TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ni̇ğde

İLKHABER-Gazetesi - Ni̇ğde haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ni̇ğde haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

CHP'li Gürer: Öğretmenler meslek kanun teklifi yetersiz ve geri çekilmeli Haber

CHP'li Gürer: Öğretmenler meslek kanun teklifi yetersiz ve geri çekilmeli

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor komisyonunda görüşülmekte olan Öğretmenler meslek kanun teklifi ile ilgili yaptığı konuşmada, 5 milyona yakın, aileleriyle birlikte öğretmen camiasını ilgilendiren teklifin farklı dünya görüşüne sahip öğretmen sendikaları ya da temsilcilerini dinlediğinde hepsinin kanununa karşı olduğunu ve Böyle olunca, bu kanun kimin talebi doğrultusunda çıkıyor, niye çıkıyor?” Diye sordu. Gürer, “Eğitim sistemi o hâle geldi ki öğretmeni, idarecisi, hizmetlisi sorunlu kılındı ve bugün eğitim alanlar, okullarını bitirip diploma sahibi olduklarında yalnız diplomadan ibaret duruma geldiler. Farklı bilgilere erişimde sıkıntı var, eğitimin kalitesi düştü.” dedi. ÇALIŞANLAR SORUNU VAR CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer “öğretmenlerle ilgili sorun konuşulurken okul bir bütünlüktür, idarecilerin sorunları ya da oradaki hizmetlinin sorunları çok gündeme gelmedi. Bugün okullarda tanım olarak "hademe" denmesine rağmen, öğrencinin okul ilişkisinde önemli unsur olan hizmetliler ya Toplum Yararı Projesi kapsamında alınıp bir yıl sonra işten çıkarılıyor ya da on ay çalıştırılıp iki ay işsiz bırakılarak okulla bütünlüğü sağlanmıyor. Okulların bahçelerine gidin, bizim çocukluğumuz yıllarında çimlerin olduğu, ağaçların olduğu okullar bahçeleri kurumuş, bakımsız. Okulların bakımları belediyelere kalmış. Sistem olarak o okullarda spor etkinliği, tiyatro, münazara, çocuğun gelişimine yönelik etkinlikler de önemli ölçüde ortadan kalkmış” diye konuştu. ÖĞRETMEN ŞİDDETİ KABUL EDİLEMEZ Gürer, “Öğretmenin tanımına kadrolu, vekil, ücretli, sözleşmeli, aday, geçici, atanamayan, PICTES, usta öğretici, özel okul öğretmeni; hepsinde statü farklılığı var. Aldıkları ücrete göre giyimlerine bakarak, hangi öğretmenin kim olduğunu çıkarabilirsiniz. Böylesine parçalı bir yapıdan eğitimin bütünlüğü içinde onların iyi eğitim vermelerini sağlamanız da olası değil. Öğretmenlik bir iş gibi görülmemeli. Öğretmen, o aldığı öğrenciyi geliştiren, yaşama hazırlayan ve aile saygınlığı içinde farklı boyutta konuları yorumlayarak örnek olan kişidir. Eski Türkiye'de öğretmene şiddeti konuşmak şöyle dursun, öğretmeni görünce "Hata yapar mıyım?" diye okul dışında dahi öğretmenin göremeyeceği yerlere çekilen nesilden geliyoruz biz. Öğretmenin saygınlığı bu hâle nasıl düşürüldü? Öğretmenin özlük haklarında bu kadar gerileme nasıl sağlandı? Öğretmenlerin kendi yaşamlarında sorunlu hâle getirmeleri nasıl gerçekleşti?” dedi. KÖY OKULLAR AÇILMALIDIR CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer” Sayın Cumhurbaşkanı, 6 bin köy okulunun seçimlerden önce açılacağını söyledi. Kırsaldaki göçle Türkiye'nin geleceğini karartıyoruz, tarımı bitiriyoruz; bu anlamda büyük bir eksiklik var. Köy okulları açılacağı söylendi Cumhuriyet Halk Partisi köy okullarını açacağını taahhüt etmişti. Sonra ne oldu? Köy okullarının açılacağını beklerken köy okulları geçen yıl... Bizim bölgemizde ortaokullar dâhil 10 okul kapandı, bu yıl da yeni tebliğler gitmiş, artık köyde okul yok.  Kırsalda okulların kapanması, sorunların farklı alanlarda da gerçekleşmesine neden oluyor. "Taşımalı eğitim" diye bir sistem var, taşımalı eğitimde çocuk erken saatte arabaya biniyor, başka okula gidiyor, yolda uyukluyor; oraya gidiyor, verimliliği yok; yemek, doğru dürüst beslenme sağlanmıyor ama bunun yanında ailenin okul ilişkisi de ortadan kalkıyor. Aile-okul ilişkisinin ortadan kalkması öğrencinin verimli bir eğitim almasının önünü kesiyor. Kesinlikle bu işten bir an önce vazgeçilip köy okullarında öğrenci 2 öğrenci kalsa dahi o okul açılmalı ki oraya dönüşün yolu sağlansın” diye konuştu. BAKAN DEĞİŞTİKÇE UYGULAMA DEĞİŞİYOR CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer “öğretmenlerin içinde bulunduğu koşullarda aldıkları ücretle iyi bir yaşam sürdürmeleri olası değil ama Sayın Başkan, biraz evvel sizin ifadelerinizde de çıkardığım bir durum var. Mesela, rehber öğretmenlerle ilgili dediniz ki: "Benden sonra bu değişti." Yani, siz de şunu kabul ediyorsunuz ki, sizden sonra, ondan sonra, her bakandan sonra değişen uygulamalar var. Bugün de buraya getirilen teklifte de sizin içinize bazı konuların sinmediğini ben sizin satır arası konuşmalarınızdan saptadım. Demek ki milletvekili arkadaşlarımız bakanlardan bilgi almışlar ama sizden bu konuda görüş almamışlar, ben öyle hissettim; belki yanlış, belki doğru, onu bilemiyorum.” dedi. KANUN TEKLİFİ YETERSİZ GERİ ÇEKİN CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer kanun teklifinde yer alan eksikliklere de değindi. Gürer, “Öğretmen ve eğitim yöneticilerinin alan dışında farklı alanlarda göreve zorlanması insan haklarıyla ilgili de düşündüğümüz zaman bir olumsuzluk diye görüyorum; bu kanunda böyle bir düzenlemeye gidiliyor. Öğretmen çalışma saatlerinin belirlenirken alan branş özellikleri dikkate alınarak bu anlamda da çalışmalara ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Yardımlaşma sandıklarına katılımın isteğe bağlı olması sağlanmalı. Ayrıca Aile Birliği olmazsa çoğu okulda temizlikle ilgili, malzeme dahi alınamaz durumda bir sisteme dönüştü. Okulların hijyen yapılarının da problemli olduğunu belirtmekte yarar var. Özel eğitimde görev alan öğretmenlerin mesleki riskleri, yıpranmaları, ücretleri, hakları ve sorumlulukları açısından güvence sağlanmasının ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Meslek kanunu emeklilik sonrasını da kapsamalı, bu anlamda düzenlemenin eksik olduğunu görüyoruz. Öğretmenlerin özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik bir düzenlemeden çok öğretmenleri zapturapt altına almayı, daha çok disiplini getirmeyi hedefleyen bir düzenleme. Millî Eğitim Bakanlığında eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfında öğretmen dışında il millî eğitim müdürü, şube müdürü, eğitim müfettişi ve eğitim uzmanları, memuriyette uzman öğretmen için öngörülen süreyi tamamlayanlara, uzman öğretmen için öngörülen hakları, tazminatları vermiyorsunuz. Bunların hepsini siz atadınız, çoğunluğu da sizlere yakın insanlar, bu insanların hakkını dahi korumuyorsunuz, bu mağduriyetin de ortadan kaldırılmasını sağlayın. Eğitimin kendi içindeki sorunları dışında burada genelde bir özlük haklarına yönelik de düzenleme olmadığı için yasa teklifinin geri çekilip daha bütünleştirici, sendikaların, derneklerin, öğretmen örgütlerinin ve bu işe kafa yoranların da görüşleri alınarak düzenlenmesini sağlayın. Akademi tutkusu da nasıl ortaya çıktı. Adalet Akademisi, Millî Savunma Akademisi, Diyanet Akademisi derken bu işlerle ilgili işlevi olan kurumlar bir yerde devre dışı bırakılıp yeni bir akademi anlayışı geliştiriliyor. Öğretmen okulu varken öğretmen okulunda yetişen öğretmenlerin verimliliği ve başarısı sonraki süreçte gelen okullarda sağlanamadı. O anlamda bu değişkenliklerin de içerik olarak niye bu şekilde düzenlendiğini de birazcık düşünmek gerekiyor. O anlamda, bu yükseköğretim kurumlarında amaçlanan değişimlerin de amaca hizmet edecek, bilgi verebilir bütünsellikte olmasının gerekli olduğunu düşünüyorum” dedi. PICTES ÖĞRETMENLERİNE KADRO VERİLMELİDİR Gürer PICTES öğretmenleri sorunlarını da gündeme getirdi. CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer “PICTES öğretmenleri 657'ye tabi bunları çalıştırıyorsunuz. Proje elemanı olarak değerlendiriyorsunuz ama öğretmen işlevi gösteriyorsunuz. Sonra bunların yasal olarak cezada 657'ye tabi, uygulamada ise proje öğretmeni olarak değerlendiriyorsunuz tanımı öğretmen olan bunlara niye kadro verilmiyor? bu kanunun içinde bunları da değerlendirin. PİKTES öğretmenlerden 5 bin kişi civarında kadro bekleyenler var, kadro haklarını verin. Usta öğreticilerin bu konudaki serzenişlerini dikkate alın, onlarla ilgili düzenlemeleri gerçekleştirin. Öğretmenlik mesleğine girişten emekliliğe kadar ve emeklilik sonrasını da içerecek özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik çalışmaları gerçekleştirin. “ diye konuştu.

