TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#NATO

İLKHABER-Gazetesi - NATO haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, NATO haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

NATO Genel Sekreteri Rutte: Rusya'nın 2030'a kadar NATO'ya saldırma ihtimali var Haber

NATO Genel Sekreteri Rutte: Rusya'nın 2030'a kadar NATO'ya saldırma ihtimali var

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Brüksel'deki resmi konutunda Letonya Başbakanı Evika Silina ile birlikte ortak basın toplantısı düzenledi. Rutte, Letonya ile NATO arasındaki ilişkilerin yanı sıra Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşı da görüştüklerini belirtti. Rutte, "Rusya doğuda ilerlemeye devam ediyor, ancak bu onlara çok pahalıya mal oluyor" ifadesini kullandı ve kış öncesi Ukrayna'nın enerji altyapısına yönelik saldırıların sürdüğünü vurguladı. "HER DÜŞMANLA YÜZLEŞMEYE HAZIRIZ" Alman istihbaratının 2030'a kadar Rusya'nın NATO'ya saldırabileceğine dair uyarısı hakkında değerlendirmelerde bulunan Rutte, "NATO, hem şu anda hem de gelecekte bize saldırmaya çalışacak her düşmanla yüzleşmeye hazırdır" dedi. Rutte, NATO'nun savunmasına ve savunma sanayisine büyük yatırımlar yapıldığını, Ukrayna'nın başarılı olması için gereken desteğin verileceğini belirtti. PUTİN'İN HEDEFLERİNE ENGEL OLUNACAK Rutte, NATO'nun Ukrayna'daki stratejisine ilişkin, "Putin'in Ukrayna'da istediğini elde etmesine izin vermeyeceğiz. 2022, 2023, 2024 yıllarında başka bir ülkeyi işgal edemezsiniz. Bu kabul edilebilir bir şey değil" şeklinde konuştu. Ayrıca, Ukrayna'ya büyük miktarda askeri yardım sağlayarak onları savaşabilecek bir konuma getirmeye çalıştıklarını vurguladı. Letonya Başbakanı Evika Silina, Letonya'nın savunmaya gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 3'ünden fazlasını ayırdığını açıkladı. Silina, "İç ve dış tehlikelere karşı güvenlik, Letonya'da 2025'te devlet bütçesinin en önemli önceliği konumunda" dedi. Ayrıca, "Rusya ve Belarus'tan gelen tehditlere yanıt vermeye devam edeceğiz" ifadelerini kullanarak, Ukrayna'ya sürekli destek verdiklerini belirtti. Silina, savaşın nasıl biteceğine Ukrayna'nın karar vereceğini vurguladı.

