Mezar Haberleri - Son Dakika Mezar Haber Güncel Gelişmeler

Anavarza Antik Kenti'ndeki eski mezarlar ilgi çekmeye devam ediyor

UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan ve tarihte "Yenilmez Şehir" adıyla bilinen Adana'nın Kozan ilçesindeki Anavarza Antik Kenti, tarihi mezarlarıyla ziyaretçilerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Burçlu sur duvarı, sütunlu yol, hamam ve kilise, tiyatro, amfi tiyatro, stadyum, suyolları ve kaya mezarları ile Çukurova bölgesinin önemli antik kentlerinden biri olan Anavarza, aynı zamanda definecilerin de gözdesi. Kozan ilçe merkezinin 28 km güneyinde, Dilekkaya Köyü’nde yer alan Anavarza Antik Kenti, uzun bir geçmişe sahip. Kentte bulunan mezarlar, çok eski medeniyetlere dayanan tarihleriyle dikkat çekiyor. Eski mezarların birçoğunda, geçmişte ölen insanların inançları gereği değerli eşyalarıyla birlikte gömüldükleri biliniyor. Ancak, bazı mezarlar defineciler tarafından zarar görmüş durumda. Anavarza'nın tarihi ve kültürel zenginlikleri, ziyaretçilerin ilgisini çekerken, bölgenin korunması için de önemli çalışmalar yürütülüyor.

Diyarbakır'da Roma dönemine ait 60 çocuk mezarı bulundu

Kulp ilçesi İnka köyünde 2021 yılında Diyarbakır Müze Müdürlüğünce 25'i işçi, 15'i uzman ekiple yürütülen kazı çalışmasında eski taş ocağı olan alanda şimdiye kadar 60 çocuk mezarı bulundu. 2024'ün dördüncü sezonunda ise bir mezar daha ortaya çıktı. Ekipler, Geç ve Erken Roma dönemine ait mezarları kazı çalışması bittikten sonra antropologlar tarafından incelenecek. Diyarbakır Müzesi Müdür Yardımcısı Mehmet Çelebi, kazının Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğünün izinleriyle, Devlet Su İşleri (DSİ) sponsorluğunda Müze Müdürlüğünün başkanlığında 2021 yılında başlayan kazının devam ettiğini söyledi. Bölgenin Antik Dönem taş ocağı olduğunu belirten Çelebi, "Geç Roma, erken Roma dönemine ait bir taş ocağı. Taş ocağı işlevini yitirdikten sonra mezar alanı olarak kullanılmaktadır. 2021 yılından bu zamana kadar yaptığımız kazılarda yaklaşık 60 adet 0-6 yaş grubu sanduka tipi basit toprak mezarlar mevcut" dedi. 2024'ün dördüncü sezonu ilk kazı günü olduğunu aktaran Çelebi, "Bugün de tesadüf çocuk bireye ait olduğunu düşündüğümüz bir mezara ait kazı çalışmamız devam etmektedir. Bu kazı çalışması bittikten sonra söz konusu iskelet antropolog arkadaşlarımızın eşliğinde incelemeye devam etmektedir. Kazı alanımızda toplam 25 işçi, 15 uzman arkadaşımız var. Bunlardan bir kısmı arkeolog, bir kısmı sanat tarihçi. Bir kısmı da antropolog olarak görev yapmakta" ifadelerinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Alparslan Türkeş'in anıt mezarını ziyaret etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, vefatının 27’nci yıl dönümünde Alparslan Türkeş'in kabrini ziyaret etti.Erdoğan’a, Alparslan Türkeş'in oğlu, AK Parti Ankara Milletvekili Yıldırım Tuğrul Türkeş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan, AK Partili ve MHP’li isimler de eşlik etti.Duaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkeş'in kabrine kırmızı beyaz karanfiller bıraktı.

