TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Milli Eğitim Bakanı

İLKHABER-Gazetesi - Milli Eğitim Bakanı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Milli Eğitim Bakanı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Milli Eğitim Bakanı Tekin: Müfredat yüzde 35 oranında sadeleştirildi Haber

Milli Eğitim Bakanı Tekin: Müfredat yüzde 35 oranında sadeleştirildi

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Eleştirilen önemli konulardan biri, yoğun bilgi yüküydü. Bunu da müfredatımızı yüzde 35 oranında sadeleştirerek, çocuklarımızın üzerinden aşırı bilgi verme mantığıyla kurgulanan eğitim yükünü kaldırmış olduk" dedi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, hayırsever Burhan Özdemir tarafından kente kazandırılan Akçakoca Orhan Özdemir Fen Listesi Kampüsü'nün ek hizmet binalarının açılış törenine katıldı. Tören kapsamında, 400 kişilik modern konferans salonu, kapalı spor salonu, yeni nesil kütüphane ve Türkiye'de ilk pilot uygulaması gerçekleşecek olan genişletilmiş eğitim sistemine özgü laboratuvar binası hizmete açıldı. Yeni eğitim altyapısı ve modern tesisler Törende konuşan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Türkiye'nin eğitim sistemine yönelik açıklamalarda bulundu. Bakan Tekin, PTT AŞ tarafından 2002'de düzenlenen "2023'e Cumhuriyetimizin 100. Yılına Mektup Kampanyası" kapsamında yazılan mektupların kendisine ulaştırıldığına dikkat çekerek, "O mektupları okuduğumda, yazılanları gördüğümde Türkiye'nin eğitim öğretimde 22 yıllık devlet içerisinde geldiği noktayı yeterince anlatamadığımızı gördüm. Mektupları yazanlar öğretmenlerimiz, Bakanlığımızda çalışan müfettiş arkadaşlarımız, muhtarlar. Bu mektupları da yakın zamanda zaten bir kitapçığa basmak istiyoruz. Mesele bir öğretmenimiz 'Acaba bir gün 40 kişilik sınıfta ders anlatabilecek miyim?' yazmış. Devamında da, '74-76 kişilik sınıfta öğretmenlik yapıyorum' demiş. Şuan Türkiye'de sınıflar 20-24 kişi arasında değişiyor. Dünyanın en gelişmiş eğitim sistemleriyle hemen hemen aynı fiziki altyapıya sahibiz" dedi. "Eğitim binalarının deprem dayanıklılığı açısından sorunsuz" Derslik sayısının artırıldığını söyleyen Bakan Tekin, "Peki dersliklerimizin niteliğiyle ilgili değişiklik var mı? Yaptığımız binalar. 6 Şubat'ta meydana gelen depremi yaşayan 11 ilimizde 2002 yılından sonra yapılıp da yıkılan okulumuz neredeyse yok. 11 civarında derslik kullanılamaz hale geldi ama tamamı öncesinde yapılan derslikler. Şuan yaptığımız okul binaları depreme dayanıklılık açısından sorunsuz. Fiziki unsurlar itibariyle biraz önce bahsettiğim mektuplardan bir tanesinde bir öğretenimiz, 'Bir gün koridorlarında farelerin cirit atmadığı okulda öğretmenlik yapabilir miyim?' diyor. Şuan sayı olarak belli bir noktaya getirdiğimiz dersliklerimizin fiziki kapasite ve nitelik açısından da dünya standartlarında okullarımız var. Bu da ayrı bir parantez" diye konuştu. "Teknolojinin eğitime entegrasyonu" Bakan Tekin, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı 60 binin üzerinde okulun bulunduğuna ve bu okulların internet erişimine açık durumda olduğuna dikkat çekerek, "Okullarımızda öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz internete erişebiliyorlar. Peki ne oluyor? Şuanda 625 bin dersliğimizde etkileşimli tahtalarımız var. Yani kara tahtaların yanında etkileşimli tahtalarla çocuklarımız ekranda öğretmenimizin yardımıyla ders işliyorlar. Peki bunun ne faydası var? İnternet erişimi olan ağlar üzerinden çocuklarımız, öğretmenlerimiz dünyanın en çok eğitim içeriğine sahip programlarından biri olan EBA'ya bağlanıyorlar ve istedikleri her türlü içeriği oradan online olarak dersliklerde işliyorlar. Türkiye'nin neresine giderseniz gidin öğretmenimiz tahtadan kendisinin anlattığının yetersiz olduğunu düşündüğü ya da bilgiyi daha farklı şekilde öğrencilerle paylaşmak istediği herhangi bir konuyu etkileşimli tahtalar üzerinden çocuklarımızla paylaşabiliyor. Bu da bizim açımızdan, eğitim öğretim altyapısı açısından önemli bir gösterge" şeklinde konuştu. "Biz 2 hususu büyük oranda içeren değişikliği geçtiğimiz mayıs ayında hayata geçirdik" Fiziki altyapıyla ilgili çok ciddi yatırımlar yaptıklarını dile getiren Milli Eğitim Bakanı Tekin, "Bir diğer husus, şuanda yaklaşık 1 milyon 130 bin civarında öğretmenimiz var. Bu öğretmenlerimizin yaklaşık 800 bin öğretmenimiz 2002 yılından bu yana atanmış öğretmenlerimiz. Eğitimin niteliğiyle ilgili önemli göstergelerden biri de, okullarda öğretmen başına düşen öğrenci istatistikleri. Uluslararası derecelendirme ve reyting ölçümü yapan kuruluşlar açısından önemli bir göstergesi. Binayı yaptık, öğretmenlerle ilgili ciddi şekilde ihtiyacı giderdik. Eğitimin içeriğiyle ilgili bakmamız gerekiyor. Orada da uluslararası örgütler bizi 2 eleştiriyle karşı karşıya bırakıyorlardı. 'Sizin müfredatınız yani programlarınız 1980'li, 90'lı yıllarda yaygın olan öğrenciye yoğun bir biçimde bilgi yüklemek üzerine kurulan bir sistem' Bu bizim için birinci eleştiri. 2. eleştiri, 'Bilgiye erişimin sınırlı olduğu bir dönemde çocukların, gençlerin bilgi edinmede yegane kaynağının okul olduğu dönemlerde yazılmış bir müfredatınız var. Siz bu çocukların artık bilgiye erişmek konusunda yaşadıkları kolaylıkların farkında değilsiniz herhalde' diye bizi eleştiriyorlardı. Dolayısıyla biz 2 hususu büyük oranda içeren değişikliği geçtiğimiz mayıs ayında hayata geçirdik. Eğitim öğretim surecinin mantığını bilgi edinmek değil, edinilen bilgiyi beceriye dönüştürmek üzere uygulanan çağdaş eğitim anlayışıyla bağdaşır hale getirdik, müfredatımızı buna görev revize ettik" ifadelerini kullandı. "Müfredat reformu" Bakan Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yine aynı raporlar içinde eleştirilen önemli konulardan biri, yoğun bilgi yüküydü. Bunu da müfredatımızı yüzde 35 oranında sadeleştirerek, çocuklarımızın üzerinden aşırı bilgi verme mantığıyla kurgulanan eğitim yükünü kaldırmış olduk. Müfredatımızın böyle olması çok doğaldı. Bizler gibi, ilkokulda, ortaokulda, lisede bilgiye erişmek konusunda sıkıntı yaşıyorduk. Herhangi bir konuda araştırma yapmak istenildiğinde kütüphaneye gidiliyordu. Ben liseyi 1989'da bitirdim. 1980'li yıllarda lise öğrencisiyken kütüphanelerin önünde kuyruk oluştururduk. İçeri girdiğinizde bu kez ansiklopediler başında sıraya giriyordunuz. Ansiklopedi size gelir, başınızda da ödevini yağmak için başka biri beklerdi. Şimdi çocuklarımız ellerindeki akıllı cihazlarla istedikleri her türlü bilgiye hızlıca ulaşma imkanına sahipken biz hala aynı mantık da devam edersek bu sistemi yorar, öğrenciyi yorar, öğreteni yorar. Bu bilgiyi vermek konusunda öğretmenimiz de sıkıntıya girer. Niye bu yükü taşıyoruz? Niye bundan vazgeçmiyoruz? Yaptığımız 2. şey de bu. Müfredatımızı sadeleştirdik. Biz herhangi bir konuyu çıkartırken, çıkardığımız şeyin bilimsel olmadığı ya da bilimselliğini tartıştığımız için çıkarmıyoruz. Sadece çocuklarımızın artık yüksek öğretime erişimin bu kadar rahat olduğu bir dönemde bazı bilgi ve kazanımların ilerleyen eğitim kademelerinde verilmesinin daha pedagojik olduğunu düşündüğümüz için çıkartıyoruz" "Vatanseverliği çocuklarımızın kazanmasını istedik" Eğitimde başka bir değişiklik daha yaptıklarını ve bu değişikliği kendisinin çok önemsediğini belirten Bakan Yusuf Tekin, "Dünyanın en köklü devlet geleneklerinden bir tanesine sahibiz. Bize düşen, bizim yapmamız gereken hususlardan bir tanesi, belki en önemlisi, bu devlet geleneğini, gelecek kulaklara aksettirecek bir sürecin koordine etmek. Buradan hareketle, vatanseverlikten merhamete kadar birçok konuyu müfredatımızın içinde çocuklarımızın kazanmasını istedik ki millet olarak bir arada yaşama kararlığımız devam etsin istedik" dedi. Hayırsever Burhan Özdemir’e teşekkür Bakan Tekin, Akçakoca Orhan Özdemir Fen Listesi Kampüsü'nü kente kazandıran hayırsever Burhan Özdemir'e teşekkür ederek, "İçinde yaşadığımız vahşi kapitalist düzende rızkından, kazancından bir kısmını babasının hayrı ve isminin yaşatılması için çocuklara, gençlere ayıran böyle bir hayırseveri tebrik etmek istiyorum. Burhan Bey'e bu bina için teşekkür ediyorum. Kendisi 'Ben sadece okul yapıp bırakmayacağım' dedi. 'Bu okulun bundan sonra her türlü sorununun çözümü için bir hamisi olarak burada bulunacağım' dedi. Ben bunun için de Burhan Bey'e teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Tekin: Öğretmen atamaları Danıştay kararını bekliyor Haber