CHP'li Gürer: Emekli ve asgari ücretliler için enflasyon artışları yetersiz Haber

CHP'li Gürer: Emekli ve asgari ücretliler için enflasyon artışları yetersiz

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM genel kurulunda yaptığı konuşmada, yıllık enflasyon oranlarına dikkat çekti. "Yıllık enflasyon TÜİK'e göre yüzde 71,60; ENAG'a göre ise yüzde 113,08. Bu durumda, işçi ve BAĞ-KUR emeklisi altı aylık enflasyon oranı kapsamında yüzde 24,73'lük bir artış alacak ancak kök maaş değişmediği için milyonlar geçim sıkıntısı yaşayacak. Memur ve memur emeklisine verilen ise yüzde 19,31. Bu artışlar, açlık sınırının altında, insanları daha da derin bir yoksulluğa sürüklüyor." dedi. ASGARİ ÜCRET VE BAYRAM İKRAMİYELERİ Gürer, emeklilerin en düşük maaşının asgari ücret düzeyine çıkarılması ve bayram ikramiyelerinin de asgari ücret seviyesine getirilmesi gerektiğini vurguladı. "Asgari ücrete de yılda 2 kere yetmez, enflasyon nedeniyle yılda 4 kere artış sağlanmalıdır." dedi. Ayrıca, elektrik, akaryakıt, ulaşım ve gıda fiyatlarındaki sürekli artışlara dikkat çekerek, "Geniş kesimlerin içinde bulunduğu durumu iktidar ne yazık ki görmüyor." ifadelerini kullandı. TAŞERON İŞÇİLER VE SİGORTA SORUNLARI Gürer, ulaştırma sektöründeki taşeron işçilerin kadro beklentilerinin karşılanmadığını belirtti. "Devlet Demiryolları, Karayolları, PTT, Devlet Hava Meydanları işletmelerinde taşeronda kalan işçilerin kadro beklentileri karşılanmadı. Ayrıca, staj ve çırak olarak işe başlayanların sigorta kapsamı yaşlılık sigortasını içermiyor. Bu konuda düzenlemelerin yapılması gerekiyor." dedi. ESNAF VE ÇİFTÇİLERİN PRİM GÜN SAYISI DÜŞÜRÜLMELİ Gürer, esnaf ve çiftçilerin prim gün sayısının düşürülmesi gerektiğini vurguladı. "Esnaf ve çiftçilerin 9000 gün olan prim gün sayısının 7200'e düşürüleceği söylendi ancak bu konuda henüz bir teklif gelmedi. Cumhurbaşkanının seçim öncesi verdiği sözü duyan milletvekili arkadaşlarımız yok mu? Eğer duydularsa o kanun teklifini niye getirmiyorlar?" diye sordu. GÜVENCESİZ İŞÇİLERİN SENDİKAL HAKLARI ENGELLENMEMELİ Gürer, geçici ve mevsimlik işçilerin, güvencesiz çalışan işçilerin ve sendikalı olma hakları engellenen işçilerin durumlarının meclis gündemine taşınmadığını belirtti. "Meclis gündeminde olması gereken konular tartışılmıyor. Teknik konularla ilgili düzenlemeler ise defalarca Meclis önüne getirilip sürekli değiştiriliyor." dedi. Gürer, muhalefetin getirdiği önerilerin dikkate alınması gerektiğini vurgulayarak, "Komisyonda ve Mecliste yapılan çalışmalar daha sağlıklı olabilir ancak öyle olmuyor. İçerikleriyle ilgili öneriler dikkate alınmıyor." ifadelerini kullandı.

