TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#milletvekili

İLKHABER-Gazetesi - milletvekili haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, milletvekili haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Milletvekili Ayhan Barut: Haber

Milletvekili Ayhan Barut: "Doğum izni süresi 6 aya çıkarılmalı"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Ayhan Barut, Türkiye'de kamuda çalışan kadınlar için doğum sonrası ücretli iznin süresinin artırılması gerektiğini belirterek, bebek 2 yaşına gelene kadar devam edecek ücretli izin ve kısmi çalışma imkanı sağlanmasını talep etti. Barut, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda yaptığı açıklamada, doğum sonrası ücretli izin süresinin acilen 6 aya çıkarılması gerektiğini vurguladı. "Doğum İzni Süresi 6 Aya Çıkarılmalı" Ayhan Barut, Türkiye'deki mevcut doğum izni uygulamasının yetersiz olduğunu belirterek, "Kamuda çalışan kadın emekçilerimiz, doğumdan sonra 2 aylık bir bebeği nereye bırakıp göreve gidecek?" sorusunu gündeme getirdi. Barut, bu nedenle doğum sonrası ücretli iznin en az 6 ay olması gerektiğini ifade etti. "Bebek 2 Yaşına Kadar Ücretli İzin ve Kısmi Çalışma" Barut, doğum sonrası ücretli izin süresinin sadece 6 ayla sınırlı kalmaması gerektiğini, bebek 2 yaşına gelene kadar da ebeveynlere ücretli izin ve kısmi çalışma imkanları sağlanması gerektiğini söyledi. “Her evlat, anne ilgisi ve sevgisini sınırsız yaşamalıdır” diyen Barut, bu düzenlemenin hem kamuda hem de özel sektörde uygulanmasını talep etti. "Aile Bütünlüğünü Destekleyecek Adımlar Atılmalı" Ayhan Barut, aynı işyerinde 4 yıl çalışma zorunluluğunun kaldırılması gerektiğini vurgulayarak, bu uygulamanın aile bütünlüğünü engellediğini ifade etti. Sözlerini, "Doğum sonrası ücretli izin, acilen 6 ay ve üzerine çıkarılmalıdır. Bebek 2 yaşına gelene kadar da ücretli izin ve kısmi çalışma imkanı sunulmalıdır" şeklinde sürdüren Ayhan Barut, "Zaten bu konuyla ilgili yasa teklifi hazır. Burada siyasi ayrım gözetmeden hareket edelim. Her evlat, anne ilgisi ve sevgisini sınırsız yaşamalıdır. Hem kamuda hem özel sektörde bu konu ilgili düzenleme yapılmalıdır. Ayrıca kamuda aynı yerde zorunlu 4 yıl çalışma şartı kaldırılmalı, aile bütünlüğünü engelleyen uygulamalardan vazgeçilmelidir" açıklamasında bulundu.

AK Parti İstanbul Milletvekili Rümeysa Kadak, Oxford Üniversitesi'ndeki eğitimine yönelik torpil iddialarına yanıt verdi Haber

AK Parti İstanbul Milletvekili Rümeysa Kadak, Oxford Üniversitesi'ndeki eğitimine yönelik torpil iddialarına yanıt verdi

