Müzeyyen Şevkin Haberleri - Son Dakika Müzeyyen Şevkin Haber Güncel Gelişmeler

CHP'li Şevkin’den Bakan Kurum’a İliç tepkisi: Modern bir ülkede böyle bir bakan istifa eder

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un TBMM İliç Komisyonu'na bilgi vermemesine tepki gösterdi. Bakan Murat Kurum’un istifa etmesi gerektiğini kaydeden Dr. Şevkin, "İliç'te birinci derecede asli kusurlusunuz ve bir gün gelip komisyona konuşmadınız. Modern bir ülkede böyle bir bakan istifa eder. 9 insan öldü. Bir gün bile gelip hesap vermediniz" dedi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçe görüşmelerinde söz alan CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, Bakan Kurum'a 13 Şubat 2024'te Erzincan'ın İliç ilçesinde Çöpler Maden Ocağı’nda liç yığının kayması nedeniyle toprak altında kalan 9 işçinin ölümünü hatırlattı. Kurum'un TBMM İliç Araştırma Komisyonu'na katılmamasını eleştiren Dr. Şevkin, "İliç'te birinci derecede asli kusurlusunuz ve bir gün gelip komisyona konuşmadınız. Bir gün komisyona konuşmadınız. Siz üstelik bakan olarak ödüllendirildiniz. Modern bir ülkede böyle bir bakan istifa eder" dedi. Kurum'un "Hazmedemiyorsunuz" şeklindeki yanıtına tepki gösteren Şevkin, "Neyi hazmedeceğiz? 9 insan öldü, 9 insan öldü. Bir gün bile gelip hesap vermediniz" dedi. “MODERN BİR ÜLKEDE İSTİFA ETMENİZ GEREKİYORDU” Murat Kurum'un "Aziz millet için bu hizmetleri yapmaya devam edeceğiz" ifadesi üzerine Dr. Şevkin, "Ne hizmeti yaptınız. Ormanlar katlediliyor, madenlerde her yerleri talan ediyorsunuz. Fay yasasını mı çıkardınız, insanlar depremlerde ölüyor. Neyi düzenlediniz? Bir kelime İliç’ten bahsedilmedi. Rahmetle dahi anmadınız. Modern bir ülkede istifa etmeniz gerekiyor, siz ödüllendirildiniz" diye konuştu. “İLİÇ RAPORU MECLİSE SUNULMUYOR, KARARTILMAK İSTENEN BİR TAKIM İŞLER Mİ VAR?” İliç Araştırma Komisyonu’nun çalışmalarını tamamladığını, muhalefetin şerhini ve önerilerini sunduğunu ancak aradan bir aydan fazla zaman geçmesine rağmen komisyon raporunun meclise sunulmadığını vurgulayan Dr. Şevkin, Bakan Murat Kurum’a dönerek, “Karartılmak istenen bir takım işler mi var?” sorusunu yöneltti. “GEREKLİ MEVZUAT DEĞİŞİKLİĞİ 20 YILLIK SÜREDE YAPILMADI” 6 Şubat depremleri, İliç maden faciası veya asbest mağduriyeti nedeniyle karşı karşıya bırakılan yerleşimlerin artık günlük hayatın bir parçası olduğunu, yaşanan bu olayların Türkiye’nin afet ve çevre krizlerine ne kadar hazırlıksız ve dayanıksız olduğunu açıkça gösterdiğini dile getiren Dr. Şevkin, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı; bu önlemleri 2004 yılında düzenlenen Deprem Şurası’nda ‘Türkiye Afet Risk Azaltma’ önlemleri alacaktı. Bunların büyük bir kısmı süresi dolmuş olmasına rağmen hayata geçirilmemiştir. Deprem şûrasında “İmar Kanunu'nda mikro bölgeleme, kentsel risk sektörleri, sakınım planı ve yeni imar araçlarının yer alması sağlanmalıdır" kararı bulunmasına rağmen ne yazık ki hâlâ gerekli mevzuat değişikliği yirmi yıllık sürede yapılmamıştır” diye konuştu. “DEPREM RAPORLARI TOZLU RAFLARDA KALMASIN” İki kez deprem komisyonunda bulunduğunu, hem İzmir Bayraklı depreminden sonra hem de 11 şehri vuran depremlerden sonra her iki deprem raporunda da çok önemli önermeler olduğuna dikkat çeken Dr. Şevkin, şunları söyledi: “İkinci deprem raporunda bin sayfanın üzerinde önermeler var. Birinci deprem raporunda da 500 sayfanın üzerinde önermeler var ve hayati önemde. Pek çok kurumun, kuruluşun dinlendiği, aylarca çalışmanın yapıldığı son derece önemli raporlar sunulmuştur. Biz, bunların tozlu raflarda tüketilmemesi gerektiğini düşünüyoruz, hayata geçirilmesini elbette çok önemsiyoruz. Afetzedelere yeni yerleşim yeri belirlenmesi ve kalıcı konutların inşası konusunda Bakanlığınızda birçok müşavir firma görevlendirilmiş ve bu kuruluşlara ödenek aktarılmıştır. Bu müşavir firmalar hangi kriterlere göre belirlenmiştir. “KAMU MÜHENDİSLERİ DÜŞÜK ÜCRETLERLE ÇALIŞIYOR” Bakanlığınızda binlerce mühendis ve mimar çalışan bulunurken neden yandaş müşavir firmalara milyonlarca lira para akıtılmaktadır ve bu mühendisler devreye konulmamaktadır? Bu arada kamu mühendislerinin de çok düşük ücretlerle çalıştığının da altını defaten burada çizmek isterim. Gerçekten bu konuda da kamu mühendisleri çok büyük sıkıntılar yaşamaktadırlar.”

