TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Müfredat

İLKHABER-Gazetesi - Müfredat haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Müfredat haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Hatice Hazar: Mesleğimizi, uzmanlığımızı, saygınlığımızı çiğnemenize müsaade etmeyeceğiz Haber

Hatice Hazar: Mesleğimizi, uzmanlığımızı, saygınlığımızı çiğnemenize müsaade etmeyeceğiz

Eğitim-İş Adana Şubeleri, Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanarak Öğretmenlik Meslek Kanunu hakkında basın açıklaması düzenledi. Eğitim-İş Adana 2 Nolu Şube Başkanı Sema Akgün ve Adana Eğitim-İş 1 No’lu Şube Başkanı Hatice Hazar, basın açıklamasında kanunun eğitim emekçileri ve sistem üzerindeki olumsuz etkilerini vurguladı. Açıklamanın sonunda, Eğitim-İş temsilcileri, Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü önüne siyah çelenk bıraktılar. Akgün, “Eğitim-İş olarak, en başından beri bu kanun tasarısının hem var edilme biçimine hem de içeriğine dair mücadele verdik” Eğitim İş Adana 2 Nolu Şube Başkanı Sema Akgün, “Sadece mesleğimizin değil, milli eğitim sisteminin de üzerine kara bir bulut gibi çöken Öğretmenlik Meslek Kanunu; öğretmenlerin, eğitim emekçilerinin, uzmanların, eğitimin diğer bileşenleri ve ilerici kamuoyunun itirazlarına rağmen, bu hafta TBMM’den geçirilmek istenmektedir. Eğitim-İş olarak, en başından beri bu kanun tasarısının hem var edilme biçimine hem de içeriğine dair mücadele verdik” dedi. Sema Akgün, “Eğitim emekçilerine fikri dahi sorulmadan hazırlanan ÖMK’nin; Öğretmenliğin, zaten bir uzmanlık mesleği olduğu gerçeğini hiçe saydığını, öğretmenlerin diplomalarını, birikimlerini, mesleki tecrübelerini görmezden geldiğini öğretmenleri, ülkede diploması geçersiz sayılacak tek meslek grubu haline getireceğini,  zaten sözleşmeli, ücretli, kadrolu gibi kategoriler altında sömürülen öğretmenlerin bu vesileyle bir kez daha ayrıştırılacağını ve okullardaki çalışma barışının baltalanacağını, kurulmak istenen Milli Eğitim Akademisinin, tanım ve işleyişindeki belirsizlikler nedeniyle, tıpkı mülakat sistemi gibi aydın eğitimcileri sistemden ayıklama ve yandaşları ödüllendirme görevi göreceğini, halihazırda liyakatsize atanmış eğitim yöneticilerinin yarattığı haksızlıklarla boğuşan eğitim emekçilerinin üzerindeki mobbing baskısını, daha da artıracağını, bu kanunda öğretmenlerin özlük haklarını, ekonomik ve çalışma koşullarını iyileştirecek hiçbir madde olmadığını, kangren haline gelmiş atanmayan öğretmenler sorununun, özel okul öğretmenlerinin vahim durumunun, ücretli adı altında sömürülen yüzbinlerce eğitim emekçisinin halinin görmezden gelindiğini; defalarca söyledik” diye belirtti. Hazar, “Yıllardır yan yana dahi gelmemiş eğitim sendikalarının alanlarda ortak ses çıkarmasına ön ayak olduk” ​Adana Eğitim İş 1 No’lu Şube Başkanı Hatice Hazar, “Bu konuda MEB’e raporlar, Anayasa Mahkemesine somut görüşler sunduk. Alanlara çıktık. ÖMK’ye karşı yükselen itirazı örgütledik; yıllardır yan yana dahi gelmemiş eğitim sendikalarının alanlarda ortak ses çıkarmasına ön ayak olduk. Ama şimdi, bunca mücadeleye ve somut itiraza rağmen; bu kanun Milletin egemenliğinin sembolü olan Meclisten; milletin aleyhine, milli eğitim sisteminin aleyhine, geleceğimizin aleyhine bir kanun geçirilecekken, bizlerin eli kolu bağlı oturması bekleniyor. Hazar, “Başöğretmenimizin bizlere emanet ettiği öğrencilerimize sahip çıkacağız” ​Hatice Hazar basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Bugün hem Milli Eğitim Bakanlığının önünden hem de Türkiye’nin tüm illerindeki alanlardan sesleniyoruz: Boyun eğmeyeceğiz! Mesleğimizi, uzmanlığımızı, saygınlığımızı çiğnemenize müsaade etmeyeceğiz! Sadece bu kadar da değil; eğitimi tarikatlara, gözünü kâr hırsı bürümüş patronlara her gün biraz daha terk etme planınıza karşı, içinde Cumhuriyet ve bilim olmayan gerici müfredatınıza karşı verdiğimiz mücadeleyi de sürdüreceğiz! Birbirimize, okullarımıza, Başöğretmenimizin bizlere emanet ettiği öğrencilerimize sahip çıkacağız! İşimizi yapacak ve size ders vereceğiz!”

