TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli

İLKHABER-Gazetesi - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bahçeli 154 kişilik listeyi gösterdi! 'Bu dosya elimizde' Haber

Bahçeli 154 kişilik listeyi gösterdi! 'Bu dosya elimizde'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, elindeki 154 kişilik dosyayı göstererek önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli, “Şu görmüş olduğunuz liste kimin hangi gün, hangi saatte, hangi programda, nasıl, kimlerle konuştuklarının, MHP’ye hangi hakaretleri yaptıklarının toplamıdır. Bu dosya elimizdedir” ifadelerini kullandı. Bahçeli: ''Türk milleti hayvanları sever'' Bahçeli, Joe Biden’ın ABD’deki başkanlık seçiminden çekilmesinin bölgesel ve küresel etkileri olacağını belirtti. Ayrıca, gündemdeki sokak hayvanları düzenlemesiyle ilgili olarak da "Türk milleti hayvanları sever, köpekleri dost kabul eder. MHP de üzerine düşeni yapacaktır" dedi. Yeni Yüzyıl ve Milli Birlik MHP lideri, Türkiye için yeni yüzyılın emsalsiz fırsatlarla dolu olduğunu ve milli birlik ve beraberlik içinde bu fırsatların yakalanabileceğini vurguladı. Muhalefetin umut bağladığı kişilerin ve bölücülerin tasfiye olduğunu belirten Bahçeli, Güney sınırlarındaki bağlantı noktalarının Türk Silahlı Kuvvetleri’nin mücadelesi ve iktidarın dirayetiyle bertaraf edildiğini söyledi. Kıbrıs’ın Stratejik Önemi Bahçeli, Kıbrıs'ın Türk milletinin var oluş anıtı olduğunu ve bölgenin kilit taşı olduğunu ifade etti. Yunan savunma bakanının ifadelerini kabalık ve küstahlık olarak değerlendiren Bahçeli, Kıbrıs Türk devletinin tanınması gerektiğini vurguladı. 154 Kişilik Dosya Toplantının sonunda elindeki 154 kişilik dosyayı gösteren Bahçeli,“Bazı çevreler MHP’ye karşı çok büyük haksızlıklar, iftiralarda bulunmuşlardır. Bunların toplamı 154 kişidir. MHP olarak basın mensupları olan değerli kardeşlerime bu gerçeği hatırlatmak istiyorum. Sizlerle çok zaman beraber oluyoruz. Televizyonlarda ayrıldığımız şahsiyetler var. Onları kabul etmekte zorlanıyoruz. Ama yakın takip altındayız. Şu görmüş olduğunuz liste kimin hangi gün, hangi saatte, hangi programda, nasıl, kimlerle konuştuklarının, MHP’ye hangi hakaretleri yaptıklarının toplamıdır. Bu dosya elimizdedir. Günü geldiğinde bu dosya eyleme de geçecektir. Eylem hukuki nitelikli olacaktır. Bizi hedef gösteriyorlar saçmalığından da korkaklığından da kendilerini kurtarsınlar. Hukuk zemininde mutlaka hesaplaşacağız” ifadelerini kullandı. Bahçeli, bu listeyle hukuki zeminde hesaplaşacaklarını belirterek, MHP’ye yönelik iftiraların ve hakaretlerin kaydını tuttuklarını söyledi.

