SON DAKİKA

#Nedir?

İLKHABER-Gazetesi - Nedir? haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Nedir? haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Stagflasyon nedir? Bir ülkede Stagflasyon neden olur? Haber

Stagflasyon nedir? Bir ülkede Stagflasyon neden olur?

Stagflasyon, ekonomik durgunluk (veya küçülme) ve yüksek enflasyonun aynı anda yaşandığı bir ekonomik durumu tanımlar. Normalde, bir ekonomide enflasyonun yüksek olması genellikle ekonomik büyüme ve iş gücü piyasasının güçlü olduğu dönemlere denk gelirken, stagflasyon durumunda bu iki olgu (yüksek enflasyon ve düşük büyüme) paralel olarak görülebilir. Yani, ekonomideki üretim duraklar veya azalırken, fiyatlar hızla artmaya devam eder. Stagflasyonun temel özellikleri şunlardır: Yüksek enflasyon: Fiyatlar hızla yükselir ve yaşam maliyeti artar. Durgunluk: Ekonomik büyüme durur veya çok yavaşlar. Bu durum, işsizlik oranlarının artmasına yol açar. Yüksek işsizlik: İş gücü piyasasında zorluklar yaşanır, şirketler üretimlerini azaltabilir veya iş gücünü küçültebilir. Stagflasyonun sebepleri: Arz şoku: Örneğin, bir ekonomik daralma ya da hammaddelerin fiyatlarının aniden yükselmesi, üretimi zorlaştırabilir ve enflasyon oranlarını yükseltebilir. Yanlış ekonomik politikalar: Özellikle hükümetlerin talebi kısma amacıyla aldığı önlemler (örneğin, faiz oranlarını artırmak) ekonomiyi soğutabilir, ancak bu aynı zamanda enflasyonun artmasına yol açabilir. Stagflasyon örneği: 1970'lerde, özellikle petrol krizleri sırasında dünya ekonomisinde stagflasyon önemli bir sorun haline gelmişti. Petrol fiyatlarının aniden artması, üretim maliyetlerini yükseltmiş ve dünya çapında hem yüksek enflasyon hem de ekonomik durgunluk yaşanmasına neden olmuştu. Stagflasyon, ekonomi politikalarını yönetmek açısından büyük bir zorluk oluşturur, çünkü enflasyonu kontrol altına almak için genellikle talebin kısıtlanması gerekse de, bu durgunluğu daha da kötüleştirebilir.

