Mevsimlik işçi Haberleri - Son Dakika Mevsimlik işçi Haber Güncel Gelişmeler

Adana'da mevsimlik tarım işçilerinin eğitim, sağlık ve sosyal hizmetlere erişim sorunları tespit ediliyor

Adana'nın tarım alanlarında çalışan mevsimlik işçilerin yaşam koşulları, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ekiplerince gerçekleştirilen saha çalışmalarıyla gözler önüne serildi. Karataş ilçesine bağlı Karagöçer köyünde yaklaşık 150 çadırda yaşayan işçilerin temel ihtiyaçlarının tespiti için psikolog, sosyal çalışmacı ve sosyologlardan oluşan bir ekip bölgeye gönderildi. Yapılan alan taramasında, özellikle çocukların okula gitmemesi, adres kaydı alınamaması ve çadır bölgesindeki altyapı eksiklikleri gibi ciddi sorunlar belirlendi. Gökboğa: ''Bu bölgelerde yaşayan çocukların okul devamsızlıklarını önlemeye yönelik faaliyetler yürütüyoruz'' Saha çalışmalarında en çok dikkat çeken sorunlardan biri, bölgede yaşayan çocukların eğitimden uzak kalması oldu. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Mustafa Gökboğa, çocukların eğitim haklarının korunması için yoğun çaba sarf ettiklerini belirtti. Gökboğa, "Bu bölgelerde öncelikli olarak çocukların okul devamsızlıklarını önlemeye yönelik faaliyetler yürütüyoruz. Ailelerin sosyal hizmet ihtiyaçlarını belirleyerek gerekli destekleri sağlıyoruz" dedi. Ailelerin sosyal hizmet ihtiyaçlarının karşılanması ve çocukların eğitim hayatına devam edebilmesi için çalışmalara hız verdiklerini vurgulayan Gökboğa, diğer kamu kurum ve kuruluşlarıyla da işbirliği yapıldığını ekledi. Mevsimlik tarım işçilerinin zorlu mesaisi Karagöçer köyü çadır bölgesinde yaşayan mevsimlik tarım işçileri, oldukça zorlu koşullarda hayatlarını sürdürüyor. Sabahın erken saatlerinde tarlalara giden işçiler, gün boyu süren ağır çalışma temposunun ardından akşam saatlerinde çadırlara dönüyor. Tarım işçisi Fadıl Olgun, yaşadıkları zorlukları şu sözlerle ifade ediyor: "Buraya işçi olarak geldik, çadırda yaşıyoruz. Sabah saat 5'te tarlaya gidiyor, öğleden sonra 4'te dönüyoruz. Günde yaklaşık 12-13 saat çalışıyoruz. Zor olsa da mecburuz, çalışıyoruz. Tarlada çok insan bayılıyor, biz mücadele ediyoruz." İşçiler günde 500 TL kazanıyor, Sıcaktan bayılanlar oluyor Mevsimlik işçilerin günlük kazançları, ailelerinin temel ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli olmuyor. Her ne kadar günlük yevmiye 500 TL olsa da, bu paranın büyük kısmı yemek ve diğer temel ihtiyaçlar için harcanıyor. Tarlada çalışmanın zor koşullarını anlatan Tahir Tilki, "Saat 6'da tarlaya gidiyor, akşam 5'te dönüyoruz. Tarlada bayılanlar oluyor sıcaktan. Tek sorun çadırda yaşıyoruz. Ne klima var, hiçbir şey yok. Sabaha kadar sıcakta yatamıyoruz" dedi. Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nün Mevsimlik işçilere yönelik çalışmaları Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, saha çalışmalarını tamamladıktan sonra elde edilen verileri değerlendirerek, mevsimlik tarım işçilerinin yaşadığı sorunlara çözüm üretmek için harekete geçti. Çadırda yaşayan ailelerin sayısı, çocuk, engelli, yaşlı ve yetişkinlerin durumu, okul devamsızlığı gibi konular ayrıntılı bir şekilde incelenerek, gerekli destek ve rehberlik çalışmaları başlatıldı. Müdürlük, mevsimlik tarım işçilerine yönelik çalışmaların sürekliliğini sağlamak amacıyla, ihtiyaç duyulan alanlarda diğer kamu kurumlarıyla koordinasyon halinde çalışıyor.