Tekin: Öğretmen atamaları Danıştay kararını bekliyor

Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, CNN Türk'te yayınlanan "Hafta Sonu" programında eğitimle ilgili güncel gelişmeleri yanıtladı. Öğretmen atamalarıyla ilgili konuşan Tekin,Danıştay'dan karar çıkmadığı için henüz atamaların olmadığını belirten Tekin, Danıştay'dan karar çıktığı zaman oradaki hesaplama yöntemine göre hesaplama yapacaklarını ve ekranı açacaklarını dile getirdi. Tekin, önceki gün atama sonuçlarının E-Devlete açılmasıyla ilgili "Önceki gün, Bilgi İşlem Daire Başkanlığımızdaki bir arkadaşımız sistemin verilerini E-Devlete açmış. Bunu iyi niyetli mi yaptı, kötü niyetli mi yaptı? Onunla ilgili bir soruşturma süreci yürüteceğiz." şeklinde konuştu. Tekin, sonuçların açılmasıyla ilgili soruşturma açtıklarını söyledi. Okullara 30 bin ilave tam zamanlı personel alınacak Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, okullardaki temizlik personelinin istihdamıyla ilgili açıklamalarda yer aldı. Bugün itibariyle 45 bine yakın kadrolu temizlik elemanının bulunduğunu belirtti. Taşeronların kadroya geçtikten sonra sorun çıktığını ve bunu çözmek için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıyla birlikte toplum yararına program projesini başlattıklarını kaydetti. Tekin, okullarda temizlikle ilgili konuyu çözmek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının haftada 3 gün 120 bin personel görevlendireceğini aktararak, şöyle devam etti: "Okulların açıldığı hafta itibarıyla bu süreç başladı fakat iş gücü uyum programı bu projeye başvuru çok sınırlı kaldı. Bu yüzden okullarımızda birkaç hafta içinde bu sorunu çözemedik. 120 bin istihdam alanı oluşturulmasına rağmen başvuru sayısı çok az oldu. Yüzde 25'i ancak doldurulabildi. Bazı illerde tamamı, bazı illerde çok azı ama toplamda yüzde 25 oldu. Bu talep eksikliğinden dolayı başlayıp devam etmeyenlerden çıkan eksikliklerden dolayı okullarımızda böyle bir sıkıntı ortaya çıktı. Saha ziyaretlerimizde okullarda sistemin aksadığını görünce Bakanımızla tekrar konuştuk. En son dün de Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz ve Bakanımızla birlikte tekrar değerlendirdik. Pazartesi itibarıyla Çalışma Bakanlığı tam zamanlı 30 bin ilave personel istihdam hakkı sunacak. İş gücü ürün programına başvuru ve işlevselliğini test ettik, aksaklıkları hissettik, kendileri de bu konuda bize yardımcı oldular. Pazartesi itibarıyla süreci başlatacağız." Bakan Tekin, deprem bölgesinde 11 ilde 9 bin 935 dersin kullanılamayacağını açıkladı. Bu dersliklerin yerine 19 bin 784 yeni derslik planlandığını belirterek, ''Bu dersliklerin yerine 19 bin 784 derslik planladık. Bunların da şu an 6 binin üzerindekiler 9 Eylül itibarıyla eğitim öğretime başlamış durumda. Büyük çoğunluğu yıl sonu itibarıyla bitmiş olacak. 2025-2026 eğitim öğretim yılı başladığında her bir ilimiz için Cumhurbaşkanımızın talimatıyla 6 Şubat öncesindeki derslik sayısının yüzde 10 fazlası kadar derslik hayata geçmiş olacak." ifadelerini kullandı. Bursa'da ki okul müdürünün açığa alınması Tekin, Bursa'nın Yıldırım ilçesindeki bir ortaokulda, yardımcısının odasının kapısını kıran okul müdürünün açığa alınmasıyla ilgili şunları kaydetti: "Bu türden hukuka, ahlaka aykırı uygulamalara şiddetle karşıyım. Öğretmen arkadaşlarımızı, idarecilerimizi, hepsini zan altında bırakıyor. Onları negatif bir imajla karşı karşıya bırakıyor. Bundan dolayı da rahatsızım açıkçası fakat bu tartışmaların iyi niyetle yürümesi açısından şunu ısrarla istiyorum: Bunu sosyal medyada paylaşıp bütün öğretmenleri, idarecileri zan altında bırakacağımıza, bu veriyi ulaştıran kişi bize ulaştırırsa, direkt hiç kimseyi zan altında bırakmadan biz gereğini yaparız. Nitekim burada da yaptık. Arkadaşımızı açığa aldık çünkü yaptığı şeyin hiçbir şekilde tasvip edilecek bir tarafı yok."

Bakan Tekin: Türkiye, AK Parti ile dini ibadet özgürlüğünde dünya standartlarına ulaştı Haber

Bakan Tekin: Türkiye, AK Parti ile dini ibadet özgürlüğünde dünya standartlarına ulaştı

