SON DAKİKA

#NATO

İLKHABER-Gazetesi - NATO haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, NATO haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

ABD Dışişleri Bakanı Rubio: Rusya barışta samimi mi, kısa sürede öğreneceğiz Haber

ABD Dışişleri Bakanı Rubio: Rusya barışta samimi mi, kısa sürede öğreneceğiz

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Belçika'nın başkenti Brüksel'deki NATO dışişleri bakanları toplantısının ardından NATO Karargahı'nda basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Rusya'nın müzakerelere yaklaşımına dair bir soru üzerine Rubio, "Şu anda Rusların barışa ilgi duyup duymadığını test ediyoruz. Ciddi olup olmadıklarını belirleyecek olan, onların sözleri değil eylemleri olacak. Bunu mümkün olan en kısa zamanda öğrenmeyi amaçlıyoruz" ifadelerini kullandı. PİYASALARDAKİ ÇÖKÜŞ VE KÜRESEL TİCARETİN YENİDEN ŞEKİLLENMESİ Rubio, ABD'nin uyguladığı tarifeler nedeniyle piyasalarda yaşanan çöküşe ilişkin bir soruya ise şu yanıtı verdi: "Piyasalar, küresel ticaret düzeninde yaşanan dramatik bir değişime tepki veriyor. Olan şey oldukça basit. Eğer bir şirketiniz varsa ve ürünlerinizin büyük bir kısmını Çin'de üretiyorsanız, bir anda hissedarlar ve borsa oyuncuları, Çin'de üretim yapmanın artık pahalı olduğuna karar verdiği anda hisse senetleriniz düşer. Ama nihayetinde, eğer piyasa kurallarının ne olacağını bilirlerse, bu kurallar belirlenmişse, buna uyum sağlarlar." ABD'nin dünyanın en büyük tüketici pazarına sahip olduğunu ve yeniden üretim yapan bir ülke haline gelmek istediklerini vurgulayan Rubio, "Bunun için küresel ticaret düzenini yeniden şekillendirmeliyiz" dedi. "BAŞKAN, MEVCUT KÜRESEL TİCARETİN ABD İÇİN ZARARLI OLDUĞUNA KARAR VERDİ" Üretim yapamayan bir ülke olarak devam edemeyeceklerini belirten Rubio, "Bu durum böyle devam edemez. ABD'liler için istihdam sağlamak ve üretim yapabilmemiz gerekiyor. Bu kadar basit. Çin örneğine bakın, inanılmaz bir durum söz konusu. Hiçbir şey tüketmiyor, sadece ihraç ediyor, piyasaları boğuyor ve bozuyorlar. Üstüne bir de vergiler ve engeller koyuyorlar. Başkan, küresel ticaretin mevcut durumunun ABD için zararlı olduğuna ve başkalarının işine yaradığına karar verdi ve bunu yeniden düzenleyecek. Bunu yapmakta da tamamen haklı" şeklinde konuştu. GRÖNLAND'IN GELECEĞİ VE ÇİN'İN ETKİSİ Grönland'ın ilhakına ilişkin bir soru üzerine Dışişleri Bakanı Rubio, "Hiç kimse hiçbir yeri ilhak etmiş değil. Bu durum, tamamen Grönland halkına bağlı. Grönland halkının kendi geleceğini tayin hakkına saygı duyacağız. Grönland halkı, bir noktada Danimarka'dan bağımsız olmak istediklerini açıkça dile getirdi" ifadelerini kullandı. Rubio, "Bu kararı ne zaman isterlerse o zaman verirler. Fakat bizim izin vermeyeceğimiz şey, Çin'in gelip onlara bir sürü para teklif ederek onları Çin'e bağımlı hale gelmeleridir" uyarısında bulundu. ABD Başkanı Trump'ın Grönland için Danimarka'ya karşı güç kullanmaktan çekinmeyeceği yönündeki bir soruya ise Rubio, "Hayır, kendisinin söylediği, Grönland'ın Çin ya da Rusya gibi yabancı bir güç tarafından tehdit edilmesi halinde hiçbir seçeneğin göz ardı edilmeyeceği şeklindeydi" yanıtını verdi. Rubio, "Danimarka'dan ayrılmak isteyen ve bağımsız olmak isteyen onlar. Eğer bu kararı verirlerse, ABD muhtemelen devreye girip, ‘Tamam, sizinle bir ortaklık kurabiliriz' demeye hazır olacaktır" diye ekledi. RUSYA'NIN MÜZAKERELERDEKİ TUTUMU VE BEKLENTİLER Rusya Devlet Başkanı Putin'in müzakereler konusunda ayak sürüdüğü iddialarına ilişkin bir soruya cevap veren Rubio, "Belki de öyle olabilir. Henüz bilmiyoruz fakat bunu oldukça yakın bir zaman içerisinde öğreneceğiz" dedi. Rubio, "Bunu yakında, aylar değil haftalar içinde öğreneceğiz. Rusya, barış konusunda ciddi mi değil mi öğreneceğiz. Umarım ciddilerdir. Bu savaş sona ererse, dünya için iyi olurdu ama elbette bu varsayımı test etmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu. ABD Dışişleri Bakanı Rubio, "Ruslar savaşı sona erdirme konusundaki pozisyonumuzu biliyor ve yanıtlarına bakarak kısa süre içinde gerçekten barışa yönelik ilerlemek isteyip istemediklerini anlayacağız. Eğer bu sadece bir oyalama taktiği ise, Başkan bununla ilgilenmiyor. Eğer böyle bir oyalama ise, Başkan Trump, bitmek bilmeyen müzakere üstüne müzakere tuzağına düşmeyecek" ifadelerini kullandı. Rubio, "Şu anda Rusların barışa ilgi duyup duymadığını test ediyoruz. Ciddi olup olmadıklarını belirleyecek olan, onların sözleri değil eylemleri olacak. Bunu mümkün olan en kısa zamanda öğrenmeyi amaçlıyoruz" diye yineledi. BARIŞTA İLERLEME OLMAZSA ALTERNATİFLER DEĞERLENDİRİLECEK Rusya'nın barış isteyip istemediğinin netleşeceği zamanın geldiğini vurgulayan Rubio, "Görüşmeler, sadece görüşmek için yapılmaz. Başlangıçta konuşmak önemliydi çünkü uzun zamandır temasımız olmamıştı, ancak artık ilerleme kaydetmemiz gereken bir aşamaya geldik. Eğer barış yönünde ilerleme kaydetmiyorsak, dikkate almamız gereken bir dizi unsur var. Ama barışa doğru ilerleme sağlayacağımızı umut ediyorum" dedi. Ukrayna'daki ateşkes ihlallerine ilişkin bir soruya ise Rubio, "Kısmi ateşkesi baştan beri desteklememizin sebeplerinden biri de, her zaman ‘ne hedef alındı, ne hedef alınmadı' tartışmaları olmuştur. Ama sonuçta, bu hala bir savaş ve biz bu savaşın bitmesini istiyoruz" şeklinde konuştu. Rubio, "Eğer yeni bir askeri harekat başlatması söz konusu olursa, bu oldukça net bir işaret olur. Yarın sabah uyanıp Rusların büyük bir saldırı başlattıklarını görürsek, bu onların barışla ilgilenmediklerinin açık bir göstergesi olur. Bu henüz olmadı ve umarım olmaz" diye ekledi. SAVUNMA HARCAMALARININ ARTIRILMASI GEREKLİLİĞİ Açıklamasının sonunda ABD ve NATO müttefiklerinin savunma harcamalarını artırmaları gerektiğine dikkat çeken Rubio, "ABD'nin küresel sorumlulukları var ve Çin, tarihteki en büyük ve en kapsamlı barış dönemi askeri genişlemesini gerçekleştiriyor. Dolayısıyla, bu meselelerle yüzleşmemiz gerekiyor. Bu nedenle ülkemizde savunma harcamalarını artırmamız gerekecek" ifadeleriyle sözlerini tamamladı.