MHP Genel Başkanı Bahçeli'den Haber

MHP Genel Başkanı Bahçeli'den "15 Temmuz" mesajı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, küresel ve bölgesel merkezli, aynı zamanda kaotik mahiyetli sorun başlıklarının gittikçe dallanıp budaklanmakta olduğunu, özellikle Türkiye'nin milli huzur ve güvenliğine çoklu tehditler saçtığını belirtti. Türkiye'nin ilerleyiş ve yükseliş azminden ürken odakların yeni arayışlar, farklı oyunlar peşinde olduğuna dikkati çeken Bahçeli, şu ifadeleri kullandı: "Bu kapsamda terör örgütleri, kanlı tetikçi, kiralık katil ve kirli taşeron olarak kullanılıp alenen belirlenmiş siyasi ve stratejik hedeflere karşı vahşice kışkırtılmaktadır. Bilinmelidir ki, emperyalizmin hain ve haşhaşi maşaları kurulan şiddet ve dehşet sahnesinde ederi bir dolarlık rolleriyle zehir, zelil ve zilletin fail ve figüranları olarak ilelebet anılacaklardır." "Zalimlerle kaçınılmaz hesaplaşma devam edecektir" Bahçeli, 15 Temmuz 2016'da Türkiye'nin teslim alınmak istendiğini belirterek, o tarihte Türk milletinin son iki asrın en vahim, işbirliği ve irtibat ağı en geniş saldırı ve suikast dalgasına maruz kaldığını bildirdi. Yıkım senaryosunun, "hizmet ve himmet" kisvesi altında saklanan vatan, millet ve din düşmanlarının refakatiyle devreye alındığına dikkati çeken Bahçeli, 15 Temmuz'un Türk tarihinde bir milat olmakla birlikte devlet ve millet dayanışmasının gıpta edilecek zirve günü olarak da maşeri hafızaya kazındığını belirtti. Devlet Bahçeli, şöyle devam etti: "On yıllardır kuluçkaya yatan, sistemli biçimde her alana sızan, aşama aşama her yere sirayet eden, siyasi, sosyal, ekonomik, diplomatik, akademik, askeri, emniyet, bürokratik, medya alanlarında paralel bir örgütlenme çarkı kurmasıyla devlete adeta rakip bir yapı inşa eden FETÖ, haçlı emellerinin ne ilk operasyon aracı ne de sonuncusu olacaktır. Türk milleti var olduğu müddetçe, muhasım çevrelerle ve müstevli çemberdeki zalimlerle kaçınılmaz hesaplaşma, görüş açısının sıfıra indiği mukadder karşılaşma elbette devam edecektir." "FETÖ'nün belini doğrultmaya başladığı berrak bir gerçektir" Sekiz yıl önce Türkiye'nin son anda kurtulduğu dipsiz uçurumun tekrar açılmaya ve kazılmaya çalışıldığının gözlemlendiğini kaydeden Bahçeli, şu ifadeleri kullandı: "Güney sınırlarımız boyunca terör devleti, bir başka ifadeyle sözde garnizon devleti veya ikinci İsrail kurma çabalarıyla eş zamanlı olarak FETÖ'nün belini doğrultmaya, nefes borusunu açmak için ilk yardım almaya, enerji ve motivasyon kaynaklarını çeşitlendirmeye başladığı da gayet berrak bir gerçektir. FETÖ'nün yabancı ülkelere sığınan elebaşlarının sosyal medya anarşisinin ateşiyle fitne kazanını kaynatmalarının yanı sıra, Pensilvanyalı caninin iç işgal cephesinde konuşlanan gizil ve gizemli uzantılarının, hatta bu terör örgütünün şeref muhalifi telkin ve vaatlerine aldanarak kafese alınan bazı siyasi partilerin eş güdüm ve el birliği halinde Türkiye'nin tekrar 15 Temmuz öncesine taşınmasına hizmet ettikleri inkar edilemeyecek netliktedir." "Dünün altılı masa partilerinin, bugünün uzaktan kumanda edilen, iradeleri rehin alınan partilerine tam manasıyla dümen kırmış olduklarını" belirten Bahçeli, şöyle devam etti: "Bu kimliksiz siyasi zihniyetlerin ziyan ve zillet içinde olmaları şöyle dursun, kademe kademe gerçekleşen rota değişiklikleri esasen Türkiye'nin 15 Temmuz sonrası elde ettiği demokratik kazanımların rafa kaldırılmasına yönelik olup çok ciddi tehlikeler