Yeni NATO Genel Sekreteri Rutte'den, terörle mücadelede Türkiye mesajı Haber

Yeni NATO Genel Sekreteri Rutte'den, terörle mücadelede Türkiye mesajı

NATO'nun yeni Genel Sekreteri Mark Rutte, görevi devralmasının ardından Brüksel'deki NATO karargahında ilk basın toplantısını düzenledi. "Tarihin en başarılı siyasi askeri ittifakı olan NATO'nun Genel Sekreteri olarak hizmet etmekten büyük onur duyuyorum." diyen Rutte, NATO müttefiklerinin ciddi zorluklarla karşı karşıya olduğunu anlattı. Rutte, "32 müttefikin de oynayacakları benzersiz bir rol var ve birlikte başaramayacağımız hiçbir şey yok." dedi ve şöyle devam etti: "Ancak yeteneklerimizi ihtiyaçlarımızla gerçekten eşleştirmek için daha fazla savunma harcamasına ihtiyacımız var. Müttefiklerle birlikte doğru alanlara yeterince yatırım yaptığımızdan ve kolektif savunmamızın yükünü eşit bir şekilde üstlendiğimizden emin olmak için çalışacağım. Her birimiz payımızı adil şekilde ödemeliyiz." Ukrayna Rutte, 2014'te Amsterdam-Kuala Lumpur seferini yapan Malezya Havayollarına ait uçağın Ukrayna'nın Rusya sınırı yakınında düşürülmesine değinerek, "Şahsi tecrübemden biliyorum. Ukrayna'da çatışma cephe hatlarıyla sınırlı değil. 10 sene önce ülkemde bir trajedi yaşandı ve bir daha hiç yaşanmamalı." diye konuştu. Ukrayna’nın NATO müttefiklerinden tedarik ettiği silahları Rusya içindeki askeri hedefleri vurmak için kullanma talebine ilişkin görüşü sorulan Rutte, "Ukrayna bir meşru müdafaa savaşı vermektedir ve bu da Ukrayna'nın kendini savunma hakkına sahip olduğu anlamına gelmektedir. Bildiğimiz üzere uluslararası hukuka göre bu hak sınırda sona ermez. Bu da Ukrayna'nın kendini savunma hakkını desteklemenin, saldırgan topraklardaki meşru hedefleri vurmalarının da mümkün olduğu anlamına geliyor." dedi. Bu konudaki nihai kararın müttefik ülkelere ait olduğunu kaydeden Rutte, "Bu bana bağlı değil. Bu, Ukrayna ile ilişkilerinde tek tek müttefiklere kalmış bir şeydir. Ayrıca tek bir silahın tek başına savaşı kazandırmayacağı konusunda da net olmalıyız." ifadesini kullandı. Rutte, ABD’den Ukrayna’ya sağlanan askeri yardımların büyüklüğüne işaret ederek, "ABD ve liderleri, Ukrayna'nın kendini savunma hakkını desteklemek için 10 milyarlarca dolar harcadılar. Açık konuşalım, ABD'nin desteği olmasaydı Ukrayna bugün muhtemelen bir ülke olarak var