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin: Yeni müfredat evrensel ölçütlere uygun olacak Haber

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin: Yeni müfredat evrensel ölçütlere uygun olacak

Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin, yeni müfredatın dünyada rekabet edilen diğer ülkelerin müfredatını yakalamayı ve evrensel ölçütlere uygun bir müfredat oluşturmayı hedeflediğini ifade etti. Kurban Bayramı'nı memleketi Erzurum'da geçiren Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin, Yakutiye Kent Meydanı'nda düzenlenen bayramlaşma programına katıldı. AK Parti İl Başkanlığı tarafından düzenlenen bayramlaşma programına AK Parti Erzurum Milletvekilleri Selami Altınok ve Abdürrahim Fırat, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, AK Parti İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu, ilçe belediye başkanları, STK temsilcileri, partililer ve vatandaşlar katıldı. Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'de daha önce sınıflarda 40 kişi ortalamasında sınıfların olduğunu ve bu ortalamanın 22 öğrenciye kadar düştüğü ifade ederek, eğitimle ilgili harcamaların da genel bütçeden birinci sıraya yerleştiğini anlattı. “Evrensel ölçütlere uygun bir müfredat” Yeni bir müfredat yaptıklarını ve son iki buçuk aydır Türkiye'nin bunu tartıştığını belirten Bakan Tekin, "Yaptığımız şeyi özetle şuydu. Bunu söylemem lazım. Hemşehrilerimin bana kavli ve fiili duaları önemli. İki şeyi yaptık. Dedik ki, bizim müfredatımız dünyada rekabet ettiğimiz diğer ülkelerin müfredatını yakalasın. Aynı müfredat olsun. Çocuklarımıza onlardan daha fazla şeyi öğretmeyelim, onlardan daha az şeyi de öğretmeyelim. Dolayısıyla evrensel ölçütlere uygun bir müfredat oluşturmaya çalıştık. Biz bundan 30-40 yıl öncenin müfredatıyla, otuz kırk yıl öncenin bakış açıyla çocuklarımıza yüklemeye devam ediyoruz. Dünya bunu terk etti artık. Dünya az bilgi elde ettiği bilginin gündelik hayatta kullanımı, beceriye dönüşmesine durumda. Biz bunu yaptık. Bir ikincisi şunu yaptık. Dedik ki, bizim kültürümüz, geleneğimiz, medeniyetimiz, çocuklarımız bu medeniyetin kültürüne sahip olsunlar. Bu birikimi gelecek kuşaklara aktaralım. Bayram olduğunda çocuklar büyüklerin ellerini öpme geleneğinden vazgeçmesinler. Bayram olduğunda çocuklarımız nerede yaşarsa yaşasınlar gelsinler büyüklerinin kabirlerini ziyaret etsinler. Memleketindeki büyüklerin ellerini öpsünler. Bu gelenekler devam etsin istiyoruz biz. Çocuklarımız bunları öğrensin istiyoruz. Muhalefet de diyor ki bunlara gerek yok. Bu artık içinde yaşadığımız dünyada siz tutucusunuz, siz muhafazakarsınız. Siz dolayısıyla bizim yaptığımız şey bu. Ben de diyorum ki bizim halkımız, bizim milletimiz bunu arzu ediyor, bunu istiyor. Değerlerimiz bizi bir arada bizi millet yapan değerlerimiz, asgari müştereklerimiz mutlaka gelecek kuşaklara aktarılsın istiyoruz. Böyle bir müfredat değişikliği de yapmış olduk. İnşallah sizlerin de dualarıyla ve destekleriyle Eylül ayından itibaren yeni müfredatla çocuklar yetişecek” dedi.