NATO Dışişleri Bakanları Brüksel’de bir araya geldi: Gündem Ukrayna ve Transatlantik iş birliği Haber

NATO Dışişleri Bakanları Brüksel’de bir araya geldi: Gündem Ukrayna ve Transatlantik iş birliği

Belçika'nın başkenti Brüksel'deki NATO Karargahında düzenlenen NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın ikinci gününde, bakanlar önemli bir oturuma katıldı. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas'ın da iştirak ettiği Kuzey Atlantik Konseyi Oturumu gerçekleştirildi. Oturumun açılış konuşmasını yapan NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, AB Yüksek Temsilcisi'nin toplantıya katılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Rutte, Avrupa Birliği'nin savunma alanındaki çabalarını önemli ölçüde artırdığını ve NATO'nun bu durumu memnuniyetle karşıladığını ifade etti. AB'nin 2030 Savunma Hazırlığı için yayımladığı yeni Beyaz Bülten'in önemli bir dönüm noktası olduğunu belirten Rutte, bu sürecin uygulanmasında iş birliği yapmayı beklediklerini söyledi. RUTTE: "AB UKRAYNA'YI DESTEKLEMEDE DAHA BÜYÜK ROL OYNAMAYI HEDEFLİYOR" NATO Genel Sekreteri Rutte konuşmasında ayrıca, AB'nin Ukrayna'yı destekleme konusunda daha büyük bir rol oynamayı hedeflediğini vurguladı. Giderek daha tehlikeli bir hale gelen dünyada, herkesin üzerine düşen sorumluluğu adil bir şekilde yerine getirmesi gerektiğini belirtti. "ABD'NİN GÜVENCELERİ GÜVENLİĞİMİZİN TEMEL DAYANAĞI" Rutte, ABD'nin güçlü bir transatlantik ittifakına yönelik devam eden güvencelerinin, NATO'nun güvenliğinin temelini oluşturmaya devam ettiğini ifade etti. Bu nedenle, toplantıda Avrupa ve Kuzey Amerika arasındaki bağların nasıl daha da güçlendirilebileceği ve NATO'nun Lahey'deki zirvede daha güçlü, daha adil ve daha etkili bir ittifaka nasıl dönüştürülebileceği konularının ele alınacağını söyledi. Kuzey Atlantik Konseyi Oturumu, basına kapalı olarak gerçekleştirildi. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, oturum öncesinde ABD'nin yeni atanan NATO Daimi Temsilcisi Matthew G. Whitaker ile ikili bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin içeriği hakkında detaylı bilgi verilmedi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’na katılacak Haber