olamazdı." değerlendirmesinde bulundu. Avrupa Birliği Rutte, Avrupa Birliği'nin (AB) NATO'nun eşsiz ve temel ortağı olduğunu, Ukrayna'yı desteklemekten karma tehditlerle mücadeleye kadar birçok alanda işbirliğinin artırılması için çalışacağını vurguladı. AB tarafından savunmada özerk adımlar atılması hatırlatılarak, işbirliğini somut olarak nasıl geliştireceğinin sorulması üzerine Rutte, yeni AB Komisyonu’nda "savunma ve uzay" portföyünün oluşturulmasının NATO'ya "paralel yapı kurmak" anlamına gelmediğini belirtti. Rutte, "Hem NATO hem de AB tarafında, NATO'yu tamamlayıcı ve onunla birlikte çalışabilir nitelikte, daha yetenekli bir Avrupa savunmasına önem verdiğimize dair açık bir kabul var. AB tarafından da aynı şeyi duyuyorum. Kimse paralel yapılar istemiyor. Kimse NATO'nun halihazırda yaptıklarının tekrarlanmasını istemiyor. Dolayısıyla bu konuda aynı fikirde olabileceğimizi düşünüyorum." açıklamasında bulundu. "Ancak AB'nin de tüm bu politikaları nasıl uygulayacağını düşünmesi gerektiği açıktır." diyen Rutte, AB’nin savunma sanayisini güçlendirme amacının kendisi için de önceliklerden biri olduğunun altını çizdi.  Terörle mücadele ve Türkiye'nin beklentileri Rutte, "Güneydeki etkin bölgemizde istikrarı teşvik etmek için Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Sahel bölgelerindeki ortaklarımızla etkileşimimizi artıracağız. Ülkelerimize ve halklarımıza yönelik terör tehdidiyle mücadele etmek için daha fazlasını yapmalıyız." ifadelerini kullandı. Türkiye'nin terörle mücadele ve müttefikler arasında ambargoların kaldırılmasına ilişkin beklentileriyle ilgili bir soru üzerine Rutte, Hollanda Başbakanı olarak görev yaptığı süre boyunca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte çalıştıklarını hatırlattı. Rutte, "Yakın arkadaş olduğumuzu ve terörle mücadele konusunda hemfikir olduğumuzu söyleyebilirim. Terörle mücadelenin NATO bağlamında da ele almamız gereken bir konu olduğu açıktır." dedi. Terörle mücadelede Cumhurbaşkanı Erdoğan ile çalışmaya "açık" olduğunu dile getiren Rutte, "Bu konuda birlikte çalışmamız gerekiyor. Bunu yapacağız." diye konuştu. Rutte, müttefikler arasındaki silah satın alımlarında sınırlama olmamasının önemli olduğunu da vurgulayarak, "Bu konuda da bir hassasiyet var ve bu konuda da çalışmamız gerekiyor." değerlendirmesini yaptı.