CHP’li Gürer’den asgari ücret tepkisi: Emekçiler açlığa terk ediliyor Haber

CHP’li Gürer’den asgari ücret tepkisi: Emekçiler açlığa terk ediliyor

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, iktidarın asgari ücrete ara zam yapılmayacağı yönündeki açıklamasına tepki gösterdi. Gürer, "AKP iktidarı, bu ülkenin işçisine, çiftçisine, esnafına, emeklisine yani emekçi ve üreticisine zulmetmektedir. Ocak ayından bu yana temel gıda ürünlerinde ciddi fiyat artışları gerçekleşti. Asgari ücrete zam yapılmaması durumunda bu ülkenin emekçileri açlığa terk edilmiş olacaktır." diyerek tepki gösterdi. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, temel gıda ürünlerindeki fiyat artışlarına ve asgari ücretin yılbaşından bu yana gıda ürünleri üzerindeki alım gücünün düşmesine yönelik yaptığı araştırmayı paylaştı. Gürer, "Asgari ücrete ara zam yapılıp yapılmayacağının konuşulması değil mutlaka artışın sağlanması gerekir. Temel gıda ürünlerinde artan fiyatlar sonucu asgari ücretlinin sofrasından 12 kg kıyma ve kuşbaşı, 95 kg tavuk, 264 litre süt, 425 adet ekmek, 31 kg beyaz peynir ve 183 litre ayçiçek yağı eksildi. Asgari ücretlinin alım gücünün düşmesine karşın asgari ücrete ara zam yapılmaması, vatandaşın sağlıklı yaşamasının önüne engel koymaktır." şeklinde konuştu. ASGARİ ÜCRETLİNİN SOFRASINDAN EKSİLENLER CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, en çok tüketilen ve zorunlu ihtiyaç olan gıda ürünlerinde yılbaşından bu yana yaşanan fiyat artışlarını değerlendirdi. “Elektriğe gelen yüzde 38 zam ile akaryakıta gelen zamlar ve kira, giysi başta olmak üzere zorunlu ihtiyaçlarda artışlar dahi dikkate alınmadan yalnız gıda açısından bakıldığında sorun açlığa doğru gidildiğini gösteriyor” diyen Ömer Fethi Gürer, temel gıda ürünlerinde yılbaşından bu yana yaşanan fiyat artışlarının asgari ücretlinin sofrasını daralttığını belirtti. Gürer, “Asgari ücretlinin sofrasından ocak ayından bu yana 10 kg kuzu pirzola, 12 kg kuzu kuşbaşı, 12 kg karışık kıyma, 95 kg tüm tavuk, 24 kg siyah zeytin, 51 kg yeşil zeytin, 8 kg tereyağı, 264 litre süt, 31 kg beyaz peynir, 120 kg mercimek, 55 kg nohut, 60 kg kuru fasulye, 111 kg pirinç, 171 kg bulgur, 183 litre ayçiçek yağı, 127 kg un, 151 kg toz şeker ve 425 adet ekmek kayboldu. AKP iktidarının yanlış ekonomi politikaları sonucu artan enflasyon nedeniyle, asgari ücretlinin sofrasından bu miktarlarda ürün eksildi. Açlık sınırı altında kalan ücretle asgari ücretlilerin sağlıklı beslenme olanağı kalmadı. Üretici ürettiği ürün girdi maliyetleri altında alım politikaları izlenip buğdaya yüzde 12 fiyat artışı yaparak üreticiyi vuran iktidar, elektriğe yüzde 38 zam yapmaktan geri durmamaktadır. Elektrik, nakliye gibi sürekli yapılan zamlar tüm ürünlere fiyat artışı olarak yansıyor. Tarımda da girdi maliyetlerin bir yıllık artışı TÜİK’e göre dahi yüzde 52 olarak açıklanmışken gıdada raf fiyatlarının artmaması düşünülemez. Aracı, ithalatçı ve rantçı anlayışla üreticiden çıkan ürün el değiştikçe fiyatı da artmaktadır. Alım gücü daralan vatandaşta sofrasında ekmeğini aşını küçültmektedir, mutlu azınlık yanında geniş kesimler yoksullaşmaktadır. Dar ve sabit gelirli sofradan aç kalkmaktadır. Biri yer, biri bakarsa dengeler kayar. Tam o noktaya geldik." dedi. GIDA ÜRÜNLERİNDEKİ FİYAT ARTIŞLARI CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yılbaşından bu yana temel gıda ürünlerindeki fiyat artışlarının sürekli devam ettiğini belirtti. Başta elektrik ve akaryakıt zamları tüm ürünlerde yeni zamları da tetikleyeceğini ifade etti. Gürer, “Vatandaşın tüketmesi gereken temel gıda ürünlerinin fiyatları ciddi şekilde arttı. Kuzu but fiyatı 175 TL, kuzu kol 210 TL, kuzu pirzola 300 TL, kuzu kuşbaşı 273 TL, karışık kıyma 100 TL, tüm tavuk 29 TL, siyah zeytin ve yeşil zeytin 100 TL, tereyağı 80 TL, süt 9-15 TL arasında, Ezine peyniri 160 TL, beyaz peynir 64-85 TL arasında, mercimek 32 TL, nohut 47 TL, kuru fasulye 54 TL, pirinç 59 TL, bulgur 13 TL, ayçiçek yağı 30 TL ve 5 kg şeker 50 TL artış yaşadı,” şeklinde konuştu. Gürer, “Girdi maliyetlerinde artış, aracı ve