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’na katılacak

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, NATO müttefiklerinin dışişleri bakanlarını bir araya getirecek olan önemli bir toplantıya katılmak üzere Belçika'nın başkenti Brüksel'e gitti. 3-4 Nisan tarihlerinde NATO Karargahı'nda gerçekleşecek toplantı, yeni ABD yönetimi ve diğer müttefikler arasındaki ilk kapsamlı istişare olma özelliği taşıyor. Toplantının Gündeminde Kritik Başlıklar Var Dört oturum halinde düzenlenecek olan NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda şu konuların ele alınması bekleniyor: Kolektif savunma ve müttefikler arasındaki külfet paylaşımı Savunma harcamalarının artırılması ve savunma sanayii altyapılarının güçlendirilmesi Rusya-Ukrayna savaşı ve Avrupa güvenliğinin geleceği Haziran ayında Lahey'de düzenlenecek NATO Zirvesi hazırlıkları NATO'nun Asya-Pasifik bölgesindeki ortaklarıyla işbirliği imkanları Ukrayna'nın acil ihtiyaçları ve savaştaki son durum AB'nin güvenlik ve savunma alanındaki son girişimleri TÜRKİYE'NİN AVRUPA GÜVENLİĞİNE KATKISI VURGULANACAK Bakan Fidan'ın toplantının ilk oturumunda, Türkiye'nin güçlü ordusu, modern askeri yetenekleri ve gelişmiş savunma sanayii altyapısıyla Avrupa-Atlantik güvenliğine olan katkılarını vurgulaması bekleniyor. Ayrıca, NATO'nun Avrupa güvenliğindeki temel rolünün zayıflatılmaması gerektiği ve Türkiye'nin Avrupa güvenliğinin geleceğine dair süreçlerin doğal bir parçası olduğu mesajlarını ileteceği öngörülüyor. ASYA-PASİFİK ORTAKLARIYLA İŞBİRLİĞİ ELE ALINACAK Toplantının ikinci oturumunda, NATO'nun Asya-Pasifik bölgesindeki ortakları olan Avustralya, Güney Kore, Japonya ve Yeni Zelanda'nın katılımıyla, bu bölge ile Avrupa-Atlantik güvenliğinin ortak gündemindeki konular ve işbirliği imkanları masaya yatırılacak. Bakan Fidan'ın bu oturumda, iki bölgenin güvenliğinin birbirini yakından etkilediğine dikkat çekmesi ve Asya-Pasifik ortaklarıyla işbirliğinin geliştirilmesinin önemine değinmesi bekleniyor. NATO-UKRAYNA KONSEYİ TOPLANIYOR Toplantının üçüncü oturumu, Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiha ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas'ın katılımıyla NATO-Ukrayna Konseyi formatında gerçekleştirilecek. Bu oturumda Ukrayna'nın acil ihtiyaçları, Rusya-Ukrayna savaşındaki son gelişmeler, savaşın sona erdirilmesi çabaları ve Avrupalı müttefiklerin Ukrayna'ya daha fazla destek verme rolleri ele alınacak. Bakan Fidan'ın bu oturumda Türkiye'nin Ukrayna'nın bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne verdiği desteği yinelemesi, sürdürülebilir bir ateşkes ve kalıcı barış için Türkiye'nin desteğini paylaşması bekleniyor. Ayrıca, ateşkes sonrası hayata geçirilebilecek girişimler ve AB üyesi olmayan müttefiklerin AB'nin savunma ve güvenlik çabalarına tam katılımının önemi konularında Türkiye'nin görüşlerini aktarması öngörülüyor. AB'NİN SAVUNMA GİRİŞİMLERİ DEĞERLENDİRİLECEK 4 Nisan Cuma günü düzenlenecek dördüncü oturumda, AB Yüksek Temsilcisi Kallas, NATO dışişleri bakanlarına AB'nin son dönemdeki güvenlik ve savunma alanındaki girişimleri hakkında bilgi verecek. Bu oturumda, söz konusu girişimlerin NATO'nun Avrupa-Atlantik güvenliğindeki temel rolünü nasıl destekleyebileceği tartışılacak. Bakan Fidan'ın bu oturumda, Türkiye'nin Avrupa güvenliğinin ayrılmaz bir parçası olduğunu ve katkılarını sürdüreceğini belirtmesi, AB'nin savunma çabalarının ancak Türkiye gibi AB üyesi olmayan Avrupalı müttefiklerin tam katılımıyla başarılı olabileceğini vurgulaması ve Türkiye'nin AB'nin savunma sanayii alanındaki girişimlerine katılımına ilişkin görüşlerini dile getirmesi bekleniyor.