içermektedir." "PKK neyse FETÖ aynısıdır" Bahçeli, 15 Temmuz'un 8'inci yıl dönümünde, FETÖ'nün devlet ve toplum hayatına son bir hamleyle nüfuz ederek, bununla birlikte uyuyan hücrelerini günbegün harekete geçirerek bir kumpas döngüsü yaratmak, iç barış ve huzur ortamını bozmak, güvensizlik aşılamak ve milli güvenlikte hasar oluşturmak amacıyla fırsat kolladığının, buna çanak tutanların daha görünür hale geldiklerinin anlaşıldığını belirtti. MHP Genel Başkanı Bahçeli, şunları kaydetti: "Türk Silahlı Kuvvetleri, 'Mürekkep Damlası Stratejisi'yle PKK/YPG'ye karşı sürekli operasyon evresine nasıl geçmişse, FETÖ'yü, FETÖ'nün iç ve dış uzantılarını yıldırıcı ve yok edici, bununla mündemiç proaktif nitelikli seri operasyonların bir an evvel icra ve ifa edilmesi beka düzeyinde mecburiyettir. Çünkü PKK neyse FETÖ aynısıdır. Türkiye Cumhuriyeti hem PKK'yla hem de FETÖ'yle kıran kırana mücadele edip silindir gibi ezip geçmeye muktedirdir." "En küçük merhamet ve müsamahamız olmayacaktır" Bahçeli, yeni yüzyılda ne PKK'nın ne de FETÖ'nün ayakta kalma şansının olmadığını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Türk tarihinde çok nadir görülen dehşet vakalarından birisi olan mahut kanlı ve meşum gecede FETÖ'nün hain saldırısı nasıl boşa çıkarıldıysa, Türkiye'yi bölme ve ele geçirme arzuları da aynı şekilde berhava edilecektir. Bugünlerde 15 Temmuz'un intikamını almak amacıyla faaliyete geçen örgütlü ve organize casus şebekesine, kripto damarına, gizli saklı hesap yapan işbirlikçilerine cesaretle ve dirayetle karşı koyulacak, ezcümle nihai hesaplaşma kaçınılmaz olacaktır. Etrafımızı saran, sinir uçlarımıza basan, tahrik ve karalama kampanyalarına hız katan, yalan ve iftiralarını seriye bağlayan alçaklar koalisyonuna en küçük merhamet ve müsamahamız olmayacaktır." "Cumhur İttifakı, her türlü terör örgütüyle mücadelesini sürdürecektir" Terör örgütlerine acımanın mazlum ve masumlara en büyük haksızlık olduğunu vurgulayan Devlet Bahçeli, şunları kaydetti: "Türk ve Türkiye Yüzyılı vizyonunu gölgelemek, Cumhuriyet'in yeni yüzyılını sekteye uğratmak beyhude bir heves olduğu gibi böylesi bir hataya tevessül edenler kuşkusuz pişman edilecektir. Cumhur İttifakı, FETÖ ve PKK başta olmak üzere her türlü terör örgütüyle amansız mücadelesini sürdürecektir. Bilhassa FETÖ'nün iç ve dış uzantılarının son günlerde biteviye yaydıkları fitne ve dedikodu salgınının kökü, Türk yargısının huzurunda ve şaşmaz adalet teraziyle kazınıp atılacaktır. Hak, haysiyet ve hukuk inkarcısı devşirilmiş istismarcıların esasen insan içine çıkacak yüzleri kalmayacaktır." Bahçeli, 15 Temmuz'da yarım kalan hayallerini yeniden uygulamaya niyetlenenleri Türk milletinin çok daha güçlü şekilde tepeleyeceğini, ülkeye ve millete yapılan çok boyutlu ve hain saldırıların Allah'ın izni ve inayetiyle ademe mahkum edileceğini vurguladı. 15 Temmuz şehitlerine ve tüm şehitlere Allah'tan rahmet, gazilere de uzun ve sağlıklı ömürler dileyen Bahçeli, şu ifadeleri kullandı: "15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü münasebetiyle Türkiye aleyhine karanlık senaryo hazırlığı içinde olanlara sadece felaket günlerinde Türk milletinin hangi fedakarlıkları göze alacağını titizlikle idrak etmelerini ikazen tavsiye ediyorum. Rüzgar eken mihrakların fırtına biçmek durumunda kalacağını yalnızca Türk tarihine bakarak görmek, bundan ders ve ibret almak menfur ve melun emel sahiplerinin hayrına olacağını muhataplarına ilanen duyuruyorum."