AK Parti İstanbul Milletvekili Rümeysa Kadak, dünyada sadece dört kişiye verilen özel bir bursla İngiltere'nin prestijli Oxford Üniversitesi'nde işletme yüksek lisansı yaptı. Kadak, sosyal medyada kendisine yöneltilen "torpil" eleştirilerine sert bir yanıt vererek, eğitim süreci ve bursu hakkında açıklamalarda bulundu. Yüksek lisans programının, yalnızca çok sınırlı sayıda kişiye sunulan bir fırsat olduğunu belirten Kadak, tartışmalara son vermek amacıyla eğitimini ve Meclis'teki katılımını detaylı bir şekilde açıkladı. Torpil İddiaları ve Tepkiler Kadak’ın Oxford Üniversitesi’nden mezuniyet fotoğraflarını paylaşmasının ardından, sosyal medyada bazı kullanıcılar, "torpil" ve "eş-dost" ilişkileri üzerinden eleştirilerde bulunmuştu. Özellikle, "Halkın çocuklarına imam hatip, sizlere Oxford" ve "Ne adil dünya. Okulun yüzde 30'u kısmı burslu, yüzde 70'ini kim ödedi?" şeklinde yorumlar geldi. Kadak’tan Yanıt: “Yurt Dışında Eğitim Görmek İstedim” Tepkiler üzerine Kadak, sosyal medya hesabından açıklama yaparak, eğitim hayatı ile ilgili iddialara net bir yanıt verdi. Kadak, Oxford'da aldığı bursun tamamen resmi bir burs olduğunu ve yalnızca 4 kişiye verilen bu bursu kazanmak için büyük bir çaba sarf ettiğini belirtti. "İngiltere'de Türkiye'deki gibi ücretsiz eğitimin olmadığını ve Oxford’un resmi bursuyla okudum. Maksimum 4 kişinin faydalandığı bu bursu kazandığım için minnettarım." diyen Kadak, bursun çok sınırlı sayıda kişiye verildiğini vurguladı. Kadak, “Bu program, yoğun iş yükü olan yöneticilere özel olarak tasarlanmış bir yüksek lisans programıdır. Belçika'dan bir siyasetçi arkadaşım, Columbia Üniversitesi'nden dekanlık yapan bir arkadaşım ve dünyanın en büyük yatırım şirketlerinde yöneticilik yapan kişiler de sınıf arkadaşlarım.” diyerek, programın dünya çapında tanınan ve prestijli bir eğitim fırsatı sunduğunu söyledi. ''Meclis Çalışmalarını Aksatmadım'' Kadak, eğitim sürecinde Türkiye’deki meclis çalışmalarına katılımını aksatmadığını ve program için gerekli düzenlemeleri yaparak Meclis kayıtlarında aktif olduğunu belirtti. “Katip üye olduğum için meclis çalışmalarına katılmak benim için zorunluydu. Bu yüzden eğitimim süresince meclis çalışmalarına devam ettim ve her zaman katılım sağladım.” dedi. Yurt Dışında Eğitim Tercihi Kadak, Türkiye'deki herhangi bir üniversiteye başvursa, "torpil" iddialarının yine gündeme geleceğini öngördüğü için özellikle yurt dışında eğitim almayı tercih ettiğini söyledi. "Türkiye'de hangi üniversitede okursam okuyayım oraya torpille geldiğimi iddia edenler olacaktır diye özellikle yurt dışında eğitim görmek istedim." diyen Kadak, Oxford’daki eğitimini bu şekilde savundu.

Üretim artışı, gıda israfını beraberinde getirdi Haber

Üretim artışı, gıda israfını beraberinde getirdi

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2024 yılında sebze üretim miktarının %6 artarak 33,7 milyon tona ulaşacağı bildirildi. Ancak bu artış,yapılan plansız tarım politikaları nedeniyle gıda israfını da beraberinde getiriyor. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çiftçilerin yüksek maliyetlerle üretim yapmalarına rağmen, ürünlerini satamadıklarını ve tarlada bıraktıklarını belirtti. Gürer, "Çiftçi emeğinin karşılığını alamıyor, sofralarımıza uygun fiyatlı gıda ulaşmıyor," dedi. Gürer, üretim artışının tüketiciye fayda sağlamadığını ve birçok ürünün tarlada çürüyerek israf olduğunu vurguladı. Tarımda plansızlığın yarattığı bu sorunların çözümü için devletin sürece müdahale etmesi gerektiğini ifade etti. Gürer, çiftçilerin yüksek maliyetlerle üretim yaparken, hasat sonrası ürünlerini satamadıkları için tarlada bırakmak zorunda kaldıklarını vurguladı. Girdi maliyetlerinin artmasıyla birlikte devlet desteklerinin yetersiz kaldığını söyleyen Gürer, birçok ürünün tarlada çürüdüğünü veya çöpe gittiğini dile getirdi. TARLADA ÇÜRÜYEN ÜRÜN, PAZAR TEZGAHINDA FAHİŞ FİYATA SATILIYOR Üretim artışının tüketiciye fayda sağlamadığına dikkat çeken Gürer, tüketicilerin hala yüksek fiyatlarla sebze ve meyve almak zorunda kaldığını ifade etti. Tarlada çürüyen ürünlerin, pazardaki fiyatları düşürmediğini ve çiftçinin emeğinin değersizleşmesine yol açtığını vurguladı. Gürer, israfın önüne geçmek için devletin müdahale etmesi gerektiğini belirterek, "Ürünlerin pazara sürdürülebilir fiyatlarla yönlendirilmesi, girdi maliyetlerinin kontrol altına alınması ve alım garantileri verilmesi gibi tedbirler alınmalı" dedi. Ayrıca, Niğde'nin verimli topraklarında çiftçilerin büyük emekle ürettikleri ürünlerin maliyetinin altında satmak zorunda kaldığını ve bu durumun ülke için kabul edilemez olduğunu sözlerine ekledi.

