TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#müze

İLKHABER-Gazetesi - müze haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, müze haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türkiye'de müze ve ören yeri ziyaretçi sayısı artış gösterdi Haber

Türkiye'de müze ve ören yeri ziyaretçi sayısı artış gösterdi

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan verilere göre, ülkemizdeki müze ve ören yerlerine olan ilgi 2023 yılında artmaya devam etti. Cumhurbaşkanlığına bağlı Milli Saraylar Başkanlığı'ndan derlenen bilgilere göre, müze sayısı 2023 yılında önceki yıla göre %7,1 artarak 606'ya ulaştı. MÜZE VE ESER SAYILARINDAKİ DEĞİŞİMLER AZALDI Müze sayısındaki artışa rağmen, müzelerdeki eser sayısı önceki yıla göre %2,9 azalarak 3 milyon 900 bin 331 oldu. Bu durumun, müzelerin envanter çalışmaları ve dijitalleşme süreçlerine bağlı olabileceği değerlendiriliyor. ZİYARETÇİ SAYILARINDA ÖNEMLİ ARTIŞ GERÇEKLEŞTİ Müze ve ören yerlerini ziyaret eden kişi sayısı ise 2023 yılında %6,2 artarak 55 milyon 752 bin 208 olarak gerçekleşti. Özellikle Bakanlığa bağlı ücretli müze ve ören yerleri ziyaretlerinden elde edilen gelir, 2 milyar 666 milyon 691 bin 663 TL olarak kaydedildi. TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARINDA ARTIŞ Taşınmaz kültür varlıklarının sayısı da bir önceki yıla göre %2,1 artarak 124 bin 671'e ulaştı. İstanbul, İzmir ve Muğla, en fazla taşınmaz kültür varlığına sahip iller olarak öne çıktı. DOĞAL ALANLAR İLE İLGİLİ ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER YAŞANMADI Milli park, tabiat parkı ve tabiat koruma alanı gibi doğal alanların sayısında ise önemli değişiklikler yaşanmadı. Ancak tabiat anıtı sayısında %2,7 oranında bir azalma gözlendi.

Mersinli çiftçinin evinde 30 yıllık müze Haber

Mersinli çiftçinin evinde 30 yıllık müze

Mersin'in Mut ilçesinde yaşayan Murat Tatlı, köyünün kültürünü yaşatmak için 30 yıldır topladığı tarım aletleri ve ev eşyalarından küçük bir müze oluşturdu. Mut'a bağlı Kale Mahallesi'nde yaşayan Murat Tatlı (59), 30 yıldır biriktirdiği yaklaşık 200 yıllık objelerle evini adeta bir müzeye çevirdi. Köyünün Yörük kültürünü yaşatmaya çalışan Murat Tatlı, hobi olarak başladığı bu işi şimdi daha da önemseyerek kültür mirasına döndürmeye çalışıyor. Çocukluğunda başlayan koleksiyon merakını uzun yıllardır sürdüren Tatlı, özenle baktığı araç gereçleri eski evinin bahçesinde sergiliyor. Yörük kültürüne sahip çıkıyor Evinin bahçesinde kurduğu alanda, tarım aletleri, işlemeli ahşap kapılar, av tüfeği, eski radyolar, güğümler, kar çorapları, mutfak aletleri, halı tezgahı gibi 100'e yakın birçok köye ait tarihi eşyaları toplayarak sergileyen Tatlı, tarihi değer taşıyan eserleri hobi olarak toplamaya başladığını kaydetti. Tatlı, değerleri gelecek nesillere aktarmak ve aynı zamanda tarihe sahip çıkılması gerektiğini amaçladığını ifade etti. Tatlı: “Müze olsa, eşyalarımı bağışlarım” Tarihi eşyaları biriktirmeye hobi olarak başladığı dile getiren Tatlı, “Eşyalarda kimini dedemden, kimini babamdan, kimini annemden, kimini sağdan soldan atadan öteden, kimini komşudan böyle bir şeyler biriktirdim. Biriktirmeye de çalışıyorum. Aşağı yukarı 30 senedir evleneli beri bu işe meraklıyım. Her şeyin eskisine meraklıyım. Yeni nesil birçoğu benim ayarımda olanlar biliyor ama bizden aşağıdakileri çok da bilmez. Birimizde olmasını ben istiyorum. Mesela müze olmuş olsa birçoğunu bağışlarım ve sergilerim. Şimdi onun için bizim Mut'umuzun ürünü başka yere gitmesin öyle istiyorum. Buraya öğrenciler, meraklılar gelsinler baksınlar” dedi.