CHP Genel Başkanı Özgür Özel: MHP içindeki bazı odaklar CHP ile kavga etmek istiyor Haber

CHP Genel Başkanı Özgür Özel: MHP içindeki bazı odaklar CHP ile kavga etmek istiyor

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sosyal Demokrasi Derneği'nce Çankaya Belediyesi Yılmaz Güney Sahnesi'nde düzenlenen "21'inci Yüzyılda Yeni Sosyal Demokrat Paneli"ne katıldı. Panel sonrası Özel, basın mensuplarının gündeme dair sorularını cevapladı. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin “Sinan Ateş cinayeti ile ilgili elinde bilgi, belge olan varsa mahkemeye gitsin” sözlerini değerlendiren Özgür Özel, “Elinde belge, bilgi olan biri var; İçişleri Bakanı. O da CHP'ye değil, MHP'ye gidiyor nedense. Görüşmeden sonra da MHP'nin önceki dönem milletvekili, bu seçimde de dördüncü sıradan milletvekili adayı birisi grup danışmanıyken görevine son veriliyor. Elinde bilgisi belgesi olan birisi hangi partiye gidiyor? O partide hangi işlemler yapılıyor? Neler konuşuluyor ve nelerin konuşulmasına engel olunuyor? Oraya bakmak lazım. MHP'nin içerisindeki bazı odaklar, CHP ile kavga etmek istiyorlar. Çünkü MHP, CHP ile kavga etmediğinde içeride bir sorun daha görünür oluyor. Onlar bir düşman oluşturmak, kavga etmek ve ilgiyi oraya toplamaya çalışıyorlar. Benim ilgim ise Başkent'in orta yerinde torbacılara vurdurulan Sinan Ateş'in evlatlarıdır, eşidir. O cinayetin üstünü sadece bir ittifak ya da bir partinin içi karışmasın, tartışmalar olmasın diye o cenazeyi yerde bırakan anlayışla mücadele ediyorum. Benimle kavga ederek sorumluluklarını gizleyemezler. Bir büyük camiayı, bir partiyi bütün olarak töhmet altında bırakmamak için o partideki konuyla ilişkili kim varsa hesap vermelidir” ifadelerini kullandı. “Fotoğraf, Türkiye'nin yargı sisteminin duvara yansımış halidir” İzmir'de bir hakimin odasına silah cephaneliği dizdiği fotoğrafı yorumlayan Özel, “Fotoğraf, Türkiye'nin yargı sisteminin duvara yansımış halidir. Türkiye'de tüm yargı mensuplarını töhmet altında bırakmak istemeyiz ama Türkiye'de seyyar giyotinler var. Birilerinin talimatıyla mahkeme mahkeme gezdirilen ve adaleti katleden giyotinler var. Erdoğan, Rahip Brunson için ‘Bu can bu bedende durdukça o buradan gidemez' dediğinde ya da ABD'ye seslenerek ‘Ver papazı, al papazı' dedikten sonra ABD Başkanının bir telefonuyla Rahip Brunson özel jetle kendisini Oval Ofis'te buldu. Türkiye'de kimin hapse gireceğine bizim dünya liderimiz, hapisten kimin çıkacağına dünyanın öbür liderleri karar veriyor. Bu kararların altına imza atanlar, hepimiz adına karar veriyor gibi yapıyorlar ama aslında verilen talimatları yerine getiriyorlar. O talimatları yerine getirirken görünen o ki sadece aldıkları maaşla yetinmiyorlar. Altındaki Türkiye'de satılan en pahalı araba ama sorulan soruya ‘Borsada kazandım' demiş. O araba Türkiye'de satılan en pahalı arabadır ve bir hakimin altında. Duvardaki silahlar ise devlete güveni tesis etmesi gereken kolluk kuvvetlerine zimmetlenen bir silahın 15 katını duvarda sergilemektedir. Uzun namlulu silahlar dahil. Bunlar birilerinden aldıkları talimatları yerine getirerek, birileri adına orantısız, kanunsuz ve anayasa dışı güç kullanarak, bu gücün sarhoşluğuyla altlarında pahalı arabaları ve arkalarındaki uzun namlulu silahlarıyla hepimize meydan okuyorlar” diye konuştu. “Bir sonraki adımı AK Parti'nin sunacağı kanun teklifinde görmemek isteriz” Sokak hayvanları konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “Hepsi sahiplendirilirse bir sonraki adıma gerek kalmaz” sözlerine cevap veren Özel, “Bir sonraki adımı AK Parti'nin sunacağı kanun teklifinde görmemek isteriz. Bir sonraki adımın ne olduğu belli. Bu bir sonraki adımla kimse kimseyi tehdit etmesin ya da o bir sonraki adıma psikolojik ve toplumsal bir zemin hazırlamaya çalışmasın. Yapılacak iş bugüne kadar devlet iradesiyle bir an önce yapılması gereken ve ertelenen kısırlaştırma kampanyasının 81 ilde ve 973 ilçede bir an önce başlatılmasıdır. Kaynak yok diyenlere kendi milletvekillerinin 4 yıl önce altına imza attıkları Meclisin araştırma komisyonu raporunun 101. sayfasını hatırlatıyorum. Hayvan Hakları Fonu kurulması gerekiyor. Bu fona vergilerden katkı yapılması gerekiyor. At yarışından, Spor Toto'dan ve Spor Loto'dan katkı yapılması gerekiyor. Bu fonla da bir kısırlaştırılma yapılması gerekiyor. Yapılan yapılır, yapılmazsa son çare ölüm değildir. Ölüm denince bu topraklarda herkesin tüyleri diken diken olur, Allah geçinden versin denir. Ölümün vadesini öne çekmek fanilerin işi değildir. Birilerinin kararıyla bu topraklarda milyonlarca canın katledilmesine asla izin vermeyiz” ifadelerine yer verdi.