Mevsimlik tarım işçileri ve yaşadıkları zorluklar

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, domates dikim sürecinde çalışan mevsimlik tarım işçilerini ziyaret ederek, onların zorlu yaşam ve çalışma koşullarını yerinde inceledi. Çocuklar Tarım İlaçlarına Maruz Kalıyor Mevsimlik tarım işçisi Mehmet Özbay, yaşadıkları zorlukları ve özellikle çocukların karşı karşıya kaldığı olumsuz koşulları CHP’li Gürer’e anlattı. Özbay, “Çocuklar toprakla iç içe yaşıyor, ayağında çorap yok, ayakkabıları yok. Tarım ilaçlarına maruz kalıyorlar ve eğitimleri aksıyor,” dedi. Genelge Var, Uygulama Yok CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Cumhurbaşkanlığı tarafından mevsimlik tarım işçileri için genelge yayınlandığını ancak bu genelgenin uygulanmadığını belirterek, “Çocukların eğitim, sağlık, elektrik, su gibi temel ihtiyaçları karşılanmıyor. Genelge var ama uygulama yok,” diyerek tepki gösterdi. "Bu Çocuklar Geleceğimiz" Gürer, 5 ila 10 yaş aralığında olan çocukların tarlalarda çalışmak zorunda kaldığını vurgulayarak, “Bu çocuklar geleceğimiz. Onların eğitim alması, sağlıklı yaşama imkânlarına erişmesi gerekiyor. Ancak şu anda çok zor koşullarda, yokluk ve yoksulluk içinde ailelerinin yanında yaşamak zorundalar,” dedi. Arabada Doğum Yapıyorlar Mehmet Özbay, doktor ve aile hekiminin bölgeye gelmediğini belirterek, “Doktor yok. Yeni doğanları arayıp sadece aşı olup olmadığını soruyorlar. Kadınlar bazen minibüste doğum yapmak zorunda kalıyor. Bu durum kabul edilemez,” şeklinde konuştu. 7 Ay Boyunca Memleketlerinden Uzakta Çalışıyorlar Mehmet Özbay, nisan ayından ekim ayına kadar tarım işçisi olarak memleketlerinden uzakta çalıştıklarını ifade etti. Gürer, “Çocuklar, eğitim desteği alamadan, zor koşullarda, çadırda yaşamak zorunda kalıyorlar. Büyükler ekmek parası kazanmak zorunda, çocuklar da bu şartlarda geleceğe hazırlanıyorlar,” dedi. "Devlet Bize Yardımcı Olmuyor" Özbay, devletin kendilerine yardımcı olmadığını belirterek, “Şanlıurfa’da su ve elektrik parası ödüyoruz, buraya geldiğimizde de aynı. Çadırda yaşıyoruz, çektiğimiz bir ampul var. Devlet bize yardımcı olmuyor. Kendi imkânlarımızla sağladığımız saplarla kabloları tutuyoruz,” diye dert yandı.