Paris’teki AB liderleri zirvesi sona erdi: Ukrayna için ortak tavır Haber

Paris’teki AB liderleri zirvesi sona erdi: Ukrayna için ortak tavır

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ev sahipliğinde Elysee Sarayı’nda düzenlenen gayriresmi Avrupa Birliği (AB) liderleri toplantısı sona erdi. Zirve, Suudi Arabistan’da Rusya ve ABD arasında yapılması planlanan barış müzakereleri öncesinde Avrupa’nın Ukrayna konusundaki tutumunu netleştirmek amacıyla gerçekleştirildi. Toplantıya Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, İngiltere Başbakanı Keir Starmer, İspanya Başbakanı Pedro Sánchez, Hollanda Başbakanı Dick Schoof ve Polonya Başbakanı Donald Tusk katıldı. Ayrıca, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa ve NATO Genel Sekreteri Mark Rutte de zirvede yer aldı. SCHOLZ: "BARIŞ GÜCÜ TARTIŞMALARI ZAMANSIZ VE YANLIŞ" Toplantı sonrası açıklama yapan Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, Ukrayna’ya Avrupa barış gücü gönderilmesi tartışmalarına sert tepki göstererek, "Bu tartışma tamamen zamansız ve yanlış. Hatta beni sinirlendiriyor. Ukrayna’nın onayı olmadan ve henüz yapılmamış barış müzakerelerinin sonucu belli değilken, bu konunun konuşulması son derece uygunsuz" dedi. Scholz ayrıca, ABD ve Avrupa’nın Ukrayna konusunda ortak hareket etmesi gerektiğini belirterek, "NATO, birlikte hareket etmek ve riski paylaşmak üzerine kurulu. Güvenliğimizin bu şekilde garanti altında olması gerekiyor ve bu tartışmaya açılmamalı" ifadelerini kullandı. İNGİLTERE BAŞBAKANI STARMER: "ABD, UKRAYNA’YA GÜVENCE VERMELİ" İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Rusya’nın Ukrayna’ya yeniden saldırmasını önlemek için ABD tarafından güvence sağlanması gerektiğini vurguladı. "Ukrayna’nın geleceği yalnızca kendisini değil, tüm Avrupa’nın güvenliğini ilgilendiriyor. Putin’i caydıracak tek şey, Ukrayna’nın egemenliğini koruyacak kalıcı bir barış olacaktır" diyen Starmer, "Eğer kalıcı bir barış sağlanırsa, İngiltere olarak diğer ülkelerle birlikte asker göndermeyi düşünebiliriz. Ancak bu ancak ABD’nin sağlam bir güvenlik garantisi vermesiyle mümkün olabilir" ifadelerini kullandı. FREDERİKSEN: "ASKER KONUŞLANDIRMADAN ÖNCE AÇIKLIĞA KAVUŞTURULMASI GEREKEN KONULAR VAR" Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, Ukrayna’ya Avrupa askerlerinin konuşlandırılması konusunda aceleci olunmaması gerektiğini belirterek, "Öncelikli olarak Ukrayna’nın müzakere sürecindeki pozisyonunu güçlendirmeye odaklanmalıyız" dedi. POLONYA BAŞBAKANI TUSK: "POLONYA ASKERİ GÖNDERMEYİ ÖNGÖRMÜYORUM" Polonya Başbakanı Donald Tusk, ülkesinin Ukrayna’ya lojistik destek ve insani yardımlarda aktif bir rol üstlenmeye devam edeceğini söyledi. "Eğer ABD ve NATO üzerinden bazı güvenlik garantileri sağlanırsa, Polonya bu sürece çeşitli şekillerde destek verebilir. Ancak Polonya’nın Ukrayna’ya asker göndermesini öngörmüyorum" dedi. AB LİDERLERİNDEN ORTAK AÇIKLAMA: "AVRUPA, UKRAYNA’NIN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEK" Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa, toplantının ardından sosyal medya üzerinden ortak bir açıklama yayınladı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Bugün Paris’te Ukrayna’nın güç yoluyla barışı hak ettiğini bir kez daha teyit ettik. Ukrayna’nın bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne saygı gösteren ve güçlü güvenlik garantileri sunan bir barış istiyoruz. Avrupa, Ukrayna’ya yapılan askeri yardımlardaki sorumluluğunu üstlenmeye devam ediyor. Aynı zamanda, Avrupa’nın savunma kapasitesini artırmamız gerekiyor."