ithalci AKP zihniyetinin yanlış politikaları dar gelirliyi vuruyor. Gıda fiyatlarındaki fahiş artışlarına rağmen asgari ücrete ara zam yapılmaması, ortalama ücrete dönüşen bu ücretle yaşayanların yaşam standartlarını daha da düşürmekte ve onları daha da yoksullaştırmaktadır. Asgari ücretle geçinmeye çalışan milyonlarca insan, temel gıda ürünlerine erişmekte zorlanırken, ara zam yok demek, aç yaşayın demektir. Enflasyon karşısında ezilen kesimler için yılda iki değil, dört kez ücret düzenlemesi yapılmalıdır. Tam bir emek sömürüsü dönemi yaşanmaktadır ki bu kabul edilemez.” dedi. TEMEL GIDA ÜRÜNLERİNDEKİ ORANSAL ARTIŞLAR CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, temel gıda ürünlerinde yılbaşından bu yana yaşanan artışları oranlarla açıklayarak, “Kuşbaşı ette %53, pirzolada %50, tüm tavukta %49, yeşil zeytinde %71, siyah zeytinde %45, sütte %45-50 arası, peynirde %41-47 arası, mercimekte %60, nohutta %47, kuru fasulyede %54, pirinçte %84, bulgurda %43, ayçiçeği yağında %75 ve şekerde %34 oranında artış yaşandı. Bu artışlara rağmen asgari ücrete zam yapılmamak, asgari ücretlinin sofrasına el uzatmaktır. Bu yanlıştan bir an önce dönülerek asgari ücrete ara zam yapılmalıdır.” diye konuştu. DAR GELİRLİ VATANDAŞLAR SAĞLIKLI BESLENEMİYOR Gürer, “Özellikle et ve süt ürünlerinde %50'yi aşan artış oranları dikkat çekiyor. Vatandaşın protein alması gereklidir, ancak protein kaynağı olan et ve süt ürünlerindeki bu artışlar, vatandaşın protein almasını ve sağlıklı beslenmesinin önünü kesti. Dar gelirli vatandaşlar sağlıklı beslenmeyi geçmiş durumda, yaşamlarını sürdürebilmek için gıda tüketmek zorunda kalmışlardır. Ayçiçeği yağındaki %75'lik artış ve pirinçteki %84'lük artış gibi temel gıda maddelerindeki yüksek fiyat artışları, dar gelirli ailelerin gıda güvenliğini ciddi şekilde tehdit etmektedir,” dedi. GÜRER’İN HAZIRLADIĞI TABLO CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Zam, vergi, düşük ürün alım fiyatı, düşük maaş yüksek enflasyon ile asgari ücretli, çiftçi, emekli, esnaf, çalışan tüm kesimler büyük bir yoksulluğa itilmektedir. elektrik, ulaşım, kira, ısınma giderleri katlarken yılbaşından bu yana temel gıda ürünlerindeki fiyat artışları sağlıklı yaşamı da tehdit etmektedir. En düşük ücret olması gerekirken ortalama ücrete dönüşen ve milyonların yaşamını etkiyen asgari ücretin ürünler üzerindeki alım gücünü oransal ve sayısal olarak gösteren tabloda gerçekleri gözler önüne sermektedir.” dedi. ÜRÜN OCAK AYI FİYAT GÜNCEL FİYAT FİYAT ARTIŞI ORANSAL ARTIŞ OCAK AYI ASGARİ ÜCRET ALIM MİKTARI GÜNCEL ASGARİ ÜCRET ALIM MİKTARI ALIM MİKTARINDAKİ DÜŞÜŞ KUZU BUT(KG) 425 TL 600 TL 175 TL 41% 40 KG 28 KG 12 KG KUZU KOL(KG) 400 TL 610 TL 210 TL 52% 42 KG 27 KG 15 KG KUZU PİRZOLA(KG) 600 TL 900 TL 300 TL 50% 28 KG 18 KG 10 KG KUZU KUŞBAŞI(KG) 512 TL 785 TL 273 TL 53% 33 KG 21 KG 12 KG KIYMA KARIŞIK(KG) 340 TL 440 TL 100 TL 29% 50 KG 38 KG 12 KG TÜM TAVUK(KG) 59 TL 88 TL 29 TL 49% 288 KG 193 KG 95 KG SİYAH ZEYTİN(KG) 220 TL 320 TL 100 TL 45% 77 KG 53 KG 24 KG YEŞİL ZEYTİN(KG) 140 TL 240 TL 100 TL 71% 121 KG 70 KG 51 KG TEREYAĞI (KG) 380 TL 460 TL 80 TL 21% 44 KG 36 KG 8 KG X SÜT 1LT 20 TL 29 TL 9 TL 45% 850 LİTRE 586 LİTRE 264 LİTRE Y SÜT 1 LT 30 TL 45 TL 15 TL 50% 566 LİTRE 377 LİTRE 189 LİTRE EZİNE PEYNİR(KG) 350 TL 510 TL 160 TL 45% 48 KG 33 KG 12 KG X BEYAZ PEYNİR(KG) 156 TL 220 TL 64 TL 41% 108 KG 77 KG 31 KG Y BEYAZ PEYNİR 180 TL 265 TL 85 TL 47% 94 KG 64 KG 30 KG X KAŞAR PEYNİRİ(KG) 258 TL 314 TL 56 TL 21% 65 KG 54 KG 11 KG Y KAŞAR PEYNİRİ(KG) 391 TL 466 TL 75 TL 19% 43 KG 36 KG 7 KG MERCİMEK (KG) 53 TL 85 TL 32 TL 60% 320 KG 200 KG 120 KG NOHUT(KG) 100 TL 147 TL 47 TL 47% 170 KG 115 KG 55 KG KURUFASULYE (KG) 100 TL 154 TL 54 TL 54% 170 KG 110 KG 60 KG PİRİNÇ(KG) 70 TL 129 TL 59 TL 84% 242 KG 131 KG 111 KG BULGUR(KG) 30 TL 43 TL 13 TL 43% 566 KG 395 KG 171 KG ÇAY(KG) 147 TL 157 TL 10 TL 6% 115 KG 108 KG 7 KG AYÇİÇEK YAĞI (1LT) 40 TL 70 TL 30 TL 75% 425 LİTRE 242 LİTRE 183 LİTRE UN (KG) 29 TL 37 TL 8 TL 27% 586 KG 459 KG 127 KG ŞEKER (5KG) 145 TL 195 TL 50 TL 34% 586 KG 435 KG 151 KG