Adana'da mevsimlik işçi sorunu yaşanıyor

Türkiye'nin en verimli tarım bölgelerinden biri olan Çukurova'da, hasat zamanı mevsimlik işçi bulunamaması nedeniyle çiftçiler büyük bir krizle karşı karşıya. Bu durum, tarım üretiminde ciddi aksamalara ve ekonomik kayıplara yol açıyor. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, Çukurova’nın, yıllardır tarım üretiminde ülkemizin lokomotif bölgelerinden biri olduğuna ancak son yıllarda, hasat döneminde bölgede mevsimlik işçi bulmanın giderek zorlaştığını söyleyerek, ‘’Mevsimlik işçi eksikliği, sadece ürünlerin zamanında hasat edilememesiyle kalmıyor, aynı zamanda üretim maliyetlerini de artırıyor. Çiftçiler, işçi bulabilmek için daha yüksek ücretler ödemek zorunda kalıyor, bu da tarım ürünlerinin maliyetlerinin yükselmesine neden oluyor. Mevsimlik işçi eksikliği, tarım üretiminde büyük kayıplara yol açıyor. Zamanında toplanamayan ürünler tarlada çürüyor, bu da hem çiftçilerin gelir kaybına uğramasına hem de ülke ekonomisinin zarar görmesine neden oluyor. Özellikle ihracata yönelik ürünlerde yaşanan aksaklıklar, Türkiye'nin dış pazardaki rekabet gücünü de olumsuz etkiliyor’’ dedi. Bu krizin çözümü için bir dizi önlem alınması gerektiğini söyleyen ve çözüm önerilerine değinen Doğan, “Mevsimlik işçilerin tarım bölgelerine göç etmelerini teşvik edici politikalar geliştirilmelidir. Bu kapsamda, konaklama ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi, ulaşım desteği sağlanması önemlidir. Çukurova bölgesinde iş gücü potansiyeli olan yerel halkın tarım işçiliği konusunda eğitilmesi, işçi açığını kapatmada etkili olabilir. Tarımda teknolojinin kullanımı artırılmalıdır. Verilecek desteklerle özellikle hasat makinelerinin yaygınlaştırılması, iş gücü ihtiyacını azaltabilir. Çiftçilerin bir araya gelerek oluşturacakları kooperatifler, ortak işçi havuzları oluşturarak iş gücü sorununu hafifletebilir. Hasadı gelen ürün toplanamazsa, üretim planlaması yapmanın faydası da olmaz, çiftçiye ve ülke ekonomisine zarar da verebilir. Üretim planlaması yapılırken mevsimlik işçi sayısı da göz önünde bulundurulmalıdır” ifadelerini kullandı. Doğan, tarım sektörünün ülke ekonomisinin bel kemiği olduğunu kaydederek, “Bu sorunların çözümü için Tarım Bakanlığımızın ve ilgili tüm kurumların desteği büyük önem taşımaktadır. Çukurova'daki çiftçiler, mevsimlik işçi kriziyle başa çıkabilmek için acil önlemler beklemektedir. Tarım üretiminin sürdürülebilirliği tüm paydaşların iş birliği içinde çalışması gerekir’’ diye konuştu.

Zorlu mesai, günde 12 saat çalışan tarım işçileri 900 TL yevmiye elde ediyor

Hatay'ın bereketli topraklarında birçok tarım ürünü yetişiyor. Binlerce insana ekmek kapısı olan bereketli topraklara birçok ilden tarım işçileri geliyor. Baharın gelmesiyle Amik Ovası'nda başlayan soğan hasadı için Şanlıurfa'dan Hatay'ın Kumlu ilçesine de tarım işçileri göç etti. Zorlu şartlarda çalışmasını sürdüren tarım işçileri günde tek vardiya çalışarak 450 TL, çift vardiya sisteminde 12 saat çalışarak 900 TL kazanç sağlıyorlar. Tarım işçilerini en çok zorlayansa Nisan ayı olmasına rağmen 35 dereceyi geçen hava sıcaklığı oluyor. Mevsimlik işçi olarak çalışmanın çok zor olduğunu dile getiren Süleyman Budak, "Biz mevsimlik işçi olarak Kumlu tarafında çalışmaya geliyoruz. Burada biz soğan hasadı yapıyoruz. Günün 12 saatini tarlada geçiriyoruz. Çok zor biz burada ailecek çalışıyoruz. Mevsimlik işçi olarak burada iş çok zor. Hava şimdi güzel serin esiyor ama gün sıcağının olduğu zamanlar çok kötü oluyor. Biz Kumlu'da 2 ay kadar kalıyoruz. Yevmiye soğanın kötü olmasından dolayı biraz düşük, ortalama 450 TL alıyoruz" dedi. Tarlada çalışmanın kadınlar için çok daha zor söyleyen Çiğdem Karaçil, günde 2 vardiya çalışarak 900 TL gelir elde ettiğini belirterek "Soğan zamanı olduğu için Şanlıurfa'dan Kumlu'ya soğan hasat etmeye geldik. Yaklaşık 2 ay burada kalıyoruz. Soğan hasat etmek zor, kadınlar için çok daha zor. Günlük 10 dönüm hasat ediyorum. Bu işi yapıyoruz evde de çamaşır, bulaşık ve evi temizliyoruz. Yani kadınlar için daha zor. Sabah 5'ten gelip akşam 7 gibi gidiyoruz. Günlük yaklaşık 900 TL alıyoruz. Buraya ailecek geliyoruz. Havalar biraz daha ısındığında daha zor oluyor" şeklinde konuştu. 20 yıldır bu işte çalıştığını dile getiren Nusret Karaçil, "Biz Şanlıurfa'dan Kumlu'ya soğan hasadını yapmaya geldik. Bizim için çok zor bir iş yaklaşık 20 yıldır bu işe geliyoruz. Havalar ısındığında baya zorlanıyoruz. 1 ay sonra buradan Bursa'ya gideceğiz. Bursa'dan sonra Eskişehir'e gideceğiz. Aralık ayına kadar dışarıdayız sonra memlekete gidiyoruz. Memlekette 5 ay kalıp bu işe tekrar geliyoruz. Hayatımız artık bu iş oldu. Günlük yevmiye değişiyor, bazen çok az bazen de idare oluyor. Sabit bir yevmiye yok. Soğan hasadı gerçekten meşakkatli bir iş, güneş doğmadan geliyoruz, güneş batana kadar tarlada çalışıyoruz. Kumlu'da en fazla 2 ay kalıyoruz" dedi.

