiğini belirterek, “Özel, Cumhurbaşkanımızın çağrısını anlamasını beklemiyoruz. Biz Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği Türkiye Yüzyılı hedeflerine doğru ilerliyoruz” dedi. Çelik, siyasi yürüyüşlerinde yol haritası olmayanları kendi iç kavgalarıyla baş başa bırakacaklarını sözlerine ekledi.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten Özgür Özel'e sert tepki Haber

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten Özgür Özel'e sert tepki

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik sözlerine sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla tepki gösterdi. Çelik, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a dönük ifadelerinin siyasi cehalet ve saygısızlık olduğunu öne sürerek, “Özel ‘diktatörlük’ ve ‘darbecilik’ eleştirisi yapmak istiyorsa, 1960’tan bu yana millet düşmanı her darbedeki kendi partisinin ‘siyasi sabıkası’ ile hesaplaşmalıdır. Özel kendisinin genel başkanlık kapasitesinin ve yeteneklerinin kendi partilileri tarafından sorgulandığı her dönemde, gündemi değiştirmek için Cumhurbaşkanımıza saldırmakta, yalan siyasetine ve iftira siyasetine başvurmaktadır. Özel, Cumhurbaşkanımıza ve partimize dönük yalan siyasetinden vazgeçmeli ve CHP içinde kendisinin genel başkanlık makamı için yeterliliğini sorgulayan çok sayıdaki yol arkadaşının talep ettiği cevaplara yoğunlaşmalıdır” açıklamasında bulundu. "Yalan siyasetinden vazgeçmeli" Özel’in, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Türkiye Yüzyılı’ hedefleri doğrultusunda yaptığı birlik ve beraberlik çağrısını da eleştirdiğini aktaran Çelik, “Özel’in yürüttüğü politikalarla CHP içinde bile birlik ve beraberlik sağlayamamışken, Cumhurbaşkanımızın çağrısını anlamasını beklemiyoruz. Biz Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği Türkiye Yüzyılı hedeflerine doğru ilerliyoruz. Siyasi yürüyüşlerinde yol haritası olmayanları kendi iç kavgalarıyla baş başa bırakıyoruz” ifadelerine yer verdi.