Şevkin: Türkiye, iş cinayetleriyle anılan bir ülke oldu

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, 2023 yılında 1932, 2024 yılının ilk 8 ayında en az 1201 işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini vurguladı. İş cinayetlerinin araştırılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) Araştırma Önergesi sundu. Dr. Şevkin, araştırma önergesine dayanak olarak, iş güvenliğinde sınıfta kalan Türkiye’de bilimsel ölçütlerden hareket edilerek kamusal bir işçi sağlığı ve güvenliği sisteminin halen yaşama geçirilmemiş olmasının sonuçlarını, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi raporlarının gösterdiğini söyledi. Türkiye’de 2023 yılında 1932 işçi, 2024 yılının ilk 8 ayında ise en az 1201 işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirirken; İliç’teki maden ocağında yaşanan katliamda göçük altında kalan 9 emekçinin cenazesine aylar sonra ulaşılabildiğini hatırlatan Dr. Şevkin, “İş cinayetlerinin esas sorumluları yargılanmıyor. Tüm bunlar, insan yaşamının ne kadar değersiz görüldüğünü ortaya koyuyor. İşyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması bir tercih değil zorunluluk ve temel bir insan hakkıdır. Kanayan bir yara haline gelen, küçük çocukların dahi yaşama veda ettiği acı olayların sona ermesi, iş cinayetlerinin bitirilmesi amacıyla meclis araştırması açılmasını talep ediyoruz” dedi. “Ölen insanlara bile şirkatlerin almadığı önlemlerin suçu yükleniyor” Dr. Şevkin, şu ifadelere yer verdi: “Geçen yıl Şirvan’da yeraltı bakır madeninde yaşanan göçük sonrası hazırlanan bilirkişi raporunda yaşamını yitiren iki maden mühendisinin asli kusurlu olarak suçlandığı biliniyor. Ölü insanlara bile şirketlerin ya da devletin almadığı önlemlerin suçu yüklenmektedir. İliç Maden Faciası’nda da görüldüğü üzere bilirkişi raporlarında ve savcılık tarafından yapılan işlemlerde sahadaki mühendisler gözaltına alınarak asli kusurlu olarak suçlanırken, yönetim kurulu ve genel müdürü temsilen görevlendirilen işveren vekili de tali kusurlu olarak belirlenmiştir. Maden işletmesi ve cevher hazırlama ve zenginleştirme tesislerini denetlemekle görevli bakanlıklar bilirkişi raporu ve savcılık tutanaklarında yer almamıştır” şeklinde konuştu. Şevkin, “İşçilerimizin cinayete kurban gitmemesi adına önlem alınması için gerekli bütçeyi sağlayacak kişi ya da tehlike durumunda işi durduracak ya da yavaşlatacak fiili yetkili şirket yönetim kurulu ya da işveren/işveren vekilidir. Şirketlerin önlem almadığı durumlarda da gerekli işlemleri yapmak bakanlıkların sorumluluğundadır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; işletmelerde işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatına uygun bir şekilde çalışıp çalışılmadığının denetimini ve takibini yapmakla görevlidir. Ayrıca çocuk işçi çalıştırılmaması için gerekli düzenlemeleri de yapmak durumundadır” diye ifade etti.