2025 Ramazan fitre miktarı açıklandı: Fitre ne demek? Fitre ne zaman kimlere verilir? Haber

2025 Ramazan fitre miktarı açıklandı: Fitre ne demek? Fitre ne zaman kimlere verilir?

2025 Ramazan ayı için fitre miktarı 180 TL olarak açıklandı. Peki, fitre nedir? Kimlere verilir? Ramazan ayında fitre nasıl verilir? İşte 2025 Ramazan ayı fitre için bilinmesi gerekenler... 2025 Fitre Ne Kadar? Diyanet İşleri Başkanlığı, 2025 yılı Ramazan ayı için fitre miktarını belirledi. Yapılan açıklamaya göre, Ramazan süresince ihtiyaç sahiplerine verilecek fitre tutarı 180 TL olarak belirlendi. Fitre miktarı, ayni ya da nakdi olarak verilebilecek. 2025 yılı Ramazan ayı için fitre miktarı Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından açıklandı. Din İşleri Yüksek Kurulu, yapılan toplantıda, 2025 yılı Ramazan ayı boyunca verilecek fitre tutarını 180 TL olarak belirledi. Bu miktar, sadece Ramazan ayında ihtiyaç sahiplerine yapılacak yardımlar için değil, aynı zamanda günlük oruç fidyesi bedeli olarak da kabul edilecek. Fitre, zor durumda olan kişilere gıda veya nakdi yardım olarak verilebilir. Diyanet'in açıklamasına göre, mükellefler, kendilerinin günlük gıda harcamalarına denk gelecek bir miktarı da fitre olarak verebilecek. 180 TL olarak belirlenen fitre miktarı, yardımlaşmanın en yoğun olduğu Ramazan ayında ihtiyaç sahiplerine önemli bir destek olacak. Fitre nedir? Halk arasında fitre diye bilinen fıtır sadakası (sadaka-i fıtır); insan olarak yaratılmanın ve Ramazan orucunu tutup bayrama ulaşmanın bir şükrü olarak; dinen zengin olup Ramazan ayının sonuna yetişen müslümanın, belirli kimselere vermesi vacip olan bir sadakadır (Nevevî, el-Mecmû’, VI, 103-105). Vacip oluşu, sünnetle sabittir (Buhârî, Zekât, 70-78; Müslim, Zekât, 12-16; Ebû Dâvûd, Zekât, 18; İbn Mâce, Zekât, 21). Kimler fitre vermeli? Kişi, kendisinin ve küçük çocuklarının fitrelerini vermekle yükümlüdür. Hz. Peygamber, köle-hür, büyük-küçük, kadın-erkek her müslümana fitrenin gerektiğini ifade etmiştir (Ebû Dâvûd, Zekât, 20). Fitre ne zaman verilir? Fıtır sadakasının vacip olma zamanı Ramazan bayramının birinci günü olmakla birlikte, bayramdan önce de verilebilir. Hatta bu daha faziletlidir. Bununla birlikte, bayram günü veya daha sonra da verilebilir. Ancak, bayram namazından önce verilmesi müstehap kabul edilmiştir. Şâfiî mezhebinde ise; fitreyi, meşru bir mazeret bulunmadıkça bayramın birinci gününün gün batımından sonraya bırakmak haramdır. Fitreyi Ramazan’ın ilk günlerinde vermek de caizdir (Nevevî, el-Mecmû’, VI, 128). Fitre kimlere verilir? Fıtır sadakası, kişinin bakmakla yükümlü olmadığı yoksul müslümanlara verilir. Fıtır sadakası ve oruç fidyesini vermek durumunda olan kimsenin bunlardan doğrudan ya da dolaylı olarak yararlanmaması esastır. Zekât için de aynı kural geçerlidir. Bu sebeple bir kimse zekâtını, fıtır sadakasını ve fidyesini kendi usûl ve fürûuna veremez. (Usûl, bir kimsenin anası, babası, dede ve nineleri; fürûu ise; çocukları, torunları ve onların çocuklarıdır.) Ayrıca eşler de birbirlerine zekât, fitre ve fidye veremez. Hanefilere göre aşağıda sayılanlara fitre verilmez: Ana, baba, büyük ana ve büyük babalara, Oğul, oğlun çocukları, kız, kızın çocukları ve bunlardan doğan çocuklara, Eşine, Zengine yani aslî ihtiyaçları dışında nisap miktarı mala sahip olan kişiye, Babası zengin olan ergen olmamış çocuğa (Merğinânî, el-Hidâye, II, 223-228). Şâfiîlere ve Ebu Yusuf’a göre fitre, Müslüman olmayana da verilemez (Mâverdî, el-Hâvî, III, 387; X, 519; Merğinânî, el-Hidâye, II, 223). Fitre nasıl belirlenir? Fitrenin hedefi, bir fakirin içinde yaşadığı toplumun hayat standardına göre bir günlük yiyeceğinin karşılanması, böylece bayram sevincine iştirak etmesine katkıda bulunmaktır. Günümüzde fıtır sadakası miktarının belirlenmesinde, kişinin bir günlük (iki öğün) normal gıda ihtiyacını karşılayacak miktarın ölçü alınması daha uygundur. Kişi dinen zengin sayılanlara, usûlüne (anne, baba, dedeler ve nineler), fürûuna (çocuk ve torunlar) ve eşine fıtır sadakası veremez. Fitreler bir fakire verilebileceği gibi, birkaç fakire de dağıtılabilir. (Merğînânî, el-Hidâye, II, 224). Ancak bir kişiye verilen miktar bir fitreden az olmamalıdır.

