TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Nedir?

İLKHABER-Gazetesi - Nedir? haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Nedir? haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

SADAT nedir, neden kuruldu? Haber

SADAT nedir, neden kuruldu?

Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. veya kısaca SADAT A.Ş., 28 Şubat 2012 tarihinde emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi tarafından kurulmuş bir askerî danışmanlık şirketidir. Şirket, merkezi İstanbul'un Beylikdüzü ilçesinde yer almaktadır. SADAT, askerî ve iç güvenlik eğitimleri, savunma danışmanlığı ve mühimmat alımı gibi hizmetler sunmaktadır. Kuruluşun Amacı ve Misyonu SADAT A.Ş., Adnan Tanrıverdi ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nden emekli 23 subay ve astsubay tarafından kurulmuştur. Şirketin misyonu, “Silahlı Kuvvetlerin ve İç Güvenlik Güçlerinin organizasyonu, iç güvenlik ve savunma alanında stratejik danışmanlık, iç güvenlik ve askerî eğitim ile donatım alanlarında hizmet vererek, İslam Ülkeleri arasında savunma ve savunma sanayii işbirliği ortamı oluşturmayı ve İslam Dünyasının kendine yeterli bir askerî güç olarak da Dünya Süper Güçleri arasındaki hak ettiği yerini almasına yardımcı olmak” olarak belirlenmiştir. SADAT A.Ş.’nin yönetim kurulunda Adnan Tanrıverdi’nin oğlu Melih Tanrıverdi de yer almaktadır. Şirket, çeşitli branş ve uzmanlık alanlarından 50 ila 200 emekli TSK görevlisi ile çalışmaktadır. Hizmetler SADAT’ın sunduğu hizmetler arasında danışmanlık, konvansiyonel ve alışılmadık askerî eğitim, özel kuvvetler eğitimi ve ordu donatımı bulunmaktadır. Şirket, bu hizmetlerle özellikle savunma ve iç güvenlik alanlarında destek sağlamayı hedefler. Eleştiriler ve Tartışmalar SADAT A.Ş., bazı eleştiriler ve tartışmaların odağı haline gelmiştir. İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) karşıtları, SADAT’ın misyonu ve amacıyla ilgili çeşitli iddialarda bulunmaktadır. Bu iddialar, SADAT’ın terörizmi desteklemekten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sadık bir özel ordu kurmaya kadar geniş bir spektrumda yer almaktadır. Özellikle suç örgütü lideri Sedat Peker, SADAT’ın Suriye'deki Bayırbucak Türkmenlerine askeri teçhizat ve silah göndermekle suçlandığını belirtmiştir. Ayrıca, SADAT aracılığıyla Suriye iç savaşında faaliyet gösteren El Nusra adlı örgüte silah gönderildiği iddiaları da gündeme gelmiştir.

e-Mühür (Elektronik Mühür) Nedir? Ne işe yarar? Haber

e-Mühür (Elektronik Mühür) Nedir? Ne işe yarar?