30 yıllık müze koleksiyonu ile kültür mirasını yaşatıyor Haber

30 yıllık müze koleksiyonu ile kültür mirasını yaşatıyor

Mersin'in Mut ilçesine bağlı Kale Mahallesi'nde yaşayan 59 yaşındaki Murat Tatlı, köyünün kültürünü yaşatmak için 30 yıldır topladığı tarım aletleri ve ev eşyalarından küçük bir müze oluşturdu. Yaklaşık 200 yıllık objeleri bir araya getiren Tatlı, evini adeta bir müzeye çevirerek Yörük kültürünü yaşatmayı amaçlıyor. 100’e Yakın Tarihi Eser Evinin Bahçesinde Sergileniyor Murat Tatlı, çocukluk yıllarından bu yana süregelen koleksiyon tutkusuyla evinin bahçesinde tarım aletleri, işlemeli ahşap kapılar, eski av tüfekleri, radyolar, güğümler, kar çorapları, mutfak aletleri ve halı tezgahı gibi 100’e yakın köye ait tarihi eşyayı sergiliyor. Tatlı, bu eşyaların birçoğunu dedesi, babası, annesi ve komşularından topladığını belirterek, “Her şeyin eskisine meraklıyım. Yeni nesil, benim yaş grubumun çoğu bunları biliyor ama bizden sonrakiler pek bilmez. Birimizin bu eşyaları koruması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı. “Müze Olsa Eşyalarımı Bağışlarım ve Sergilerim” Tatlı, topladığı tarihi eşyaların bir müze ortamında sergilenmesini istediğini vurgulayarak, “Eğer bir müze olmuş olsa, birçoğunu bağışlarım ve sergilerim. Amacım, Mut’a ait kültürel mirasın başka yerlere gitmemesi. Öğrenciler ve meraklılar buraya gelsin, baksınlar” dedi. Murat Tatlı’nın çabası, köyünün kültürünü yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak adına büyük bir değer taşıyor.