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, TUSAŞ'ı ziyaret etti Haber

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, TUSAŞ'ı ziyaret etti

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Ankara temasları kapsamında Türk Havacılık Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ) tesisini ziyaret etti. Ziyaret sırasında, PKK'lı teröristlerin saldırısı sonucu şehit olan 5 kişinin anısına taziye defterini imzalayan Rutte, Türkiye'nin savunma sanayiindeki önemli projeler hakkında bilgi aldı. ŞEHİTLER ANISINA TAZİYE Ziyaretin başında, Genel Sekreter Rutte, TUSAŞ'ta yaşanan terör saldırısında şehit olanların anısına taziye defterini imzaladı. Rutte'nin başkanlığındaki NATO heyeti, aynı zamanda Türkiye'nin savunma sanayii alanındaki mühendislik başarılarına dair kapsamlı bir bilgilendirme toplantısına katıldı. SAVUNMA SANAYİİNDE İŞ BİRLİĞİ VE TEKNOLOJİK GELİŞMELER Görüşmede, Türkiye'nin NATO içindeki rolü ve savunma sanayiinde geldiği mühendislik seviyesinin önemine vurgu yapıldı. Türkiye'nin hava, kara ve deniz platformları ile savunma sanayiindeki sürdürülebilir iş birliğinin gerekliliği üzerinde duruldu. Sunumda, yerli ve milli savunma ürünlerinin yanı sıra, Türkiye'nin savunma sanayii alanındaki gelişmeleri tanıtan detaylı bir açıklama yapıldı. MİLLİ SAVUNMA PROJELERİ VE TUSAŞ ÜRÜNLERİ İNCELENDİ Rutte, TUSAŞ'ın ürettiği yerli ve milli savunma platformlarını inceledi. Ziyaret sırasında, Milli Muharip Uçağı KAAN, Jet Eğitim Uçağı HÜRJET, Yeni Nesil Temel Eğitim Uçağı HÜRKUŞ, AKSUNGUR, ANKA, ANKAIII, ŞİMŞEK İHA'lar, GÖKBEY helikopteri ve T70 helikopterleri gibi projeler gösterildi. T70 helikopterinin pilot koltuğuna oturan Rutte’ye, Türk kültürünü simgeleyen bir Osmanlı kalkanı hediye edildi. SAVUNMA SANAYİİNİN GELİŞİMİNE KATKI Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Haluk Görgün, ziyaretin ardından yaptığı açıklamada, "Ziyaretleri ve taziyeleri için Sayın Sekreter’e teşekkür ediyor, ziyaretin bölgemizdeki barışın tesisine hizmet etmesini, savunma sanayimizin gelişimine vesile olmasını temenni ediyorum" dedi.

NATO Genel Sekreteri Rutte: Rusya'nın 2030'a kadar NATO'ya saldırma ihtimali var Haber

NATO Genel Sekreteri Rutte: Rusya'nın 2030'a kadar NATO'ya saldırma ihtimali var

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Brüksel'deki resmi konutunda Letonya Başbakanı Evika Silina ile birlikte ortak basın toplantısı düzenledi. Rutte, Letonya ile NATO arasındaki ilişkilerin yanı sıra Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşı da görüştüklerini belirtti. Rutte, "Rusya doğuda ilerlemeye devam ediyor, ancak bu onlara çok pahalıya mal oluyor" ifadesini kullandı ve kış öncesi Ukrayna'nın enerji altyapısına yönelik saldırıların sürdüğünü vurguladı. "HER DÜŞMANLA YÜZLEŞMEYE HAZIRIZ" Alman istihbaratının 2030'a kadar Rusya'nın NATO'ya saldırabileceğine dair uyarısı hakkında değerlendirmelerde bulunan Rutte, "NATO, hem şu anda hem de gelecekte bize saldırmaya çalışacak her düşmanla yüzleşmeye hazırdır" dedi. Rutte, NATO'nun savunmasına ve savunma sanayisine büyük yatırımlar yapıldığını, Ukrayna'nın başarılı olması için gereken desteğin verileceğini belirtti. PUTİN'İN HEDEFLERİNE ENGEL OLUNACAK Rutte, NATO'nun Ukrayna'daki stratejisine ilişkin, "Putin'in Ukrayna'da istediğini elde etmesine izin vermeyeceğiz. 2022, 2023, 2024 yıllarında başka bir ülkeyi işgal edemezsiniz. Bu kabul edilebilir bir şey değil" şeklinde konuştu. Ayrıca, Ukrayna'ya büyük miktarda askeri yardım sağlayarak onları savaşabilecek bir konuma getirmeye çalıştıklarını vurguladı. Letonya Başbakanı Evika Silina, Letonya'nın savunmaya gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 3'ünden fazlasını ayırdığını açıkladı. Silina, "İç ve dış tehlikelere karşı güvenlik, Letonya'da 2025'te devlet bütçesinin en önemli önceliği konumunda" dedi. Ayrıca, "Rusya ve Belarus'tan gelen tehditlere yanıt vermeye devam edeceğiz" ifadelerini kullanarak, Ukrayna'ya sürekli destek verdiklerini belirtti. Silina, savaşın nasıl biteceğine Ukrayna'nın karar vereceğini vurguladı.