Gürer: Haber

Gürer: "Gıdamızı üretenin sağlığı, gıda içeriği kadar önemsenmelidir"

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, gıda güvenliğinin sağlanması için gıda üretenlerin sağlık durumlarının da denetlenmesi gerektiğini vurguladı. Gürer, bu konunun önemine dikkat çekerek, TBMM'de bir Meclis araştırması talep etti. Gıda ile ilişkili işlerde çalışanların sağlığının, gıda içeriği kadar kritik olduğunu ifade eden Gürer, sağlık denetimlerinin artırılmasının toplum sağlığı için elzem olduğunu belirtti. Gıda Güvenliği ve Sağlık Denetimleri Gürer, gıda güvenliği ile birlikte gıda sektöründe çalışanların sağlığının da kritik öneme sahip olduğunu belirtti. Özellikle göçmen işçilerin kayıt dışı sektörde çalışmasının, sağlık risklerini artırdığını ifade etti. 1930 yılında kabul edilen Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’na atıfta bulunan Gürer, portör muayenesinin kaldırılmasının sağlık açısından yarattığı risklerin araştırılması gerektiğini söyledi. "Gıda Şakaya Gelmez" Gürer, gıda ile ilgili taklit ve tağşiş konularının toplumda önemli bir hassasiyet yarattığını belirtti. Gıda üretim ve dağıtım sektöründe çalışanların sağlık kontrollerinin düzenli olarak yapılmasının, toplum sağlığını korumak için hayati önem taşıdığını vurguladı. Gürer, “Gıda üretim ve dağıtım sektöründe çalışan aşçılar, yemekhane görevlileri, garsonlar, anaokulu ve kreş çalışanları, temizlik sektörü çalışanları, gıda fabrikası personelleri, gıda satıcıları ve restoran çalışanları gibi iş grupları, toplumun sağlığını doğrudan etkileyen sektörlerde görev almaktadır. Bu işyerlerinde çalışan kişilerin düzenli olarak bulaşıcı hastalıklar açısından kontrol edilmesi, özellikle gıda yoluyla bulaşabilecek hastalıkların yayılmasını önlemek açısından kritik öneme sahiptir. Portör muayenesinin kaldırılması, çalışanların düzenli sağlık kontrollerinden geçmemesi nedeniyle, toplumda gıda yoluyla bulaşabilecek hastalıkların artmasına neden olabilir. Ayrıca, bu tür işyerlerinde çalışanların bulaşıcı bir hastalığı ya da cilt hastalığı olması durumunda toplum sağlığı ciddi bir tehdit altına girebilir. Bu nedenle çalışanların sürekli sağlık kontrolleri önemlidir,” diye konuştu. Hijyen Standartlarının Korunması Toplu tüketim alanlarında hijyen standartlarının korunmasının büyük önem taşıdığına dikkat çeken Gürer, portör muayenesinin kaldırılmasının getirdiği sağlık risklerini değerlendirmek amacıyla Meclis araştırması yapılmasının gerekliliğini ifade etti. Meclis Araştırması Talebi Gürer, portör muayenesi uygulamasının yeniden gözden geçirilmesi ve hijyen eğitimlerinin yeterliliğinin sorgulanması gerektiğini belirterek, sağlık sorunlarının tespit edilmesi için Meclis araştırması istedi. 

Milletvekili Orhan Sümer: ''Adana'nın görüntüsü değişti, şehir Afganistan'a döndü'' Haber

Milletvekili Orhan Sümer: ''Adana'nın görüntüsü değişti, şehir Afganistan'a döndü''