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg: Türkiye olmadan.... Haber

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg: Türkiye olmadan....

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, görevi devretmesine günler kala ABD'yi kendini Avrupa ile ortaklıktan izole etmeme konusunda uyarırken, Avrupa'yı da güvenliği için güneyde Türkiye'den kuzeyde Norveç'e NATO şemsiyesine ihtiyaç duyduğunu kabul etmeye çağırdı. Görevi 1 Ekim'de eski Hollanda Başbakanı Mark Rutte'ye devredecek olan Stoltenberg, Alman Marshall Fonu adlı düşünce kuruluşunun düzenlediği etkinlikte veda konuşması yaptı. Stoltenberg, 10 sene önce NATO Genel Sekreterliği teklifini aldığında Norveç'te savunma ve dışişleri bakanlığı yapmış babasına fikrini sorduğunu ve babasından "NATO'da pek bir şey olmaz." yanıtını aldığını anlattı. Ancak kendisinin liderlik ettiği son 10 yılda NATO'nun çevresindeki dünyanın kökten değiştiğini ifade eden Stoltenberg, 2014'te Rusya'nın Kırım'ı ilhakı, terör örgütü DEAŞ'ın yükselişi, Kovid-19 salgını, Rusya-Ukrayna Savaşı, Çin ile artan rekabet, siber saldırılar, iklim değişikliğinin güvenlik üzerindeki artan etkileri gibi birçok gelişme yaşandığını dile getirdi. Stoltenberg, NATO'nun, varlığının sorgulandığı bir noktadan, en büyük dönüşümlerini yaşadığı bir döneme girdiğine işaret ederek, İttifak'ın doğu kanadında sıfırdan savaşa hazır on binlerce asker ve yüksek hazırlık seviyesinde 500 bin asker elde edildiğine, müttefiklerden üçte ikisinin Gayrisafi Yurt İçi Hasıla'nın (GSYH) en az yüzde 2'sini savunmaya ayırır hale geldiğine dikkati çekti. Karadağ, Kuzey Makedonya, Finlandiya ve İsveç'in İttifak'a katıldığını, Ukrayna'nın NATO üyeliği hedefine yaklaştığını, bu ülkeye verilen desteğin NATO'nun Almanya'daki yeni komutanlığı aracılığıyla koordine edildiğini anımsatan Stoltenberg, İttifak'ın ayrıca Asya-Pasifik'teki ülkelerle ortaklığını genişlettiğini, Avrupa Birliği (AB) ile işbirliğini güçlendirdiğini vurguladı. Stoltenberg, 10 yıllık görev süresinde 5 büyük ders aldığını, bunların NATO'nun gelecekteki başarısının anahtarı olduğunu söyledi. "Öncelikle, barış için bedel ödemeye istekli olmalıyız. Ne kadar çok para olursa, savunmamız o kadar güçlü olur, caydırıcılığımız o kadar etkili olur, güvenliğimiz o kadar sağlam olur." diyen Stoltenberg, GSYH'nin en az yüzde 2'sinin savunmaya ayrılması hedefi yerine getirilmiş olsa da artık bunun yeterli olmadığını dile getirdi. Stoltenberg, müttefiklerin gelecek yıllarda GSYH'nin yüzde 2'sinden çok daha fazlasını savunmaya harcamak zorunda kalacaklarına işaret etti. Aldığı ikinci dersin "özgürlüğün serbest ticaretten daha önemli olması" olduğunu ifade eden Stoltenberg, Rusya'ya enerji bağımlılığı geliştirilmesine benzer bir hatanın Çin ile yapılmaması gerektiğini şu sözlerle anlattı: "Elbette Çin ile ilişkimizi sürdüreceğiz ancak kısa vadeli ekonomik çıkarları uzun vadeli güvenlik ihtiyaçlarıyla takas etmemeliyiz." Stoltenberg, müttefikler arasında ise ticari kısıtlamaların güvenliği zayıflatacağı uyarısında bulunarak, "Müttefiklere karşı korumacılık, güvenliğimizi korumaz." ifadesini kullandı. Görevi boyunca aldığı üçüncü dersin "askeri gücün diyalog için ön koşul olması" olduğunu dile getiren Stoltenberg, Ukrayna'daki savaşla