Yeni NATO Genel Sekreteri Rutte'den, terörle mücadelede Türkiye mesajı Haber

Yeni NATO Genel Sekreteri Rutte'den, terörle mücadelede Türkiye mesajı

NATO'nun yeni Genel Sekreteri Mark Rutte, görevi devralmasının ardından Brüksel'deki NATO karargahında ilk basın toplantısını düzenledi. "Tarihin en başarılı siyasi askeri ittifakı olan NATO'nun Genel Sekreteri olarak hizmet etmekten büyük onur duyuyorum." diyen Rutte, NATO müttefiklerinin ciddi zorluklarla karşı karşıya olduğunu anlattı. Rutte, "32 müttefikin de oynayacakları benzersiz bir rol var ve birlikte başaramayacağımız hiçbir şey yok." dedi ve şöyle devam etti: "Ancak yeteneklerimizi ihtiyaçlarımızla gerçekten eşleştirmek için daha fazla savunma harcamasına ihtiyacımız var. Müttefiklerle birlikte doğru alanlara yeterince yatırım yaptığımızdan ve kolektif savunmamızın yükünü eşit bir şekilde üstlendiğimizden emin olmak için çalışacağım. Her birimiz payımızı adil şekilde ödemeliyiz." Ukrayna Rutte, 2014'te Amsterdam-Kuala Lumpur seferini yapan Malezya Havayollarına ait uçağın Ukrayna'nın Rusya sınırı yakınında düşürülmesine değinerek, "Şahsi tecrübemden biliyorum. Ukrayna'da çatışma cephe hatlarıyla sınırlı değil. 10 sene önce ülkemde bir trajedi yaşandı ve bir daha hiç yaşanmamalı." diye konuştu. Ukrayna’nın NATO müttefiklerinden tedarik ettiği silahları Rusya içindeki askeri hedefleri vurmak için kullanma talebine ilişkin görüşü sorulan Rutte, "Ukrayna bir meşru müdafaa savaşı vermektedir ve bu da Ukrayna'nın kendini savunma hakkına sahip olduğu anlamına gelmektedir. Bildiğimiz üzere uluslararası hukuka göre bu hak sınırda sona ermez. Bu da Ukrayna'nın kendini savunma hakkını desteklemenin, saldırgan topraklardaki meşru hedefleri vurmalarının da mümkün olduğu anlamına geliyor." dedi. Bu konudaki nihai kararın müttefik ülkelere ait olduğunu kaydeden Rutte, "Bu bana bağlı değil. Bu, Ukrayna ile ilişkilerinde tek tek müttefiklere kalmış bir şeydir. Ayrıca tek bir silahın tek başına savaşı kazandırmayacağı konusunda da net olmalıyız." ifadesini kullandı. Rutte, ABD’den Ukrayna’ya sağlanan askeri yardımların büyüklüğüne işaret ederek, "ABD ve liderleri, Ukrayna'nın kendini savunma hakkını desteklemek için 10 milyarlarca dolar harcadılar. Açık konuşalım, ABD'nin desteği olmasaydı Ukrayna bugün muhtemelen bir ülke olarak var olamazdı." değerlendirmesinde bulundu. Avrupa Birliği Rutte, Avrupa Birliği'nin (AB) NATO'nun eşsiz ve temel ortağı olduğunu, Ukrayna'yı desteklemekten karma tehditlerle mücadeleye kadar birçok alanda işbirliğinin artırılması için çalışacağını vurguladı. AB tarafından savunmada özerk adımlar atılması hatırlatılarak, işbirliğini somut olarak nasıl geliştireceğinin sorulması üzerine Rutte, yeni AB Komisyonu’nda "savunma ve uzay" portföyünün oluşturulmasının NATO'ya "paralel yapı kurmak" anlamına gelmediğini belirtti. Rutte, "Hem NATO hem de AB tarafında, NATO'yu tamamlayıcı ve onunla birlikte çalışabilir nitelikte, daha yetenekli bir Avrupa savunmasına önem verdiğimize dair açık bir kabul var. AB tarafından da aynı şeyi duyuyorum. Kimse paralel yapılar istemiyor. Kimse NATO'nun halihazırda yaptıklarının tekrarlanmasını istemiyor. Dolayısıyla bu konuda aynı fikirde olabileceğimizi düşünüyorum." açıklamasında bulundu. "Ancak AB'nin de tüm bu politikaları nasıl uygulayacağını düşünmesi gerektiği açıktır." diyen Rutte, AB’nin savunma sanayisini güçlendirme amacının kendisi için de önceliklerden biri olduğunun altını çizdi.  Terörle mücadele ve Türkiye'nin beklentileri Rutte, "Güneydeki etkin bölgemizde istikrarı teşvik etmek için Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Sahel bölgelerindeki ortaklarımızla etkileşimimizi artıracağız. Ülkelerimize ve halklarımıza yönelik terör tehdidiyle mücadele etmek için daha fazlasını yapmalıyız." ifadelerini kullandı. Türkiye'nin terörle mücadele ve müttefikler arasında ambargoların kaldırılmasına ilişkin beklentileriyle ilgili bir soru üzerine Rutte, Hollanda Başbakanı olarak görev yaptığı süre boyunca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte çalıştıklarını hatırlattı. Rutte, "Yakın arkadaş olduğumuzu ve terörle mücadele konusunda hemfikir olduğumuzu söyleyebilirim. Terörle mücadelenin NATO bağlamında da ele almamız gereken bir konu olduğu açıktır." dedi. Terörle mücadelede Cumhurbaşkanı Erdoğan ile çalışmaya "açık" olduğunu dile getiren Rutte, "Bu konuda birlikte çalışmamız gerekiyor. Bunu yapacağız." diye konuştu. Rutte, müttefikler arasındaki silah satın alımlarında sınırlama olmamasının önemli olduğunu da vurgulayarak, "Bu konuda da bir hassasiyet var ve bu konuda da çalışmamız gerekiyor." değerlendirmesini yaptı.