Ömer Çelik: Türkiye'nin güvenliği için birlik ve beraberlik şart Haber

Ömer Çelik: Türkiye'nin güvenliği için birlik ve beraberlik şart

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "İçeriyi, birliğimizi, beraberliğimizi, dirliğimizi sağlam tutarsak dışarıdaki türbülanslara karşı daha güçlü şekilde cevap verme pozisyonumuzu ve kapasitemizi korumuş oluruz." dedi. "Türkiye, bölge barışında öncü olacak" Çelik, AK Parti Kozan 8. Olağan İlçe Kongresi'nde, AK Parti ile Cumhur İttifakı'nın ahdinin, büyük ve tam bağımsız Türkiye olduğunu söyledi.Bölgedeki devletlerle barış içerisinde bir gelecek inşa etmeyi amaçladıklarını belirten Çelik, birlik ve beraberliğin her zamankinden daha kıymetli olduğu bir dönemden geçildiğini anlattı. Çelik, İsrail'in, "arz-ı mevud" planı için saldırılarını Gazze ile Lübnan, Suriye ve İran'da sürdürdüğünü ifade ederek, şöyle konuştu: "Bu soykırım çetesi, katliam şebekesi bölgedeki bütün halklara, milletlere düşmanlık yaparak ilerlemeye devam ediyor. Olaylar ilk başladığı zaman Sayın Cumhurbaşkanı'mız 'Bunlar bütün bölgeyi ateşe atacak, bölgeyi ateş çemberi haline getirecekler.' demişti. Bunun adım adım önümüze bir tablo olarak geldiğini görüyoruz. Burada üzerimize düşen biricik ülkemizin istikrarını, güvenliğini korumak ve Türkiye'mizin güvenliğini korurken de bölge barışına dönük olarak bu istikrarsızlaştırma faaliyetine karşı insanlık cephesinin en güçlü sesi olan ve en kararlı duruşunu gerçekleştiren Sayın Cumhurbaşkanı'mızın arkasında kararlı, tavizsiz, birlik ve beraberlik içerisinde dimdik yürümektir." İsrailli yetkililerin, açıklamalarında bölge halklarını ateşe atacak bir çalışma içerisinde olduklarını net şekilde ifade ettiklerini dile getiren Çelik, bunun karşısında Türkiye'nin gücünü, birliğini ve dirliğini koruyacaklarını vurguladı. AK Parti Sözcüsü Çelik, Batı medeniyeti adına bölgede bulunduklarını söyleyenlerin kan ve gözyaşı getirdiğini belirterek, "Camilere saldırdıkları gibi kiliselere saldırıyorlar. Müslümanları hedef aldıkları gibi Hristiyanları da hedef alıyorlar çünkü bunlar bir katliam, soykırım şebekesidir. Eninde sonunda bunlar yargılanacaktır ve insanlık mahkemesinde mahkum olacak, ceza alacaklardır." ifadelerini kullandı. TUSAŞ saldırısına karşı direnç mesajı Çelik, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketine (TUSAŞ) yönelik terör saldırısına ilişkin de şu değerlendirmede bulundu: "TUSAŞ'a gerçekleştirilen saldırının bölgesel gelişmelerden bağımsız olduğunu düşünmeyelim. Bu terör örgütleri, katliam şebekeleri her zaman belli odaklar tarafından kullanılırlar ve yönlendirilirler. Türkiye'nin dikkatini bölge meselelerinden kaydırmak, odağını dağıtmak, enerjisini içeriye harcamak için bu terör eylemlerinin zamanlaması her zaman manidar olmuştur. Ama hesap etmedikleri bir şey var; biz, Türkiye'de iç cephemizi güçlendirmeyi bildiğimiz gibi terörle ve etrafımızdaki bu savaş şebekeleriyle mücadele etmeyi çok iyi biliriz." Terör saldırısında arkadaşları şehit olan ve yaralanan TUSAŞ çalışanlarının, "onlara inat daha çok çalışacağız" mesajı verdiğini belirten Çelik, "Bu kongrede o kardeşlerimizin sözünü tekrarlıyoruz. Şer şebekelerine inat daha çok çalışacağız, gayret edeceğiz." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin defalarca "iç cepheyi güçlendirmekten" bahsettiğine dikkati çeken Çelik, "İçeriyi, birliğimizi, beraberliğimizi, dirliğimizi sağlam tutarsak dışarıdaki türbülanslara karşı daha güçlü şekilde cevap verme pozisyonumuzu ve kapasitemizi korumuş oluruz." dedi. Türkiye'nin birlik ve beraberliğinin temel sütunlarının başında Cumhur İttifakı'nın duruşunun geldiğini vurgulayan Çelik, ülkeyi gelecek yıllara selamet ve barış içerisinde ulaştırmanın en önemli meseleleri olduğunu söyledi. Çelik, vatandaşların taleplerinin farkında olduklarını ifade ederek, şöyle konuştu: "İnşallah esnafımızın, işçimizin, çiftçimizin önümüzdeki günlerde daha da rahatlamasını sağlayacağız. Ekonomik programın uygulanması ve enflasyonun düşmesiyle birlikte vatandaşımızın, işçimizin, çiftçimizin, emeklimizin daha çok yanında olacağız. Bu sesleri duymadığımızı düşünmeyin, bunları duyuyoruz, hepsinin farkındayız." "Türbülansın içinden geçerken safları sık tutmak zorundayız" Türkiye'nin etrafında yaşanan savaşları, istikrarsızlıkları anlatan Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu: "Her geçen gün birtakım sıcak çatışmaların tehlikesini, potansiyelini taşıyacak şekilde maalesef istikrarsızlık ve siyasi tansiyon yükseliyor. Bütün bu tablo içerisinde biricik göz bebeğimiz Cumhuriyet'imizi, Türkiye'mizi sağlam tutmak zorundayız. Bu türbülansın içinden geçerken safları sık ve düzgün tutmak zorundayız. O yüzden ahdimizi taze tutacağız. Bugün iç cepheyi, birliğimizi, dirliğimizi güçlendirme zamanıdır. Bugün 'tek vatan, millet, devlet, bayrak' deme zamanıdır. Hep beraber, Türk'ü, Kürt'ü, Alevi'si ve Sünni'si ile kol kola gireceğiz, geleceğe bu duygularla yürüyeceğiz." Çelik, kongrenin hayırlı ve uğurlu olmasını diledi. Kongreye AK Parti Adana Milletvekilleri Sunay Karamık ve Abdullah Doğru ile İl Başkanı Ozan Gülaçtı da katıldı.Çelik, kongrenin ardından 25 Eylül'de vefat eden Mersin Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erdal Baykan'ın Kozan Asri Mezarlığı'ndaki kabrini ziyaret etti.

