netanyahu Haberleri - Son Dakika netanyahu Haber Güncel Gelişmeler

İsrail'de Netanyahu'ya istifa çağrısı: Gallant'ın görevden alınması protesto edildi

İsrail’de Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Savunma Bakanı Yoav Gallant'ı görevden almasını protesto için Tel Aviv, Batı Kudüs ve Hayfa'da sokaklara dökülen binlerce İsrailli Netanyahu'dan istifasını talep etti. Protestoların merkezi, başkent Tel Aviv'de yer alan, Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemelerine karşı yapılan gösterilerde sembolleşen, polisin demir bariyerlerle kapattığı Kaplan Caddesi oldu. Netanyahu'nun Gallant'ı görevden almasını protesto için Kaplan Caddesi'ne gelen İsrailli protestocu İftak Brill, "Başbakan'ın Gallant'ı kovmasının savaşı uzatmak ve hükümetin izlediği tamamıyla yıkıcı politikayı sürdürmek için olduğu herkesçe çok açık." dedi. Brill, "Son bir yıldır, hükümetten ve kendisinden iyi bir şey çıkmayacağını fark ettik. Gazze'de esir tutulanlardan bazılarını şahsen tanıyorum ve İsrail Başbakanı'nın kendisi onları serbest bırakmaya yönelik her türlü girişimi engelledi." ifadelerini kullandı. ABD Başkanı Joe Biden dahil olmak üzere pek çok ülkeden esir takası anlaşmasını imzalaması yönünde baskı yapıldığını hatırlatan İsrailli, ancak Netanyahu'nun tüm bu girişimleri engellediğini savundu. "Ülkenin geleceği konusunda pek iyimser değilim. Gazze'de şu anda olanlardan gerçekten çok endişeliyim." diyen Brill, şunları kaydetti: "Hamas ile savaş esnasında anne babasının evi yıkılmış biri olarak konuşuyorum, İsrail'in şu an Gazze'de yaptıklarını görüyoruz ve bu çok çok kötü bir yere gidecek yani önümüzdeki yıllarda pişman olacağız." Netanyahu’ya istifa çağrısı İsrail ordusunda daha önce görev aldığını belirten Kaplan Caddesi'ndeki göstericilerden Şahul Navon da "(Gallant’ı görev almasıyla) Netanyahu, düşmanlarımıza çok büyük bir hediye verdi." diye konuştu.Netanyahu'nun ülkeyi otoriterliğe sürüklediğine dikkati çeken Navon, göstericilerin “Netanyahu’nun çılgınlığını durdurmak için” sokaklara indiğini söyledi. Navon, “Netanyahu'dan talep ettiğim şey, bugün hemen istifa etmesi, hiçbir şey yapmaksızın istifa etmesi. Evinde otursun, duruşmasına katılsın, bizi yalnız bıraksın!” ifadelerini kullandı. Gallant'ın görevden alınmasını tamamen sorumsuzca bir karar olarak niteleyen protestocu Mirav ise “Bu, sadece kendi kişisel ve siyasi niyetlerini ilerletmek için siyaseti kullanmaktır.” değerlendirmesinde bulundu. Mirav, temel taleplerinin de “İsrail'in barışçıl bir çözüm ve herkes için daha iyi bir yaşam için çabalayacak çok daha iyi bir hükümet tarafından yönetilmesi" olduğunu söyledi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun dün Savunma Bakanı Yoav Gallant'ı görevden alması ülke genelinde protestolarla karşılandı.Görevden alınmasının, Netanyahu ile 3 konuda yaşadığı anlaşmazlığın sonucu olduğunu belirten Gallant, bunların birincisinin "askerlik çağındaki herkesin askere gitmesi gerektiği yönündeki sabit tutumu" olduğunu kaydetmişti.