Son yıllarda dijital dönüşümün hız kazanmasıyla birlikte elektronik belgelerin güvenliği de önemli bir konu haline gelmiştir. Bu bağlamda, elektronik belgelerin güvenliğini sağlamak için geliştirilen e-Mühür, hem veri bütünlüğünü sağlamakta hem de belgenin kaynağını doğrulamaktadır. Türkiye'de kamu kurumlarından özel sektöre kadar geniş bir yelpazede kullanılan e-Mühür, dijital dünyanın güvenlik ihtiyaçlarını karşılayan önemli bir teknoloji olarak öne çıkmaktadır. e-Mühür (Elektronik Mühür) Nedir? e-Mühür veya Elektronik Mühür, elektronik belgelerde veya verilerde kullanılan ve mühür sahibinin kimliğini doğrulayan, belge veya verinin kaynağını ve bütünlüğünü koruyan elektronik bir veridir. Fiziksel mühürlerin yerine geçen bu dijital mühürler, hukuki olarak aynı niteliğe sahiptir ve elektronik belgelerin güvenliğini artırmak amacıyla kullanılır. Elektronik Mühürü Oluşturanlar Elektronik mühürler genellikle kamu kurumları, kamu idareleri, meslek kuruluşları, üst kuruluşlar, kamu ve özel hukuk tüzel kişileri, yargı mercileri ve noterlikler tarafından oluşturulur. Bu kuruluşlar, mühürleri belgelerin ve verilerin güvenliğini sağlamak için kullanır. Elektronik Mühür Kullanımı ve Cezası Elektronik mühürlerin izinsiz kullanımı veya oluşturulması yasal olarak cezalandırılır. Bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ve elli günden az olmamak üzere adli para cezası uygulanabilir. Bu suçun elektronik sertifika hizmet sağlayıcıları tarafından işlenmesi durumunda ise cezalar yarı oranında artırılabilir. Kanuni Düzenlemeler ve Uygulama Alanları Elektronik imza hükümleri kıyasen elektronik mühürler için de geçerlidir. Elektronik sertifika hizmet sağlayıcıları, elektronik mühürler için belirlenen hak, yetki ve yükümlülüklere tabidirler. Bu yükümlülükleri ihlal eden sağlayıcılara idari para cezaları uygulanabilir.

Türkiye Belediyeler Birliği ne iş yapar? Hangi kuruma bağlı? Haber

Türkiye Belediyeler Birliği ne iş yapar? Hangi kuruma bağlı?

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB), 1945 yılında belediyecilik alanında faaliyet göstermek üzere kamu yararına bir dernek olarak kurulmuş ve belediyelerin hak ve menfaatlerini dernek çatısı altında korumaya yönelik olarak belediyecilikle ilgili faaliyetlerini 57 yıl dernek statüsünde sürdürmüştür. Türkiye'deki bütün belediyeleri tek çatı altında toplamak amacıyla 2005 yılında resmi bir statüye kavuşmuştur. TBB'nin görevleri arasında, belediyeleri yurt içinde ve yurt dışında temsil etmek, belediyelerin menfaatlerini korumak, mevzuat hazırlıklarına katkıda bulunmak, eğitim faaliyetleri düzenlemek, afet ve acil durumlarda koordinasyon sağlamak, yerel yönetimlerin gelişimine destek olmak gibi önemli maddeler bulunmaktadır. Türkiye Belediyeler Birliği, belediyelerin sesi olmaya devam ederken, yerel yönetimlerin güçlenmesi ve hizmet kalitesinin artması için çeşitli projeler yürütmeye devam etmektedir. Türkiye Belediyeler Başkanı Kimdir? (2024) Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) başkanlığına, CHP'nin adayı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu seçildi.TBB başkanlığı için CHP'den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve AK Parti'den Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç aday oldu. TBB başkanlığına 515 oyla CHP’nin adayı İmamoğlu seçilirken, AK Parti’nin adayı Genç ise 250 oy aldı.y alarak birliğin yeni başkanı oldu. Türkiye Belediyeler Birliği'nin Görevleri Türkiye Belediyeler Birliği (TBB), yerel yönetimlerin haklarını ve menfaatlerini korumak, ulusal ve uluslararası alanda belediyeleri temsil etmek ve işbirliklerini desteklemek gibi önemli görevleri üstlenmektedir. İşte TBB'nin temel görevlerinden bazıları: Belediyelerin Yurt İçi ve Yurt Dışındaki Temsilcisi Olmak: TBB, belediyeleri yerel yönetimler alanında faaliyet gösteren kurumlarla bir araya getirir ve uluslararası ilişkilerini güçlendirir. Belediyelerin Menfaatlerini Korumak: TBB, belediyelerin menfaatlerini savunur ve gerektiğinde hukuki yollara başvurarak dava açar. Mevzuat Hazırlıklarına Katkı Sağlamak: TBB, belediyeleri ilgilendiren mevzuat hazırlıklarına görüş bildirir, önerilerde bulunur ve ilgili mercilerden taleplerde bulunarak mevzuat süreçlerine katılır. Eğitim ve Danışmanlık Hizmetleri: Belediyelere rehberlik eder, eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunar ve uygulamada karşılaşılan sorunlara çözüm odaklı yaklaşır. Ulusal ve Uluslararası İşbirlikleri: TBB, belediyeler arasında işbirliği ve dayanışmayı teşvik eder, ortak hizmet projeleri yürütür ve kardeş şehir ilişkilerinin gelişmesine destek olur. Bilişim Teknolojilerinin Kullanımını Desteklemek: TBB, belediyelerin bilişim teknolojilerini kullanımını teşvik eder ve e-belediyeciliğin gelişmesine katkı sağlar. Sosyal Sorumluluk Projeleri: Belediyelerin görev alanına giren sosyal sorumluluk projelerini yürütür veya destekler. Türkiye Belediyeler Birliği, bu gibi görevleri yerine getirerek yerel yönetimlerin güçlenmesine ve hizmet kalitesinin artmasına katkı sağlar. Türkiye Belediyeler Birliği Başkanları Türkiye Belediyeler Birliği'nin geçmişten günümüze kadar olan başkanları ve görev süreleri şu şekildedir: Aytaç Durak: (28 Eylül 2005 - 28 Mayıs 2009) Kadir Topbaş: (28 Mayıs 2009 - 22 Eylül 2017) Tahir Akyürek: (22 Eylül 2017 - 26 Nisan 2018) Fatma Şahin: (26 Nisan 2018 - 31 Mayıs 2023) Yücel Yılmaz: (31 Mayıs 2023 - 1 Haziran 2024) Ekrem İmamoğlu: (1 Haziran 2024 - Görevde)