Toprak: Müfredat değişikliklerine karşı birlikte mücadelemizi sürdüreceğiz Haber

Toprak: Müfredat değişikliklerine karşı birlikte mücadelemizi sürdüreceğiz

Adana’da İnönü Parkında Eğitim Sen Adana şubesi bir çok eğitimci ile bir araya gelerek yeni hazırlanan müfredat hakkında basın açıklaması düzenledi. Düzenlenen basın açıklamasını Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Fatih Toprak okudu. Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Fatih Toprak, “Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), geçtiğimiz yıllar içinde defalarca değiştirilen, eğitim müfredatında bir kez daha kapsamlı değişiklikler yapmış ve taslak programları yayınlamıştır. 2024/2025 eğitim öğretim yılından itibaren okul öncesi, 1., 5. ve 9. sınıflarda uygulanmaya başlanacak olan müfredat gibi önemli bir konuda yapılan hazırlıkların eğitim alanında örgütlü sendikalar ve kamuoyundan uzak şekilde gerçekleştirilmiştir” diyerek ifade etti. “Eğitim bilimciler ve eğitim sendikalarının görüşleri alınarak, çeşitli yönleriyle tartışılarak belirlenmesi gerekir” Fatih Toprak basın açıklamasında müfredat değişikliği hakkında şunları söyledi: “Normal koşullarda müfredat değişikliklerinin içeriğinin ne olacağı, nasıl bir değişiklik önerildiğinin bütün yönleriyle, bilim insanları, eğitim bilimciler ve eğitim sendikalarının görüşleri alınarak, çeşitli yönleriyle tartışılarak belirlenmesi gerekir. Ancak MEB, ülkenin bugünü ve geleceğini yakından ilgilendiren böylesine önemli bir konuda ‘yangından mal kaçırır gibi’ hareket etmiştir. Hazırlıklarının on yıl sürdüğü açıklanan müfredat değişiklikleri için sadece bir hafta değerlendirme süresi belirlenmiş, eleştiri ve öneriler dikkate alınmadan değişiklikler onaylanmıştır.” “Müfredat ve ders kitapları üzerinden öğrencilere aktarılması süreci pedagojik olduğu kadar, siyasal bir nitelik de taşımaktadır” Toprak, “Eğitim sistemi açısından öğrencilere verilecek bilginin belirlenmesi, seçilmesi, müfredat ve ders kitapları üzerinden öğrencilere aktarılması süreci pedagojik olduğu kadar, siyasal bir nitelik de taşımaktadır. Bu durumun somut bir sonucu olarak yeni eğitim müfredatı, farklı yaş gruplarındaki çocuk ve gençlerin gerçek ihtiyaçlarından çok, iktidarın siyasal çizgisine paralel şekilde hazırlanmıştır. Bu durum, yapılan değişikliklerin başta eğitim alanı başta olmak üzere, toplumun farklı kesimleri tarafından haklı olarak tepkiyle karşılanmasına neden olmaktadır” dedi. Fatih Toprak basın açıklamasında müfredatın öğrencilerin hayatını şekillendirdiğine değinerek şu ifadeleri kullandı: “Eğitim müfredatı, öğrencilere yaşamı bir bütün olarak kavramayı hedefleyen, çocuk ve gençlerin çok yönlü gelişimlerine hizmet edecek öğrenme yaşantılarını içeren laik ve bilimsel bir içerikte olmalı, çok dillilik temellinde anadili eğitimini esas alan yeni ve demokratik bir müfredat hazırlanmalıdır. Eğitim ve bilim emekçileri başta olmak üzere, öğrencilerimiz, velilerimiz ve tüm kamuoyu ile birlikte bilime ve laik eğitime açıkça meydan okumak anlamına gelen müfredat değişikliklerine karşı birlikte mücadelemizi sürdüreceğiz.” 

Milli Eğitim Bakanı Tekin, 'Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ni onayladı Haber

Milli Eğitim Bakanı Tekin, 'Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ni onayladı