Nakba Nedir? Filistin'lileri sürgün edilen Nakba olayı nedir? Haber

Nakba Nedir? Filistin'lileri sürgün edilen Nakba olayı nedir?

Filistinlilerin yaşadığı en büyük trajedilerden biri olan Nakba, 1948 yılında başlayan ve hala süregeldiği düşünülen bir felaket olarak hafızalarda yer ediyor. “Felaket” anlamına gelen Nakba, Filistinlilerin topraklarından sürülmesi, evlerini terk etmek zorunda kalmaları ve kültürel kimliklerinin yok edilmesi sürecini anlatıyor. Peki, Nakba nedir? Filistinliler neden sürgün edildi? İşte yanıtı... Nakba Nedir? Nakba, Arapça’da “felaket” anlamına gelir. Ancak bu terim, 1948 yılında başlayan ve halen devam eden Filistinli göçmenlerin yerinden edilme, kültürel yok edilme ve toprak kaybı sürecini tanımlamak için kullanılır. 1948 Yılı 1948 yılında, Filistin toprakları üzerinde İsrail Devleti kuruldu. Bununla birlikte, Filistinliler yerlerinden edilerek sürgün edildiler. 700.000'den fazla Filistinli, evlerini terk etmek zorunda kaldı. İsrail’in bu süreci, Filistinlilerin geri dönme hakkını reddetti ve birçok köy yok oldu. Nakba Gününün Anlamı Nedir? Filistinliler, her yıl 15 Mayıs’ı "Nakba Günü" olarak anıyor. Bu gün, Filistinli mültecilerin evlerinden sürüldükleri tarihe denk geliyor. Nakba’nın Bugünkü Etkileri Neler? Nakba, sadece 1948’le sınırlı kalmayıp, sonraki yıllarda da devam etti. Yerinden edilmiş Filistinliler, zorla göç ettikleri bölgelerde sıkıyönetim altına alındılar. Nakba, Gerçekten Bitmedi Mi? Günümüzde bile, Filistinliler, Nakba’nın etkilerini hissetmeye devam ediyor. 1967’deki Altı Gün Savaşı, 1982 Lübnan Savaşı ve son olarak 2023’teki İsrail-Hamas Savaşı gibi olaylar, bu sürecin devam ettiğini gösteriyor. Trump'ın Gazze İçin Sürgün Planı Nedir? ABD Başkanı Donald Trump Gazze'deki Filistinlilerin başka bölgelere yerleştirilmesi gerektiğini belirtti. Trump, Gazze'nin yönetimini devralacaklarını ve burada yaşayan Filistinlilerin, özellikle Ürdün ve Mısır'ın ötesindeki ülkelere göç etmelerini önerdi. Trump'ın damadı Jared Kushner tarafından hazırlandığı iddia edilen bu plan, hiç kimseyle paylaşılmamış ve ne dışişleri bakanı ne de Netanyahu tarafından önceden bilinmişti. Trump, görüşme sırasında "Gazze’yi Orta Doğu’nun Rivierası’na dönüştürmeyi düşünüyoruz" diyerek, bölgeyi inşaat için ABD’ye devretme teklifinde bulundu. Bu sürgün planı, sadece bölgedeki Filistinliler için değil, dünya genelindeki pek çok ülke ve kuruluş için büyük bir tartışma konusu haline geldi. Söz konusu plan, Filistinlilere yönelik sürdürülen sürgün politikalarının yeni bir boyuta taşınması olarak yorumlandı. Erdoğan Tepki Gösterdi: ''Kimsenin Gücü Yetemez'' Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'deki Filistinlileri başka bölgelere yerleştirme teklifine sert tepki gösterdi. Erdoğan, "Gazzelileri vatanlarından çıkarmaya kimsenin gücü yetmez" diyerek, bu planı insanlık dışı olarak nitelendirdi. Erdoğan, Trump'ın bu önerisini, "Siyonist lobisinin baskısıyla gündeme gelen bir plan" olarak değerlendirdi ve söz konusu teklifin Türkiye açısından dikkate alınacak bir tarafı olmadığını vurguladı. Erdoğan, Filistin halkının haklarını savunmaya devam edeceklerini ve Filistinlilerin topraklarından sürülmelerine asla izin vermeyeceklerini belirtti.