Ötenazi nedir? Hangi ülkelerde uygulanıyor? Haber

Ötenazi nedir? Hangi ülkelerde uygulanıyor?

Ötanazi, bireylerin veya hayvanların yaşamını, dayanılmaz acı veya yaşam kalitesinin kabul edilemez düzeyde olması durumunda, acısız veya çok az acı vererek sonlandırma uygulamasıdır. Bu uygulama, yüksek dozda ilaç verme, ölümcül enjeksiyon yapma veya yaşam destek ünitesinden ayırma gibi yöntemlerle gerçekleştirilir. Aktif ve Pasif Ötanazi Ötanazi iki temel türde uygulanır: aktif ve pasif ötanazi. Aktif Ötanazi: Doğrudan müdahale ile gerçekleştirilir. Kurtarıcı tedavi imkansız olan hastaya, öldürücü bir madde verilerek yaşamına son verilir. Pasif Ötanazi: Dolaylı müdahale ile gerçekleştirilir. Bu yöntemde, hastayı hayatta tutan makineler kapatılır veya geçici tedavi ilaçları kesilir. Ağrının giderilmesi dışında başka bir tedavi uygulanmaz, bu şekilde hastanın doğal sürecine bırakılması sağlanır. Ötanazi Türlerinin Yasal Durumu Aktif Ötanazi: Birçok ülkede yasa dışıdır. Aktif ötanazi uygulaması, hekim destekli intiharı da kapsar. Amerika Birleşik Devletleri'nin Washington, Oregon, Montana ve Vermont eyaletlerinde yasal olarak kabul edilmektedir. Pasif Ötanazi: Genelde daha yaygın olarak yasaldır. Ancak bu durum ülkeden ülkeye ve belirli koşullara göre değişiklik gösterir. Türkiye'de Ötanazi Türkiye'de aktif ötanazi yasal değildir. Türk Ceza Kanunu'na göre, ötanazi uygulayan hekim, tasarlayarak adam öldürme suçu işlemiş sayılır ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır. Pasif ötanaziye dair özel bir yasal düzenleme bulunmamakla birlikte, uygulamada bazı istisnai durumlar olabilir. Ötanazinin Yasal Olduğu Ülkeler Dünyada ötanazinin yasal olduğu bazı ülkeler şunlardır: Belçika Hollanda Lüksemburg Kanada Kolombiya Avustralya Yeni Zelanda İspanya Hollanda, dünyada ötanaziyi yasal hale getiren ilk ülke olup, burada 12 yaşından büyük çocuklar için bile ötanazi uygulanabilmektedir. İspanya, ötanaziyi yasallaştıran son ülke olarak dikkat çekmektedir. Etimolojik ve Anlamsal Kökeni Ötanazi sözcüğü, Fransızca "euthanasie" veya İngilizce "euthanasia" sözcüğünden gelmektedir. Bu sözcükler, Eski Yunanca "euthanasía" (hayırlı ölüm) sözcüğünden alıntıdır. Yunanca "eu" (iyi, hayırlı) ve "thánatos" (ölüm) sözcüklerinin birleşiminden oluşmuştur. Ötanazi, etik ve yasal boyutlarıyla dünya genelinde tartışmalara neden olmaya devam ediyor. En son 29 yaşındaki Hollandalı bir kadının ötenazi teklifi "dayanılmaz ruhsal acılar çektiği için" kabul edildi.