İsrail Basını: Netanyahu, Genelkurmay Başkanı ve Shin Bet Başkanı’nI görevden alacak

İsrail basını, Netanyahu’nun İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ile İsrail İç İstihbarat Teşkilatı Shin Bet Başkanı Ronen Bar’ı da görevden alacağını iddia etti.İsrailli Walla haber sitesinin Başbakan’a yakın kaynaklara dayandırdığı haberinde, Netanyahu’nun İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ile İsrail İç İstihbarat Teşkilatı Shin Bet Başkanı Ronen Bar’ı da görevden alacağı iddia edildi. Netanyahu, Shin Bet başkanını değiştirme konusunda tek yetkili olsa da, genelkurmay başkanını görevden alma ya da atama yetkisi savunma bakanına aittir. Muhalefet liderlerinden sert tepkiler Muhalefet Lideri Yair Lapid, Netanyahu’nun Gallant kararını “delilik” olarak nitelendirerek, “Netanyahu, utanç verici siyasi bekası için İsrail'in güvenliğini ve IDF'nin savaşçılarını satıyor. Aşırı sağcı hükümet asker kaçaklarını hizmet edenlere tercih ediyor” dedi. Lapid, partisinin destekçilerini ve “tüm Siyonist vatanseverleri bu gece protesto için sokaklara çıkmaya” çağırdı. “Eğer bir savunma bakanı değiştirilebiliyorsa, bir başbakan da değiştirilebilir” Yisrael Beiteinu Partisi lideri ve eski Savunma Bakanı Avigdor Liberman ise, Gallant'ın görevden alınmasını eleştirerek, Netanyahu'nun ülkeyi bir “muz cumhuriyetine” götürdüğünü söyledi. Liberman, “Başbakan önce ülkenin güvenliğiyle ilgilenmek, vatandaşların ve askerlerin refahını ön planda tutmak yerine, utanç verici siyasi ihtiyaçları karşılamak için savunma bakanını kovmaya ve yeni bir siyasi atama turu başlatmaya karar verdi. Eğer bir savunma bakanı savaşın ortasında değiştirilebiliyorsa, bir başbakan da değiştirilebilir” ifadelerini kullandı.

Netanyahu: İran'ın nükleer silaha sahip olmasının engellenmesi en önemli önceliğimiz

Netanyahu, İsrail askerleri için düzenlenen mezuniyet töreninde gündeme dair açıklamalarda bulundu. İsrail'in İran'da hiç olmadığı kadar "hareket özgürlüğüne sahip olduğunu" ve bu ülkede "ihtiyaç duyduğu her yere ulaşabileceklerini" iddia eden Netanyahu, Tahran'ın "nükleer silaha sahip olmasının engellenmesinin en önemli öncelikleri" olduğunu dile getirdi. Netanyahu, Gazze'ye yönelik saldırıların sonlandırılması için bir tarih belirlemediklerini, "hedeflerine" ulaşıncaya kadar saldırıları sürdüreceklerini kaydetti. Aynı törende konuşan İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant da ülkenin her tarafında daha fazla askere ihtiyaç duyduklarını belirtti.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten Netanyahu'ya sert tepki

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Soykırımcı Netanyahu şebekesinin komşumuz İran’a yönelik saldırısını şiddetle kınıyoruz. Bölgemizi ateş çemberine çeviren Netanyahu şebekesine karşı uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırıyoruz" dedi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun İran’a yönelik saldırılarına ve Gazze’de devam eden soykırımına tepki gösterdi. Çelik, bu eylemlerin bölge barışı için tehdit oluşturduğunu belirterek, uluslararası hukukun ihlal edilmesine karşı durulması gerektiğini vurguladı. Çelik,"Netanyahu’nun şebekesi, bölgemizi ateş çemberine çeviriyor. Uluslararası toplumu harekete geçmeye davet ediyoruz" dedi. "Bölge barışı için tehdit oluşturuyor" AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Soykırımcı Netanyahu şebekesinin komşumuz İran’a yönelik saldırısını şiddetle kınıyoruz. Gazze’de soykırıma devam eden, Lübnan’a ve BM Barış gücüne saldıran Netanyahu katliam şebekesi, bölge ve dünya barışı için bir tehdittir. Devletlerin egemenliğini, uluslararası hukuku, kurum ve kuruluşları hiçe sayan bu şebekenin durdurulması insanlık adına bir gerekliliktir. Bölgemizi ateş çemberine çeviren Netanyahu şebekesine karşı uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırıyoruz."