Şevkin: Kozan’daki servis iptalleri öğrencileri mağdur ediyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, okulların dağ gibi sorunlarla eğitim-öğretime başladığını vurguladı. Ailelerin hayat pahalılığı nedeniyle kırtasiye, okul formaları, servis ve kayıt parası, hijyen ve gıdadan yoksun kalan çocuklarının derdine düştüğünü belirten Dr. Şevkin, “Şimdi de mahallesi ile okulu arasında 30 kilometre mesafeyi aşan çocuklarımızın servisleri iptal ediliyor. Adana’nın Kozan ilçesindeki bir çok mahalledeki çocuğumuz ilçe merkezindeki liselere bu nedenle gidemiyor. Ayrıca bu çocuklar ilçe merkezindeki yurtlara ücreti karşılığında yerleştirilmek isteniyor. Bu da yetmiyor; yurtla-okul arasındaki mesafe için servis parası da isteniyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nı derhal açıklama yapmaya çağırıyoruz. Bu akıl almaz uygulama acilen sona erdirilmelidir” dedi. “Tasarruf tedbirleri yine gariban halkımızın üzerine karabasan gibi çöküyor” Dr. Müzeyyen Şevkin, “Tasarruf tedbirleri yine gariban halkımızın üzerine karabasan gibi çöküyor. ‘İtibardan tasarruf olmaz’ diyenler har vurup harman savurmaya devam ederken Adana’nın Kozan ilçesinde olduğu gibi yüzlerce çocuk servislerin iptal edilmesi nedeniyle okula gidemiyor” diye konuştu. “Lise çağındaki öğrenciler hangi yurtlara ne amaçla yerleştirilmeye çalışılıyor?” Dr. Şevkin Kozan’daki servis iptali yüzünden çocukların yurtta kalmak zorunda olduğunu belirterek şunları söyledi: “Ülke genelinde 20 bin okul kapalı. Son dönemdeki sorunlar nedeniyle özellikle kız çocuklarımız okuldan uzaklaştı. Kamuda 117 bin aracı şuursuzca kullananlar Adana’nın Kozan ilçesine bağlı Akçalıuşağı, Boztahtata, Şerefli, Kuyubeli, Minnetli ve Karahamzalı mahallelerinin lise servislerini; okul ile mahalle arasındaki mesafe 30 kilometreyi aştığı için iptal ediyor. Buradaki öğrencilerin okullarına gidebilmeleri Kozan ilçesindeki yurtlara yerleştirilme şartına bağlanıyor. Ayrıca yurtlara yerleştirilen öğrencilerden yurt parası ve yurtla okul arası servis parası da isteniyor. Öğrenci velilerinin bir çoğu çocuklarını yurda göndermek istemiyor. Lise çağındaki öğrenciler hangi yurtlara ne amaçla yerleştirilmeye çalışılıyor? Zaten kıt kanaat geçinen vatandaşlarımız hem çocuklarına hasret yaşayacak, çocuklarının yurtlarda nasıl bir cenderenin içerisine sokulacağının endişesini taşıyacak, hem de ekonomik olarak daha çok mağdur olacak.” “Çocuklarımız ne olduğu belli olmayan yurtlara emanet edilmemelidir” Dr. Müzeyyen Şevkin, “Kapatılan tüm köy okulları yeniden açılmalıdır. Kız çocuklarının okula erişimi sağlanmalıdır. Servis iptali saçmalığı derhal sona erdirilmelidir. Çocuklarımız ne olduğu belli olmayan yurtlara emanet edilmemelidir. Ailelerin haklı isyanının takipçisi olacağız” ifadelerine yer verdi.