Haber

"Sporun Oyuncakları" sergisi İstanbul Oyuncak Müzesi'nde kapılarını açtı

Trendyol'un desteğiyle hayata geçirilen küratörlüğünü şair ve yazar Sunay Akın ve Aslı Nuhoğlu'nun üstlendiği “Sporun Oyuncakları” sergisi, Olimpiyat heyecanını oyuncakların özel atmosferiyle birleştiriyor. 19 Temmuz - 19 Ağustos tarihleri arasında İstanbul Oyuncak Müzesi'nde ziyaret edilebilecek sergide, geçmişten günümüze uzanan geniş bir yelpazede, çeşitli spor dallarına ait oyuncaklar sergileniyor. Spora ve sporcularına verdiği desteği Paris 2024 Yaz Olimpiyatları'nda farklı bir noktaya taşıyarak Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin (IOC) Türk partneri olan Trendyol, yeni nesilleri olimpiyat ruhuyla tanıştırmak için İstanbul Oyuncak Müzesi ile el ele verdi. Şair ve yazar Sunay Akın ile Aslı Nuhoğlu'nun küratörlüğünde, Trendyol'un desteğiyle düzenlenen “Sporun Oyuncakları” sergisi, 19 Temmuz - 19 Ağustos tarihleri arasında İstanbul Oyuncak Müzesi'nde ziyaretçilerini ağırlayacak. Akın: “Olimpiyat oyunları dil, din ve ırk farkı gözetmeksizin 'Bu bizim dünyamız' diyebilme duyarlılığının adıdır" İstanbul Oyuncak Müzesi'nin kurucusu Sunay Akın, sergiyi ve Trendyol ile yaptıkları iş birliğini şu sözlerle değerlendirdi: “Londra Hayvanat Bahçesi'ni gezerken bir kum havuzu çıkmıştı karşımıza. Ilgın ve Ozan bize sormadan kum havuzuna doğru koştular ve oynayan çocukların arasına karıştılar. Dakikalar geçtikçe dünyanın farklı ülkelerinden gelen çocukların birbirleriyle kaynaşarak neşe içinde oynadıklarını, kum havuzu etrafındaki banklarda oturan biz yetişkinlerin ise birbirleriyle hiç konuşmadan onları seyrettiklerini gördüm. Oyunun dil, din, ırk farkı gözetmeyen, insanlığı birleştiren gücünün ortaya çıktığı kum havuzu halka şeklindeydi. Beş halkalı bayrağın altında tüm dünyanın toplandığı olimpiyat oyunları da güzelliğini oyun kültürünün haritalardaki sınırları kaldıran o eşsiz gücünden almaktadır. Olimpiyat oyunları dil, din ve ırk farkı gözetmeksizin “Bu bizim dünyamız” diyebilme duyarlılığının adıdır. 'Sporun Oyuncakları' sergisinde bu duyarlılığı biz de Trendyol'un katkılarıyla ziyaretçilerimize sunuyoruz.” Poyraz: "Olimpiyat farkındalığını artırmak ve spor sevgisini küçük yaştaki çocuklara aşılamaya destek olmak istiyoruz" Trendyol Grubu Kurumsal İletişim Direktörü İrem Poyraz, Trendyol'un olimpiyatlara verdiği desteğe ve sergiye dair şunları söyledi: “130 yıllık Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarihinde bir ilke imza attık ve resmi ‘E-Ticaret Hizmetleri Partneri' olduk. Ayrıca 2021 yılından bu yana Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi'nin (TMOK) resmi sponsoruyuz. Ülkemizi, dünyanın en büyük spor organizasyonlarında temsil ederken, Türk sporunun gelişimine katkı sağlamayı sürdürüyoruz. Oyuncak Müzesi iş birliğimiz sayesinde de çocukları olimpiyat ruhuyla buluşturarak bize gurur veren olimpik sporcularımızın çoğalmasına katkıda bulunmak en büyük arzumuz. Trendyol olarak olimpiyat farkındalığını artırmak ve spor sevgisini küçük yaştaki çocuklara aşılamaya destek olmak istiyoruz. Hem çocukları hem de sporun birleştirici gücüne inanan büyükleri 'Sporun Oyuncakları' sergisine bekliyoruz.” Antik Yunan'dan modern zamanlara kadar çeşitli spor dallarına ait oyuncaklar sergide görülebilecek. Ziyaretçiler, sporun tarihsel gelişimini oyuncaklar aracılığıyla deneyimleme fırsatı bulacaklar. Antik Olimpiyat oyunlarındaki at arabası yarışlarının oyuncağından, olimpiyat şampiyonu ünlü boksör Muhammed Ali Clay'ın bebeğine kadar pek çok farklı oyuncağın yer aldığı sergide, spor ve oyuncak tarihi bir araya geliyor. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi'nin ilköğretim çağındaki öğrencileri Olimpik spor dalları ve Olimpik değerlerle tanıştırdığı OLİ (Spor Kültürü ve Olimpik Eğitim) projesinde eğitimlere katılan çocuklar, “Sporun Oyuncakları” sergisini Trendyol sponsorluğunda aileleriyle birlikte ücretsiz olarak gezebilecekler.