Netanyahu: Hizbullah'ın lider kadrosu Beyrut'ta öldürüldü

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Lübnan'ın başkenti Beyrut'a düzenlenen saldırıda Hizbullah'ın Genel Sekreter Yardımcısı ve Hasan Nasrallah'ın halefi olarak görülen Haşim Safiyuddin'in ve Safiyuddin'in yerine geçecek kişinin de öldürüldüğünü iddia etti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yayınladığı video mesaj ile Lübnan halkına hitap etti. Netanyahu, İsrail'in 3 Ekim'de Lübnan'ın başkenti Beyrut'a düzenlediği saldırıda, Hizbullah'ın Genel Sekreter Yardımcısı ve Hasan Nasrallah'ın halefi olarak görülen Haşim Safiyuddin ve Safiyuddin'in yerine geçecek kişinin öldürüldüğünü iddia etti. "Safiyuddin ve Halefi öldürüldü" Safiyuddin'in yerine geçecek kişinin adını paylaşmayan Netanyahu, “Bugün Hizbullah uzun yıllardır olmadığı kadar zayıflamış durumda” ifadelerini kullanarak, Lübnan halkından ülkeyi Hizbullah'ın kontrolünden geri almaya çağırdı. Netanyahu, “Şimdi siz, Lübnan halkı, önemli bir kavşakta duruyorsunuz. Bu sizin seçiminiz. Artık ülkenizi geri alabilirsiniz. Onu barış ve refah yoluna geri döndürebilirsiniz” dedi. "Lübnan halkına çağrı" Netanyahu, “Ülkenizi Hizbullah'tan kurtarın ki bu savaş sona ersin. Ülkenizi Hizbullah'tan kurtarın ki ülkeniz yeniden refaha kavuşabilsin, böylece gelecek nesiller Lübnanlı ve İsrailli çocuklar ne savaş ne de kan döküldüğünü bilecek, nihayet barış içinde birlikte yaşayacaklar” dedi.

AK Parti Sözcüsü Çelik: Netanyahu yönetimi hem bölge hem de dünya barışı için tehdit

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Netanyahu yönetimi bölge ve dünya barışı için bir tehdit olmanın yanısıra insanlık için de tehdittir" değerlendirmesinde bulundu. AK Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Netanyahu kabinesinin bakanlarının da içerisinde yer aldığı İsrailli aşırılık yanlılarının Mescid-i Aksa'ya yönelik provokasyonuna ilişkin sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu. Çelik, "Soykırımcı Netanyahu kabinesinin bakanlarının da içerisinde yer aldığı İsrailli aşırılık yanlılarının Mescid-i Aksa'ya yönelik provokasyonunu lanetliyoruz. Netanyahu yönetimi, bu provokasyon ile İslam dünyasını, tüm dinleri ve insanlığın ortak mirasını hedef aldığını göstermiştir. Netanyahu yönetimi, bölge ve dünya barışı için bir tehdit olmanın yanı sıra insanlık için de tehdittir. Uluslararası toplum, bu insanlık dışı ve insanlık düşmanı yaklaşıma karşı net bir duruş sergilemelidir. İnsanlık ve barış düşmanı soykırımcı Netanyahu şebekesinin üyeleri hak ettikleri gibi yargılanacaklardır" ifadelerini kullandı.

Ömer Çelik: Netanyahu ve soykırım şebekesi insanlığa karşı işlediği suçlardan mahkum edilmeli

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Netanyahu ve soykırım şebekesinin insanlığa karşı işlediği suçların, insani değerler adına mahkum edilmesi için çalışmayı sürdürüyoruz” dedi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Türkiye, İsrail'in Uluslararası Adalet Divanına (UAD) yaptığı başvuruya ilişkin açıklamalarda bulundu. Çelik, "Türkiye, İsrail'in Uluslararası Adalet Divanında (UAD) soykırım suçuyla yargılandığı davaya müdahil olmak üzere başvurusunu yaptı. Türkiye'nin Uluslararası Adalet Divanına yapmış olduğu bu başvuru, tüm insanlık adına ve insani değerleri barbarlık karşısında savunmak içindir. Çağdaş nazilerin vahşetlerine karşı insanlık adına atılmış güçlü bir adımdır. Netanyahu ve soykırım şebekesinin insanlığa karşı işlediği suçların, insani değerler adına mahkum edilmesi için çalışmayı sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.