ilgili şunları söyledi: "Hepimiz bu savaşın bitmesini istiyoruz. Savaşı bitirmenin en hızlı yolu onu kaybetmektir. Ancak bu barış getirmeyecektir. Rus işgalini getirecektir. Bugün Başkan (Vladimir) Putin savaş alanında hedeflerine ulaşabileceğine inanıyor. Bu yüzden acımasız savaşını sürdürüyor. Putin'in fikrini değiştirebileceğimize inanmıyorum ancak hesaplamalarını değiştirebileceğimize inanıyorum. Ukrayna'ya daha fazla silah vererek Putin'e istediğini zorla elde edemeyeceğini fark ettirebiliriz." Stoltenberg, Rusya'nın gelecekteki barış görüşmelerinin bir parçası olmak zorunda olduğunu belirterek, "Gelecekteki herhangi bir anlaşma, Ukrayna'ya güçlü askeri destek ve kalıcı barışı garanti altına almak için güvenilir güvenlik garantileriyle desteklenmelidir. Avrupa'da istikrarlı bir Ukrayna olmadan sürdürülebilir bir güvenlik olamaz. NATO üyeliği olmadan Ukrayna için kalıcı bir güvenlik olamaz. NATO'nun kapısı açık. Ukrayna katılacak." değerlendirmesinde bulundu. Dördündü olarak "askeri gücün sınırları olduğunu" öğrendiğini ifade eden Stoltenberg, "Bunu Afganistan'da açıkça gördük." dedi. 11 Eylül saldırılarının ardından Afganistan'a girmek doğru karar olsa da bu görevin çok uzun sürdüğünü dile getiren Stoltenberg, şöyle devam etti: "Herkes için eşit haklara sahip demokratik ve birleşik bir Afganistan değerli bir hedefti ancak çok iddialıydı. Görevin maliyetinin arttığını gördük. 20 yıl sonra bile savaşı kazanamıyorduk. Taliban güç kazanıyordu. Ayrıldığımızda sorumluluk alabilecek birleşik bir Afgan otoritesi yoktu. Afgan hükümetinin ve güvenlik güçlerinin bu kadar çabuk çökmesi, ayrılmanın neden doğru olduğunu gösterdi. İstikrarlı ve güçlü bir devlet yapısı olması gereken şey, kağıttan bir evdi. 20 yıl daha kalmanın farklı bir sonuç sağlayacağına inanmak için hiçbir neden yoktu. Bu yüzden öğrenilen ders, NATO toprakları dışında herhangi bir gelecekteki askeri operasyonun amacının açıkça tanımlanması, neyi başarabileceğimiz ve neyi başaramayacağımız konusunda dürüst olmamız gerektiğidir." Stoltenberg, aldığı son dersin en önemlisi olduğunu dile getirerek, Atlantik'in iki yakası arasındaki bağın asla hafife alınmaması gerektiğini söyledi. Stoltenberg, şunları kaydetti: "Atlantik'in her iki yakasından da Amerika ve Avrupa'nın yollarını ayırması çağrısı yapan sesler duyduk. Uzun vadeli işbirliği yerine dar görüşlü ulusal çıkarlara odaklanmak bize iyi hizmet etmeyecektir. İzolasyonizm kimseyi güvende tutmayacaktır. Birbirine bağlı bir dünyada yaşıyoruz. Güvenlik zorlukları çok büyük ve rekabet çok şiddetli, herhangi bir ülke tek başına hareket edemez. Transatlantik ilişkiye yatırım yapmak, ileriye doğru tek kazançlı yoldur. Avrupalılar, NATO olmadan kıtada güvenlik olmadığını anlamalıdır." Stoltenberg, bunun sadece kaynaklarla ilgili değil, coğrafyayla da ilgili olduğunu belirterek, "Güney'de Türkiye, Kuzey'de Norveç ve Batı'da ABD, Kanada ve İngiltere olmadan Avrupa kıtasının güvenliğini öngörmek imkansızdır." dedi. Genel Sekreter, "Avrupalıların bedavacı olduğu kesinlikle doğru değil. Başka hiçbir büyük gücün ABD kadar çok dostu ve müttefiki yoktur. Bunu baltalamaya çalışan herhangi bir politika Amerika'nın en büyük varlıklarından birini israf etmektir." değerlendirmesinde bulundu.