CHP’li Gürer: En düşük emekli maaşı asgari ücret olsun Haber

CHP’li Gürer: En düşük emekli maaşı asgari ücret olsun

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, emekliler için en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesine çıkarılması için kanun teklifi verdiğini, ancak Cumhur İttifakı oylarıyla mecliste reddedildiğini ve bu kanun teklifini yenilediğini belirtti. Gürer, "Emekli için sadece maaş değil, diğer beklentiler de karşılanmalıdır. Bayram ikramiyesi asgari ücrete çıkarılmalıdır. Aylık bağlama oranı 2008 öncesi hesaplama yöntemine geri dönülmelidir. AKP iktidarı, aylık bağlama katsayısını %70'ten %30'lara düşürmüştü. Yeniden %70'e çıkarılmalıdır. Emekli ilaç katkı payı kaldırılmalıdır. Evi olmayan ve kirada oturan emekliye kira yardımı yapılmalıdır. Emeklilerin sosyal yaşamını iyileştirecek düzenlemeler yapılmalıdır. Her konu için kanun teklifleri verdim." dedi. GÜRER: ESNAF PRİMİ DÜŞÜRÜLSÜN CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, genel seçim öncesinde esnaf ve çiftçi için emekli prim gün sayısının 9000 günden 7200 güne düşürüleceğinin Cumhurbaşkanı tarafından açıklandığını, ancak verilen sözden bugüne bir yıl geçtiğini ve hala bir adım atılmadığını belirtti. "Bir an önce verilen söz tutulmalıdır." dedi. GÜRER: ASGARİ ÜCRET AÇLIK SINIRI ALTINDA CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Asgari ücret enflasyon karşısında eridi. Mutlaka artırılması gerekiyor. Sendikal hareketler engellene engellene güçsüz bırakıldı. Bu nedenle toplu iş sözleşmeleri çok iş yerinde yapılamadığı için asgari ücret ortalama ücrete dönüştü. Bu durum milyonlarca çalışanı ilgilendiriyor. Asgari ücret artırılmalıdır. Ayrıca açlık sınırı altında kalması yoksulluğun yaygınlaşmasına neden oluyor. Emekli gibi asgari ücretli de ciddi geçim sıkıntısı yaşıyor. Asgari ücret için de artış sağlanmalıdır." dedi. GÜRER: EMEKLİLER GEÇİM SIKINTISI ÇEKİYOR CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Bölgemizde emekliler geçim sıkıntısı içinde. Bayramda yüzleri gülmedi. Emekliler, en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine çıkarılmasını, bayramlarda asgari ücret düzeyinde emekli bayram ikramiyesi verilmesini, ayrıca aylık bağlama oranının yeniden %30'dan %70'e çıkarılmasını istiyorlar. İlaç katkı payı kaldırılsın diyorlar. Ev kirası veren emekliye, ev kirası kadar yardım yapılmasını da istiyorlar. Beraber oturduğumuz emekliler her yerde bu konudan dert yanıyorlar.” diye konuştu. GÜRER: EMEKLİLER TORUNUNA HARÇLIK VEREMİYOR CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’e derdini anlatan emekli vatandaş, “Türkiye geneline baktığımızda, Niğde'de emekliler biraz daha nefes alabilecek durumda. Ancak yerleşimin bize verdiği bazı fırsatlar bizi biraz daha rahatlatıyor. Bugünün şartlarına baktığımızda, biz ev kirası olarak Ankara, İstanbul ya da metropol şehirlerdeki arkadaşlarımızın ödediği kira bedellerini ödemiyoruz. Biraz daha rahatız. Ancak Türkiye genelinde olduğu gibi biz de emekliler olarak çok zor durumdayız. Bugün çocuklarımızın eline ya da torunlarımızın eline bayram harçlığı olarak 50 lirayı verecek güçte değiliz. Gerçekten 50 lira teklif ettiğimizde de bugün torunlarımız yüzümüze bakıyor. "Dede, bu ne?" Bunu verirken içimiz yanıyor, üzülüyoruz. Daha fazla verecek de gücümüzün olmadığını kabullenmek durumundayız.” dedi. EMEKLİLER İÇİN VERGİ DİLİMİ KALDIRILSIN Aldıkları maaşla geçinemediklerini belirten emekli vatandaş, “Özellikle ilaç katkı payı bizi mahvetti. Zaman geliyor, veremeyecek durumda kalıyoruz. Aldığımız maaşla geçim yapmakta zorlanıyoruz. Bayramda çocuklara harçlık veremiyoruz. Hayat pahalılığından çok fazlasıyla mustaribiz. Gerçekten biz emekliler olarak, bizi mağdur eden iktidarın bundan sonra daha duyarlı olmasını talep etmek durumundayız. Bizlere iyi hizmet için seçilenlerin, seçilmiş olanların bizi mağdur etmesini kesinlikle kabullenmiyoruz. Aldığımız maaşla geçinmemiz mümkün değil.” dedi. CHP’li Gürer’e vergi dilimi kesintisi sonucu düşen maaşlarından bahseden bir diğer emekli vatandaş ise, “Emekli maaşlarından vergi dilimlerinin kaldırılmasını istiyoruz. Vergi dilimine girdiğimizde maaşlarımız düşüyor. Vergide adalet istiyoruz. Az olandan az, çok olandan çok alınsın. Ben zaten "kesede keklik" her gün tırpanlanıyoruz. Her ay maaşımdan kesiliyor.” şeklinde konuştu. “BERBERE DAHİ GİDEMEZ HALE DÜŞÜRÜLDÜK” Sohbet esnasında CHP’li Gürer’e, emeklilerin berbere dahi gidemediğini, kendi tıraşını kendileri olduğunu belirten emekli vatandaş, “Buradaki arkadaşlarımızın hepsi şunu kabul etmek durumunda: Bizi bırakın, herhangi bir şekilde rahat bir yaşam sürdürmeyi, berbere girip tıraş olmakta sıkıntı çekiyoruz. Bugün bir tıraş 300 lira olmuş. 300 lirayı veremeyecek durumdayız. Açıkçası kendi tıraşımızı kendimiz yapar durumdayız. Recep Tayyip Erdoğan, sayın cumhurbaşkanı, bize bazı şeyleri öğretti; en azından tıraş olmayı ya da kendi işimizi kendimiz halletmeyi gibi…” ÖRGÜTLÜ MÜCADELE ŞART Emekli vatandaş, “Sadece burada değil, emeklilerin birleştiği sokaklarda, kahvelerde hep aynı söylem var. Herkes bu durumdan dert yanıyor. Biz sonuç almada, çözüm noktasına gitmekte de çok basiretsiziz. Ben kendimi de bunun içine katabilirim; kendim de emekliyim. Ama bunun çözüm yollarından bir tanesi de birleşip örgütlü bir mücadele etmemizden geçiyor. Yani bir slogan var: "Birleşe birleşe kazanacağız" deniyor. Ama emeklilerin, çalışanların ayrımsız bir sendika çatısı altında toplanıp haklarını gerçekten bu şekilde aramalarında fayda olduğunu düşünüyorum.” dedi. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise, “Örgütlülük çok önemli, bu konuda hemfikiriz. Ama emeklilerin aldıkları maaşların da artırılması gerekiyor. Emekliler ciddi anlamda ekonomik sıkıntı altında yaşıyor. Ben bayram süresince gittiğim, gezdiğim yerlerde çoğu emeklinin evinden çıkamadığını, hatta misafir gelecek kaygısı yaşadığını da gördüm. Şeker almakta zorlanmışlar, çay almakta zorlanmışlar. Misafirleri alamaz duruma düştüklerinden söz ediyorlar.” diyerek konuştu. ÇOCUK OKUTAN EMEKLİNİN HALİ HARAP Çocuğu üniversitede okuyan bir emekli vatandaş ise yaşadığı süreci, “Hem emekli olup da 11-12 bin lira maaş alıp bir de İstanbul gibi yerde öğrenci okutmak ne kadar zor bir şey, çok iyi biliyorum. Hem ev kirası verecek... Benim oğlum şu an İTÜ'de okuyor ama emekli maaşımdan başka gelirim yok. Her şeyimizden kısıyoruz, çocuğu okutmaya çalışıyoruz. Ne şartlarda öğrenciye yetiştirmek zorunda bırakıldığımızı anlatamam. Yani onu bir baba olarak yaşadığım acıyı bir ben biliyorum. Şimdi öğrencilerden bahsediyoruz. Yurtta yemekler yenmez durumda. Öğrenciler hep dışarıdan yiyorlar, o da bir maliyet emekli için. Öğrencilerin ulaşım, barınma, eğitim, onların vermiş olduğu demokratik üniversite mücadelesi bir yanda, emekliler bir yanda. Ülkemiz başlı başına bir mücadele topluluğu oldu.” sözleriyle anlattı.