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Türkiye’nin Adalet ve Kalkınma Partisi ile bambaşka bir noktaya geldiğini belirterek, “Cumhurbaşkanımıza ve Türkiye’yi dini ibadet özgürlüğü anlamında dünya standartlarında bir ülke yapmaya çalışan bütün AK Parti camiasına ve buna katkı veren herkese bir kez daha teşekkür ediyorum. Unutmamız gereken dönemlerdi. Biz şimdi burada din eğitimini çalışırken, din eğitimi ile ilgili konuşurken Türkiye’nin bu konuda yaşadığı tecrübeyi ihmal etmemek ve görmezden gelmemek lazım” dedi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Elazığ’da Fırat Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde 3’üncüsü düzenlenen Din Öğretimi ve Hizmetleri Çalıştayı'na katıldı. Konuşmasında Milli Eğitim Bakanlığı’nın dışa açık bir bakanlık olması gerektiğini söyleyen Bakan Tekin, “Yaptığı işlerden, yürüttüğü kamusal hizmeti yerine getirirken, gerek kamu gerek özel gerekse sivil toplum olmak üzere toplumun her kesiminden gerçek ve tüzel kişilerle yapacağı işbirliklerinin Milli Eğitim Bakanlığı’nı zenginleştireceğini ifade ettim. Bunu ifade etmeye de devam ediyorum. Bu anlamda biz meslek örgütleri, iş dünyası, esnaf, ticaret odaları olmak üzere her türlü meslek birliği ile işbirliğine açığız ve yapıyoruz. Aynı zamanda birçok bakanlıkla işbirliği protokolleri yapıyoruz. Bakanlığımızın bu anlamda hizmetlerini yaparken üstündeki yükü paylaşmak isteyen herkese kapımızın açık olduğunu söylemiştik. STK’lar ile iş birlikleri yapıyoruz. Bizde destek olmak isteyen STK’lara kapımızın açık olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz” diye konuştu. "Eğitimde tüm kesimlerle işbirliğine açığız" Milli Eğitim Akademisi’nden bahseden Tekin, “Önümüzdeki günlerde yeniden TBMM gündemine gelecek olan Öğretmenlik Mesleği ve Milli Eğitim Akademisi Kanunu'nun aslında özü de tam bu bahsettiğim işbirliklerinde gizlidir. İşbirliğini daha kurumsal hale getirecek, öğretmen arkadaşlarımızın, okullarımızın şehirlerindeki üniversitelerle ve akademisyenlerle daha sıkı bir ilişki içerisine girmesini kurumsallaştıracak, meşru hale getirecek bir yasa teklifidir. Yasa ile beraber Milli Eğitim Akademisi kurumsallaştığında öğretmen arkadaşlarımızla üniversiteler daha entegre bir çalışmanın içerisine girecekler. Sadece lisans mezunu yetiştirip mesleğe başlattıktan sonra üniversite ile hiçbir ilişkisi olmayan öğretmen arkadaşlarımız değil, başladıktan sonra da gerek mezunu olduğu üniversite gerekse hizmet yaptığı ildeki üniversiteyle daha yakın ilişkiye giren bir Milli Eğitim Bakanlığı profili arzuluyoruz. Bu iş birliği ise üniversiteler, bu işbirliğinde iki taraflı davranmalı diye düşünüyorum. Meslekte uzun yıllar hizmet etmiş öğretmen arkadaşlarımızın üniversitelerdeki öğretim üyelerinden sadece konferans ve ders almaları değil benim kastettiğim. Meslekte 20-30 yıl sürekli uygulamanın içerisinde olmuş öğretmen arkadaşlarımızın üniversitelerde lisans düzeylerinde derslere devam etmesini ve ders vermesinin, öğretmen adayı arkadaşlarımızın tecrübelerini aktarmalarının da uygun olacağını düşünüyorum. Bu işbirliğini karşılıklı hale getirirsek daha sağlık olur. İşbirliği halkamızı genişletmek için gece gündüz çalışacağız” şeklinde konuştu. Bakan Tekin: "Veliler, eğitim sürecinde daha aktif olmalı" Bu yıl işbirliği halkasına ebeveynleri de dahil etmek istediklerini vurgulayan Tekin, “Genellikle bizde velilerimiz çocuklarımızı okullara yazdırırlar. Ondan sonra bizde yerleşik kültür ifade halini almış, ‘Eti senin kemiği benim’ tarzı var. Çocuklarımızı okula gönderdikten sonra öğretmenimizin bizim çocuklarımıza öğretmenlik yapmasını bekliyoruz. Öğretmenimizin anne ve baba rollerini yapmasını istiyoruz. Ben bir baba ve anne olarak işten eve geç ve yorgun geliyorum, çocuğuma anne ve babalık yapmakta zorlanıyorum deyip, anne ve baba rolünü de öğretmene yüklüyoruz. Öğretmenimizden ağabey ve kardeş olmasını da istiyoruz. Aklımıza gelebilecek her türlü toplumsal rolü öğretmene yükleyip, ondan sonra da kenardan seyredip, eğitim sistemimiz, okullarımız ve öğretmenlerimiz başarısız eleştirisini yapmaktan çok hoşlanıyoruz. Biz şimdi Milli Eğitim Bakanlığı olarak eğitim öğretim süreçlerinde öğretmenlerimiz kadar toplumun diğer kesimlerinin de bizim başarımızda veya başarısızlığımızda payı var. Bunu ben söylemiyorum. Çok sayıda araştırmada öğretmenin ve okulun, çocuklarımızın başarısıyla ilgili payını yüzde 50’nin üzerine çıkaran paylaşım görmedim. Geriye kalan yüzde 50, çocuğumuzun hayatının büyük çoğunluğunu geçirdiği toplumsal yaşamın diğer alanlarında gizli” dedi. Bakan Tekin, “Üşenmedim hesapladım. 