Putin'den NATO ülkeleri, ABD ve Avrupa ülkelerine 'savaş' mesajı Haber

Putin'den NATO ülkeleri, ABD ve Avrupa ülkelerine 'savaş' mesajı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna'nın Rus topraklarına saldırmasına izin verilmesinin NATO ülkeleri, ABD ve Avrupa ülkelerinin Ukrayna'daki savaşa katılması anlamına geleceğini belirterek, "Böyle olursa, bizim için oluşturulacak tehditlere göre gerekli kararları alacağız." dedi. Putin, 10. St. Petersburg Uluslararası Birleşik Kültürler Forumu’na katılmasının ardından "Rossiya-1" devlet televizyon kanalına açıklamalarda bulundu. Ukrayna'ya Rus topraklarına uzun menzilli silahlarla saldırmasına izin verilmesi konusunun ABD ve İngiltere’de gündeme getirilmesiyle ilgili soruyu yanıtlayan Putin, bu konuda kavramların değiştirildiğini söyledi. Putin, "Burada Kiev yönetimine Rus topraklarına saldırmasına izin verilmesi veya yasak getirilmesi söz konusu değil. Ukrayna bunu insansız hava araçları ve diğer araçlar ile zaten yapıyor. Ancak yüksek hassasiyetli uzun menzilli silahların kullanılması halinde ise farklı bir durum söz konusu." dedi. Ukrayna ordusunun Batı üretimli modern yüksek hassasiyetli uzun menzilli sistemleriyle saldırı düzenleme kapasitesine sahip olmadığına işaret eden Putin, "Bu ancak, Ukrayna'nın elinde olmayan uydulardan elde edilen istihbarat bilgilerinin kullanımıyla mümkün. Bunlar da ya Avrupa Birliği (AB) ya ABD veya genel olarak NATO'ya ait uydu bilgileri olabilir. Diğer önemli ve kilit unsur, söz konusu füze sistemleri sadece NATO ülkelerinin askeri personeli tarafından çalıştırılabilir. Ukraynalı askerler bunu yapamıyor." diye konuştu. Putin, Ukrayna yönetimine Rus topraklarına saldırı düzenlemesine izin verilmesi veya verilmemesinin söz konusu olmadığını belirterek, "Bu, NATO ülkelerinin doğrudan çatışmaya dahil olup olmayacağı yönünde kararın alınmasıyla ilgilidir. Bu kararın alınması, NATO ülkeleri, ABD, Avrupa ülkelerinin Ukrayna'daki savaşa katıldığı anlamına gelecek. Bu da çatışmanın özünü ve doğasını önemli ölçüde değiştirecek. Bu, NATO ülkeleri, ABD ve Avrupa ülkelerinin Rusya ile savaş halinde olduğu anlamına gelecek. Böyle olursa, bizim için oluşturulacak tehditlere göre gerekli kararları alacağız." ifadelerini kullandı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna'nın Rus topraklarına saldırmasına izin verilmesinin NATO ülkeleri, ABD ve Avrupa ülkelerinin Ukrayna'daki savaşa katılması anlamına geleceğini belirterek, "Böyle olursa, bizim için oluşturulacak tehditlere göre gerekli kararları alacağız." dedi. Putin, 10. St. Petersburg Uluslararası Birleşik Kültürler Forumu’na katılmasının ardından "Rossiya-1" devlet televizyon kanalına açıklamalarda bulundu. Ukrayna'ya Rus topraklarına uzun menzilli silahlarla saldırmasına izin verilmesi konusunun ABD ve İngiltere’de gündeme getirilmesiyle ilgili soruyu yanıtlayan Putin, bu konuda kavramların değiştirildiğini söyledi. Putin, "Burada Kiev yönetimine Rus topraklarına saldırmasına izin verilmesi veya yasak getirilmesi söz konusu değil. Ukrayna bunu insansız hava araçları ve diğer araçlar ile zaten yapıyor. Ancak yüksek hassasiyetli uzun menzilli silahların kullanılması halinde ise farklı bir durum söz konusu." dedi. Ukrayna ordusunun Batı üretimli modern yüksek hassasiyetli uzun menzilli sistemleriyle saldırı düzenleme kapasitesine sahip olmadığına işaret eden Putin, "Bu ancak, Ukrayna'nın elinde olmayan uydulardan elde edilen istihbarat bilgilerinin kullanımıyla mümkün. Bunlar da ya Avrupa Birliği (AB) ya ABD veya genel olarak NATO'ya ait uydu bilgileri olabilir. Diğer önemli ve kilit unsur, söz konusu füze sistemleri sadece NATO ülkelerinin askeri personeli tarafından çalıştırılabilir. Ukraynalı askerler bunu yapamıyor." diye konuştu. Putin, Ukrayna yönetimine Rus topraklarına saldırı düzenlemesine izin verilmesi veya verilmemesinin söz konusu olmadığını belirterek, "Bu, NATO ülkelerinin doğrudan çatışmaya dahil olup olmayacağı yönünde kararın alınmasıyla ilgilidir. Bu kararın alınması, NATO ülkeleri, ABD, Avrupa ülkelerinin Ukrayna'daki savaşa katıldığı anlamına gelecek. Bu da çatışmanın özünü ve doğasını önemli ölçüde değiştirecek. Bu, NATO ülkeleri, ABD ve Avrupa ülkelerinin Rusya ile savaş halinde olduğu anlamına gelecek. Böyle olursa, bizim için oluşturulacak tehditlere göre gerekli kararları alacağız." ifadelerini kullandı.