Şevkin: Adana Şakirpaşa Havalimanı’nın genişletme çalışmalarına başlanmalıdır

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, iktidarının kapatmayı planladığı Adana Şakirpaşa Havalimanı’nın kapatılmaması için mücadelesini sürdürüyor. Geçtiğimiz günlerde havalimanındaki esnaflarla bir araya gelen, ardından mecliste konuyu dile getiren Dr. Şevkin, bununla da yetinmeyip TBMM’nin ‘Meclis Araştırma Komisyonu’ kurması için teklif sundu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun yanıtlaması istemiyle bir de soru önergesi hazırladı. 10 Ağustos 2024’te açılması planlanan Çukurova Uluslararası Havalimanı için verilen yolcu garantisi nedeniyle Adana Şakirpaşa Havalimanı’nın kapatılacağı yönündeki söylentilerin ayyuka çıktığını ifade eden Dr. Şevkin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın havalimanının Adanalıların isteği doğrultusunda şekilleneceğine dair söylemini Bakana hatırlattı ve Bakanlığı net bir açıklama yapmaya davet etti. Şevkin: “Türkiye’de en çok kâr eden havalimanları hangileridir?” Dr. Şevkin, Bakan Uraloğlu’nun, soru önergesinde yer alan “Adana Şakirpaşa Havalimanı genişletme çalışmaları yapılacak mıdır? 10 Ağustos 2024’te açılması planlanan Çukurova Uluslararası Havalimanı için verilen yolcu garantisi nedeniyle Adana Şakirpaşa Havalimanı kapatılacak mıdır? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iki yıl önce Adana’da yaptığı açıklamada Adana Şakirpaşa Havalimanı’nın geleceğinin Adanalıların isteği doğrultusunda şekilleneceğini belirtmiştir. Sizin bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? Tüm detaylar ele alındığında Türkiye’deki en iyi 5 havalimanı hangisidir? Bakanlığınızda böyle bir veri mevcut mudur? Açıklar mısınız? Türkiye’de en çok kâr eden havalimanları hangileridir? Sırasıyla ilk 15 havalimanını açıklayabilir misiniz?” şeklindeki sorulara yanıt vermesini istedi. “Adana Şakirpaşa Havalimanı, dünya genelinde aktif alan 41 bin 820 havalimanı içerisinde şehir merkezine yakınlıkta dünya birincisidir” Adana Şakirpaşa Havalimanı’nın dünyanın en stratejik havalimanları arasında yer aldığını ayrıca Türkiye’de en iyi 3. Havalimanı konumunda olduğunu vurgulayan Dr. Şevkin, kapatılma iddialarına karşı meclisin ivedilikle bir araştırma komisyonu kurması gerektiğini savundu. 1937 yılında açılan, 1995 yılından bu yana havalimanı statüsü ile hizmete devam eden Şakirpaşa Havalimanı’nın yerleşim merkezine yakınlığı nedeniyle avantajına dikkat çeken Dr. Şevkin, “Bırakın kapatmayı, halihazırda 2 milyon metrekarenin çok üstünde bir arazisi bulunan Adana Şakirpaşa Havalimanı’nın genişletme çalışmalarına başlanmalıdır. Adana Şakirpaşa Havalimanı, dünya genelinde aktif alan 41 bin 820 havalimanı içerisinde şehir merkezine yakınlıkta dünya birincisidir” dedi. “Türkiye’de kâr eden 9 havalimanından biri de Adana Şakirpaşa Havalimanı’dır” Dr. Müzeyyen Şevkin, araştırma önergesinin gerekçelerini şu sözlerle açıkladı: “Türkiye’de kâr eden 9 havalimanından biri de Adana Şakirpaşa Havalimanı’dır. Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın 10 Ağustos 2024’te açılması planlanırken aynı anda Adana Şakirpaşa Havalimanı’nın kapatılacağı iddiaları Adanalılarda büyük tedirginlik oluşturmuştur. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son Adana mitinginde Adana Havalimanı konusunda Adanalıların dediğini yapacaklarını beyan etmesinin üzerinden geçen 2 yıllık süre zarfında Adana Şakirpaşa Havalimanı genişletme çalışmaları yapılmamış, Adanalıların ‘kapatılmasın’ talebi net olarak karşılık bulmamıştır. Adana Şakirpaşa Havalimanı kapatılmamalıdır.” Adana Şakirpaşa Havalimanı’nın özellikleri: Türkiye’de bulunan havalimanları içerisinde NATO apronu olan tek havalimanının Adana Şakirpaşa Havalimanı olduğuna işaret eden, teknik altyapısıyla Türkiye’de Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne kayıtlı tüm uçaklara hizmet verdiğini, yıllık ortalama 5 milyon yolcu taşıdığını ve uçuş güvenliğinin had safhada olduğunu söyleyen Dr. Şevkin, havalimanın özelliklerini de şu sözlerle sıraladı: “- Apronun piste yakın olmasından dolayı 2 dakika içerisinde pist başından uçuşa başlanabilmektedir. Bu gelişme de büyük bir tasarruf sağlamaktadır. Kar, buz, fırtına, türbülans olmayan 24 saat açık, Aletli İniş Sistemi’nde (ILS) 1. kategoridedir. İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı gibi; 1 piste sahip olan Adana Şakirpaşa Havalimanı yılda 5 milyon yolcu taşırken Sabiha Gökçen Havalimanı’nın yılda 30 milyon yolcu taşıması düşündürücüdür. Çünkü kapatılma tehlikesi nedeniyle Adana Şakirpaşa Havalimanı’nda kapasitenin yüzde 28’i kullanılmaktadır. Halbuki genişletme çalışmalarıyla yıllık 30 milyon yolcu taşıma kapasitesine ulaşabilecektir. Hizmet vermeye başladığı yıldan itibaren hiçbir zarar görmeyen Adana Şakirpaşa Havalimanı, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenmeyen bölgedeki tek havalimanı olmuştur. Sadece Türkiye değil tüm dünya deprem bölgesine Adana Şakirpaşa Havalimanı üzerinden ulaşmıştır. Bu yönüyle de Adana Şakirpaşa Havalimanı stratejik öneme sahiptir. Unutulmamalıdır ki enerji, kimya ve liman bölgesi olmaya hazırlanan Adana, yatırımda tıkanan Marmara Bölgesi’nin de tek alternatifi konumundadır. Bu yönüyle de Adana Şakirpaşa Havalimanı, hem Adana, hem Çukurova hem de Akdeniz Bölgesi için büyük önem taşımaktadır. Tüm bu gerekçelerle altyapısı hazır durumdaki Adana Şakirpaşa Havalimanı’nın işlevinin arttırılması, genişletilmesi ve iyileştirilmesi için yeni bir çalışma başlatılmalı. Meclis iç tüzüğünün ilgili maddeleri gereğince Araştırma Komisyonu kurulmalıdır.”