ABD'de Müslümanlar, Biden'dan "İsrail'in soykırımını desteklemeyi bırakmasını" istedi

Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) Ulusal Direktör Yardımcısı Edward Ahmed Mitchell, "(ABD Başkanı Joe) Biden yönetimi, İsrail hükümetinin Gazze'de yürüttüğü soykırımı destekleyen silah gönderimini durdurmalıdır." açıklamasını yaptı. ABD'deki en büyük Müslüman sivil hakları örgütü CAIR'in Ulusal Direktör Yardımcısı Mitchell, ABD'nin Gazze politikasına ilişkin açıklamada bulundu. Mitchell, "Biden yönetiminin İsrail hükümetinin Gazze'deki soykırımına mali, diplomatik ve askeri destek sağladığı her gün, savaş suçlusu (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu daha da fazla insan hakları ihlali gerçekleştirme cesareti buluyor." ifadesini kullandı. Biden yönetiminden sessizliğini bozmasını isteyen Mitchell, "Yumuşak söylemlere değil eyleme ihtiyacımız var." değerlendirmesinde bulundu. Mitchell, "Biden yönetimi, İsrail hükümetinin Gazze'de yürüttüğü etnik temizlik ve soykırımı destekleyen silah gönderimini durdurmalıdır." çağrısında bulundu.

TBMM'de, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun ABD Kongresi'nde konuşma yapmasına ilişkin tezkere kabul edildi

TBMM Genel Kurulunda kabul edilen, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD Kongresinde konuşmasına ilişkin tezkerede, "Bu demokratik ayıbı esefle karşıladığımızı ilan ediyoruz." denildi. TBMM Genel Kurulunda, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun ABD Kongresinde konuşma yapmasına ilişkin Meclis Başkanlığı tezkeresi kabul edildi. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş imzasını taşıyan tezkerede, Filistin'de on yıllardır devam eden haksız işgal ve ağır hukuk ihlallerinin Gazze'deki acımasız bir etnik temizlik kampanyasıyla eşi benzeri görülmemiş bir boyuta taşıyan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD Kongresine hitabının tarihe bir utanç tablosu olarak geçtiği vurgulandı. Tezkerede, "Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak bu demokratik ayıbı esefle karşıladığımızı ilan ediyoruz. Gazze'de 10 ay içinde çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu en az 40 bin sivil katledilmiştir. Yaşam alanları kasıtlı olarak tahrip edilen 2 milyon Gazzeli yerlerinden edilmiştir. Hayatta kalabilenler, her türlü insani yardımın engellendiği dar bir bölgede açlık ve hastalıklar karşısında yaşam mücadelesi vermektedir. Gazze'deki insani trajedi her geçen gün derinleşirken, Batı Şeria'daki işgalci şiddeti de tırmanmakta; Filistinlilerin canına ve mülklerine yönelik saldırılar hız kazanmaktadır." denildi. Bu tablonun baş mimarı olan eli kanlı bir savaş suçlusunun, demokrasi ve insan hakları savunuculuğunu kimseye bırakmayan bir ülkenin müşterek meclisinde alkış ve tezahüratlar eşliğinde konuşturulmasının sadece demokratik bir ayıp değil, aynı zamanda hukuka, her türlü insani ve ahlaki değere karşı talihsiz bir meydan okuma olduğunun altı çizilen tezkerede, şu ifadelere yer verildi: "Demokratik bir kurumun, İsrail'in sınır tanımayan saldırganlığını dizginlemek yerine büyük insanlık suçlarının faillerine güç ve cesaret veren yalanlarla dolu bir sahne şovuna alet olması esef vericidir. Buna mukabil, Kongre binasının içinde ve dışında maşeri vicdanın sesi olanların gösterdiği tavrı son derece kıymetli buluyor, şaibeli bir ismin parlamentolarında konuşturulmasına cesaretle karşı çıkarak oturuma katılmayan sağduyu sahibi Kongre üyelerini de takdirle karşılıyoruz. Tüm insanlığın başından itibaren tanık olduğu soykırıma varan katliamın ve açık savaş suçlarının üstünü örtmeye Netanyahu'nun yalana dayalı şovu yetmeyecektir. Başta ABD Kongresi olmak üzere İsrail üzerinde siyasi etki sahibi olan bütün karar alıcıları, Gazze'de akan kanı durdurmak için etkili tedbirler almaya, acil bir ateşkes için İsrail üzerindeki siyasi baskıları artırmaya ve işlenen vahim suçlar sebebiyle hesap verebilirlik çabalarına destek olmaya davet ediyoruz. Savaş suçlularının konuşacakları yer, parlamento kürsüleri değil, uluslararası mahkemelerde sanık sandalyesidir." Tezkere yapılan oylamanın ardından kabul edildi. Tezkerenin kabul edilmesinin ardından, oturumu yöneten Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ ile milletvekilleri kararı ayakta alkışladı.

#netanyahu