CHP Adana Milletvekili ve TBMM Kit Komisyonu Üyesi Orhan Sümer, Türkiye'deki mülteci ve sığınmacı politikasının olumsuz sonuçlarına dikkat çekmek amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kapsamlı bir konuşma yaptı. Sümer, özellikle Adana'nın sosyo-kültürel ve demografik yapısının nasıl değiştiğini fotoğraflarla anlattı. Adana'nın Turist Çeken İmajı Yok Oldu Orhan Sümer, konuşmasında Adana'nın geçmişte festivalleri ve tarihi güzellikleri ile ünlü bir şehir olduğunu hatırlattı. Ancak iktidarın sınır güvenliği ve sığınmacı politikalarındaki yanlış uygulamaları sonucunda şehrin demografik yapısının büyük ölçüde değiştiğini vurguladı. Sümer, "Adana'nın bir zamanlar turist çeken ve festivalleriyle öne çıkan bir şehir olduğunu hatırlatırken, bugün şehrin bir Suriye veya Afganistan mahallesine benzediğini" ifade etti. Demografik Yapı Değişiyor, Gerilim Artıyor Sümer, Türkiye'deki göçmen ve sığınmacı politikalarının şehirlerin yapısını olumsuz etkilediğini belirtti. Adana, Mersin, Gaziantep ve Hatay gibi illerde yerli halk ile sığınmacılar arasında sosyal gerilimlerin arttığını söyleyen Sümer, bu gerilimlerin adli vakalara dönüştüğünü kaydetti. Şehirde işsizlik, sosyal hizmetlere erişimde zorluk ve suç oranlarındaki artışın güvenlik sorunlarını beraberinde getirdiğini de ekledi. Korku ve Güvensizlik Hâkim Adana'da güvenliğin ciddi anlamda azaldığını belirten Orhan Sümer, şehirde artan adli vakaların ve suç oranlarının halk arasında korku yarattığını söyledi. "Adana'nın güvenli bir şehir olma özelliğini kaybettiğini" belirten Sümer, şehirde yaşayanların artık günlük yaşamlarında tedirgin olduklarını vurguladı. Sınırlar Kontrolsüz, Demografi Değişiyor Sümer, iktidarı sınır güvenliği ve mülteci politikalarındaki uygulamaları nedeniyle eleştirerek, Türkiye sınırlarının adeta "kevgire döndüğünü" söyledi. Kontrolsüz göç dalgalarının, şehirlerde demografik yapının hızla değişmesine neden olduğunu belirten Sümer, vatandaşlığın kolayca verildiğini ve bunun uzun vadede büyük sosyal sorunlara yol açacağını dile getirdi.

Turkcell'in milletvekillerine özel indirimli paketi tepki çekti: Vatandaş daha mı zengin dedirtti! Haber

Turkcell'in milletvekillerine özel indirimli paketi tepki çekti: Vatandaş daha mı zengin dedirtti!

Vatandaşlar, artan GSM ve internet fiyatlarından şikayet ederken, Turkcell'in milletvekillerine üç kat daha ucuza sunduğu 50 GB internet paketine tepkiler büyüyor. Standart aboneler için yaklaşık 900 TL'ye satılan paket, milletvekillerine 286 TL’ye sunuluyor. GSM ve internet hizmetlerindeki yüksek fiyatlar Türkiye genelinde tartışılmaya devam ederken, Turkcell'in milletvekillerine yönelik sunduğu indirimli özel paket kamuoyunda tepkilere yol açtı. Hayat pahalılığı nedeniyle geçim sıkıntısı çeken vatandaşlar, Turkcell’in standart abonelerden çok daha düşük bir fiyata milletvekillerine hizmet sunmasına sosyal medya üzerinden tepki gösteriyor. Üç Kat Fiyat Farkı Vatandaşlar için yaklaşık 900 TL’ye sunulan Turkcell'in 50 GB internet paketi, milletvekilleri için yalnızca 286 TL’ye sabitlenmiş durumda. Bu paket; 50 GB internetin yanı sıra her yöne 3 bin dakika, grup içi 5 bin dakika konuşma hakkı ve 250 SMS içeriyor. Milletvekili olmayan kullanıcılar ise bu paket için neredeyse üç katı olan 850-900 TL civarında ödeme yapıyor. Vatandaşlar Tepkili Yükselen GSM ve internet fiyatları nedeniyle sıkıntı yaşayan vatandaşlar, Turkcell’in milletvekillerine sunduğu bu özel indirimli tarifeyi adaletsiz bulduklarını ifade ediyor. Sosyal medyada birçok kullanıcı, artan faturalar karşısında zorlandıklarını dile getirerek, Turkcell’in bu uygulamasını eleştirdi. "Vatandaş pahalıya, milletvekili ucuza" şeklinde yorumlar yapılırken, birçok kişi bu farkın giderilmesi çağrısında bulundu. Turkcell’in bu indirimli paketinin ne kadar süreceği veya fiyatlarda bir değişiklik olup olmayacağı konusunda henüz bir açıklama yapılmadı.