Milli Eğitim Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, 'Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli' kapsamında Ortaöğretim Genel Müdürlüğünce 9 dersin öğretim programı ile ortak metni, Temel Eğitim Genel Müdürlüğünce 10 dersin öğretim programı, Din Öğretimi Genel Müdürlüğünce 7 dersin öğretim programı 26 Nisan'da kamuoyunun görüş ve önerisine sunuldu. 10 Mayıs'a kadar askıda kalan taslağa bu sürede 67 bin 284 görüş ve öneri iletildi. 'Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli' için iletilen görüş ve önerilerin öğretim programlarına yansıtılması için ilgili komisyonlar gerekli tasnif ve değerlendirmeleri yaptıktan sonra yeni müfredat Talim ve Terbiye Kurulunun onayına sunuldu. Yeni müfredat taslağına öğretmenlerden 38 bin 865 görüş ve öneri gelirken müfredat taslağına katkı sunmak isteyen sivil toplum kuruluşları, eğitim platformları ile eğitimin diğer paydaşları ise 28 bin 419 görüş bildirdi. Müfredat için görüş ve önerilerin yüzde 58'i öğretmenlerden, yüzde 42'si ise diğer paydaşlardan geldi. Gelen görüşlerin üçte biri ortak metne, altıda biri ise okul öncesi eğitim programına yönelik oldu. Yeni müfredat taslağı hakkında iletilen tüm görüş-öneriler, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından değerlendirildi. Görüş ve öneriler, askı sürecinde her gün Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı komisyonları ile ilgili genel müdürlüklerle paylaşıldı. Eğitim paydaşlarından gelen 67 bin 284 görüş ve öneri tek tek tasnif edildi. Bu çerçevede öğretim programlarında bazı genel tashihler yapıldı. Görüş ve öneriler, şeffaflık, bilimsellik ve katılımcılık ilkelerinin gereği olarak değerlendirilerek öğretim programlarına yansıtıldı. Yeni müfredata ilişkin 26 dersin 'Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli' öğretim programları, 16-22 Mayıs'ta kurul gündemine alınarak görüşüldü. Tekrar görüşülen yeni müfredat, Talim ve Terbiye Kurulu onayından geçti. Erişime açıldı Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının onay sürecinden geçen yeni müfredatı onayladı. Böylece, 'Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli', tüm aşamalardan geçerek adresi üzerinden erişime açıldı. Yeni müfredat, gelecek eğitim-öğretim döneminden itibaren okul öncesi, ilkokul 1. sınıf, ortaokul 5. sınıf ve lise 9. sınıftan başlamak üzere kademeli şekilde uygulanacak.

YKS'de İntegral soruları çıkacak mı? MEB müfredattan kaldırdı mı? Haber

YKS'de İntegral soruları çıkacak mı? MEB müfredattan kaldırdı mı?

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2024 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) için önemli bir değişiklik duyurdu. 12. sınıf matematik dersi müfredatından integral konusunun çıkarıldığı açıklandı. Bu karar, YKS'ye hazırlanan öğrenciler arasında dikkatle takip ediliyor. MEB yetkilileri, 12. sınıf matematik müfredatında integralin yerine temel kavramlara daha fazla odaklanmak için bu kararın alındığını belirtti. Buna göre, 2024 YKS'de integral soruları çıkmayacak. Ancak, 2025 yılında sınavlara girecek öğrenciler için durum farklı. 11. sınıfta olan ve 2025 YKS'ye hazırlanan öğrenciler için integral konusu hala müfredatta yer alıyor. Dolayısıyla, bu öğrencilerin integral konusunu öğrenmeye devam etmeleri gerekiyor. Integral konusunun müfredattan çıkarılması, matematik eğitimine uzun vadede nasıl etki edeceği konusunda uzmanlar farklı görüşlere sahip. Bazı uzmanlar, integralin matematikte temel bir konu olduğunu ve çeşitli alanlarda uygulama bulduğunu belirtiyorlar. Bu nedenle, integralin çıkarılmasının matematik eğitimini olumsuz etkileyebileceğini savunuyorlar. MEB'in yeni müfredat taslağı, limit ve türev gibi temel kavramlara daha fazla ağırlık vermesiyle eleştirilere de maruz kalıyor. Uzmanlar, bu temel kavramların önemli olduğunu kabul etmelerine rağmen, integral gibi uygulamalı konuların da matematik eğitiminde önemli bir yer tutması gerektiğini vurguluyorlar. Sonuç olarak, 2024 YKS'ye hazırlanan öğrenciler için integral konusunun çıkarılması bir avantaj sağlayabilirken, uzun vadede matematik eğitimini olumsuz etkileyebileceği düşünülüyor. Bu nedenle, integralin yeniden müfredata dahil edilmesi için çalışmalar yapılması önem taşıyor.

12. sınıf öğrencilerine MEB’den son dakika! Devamsızlık hakkında flaş değişiklik Haber