Gürer: Çiftçilerin destek bekleyişi devam ediyor  Haber

Gürer: Çiftçilerin destek bekleyişi devam ediyor 

CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım Orman Köyişleri Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer, Çiftçilerin başta Ayçiçek olmak üzere 2023 yılı ürün desteklerinin halen ödenmediğini söyledi. Gürer, “Buğday taban fiyatı bazı bölgelerde hasat bitiyor olmasına rağmen daha açıklanmadı. Her yıl başında belirlenen şeker pancarı avans fiyatı halen belli değil, yaş çay üreticisi taban fiyatla hüsrana uğradı “ dedi.  CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer şeker pancarı avans fiyatının bir an önce açıklanması gerektiğini belirterek, “Şu anda şeker pancarı ekimi tamamlanmış olmasına rağmen, her yıl ekimden önce açıklanan avans fiyatı, kooperatif, birlik, fabrika ya da Türkşeker tarafından açıklanmaması kaygı vericidir. Geçtiğimiz dönemlerde ekim yapan üreticiler buğdaydan, ayçiçeğinden, mısırdan umduğunu bulamayınca, şeker pancarının sözleşmeli tarım olması nedeniyle şeker pancarı ekimine yönelmiştir. Bitkisel üretim tahmininde bu yıl şeker pancarı üretiminde %2,1 oranında gerileme beklenmesine rağmen, yine de üreticiler şeker pancarı ekimini gerçekleştirmiştir. Bir an önce avansların açıklanması gerekmektedir. 20 Eylül'de kampanya başlayıp yıl sonuna kadar devam etmekte, daha sonra da  bir yıl sonrasının Mart ayına kadar ödemeler gerçekleşmektedir. Şeker pancarı üreticilerinin bu taleplerini Tarım ve Orman Bakanı'nın duymasını temenni ediyorum. GÜRER: GEÇEN YILA AİT DESTEK ÖDEMELERİ HALEN YATIRILMADI Geçen yıla ait buğday ve ayçiçeği destek ödemelerini halen hesaplara yatmadığını belirten CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Geçtiğimiz yıl bazı bölgelerde buğdayda ve ayçiçeğinde desteklemeler de şu ana kadar verilmemiştir. Bu da çiftçiler tarafından bizlere sürekli iletilmekte, desteklemelerin bir an önce hesaplara yatması beklenmektedir. Bir yıl önce verilen destekler, bilindiği gibi enflasyon karşısında erimiş durumdadır.” şeklinde konuştu. GÜRER: YAŞ ÇAY ALIM FİYATI 25 TL OLARAK REVİZE EDİLMELİ Yaş çay alım fiyatının 17 lira ve 2 lira destek şeklinde açıklandığını ve desteğin bir yıl sonra verileceği düşünüldüğünde enflasyon karşısında bu desteğin herhangi bir getirisinin olmayacağını belirten Gürer, “Fiyatı 17 lira olan yaş çaya verilen 2 lira destek, 1 yıl sonra alınacak bir destek olduğu için çay üreticisinin de bu konudaki tepkisi vardır. En düşük çay taban fiyatı 25 lira olmalıdır.” dedi. GÜRER: BUĞDAY ÜRETİCİSİ TÜCCARA MAHKUM EDİLİYOR CHP’li Gürer, “Buğday ile ilgili şu ana kadar bir taban fiyat açıklanmamıştır. Geçtiğimiz yıl hasat öncesi taban fiyat açıklanmıştı. Çiftçi bu konuda kaygılı bir bekleyiş içindedir. Toprak Mahsulleri Ofisi ve tüccar açığa alım yapmaktadır. Fiyatını bilmeden ürününü götürüp üretici tüccara ya da TMO'ya taahhütname karşılığında teslim etmektedir. Bu yöntemle de çiftçi tüccara mahkûm edilmektedir. Bu aşamada da desteklemelerin ödenmesi, taban fiyatın buğdayda, avans fiyatının ise pancarda açıklanması ve ayçiçeği çiftçisinin de desteğinin bir an önce verilmesi ihtiyaçtır. Ayçiçeği gibi Türkiye'de açığı olan bir ürünün desteğinin bir yıl geçmesine rağmen verilmemesi, üreticiye 'Sen bu ürünü ekme, biz ithal edelim' anlayışından başka bir düşünce değildir.” dedi.

CHP'li Gürer, mevsimlik tarım işçilerinin sorunları için meclis araştırması talep etti Haber

CHP'li Gürer, mevsimlik tarım işçilerinin sorunları için meclis araştırması talep etti

CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köy işleri Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer tarım işçileri ile ilgili çıkan genelgelere rağmen alanda sorunlar değişmediği belirterek Meclis araştırması ile durum tespiti yapılmasını istedi. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer “Ülkemiz geniş bir coğrafi alana yayılmış olup, çeşitli iklim tiplerine ev sahipliği yapmaktadır. Bu coğrafi çeşitlilik, tarım açısından çeşitli avantajlar sunmaktadır. Farklı iklim bölgelerinde yetişen tarımsal ürünlerin çeşitliliği, ülkenin tarımsal potansiyelini artırmaktadır. Farklı mevsimlerde, ülkemizin çeşitli illerinde farklı tarımsal ürünlerin yetiştirilmesiyle, bu ürünlerin üretim sürecinde yer alan mevsimlik tarım işçileri önemli bir rol oynamaktadır. ​Bu işçiler, genellikle ekim, sulama, yetiştirme ve hasat gibi tarımsal üretimin farklı evrelerinde çalışarak tarımsal üretimin sağlıklı ve verimli bir şekilde yürütülmesine katkı sağlarlar. Ekim döneminde tohumları eken, sulama sistemlerini işleten veya bitkileri yetiştiren bu işçiler, hasat zamanı geldiğinde ürünleri toplarlar ve işlenmeye hazır hale getirirler. Bu bağlamda, mevsimlik tarım işçileri, tarım sektörünün vazgeçilmez unsurlarından biri olarak değerlendirilmelidir.” dedi. İŞ SAĞLIĞI BAKIMINDAN EN ZOR İŞ TARIM İŞÇİLİĞİ CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Tarım sektörünün sürekliliği, tarımsal üretimin sürdürülebilirliği ile doğrudan ilişkilidir; bu da tarımla meşgul olan bireylerin varlığına dayanır. Bu noktada da mevsimlik tarım işçilerinin önemi ortaya çıkmaktadır. Tarım sektörü için bu denli öneme sahip olan mevsimlik tarım işçileri, düşük ücret, iş sağlığı ve güvenliği, konaklama ve barınma, eğitim ve sağlık hizmetlerine ulaşım zorluğu ve çocuk işçilik gibi çok sayıda sorunla karşı karşıya kalmaktadırlar. ​Ayrıca mevsimlik tarım işçisi olarak çalışanların iş sağlığı ve güvenliği konuları ciddi bir endişe kaynağıdır. Çalışma koşulları ve barınma şartları mevsimlik tarım işçilerinin iş sağlığı ve güvenliğini etkileyen önemli faktörlerdir. Genellikle yetersiz barınma koşullarında yaşamak zorunda kalan işçiler, hijyenik olmayan ortamlarda bulunmaktadırlar. Ayrıca, işverenlerin sağladığı çalışma alanlarında güvenliğin yetersiz olması, kazaların ve yaralanmaların daha sık meydana gelmesine neden olmaktadır. ​Sağlık hizmetlerine erişimdeki zorluklar, mevsimlik tarım işçilerinin sağlık sorunlarının göz ardı edilmesine ve tedavi edilmemesine neden olabilir; çünkü bu işçilerin birçoğu sıklıkla uzak bölgelerde çalışırken, sağlık hizmetlerine ulaşmaları için uzun mesafeler kat etmeleri gerekebilir ve bu durum ulaşım maliyetleri ve düşük gelir seviyeleri nedeniyle çoğu için zorluk yaratır. Eğitim hizmetlerine erişimdeki zorluklar da mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarını olumsuz etkilemektedir. Çünkü bu işçilerin çocukları genellikle sıklıkla göç ettikleri için, düzenli bir eğitim almakta güçlük çekebilirler ve tarım sezonu boyunca çalışan ailelerin çocukları, eğitimden uzak kalmak zorunda kalabilirler, bu da onların akademik gelişimini olumsuz etkileyebilir ve göçmen işçi ailelerinin dil ve kültürel engelleriyle karşılaşması da çocukların eğitim hizmetlerine erişimini zorlaştırabilir.” dedi TARIM İŞÇİLERİNİN ÇOCUKLARI CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Mevsimlik tarım işçilerinin çocukları, genellikle ailelerinin tarım işlerine yardımcı olmak için erken yaşlarda çalışmaya başlarlar. Bu çocuklar, çoğu zaman ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılmakta, kimyasal maddelerle temas etmekte veya ağır makinelerle çalışmaktadırlar. Bunun yanı sıra, uzun çalışma saatleri ve yetersiz barınma koşulları da çocukların sağlığı ve güvenliği üzerinde olumsuz etkiler bırakır. Mevsimlik tarım işçilerinin çocuk işçiliği sorunu, acil çözüm gerektiren bir insan hakları ihlalidir. Bu sorunları çözmek için acil eylemler gerekmektedir. Bu sebeple mevsimlik tarım işçilerinin yaşadığı sorunların kapsamlı şekilde araştırılması ve bu sorunlara çözüm üretilmesi adına Anayasa’nın 98. ve İçtüzüğün 104. ve 105. maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ve teklif ederiz.” şeklinde konuştu.