Milletvekili Gürer: “Sınav ücreti 2022 yılında 220 TL iken 2024 yılı için 1700 TL çıkarıldı” Haber

Milletvekili Gürer: “Sınav ücreti 2022 yılında 220 TL iken 2024 yılı için 1700 TL çıkarıldı”

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM ‘de yaptığı konuşmada “ Ticaret Bakanı fahiş fiyatlarla ilgili açıklama yapıyor ve bunlarla mücadele edeceğini belirtiyor. Ben sizin vasıtanızla Sayın Bakana bir ihbarda bulunmak istiyorum.“ dedi. “Sınav ücreti 2022 yılında 220 TL iken 2024 yılı için 1700 TL çıkarıldı” Gürer “Bitki Koruma Ürünleri Bayilik ve Toptancılık Sınavı 24 Kasım 2024'te yapılacak, 9 Ekimde başvurular alınıyor. Bu başvurular için alınan sınav ücreti 1.700 lira, 2022 yılında bu rakam 210 liraydı. 210 liradan iki yılda bu kadar fahiş biçimde fiyatın artması nasıl gerçekleşiyor? Ne enflasyona uyuyor ne krize uyuyor. Bu konuda bayi arkadaşlar... Ayrıca, bayi sınavına gelecekler, yol parası, konaklama gideriyle birlikte bu fahiş fiyatın indirilmesini talep ediyorlar.” dedi. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer mecliste konuşmasında ifade ettiği fahiş fiyatla ilgili bir açıklamada yaptı. Gürer “24 Kasım 2024 tarihinde; Ankara’da yapılacak olan sınav  için  başvurular 09-15 Ekim 2024 tarihleri arasında yapılacağı açıklandı. Sınava girecek adaylar, 9-16 Ekim 2024 tarihleri arasında, ÖSYM’nin internet sayfasında e-İŞLEMLER’de yer alan “ÖDEMELER” alanından kredi kartı/banka kartı ile ÖSYM adına 1.700,00 TL sınav ücreti yatıracakları duyuruldu. Geç başvuru gününde başvuru yapan adaylar, sınav ücretini %50 artırımlı olarak (2.550,00 TL) olacağı da ifade edildi. Sınava, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak koşuluyla Ziraat  Mühendisi, Eczacı,  Kimya  Mühendisi,  Kimyager,  Orman  Mühendisi,  Orman  Endüstri Mühendisi  ve  bitki  sağlığı  ile  ilgili  dersleri  alarak  mezun  olmuş  Tekniker  veya  Ziraat  Teknisyenleri katılabileceği de açıklandı. Sınav ücreti 2022 yılında  220 lira iken iki yılda  % 672 oranında bir artış yapıldı. Bu artış gerekçesi açıklanmalıdır” dedi.

Milletvekilinin kaçakçılıkta kullanılan arabası 61 defa Bulgaristan’a gitti geldi Haber

Milletvekilinin kaçakçılıkta kullanılan arabası 61 defa Bulgaristan’a gitti geldi