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg: Türkiye olmadan.... Haber

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg: Türkiye olmadan....

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, görevi devretmesine günler kala ABD'yi kendini Avrupa ile ortaklıktan izole etmeme konusunda uyarırken, Avrupa'yı da güvenliği için güneyde Türkiye'den kuzeyde Norveç'e NATO şemsiyesine ihtiyaç duyduğunu kabul etmeye çağırdı. Görevi 1 Ekim'de eski Hollanda Başbakanı Mark Rutte'ye devredecek olan Stoltenberg, Alman Marshall Fonu adlı düşünce kuruluşunun düzenlediği etkinlikte veda konuşması yaptı. Stoltenberg, 10 sene önce NATO Genel Sekreterliği teklifini aldığında Norveç'te savunma ve dışişleri bakanlığı yapmış babasına fikrini sorduğunu ve babasından "NATO'da pek bir şey olmaz." yanıtını aldığını anlattı. Ancak kendisinin liderlik ettiği son 10 yılda NATO'nun çevresindeki dünyanın kökten değiştiğini ifade eden Stoltenberg, 2014'te Rusya'nın Kırım'ı ilhakı, terör örgütü DEAŞ'ın yükselişi, Kovid-19 salgını, Rusya-Ukrayna Savaşı, Çin ile artan rekabet, siber saldırılar, iklim değişikliğinin güvenlik üzerindeki artan etkileri gibi birçok gelişme yaşandığını dile getirdi. Stoltenberg, NATO'nun, varlığının sorgulandığı bir noktadan, en büyük dönüşümlerini yaşadığı bir döneme girdiğine işaret ederek, İttifak'ın doğu kanadında sıfırdan savaşa hazır on binlerce asker ve yüksek hazırlık seviyesinde 500 bin asker elde edildiğine, müttefiklerden üçte ikisinin Gayrisafi Yurt İçi Hasıla'nın (GSYH) en az yüzde 2'sini savunmaya ayırır hale geldiğine dikkati çekti. Karadağ, Kuzey Makedonya, Finlandiya ve İsveç'in İttifak'a katıldığını, Ukrayna'nın NATO üyeliği hedefine yaklaştığını, bu ülkeye verilen desteğin NATO'nun Almanya'daki yeni komutanlığı aracılığıyla koordine edildiğini anımsatan Stoltenberg, İttifak'ın ayrıca Asya-Pasifik'teki ülkelerle ortaklığını genişlettiğini, Avrupa Birliği (AB) ile işbirliğini güçlendirdiğini vurguladı. Stoltenberg, 10 yıllık görev süresinde 5 büyük ders aldığını, bunların NATO'nun gelecekteki başarısının anahtarı olduğunu söyledi. "Öncelikle, barış için bedel ödemeye istekli olmalıyız. Ne kadar çok para olursa, savunmamız o kadar güçlü olur, caydırıcılığımız o kadar etkili olur, güvenliğimiz o kadar sağlam olur." diyen Stoltenberg, GSYH'nin en az yüzde 2'sinin savunmaya ayrılması hedefi yerine getirilmiş olsa da artık bunun yeterli olmadığını dile getirdi. Stoltenberg, müttefiklerin gelecek yıllarda GSYH'nin yüzde 2'sinden çok daha fazlasını savunmaya harcamak zorunda kalacaklarına işaret etti. Aldığı ikinci dersin "özgürlüğün serbest ticaretten daha önemli olması" olduğunu ifade eden Stoltenberg, Rusya'ya enerji bağımlılığı geliştirilmesine benzer bir hatanın Çin ile yapılmaması gerektiğini şu sözlerle anlattı: "Elbette Çin ile ilişkimizi sürdüreceğiz ancak kısa vadeli ekonomik çıkarları uzun vadeli güvenlik ihtiyaçlarıyla takas etmemeliyiz." Stoltenberg, müttefikler arasında ise ticari kısıtlamaların güvenliği zayıflatacağı uyarısında bulunarak, "Müttefiklere karşı korumacılık, güvenliğimizi korumaz." ifadesini kullandı. Görevi boyunca aldığı üçüncü dersin "askeri gücün diyalog için ön koşul olması" olduğunu dile getiren Stoltenberg, Ukrayna'daki savaşla ilgili şunları söyledi: "Hepimiz bu savaşın bitmesini