Seferberlik ve Savaş Hali Yönetmeliği Nedir? Kısmi Seferberlik Nedir? Haber

Seferberlik ve Savaş Hali Yönetmeliği Nedir? Kısmi Seferberlik Nedir?

Resmi Gazete'de yayımlanan yeni karar ile "Seferberlik ve Savaş Hali Tüzüğü" yürürlükten kaldırılarak yerine "Seferberlik ve Savaş Hali Yönetmeliği" getirildi. Bu düzenleme ile seferberlik ve savaş hali konusundaki uygulama esasları, hazırlık ve teşkilatlanma hususları, kamu idareleri personeli ile gerçek ve tüzel kişilere verilecek görev ve sorumluluklar ile seferberlik ve savaş halinin ilan ve kaldırılmasına yönelik duyuruların esasları belirlendi. Seferberlik ve Savaş Hali Yönetmeliğinde Neler Değişti? Yeni yönetmeliğe göre, savaş gerektirecek bir durumun ortaya çıkması, ayaklanma veya vatan ya da Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışmanın meydana gelmesi, ülkenin ve milletin bölünmezliğini tehlikeye düşüren davranışların içten veya dıştan kaynaklanması halinde Cumhurbaşkanı, genel veya kısmî seferberlik ilan etme yetkisine sahip olacak. Seferberlik kararı Resmi Gazete'de yayımlandıktan sonra aynı gün TBMM onayına sunulacak. Yönetmeliğin yürürlüğe girmesiyle birlikte, daha önce Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan bazı yönetmelikler de yürürlükten kaldırıldı. Bunlar arasında 1980 tarihli Türk Silahlı Kuvvetleri lojistik seferber olma hazırlıkları yönetmeliği, 1991 tarihli Türk Silahlı Kuvvetleri personel seferberliği yönetmeliği ve 2010 tarihli yedek personel erteleme yönetmeliği bulunuyor. Bu düzenlemelere yapılan atıflar artık yeni yönetmeliğe yapılmış sayılacak. Seferberlik ve Savaş Hali Yönetmeliği Nedir? Seferberlik ve savaş hali yönetmeliği, savaş gerektirecek durumların ortaya çıkması veya henüz ilan edilmemiş gergin ve buhranlı dönemlerde uygulanacak eylem planlarını ve hazırlıkları kapsayan bir düzenlemedir. Seferberlik Nedir, Hangi Durumlarda İlan Edilir? Seferberlik, bir ülkenin silahlı kuvvetlerini savaşa hazırlamak, ülkenin ekonomisini ve yönetimini savaş şartlarına uygun hale getirmek için yapılan hazırlıkların ve önlemlerin tümüdür. Milli Savunma Bakanlığı seferberliği şöyle tanımlamaktadır: "Seferberlik, ülke ve millet olarak devletin tüm güç ve kaynaklarının, başta askeri güç olmak üzere, savaşın ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde hazırlanması, toplanması, tertiplenmesi ve kullanılmasına ilişkin bütün faaliyetlerin uygulandığı, hak ve hürriyetlerin kanunlarla kısmen veya tamamen sınırlandırıldığı haldir." Seferberliğin ilan edilmesi için, bir devletin diğer devlet veya devletlerle savaş ihtimalinin kaçınılmaz hale gelmesi veya iç bünyedeki karışıklıkların normal şartlarla karşılanamadığı bir durumun ortaya çıkması gereklidir. Bu durumlar gerçekleştiğinde Cumhurbaşkanı, genel veya kısmî seferberlik ilan etme yetkisine sahiptir. Kısmi Seferberlik Nedir? Kısmi seferberlik, ülkenin belirli bir veya daha fazla bölgesinde uygulanır ve tüm güç ve kaynakların kullanılmasını gerektirmez. Bu, seferberlik halinin ilan edildiği veya savaşın devam ettiği döneme verilen isimdir.