Edirne Kaçakçılık Şube Müdürlüğünde, 34 EKE 86 plakalı aracın sadece 2024 yılı içerisinde, CHP Milletvekili Ediz Ün adına 61 defa giriş ve çıkış olmak üzere tescil kaydı ve yine 2024 yılına ait 59 AE 054 plaka ve 34 AY 1994 araçlarla Ediz Ün adına giriş ve çıkış tescil kaydının mevcut olduğu öğrenildi. Yine CHP Milletvekili Ediz Ün'nün elemanı ve araçta bulunan Çağatay Rahmi Çetin'in sadece 2024 yılı içerisinde X7232MA plakalı araç ile Türkiye'ye 62 adet giriş - çıkış tescil kaydının mevcut olduğu öğrenildi. Olayın ortaya çıkması 20 Eylül günü Edirne otobanında uygulamalar sırasında gişelerden geçmek isteyen 34 EKE 86 plakalı çakarlı lüks aracı polis ekipleri durdurmak istedi fakat araç durmayıp kaçınca polis ekipleri peşine düştü. Sirenleri açık şekilde kaçmaya çalışan araç 600 metre ileride durduruldu. Araçta bulunan F.A. ve Ç.R.Ç., gönüllü olarak 530 boş elektronik sigara kutusu, 2 bin 242 elektronik sigara kiti, 2 bin 790 elektronik sigara başlığı, bin 275 elektronik sigara ateşleyicisi, 130 likit haznesi ve 18 sigara likidini güvenlik güçlerine teslim etti. Ekipler, iki şahsın da suç kayıtlarının ortaya çıkmasının üzerine araçta arama yapılmak için şoför Ferhat Anıl’a araçta suç unsuru olup olmadığı soruldu. Ferhat Anıl ise, “Kendime yetecek kadar elektronik var” dedi ve bagajı açtı. Bagajdan yola elektronik sigara ve otomizer ateşleyiciler döküldü. Bunun üzerine polis ekipleri müracaat savcılığını aradı. Müracaat savcısı, 'şahısların bulunanları rızaen teslim edip etmeyeceğinin' sorulmasını, eğer teslim etmeyi kabul ederlerse arama yapılmaksızın video çekimi yapıp, suç unsurlarına el konulması talimatı verdi. Bunun üzerine Ferhat Anıl bagajdakileri teslim etmeyi kabul etti. Araçta yapılan incelemede aracın CHP Edirne Milletvekili Ediz Ün’e ait olduğu ortaya çıktı. Sürücü olarak araçta bulunan Çağatay Ramazan Çetin’in kasten yaralama suçundan, yolcu kısmında oturan Fatih Akın’ın ise “Uyuşturucu kullanmak”, “Hırsızlık”, “Mala zarar verme”, “Açıktan hırsızlık”, “Resmi belgede sahtecilik,” “Güveni kötüye kullanma,” “Kooperatif yöneticilerinin faaliyeti kapsamında dolandırıcılık” ve “2 adet karşılıksız çek keşide etme”, “Başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal üretmek veya hizmeti sunmak” suç kayıtları olduğu ortaya çıktı. Polis ekiplerinin bagajdaki elektronik sigara ve optimizer ateşleyicileri kayıt altına aldığı ve her iki şahsı serbest bıraktığı öğrenildi.

CHP'li Bilici'den Aladağ Belediyesi'ne ziyaret: Haber

CHP'li Bilici'den Aladağ Belediyesi'ne ziyaret: "Aladağ'ın daha güzel ve farklı bir ilçe olması için çalışacağız"

CHP Adana Milletvekili Bilal Bilici, Aladağ Belediye Başkanı Kemal Özdemir'i makamında ziyaret etti. Ziyarette, ilçenin gelişimi ve planlanan hizmetler konusunda görüş alışverişinde bulunulurken, Başkan Özdemir, "Her şey Aladağ ve Aladağlı için" dedi. Bilici ise, Aladağ'ın en iyi sonuçlar için yapılan çalışmaların takdir edildiğini belirtti. Aladağ'ın Geleceği İçin Ortak Çalışma Milletvekili Bilal Bilici, Başkan Özdemir'in geldiği günden bu yana yaptığı hizmetler hakkında bilgi aldı. Bilici, Aladağ ilçesinin gelişmeleri için atılan hızlarını belirterek, “Aladağ ilçesinin en iyi gelişmelere açık olduğunu belirtti. Yapılan hizmetlerin en üst seviyede olması adına verilen katkıları takdir ediyorum” dedi. "Her Şey Aladağ ve Aladağlı İçin" Aladağ Belediye Başkanı Kemal Özdemir, belediyeyi bıraktıklarında bakımsız bakımları ve eksik hizmetlerle karşılaştıklarını ifade ederek, altı aylık süreçte bu eksiklikleri gidermek için yoğun bir çaba sarf edildiğini söyledi. Özdemir, “Halkımızla birlikteyiz ve Aladağ'ı daha güzel, daha farklı bir ilçe yapmak için çalışmak. Vatandaşımıza güzel sürprizlerimiz var; her şey Aladağ için, onun şey halkımız için” diye konuştu. CHP'li Belediyelerin Katkısı Vurgulandı Başkan Özdemir, ziyaretten geçirdiği memnuniyeti dile getirerek, CHP'li belediyelerin il ve ilçeleri daha iyi mutlulara inandığını belirterek, CHP'li vekil Bilal Bilici'ye teşekkür etti. Ziyaret, fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.