Cemre düşme tarihleri belli oldu! 2025’te ilk cemre ne zaman düşecek? Haber

Cemre düşme tarihleri belli oldu! 2025’te ilk cemre ne zaman düşecek?

2025 yılı cemre düşme tarihleri netleşti. Halk inanışına göre baharın müjdecisi olarak kabul edilen cemrelerin, sırasıyla havaya, suya ve toprağa düşmesiyle doğa yeniden canlanıyor. Hava sıcaklıklarının artışa geçmesiyle birlikte cemre tarihleri vatandaşlar tarafından merak konusu oldu. Peki, cemre nedir, 2025 yılında ilk cemre ne zaman düşecek? İşte detaylar… 2025 CEMRE DÜŞME TARİHLERİ Halk inanışına göre, cemreler belirli aralıklarla sırasıyla havaya, suya ve toprağa düşerek baharın gelişini müjdeler. 2025 yılı için cemrelerin düşme tarihleri şöyle: Birinci cemre (Havaya): 19-20 Şubat İkinci cemre (Suya): 26-27 Şubat Üçüncü cemre (Toprağa): 5-6 Mart Bu tarihler itibarıyla hava sıcaklıklarının kademeli olarak artması, kışın etkisini kaybetmesi ve doğanın yeniden canlanması bekleniyor. CEMRE NEDİR? Cemre, Türk kültüründe ve Orta Doğu’da baharın gelişini müjdeleyen geleneksel bir inanıştır. Meteorolojik olarak sıcaklık artışıyla ilişkilendirilen cemrelerin sırasıyla havaya, suya ve toprağa düşerek doğanın uyanmasını sağladığına inanılır. Havaya düşen cemre: Şubat ayının sonlarına doğru düşer ve havanın ısınmaya başlamasıyla kışın etkisini kaybettiğini gösterir. Suya düşen cemre: Mart ayı başlarında suya düşerek, akarsuların ve göllerin buzlarının çözülmesi ve suyun ısınmasıyla ilişkilendirilir. Toprağa düşen cemre: Mart ayının ilk haftalarına denk gelir ve toprağın ısınmasıyla bitkilerin yeşermeye başlamasına işaret eder. CEMRELERİN DÜŞMESİ NEYİ İFADE EDİYOR? Cemreler, halk arasında baharın başlangıcı olarak görülür ve mevsim geçişlerini anlamlandırmak için önemli bir gösterge olarak kabul edilir. Bilimsel bir temele dayanmasa da, nesilden nesile aktarılan bu inanış, Anadolu ve Orta Asya kültürlerinde doğa ile iç içe yaşamın bir parçası olmuştur.

Sarı serumun içeriği ve yan etkileri nelerdir? Bir iş insanının ölümüne sebep olan olayın detayları Haber

Sarı serumun içeriği ve yan etkileri nelerdir? Bir iş insanının ölümüne sebep olan olayın detayları