Muaz ne demek? Muaz isminin anlamı nedir? Haber

Muaz ne demek? Muaz isminin anlamı nedir?

Muaz ismi, birçok kültürde ve coğrafyada yaygın olarak kullanılan anlamlı bir isimdir. Ancak bu ismin derinliği ve kökeni hakkında pek çok kişinin bilgisi sınırlıdır. Muaz, Arapça kökenli bir isim olup, "korunmuş", "yardım görmüş", "desteklenmiş" gibi anlamlara gelir. İsmin sahipleri genellikle güçlü ve korunaklı kişiliklere sahip olarak tanımlanır. Peki, Muaz ismi taşıyanların karakteristik özellikleri nelerdir? İsim analizi ve daha fazlası yazımızda. Muaz ne demek? Muaz ismi, "izzet" kelimesiyle aynı kökten türeyen bir isimdir ve Arapça kökenlidir. İzzet, büyüklük ve ululuk anlamına gelirken, Muaz da yüce ve azametli anlamını taşır. Günlük dilde sıkça kullanılan "muazzam" ve "muazzez" kelimeleri de bu kökten türetilmiştir. Bu bağlamda, Muaz ismi haramdan sakınan, günah işlemekten Allah'a sığınan, takva sahibi anlamlarına gelir. Muaz İsmi ve Özellikleri: Muaz ismi, dört farklı anlam içerir: Haramdan sakınan, günah işlemekten Allah'a sığınan, takva ehli.     Yüce, faik, ulvi.     Kıymetli, seçkin, müstesna, muteber.     Gözlerden uzak tutulan, korunan, saklanan, gizlenen. Bu ismin özellikleri arasında şunlar bulunur: Harf sayısı: 4       Uğurlu sayısı: 7       Renk sembolü: Yeşil Muaz, sözleri ve davranışlarıyla etrafında saygı uyandıran bir kişiliğe sahiptir. Sinirlenme eğilimi düşük olan Muaz, nazik olmaya özen gösterir ve maddiyata fazla değer vermez. Muaz İsmi ve Kökeni: Muaz ismi, 11. yüzyıldan beri kullanılan eski bir isimdir ve Arapça kökenlidir. Muaz İsmi ile Uyumlu İsimler: Muaz ismiyle uyumlu olan bazı isimler şunlardır: Müfit       Murtaza       Mustafa       Muhammed       Müslüm       Metin       Malik       Mahsun       Mahir       Memduh Muaz İsmi ve Kuran'daki Durumu: Muaz ismi, Kuran-ı Kerim'de geçmemektedir. Muaz ismi, hem anlamı hem de kökeniyle dikkat çeken ve güçlü bir kişiliği temsil eden bir isimdir. lerde, ihtiyaçlarınızı karşılamak için rahatça alışveriş yapabilirsiniz.