Şevkin: Türkiye’nin gelecek 12 ay içinde ödemesi gereken dış borç miktarı 235,3 milyar dolar

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda görüşülecek (23 Temmuz 2024 Salı) 'Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi' ile Çin menşeli e-ticaret devine milyarlarca liralık vergi avantajı sağlanacağını vurguladı. Dr. Şevkin, “AKP, bir taraftan vergi torbasıyla kaynak arayışına giriyor diğer taraftan milyarlarca liralık vergi borçlarını, lisans bedellerini bir çırpıda siliyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?” diye sordu. “Vatandaşın icra dairelerinde işlem gören dosya sayısı 4 milyon 955 bin.” Emekli için kaynak yokluğundan seyyanen zam yapılmadığına dikkat çeken, asgari ücretlinin de perişan edildiğini ifade eden Dr. Şevkin, “Türkiye’nin gelecek 12 ay içinde ödemesi gereken dış borç miktarı 235,3 milyar dolar. Vatandaşların bireysel kredi ve kredi kartı borçları 5-12 Temmuz haftasında 32,5 milyar lira daha artarak 3,31 trilyon liraya yükseldi. Karşılıksız çıkan çek sayısı bu yılın ilk altı aylık döneminde yüzde 78,7 oranında artarak, 62 bin 597’den 111 bin 886’ya kadar yükseldi. Karşılıksız çıkan çeklerin parasal tutarı ise yüzde 254 oranında artarak 19 milyar liradan 67,9 milyar liraya kadar çıktı. Vatandaşın icra dairelerinde işlem gören dosya sayısı 4 milyon 955 bin. Tüm bunlar işletmelerin, vatandaşların nasıl bir çıkmaza sürüklendiğini açıkça gösteriyor. Ancak imtiyazlar, kayırmalar, vergi istisnaları, ballı maaşlar olabildiğince devam ediyor. Milyarlarca lira kesinleşmiş vergi alacaklarının üstü bir çırpıda çizilebiliyor” dedi.