13 Ocak'ta Afyonkarahisar’da yaşanan trajik olay, sarı serum uygulamasının potansiyel tehlikelerini gözler önüne serdi. Mobilya sektöründe faaliyet gösteren ve umre hazırlığı yapan 2 çocuk babası Mehmet Gündoğan, grip şikayetiyle başvurduğu özel bir klinikte, herhangi bir tetkik yapılmadan sarı serum almıştı. Ancak serum bitiminde Gündoğan, nefes almakta güçlük çektiğini belirterek fenalaştı. İddiaya göre, klinik çalışanları müdahale edemedi ve 10 dakika sonra Gündoğan'ın yanında bulunan arkadaşı durumu fark ederek acil yardım çağırdı. Ambulansla hastaneye kaldırılan Gündoğan, yoğun bakıma alındı fakat 20 saat sonra hayatını kaybetti. Sarı Serumun İçeriği ve Etkileri Sarı serum, halk arasında B vitamini içeriğinden dolayı "sarı" olarak adlandırılmaktadır. Serum, genellikle B grubu vitaminleri (B1, B2, B6, vb.) ve C vitamini içerir. Bunun yanı sıra, ağrı kesici, antihistaminik (alerji ilacı), sakinleştirici ve diğer tedavi edici maddeler de eklenebilir. Bu karışım, vücudu güçlendirici ve bağışıklığı artırıcı etkiler yapması amacıyla kullanılır. Ancak, sarı serumun grip gibi hastalıklara doğrudan iyi gelip gelmediğine dair bilimsel bir kanıt bulunmamaktadır. Yine de içeriğindeki vitaminler, vücudun direncini artırarak bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı olabilir. Yan Etkiler ve Tehlikeler Sarı serumun sağlıklı kişilere uygulanması genellikle güvenli olsa da, yanlış uygulama ya da bireysel sağlık durumu göz önünde bulundurulmazsa ciddi sonuçlara yol açabilir. Serum, özellikle alerjik reaksiyonlara ya da solunum yetmezliğine neden olabilir. Olayda da görüldüğü gibi, hastanın nefes almakta güçlük çekmesi ve fenalaşması, tedavi sürecinin yetersiz veya yanlış yönetildiğini gösteriyor. Böyle durumlar, özellikle yanlış dozaj, yanlış hastaya serum verilmesi ya da serumun içeriğinin hastanın durumu ile uyumsuz olması sonucu ölümcül sonuçlara yol açabilir. Ölüme Yol Açan Olayın Ardındaki Şüpheler Gündoğan'ın ölümünün ardından klinik ve uygulanan tedavi ile ilgili soru işaretleri gündeme geldi. Olayın iç yüzü, başka bir sağlık skandalıyla daha ilişkilendirildi. İddialara göre, klinikteki ortaklardan birinin daha önce başka bir vakada kan testinin değiştirilmesiyle ilişkilendirilmiş bir doktor olduğu öne sürüldü. Bu doktor, Afyonkarahisar'da açılan davada, yargılama sonucu diploması iptal edilen isimlerden biriydi.

SADAT nedir, neden kuruldu? Haber

SADAT nedir, neden kuruldu?

Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. veya kısaca SADAT A.Ş., 28 Şubat 2012 tarihinde emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi tarafından kurulmuş bir askerî danışmanlık şirketidir. Şirket, merkezi İstanbul'un Beylikdüzü ilçesinde yer almaktadır. SADAT, askerî ve iç güvenlik eğitimleri, savunma danışmanlığı ve mühimmat alımı gibi hizmetler sunmaktadır. Kuruluşun Amacı ve Misyonu SADAT A.Ş., Adnan Tanrıverdi ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nden emekli 23 subay ve astsubay tarafından kurulmuştur. Şirketin misyonu, “Silahlı Kuvvetlerin ve İç Güvenlik Güçlerinin organizasyonu, iç güvenlik ve savunma alanında stratejik danışmanlık, iç güvenlik ve askerî eğitim ile donatım alanlarında hizmet vererek, İslam Ülkeleri arasında savunma ve savunma sanayii işbirliği ortamı oluşturmayı ve İslam Dünyasının kendine yeterli bir askerî güç olarak da Dünya Süper Güçleri arasındaki hak ettiği yerini almasına yardımcı olmak” olarak belirlenmiştir. SADAT A.Ş.’nin yönetim kurulunda Adnan Tanrıverdi’nin oğlu Melih Tanrıverdi de yer almaktadır. Şirket, çeşitli branş ve uzmanlık alanlarından 50 ila 200 emekli TSK görevlisi ile çalışmaktadır. Hizmetler SADAT’ın sunduğu hizmetler arasında danışmanlık, konvansiyonel ve alışılmadık askerî eğitim, özel kuvvetler eğitimi ve ordu donatımı bulunmaktadır. Şirket, bu hizmetlerle özellikle savunma ve iç güvenlik alanlarında destek sağlamayı hedefler. Eleştiriler ve Tartışmalar SADAT A.Ş., bazı eleştiriler ve tartışmaların odağı haline gelmiştir. İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) karşıtları, SADAT’ın misyonu ve amacıyla ilgili çeşitli iddialarda bulunmaktadır. Bu iddialar, SADAT’ın terörizmi desteklemekten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sadık bir özel ordu kurmaya kadar geniş bir spektrumda yer almaktadır. Özellikle suç örgütü lideri Sedat Peker, SADAT’ın Suriye'deki Bayırbucak Türkmenlerine askeri teçhizat ve silah göndermekle suçlandığını belirtmiştir. Ayrıca, SADAT aracılığıyla Suriye iç savaşında faaliyet gösteren El Nusra adlı örgüte silah gönderildiği iddiaları da gündeme gelmiştir.