12. sınıf öğrencilerine MEB’den son dakika! Devamsızlık hakkında flaş değişiklik

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan açıklama kapsamında 12. sınıflar için devamsızlık affı görüşülmeye başlandı. Üniversite sınavına hazırlanan kişiler tarafından okula çok gidilememektedir. Hal böyle olunca devamsızlık affıyla ilgili görüşmeler başlandı. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin tarafından açıklama yapıldı. Yapılan açıklama kapsamında devamsızlık affı açıklaması yapılacağı duyuruldu. Yapılan bu açıklamada da öğrencilerin ve velilerin devamsızlık problemi çözülmüş oldular.  Bildiğiniz gibi 12. sınıflar sınava hazırlandıklarından, dersaneye veya özel derse gittiklerinden dolayı okullarına gidememektedirler. Hal böyle olunca da Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin tarafından açıklama yapıldı. yapılan açıklamada devamsızlık affı açıklaması yapıldı. Yapılan açıklamada devamsızlık affı beklentilerini ele alındı. Öğrencilerine de okul eğitiminin yeterli olduğunu ve ekstra kursa gerek kalmadığını belirtirken ayrıca devamsızlık için de tolerans talebi ve girdiği sınıfın bu talebi desteklemesi dikkat çekti.  MEB tarafından yapılan açıklama kapsamında devamsızlık affı beklentileri ele alındı. Devamsızlık affı ortaya çıktığı zaman veliler ve öğrencilerin yüzleri gülmeye başlayacak. Sınıfın da bu talebi desteklemesi sebebiyle böyle bir kararın geleceği düşünülmekte.