12 yıllık zorunlu eğitimi tamamlayan bir çocuğumuz, 18 yaşına geldiğini varsayarsak yaklaşık 160 bin saat civarında yaşamış oluyor. Bu 160 bin saatin ortalama 11 bin saatini okulda geçiriyor. Onun dışındaki kısmı toplumun diğer kesimi ve ailesiyle beraber geçiriyor. O zaman çocuklarımızın eğitim öğretim sürecinde öğretmenlerimiz kadar devreye sokmamız gereken diğer aktörler olduğunu da ihmal etmememiz lazım. Bu yıl aileleri de işin içerisine katacak bir dizi etkinliği hayata geçiriyoruz. Çocuklarımızın okuma alışkanlıklarımızın zayıf olduğunu düşünüyorsak, gelin hep beraber evimizde çocuklarımıza örnek olalım, öğretmenlerimizin işini kolaylaştıralım. Çocuklarımızla akşamları okuma saati yapalım. Kitap okuma saatleri yapalım. Hep beraber çaba sarf edelim. Bu ve benzeri önermelerle işbirliği sürecine velilerimizi de dahil etmek istiyoruz. İnşallah bunda başarılı oluruz” dedi. "AK Parti, Türkiye'yi dini ibadet özgürlüğünde dünya standartlarına taşıdı" Türkiye’nin Adalet ve Kalkınma Partisi ile birlikte bambaşka bir noktaya geldiğini dile getiren Tekin, “Özellikle din ve dini inanç, ibadet hürriyeti özelinde söylemek istiyorum. Bu salona baktığımda hemen hemen büyük çoğunluğun 2002 Türkiye’sini hatırlayabilecek yaşta olduğunu görüyorum. Fakat çok çabuk unutuyoruz. Yaşadıklarımız, gördüklerimizi sık sık hafızalarımızda canlandırmamız gerekiyor. 2013-2014 yılında 4 binin üzerinde öğretmen arkadaşımızı çıkartılan bir yasal düzenlemeyle tekrar ailemize aldık. Bunlar kimdi; 2002 öncesi sadece başörtüsü taktıkları için memuriyet hakları ellerinden alınan, disiplin suçuyla ihraç edilen kişilerdi. Bu salonda çok sayıda başörtülü arkadaşımız var. Ben yıllarca üniversitede öğretim üyeliği yaptım. Anadolu’nun muhafazakar illerinde de çalıştım. Bırakın kamu görevlisi olarak üniversitenin konferans salonunda bu kadar başörtülünün konferansı dinlemeye dahi müsaade edilmediğini yaşadık. Üniversitenin Tıp Fakültesi Hastanesinde poliklinik hizmeti almak isteyen insanlara başörtüsü ile kamusal alanlara girmek yasak cevaplarının yaşandığı bir Türkiye yaşandı. Bunlar şimdi yok tabii. O zamanlar elektrik faturalarını ödemek için TEDAŞ’ın önünde kuyruğa girerdik. Benim çalıştığım il için söylüyorum, TEDAŞ’ın önünde kuyruk beklerken yağmur sebebi ile salonun içerisine girenlerden başörtülü olanların salonun dışarısına çıkartıldığı bir Türkiye yaşandı. Elektrik faturası ödemek için beklerken 'Burası kamusal alan, dolayısıyla burada başörtüsü ile duramazsın' denilen bir Türkiye yaşandı” ifgadelerini kullandı. Dini ibadet özgürlüğünde büyük değişim 28 Şubat sürecine de değinen Bakan Tekin, “İmam Hatip Lisesinde çalışırken görevli olduğu pansiyondaki öğrencileri sabah namazına kaldırdığı için irticacı olduğu gerekçesiyle ilişki kesilen öğrencilerimiz oldu. Ben o yüzden Cumhurbaşkanımıza ve Türkiye’yi dini ibadet özgürlüğü anlamında dünya standartlarında bir ülke yapmaya çalışan bütün AK Parti camiasına ve buna katkı veren herkese bir kez daha teşekkür ediyorum. Unutmamız gereken dönemlerdi. Biz şimdi burada din eğitimini çalışırken, din eğitimi ile ilgili konuşurken Türkiye’nin bu konuda yaşadığı tecrübeyi ihmal etmemek ve görmezden gelmemek lazım. Bu anlamda atılan adımları ve bu adımları atanlara şükran duygularımızı beslememiz lazım. Dini inanç ve ibadet hürriyeti olarak bu ülkede yaşadığımız tek sorun başörtüsü sorunu değildi. Onun dışında çok farklı sorunlar da yaşadık. Mesela İmam Hatip Lisesi mezunu olmak bir problemdi. 2006 yılında Boğaziçi Üniversitesinde doçentlik mülakatına girdiğimde jüri üyelerinin 'Sen İmam Hatip mezunusun' dedikleri halen kulaklarımda. Yayın dosyanıza, ürettiklerinize ve akademik çalışmalarınıza bakma zahmetinde bulunmadan 'Ama siz İmam Hatip mezunusunuz' diyerek refüze edildiğimiz bir Türkiye yaşadık. Çocuklarını İmam Hatip’e götüren ailelerimizin yaşadıkları bir kat sayı zulmünü bu ülke gördü. Sadece lise tercihinden dolayı muadillerinden çok daha geri koşullarda rekabet etmelerine zorlandığı bir ülkede yaşadık. Bugün çok şükür Türkiye’de dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun, dünyanın neresinde tartışılırsa tartışılsın rahatlıkla şunu söyleyebileceğimiz bir Türkiye var; evrensel laiklik anlayışıyla bağdaşır, dini inanç ve ibadet hürriyetlerinin bütün vatandaşlar için özgürce sağlandığı bir Türkiye var. Bunu göğsümüzü gere gere söyleyebilecek noktadayız” diye konuştu. Bakan Tekin, “İlahiyat fakültelerinden mezun çocuklarımız şu ana Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde yaklaşık 13 farklı dersi veriyor. Bir öğretmenimiz 13 farklı dersin uzmanı gibi kabul ediliyor. Ben bunun değişmesi gerektiğini düşünüyorum. İlahiyat fakültelerinin bu anlamda bölümleşmesi ve uzmanlaşması gibi dolayısıyla bizim istihdam ettiğimiz öğretmen arkadaşlarımızın da spesifik derslerde uzman olup, o derslerde örnek olarak Kur’an-ı Kerim ve tesfir bir grup, İslam düşüncesi ve İslam felsefesi başka bir grup olabilir. Bu alanlarda uzmanlaşmış, bu alanların pedagojik formasyon açısından uzmanı olan, bu alanlarda mitolojik bilgisi olan adaylar olarak yetişmesi gerektiğine inanıyorum. Aynı şekilde yaş grupları itibarıyla da ilkokullarda bu dersi veren kişiyle İmam Hatip Liseleri son sınıfta aynı dersi veren kişinin aynı eğitimden geçmesi için de yaşadığımız uzmanlaşma çağında biraz çağa adapte edilmesi gereken bir sorunmuş gibi gözüküyor. Bu ve benzeri gibi problemlerin tartışılacağı güzel bir çalıştay olmasını temenni ediyorum” dedi. Programa Bakan Tekin'in yanı sıra Vali Numan Hatipoğlu, AK Parti Elazığ milletvekilleri Ejder Açıkkapı ve Prof. Dr. Erol Keleş, Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, siyasi parti temsilcileri, akademisyenler, kurum müdürleri ve öğrenciler katıldı.