Ömer Çelik: Güçlü olmalıyız, geleceğimizi korumak için mücadele edeceğiz Haber

Ömer Çelik: Güçlü olmalıyız, geleceğimizi korumak için mücadele edeceğiz

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Etrafımızdaki coğrafyaya baktığımızda güçlü olmamız gerektiği, demokrasimizi korumak için, Cumhuriyet'imizi korumak için, geleceğimizi korumak için, hukuk devletimizi korumak için güçlü olmamız gerektiği son derece açıktır" dedi. TUSAŞ’a yapılan saldırı AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Murat Göğebakan Kültür Merkezinde düzenlenen Ceyhan 8. Olağan İlçe Kongresi’nde yaptığı konuşmada; AK Parti İl Gençlik Kolları Başkanı Murtaza Önder Yücel’in saldırıya uğradığını, hastaneye kaldırıldığını tedavisinin devam ettiğini söyleyerek geçmiş olsun dileklerini iletti. Çelik konuşmasının devamında, “Geçtiğimiz gün maalesef göz bebeğimiz olan TUSAŞ'a yapılan saldırı yapıldı. Tabii terör saldırılarının bir yandan Türkiye'ye dönük zarar verme, insanımıza zarar sivil insanlarımıza, güvenlik güçlerimize zarar verme gibi hedefleri olduğu gibi aynı zamanda Türkiye'yi milli iddialarından, milli hedeflerinden uzaklaştırma şeklinde arka planda birtakım hedefleri de oluyor. Burada hepimiz gördük ki TUSAŞ'ta çalışan kahraman personelimiz arkadaşlarının şehit olmasının üzüntüsüne yaralılarımızın olmasının üzüntüsüne rağmen ilk andan itibaren bu hain saldırıya inat ‘daha çok çalışacağız daha çok gayret edeceğiz’ dediler. Türkiye'yi bu hedeflerine ulaştırmak için ‘daha çok mücadele edeceğiz’ diyerek birlik beraberlik mesajları verdiler. Tabii bu zamanlara kolay gelinmedi. Bu noktaya Cumhurbaşkanımız büyük bir mücadele vererek, küresel şebekelerle mücadele ederek, Türkiye'nin içindeki vesayet odaklarıyla mücadele ederek bu özgüven devriminin yolunu açtı” diye konuştu. Çelik, şöyle devam etti: "Etrafımızdaki coğrafyaya baktığımızda güçlü olmamız gerektiği, demokrasimizi korumak için, Cumhuriyet'imizi korumak için geleceğimizi korumak için, hukuk devletimizi korumak için güçlü olmamız gerektiği son derece açıktır. Vatanımız bildiğimiz, uğruna bedeller ödeyerek yıllarca koruduğumuz göz bebeğimiz vatanımızda bizim huzur ve birlik içerisinde yaşayabilmemiz ancak güçlü olabilmemizle mümkün. Tabii ki demokrasimiz çok kıymetlidir, Cumhuriyet'imiz çok kıymetlidir, hukuk devletimiz çok kıymetlidir. Her alanda, iktisadi alanda, sosyal alanda ileriye doğru yürümek için atacağımız adımların hepsi son derece kıymetlidir. Ama tüm bunları koruyabilmek için güven içerisinde olmamız, güvenliğimiz en etkili şekilde korumamız gerekiyor. Bunca yıldır terörle mücadele eden bir ülke olarak, milli piyade tüfeğini bunca yıl geç üretmesinin kuşkusuz sosyal, siyasal ve iktisadi sebepleri vardır. Herhangi bir şekilde paranızı vererek tabanca almanızı bile engelliyordu yabancı parlamentolar. Bugünse Allah'a şükürler olsun bütün ihtiyaçlarımızı kendimiz üretebilecek şekilde tam bağımsız Türkiye'ye doğru Bayraktar İHA ve SİHA'larımızla terörle mücadele alanında vatan savunması alanında gerçekleştirdiğimiz büyük oyun değişikliği bütün dünya tarafından dikkatle takip ediliyor. Hürjet, Kağan, İmece, bütün bu imzasını attığımız ürünler Türkiye'nin geleceğine büyük damgalar vurduğu gibi milli tanktan diğer bütün unsurlara kadar Türkiye'nin tam bir şekilde savunma ihtiyaçlarını karşılayacak son derece stratejik ürünler olarak üretilmiş oluyor. En önemlisi şu, bütün bu ürünleri üreten gerek devlet firmalarında, gerek özel sektördeki çalışanlarımızda, firma sahiplerinde müthiş bir inanç, azim ve heyecan görmemiz. TUSAŞ'a gerçekleşen bu saldırı sonrasında şehitlerimizin kaybından, yaralılarımızın varlığından duyduğumuz üzüntü çok büyük. Şehitlerimizin her birinin hikayelerini, aileleriyle yaptıkları diyalogları çeşitli haberlerden okuduk. Gerçekten çok etkileyici. Ama hatırlayın ilk ürünler ortaya çıktığı zaman hepsinin koşarak büyük bir coşku içerisinde bunu kutlama yapmalarındaki inanç işte onları bu çalışmaların parçası haline getirmiştir. Her biri mühendisinden çaycısına kadar vatan savunmasının bir parçası olarak vatanseverliği alnında taşıyan insanlar olarak bu şekilde çalışmalarına azimle devam edeceklerini söylüyorlar.” Çelik, savunma sanayiinde ilerlemeye çalışanların engellendiğini anlatarak, “Tabii bu ürünleri ilk üretmeye kalktığımızda tıpkı geçmişte örneklerini gördüğümüz gibi geçmişte bu işlere ilk el atanlar ülkemizi milli olarak bu ürünlerle buluşturmaya kalkanların nasıl engellendiğini, nasıl suikastlara uğradıklarını, fabrikalarının nasıl havaya uçurulduğunu, çeşitli engellerle hem dışarıdan hem içeriden iş birliği içerisinde önlerinin nasıl kesildiğini görmüştük. İşte o günden bugüne geçmişte önleri kesilen bu mücadele insanlarının bugün önleri açılıyorsa aradaki fark Recep Tayyip Erdoğan siyasetidir. Recep Tayyip Erdoğan'ın vizyonudur. Recep Tayyip Erdoğan sağ olun. Ve sizlerin ilk günden itibaren bu salonlarda verdiğiniz destekler, özellikle buradan şu anda mücadelemizin ilk gününden beri yol yürüdüğümüz ak saçlılarımızı görüyorum. Yine bütün tevazularıyla, bütün bağlılıklarıyla hiç kendilerini göstermeden en arka sıralara oturmuşlar. Onlara buradan bir alkışla tekrar teşekkür edelim. Bu salonlarda gösterdiğiniz dayanışma birlik, beraberlik ve bütün ülke çapına yayılan gücümüzün bu şekilde ortaya koyulması ve Cumhurbaşkanımızın yürüttüğü dirayetli siyasetin bu şekilde desteklenmesi işte Türkiye'nin geleceğine olan inancın geleceğine kuvvetle yürümesinin en büyük zeminidir. En büyük direğidir. En büyük desteğidir. Onun için kongrelerimizde bu ruha bağlılığımızı, bu inanca bağlılığımızı ve Recep Tayyip Erdoğan siyasetinde sonuna kadar beraber yürüyeceğimizi sonuna kadar destek olacağımızı bir kere de Ceyhan'dan ilan etmiş oluyoruz” dedi.