CHP'li Gürer: Tarım stratejik bir alan, milli güvenlik kadar da önemli Haber

CHP'li Gürer: Tarım stratejik bir alan, milli güvenlik kadar da önemli

CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer, TBMM’de yaptığı konuşmada, “Tarım stratejik bir alan, milli güvenlik kadar da önemli,” dedi. Gürer, “Geçen yıl buğdaya taban fiyat 8.250 lira verildi, ardından da ton başı 1.000 lira destek verileceği söylendi. Yeni hasat dönemi geldi, hâlâ o 1.000 liralık destek verilmedi; o günkü mazotun, tohumun, ilacın, gübrenin fiyatı üzerinden düşünürseniz, o destek yok oldu gitti.” diye konuştu. GÜRER: PANCAR AVANS FİYATI BELİRSİZ CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer, “Her yıl, yılın başında, ekim yapılmadan pancar için avans fiyatı açıklanır; pancar için ekim yapıldı, ortada avans fiyatı yok. Geçen yıl mısıra yüzde 7'lik bir fiyat artışı sağlandı. Şu an çiftçiler, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in açıkladığı tasarruf tedbirleri kapsamında bu yıl düşük taban fiyat uygulaması yapılacak, girdi maliyetleri karşısında tarımdan daha da soğutacaklar kaygısı içindeler,” dedi. Gürer, “Buğday taban fiyatını bir açıklayın. Hasat başladı, ortada taban fiyatı yok; çiftçinin beklentisi en az 15 bin lira. Eğer çiftçiye 15 bin lira taban fiyatı vermezseniz, yine zarar eder. Ha, diyeceksiniz ki 'Taban fiyat olarak tonuna 15 bin lira verdik, ekmek kaç lira olacak?' O da sizin sorununuz. Nedeni şu: Eğer siz çiftçinin tohumunu, ilacını, gübresini sübvanse etseniz, mazotundan ÖTV'yi ve KDV'yi kaldırsanız, çiftçilere verdiğiniz kredinin faiz borçlarını silseniz; çiftçi ayakta kalır, maliyeti düşük olur. Ama Türkiye'nin bugünkü sisteminde üretim öncesi, üretim süreci ve üretim sonrasında yaşanan sorunlara gerçekçi çözüm bulmuyorsunuz.” diye konuştu. GÜRER: ARZ AÇIĞIMIZ VAR CHP’li Vekil Ömer Fethi Gürer “21 üründe arz açığımız var; çözüm olarak ithalatçı, rantçı bir yaklaşımla Türk çiftçisini değil, ithal ile yurt dışındaki çiftçiyi destekliyorsunuz. Bu anlayış Türkiye'de tarımın sonunu getiriyor. 1980 yılında bu ülkede 28 milyon hektar tarım arazisi ekiliyordu, bugün 23 milyon 300 bin hektara geriledi. Ziraat odalarına kayıtlı 5 milyon çiftçi var, ÇKS'li çiftçi sayımız 2 milyon 300 bine düştü; onlardan da kiraya verenler desteği alıyor, üretim yapanlar destek de alamıyor.“diye konuştu. GÜRER: 2020 YILINDA BAYRAM İKRAMİYESİ İLE KURBAN ALINIRKEN, 2024 YILINDA EMEKLİ MAAŞI İLE KURBAN ALINAMIYOR CHP Niğde Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer, “Tarım politikalarının göz göre göre bu hâle getirilmesi siyasi iktidarın bir tercihi. IMF ve Dünya Bankası demiş ki: 'Siz, sanayide ve turizmde yol alın, pahalıya tarım yapıyorsunuz, üretim maliyetiniz yüksek, o işi ithalatla çözün.' Ama pandemi, kuraklık ve savaş şunu gösterdi: Kendi kendine yetmeyen ülkelerin sorunu var. Bilhassa somut bir örnek hayvancılıkta; 2020 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı, koyunda vekaletle kesim ücreti olarak 975 lira fiyat belirlemişti. Emekli bayram ikramiyesi 1.000 liraydı, bir koyun alınabiliyordu. Bu yıl, 2024'e geldik, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın belirlediği vekaletle kesim ücreti 11.750 lira, emeklinin maaşı 10 bin lira; 1 kurban alınamıyor. Peki, bayram ikramiyesinin alım gücü ne? 3 bin liralık bayram ikramiyesiyle de 3 kilo et alabiliyorsunuz. Raftaki ürün pahalı, üretici de para kazanmıyor.” dedi. GÜRER: PATATESTE SORUN VAR CHP’li vekil Gürer, TBMM’de yaptığı konuşmada patates çiftçisi sorunlarını da anlattı. Gürer, “Niğde'de köylere gittim, patates depoda gene kalmış. Niye kalıyor? Çünkü siyasi iktidarın bu anlamda ilişkileri sürdüren TMO, 4-5 şirketi devreye sokmuş. Şirketler piyasayı kapatmış, çiftçiyi boğmuş; bizim 'küçük aile tipi işletmesi' dediğimiz kırsaldaki çiftçinin patatesi de depoda kalmış. Şu an üretici deposunda kilosu 4 lira. Çiftçi arkadaş dedi ki: '2,5 liraya vereceğim, gelip alan yok; on beş gün içinde patates çöp.' Her yerde söylüyorum, çiftçinin ürettiği ürün bu ülkenin millî değeri; Ahmet'in, Mehmet'in ürünü değil. Burada yapılan yanlış bu ülkeye yapılan yanlıştır.” diye sözlerine devam etti. GÜRER: ÇAY TABAN FİYATI DÜŞÜK KALDI CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Çayda da fiyatı açıkladınız 17 lira, destekle '19' diyorsunuz. Ne zaman vereceksiniz desteği? Bir yıl sonra. Bir AVM'ye gittim, kafede bir bardak çay istedim, 38 lira. Arkadaş, bardağını da mı satıyorsunuz ya, dedim. 38 liraya bir bardak çay içiyorsunuz, bir yıl boyunca çalışan, emek veren, üreten çay üreticisine 17 lira kilo fiyatı veriyorsunuz, desteği de 2 lira ancak bir yıl sonra vereceksiniz; o zaman da anlamı kalmaz. Ya, bizim çiftçimize zulmetmeyin, eziyet etmeyin, hayvancılık yapanlara sahip çıkın. Yarın çok pişman oluruz, bu hepimiz için geçerli. Her yerde söylediğim cümle: Tarımın siyaseti olmaz. Yanlış politika uyguluyorsunuz, sonuçların acısını hep birlikte çekiyoruz, ödüyoruz. Gelin, şu tarım politikasını yeniden planlayın, öngörülebilir bir hâle getirin, tarımdaki sorunları çözmek için de doğru politikalar geliştirin.” dedi.