istiyoruz. Savaşı bitirmenin en hızlı yolu onu kaybetmektir. Ancak bu barış getirmeyecektir. Rus işgalini getirecektir. Bugün Başkan (Vladimir) Putin savaş alanında hedeflerine ulaşabileceğine inanıyor. Bu yüzden acımasız savaşını sürdürüyor. Putin'in fikrini değiştirebileceğimize inanmıyorum ancak hesaplamalarını değiştirebileceğimize inanıyorum. Ukrayna'ya daha fazla silah vererek Putin'e istediğini zorla elde edemeyeceğini fark ettirebiliriz." Stoltenberg, Rusya'nın gelecekteki barış görüşmelerinin bir parçası olmak zorunda olduğunu belirterek, "Gelecekteki herhangi bir anlaşma, Ukrayna'ya güçlü askeri destek ve kalıcı barışı garanti altına almak için güvenilir güvenlik garantileriyle desteklenmelidir. Avrupa'da istikrarlı bir Ukrayna olmadan sürdürülebilir bir güvenlik olamaz. NATO üyeliği olmadan Ukrayna için kalıcı bir güvenlik olamaz. NATO'nun kapısı açık. Ukrayna katılacak." değerlendirmesinde bulundu. Dördündü olarak "askeri gücün sınırları olduğunu" öğrendiğini ifade eden Stoltenberg, "Bunu Afganistan'da açıkça gördük." dedi. 11 Eylül saldırılarının ardından Afganistan'a girmek doğru karar olsa da bu görevin çok uzun sürdüğünü dile getiren Stoltenberg, şöyle devam etti: "Herkes için eşit haklara sahip demokratik ve birleşik bir Afganistan değerli bir hedefti ancak çok iddialıydı. Görevin maliyetinin arttığını gördük. 20 yıl sonra bile savaşı kazanamıyorduk. Taliban güç kazanıyordu. Ayrıldığımızda sorumluluk alabilecek birleşik bir Afgan otoritesi yoktu. Afgan hükümetinin ve güvenlik güçlerinin bu kadar çabuk çökmesi, ayrılmanın neden doğru olduğunu gösterdi. İstikrarlı ve güçlü bir devlet yapısı olması gereken şey, kağıttan bir evdi. 20 yıl daha kalmanın farklı bir sonuç sağlayacağına inanmak için hiçbir neden yoktu. Bu yüzden öğrenilen ders, NATO toprakları dışında herhangi bir gelecekteki askeri operasyonun amacının açıkça tanımlanması, neyi başarabileceğimiz ve neyi başaramayacağımız konusunda dürüst olmamız gerektiğidir." Stoltenberg, aldığı son dersin en önemlisi olduğunu dile getirerek, Atlantik'in iki yakası arasındaki bağın asla hafife alınmaması gerektiğini söyledi. Stoltenberg, şunları kaydetti: "Atlantik'in her iki yakasından da Amerika ve Avrupa'nın yollarını ayırması çağrısı yapan sesler duyduk. Uzun vadeli işbirliği yerine dar görüşlü ulusal çıkarlara odaklanmak bize iyi hizmet etmeyecektir. İzolasyonizm kimseyi güvende tutmayacaktır. Birbirine bağlı bir dünyada yaşıyoruz. Güvenlik zorlukları çok büyük ve rekabet çok şiddetli, herhangi bir ülke tek başına hareket edemez. Transatlantik ilişkiye yatırım yapmak, ileriye doğru tek kazançlı yoldur. Avrupalılar, NATO olmadan kıtada güvenlik olmadığını anlamalıdır." Stoltenberg, bunun sadece kaynaklarla ilgili değil, coğrafyayla da ilgili olduğunu belirterek, "Güney'de Türkiye, Kuzey'de Norveç ve Batı'da ABD, Kanada ve İngiltere olmadan Avrupa kıtasının güvenliğini öngörmek imkansızdır." dedi. Genel Sekreter, "Avrupalıların bedavacı olduğu kesinlikle doğru değil. Başka hiçbir büyük gücün ABD kadar çok dostu ve müttefiki yoktur. Bunu baltalamaya çalışan herhangi bir politika Amerika'nın en büyük varlıklarından birini israf etmektir." değerlendirmesinde bulundu.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İLKHABER-Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.