Bakan Yusuf Tekin Haber Türk'te mülakat revizyonlarına ilişkin açıklama yaptı Haber

Bakan Yusuf Tekin Haber Türk'te mülakat revizyonlarına ilişkin açıklama yaptı

Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Haber Türk ekranlarında yayımlanan "Özel Röportaj" programında eğitim gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Tekin, Diyarbakır’da öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran’ın okulundaki çocuklara psikososyal destek sağlandığını, mülakat süreçlerinde yapılan revizyonları, okullarda kayıt ücretleri ile ilgili iddiaları ve müfredat değişikliklerini detaylı bir şekilde ele aldı. Narin Güran’ın Okuluna Psikososyal Destek Sağlandı Bakan Tekin, 9 Eylül'de Narin Güran’ın okuluna gönderilen 12 kişilik uzman heyetinin, öğrenciler, öğretmenler ve ebeveynlerle rehabilitasyon sürecini yürüttüğünü belirtti. Tekin, “Başsağlığı diliyorum. Bu olayın bir an önce unutulması ve eğitim öğretim hayatının başlaması gerekiyor” dedi. Kayıt Ücreti İddiaları Yanıtlandı Okullarda kayıt ücreti alınmadığını vurgulayan Tekin, "Kayıt ücreti isteniyor" iddialarının öğretmen ve idarecileri zan altında bırakabileceğini belirtti. 43 maddelik genelge ile velilerden kayıt veya benzeri ücretlerin alınmaması gerektiğini açıkça ifade ettiklerini ve şikâyet olması durumunda Bakanlık olarak gerekli işlemleri yapacaklarını söyledi. Mülakat Süreçlerindeki Revizyonlar Mülakat süreçlerinde yapılan değişikliklere değinen Tekin, adil bir değerlendirme için kimliklerin gizli tutulduğunu ve mülakat sürecinde ses ve görüntü kayıtlarının yapıldığını aktardı. Tekin, “'Okullarda çocuğu emanet ettiğim bir öğretmeni seçme inisiyatifim olmalı." dedim. Mülakatları revize edeceğiz, dedik. Süresi ve içeriğiyle ilgili değişiklik yaptık. Mülakatlarla ilgili her ortamda, "Kul hakkı yemeyecek adil biçimde deneme dersi anlatmak istiyoruz." dedik. KPSS'ye girmiş adaylardan üç katı adayı mülakata davet edeceğimizi deklare ettik. Aday, salona gittiği zaman gerçek kimliği belli değil. Ben şube müdürü olarak jüri üyesiyim diyelim, karşıma gelen kişinin adı, memleketi yok. Bir kod numarası tanımladık. Adayın da kendisini sınav yapacak üç kişinin kim olduğundan haberi yok." değerlendirmesinde bulundu. Tekin, mülakata ilişkin ses ve görüntü kaydı da bulunduğunu vurgulayarak, "Bu mülakat döneminde ne bir siyasetçiden, ne bir tanıdığımdan ne arkadaşlar aracılığıyla bize hiçbir isim gelmedi, biz de hiçbir ismi komisyonlarda paylaşmadık. 'Böyle bir işe giren en yakın arkadaşım bile olsa, buna tevessül ederse gereğini yapacağım.' dedim. " şeklinde konuştu. Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmen atamalarıyla ilgili olarak da mülakat sürecini tamamladıktan sonra mevzuat değişikliğini yönetmelikte yaptıklarını, yüzde 100 mülakat notuyla atama yapılırken bunu yüzde 50 olarak tanımladıklarını söyledi. Bazı siyasetçi ve sendikaların bunu yargı konusu yaptığını hatırlatan Tekin, iptal olursa yüzde 100 mülakat ile atama gerçekleştireceklerini, Danıştay'ın kararı kendilerine ulaştığında açıklamada bulunacaklarını vurguladı. Müfredatın Hafifletilmesi ve Eğitimde Değişiklikler Müfredattaki değişikliklerin yüzde 35 oranında hafifletildiğini belirten Tekin, bilgi yükünün azaltılması ve beceri odaklı eğitim anlayışına geçiş yaptıklarını söyledi. Tekin, müfredatın bilimsel ve eğitimsel temellere dayanarak değiştirildiğini ifade etti. Fransız Okulları ve Uluslararası İlişkiler Fransız okullarıyla ilgili mevcut durumun hukuki zeminini koruyacaklarını belirten Tekin, ''"Türkiye millî ve bağımsız devlet... İç hukukumuza uygun olarak eğitim yapan herkesin hakkını koruruz. Bu hukuka saygı göstermeyenlere karşı gereğini yaparız. Fransız yetkilileriyle konuştuk. Uluslararası sözleşmede ısrarcı olduğumuzu paylaştık. Onlar da altı ay içinde hazırlayacaklarını söylediler. Bizim taleplerimize pozitif cevap verirlerse uluslararası süreci yürütürüz. Şu anda hukuki zemini olmayan okullar. Konunun müfredatla alakası yok. Şu an Türkiye'de 34 tane azınlık okulumuz var. Her türlü ihtiyaçlarını gidermek için çaba sarf ediyoruz." dedi. Özel Okul Ücretleri ve Denetimler Özel okullardaki eğitim ücretlerinin bu yıl stabil hâle geldiğini belirten Bakan Tekin, binden fazla okulda denetim yaptıklarını ve ücretlerin düzenli olarak takip edildiğini söyledi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 2024-2025 eğitim yılını Arjantin İlkokulu'nda açtı Haber