Şevkin: Çekin ellerinizi emekçinin, emeklinin, çiftçinin sırtından

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, iktidara seslenerek, “Çekin ellerinizi emekçinin, emeklinin, çiftçinin sırtından! Yettiniz artık! Bıçak kemiği çoktan geçti” diye konuştu. Ekonomiye ve gündeme dair açıklamalarda bulunan, vatandaş ezim ezim ezilirken elektriğe yüzde 38 zam yapıldığına dikkat çeken Dr. Şevkin, akaryakıtın litre fiyatının 45 TL olduğuna işaret etti. Kirada yüzde 25 artış sınırının kaldırılmasının da yeni bir kaosu beraberinde getirdiğini söyleyen Dr. Şevkin, Türkiye’de yandaş şirketlere tanınan kabul edilemez ayrıcalıklar nedeniyle devlet kasasına girmesi gereken 2 milyar 498 milyon liraya çizgi çekilirken, vatandaşın sırtına yüklenen vergi paketinden 266 milyar lira gelir beklendiğini vurguladı. Dr. Şevkin, “Bıçak kemiği çoktan geçti” Dr. Şevkin: “Allah’tan korkun! Yıllardır millete Nas, Kur Korumalı Mevduat (KKM) diyerek içine düşürdüğünüz ekonomik çıkmazın bütün beceriksizliğinin faturasını emekliye, işçiye, memura, ücretli kesime yıkıyorsunuz. Sarayın ultra lüks harcamalarından, yandaşların borcunu silmekten vazgeçmiyorsunuz. Acı reçeteyi vatandaşa yüklüyorsunuz. Çekin ellerinizi emekçinin, emeklinin, çiftçinin sırtından! Yettiniz artık! Bıçak kemiği çoktan geçti” dedi.

Şevkin: Adana başta olmak üzere Çukurova illeri afet bölgesi ilan edilmelidir

Mayıs ayında aşırı yağmur ve ardından gelen dolu nedeniyle ürünleri zarar gören ve sarsılan Çukurova çiftçisi bu kez de sıcaklar nedeniyle ürünleri yanınca büyük zarara uğradı. Ürünlerini sigortalatıp TARSİM’e düzenli olarak ödeme yapan ancak devletin hiçbir kurumundan gerekli desteği göremediğini dile getiren çiftçilerin sesi olan CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, çiftçi adına Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde TBMM ses yükseltti. Çiftçinin ayrıca sulama ücretlerine yapılan zam yetmezmiş gibi bir de rotasyonla karşı karşıya kalmasını da eleştiren Dr. Şevkin, yaptığı konuşmada Adana başta olmak üzere Çukurova illerinin afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini vurguladı. “TARSİM düzenli ve her yıl artan ödeme alıyor ama her nedense zorda kalan çiftçiye destek yok” Mecliste çiftçinin, üreticinin sesi olmaya devam eden CHP’li Dr. Müzeyyen Şevkin, şunları söyledi: “Çukurova’da 2024 yılı Mayıs ayında aşırı yağmur ve ardından gelen dolu nedeniyle ürünleri büyük hasar gören çiftçimiz Haziran ayı başından bu yana bu kez aşırı sıcaklarla mücadele etmek zorunda kalıyor. Sebze ve meyveler yandı, tamamına yakını büyük zarar gördü. Narenciyenin bir bölümü ve karpuz, kavun, domates, biber gibi ürünlerin neredeyse tamamının üst bölümleri yandı. Bazı çiftçilerimiz hiç tarlaya giremezken bazı çiftçilerimiz tarlaya girip kurtarabildiği kadar ürünlerini toplamaya çalıştı. TARSİM düzenli ve her yıl artan ödeme alıyor ama her nedense zorda kalan çiftçiye destek yok. Öte yandan bazı bölgelerde sulama rotasyonları uygulanacağı açıklandı. Sulama ücretlerine de yüzde 300 zam yapıldı. Adana başta olmak üzere Çukurova illeri afet bölgesi ilan edilmelidir.”

CHP'li Dr. Müzeyyen Şevkin: Kahverengi kokarca böceği tehlikesi Çukurova'ya ulaştı!