Kadirli Kent Müzesi yoğun ilgi görüyor Haber

Kadirli Kent Müzesi yoğun ilgi görüyor

Kadirli ilçesinde 1970 yılında cezaevi olarak inşa edilen bina, Kadirli Belediyesi ve Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA) tarafından restore edilmesinin ardından 14 yıl önce ziyarete açıldı. Toplam 2 bin 548 metrekare alana sahip müzede yörenin kültürel ve folklorik özellikleri ile sosyal ve ekonomik yaşantısına dair ögelerin sunulduğu müzede, Çukurova'da doğmuş ve yetişmiş Yaşar Kemal, Aşık Abdulvahap Kocaman, Aşık Feymani ve arkeolog Halet Çambel gibi isimlerin bal mumu heykelleri, özel eşyaları ve eserleri yer alıyor. Biz bu müzeyi yaparken eğitim kurumu gibi düşündük diyen Kadirli Kent Müzesi sorumlusu Cevahir Yıldızeli Zararsız ‘’Cezaevi binası 1970'li yıllarında cezaevi olarak inşa edildi. 2010 yılına kadar cezaevi olarak faaliyet gösterdi, 2010 yılında cezaevinin kapatılıp Osmaniye'ye taşınmasıyla bu bina altı ve harabe durumundaydı Belediye ve DOĞAKA olarak burayı biz müzeye çevirdik. Müzemiz açılalı 8 yıl oldu, 7 Mart 2016 Kadirli'nin kurtuluşunda da ziyaretçi açıldı. İçeride bizim Kadirli'mizin kimliğini temsil eden eserler var, Kadirli'nin tarihçesi, Kadirli yemek kültürü, düğün geleneği, geleneksel çocuk oyunları bölümü, tarım bölümü, meslek grupları yine biliyorsunuz ki bizim Çukurova bölgesi aşıkların, yazarların yoğun olduğu bir yer. En başta Yaşar Kemal geliyor, dünyaca ünlü Kadirli'mizi tüm dünyaya tanıtan İnce Mehmet kitabıyla Yaşar Kemal'in silikon heykelini yaptık. Yine cezaevi anısından yaptığımız hapishane bölümümüz var. Hemen yan tarafta Huğ evimiz var, Huğ ev biliyorsunuz ki bizim Çukurova bölgesinin konar göçerlikten sonra yerleşik hayata geçişi temsil ediyor. Tek odalı, geniş ailenin hep birlikte yaşadığı bir Huğ evimiz mevcut. Biz restorasyon döneminde duvarda hala cezaevinde kalan mahkumların kendi duygu ve düşüncelerine anlatılan yazıları vardı. Bunlar restorasyon aşamasında yok olmasın diye biz bunları cezaevi bölümüne taşıdık. Orada sergileniyor o yazılar şu an. İki tane de cezaevi döneminde kalan avlu bölümü, havalandırma bölümleri var. Biz o cezaevindeki o karanlık ortamı yok etmek için şu an çocuklarımızla birlikte orada kitap okum etkinlikleri yapıyoruz havalandırma bölümünde. Biz müzeyi kurarken eğitim kurumu gibi düşünüyoruz. Çocuklarımıza anlatmak, Kadirli’mizi kültürümüzü tanısınlar ki tüm dünyaya onlar vesile olsun tanıtıma aşamasında. Buradan ben herkesi müzemize davet ediyorum, gelip görmelerini istiyorum" dedi.