NATO'nun en güçlü orduları: Türkiye üçüncü sırada Haber

NATO'nun en güçlü orduları: Türkiye üçüncü sırada

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra dünya barışını korumak amacıyla kurulan NATO'nun en güçlü orduları belli oldu. ABD merkezli Globalfire'ın yaptığı sıralamaya göre, Türkiye NATO'nun en güçlü üçüncü ordusu olarak dikkat çekti. Türkiye, askeri gücüyle Avrupa ve dünya devlerini geride bırakmayı başardı. İşte NATO'nun en güçlü orduları ve Türkiye'nin sıralamadaki yeri... 10. Yunanistan Yaklaşık 200 bin profesyonel askeri bulunan Yunanistan, 5 milyar dolarlık askeri bütçesiyle dikkat çekiyor. 289 helikopteri ve 194 savaş uçağına sahip olan Yunan ordusunun ayrıca 1.365 tankı, 11 fırkateyni, 8 mayın gemisi ve 11 denizaltısı bulunuyor. 9. Kanada Kanada, 44 bin askeriyle askeri anlamda yatırımlarını düşük tutsa da 143 helikopter, 69 savaş uçağı ve 74 tank gibi önemli unsurlara sahip. Donanması ise 4 denizaltı ve 12 fırkateynden oluşuyor. 8. Polonya 38 milyar dolarlık bütçesi ve 100 bin kişilik kara gücü ile Polonya, toplam 468 hava aracına sahip. Ordusunda 59 savaş uçağı, 215 helikopter ve 612 tank bulunuyor. 7. İspanya 22 milyar dolarlık askeri bütçesi olan İspanya, 75 bin askeriyle dikkat çekiyor. 139 savaş uçağı, 121 helikopter ve 327 tankı bulunan İspanya donanması ise 3 denizaltı, 23 devriye gemisi ve 11 fırkateyne sahip. 6. Almanya Almanya, 55 milyar dolarlık bütçesi ve 62 bin askeriyle sıralamada yerini alıyor. 133 savaş uçağı, 318 helikopter ve 46 nakliye uçağına sahip olan Almanya, ayrıca 295 tank, 80 bin zırhlı araç ve 64 gemi bulunduruyor. 5. Fransa 50 milyar dolarlık askeri bütçesi ve 141 bin askeriyle Fransa, Avrupa'nın en büyük ordularından biri. Toplamda 972 hava gücü unsuru, 10 savaş gemisi, 15 devriye gemisi, 1 uçak gemisi, 9 denizaltı ve 11 mayın gemisi bulunuyor. 4. İtalya İtalya, 100 bin askeri ve 800 adet uçak ve helikopter ile dikkat çekiyor. Ayrıca 1.030 tank, 61 bin zırhlı araç, 2 uçak gemisi, 8 denizaltı ve 20'den fazla savaş gemisi bulunuyor. 3. Türkiye 2023 yılında askeri alandaki yatırımlarını geliştirmek için 40 milyar dolarlık bütçe ayıran Türkiye'nin yaklaşık 520 bin aktif askeri, 400 bine yakın yedek askeri var. Türkiye, toplamda 1.069 uçak ve helikopter, 2.200'den fazla tank, 60 bin zırhlı araç ve roket sistemine sahip. Ayrıca Türkiye donanmasında 16 fırkateyn, 9 korvet, 11 mayın gemisi, 34 devriye gemisi ve 1 uçak gemisi bulunuyor. 2. İngiltere 68 milyar dolarlık askeri bütçesi ve 106 bin askeriyle İngiltere, nükleer gücüyle öne çıkıyor. 664 hava aracı, 213 tank ve güçlü bir donanmaya sahip. 1. ABD 831 milyar dolarlık askeri bütçesi ve 1.4 milyon askeri ile ABD, listenin zirvesinde yer alıyor. 13 binden fazla savaş uçağı ve helikopteri, 4.600 tankı ve 360 bin zırhlı aracı olan ABD, dünya genelindeki en büyük askeri güce sahip. Ayrıca ABD donanmasında 11 uçak gemisi, 75 destroyer, 64 denizaltı ve binlerce nükleer silah bulunuyor.

Katz NATO'da en güçlü üyelerden Türkiye'nin çıkarılmasını istedi Haber

Katz NATO'da en güçlü üyelerden Türkiye'nin çıkarılmasını istedi

Türkiye ile İsrail arasındaki gerginlik artmaya devam ediyor. İsrail Dışişleri Bakanlığı'ndan Pazartesi gece saatlerinde yapılan bir açıklamaya göre, Bakan Israel Katz, Türkiye’nin "NATO’dan çıkarılması" çağrısında bulundu. Bakanlığın açıklamasında, "Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İsrail'i işgal etme tehditleri ve tehlikeli söylemleri ışığında, Dışişleri Bakanı Israel Katz diplomatlara NATO üyeleriyle acilen iletişime geçmeleri talimatını verdi, Türkiye'nin kınanmasını ve ittifaktan çıkarılmasını talep etti" ifadeleri yer aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Pazar günü Rize'de Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) İl Teşkilatı'nda yaptığı konuşmada, Filistinliler adına İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki saldırılarına müdahale edebileceğini söylemesinin ardından iki ülke arasında tansiyon yükselmişti. Ortadoğu'da Türkiye'nin gücünün önemine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'in saldırılarının artmasına karşı "Biz nasıl Karabağ'a girdiysek, nasıl Libya'ya girdiysek bunun benzerini aynen onlara da yaparız. Yapmamak için hiçbir şey yok" demişti. Bunun üzerine İsrail Dışişleri Bakanı Katz, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in yan yana fotoğraflarını paylaşarak, "Erdoğan, Saddam Hüseyin'in izinden gidiyor ve İsrail'e saldırı düzenleme tehdidinde bulunuyor. (Erdoğan) orada ne olduğunu ve nasıl bittiğini hatırlamalı" ifadelerini kullanmıştı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.