Ömer Çelik: Fetullah Gülen vatansız olarak dünyayı terk etti Haber

Ömer Çelik: Fetullah Gülen vatansız olarak dünyayı terk etti

AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Toplantıda gazetecilere açıklamalarda bulunan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, terör örgütü lideri Fetullah Gülen’in ölümü hakkında değerlendirmelerde bulundu. Çelik, Gülen'in "vatansız olarak dünyayı terk ettiğini" belirterek, FETÖ ile mücadele kararlılığının süreceğini vurguladı. Çelik, ayrıca Gülen'in İslam’a ve millete ihanet eden bir hain olduğunu ifade etti. Çelik: ''Gülen haindi, vatansız olarak bu dünyayı terk etti" Toplantının ardından açıklama yapan Ömer Çelik, Fetullah Gülen’i sert bir dille eleştirerek, "Gülen haindi, vatansız olarak bu dünyayı terk etti" dedi. Çelik, Gülen’in İslam'a ve millete ihanet ettiğini vurgulayarak, onun kurduğu şebekenin "büyük bir ihanet ve cinayet ağının mimarlığını" yaptığını ifade etti. Ayrıca, FETÖ ile mücadelenin kararlılıkla süreceğini yineledi. Çelik, "Örgütün fiziki unsurlarıyla mücadele edeceğimiz kararlılıkta bir gevşeme söz konusu değildir" diyerek, bu zihniyetle aynı güçle mücadele edilmesi gerektiğini belirtti. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Gülen’in projelerinin Türkiye'nin milli egemenliğine yönelik büyük tehditler oluşturduğunu dile getirdi. Bütçe ve Dış Politika Üzerine Değerlendirmeler Ömer Çelik, toplantıda 23’üncü bütçenin yarın Meclis’e sunulacağını da duyurdu. "Bu bütçe, siyasi hikayemizi ve başarılarımızı taçlandıracak" dedi. Ayrıca, Filistin meselesi ve Gazze'deki durumun da MKYK’nın ana gündem maddelerinden biri olduğunu aktardı. Çelik, İsrail hükümetinin uyguladığı saldırıları eleştirerek, "Netanyahu hükümetinin katliamları devam ediyor" ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.