e-Mühür (Elektronik Mühür) Nedir? Ne işe yarar? Haber

e-Mühür (Elektronik Mühür) Nedir? Ne işe yarar?

Son yıllarda dijital dönüşümün hız kazanmasıyla birlikte elektronik belgelerin güvenliği de önemli bir konu haline gelmiştir. Bu bağlamda, elektronik belgelerin güvenliğini sağlamak için geliştirilen e-Mühür, hem veri bütünlüğünü sağlamakta hem de belgenin kaynağını doğrulamaktadır. Türkiye'de kamu kurumlarından özel sektöre kadar geniş bir yelpazede kullanılan e-Mühür, dijital dünyanın güvenlik ihtiyaçlarını karşılayan önemli bir teknoloji olarak öne çıkmaktadır. e-Mühür (Elektronik Mühür) Nedir? e-Mühür veya Elektronik Mühür, elektronik belgelerde veya verilerde kullanılan ve mühür sahibinin kimliğini doğrulayan, belge veya verinin kaynağını ve bütünlüğünü koruyan elektronik bir veridir. Fiziksel mühürlerin yerine geçen bu dijital mühürler, hukuki olarak aynı niteliğe sahiptir ve elektronik belgelerin güvenliğini artırmak amacıyla kullanılır. Elektronik Mühürü Oluşturanlar Elektronik mühürler genellikle kamu kurumları, kamu idareleri, meslek kuruluşları, üst kuruluşlar, kamu ve özel hukuk tüzel kişileri, yargı mercileri ve noterlikler tarafından oluşturulur. Bu kuruluşlar, mühürleri belgelerin ve verilerin güvenliğini sağlamak için kullanır. Elektronik Mühür Kullanımı ve Cezası Elektronik mühürlerin izinsiz kullanımı veya oluşturulması yasal olarak cezalandırılır. Bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ve elli günden az olmamak üzere adli para cezası uygulanabilir. Bu suçun elektronik sertifika hizmet sağlayıcıları tarafından işlenmesi durumunda ise cezalar yarı oranında artırılabilir. Kanuni Düzenlemeler ve Uygulama Alanları Elektronik imza hükümleri kıyasen elektronik mühürler için de geçerlidir. Elektronik sertifika hizmet sağlayıcıları, elektronik mühürler için belirlenen hak, yetki ve yükümlülüklere tabidirler. Bu yükümlülükleri ihlal eden sağlayıcılara idari para cezaları uygulanabilir.

Türkiye Belediyeler Birliği ne iş yapar? Hangi kuruma bağlı? Haber

Türkiye Belediyeler Birliği ne iş yapar? Hangi kuruma bağlı?