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, Karadeniz'in birçok şehrinde fındık bahçelerine dadanan, üreticiye büyük darbe vuran ve artık evlere kadar giren, insan sağlığını tehdit eden 'Kahverengi Kokarca Böceği'nin hızla yayıldığını ve tehlikenin Çukurova Bölgesi'ndeki narenciye bahçelerine kadar geldiğini söyledi. Samsun, Giresun, Ordu, Sinop ve Bartın, Trabzon, Rize, Sakarya gibi Karadeniz Bölgesi'nde ve Marmara'da Sakarya ilindeki bahçelerde yoğun olarak görülmeye başlayan ve evlerde de görülen 'Kahverengi Kokarca Böceği'nin insan ve toplum sağlığını tehdit etmeye başladığını, böceğin Çukurova Bölgesi'ndeki narenciye bahçelerini de tehdit eder hale geldiğini kaydeden Dr. Şevkin, TBMM'nin konuyla ilgili Araştırma Komisyonu kurmasını talep etti. EVLERE KADAR GİRDİ, SAĞLIK BAKANLIĞI GÖREVE ÇAĞRILDI Üreticiyi büyük zarara uğratan, insan sağlığını tehdit eden Kahverengi Kokarca Böceği'ne karşı önlem alınması, üreticinin ve vatandaşların mağduriyetinin giderilmesini isteyen Dr. Şevkin, Araştırma Önergesi'nde şu gerekçelere yer verdi: "Fındık başta olmak üzere tarım ürünlerine zarar veren ancak yok edilemeyen, mücadele eksikliği nedeniyle hızla yayılan 'Kahverengi Kokarca Böceği' artık evlerdeki kombilerin içinde yaşamaya başlamıştır. Tarım haşeresi olduğu için Tarım ve Orman Bakanlığı'nın tarım arazilerinde mücadele etmesi ve evlere kadar giren zararlıyı kapsam dışında tutması gözleri Sağlık Bakanlığı'na çevirmiştir. Evlerinde binlerce kokarca böceğini gören vatandaşlar şaşkınlık içerisinde, ne yapacağını bilemez halde Sağlık Bakanlığı'nı acilen göreve çağırmaktadır. Vatandaşlar, evlere kadar giren, kombileri, banyoları, balkonları, çatıları istila eden insan sağlığı açısından büyük tehdit oluşturan, oldukça kötü koku yayan kahverengi kokarca böceğine karşı Sağlık Bakanlığı'na acil önlem çağrısında bulunmuştur." HIZLI YAYILMA TEHLİKESİ VAR Bitkisel materyallerle, ulaşım araçlarıyla, erginlerin uçuşu ve ithalat süreçleriyle hızlı bir yayılma süreci yaşayan kahverengi kokarca böceklerine karşı etkili bir önlem alınmaması durumunda sadece Karadeniz ve Marmara Bölgesi'nde değil yurdun birçok bölgesinde olumsuz etki göstereceği öngörülen zararlının insanlara daha çok zarar vermemesi için müdahalede gecikilmemesi gerekmektedir. Zira bu böcek sadece Karadeniz ve Marmara Bölgesi'ni değil başta narenciye ürünleri olmak üzere Akdeniz ve Çukurova Bölgesi ile diğer bölgelerde de büyük tehdit unsuru haline gelmiştir.