MHP Lideri Bahçeli: İsrail yetkilileri hakkında yakalama kararı çıkarmalıyız Haber

MHP Lideri Bahçeli: İsrail yetkilileri hakkında yakalama kararı çıkarmalıyız

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. Konuşmasına İstanbul’un fethinin 571. yıldönümünü kutlayarak başlayan Bahçeli, “Türk cihan hakimiyetinin ilk merhalesi, ilk merkezi İstanbul’dur. Zulmün, zilletin ve eziyetin kalesi Bizans, Sultan Fatih’in, manevi önderlerin ve kahraman neferlerin marifet ve mücahitliğiyle yıkılıp gitmiştir. Tarihi eserlerimiz nasıl ki Türk milletinin tapu tescil belgeleri ise fetihler de öyledir ve öyle kalacaktır. Fethimizin emanetleri zayi edilemeyecek, kökünden ve kimliğinden koparılmasına göz yumulmayacaktır” dedi. “İstanbul’un kötü yönetimi fethin mirasını çarçur etmektedir” İstanbul’un bugünkü halinin kendilerini oldukça üzdüğünü belirten Bahçeli, “İstanbul’un kötü yönetimi fethin mirasını çarçur etmektedir. Lafa gelince israftan şikayet edenlerin, belediye bütçesini har vurup harman savurması, taş üstüne taş koymaktan aciz olması, yandaş gazetecileri Roma’ya sözde festival adına, gerçekte ise tatile ve sefaya götürmesi ayıplı bir zihniyetin defolu uygulamalarından başka bir şey değildir” ifadelerini kullandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu ve bazı gazetecilerinin de yer aldığı Roma gezisine ilişkin, Bahçeli, “Özel uçak kiralanıp; 7 değil, 17 değil, tam 37 gazetecinin yer aldığı ve toplamda 73 kişilik kafileden oluşan ballı börekli Roma seyahatinden sonra, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin müsriflikten bahsetmesine hiç kimse inanmayacak, hiç kimse de itibar etmeyecektir. İstanbul can çekişmektedir. İstanbul, kent uzlaşısı çatısı altında DEM’lenenlerin istismarına, istilasına ve tahribatına ne yazık ki mahkum olmuştur. İstanbul’u yüzüstü bırakanların siyasi yüzsüzlüğü ise eninde sonunda yüzlerine vurulacaktır” diye konuştu. İsrail’in 26 Mayıs’ta Birleşmiş Milletler Çadır Kampı’na düzenlediği saldırı hakkında konuşan Bahçeli, “Sınır tanımayan, insanlık değerleriyle, savaş hukukuyla bağdaşmayan katliamlara her gün yenileri eklenmektedir. Gazze’deki tablo kahredici boyutlardadır. Uluslararası Adalet Divanı’nın geçen hafta aldığı bir kararla, özellikle Refah’a düzenlenen saldırıların derhal durdurulmasını istemiş, fakat İsrail buna aldırış etmemiştir. 26 Mayıs’ta, hassas mühimmatlarla vurulan insani bölgede çok sayıda masum acımasızca katledilmiştir. Bu bölgedeki Birleşmiş Milletler Çadır Kampı’nda hayata tutunmaya çalışan bebekler, çocuklar, kadınlar ve nice suçsuz günahsız insan resmen ateş altına alınarak yakılmıştır” şeklinde konuştu. “Beklentimiz, İsrail’in katil başbakanı ve savunma bakanı hakkında ülkemizin bir an evvel yakalama kararı çıkarmasıdır” İsrail’in savaş uçaklarıyla ölüm saçtığını söyleyen Bahçeli, “Bizim