CHP'li Gürer: Buğday Taban fiyatı en az 15 bin TL olmalı, ithalat durdurulmalı Haber

CHP'li Gürer: Buğday Taban fiyatı en az 15 bin TL olmalı, ithalat durdurulmalı

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer, Çukurova’da buğday hasatının başlamasına rağmen taban fiyatın halen açıklanmadığına dikkat çekti. Gürer, “Yılın ilk 3 ayında 2 milyon tonun üstünde buğday ithalatı yapıldı ve hububatta taban fiyat açıklanmadı. Ürün üretimindeki girdi maliyetlerinde yaşanan artış göz önünde bulundurularak, buğday için taban fiyat en az 15.000 TL/ton olarak açıklanmalıdır. Diğer hububat ürünleri için de taban fiyat, girdi maliyetleri esas alınarak duyurulmalıdır.” dedi. GÜRER: HASAT BAŞLADI, ORTADA TABAN FİYAT YOK CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer, Çukurova bölgesinde buğday hasatının başladığını belirterek, “Hububatta taban fiyatı açıklanmadı. Çukurova bölgesinde hasat başladı. Çiftçiler tonu en az 15 bin lira olmasını istiyor, çünkü girdi maliyetleri arttı. Girdi maliyetleri artınca buğdayın da arpanın da çavdarın da maliyeti arttı. Şu anda taban fiyatı hala açıklanmadı, Çukurova'da çiftçi ürününü götürüp tüccara vermeye başladı. Borçları var, ilacı, tohuma, gübreye ödemeleri var. Mazota ödemeleri var. Alabildikleri oranda tüccarın verdiği fiyata ürünlerini vermek durumunda kalıyorlar. Kamunun asli görevi tüccar karşısında çiftçiyi korumak. Onun için Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) bir an önce fiyat açıklayıp çiftçinin buğdayını, arpasını, çavdarını almalı.” dedi. GÜRER: ÇAYDA YAŞANAN HAYAL KIRIKLIĞI, BUĞDAYDA DA YAŞANMASIN Üretim girdilerindeki artışlar göz önünde bulundurularak taban fiyat açıklanması gerektiğini ve çayda açıklanan taban fiyatın çay üreticisini hayal kırıklığına uğrattığını belirten Ö.Fethi Gürer, “İç Anadolu'da hasata daha birkaç ay süre var, ama Çukurova'da başladığı için biçerdöverler tarlaya girdiği anda taban fiyat açıklanmalı. Çiftçimizi korumalıyız. Doğal olarak taban fiyatın artışı girdi maliyetleri ile ilgili. Mazotta ÖTV'yi kaldırın dedik, kaldırmadılar. Buğdayın tohumunu daha düşük tutun dedik, sübvanse edin dedik, yapmadılar. Doğal olarak maliyet arttıkça da taban fiyatında yüksek olmasını istiyorlar. Çayda taban fiyat 25 lira beklentisi vardı, 17 lira açıklandı, 2 lira da destek primi veriliyor. Buğdayda da çiftçi en az ton fiyatı 15 bin lira bekliyor. Farklı bölgelerde tarla kirasına göre, sulu tarıma göre fiyat değişkenliği var, genel olarak çiftçi buğday için beklentisi bir kilosu 15 lira fiyatı olarak açıklanmasını istiyor.” şeklinde konuştu. GÜRER: ÜRETİM GİRDİLERİNDE ÇİFTÇİYE DESTEK SAĞLANSIN CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, taban fiyat belirlenirken yurtdışı piyasalarındaki buğday fiyatı dikkate alınarak değil, çiftçinin üretim girdileri göz önünde bulundurularak belirlenmesi gerektiğini, aksi halde üreticinin zarar edeceğine dikkat çekerek, “Yurt dışında buğday fiyatlarının düşük kalması Türkiye'de üretim yapan çiftçinin girdi maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle taban fiyatın daha yüksek olmasına da neden oluyor. Önce çiftçiye girdi maliyetlerinde destek sağlansın. çiftçi yüksek girdi maliyetleri ile üretim yapıyorsa, o çiftçi korunmuyorsa ileride tarım yapan kesimin daha da sayısının düşmesi kaçınılmaz olur.” diyerek konuştu. GÜRER: İTHALAT YILIN İLK 3 AYINDA HIZ KESMEDEN DEVAM ETTİ CHP’li vekil Ö.Fethi Gürer, “Yılın ilk 3 ayında 538 milyon 813 bin dolar karşılığında 2 milyon 167 bin ton buğday ithalatı gerçekleşti. İlk 3 ayda 6 bin 907 ton makarnalık buğday ithal edilirken karşılığında 2 milyon 593 bin dolar ödendi. Düşük vasıflı buğday olarak adlandırılan buğdaydan ise 2 milyon 160 bin ton karşılığında 536 milyon 220 bin bin dolar ödeyerek ithalat gerçekleştirildi.” dedi. CHP’li Ömer Fethi Gürer konuya ilişkin, “Yılbaşından bu yana Toprak Mahsulleri Ofisi yurt dışından buğday getirmeye devam ediyor. 2 milyon tonun üzerinde buğday ithal edildi. Hasat döneminden önce buğday ithalatı yapılmasın diyoruz, ancak yapılıyor. Şimdi Çukurova'da da hasat başladı, depoların bir kısmında doğal olarak ithal buğday da var. Yurt dışından getirilen buğday çiftçimizin üretim yapmasının önünde önemli bir engel. Çünkü hasat dönemi yurt dışındaki buğdayın fiyatlarının düşüklüğü dikkate alınarak daha düşük taban fiyat veriliyor. Oysa Türkiye'de girdi fiyatları artıyor, enflasyon var. Enflasyonun yansıması çiftçinin girdi maliyetlerindeki artışı beraberinde getiriyor. Yurt dışından daha uygun fiyatla buğday bulduk, onu aldık geldik anlamında yapılan iş çiftçiyi moralsiz kılıyor. Ayrıca dahilinde işleme rejimi kapsamında her yıl 10 milyon ton yurt dışından buğday getirmeye ne gerek var? Çiftçimize destek verin. Bizim çiftçimiz kendisi bunu üretsin. Dışarıdan buğday alıp gelip onu un yapıp yurt dışına ihraç ettik diye övünmek yerine, bizim çiftçimize gerekli destek verilsin, bu buğdayı bizim çiftçimiz üretsin.” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.