Osmaniye'de depremde ölen öğretmen mezarı başında anıldı

Hınıslı'nın görev yaptığı Şehit Tayfun Doğan İlkokulu Müdürü Hasan Tahsin Ersoy ile öğretmen ve öğrencileri, Asri Mezarlık'taki merhum öğretmenin kabrini ziyaret etti. Depremde hayatını kaybeden öğretmenin mezarı başında Kur'an-ı Kerim okundu, dua edildi. Öğrenci ve öğretmenlerin mezara çiçek bıraktığı programda duygusal anlar yaşandı. Erdoğan Hınıslı'nın eşi Hülya Hınıslı, gazetecilere, 24 Kasım Öğretmenler Günü'ne buruk bir şekilde girdiklerini söyledi. Depreme, oturdukları Bilge Sitesi'nin 4'üncü katındaki evlerinde yakalandıklarını anlatan Hınıslı, eşinin vefat ettiği depremde kendisinin de yaralandığını belirtti. Tedavisinin ardından eylül ayında göreve başladığını ve eşinin sınıfındaki öğrencileri şimdi kendisinin okuttuğunu aktaran Hınıslı, "İlk defa Öğretmenler Günü'nde ayrıyız. Çocukları çok severdi. Onun sınıfını ben devraldım. 4'üncü sınıfa kadar inşallah ben okutacağım. Onlar bana Erdoğan'ın emaneti." dedi. Öğrencilerden Ferdi Tülüceoğlu da depremde hayatını kaybeden öğretmenleri Erdoğan Hınıslı'nın kimseyi kırmayan çok iyi biri olduğunu anlattı. Öğrenci Maria Karamusa da öğretmenini kaybettiği için üzgün olduğunu kaydetti.

’Bedava mezar buldu içine girdi’ deyimi Büyükçekmece’de gerçek oldu

(İLKHABER)- Olay, geçtiğimiz günlerde Büyükçekmece E-5 yan yol üzerinde bulunan bir mezar taşı işletmesi önünde yaşandı. Saat 17.00 sıralarında bir kadın teşhir amaçlı yol kenarında bulunan boş mezarın içine girdi. Kadının amacının ne olduğu anlaşılamazken yoldan geçen bir vatandaşta kadının bir anda çıkmasıyla korktu. Kadın, kendisini gören işletme sahibi tarafından uzaklaştırıldı. Yaşanan anlar ise güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Konuyla ilgili konuşan mezar taşı işletmecisi Ahmet Ünal, “ Tanımadığım bir kişiydi. Mezarın içine girdiğini fark ettim gittim baktım ne oluyor diye. Rahatsızlandı sandım. Gittim baktım ki içine girmiş uzanmış. Beleş mezara mı girdiniz dedim” dedi.

Türkiye'nin ilk nekropol müzesi Antalya'da açıldı

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Antalya Nekropol Müzesi'nin Türkiye'de ilk olduğunu belirterek, müzede kurtarma kazıları sırasında 866 mezar bulunduğunu söyledi. Ersoy, Kültür ve Turizm Bakanlığınca gerçekleştirilen Türkiye Kültür Yolu Festivali'nin son durağı Antalya'da festival kapsamında Doğu Garajı'ndaki Antalya Nekropol Müzesi'nin açılışına katıldı. Önce müzeyi gezen Ersoy, burada yaptığı açıklamada, dünyanın birçok yerinde nekropol müzelerinin olduğunu söyledi. İspanya, Roma, Vatikan ve Bulgaristan'daki nekropol müzelerini örnek gösteren Ersoy, "Bugün de Antalya'da Nekropol Müzesi'ni açtık. Türkiye'nin ilk nekropol müzesi. M.Ö. 3 ve 4. yüzyıla, M.S. 5. yüzyıla tarihlenen mezarlar var. 2008 yılında burada başlatılan inşaat kazısı sırasında mezarlara ulaşıldı." dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığınca 2008 yılında başlatılan kurtarma kazıları başlatıldığını anlatan Ersoy, şunları söyledi: "Kurtarma kazıları sırasında 866 mezar bulundu. Buraya o dönemki belediye başkanımız Menderes Türel tarafından nekropol müzesi yapılması kararlaştırıldı. Bu çalışmalar Muhittin Böcek zamanında da devam ettirildi. Çalışmalar geçen sene tamamlandı ve temmuz ayı itibarıyla Kültür ve Turizm Bakanlığına devredildi. Biz de hızlı bir şekilde tefriş ihalelerini tamamlayıp, Kültür Yolu Festivaline yetiştirdik." Müzede sergi salonları da bulunduğunu aktaran Ersoy, festival boyunca sanatçıların eserlerinin sergileneceğini kaydetti. Müzenin Antalya'nın kültürel zenginliğine katkı sağlayacağını ifade eden Ersoy, "Antalya Nekropol Müzesi'nde sadece bu bölgeden kalıntılar değil, aynı zamanda Antalya Müzesi'nden getirilen 400'den fazla obje de burada sergileniyor." dedi. Bakan Ersoy, Antalya'da müze çalışmalarının Süleyman Fikri Erten ile başladığını ve zamanla kurumsallaştığını kaydetti. Festival kapsamında Cumhuriyet Meydanı ile Kaleiçi'ndeki etkinliklere de katılan Ersoy, vatandaşlarla ve turistlerle sohbet etti. Kapalı Yol olarak bilinen Kazım Özalp Caddesi'nde esnafı ziyaret eden Bakan Ersoy, daha sonra Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'na ait Antalya Kültür Sanat'taki sergileri inceledi. Bakan Ersoy'u ziyaretlerinde eşi Pervin Ersoy, Antalya Valisi Hulusi Şahin, AK Parti Antalya Milletvekilleri Mustafa Köse, İbrahim Ethem Taş, AK Parti MKYK üyesi Menderes Türel de eşlik etti.