lügatimizde bu tip vahşeti tanımlayacak ne bir kelime ne de bir kavram vardır. Netenyahu, yani caniyahu başta olmak üzere, İsrail yönetimini tüm öfkemle lanetliyorum. Caniyanu ve savunma bakanı hakkında talep edilen tutuklama kararının uygun zaman ve zeminde icra edileceği, bu vandalların öldürdüğü her mazlumun, her garibin, her savunmasız insanın hesabını verecekleri kaçınılmaz bir akıbettir. Beklentimiz, İsrail’in katil başbakanı ve savunma bakanı hakkında ülkemizin bir an evvel yakalama kararı çıkarmasıdır” dedi. Gazze konusunun insanlığın sıcak gündemi olduğunun altını çizen Bahçeli, soykırım karşısında sessiz ve seyirci kalanların ve üstelik aleni destek sağlayanların dünya barışına, insanlık huzuruna İsrail’le birlikte müştereken karşı olduğunu dile getirdi. “İslam ülkeleri ayağa kalkmalıdır” İspanya, İrlanda ve Norveç’in Filistin devletini 28 Mayıs’ta tanıyacaklarını açıklamasının adalet ve insanlık değerleri etrafında kenetlenen ülke ve toplumları umutlandırdığını Türk milletinin de yüreğine de su serptiğini ifade eden Bahçeli, “İslam ülkeleri ayağa kalkmalıdır. Debdebe içinde hüküm süren emirlerin, sultanların, kralların basit kurnazlığa tevessül etmeleri, cılız kınama mesajlarıyla göz boyamaları akıl tutulmasından başka bir şey değildir. Zulüm karşısında tarafsızlık diye bir şey olamaz. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın demek zalimlere zımnen onay vermektir. Gafil mi, mütegafil mi, belli olmayan İslam toplumlarının diriliş ve toparlanışı, vahdet ve vuslat ışığıyla aydınlanması için daha ne bekleniyor? Daha ne isteniyor? Daha ne kadar sabır gerekiyor” dedi. 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız ve toprak bütünlüğüne haiz bir Filistin devletinin mutlak surette tanınması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, Filistin’in dünya genelinde tasdikinin ve tanınmasının çığ gibi genişlemesi gerektiğini dile getirdi. “Türkiye ile Suriye’nin eşgüdüm halinde yapmalarını önerdiğim askeri operasyonlarla terörün kökü kurutulmalıdır” Türkiye Cumhuriyeti’nin Suriye yönetimiyle karşılıklı anlayış ve uzlaşma vasatında el ele vererek, Ankara ile Şam arasında iş birliği köprüsü inşa edilerek terör örgütünün işgal ve istila ettiği alanları demokratik vasıtalarla ihata teşebbüsüne katiyen müsaade edilmemesi gerektiğini aktaran Bahçeli, “Bölücü terör örgütünün, kaynağında ve ürediği bataklık alanlarda Türkiye ile Suriye’nin eşgüdüm halinde yapmalarını önerdiğim askeri operasyonlarla kökü kurutulmalıdır. Ne yurt içinde ne de komşu coğrafyalarda ihanete geçit yoktur. Terörizmin kalbine mızrak gibi inmekten başka çaremiz yoktur. ABD’nin terörizmi politik enstrüman olarak kullanması rezalettir. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından ABD’yle kurulan stratejik ortaklık ve müttefiklik bağımız bilinen bir husustur. Ancak ABD’nin komşu coğrafyalarda terör örgütlerine verdiği destek Türkiye’nin güvenliğine aşırı tehdittir” diye konuştu. “Fetullah Gülen ve FETÖ’nün ABD’ye yuvalanmış tüm mensupları Türkiye’ye teslim edilmelidir” ABD’nin PKK/YPG/PYD’yle bağını koparması gerektiğini belirten Bahçeli, “Ederi bir dolarlık hayatıyla ilgili son günlerde farklı spekülasyonların yapıldığı Fetullah Gülen başta olmak üzere, FETÖ’nün ABD’ye yuvalanmış tüm mensupları Türkiye’ye ve Türk adaletine teslim edilmelidir. Eğer ABD, özellikle PKK/YPG/PYD’yle bağını koparamıyorsa, bu teröristlerin alayını kendi ülkesine taşıyarak bir terör eyaleti kurması teklifimizdir. Ha 50 olmuş, ha 51 olmuş, hiç fark etmeyecektir. Bölücü teröristlerini alsınlar, ihanetin sefasını sürdürsünler, tepe tepe kullansınlar, toprak verip sabah akşam besleyip pışpışlasınlar, sonra da kendi arkalarından vurulacakları şiddet ve şekavet dolu günleri beklemeye koyulsunlar” ifadelerini kullandı. “Normalleşmesi, gereken muhalefet partileridir” Siyasetteki normalleşme tartışmaları hakkında da konuşan Bahçeli, “ Yumuşamadan bahis açılıyorsa, böyle bir şeye ihtiyaç hissediliyorsa, ilk önce neyin sert, nelerin sertlik ihtiva ettiği açıklığa kavuşmalıdır. Elbette kutuplaşalım ve kavgaya tutuşalım demiyoruz. Elbette tokalaşmak varken, yumruklarımızı sıkalım da demiyoruz. Fakat normalleşme ve yumuşama kelimelerini her meselenin başına iliştirip milli haklarımızdan, milli varlığımızdan, milli kimliğimizden, egemen çıkarlarımızdan, Türk ve Türkiye yüzyılı hedeflerimizden ödün isteniyorsa, hiç kimse boşuna çabalamasın, bizim böylesi uçuk kaçık ve garabet yumuşamaya karnımız tok, yüzümüz de dönüktür. Normalleşmesi, milli ve ahlaki normlara uyması gereken muhalefet partileridir” dedi. Milliyetçi Hareket Partisi’nin ve Cumhur İttifakı’nın duruşunun her zaman belli olduğunu söyleyen Bahçeli, “Hiçbir tezgâh, hiçbir kumpas, hiçbir telkin ve algı düzeneği Türkiye’ye ve Türk milletine hizmet kararlılığımızı, Cumhur İttifakı olarak yürüyüşümüzü sekteye uğratamayacak. 31 Mart’tan sonra biti kanlananları uyarıyorum, dikkat etsinler, bitli baklanın bizim pazarda alıcısı yoktur. Cumhur İttifakı Türkiye’yi yükseltmeye, küresel ve bölgesel marka değerini güçlendirmeye, bu aziz millet için her feragati göstermeye sonuna kadar devam edecektir. Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi güvencedir” şeklinde konuştu. Bahçeli konuşmasının sonunda Trendyol Süper Ligi’nin 38’inci ve son haftasında şampiyonluğa ulaşan Galatasaray Futbol Kulübünü, oyuncularını, teknik kadrosunu, yönetimini ve taraftarlarını tebrik etti, Şampiyonlar Liginde başarılar diledi. Grup toplantısı sonrasında basın mensuplarının sahipsiz sokak hayvanları hakkındaki sorusu üzerine Bahçeli, “Türkiye'de bu konuyu herkes tartışıyor, tartışmak yerine çözüm bulunmalı” dedi.