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB), 1945 yılında belediyecilik alanında faaliyet göstermek üzere kamu yararına bir dernek olarak kurulmuş ve belediyelerin hak ve menfaatlerini dernek çatısı altında korumaya yönelik olarak belediyecilikle ilgili faaliyetlerini 57 yıl dernek statüsünde sürdürmüştür. Türkiye'deki bütün belediyeleri tek çatı altında toplamak amacıyla 2005 yılında resmi bir statüye kavuşmuştur. TBB'nin görevleri arasında, belediyeleri yurt içinde ve yurt dışında temsil etmek, belediyelerin menfaatlerini korumak, mevzuat hazırlıklarına katkıda bulunmak, eğitim faaliyetleri düzenlemek, afet ve acil durumlarda koordinasyon sağlamak, yerel yönetimlerin gelişimine destek olmak gibi önemli maddeler bulunmaktadır. Türkiye Belediyeler Birliği, belediyelerin sesi olmaya devam ederken, yerel yönetimlerin güçlenmesi ve hizmet kalitesinin artması için çeşitli projeler yürütmeye devam etmektedir. Türkiye Belediyeler Başkanı Kimdir? (2024) Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) başkanlığına, CHP'nin adayı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu seçildi.TBB başkanlığı için CHP'den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve AK Parti'den Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç aday oldu. TBB başkanlığına 515 oyla CHP’nin adayı İmamoğlu seçilirken, AK Parti’nin adayı Genç ise 250 oy aldı.y alarak birliğin yeni başkanı oldu. Türkiye Belediyeler Birliği'nin Görevleri Türkiye Belediyeler Birliği (TBB), yerel yönetimlerin haklarını ve menfaatlerini korumak, ulusal ve uluslararası alanda belediyeleri temsil etmek ve işbirliklerini desteklemek gibi önemli görevleri üstlenmektedir. İşte TBB'nin temel görevlerinden bazıları: Belediyelerin Yurt İçi ve Yurt Dışındaki Temsilcisi Olmak: TBB, belediyeleri yerel yönetimler alanında faaliyet gösteren kurumlarla bir araya getirir ve uluslararası ilişkilerini güçlendirir. Belediyelerin Menfaatlerini Korumak: TBB, belediyelerin menfaatlerini savunur ve gerektiğinde hukuki yollara başvurarak dava açar. Mevzuat Hazırlıklarına Katkı Sağlamak: TBB, belediyeleri ilgilendiren mevzuat hazırlıklarına görüş bildirir, önerilerde bulunur ve ilgili mercilerden taleplerde bulunarak mevzuat süreçlerine katılır. Eğitim ve Danışmanlık Hizmetleri: Belediyelere rehberlik eder, eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunar ve uygulamada karşılaşılan sorunlara çözüm odaklı yaklaşır. Ulusal ve Uluslararası İşbirlikleri: TBB, belediyeler arasında işbirliği ve dayanışmayı teşvik eder, ortak hizmet projeleri yürütür ve kardeş şehir ilişkilerinin gelişmesine destek olur. Bilişim Teknolojilerinin Kullanımını Desteklemek: TBB, belediyelerin bilişim teknolojilerini kullanımını teşvik eder ve e-belediyeciliğin gelişmesine katkı sağlar. Sosyal Sorumluluk Projeleri: Belediyelerin görev alanına giren sosyal sorumluluk projelerini yürütür veya destekler. Türkiye Belediyeler Birliği, bu gibi görevleri yerine getirerek yerel yönetimlerin güçlenmesine ve hizmet kalitesinin artmasına katkı sağlar. Türkiye Belediyeler Birliği Başkanları Türkiye Belediyeler Birliği'nin geçmişten günümüze kadar olan başkanları ve görev süreleri şu şekildedir: Aytaç Durak: (28 Eylül 2005 - 28 Mayıs 2009) Kadir Topbaş: (28 Mayıs 2009 - 22 Eylül 2017) Tahir Akyürek: (22 Eylül 2017 - 26 Nisan 2018) Fatma Şahin: (26 Nisan 2018 - 31 Mayıs 2023) Yücel Yılmaz: (31 Mayıs 2023 - 1 Haziran 2024) Ekrem İmamoğlu: (1 Haziran 2024 - Görevde)

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İLKHABER-Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.