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 2024-2025 eğitim yılını Arjantin İlkokulu'nda açtı

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 2024-2025 eğitim-öğretim yılı açılışı dolayısıyla Arjantin İlkokulu'nda düzenlenen törene katıldı. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, dünyanın neresinde, ne zaman olursa olsun adaletsizliğe ve hukuksuzluğa karşı insanlığın sesi olabilecek nesil yetiştirebilmek, farkındalık oluşturmak için okullarda "Çanakkale, Gazze, vatan ve bağımsızlık" temalı ilk ders etkinliği planlandığını bildirdi. Tekin, 2024-2025 eğitim-öğretim yılı açılışı dolayısıyla Arjantin İlkokulu'nda düzenlenen törene katıldı. Tunceli'nin Ovacık ilçesinde görev esnasında zırhlı aracın devrilmesi sonucu şehit olan askerler ve tüm şehitler için ülke genelindeki okullarda bayrak töreni öncesinde 1 dakikalık saygı duruşunda kararı doğrultusunda Bakan Tekin de okuldaki bayrak törenine katıldı, ardından öğrenci ve öğretmenlerle birlikte saygı duruşunda bulundu. İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından yeni eğitim-öğretim yılının ilk ders zilini çalan Tekin, ilk olarak bu yıl ilkokula başlayan öğrencilerle sınıflarında bir araya geldi. Daha sonra ilkokul 3. sınıf öğrencilerinin sınıflarına konuk olan Bakan Tekin, yeni eğitim-öğretim yılının ilk dersinde tüm kademelerdeki tüm sınıflarda, "Çanakkale'den Gazze'ye Bağımsızlık Ruhu ve Vatan Sevgisi" temasıyla hazırlanan açılış dersini izledi. Derste, Bakanlık tarafından ilk ders için hazırlanan vatan sevgisi konulu kısa film gösterildi. Bakan Tekin, okul ziyaretinin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Her eğitim-öğretim yılı açılırken yoğun bir heyecanla pazartesi sabahlarını iple çektiklerini ve okula geldiklerini anlatan Tekin, "Bugün de Türkiye genelinde yaklaşık 20 milyona yakın öğrencimiz heyecanla okullarına geldiler. Çocuklarımıza, gençlerimize hayırlı ve başarılı bir eğitim-öğretim yılı temenni ediyorum." diye konuştu. Bakan Tekin ilk ders zilini çaldı ve öğrencilerle bir araya geldi Türkiye genelinde yaklaşık 20 milyon öğrencinin, 750 binin üzerinde dersliğin, 1 milyon 250 binin üzerinde öğretmenin bulunduğuna işaret eden Tekin, "Kocaman bir aileyiz. Öğretmen, idareci arkadaşlarımız, öğrencilerimiz, velilerimiz, çocuklarımızın yakınları, hepsini düşündüğümüzde aslında 86 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı hep beraber eğitim-öğretim süreçlerini yakından takip eden kocaman bir aile olarak bu heyecanı yaşıyoruz." değerlendirmesinde bulundu. Tunceli'nin Ovacık ilçesinde dün görev esnasında zırhlı aracın devrilmesi sonucu 3 jandarma uzman çavuş ile 1 uzman onbaşının şehadet haberini aldıklarını dile getiren Tekin, Milli Savunma Bakanlığına, Genelkurmay Başkanlığına ve millete başsağlığı diledi. Tekin, "Bize bu ülkeyi vatan kılan, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün ecdadımızı, bütün şehitlerimizi hayırla yad ediyorum. Mekanları cennet olsun. Allah hepsinden razı olsun. Aynı şekilde hayatta olan gazilerimize bir kez daha şükran ve minnetlerimi sunuyorum. Allah onlardan da razı olsun." dedi. Tekin: "20 milyon öğrenci, 750 bin derslik ve 1,25 milyon öğretmenle kocaman bir aileyiz" Eğitim-öğretim yılına bu ülkeyi vatan kılan şehitleri, ecdadı anmak ve onları hayırla yad etmek için ilk ders etkinliğiyle başladıklarını hatırlatan Tekin, şöyle devam etti: "Biz ülkesine, milletine ve bağımsızlığına canı pahasına sahip çıkan bir milletiz. Ama aynı zamanda milletimizin bir başka vasfı daha var. O da dünyanın her tarafında adaletin, hakkın ve hukukun temini için mücadele etmek. Yaklaşık 1 yıl olacak, Filistinli Müslüman kardeşlerimize yönelik bir zulüm var, 40 binin üzerinde, ki bunların üçte bire yakını öğrenci, yaşamını yitirdi, ülkelerini savunurken şehit oldular. Kendi bağımsızlık mücadelemizi ve vatan savunmamızı çocuklarımıza, gençlerimize bir kez daha vermek hem de dünyanın neresinde olursa olsun, ne zaman olursa olsun adaletsizliğe ve hukuksuzluğa karşı insanlığın sesi olabilecek bir nesil yetiştirebilmek, bir farkındalık oluşturmak için okullarımızda Çanakkale, Gazze, vatan ve bağımsızlık temalı ilk ders etkinliği planladık. Bu çerçevede hazırladığımız videoyu izledik." İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümünü de kutlayan Tekin, "Mehmet Akif'in dediği gibi Allah bizlere bir daha İstiklal Marşı yazdıracak, Kurtuluş Savaşı yürütecek günler yaşatmasın." dedi. Tekin’den başsağlığı ve adalet çağrısı Narin Güran'ın Diyarbakır'da öldürülmesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tekin, "İçimizi acıtan bir olay. Narin kızımız, aynı zamanda bir öğrencimiz. En yakın zamanda olayın faillerinin hukuk ve adalet önünde hesap vereceğine inanıyorum. Narin'i seven herkese başsağlığı diliyorum. Bu tür hazin olayların bir kez daha olmamasını temenni ediyorum." ifadelerini kullandı. Ücretsiz yemek uygulaması Bakan Tekin, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Geçen yıl okullarda yürütülen ücretsiz yemek uygulamasının bu yıl da süreceğini bildiren Tekin, deprem bölgesinde ve taşıma yoluyla eğitimine erişim kapsamındaki öğrencilere yemek uygulamasına devam edeceklerini belirtti. Okullarda "bağış" altında kayıt parası uygulamasına ilişkin soru üzerine Tekin, ilkokullara ve ortaokullara yeni başlayacak öğrenci kaydının adrese dayalı olarak elektronik ortamda yapıldığını hatırlattı. Liselerde ise sınavlı ve adrese dayalı olarak öğrenci kaydı alındığını anlatan Tekin, "Kural belli ve merkezi bir yerleştirme var. Okul müdürü hangi gerekçeyle kimden kayıt ücreti isteyebilir? İlkokullar, ortaokullar ve sınavsız öğrenci alan ortaöğretim kurumlarına, bakanlık merkezden, İçişleri Bakanlığından aldığımız veriler ışığında yerleştirmeleri yapıyoruz." dedi. İlkokullarda sınıf öğretmeni ve ortaokullarda şube seçimlerini de bu yıl merkezi yaptıklarını hatırlatan Tekin, velilerin okula "bağış" yapmasının isteğe bağlı olduğunu belirterek, bu konuyla ilgili il müdürleriyle sürekli iletişim halinde olduklarını söyledi. Kendilerine bu şekilde ulaşan taleplerle ilgili gerekli inceleme ve soruşturma süreçlerini yürüttüklerini anlatan Tekin, "Bir kez daha söyleyeyim, okul yöneticilerimizin asla ve kat'a 'kayıt parası', 'kayıt ücreti' ya da 'öğrenci sınıf ve şube seçimi' gibi konularla ilgili bir şey alması mümkün değildir. Alanlar varsa da onlarla ilgili gereğini biz zaten yapıyoruz." dedi. Velilerin bu tercihleri neden yaptığına ilişkin değerlendirmesi sorulan Tekin, tüm dersliklerde etkileşimli tahtadan internet erişimine kadar eşit hizmetleri sunmaya çaba sarf ettiklerini, eğitimde fırsat eşitliğini temin için ellerinden gelenleri yapmaya çalıştıklarını, okullar arasındaki farklılıkları gidermek için gerekli tedbirleri aldıklarını anlattı. Bazı velilerin değişik gerekçelerle bu tür tercihlerde bulunduğuna değinen Tekin, "Ama biz bunun bir düzene oturması ve bir sistematik içinde yürümesi gerektiğini düşünüyoruz. O yüzden de adrese dayalı okul yerleştirmeleri konusunda ısrarcıyız. Zaten bu yıl bu anlamda olumsuz hemen hemen hiçbir örnek yaşamadık. Çünkü merkezi olarak kayıtları yaptık." dedi.  120 bin personel okullarda görev alacak ve yeni müfredatla beceri temelli eğitime geçiş Okullarda temizlik ve güvenlik görevlisi istihdamına ilişkin soru üzerine Tekin, okullardaki bazı hizmetleri Toplum Yararına Program olarak bilinen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının koordine ettiği projeden giderdiklerini hatırlatarak, "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız, geçtiğimiz yıl bize tanımladığı sayının yaklaşık 2 katı kadar personel tanımladı. Onlara bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu yıl 120 bin kişi alacağız. Dün itibarıyla süreç tamamlandı, noter huzurunda kuralar çekilecekti. Bugün veya yarın itibarıyla arkadaşlarımız başlamış olacak." bilgisini paylaştı. Yeni müfredatla beceri temelli eğitime geçiş Bakan Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında hazırlanan yeni müfredat çalışmalarına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Eğitim-öğretim süreçlerinde uluslararası alandaki gelişmeleri yakından takip ettiklerine dikkati çeken Tekin, şunları kaydetti: "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli neredeyse dünyanın her yerinde kabul gören beceri temelli eğitime geçiş açısından bizim için bir zorunluluktu. Biz geçtiğimiz mayıs ayı itibarıyla beceri temelli eğitim öğretim sürecimizi başlatacağımızı deklare etmiştik. Bugün itibarıyla okul öncesi, 1, 5 ve 9. ve hazırlık sınıfı olan ortaöğretim kurumlarında Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli uygulanmaya başlanacak. Ders kitaplarımız, bu modele uygun olarak hazırlandı. Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığa başladığı tarihten itibaren okullarımızda ücretsiz ders kitabı dağıtma süreci bu yıl da yapıldı. Toplamda 22 yıl içerisinde 4,5 milyar dolayında ücretsiz ders kitabı dağıtılmış durumda. Bu yıl da çocuklarımızın masalarında ders kitapları hazır. Bu vesileyle Cumhurbaşkanımıza da bir kez daha teşekkür etmek istiyorum."