Adana'da turfanda soğan hasadı erken başladı: İşçi talebi ihtiyacı arttı

Adana'da, kış mevsiminin ılıman geçmesi nedeniyle soğan hasadı 15-20 gün önce başladı. Bayram sonrası Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden mevsimlik işçilerin artmasıyla birlikte hasadın daha da hızlanacağı belirtiliyor. Bayrma sonrası işçi hareketliliği ile birlikte hasat yayılacak Bu yıl, Adana'da iklim koşullarının etkisiyle turfanda soğan hasadı, normalden 15 gün önce başladı. Ancak, Ramazan ayı olması ve Doğu ile Güneydoğu Anadolu Bölgelerinden yeterli miktarda tarım işçisinin gelmemesi nedeniyle hasat, sınırlı sayıdaki tarlalarda gerçekleşiyor. Bayram sonrası işçi hareketliliğinin artmasıyla birlikte hasadın ova genelinde yaygınlaşması bekleniyor. Sabahın erken saatlerinde tarlalara giden işçiler, bir kısmı soğanları topraktan çekip deste yaparken, diğer bir kısmı da soğanları saplarından ayırıyor. Daha sonra çuvallara doldurulan soğanlar, Türkiye'nin farklı bölgelerine sevk ediliyor. Seyhan ilçesi Sarıhamzalı Mahallesinde soğan hasadına katılan İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Nuri Kökçüoğlu, ürün sahibi Osman Yeşilmeşe'den üretimler hakkında bilgi aldı ve işçilerle sohbet etti. İl Müdürü Kökçüoğlu burada yaptığı açıklamada, dünyada baklagillerden sonra en fazla üretimi yapılan ürünün soğan olduğunu belirterek, “Adana'nın bereketli toprağında bereketli ikliminde Türkiye'de ilk soğan hasadını yapmak üzere tarlamıza geldik. İşçilerimizle birlikte sabah 6.30'dan akşam 7-8.00'e kadar süren bir süreçte soğan üretimi yapıyoruz. Soğan malumunuz her evde, her sofrada neredeyse her yemeğinin içerisinde olan, gerçekten ekonomik değeri bulunan bir ürün. İlimizde 25 bin dekarlık bir alanda 100 bin ton civarında bir üretimimiz var. ”dedi. İl Müdürü Kökçüoğlu ayrıca, ilk hasadın Nisan ayının başında başladığını ve Mayıs ayı ortalarına kadar devam edeceğini sözlerine ekledi. Soğan üreticisi Osman Yeşilmeşe ise 500 dekarlık alanda üretim yaptığını ve kış mevsiminin iklim açısından uygun geçtiğini belirtti. Yeşilmeşe, bu yılki hava şartlarından memnun olduklarını ve kışın soğuk olmamasının 15-20 gün erken hasat yapmalarını sağladığını dile getirdi. Ayrıca, bu iklim koşullarının verime olumlu yönde yansıyacağını ve ürün miktarının dekara 6-7 tona kadar çıkabileceğini söyledi.