Yeni eğitim müfredatı yarın askıya çıkarılıyor Haber

Yeni eğitim müfredatı yarın askıya çıkarılıyor

Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, yeni müfredat taslağının yarın öğleden sonra kamuoyuyla paylaşılmak üzere askıya çıkarılacağını bildirdi. Bakan Yusuf Tekin, yeni müfredata ilişkin açıklamalarda bulunurken, çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı bir kez daha kutladı, Bakanlığın bayramla ilgili hazırladığı yoğun etkinliklere değindi. Dün tarihî Birinci Meclis'te çocuklarla birlikte yaptıkları temsili iki özel oturumun önemine işaret eden Tekin, ilk olarak 23 Nisan 1920'deki oturumu yeniden canlandıran çocukların heyecanla  atalarına, büyüklerine, devletin kuruluş felsefesine sahip çıktıklarının gösterildiğini, öğleden sonraki "23 Nisan 2071" isimli ikinci oturumda ise yaklaşık 50 yıl sonrasında çocukların hayata bakışının ortaya konduğunu ifade etti. Çocukların gelecek için seçtikleri konu başlıklarının beklentilerini ortaya çıkarması açısından önemine dikkati çeken Tekin, Bakanlık olarak çocukların bu beklentileri veya yönelimlerinin gerisinde kalmamaları gerektiğini vurguladı. "Eğer biz onların arkasında kalırsak müfredatın, eğitimin bir anlamı kalmaz. Biz çocuklarımıza ufuk çizebilmeliyiz, gelecekle ilgili tahayyüllerini geliştirebilmeliyiz." diyen Tekin, bütün bunlar bir arada düşünüldüğünde müfredatla ilgili çalışmaların bu yönelimi de gösterdiğinin altını çizdi. Sistem, bilgiye erişmekten ziyade bilgiyi analiz edebilmeye evriliyor" Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" adını taşıyan yeni müfredat çalışmalarının ana odağına ilişkin soru üzerine Bakan Tekin, müfredatların belli takvimler içerisinde revize edilmesinin gerekliliğine işaret etti. Dünyadaki ve ülkedeki gelişmelerin, bilgi edinme kaynakları üzerinde yaşanan kolaylıkların, bütün dünyada müfredatın tüm bu süreçlere uygun biçimde yeniden ele alınmasını gerekli kıldığına vurgu yapan Tekin, "Bunu yapmadığınız takdirde hem dünya skalasında mesafe katedememiş hem de ülkedeki çocuklarımızın eğitimi konusunda geri kalmış olursunuz." değerlendirmesinde bulundu. Bakan Tekin, müfredat çalışmalarının ana eksenine ilişkin değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı: "Çocuklarımızın ileriye daha güvenle bakabilecekleri, kendilerini daha iyi geliştirebilecekleri ve elde ettikleri bilgileri, hayallerini geliştirecek, hayata geçirebilecekleri bir ortam oluşturabilmek. Buradan hareketle birinci felsefemiz, eğitim sistemimizin felsefesini bilgiye erişmekten ziyade, beceri kazandırarak eriştikleri bilgiyi analiz edebilecek ve bu hayallerinin gelişmesine katkıda bulunacak hâle getirmek. Dolayısıyla müfredat çalışmalarının ana ekseni, bu. Yani özüne, değerlerine bağlı ama dünyadaki örnekleriyle rekabet edebilen çocuklarımızın kendi hayallerini geliştirebileceklerini istiyoruz. Önümüzdeki yüzyılı, 'Türkiye Yüzyılı' hâline dönüştürmek için çocuklardan hayal kurabilmelerini arzu ediyoruz. Müfredatımız dolayısıyla bu iki eksene oturuyor." Bakan Tekin, yeni müfredatın ismini bu sebeplerle "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" olarak tanımladıklarını belirterek, "Evrensel, uluslararası modellerden yararlanarak ve kendi değerlerimizi de sistemin içine yerleştirerek özgün bir model üretmeye çaba sarf ettik." dedi. "Müfredat çalışmaları, son bir yılın değil on yıllık çalışmanın ürünü" Müfredat hazırlık aşamalarının sorulması üzerine Bakan Tekin, bu konudaki çalışmaların başlangıç noktasının uzun yıllar öncesine dayandığını, 2017 müfredat değişikliğinin de bunun bir ilk adımı olduğunu anlattı. "Dolayısıyla 2013'ten itibaren başlayıp, bugün geldiğimiz noktada ulaştığımız metinlere bizi ulaştıran çok kapsamlı bir çalışma takvimi var." diyen Tekin, bu süreçte çok uzun görüş alışverişlerinin ve kamuoyundaki yansımalar üzerinden analizlerin yapıldığını, toplantılar düzenlendiğini aktardı. Geçen yıl yaz aylarında bütün bu birikimi bir veri olarak aldıklarını ve bu verileri sistematik hâle getirecek çalışmalar yaptıklarını dile getiren Tekin, yürütülen hazırlıklara ilişkin şu bilgileri verdi: "Sadece bu süreçte nasıl bir müfredat değişikliği olmasına dair 20'nin üzerinde çalıştay düzenlendi. Sonrasında da her bir ders için oluşturulan ekipler yüzlerce toplantı yaparak ilan edeceğimiz müfredatın hazırlıklarını tamamladı. Toplam bu süre içinde, yani önceki kısmı saymıyorum sadece yaz aylarından itibaren bugüne kadar 1000'den fazla öğretmen ve akademisyen ile toplantılar yaptık. 