Kahramanmaraş'ta mağara kazısında 12 bin yıllık olduğu düşünülen mezar bulundu

KAHRAMANMARAŞ (AA) - GÖKHAN ÇALI - Kahramanmaraş'taki Direkli Mağarası'nda yapılan kazılarda yaklaşık 12 bin yıllık olduğu tahmin edilen mezar bulundu.Kazı Başkanı ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cevdet Merih Erek, AA muhabirine, Onikişubat ilçesine bağlı Döngel Mahallesi kırsalındaki mağarada sürdürülen çalışmaların, 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bu yıl daha az ekiple gerçekleştirildiğini anlattı.Bölgede 2007'den bu yana gerçekleştirilen kazılarda 3. mezara ulaştıklarını dile getiren Erek, ilk mezarı 2009'da, ikincisini ve içinden iskelet çıkan mezar 2019'da, son mezarı da 2023 kazı sezonunda bulduklarını hatırlattı.Mezarlardan sadece birinde iskeletin bulunduğunu, diğerlerinin içlerinin boş olduğunu belirten Erek, şunları kaydetti:"Bu yılki çalışmalarımızı kuzey plan karelerinde yaptığımız kazılarla tamamlamış olacağız. Kazılarımızda planimetrik (Yatay planda tüm kareler 3'er santimetre kazılır. Açığa çıkan her şey olduğu yerde bırakılır ve koordinat sistemine X, Y ve Z ölçüleri alınarak çizimleri yapılır) kazı yöntemi takip ediyoruz. Bütün buluntular çıktığı anda olduğu gibi bırakılıyor ve koordinatları alınarak koordinat sistemi içerisinde yerleri tespit edilip bilgisayarda üç boyutlu olarak çeşitli programlar vasıtasıyla dijital kayıt şekline dönüştürülüyor. Direkli Mağarası'nda tespit etmiş olduğumuz bu üç mezarın tarihlerinden birinin 8 bin 801, en alttakinin ise yaklaşık 12 bin 100 ile 12 bin 200 aralığında olduğunu düşünüyoruz. Bu son çıkan mezarın tarihi ise 12 bin yıl civarında. Kültürel dönem olarak biz Epipaleolitik denilen son avcı toplayıcılar olarak bahsedilen, esasında öyle olmayan bir zaman diliminde yaşayan insanların tarihine ulaşmış oluyoruz. Bu dönemde henüz köy yaşantısı yok, Direkli Mağarası yerleşimcileri burada sezonluk olarak her yıl gelip yerleşerek hayatlarını sürdürüyorlar."- Mezar taşlarla oluşturulmuşBuldukları mezarların dört köşe yani 90 derece açı yapacak şekilde taşlarla oluşturulduğunu ifade eden Erek, "Bu tarihte yaşayan insanların bir kavim adı ya da bir isim altında yaşayıp yaşamadıklarını bilemiyoruz, bundan dolayı biz onları adlandırırken sadece avcı-toplayıcılar diyoruz. Epipaleolitik, göçmen bir hayat biçimiyle yaşayan insanların son dönemidir; daha sonrasında düzlüklere ve tepelere binalar inşa ederek köy yerleşimleri kurmaya başlıyorlar. Direkli Mağarası, Kahramanmaraş'taki insanlık tarihi kronolojisini eskiden yeniye doğru tamamlayan noktalardan biri." diye konuştu.