Mevsimlik işçi sorunu narenciye hasadını sekteye uğratıyor

ADANA (İLKHABER) - Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, yılın her döneminde farklı tarım ürünlerinin yetiştiği ve hasat edildiği Çukurova’da son yıllarda mevsimlik işçi sorunu yaşandığını, bu durumun hasadı da geciktirdiğini söyledi. Tarım üreticilerinin yüzleştiği en büyük zorluklardan birinin de, mevsimlik tarım işçi sorunu olduğuna dikkat çeken Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, ‘’Çukurova, Türkiye’nin en önemli tarım bölgelerinden biridir ve tarım üreticileri burada büyük çabalar sarf etmektedir. Ancak, son yıllarda mevsimlik tarım işçi sayısında ciddi bir azalma yaşanmaktadır. Çukurova’da narenciye hasadı başladı. Narenciyede bu yıl rekolte yüksek ama çiftçi para kazanamıyor. Birçok sorunla mücadele eden üreticilerimiz hasat zamanında da mevsimlik işçi sorunuyla karşılaşıyor. Zaten para etmeyen narenciyede ürününü hasat edemeyen üreticiler bu sebeple de zarara uğramaktadır’’ dedi. Mevsimlik tarım işçi sorununun, tarım sektörünün sürdürülebilirliği konusunda da endişeleri beraberinde getirdiğini belirten Doğan, ’’ İşçi azlığı, tarımsal üretim kapasitesini ve verimliliğini olumsuz yönde etkilemektedir. Aynı zamanda, bu durum, çiftçilerin gelecekteki üretim planlarını yapmalarını zorlaştırmaktadır. Planlama ve süreç yönetimi tarım işletmeleri için oldukça önemli ve işçi azlığı bu alanlarda sorunlara yol açabilir” diye konuştu. Çukurova’da mevsimlik tarım işçi sorununun çözümü için çeşitli adımlar atılabileceğini belirten Doğan, şunları kaydetti: ‘’Güneydoğu Anadolu bölgesinde yoğun yaşayan Suriyeli mevsimlik tarım işçileri, mültecilerin iller arası seyahatine kısıtlama getirilmesinden dolayı Çukurova’ya gelemiyor. Pandemide bile özel izinle seyahat eden tarım sektörü için, bu kısıtlamada da tarım işçilerine özel bir izin uygulanabilir. Afrika, Türk Cumhuriyetleri gibi emek ucuz ülkelerden barınma sorunları çözülerek işçi getirilebilir. Bunun yanı sıra, teknolojik yeniliklerin tarım sektöründe yaygınlaşması da işçi azlığı sorununa bir çözüm olabilir. Makineler ve otomasyon teknolojileri, tarım iş yükünü azaltabilir ve verimliliği artırabilir. Bununla birlikte, bu teknolojilerin maliyeti ve erişilebilirliği gibi faktörler de göz önünde bulundurulmalıdır.’’

Kamyonetin üzerinden geçtiği Esmanur’un cenazesi uçakla memleketine gönderildi

Bursa’nın İnegöl ilçesinde, ailesinin mevsimlik işçi olarak çalıştığı fasulye tarlasında toprağın üzerinde uyurken kamyonetin üzerinden geçmesi sonucu hayatını kaybeden 4 yaşındaki Esmanur’un cenazesi uçakla memleketi Şanlıurfa’ya gönderildi. İnegöl’deki ailesi ve yakınları, İnegöl Belediyesine ait minibüsle Şanlıurfa’ya gittiler. Olay, dün saat 17.00 sıralarında Çeltikçi Mahallesi’nde bulunan bir fasulye tarlasında meydana geldi. Hasat için Şanlıurfa’dan İnegöl’e gelen mevsimlik işçiler, fasulye hasadı yapmaya başladı. Ailesi tarlada çalışırken 4 yaşındaki Esmanur Solmuş ise bir kenarda uyuyakaldı. Bu sırada tarla sahibi Akif A. (45), yönetimindeki 16 F 3252 plakalı kamyonetle girdiği tarlada uyuyan çocuğu fark etmeyerek üzerinden geçti. Yerde hareketsiz yatan Esmanur’u gören ailesi, tarla sahibi tarafından yine aynı kamyonetle İnegöl Devlet Hastanesi acil servisine getirildi. Doktorların tüm müdahalesine rağmen çocuk kurtarılamadı. Uçakla gönderildi Aileye teslim edilen cenaze, Kaymakamlık tarafından İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan havalanan uçakla memleketi Şanlıurfa’ya gönderildi. Ailesi ise İnegöl Belediyesine ait minibüsle Şanlıurfa’ya gönderildiler. Adliyeye sevk edildi Kamyonetin sürücüsünün sorgusu sürüyor. Akif A.’nın ifadesinde, "Geri manevra yaparken bir şeyin üzerinden geçtiğimi fark ettim. Araçtan inip baktığımda otluk alan içinde yatan çocuğu gördüm, aracımla acil servise getirdim. Olay fark etmeden oldu. Böyle olsun istemezdim, çok üzgünüm" dediği öğrenildi.