260 akademisyen 700'ün üzerinde de öğretmen arkadaşımız bu toplantılara sürekli olarak katıldı. Bunun dışında ilave olarak görüşlerine başvurduğumuz akademisyenler ve öğretmenler var. Bunların hepsini düşündüğümüzde 1000'in üzerinde arkadaşımız ortak çalıştı. Aynı şekilde Bakanlık merkez teşkilatındaki bütün birimler bu konuda bir seferberlik ilan etti." Bakan Tekin, çalışmalara emek veren özellikle Temel Eğitim, Ortaöğretim, Mesleki Teknik Eğitim, Din Öğretimi Genel Müdürlüklerine, hazırlanan programların incelenmesinde yoğun çaba sarf eden Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığına teşekkür etti. "Yeni müfredat yarın askıya çıkıyor, herkesle ortak çalışmak istiyoruz" Tekin, yeni müfredatı kamuoyu değerlendirmesine açacaklarını belirterek, "İnşallah, yarın öğleden sonra kamuoyuyla paylaşmış olacağız." açıklamasında bulundu. Millî Eğitim Bakanlığının paydaşları ya da paydaş olmak isteyen herkese kapılarının açık olduğuna değinen Tekin, şöyle konuştu: Herkesle ortak çalışmak istiyoruz. "Bu ülkenin eğitim öğretim süreçlerine katkı vermek istiyorum." diyen her kim varsa üniversiteler, akademisyenler, sivil toplum örgütleri, sendikalar, eğitim alanında çalışan kuruluşlar, siyasetçiler, bürokratlar ve herkese açık bir çalışmayı yarın öğleden sonra itibarıyla kamuoyuyla paylaşmış olacağız. Paylaştıktan sonra biraz önce saydığım kişilerden her kim arzu ediyorsa 'gorusoneri.meb.gov.tr' adresinden girerek görüş ve önerilerini paylaşabilir. Bakan Tekin, müfredatın ne kadar süreyle askıda kalacağına ilişkin soru üzerine, "Planımız, bir hafta. Öneri ve görüşler, eğer yoğun bir şekilde gelmeye devam ederse süreyi uzatabiliriz ama uzun zamandır tartışıldığı için herkesin bence bu konuda birikimi ve hazırlığı olduğunu varsayıyorum. Bu süre içinde bizlerle paylaşırlarsa mutlu oluruz. Eğer yoğun bir şekilde görüş alışverişi devam ederse süreyi de uzatabilecek durumdayız. Planımız, şu anda bir haftalık bir askı süresi. Bir haftanın sonunda da modeli Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımız son eleştiri, görüş, öneri ve paylaşımlar doğrultusunda revize edip uygulanmak üzere onaylamış olacağız." diye konuştu. "Katılımcı bir yaklaşımı benimsedik" Bakan Yusuf Tekin, müfredat değişikliğinin 10 yıllık tedrici bir gelişmenin sonucunda nihai bir metin olduğunu belirterek, "Bunu; bugün yapılanı, çok kapsamlı bir değişiklik olarak algılamamak lazım. Bu, bir sürecin sonucunda aşamalı olarak gelinen bir nokta... Daha önceki yıllarda yapılan tedrici değişikliklerin her biri aslında bu süreci besleyen ve tamamlayan unsurlar. Tüm bu değişiklikler, onun üzerine inşa edilen kapsamlı ve son noktanın konulduğu değişiklik olacak." dedi. Müfredat çalışmalarına ilişkin defalarca toplantı yaptıklarını, içerik, felsefe ve inşa sürecinde "katılımcı" bir yaklaşımı benimsediklerini dile getiren Tekin; bu kapsamda geçmişini iyi bilen, bunu içselleştirmiş, dünyanın değerlerine sahip, dünya ile rekabet edebilecek özelliklerin bulunduğuna işaret ederek şöyle konuştu: Kuşkusuz kamuoyunda bu konuda eleştiriler olacaktır, öneriler olacaktır. Eğitimle ilgili konu, üzerinde insanların çok rahat uzlaşabileceği bir konu değil. Ben, bakan olduğum tarihten itibaren, beni ziyaret eden gruplar içinde bile kendi aralarında muhalefet ettikleri, anlaşamadıkları konular oluyor. Hâl böyle olunca bizim hazırladığımız metinde de itirazlı olanlar olabilir, eleştiriler olabilir. Bunları çok doğal karşılıyorum çünkü eğitim böyle bir alan. Bu da eğitimi aslında zenginleştiriyor. Bunu bir eleştiri olarak söylemiyorum. Biz bütün bu düşüncelerden özümseyerek bir toplumsal fayda üretmeye çalışıyoruz. Ürettiğimiz toplumsal payda, aslında bütün bu görüşlerin üzerinde ittifak edebilecekleri asgari müşterekler üzerine inşa edilmiş. Öyle baktığımızda ben mutluyum. İnşallah çocuklarımız için hayırlara vesile olur.   Kademeli uygulanacak Bakan Tekin, yeni müfredatın gelecek eğitim öğretim yılından itibaren kademeli şekilde uygulanacağını bildirdi. Kapsamlı bir revizyon olan yeni müfredatın eğitim ve öğretim kademelerinin tamamında ve tüm sınıf düzeylerine geçilmesi hâlinde farklı mağduriyetlerin ortaya çıkmasını istemediklerini ifade eden Tekin, "Hazırladığımız program, her kademenin birinci sınıfında uygulanacak. 4 sınıf düzeyi olan okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul beşinci sınıf ve lise dokuzuncu sınıflarda önümüzdeki eylül ayından itibaren yeni programımızı uygulamaya başlamış olacağız." açıklamasını yaptı. Kademeli geçişin yapılacağı sınıflarla ilgili Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının bu yıl ders kitabı başvurusu kabul etmediğini bildiren Tekin, "Bu sınıfların kitaplarını doğrudan ilgili genel müdürlükler yazıyor. Yani bu eylül ayından itibaren başlattığımız bir sürecin doğal geldiği nokta." ifadesini kullandı. Dokuz okuryazarlık türü belirlendi Bakan Tekin, müfredattaki ortak bakış açısının sorulması üzerine, askıya çıkarılacak müfredatın teknik detaylarını lansman