AIDS (HIV) Belirtileri ve Bulaşma Yolları Haber

AIDS (HIV) Belirtileri ve Bulaşma Yolları

AIDS, HIV virüsünün sebep olduğu bir bağışıklık sistemi hastalığıdır. Hastalık vücuda girdikten sonra uzun yıllar boyunca herhangi bir belirti göstermeyebilir. Ancak, virüsün ilerlemesiyle birlikte belirtiler ortaya çıkar ve genellikle şu şekilde gelişir: AIDS (HIV) Belirtileri Nelerdir? Yorgunluk ve halsizlik Aralıklı ishal Ağızda beyaz lekeler veya plaklar Sık sık hastalanma Hastalık ilerledikçe şu belirtiler de meydana gelebilir: İstem dışı hızlı kilo kaybı Uzun süreli ishal Gece terlemeleri Sık tekrarlayan ateş Ağız içinde derin beyaz yaralar Vücudun değişik bölgelerinde pembe, kırmızı veya mor lekeler Çeşitli solunum yolu hastalıkları Unutkanlık AIDS (HIV) Nasıl Bulaşır? AIDS, HIV virüsünün vücuda bulaşmasıyla oluşur. Bulaşma yolları şunlardır: Korunmasız cinsel ilişki: En yaygın bulaşma yolu %80-85 oranında korunmasız cinsel ilişkidir. Kan yoluyla bulaşma: Enfekte olmuş kişinin kanıyla temas etme veya enfekte olmuş kanın deri veya mukoza sıvılarıyla temas etme sonucunda bulaşabilir. Anneden bebeğe bulaşma: Virüs, enfekte annenin gebelik, doğum veya emzirme sırasında bebeğine bulaşabilir. AIDS (HIV) Tanısı ve Tedavisi HIV/AIDS tanısı, kanda bulunan antikorlar veya virüsün bir parçası olarak sayılabilen antijenlerin tespitiyle konur. Tanı işlemi için ELISA testi kullanılır. Pozitif sonuç alınması durumunda testler tekrarlanır ve doğrulama testleri yapılır. Tanı konulmasıyla birlikte tedaviye başlanır. Tedavi, virüsün vücuda girişiyle birlikte azalan bağışıklık sistemi hücrelerinin azalmasını engellemeyi amaçlar. En az üç farklı ilaç uygulaması gerekebilir ve ilaç seçimi, virüsün ilaca karşı gösterdiği dirence göre belirlenir. Hasta, doktorun belirlediği ilaç rejimini düzenli olarak uygularsa HIV/AIDS hastalığının kontrol altına alınması mümkündür.

Mahya Ne Demek? Camilere asılan ışıklı yazı geleneği Haber

Mahya Ne Demek? Camilere asılan ışıklı yazı geleneği

Mahya, Ramazan aylarında camilerin minareleri arasına gerilen ışıklı yazı şeritlerine denir. Bu geleneğin kökeni Osmanlı dönemine dayanmaktadır. Mahyalar, Ramazan'a özel olarak camilere asılır ve camilerin görkemini arttırırken aynı zamanda Ramazan'ın manevi atmosferini de pekiştirir. Osmanlılar döneminde mahyalar genellikle yağ kandilleri kullanılarak yapılmıştır. Ancak günümüzde elektrik ampulleriyle mahyalar yapılmaktadır. İlk mahyanın ne zaman kurulduğu kesin olarak bilinmemektedir. Ancak 1578'de İstanbul'a gelen Alman seyyah Schweigger'in seyahatnâmesinde minareler arasındaki bir mahya tasviri bulunmaktadır. Bazı kaynaklar, Osmanlı Sultanı III. Murad'ın 996 yılında minareleri kandillerle donatılmasını emrettiğini belirtmektedir. Bu emrin mahya geleneğinin başlangıcı olabileceği düşünülmektedir. Mahyacılık, eski zamanlarda büyük bir ustalık gerektiren gerçek bir sanat dalıydı. Mahya kurmak için caminin en az iki minareli olması gerekmekteydi. Eskiden mahya kurmak için ip veya teller gerilir, mahya ustası ise genellikle zeytinyağı doldurulmuş kandilleri veya mumlu fenerleri ipin üzerine dizerek istediği dinî yazıyı yazardı. Günümüzde ise elektrikle aydınlatılan ve renkli ampullerle yapılan mahyalar daha yaygın hale gelmiştir. Mahya geleneği, Ramazan ayının manevi atmosferini arttıran ve Osmanlı döneminden günümüze uzanan köklü bir gelenektir.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.