Bakan Yusuf Tekin öğretmen atamaları için yeni başvuru sürecini açıkladı Haber

Bakan Yusuf Tekin öğretmen atamaları için yeni başvuru sürecini açıkladı

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmen atamalarıyla ilgili önemli bir gelişmeyi duyurdu. Bakan Tekin, mazerete bağlı yer değişikliği için tercih etmiş oldukları eğitim kurumlarına atanamayan öğretmenler için yeni bir başvuru sürecinin başlatıldığını açıkladı. Bu kapsamda, öğretmenlerin 22-23 Ağustos 2024 tarihlerinde sistem üzerinden başvurularını yapabilecekleri ve atamaların 26 Ağustos 2024 tarihinde gerçekleştirileceği belirtildi. Tekin: ''Mazeretlerinin bulunduğu ildeki eğitim kurumlarımıza atamalarını gerçekleştireceğiz'' Bakan Tekin, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Bakanlık olarak öğretmenlerimizin taleplerini mümkün olduğunca karşılamak, huzurlu ve mutlu bir ortamda çalışmalarını sağlamak önceliklerimiz arasındadır. 2024 yılı yaz tatili mazerete bağlı yer değişikliğine başvuruda bulunan öğretmenlerimizin atamasını gerçekleştirerek taleplerini karşılamıştık. Ancak, tercih ettiği eğitim kurumlarından birine atanamayan öğretmen arkadaşlarımızın mağdur olmamaları için mazeretlerinin bulunduğu ildeki eğitim kurumlarımıza atamalarını gerçekleştireceğiz." Bu yeni atama süreci, yer değişikliği talepleri karşılanamayan öğretmenler için büyük bir fırsat sunuyor. Bakan Tekin, öğretmenlerin başvuru sürecine dikkat etmelerini ve mağduriyet yaşamamaları için süreci takip etmelerini önerdi.

Fransız ve Alman Okulları yeni dönemde Türk öğrenci kabul etmeyecek Haber

Fransız ve Alman Okulları yeni dönemde Türk öğrenci kabul etmeyecek

Fransız ve Alman büyükelçiliklerine bağlı yabancı okullar, yeni eğitim öğretim yılında Türk öğrencileri kabul etmeyecek. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, dün AK Parti TBMM Grup Toplantısı öncesi, diğer okullara da işaret ederek, “Yasal dayanağı olmayan 12 okulun uluslararası sözleşmeyle karşılıklı iki ülkenin anlaşacağı zeminine kavuşmasını arzu ediyoruz. Fransa ile görüşmelerimiz devam ediyor. Pakistan ile de görüşmelerimiz devam ediyor” dedi. Fransız Milli Eğitim Bakanlığı ve Yurt dışı Fransız Eğitim Ajansı (AEFE) tarafından yönetilen ve Türkiye’deki Fransız elçiliğine bağlı Ankara'daki Charles de Gaulle ve İstanbul'daki Pierre Loti liselerinin ardından, Alman Büyükelçiliği’ne bağlı Ankara’daki Ernst-Reuter Schule Okulu, yeni eğitim öğretim yılında Türk öğrencileri kabul etmeyeceğini duyurmuştu. Okuldan yapılan açıklamada, “Türk Dışişleri Bakanlığı’nın nota yayımlayarak 2024/2025 eğitim-öğretim yılında anaokulu da dahil olmak üzere Ankara’daki Ernst Reuter Okulu’na Türk pasaportlu yeni öğrencileri kabul etmemizi bir sonraki duyuruya kadar maalesef yasaklandığını bildirmek isteriz” ifadeleri kullanılmıştı. AK Parti Erzurum Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Lozan Antlaşmasında verilen taahhüt doğrultusunda 12 yabancı okula problem çıkartılmadığını ifade etmişti. Tekin, Fransa’nın ‘sömürge’ ülkelere yakışan şekilde davrandığını kaydederek, iki tane daha okul açtıklarını ve bu okulları açarken de “Biz buraya sadece Fransızları alacağız” dediklerini dile getirmişti. Bu duruma rağmen Fransız okullarında eğitim gören öğrencilerin yüzde 90’ının Türk vatandaşı olduğu bilgisini paylaşan Bakan Tekin, Fransız okullarında okuyan öğrencilerin mezun olduktan sonra yabancı öğrenciler için yapılan Yabancı Uyruklu Öğrenci Sınavı’na (YÖS) girdiklerini söylemişti. 18 Nisan 1961 Tarihli Viyana Sözleşmesi’ne göre bu okullarda sadece büyükelçilikte çalışan görevlilerin çocuklarının eğitim görmesi gerekiyor. 12 okulun yasal dayanağı yok Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, dün AK Parti TBMM Grup Toplantısı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı. Tekin, yasal mevzuata ve Anayasanın 90. Maddesini işaret ederek okulların hukuki statüye kavuşmaları için uluslararası sözleşme yapılması gerektiğini belirterek, “Bir yasal mevzuatımız var. Bir de anayasamızın 90. maddesi çerçevesinde ülkelerle yaptığımız ikili uluslararası anlaşmalar var. Biz bu okulların hukuki statüye kavuşması için uluslararası sözleşme yapılmasını istiyoruz. Bu bahsi geçen yasal dayanağı olmayan 12 okulun uluslararası sözleşmeyle karşılıklı iki ülkenin anlaşacağı zeminine kavuşmasını arzu ediyoruz. Fransa ile görüşmelerimiz devam ediyor. Pakistan ile de görüşmelerimiz devam ediyor. 1993 yılından itibaren hükümetler sürekli özellikle Fransa’yı uyarmışlar. 1993’ten beri hiçbir adım atılmamış. Bizim yapmak istediğimiz de Fransa’nın da dahil olduğu diğer ülkelerle de karşılıklı uluslararası sözleşmeler yapmak” ifadelerini kullanmıştı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.