toplantısında paylaşacaklarını belirtti. Müfredatta okuryazarlık konusundaki yeniliklerin sorulduğu Bakan Tekin, bütüncül bir bakış açısıyla hazırlanan müfredattaki konuyu şöyle anlattı: Bilgi okuryazarlığı, dijital okuryazarlık, finansal okuryazarlık, görsel okuryazarlık, kültür okuryazarlığı, vatandaşlık okuryazarlığı, veri okuryazarlığı, sürdürülebilirlik okuryazarlığı ve sanat okuryazarlığı olmak üzere dokuz okuryazarlık türü belirledik. Aslında burada kastettiğimiz şey, bilgiye erişim konusunda çocuklarımız zaten yeterince kaynağa sahipler ama o edindikleri bilgiyi doğru okuma anlamında çocuklarımıza biz beceri kazandırmak istiyoruz. Olayın temel felsefesi burada zaten... "Yeni müfredatla bilgi kazanımı temelinden beceri kazanımı temelli bir sisteme geçiyorsunuz. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?" şeklindeki soru üzerine Bakan Tekin, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından uygulanan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) ve Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması (TIMSS) gibi sistemler ile müfredatın kıyasladığında ortada ciddi bir problemle karşı karşıya kalındığını anlattı. Birçok konuda ülke bazlı yaptıkları karşılaştırmalarda, müfredatın muadillerinden 2 kata yakın bir düzeyde daha ağır olduğunu gördüklerini dile getiren Tekin, "Bunu doğal karşılıyorum çünkü bilgi erişiminin zor olduğu dönemlerde 'Şu bilgiye de erişsin çocuklar.' denilerek bunlar hep müfredatın içine yerleştirilmiş fakat zamanla bu ülkeler müfredatlarını revize ederken artık bilgi edinmedeki kolaylıklardan hareketle onları çıkartarak azaltmışlar, seyreltmişler. En son toplantımızda baktığımızda, Japonya ve İngiltere ile de kıyasladık ve bizdeki öğrenme çıktıklarının yüzde 50 fazla olduğunu tespit ettik. Bu, bizi çocuklarımıza edindirmek istediğimiz kazanımları sağlıklı edinememeleri sonucuna eriştiriyor." değerlendirmesinde bulundu. Bakan Tekin, müfredatın yüklü olmasının sonuca ulaşmada zorluklar yarattığını ifade ederek, kamuoyunda da "Çocuklar bu konuyu öğrenemediler." gibi eleştirilerle karşılaştıklarını söyledi. Dünya ölçeğinde bir müfredat Dünyada ne öğretiliyorsa bunun müfredatta bulunduğunu, bunun dışındakilerin ise ilerleyen eğitim süreçleri olan ön lisans, lisans, lisansüstü eğitime aktarılmasının da seyreltme anlamına geldiğini vurgulayan Tekin, bunun çocukların akademik bilgiyi kazanabilme yeteneklerine de uygun olmadığını kaydetti. Aylık rutin öğretmenler odası buluşmalarında, müfredatı yetiştirebilmek için haftalık ders saatlerinin artırılması gerektiği yönünde görüşler aldığını belirten Tekin, "Bunları üst üste koyduğumuz zaman da ortalama 60-70 saat haftalık ders yükü olması gerekiyor. Şimdi bu mümkün olmadığına göre yapılması gereken şey, belli. Biz bu anlamda müfredatımızı, programlarımızı ciddi bir seyreltme sürecine de tabi tuttuk. Tekrarlanan bilgilerin çıkarılması, aynı konuları 12 yıllık zorunlu eğitim içerisinde üç dört defa veya daha fazla tekrarlamanın çok bir anlamı yok. İkincisi çocuklarımızın akademik yetkinliklerinin veya akademik pozisyonlarının üstünde almakta zorlanabilecekleri bilgileri çocuklarımızla paylaşmanın da bir anlamı yok. O da gereksiz bir hâle geliyor. Bütün bunları göz önünde bulundurarak müfredatta yüzde 35'lik bir seyreltme içine girdik." ifadelerini kullandı.   Yeni müfredatla haftalık ders saatlerinde azalma olmayacağını belirten Tekin, "Şimdilik sadece programlarımızı bilgi edinmeden çok edindikleri bilgiyi beceriye dönüştürebilecek şekilde revize etmeye odaklandık." dedi.   Öğretmenlere hizmet içi eğitimler başlıyor Öğretmenlerin yeni programı nasıl uygulayacaklarına ilişkin soruya Bakan Tekin, "Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğümüz, ilgili eğitim öğretim daireleri, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımız, programların kesin onay sürecini tamamladığımız andan itibaren başlamak üzere öğretmen arkadaşlarımızın hizmet içi eğitim sürecine tabi tutulmalarına dair bir takvim oluşturuyor. Programlar onaylandığı an, takvim hayata geçecek ve şu andan itibaren eylül ayına kadar öğretmen arkadaşlarımızı bu anlamda yeni programın mantığı, felsefesi ve uygulanmasıyla ilgili olarak çok ciddi bir hizmet içi eğitim sürecini başlatmış olacağız." cevabını verdi.   Bakan Tekin, okullarda müfredatın uygulama programlarının hayata geçirilmesi için yeni alanlar ve atölyelerin planlanacağını, yeni okul planlarında da uygulama alanlarını biraz daha ağırlıklı hâle getireceklerini belirterek, "İnşallah, birkaç yıl içinde bu süreç tamamlanır ve çocuklarımız derslerde edindikleri teorik bilgileri uygulayabilecekleri uygulama atölyeleri, uygulama alanlarına da sahip olurlar." dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.