Billur Kalkavan'ın mezarı yenilendi

(Haber Merkezi)- Kanser nedeniyle hayatını kaybeden ünlü oyuncu Billur Kalkavan'ın mezar taşının kırık olması geçtiğimiz günlerde oldukça konuşulmuş, Kalkavan'ın hayat arkadaşı Buğra Bahadırlı da eleştiri oklarının hedefi olmuştu. Bahadırlı, gelen tepkilerden sonra yaptığı açıklamada yeni mezar siparişinin verildiğini açıklamıştı. Billur Kalkavan, Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki aile kabristanlığına defnedilmişti.Sosyal medyada yayınlanan bir videoda ünlü oyuncunun mezarının kırık ve bakımsız olması sevenlerini üzmüştü. Mezarlıktan gelen görüntüler sonucunda Kalkavan'ın yaşam arkadaşı Buğra Bahadırlı'ya tepkiler artmıştı. Bahadırlı, kendisine gelen eleştirilere yanıt vererek 'Bana büyük haksızlık yapılıyor. Bilip - bilmeden eleştiriyorlar. Hakaret edenler bile oldu. Kişilik haklarıma saldırıdan dolayı hepsi hakkında hukuksal hakkımı kullanacağım.' demişti. Bahadırlı, yeni mezarın sipariş verildiğini açıklamıştı. 'Ben Billur'un resmi eşi değilim. Bu yüzden mezar yapımında benim hukuksal hakkım yok. Mezar, bir aile mezarı. Billur'un ailesinden kişiler de orada yatıyor. Kırık olan mezar taşı, eski. Yeni değil... Mezarda bir çökme olduğu için kırılmış. Hukuksal hakkım yok ama elbette ailesiyle görüşüp yeni mezar taşı için ortak karar aldık. Siparişini de bayramdan önce verdik. Bu işler iki günde olmuyor. İzin alma süreci, yenisinin yapılma aşaması belli bir zamanı alıyor. Tadilattan geçeceği için kurumuş çiçeklerin yerine yenisini de ekmedik. Durum, bundan ibaret. Kimse benim Billur'a karşı olan sevgimi, onun anısına olan saygımı sorgulamasın.'

Artuklu Meliki Nasırüddin Artuk Arslan’ın mezarı gün yüzüne çıkarılmayı bekliyor

Mardin’de 98 yıldır kabrine duvar örülen Türk büyüğü Artuklu Meliki Nasırüddin Artuk Arslan’ın mezarı gün yüzüne çıkarılmayı bekliyor. Mezarın ortaya çıkarılması için şimdiye kadar yapılan bütün girişimler sonuçsuz kalırken, konu ile ilgili araştırmalarda bulunan araştırmacı Gazeteci Yazar Selim Parlakoğlu, Mardin’de 98 yıldır kabrine duvar örülen Türk büyüğü Artuklu Meliki Nasırüddin Artuk Arslan’ın mezarının duvarın arkasında olduğunu söyledi. Mardin’e birçok tarihi eser kazandıran Türk hükümdarının mezarının gün yüzüne çıkarılması için yetkililerin harekete geçmesi gerektiğini ifade eden Parlakoğlu, "Türk büyüğü Artuk Arslan’ın kabrinin 1950’de çıkarılan kanuna rağmen hala kapalı tutuluyor. Şimdiye kadar mezarı bilinmemekteydi. Ancak yapılan araştırmalar neticesinde değerli Türk büyüğünün mezarı 98 yıldır duvarın arkasında odanın içindeki kabirde durduğu öğrenildi. 1925 yılında türbelerin kapatılması ile ilgili kanun çıktıktan sonra Tevfik Hadi bey buradaki odanın içinde bulunan Artuk Aslan’ın kabrinin odasının girişine duvar ördürüyor. Daha sonra 1952 yılında bir kanun daha çıkınca Türk büyükleri bundan istisna ediliyor. 1950’den beri, bu konuya hiç el atılmadı. Farklı zamanlarda değişik çalışmalar yapıldı. Fakat yetkili kimse duruma el atmadı. Yapılan çalışmalara rağmen mezar hala duvarın arkasında. Bu duvarların kaldırılması ile Türk büyüğü hürriyetine kavuşacak. İnsanların gelip burada kabrinin başında dua okuması sağlanırsa kültüre büyük bir hizmet olacak" dedi. Artuk Beyin 35 yıl Artuklu Meliki olarak Mardin’de hüküm sürdüğünü belirten Parlakoğlu, "Şu anda da kullanılan 80 odalı Şehidiye külliyesini, Kızıltepe Dunaysir camisini inşaa eden kişidir. Onun ruhaniyetinin daha fazla azap çekmemesi ve insanların Artuk Beyden haberdar olması için ilgililerin bir an önce duvarı kaldırıp kabrini ziyarete açmaları gerekir" diye konuştu.

#Mezar