MHP Genel Başkanı Bahçeli: Asgari ücretin yükseltilmesi ülkenin temel görevi olmalı Haber

MHP Genel Başkanı Bahçeli: Asgari ücretin yükseltilmesi ülkenin temel görevi olmalı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ankara Kızılcahamam’da bir otelde gerçekleştirilen "Ülkü Ocakları İl Başkanlarına Yönelik Eğitim Programı’na katıldı. Bahçeli, programın ardından gazetecilerle sohbet etti. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bahçeli’ye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın ‘asgari ücrete ara zam yapılmayacağı’ açıklaması sorulması üzerine, "Asgari ücretle muhatap olan insanların refah seviyesini yükseltmek, bu ülkede yaşayan her insanın asli görev olması lazım. Onun için buna benzer teklifler geldiği zaman biz gerekli katkıları sağlarız" yanıtını verdi. Başıboş köpek sorununa dair sorulan soruya Bahçeli, "Çözüm üretmek için Meclis'te ele alınacak" ifadeleri kullandı. "DEM’den korkma işaretidir" Geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e grup toplantısında sorduğu sorulara farklı yanıtların alındığının hatırlatılması üzerine Bahçeli, "Sorudan kaçmanın ifadesi. Bizim sorularımıza cevap vereceği yerde başka türlü konulara çekmesi cevaptan kaçma veya DEM'den korkma işaretidir" dedi. "Askerliğini 4 ay yapan da konuşuyor 20 sene çalışanda konuşuyor" Bir gazetecinin emekli paşaların televizyonlarda yorum yapmasına ilişkin sorulan soruyu yanıtlayan Bahçeli, şunlar söyledi: "Yani fikirleri savunurken sınırlı sorumlu olmak lazım. Bugün de ifade ettim. Her gün her şeyi her yerde konuşmak doğru değil. Silahlı kuvvetlerde uzun yıllar hizmette bulunmuş birçok olayları çok yakinen tanıyan insanların yaşayan insanların daha doğrusu yaşadıklarını siyasi kalıp içerisinde yoruma kalkması doğru değil. Eğer yüksek bir tecrübe varsa bu tecrübeyi mücadele veren insanlara aktarmalı, daha sağlıklı, daha sonuç alıcı mücadeleye yardımcı olmaları lazım. Televizyonda herkes konuşurken askerliğini 4 ay yapan da konuşuyor 20 sene çalışanda konuşuyor, paşa da konuşuyor, albay da konuşuyor buradan da bir sonuç çıkmıyor." "Türkiye’nin bildiğini İran’dan öğrenecek değiliz" İran Cumhurbaşkanının yaptığı helikopter kazasında arama kurtarma çalışmaları gerçekleştiren Akıncı’ya yönelik ‘milli değil, helikopterin yerini Akıncı bulmadı’ söylemlerinin sorulması üzerine Bahçeli, "İşte ona katılmıyorum. Yani Türkiye’nin bildiğini İran’dan öğrenecek değiliz. Türkiye bir hizmet sunmuştur ve onda da sonuç almıştır. İftihar etmek lazım. Başkaları üzerinden Türkiye’yi sorgulamaya, hükümeti yetersiz görmeye veyahut da mücadele veren insanları yok farz etmek doğru yaklaşımlar değil. Türkiye'nin hizmetlerinde haklı buldukları bir şey yok. Bu kadar da uzun süreli Türkiye düşmanlığı da doğru değil, insanların sağlığını bozar bu. Akıncılar gitmiş, bulmuşlar, çıkartmışlar" ifadelerini kullandı. "Çiçek mi toplayacaktık?" Ülkü Ocaklarına yönelik yapılan tartışmaların sorulması üzerine Bahçeli, şu sözleri kaydetti: "Ülkü ocaklarını üzmemek, incitmemek lazım. İftiralarla boğmamak lazım. Gerçek amacının dışında saptırmamak lazım. Genç arkadaşlarımızın yetişebileceği bir ortam oluşturmaya çalışıyoruz. Gençliğin bizim değerlendirmemiz ışığında gençliği geçmiş değil geleceğe hazırlamakla görevliyiz. Eksiden beridir söyleriz; silahların bırakılıp bilgisayara yönelmelerini tavsiye ettik. Biz o dönemleri yaşayarak geldik. Şimdi kalkıp da Ülkü Ocakları üzerinden lüzumsuz tartışmalar açanları, iftira yapanlar, televizyonlara çıkmışlar kendi dönemlerindeki gençlikleri ne tür hata yaptıklarına dair hiçbir ifade kullanmadan Ülkü Ocakları ile ilgili konuşmaya başlıyorlar. Bu doğru bir şey değil. Şimdi şu cümleyi iyi değerlendirmeniz lazım, saptırmaya gerek yok. ‘İşgalde bir boykotta bir’ sözü Türkiye’deki gençlik hareketlerini çok aşırı boyutlara taşımıştır. Bu cümlenin sahibini, bu cümleyle beraber olanları, onların yetiştirdiklerini Türkiye yönetme kabiliyetlerini dikkate alıp hareket noktası neresiymiş oradan başlamak lazım. Sosyal demokratlar boykotu tercih ettiler, sokakta gezdiler. Devrimciler kaba kuvveti temsil ettiler, işgalde bulundular. O zaman boykotla işgali yapanlar kimler? Bunlar bunu yaptıktan sonra biz ne yapacaktık? Çiçek mi toplayacaktık?"

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.