Samsun Eczacılar Odası 'Müze Eczane'yi hizmete açtı Haber

Samsun Eczacılar Odası 'Müze Eczane'yi hizmete açtı

14 Mayıs Eczacılık Haftası ve bilimsel eczacılığın 185. yılı nedeniyle Samsun Eczacılar Odası'nda Müze Eczane açılışı ile "İlaç ve Eczacılığın Dünü, Bugünü ve Geleceği" konulu panel düzenlendi. Samsun'daki eczanelerin bağışladığı içerisinde 1800'lü, 1900'lü yıllarından kalma ilaçların bulunduğu müze, Samsun Valisi Orhan Tavlı'nın katılımıyla açıldı. "Yeni gelen nesiller de geçmişte eczacılığın nasıl yapıldığını görsünler istedik" Müze hakkında bilgi veren Samsun Eczacılar Odası Başkanı Ferhat Karacan, "14 Mayıs Eczacılık Haftası sebebiyle yaptığımız organizasyonlardan bir tanesidir. Eczacılığın dünü, bugünü ve yarını dediğimiz zaman bu müze devreye gidiyor. Çünkü eczacılık olsun, diğer meslekler olsun çok hızlı şekilde değişiyor. Bizim mesleğimizde zamanla değişmeye başladı. Dolayısıyla geçmişte neler oldu, neler bitti gelecek nesillere aktarmak adına meslektaşlarımızın odamıza bağışladığı materyalleri birleştirerek bir müze eczane oluşturduk. Bundan sonra yıllar boyu yeni gelen nesiller de geçmişte eczacılığın nasıl yapıldığını görsünler istedik. Bilimsel eczacılığın 185. yılındayız. 185 yıldır bu topraklarda eczacılık yapılıyor. Bazen arka planda kalıyor gibi görünse de aslında sağlığın temel dinamiklerinden bir tanesidir. Yaklaşık 7 aylık süreçte ilaçlar toplandı ama diğer materyallerle ilgili 4-5 sene süren bir süreç var. Bir meslektaşımız eczanesi kapatıyorsa ya da devrediyorsa veya elinde bulunan malzemeler varsa onları biz odaya istedik, talep ettik. Böyle bir açılış yapma imkanı bulduk" dedi. "Eczacılar hala deprem bölgesinde yaraları sarıyor" Açılışa katılan Samsun Valisi Orhan Tavlı, "Türk eczacılarla onur ve gurur duyduğumu ifade etmek istiyorum. Ben Çanakkale’de görevdeyken eczacılarımız pandemide ilk başta yanımızda olan teşkilattı, sağlık ordusuydu. Sonrasında Muğla’da yangınları yaşadık. Orada da ilk arayanlar, sahada vatandaşımızın yanında olanlar eczacılarımızdı. 'Asrın felaketi' dediğimiz, 11 ilin etkilendiği deprem bölgesinde de yine ilk defa belki dünyaya örnek olacak konteyner eczaneyi ilk günlerde faaliyete geçiren ve halen deprem bölgesinde vatandaşlarımızın yarasını saran Türk Eczacılar Birliği’nin nezdinde Türkiye’deki tüm eczacılara teşekkür ediyorum" diye konuştu. "Konteynerlerde eczacılık hizmeti veren 300’e yakın meslektaşımız var" Türk Eczacılar Birliği Başkanı Ecz. Arman Üney ise, "Samsun Eczacılar Odamız aktif bir şekilde 14 Mayıs etkinliklerine devam ediyor. Eskiden 14 Mayıslar bayram olarak kutlanırdı. Sonra güne döndü. Bizim sıkıntılarımızın açıkladığımız basın açıklamaları yaptığımız günler haline geldi. Yine meslektaşlarımız coşkulu bir şekilde kutlamaya devam ediyor. Deprem bölgesindeydim. Orada hala konteynerlerde eczacılık hizmeti veren 300’e yakın meslektaşımız var. O 21 metrekarede bu işi yaparken, içeride hareket edecek alan yokken dahi kendilerini eczacılık günününüz kutlu olsun dediğimizde yüzlerinde gülümsemeyi görmek bizim için önemlidir" şeklinde konuştu. Program "İlaç ve Eczacılığın Dünü, Bugünü ve Geleceği” panel ile son buldu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.