Milletvekili Şevkin: “Yerel medyanın sorunları çözüme kavuşmalıdır”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, Türkiye'deki Anadolu basınının karşı karşıya olduğu ekonomik zorlukları gündeme getirerek, TBMM'yi harekete geçirmeye çağırdı. Şevkin, Anadolu basınının yaşadığı sorunların çözümü için acil adımların atılması gerektiğini vurguladı. Dr. Şevkin'in açıklamalarına göre, Anadolu basını yıllar içinde mali haklarının tırpanlandığını, basın kartlarının içi boşaltıldığını ve şu anda ayakta kalmaya çalışan gazetelerin büyük sıkıntılar yaşadığını belirtti. TBMM'nin bu konuda 'Araştırma Komisyonu' kurarak sorunların kökenine inmesi gerektiğini dile getiren Şevkin, özellikle devlet kurumlarının gazete aboneliklerini sonlandırması ve ilan yayımlama maliyetlerini artırmasıyla Anadolu basınının daha da zor duruma düştüğünü ifade etti. Araştırma önergesinin gerekçelerini sıralayan Şevkin, özellikle Sosyal Sigortalar Kurumu'nun ilan yayımlama zorunluluğu getiren rayiç bedeli beş kat artırarak yerel basına büyük bir darbe vurduğunu belirtti. Bu durumun binlerce insanın işini, aşını ve ekmeğini riske attığını vurgulayan Şevkin, yerel basının kapılarının kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Şevkin, "Yerel basının ayakta kalabilmesi için acil çözümler üretilmeli, ilan yayımlama zorunluluğu için belirlenen rayiç bedelin makul bir seviyeye çekilmesi gerekiyor. Ayrıca, yerel medya kuruluşlarına devlet tarafından sağlanan teşvikler artırılmalı ve bağımsızlıkları korunarak alternatif gelir modelleri geliştirmeleri teşvik edilmelidir" şeklinde konuştu. YEREL BASINA BİR DARBE DAHA Dr. Şevkin, yıllar içerisinde tüm mali hakları tırpanlanan, basın kartlarının içi boşaltılan Anadolu basınının ayakta kalmaya çalışan gazetelerinin sorunlarının çözülmesi amacıyla TBMM’nin ‘Araştırma Komisyonu’ kurmasını talep etti. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurtuluş mücadelesine ilham olmuş, ortak olmuş, cepheden cepheye bilgi yaymış Anadolu basınının bugünkü temsilcilerinin tam anlamıyla can çekiştiğine dikkat çeken Dr. Şevkin, itibardan tasarruf etmeyen iktidarın ‘Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi’ bahanesiyle yerel basına yeni bir darbe daha vurduğunu kaydetti. Araştırma Önergesi’nin gerekçelerini açıklayan Dr. Şevkin, “Zaten kamu kurum ve kuruluşları aldığı gazetelerin sayısını kısıtladı, abonelikleri bitirdi. Şimdi Sosyal Sigortalar Kurumu da ilan yayımlama zorunluluğu getiren rayiç bedeli beş kat artırarak binlerce insanın işiyle, aşıyla, ekmeğiyle oynamaya başladı. Rayiç bedelin 500 bin liradan 2,5 milyon liraya çıkarılması, yerel medya için ciddi bir tehdittir. Bu durum çok ciddi bir endişe kaynağıdır. Yerel basın kuruluşlarının kapılarına kilit vurma zorunluluğu anlamını taşır ki binlerce insanın zaten zor şartlarda evine götürdüğü ekmeği de kesmek demektir. Zaman kaybedilmeden bu yanlıştan dönülmelidir” dedi. Anadolu basınının içinde bulunduğu zor şartların araştırılması, çözüm bulunması amacıyla meclis araştırması açılmasını isteyen Dr. Şevkin, şunları söyledi: “Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın kamu harcamalarında tasarruf sağlamak amacıyla çeşitli kısıtlamalar yapmaya kamu kurum ve kuruluşlarının aldığı gazete sayısını kısıtlayarak başlaması kabul edilemez. Yerel medya kuruluşları, özellikle pandemi sürecinden bu yana ekonomik anlamda büyük zorluklar yaşamaktadır. Zaten sınırlı olan gelir kaynakları, ekonomik kriz ve reklam bütçelerindeki daralmalarla iyice azalırken, SGK’nın yeni düzenlemesi bu kuruluşlar için bir darbe daha anlamına gelmektedir. İlan gelirlerinin büyük bölümünü kaybetme riski taşıyan yerel medya, bu gelişmelerle birlikte ayakta kalma mücadelesi vermektedir. Rayiç bedelin bu denli yüksek bir oranda artırılması, birçok küçük ve orta ölçekli yerel basın kuruluşunun ilan yayımlayamaz hale gelmesine neden olabilecektir. Bu gelişme, sadece basın kuruluşlarının ekonomisini değil, aynı zamanda halkın haber alma hakkını da olumsuz etkilemektedir. Basın, demokrasinin dördüncü kuvveti olarak kabul edilir ve kamuoyunu bilgilendirme, denetleme ve eleştirme görevini yerine getirir. Ekonomik zorluklar nedeniyle basının zayıflaması, bu görevlerin yerine getirilmesinde aksamalara yol açabilecektir. Yerel yönetimlerden, mahalle sorunlarına kadar geniş bir yelpazede habercilik yapar. Halkın yerel gelişmelerden haberdar olması, yerel yönetimlerin şeffaflığı ve hesap verebilirliği açısından hayati önem taşımaktadır. Ayrıca, yerel medyanın zayıflaması, yerel haberlerin yaygınlaşmasında ve kamuoyunun yerel konularda bilgi sahibi olmasında büyük eksiklikler yaratacaktır.''