#meslek

İLKHABER-Gazetesi - meslek haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, meslek haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Haber

Tellaklık mesleği, aylık 50 bin lira kazanç sağlıyor

Bolu'nun tarihi Orta Hamamı, geleneksel Türk hamam kültürünü yaşatmaya devam ediyor. Yüzyılı aşkın bir geçmişe sahip hamamda, sabahın erken saatlerinden gece geç saatlere kadar çalışan tellak Dursun Arslan, aylık 50 bin lira kazanç elde ediyor. Ancak, bu kazancın yanında mesleğin geleceği konusunda endişelerini dile getiren Arslan, gençlerin tellaklığa olan ilgisinin azaldığını belirtiyor. "Bundan sonra bu mesleğin devamlılığı çok zor. Ancak bu bir ata mesleği, gençlerin sahip çıkmalarını isterim" diyor. Tellaklık Mesleği: Zorlukları ve Yüksek Kazancı Bir Arada Tellaklık, geçmişten günümüze kadar geleneksel Türk hamamlarında verilen bir hizmet. Bolu’daki tarihi Orta Hamamı’nda 20 yıldır bu mesleği icra eden Dursun Arslan, sabahın erken saatlerinden gece geç saatlere kadar çalışarak, günün her saati geleneksel hamam hizmeti veriyor. Bir tellak olarak, hamama giriş ücreti 330 TL, kese ve masaj dahil olduğunda ise ücret 500 TL'yi buluyor. Kazançlı Bir Meslek, Ancak Zorlu Çalışma Koşulları Tellaklık mesleği kazanç açısından oldukça iyi bir gelir sağlasa da zorlu çalışma şartlarını da beraberinde getiriyor. Arslan, günde ortalama 14-15 saat çalıştığını, günlük kazancının ise 800-1000 lira arasında değiştiğini belirtiyor. Yıllık gelirini hesapladığında ise bu miktarın 50 bin liraya kadar ulaşabiliyor. Ancak mesleğin zorlukları da göz ardı edilemez. Arslan, "Biz sabah 06:00'da hamamı açıyoruz ve akşam 23:00'e kadar çalışıyoruz. Yorgunluk, yoğun tempo ve her türlü insanla karşılaşmak mesleğin zorluklarını oluşturuyor" diyor. Geleneksel Mesleğin Geleceği Geleneksel hamam kültürünün bir parçası olan tellaklık, kazançlı bir meslek olmasına rağmen, günümüzde gençler arasında ilgi görmemeye başladı. Dursun Arslan, "Gençlerin bu mesleğe ilgisi yok, şimdiki gençlik sabah 9 akşam 5 mesaisiyle ilgileniyor" diyerek, mesleğin geleceği konusunda endişelerini dile getiriyor. Mesleğin devamlılığı için, gençlerin daha fazla ilgi göstermesi gerektiğini vurgulayan Arslan, bu ata mesleğinin yok olmaması için çaba sarf ettiğini belirtiyor. Sağlık Açısından Önemli Faydalar Tellaklık mesleği, sadece bir gelir kaynağı olmanın ötesinde, sağlık açısından da önemli faydalar sunuyor. Arslan, "Hamamın sağlık açısından birçok faydası var. Gözenekler açılır, ölü deri atılır. Aynı zamanda üşütmeye de iyi gelir. Bu, vücut için oldukça faydalı bir uygulama" şeklinde konuşuyor. Hamama düzenli olarak gelen kişilerin, beden sağlıklarının daha iyi olduğunu ve sık sık gelmenin faydalı olduğunu belirtiyor.

Haber

Aylık 70 bin lira ve 30 GB internete çoban bulunamıyor

Hayvancılık sektöründe çoban bulmak giderek zorlaşıyor. Elazığ’da aylık 70 bin lira maaş, barınma, yeme-içme ve 30 GB internet paketi sunan sürü sahipleri, tüm bu cazip imkanlara rağmen çoban bulmakta zorluk çekiyor. Sürü sahibi Nurettin Çelenk, çobanların artık altın değerinde olduğunu ve memur maaşlarını katladığını belirterek, yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi. "Altını buluyorsun ama çobanı bulamıyorsun" 500 koyununu çoban bulamadığı için 150’ye düşüren Çelenk, genç neslin çobanlık yapmadığını, bu mesleği artık yalnızca orta yaş grubunun sürdürdüğünü ifade etti. Çelenk, "Çobanın aylığı 70 bin lira, internet paketi de cabası. Ancak yine de çoban bulmakta zorlanıyoruz. Çobanlar bizden fazla altın alıyor, altın değerinde oldular" diye konuştu. "Eskiden kontör isterlerdi, şimdi internet" Çobanların önceden kontör istediğini fakat artık internet talebinde bulunduğunu belirten Çelenk, "Aylık 30 GB internet istiyorlar. Çobanlık zor bir meslek, dağda bayırda uğraşıyorsun. 50 yıldır bu işi yapıyorum ama artık bizler de zorlanıyoruz" dedi.

Haber

2024'ün ilk yarısında en çok aranan meslekler belli oldu

Eleman.net'in 2024 yılının ilk yedi ayına ait istihdam verileri açıklandı. Verilere göre, en çok iş başvurusu alan mesleklerin başında güvenlik görevlisi ve depo elemanı gelirken, işverenlerin en çok aradığı meslekler arasında da güvenlik görevlisi ve temizlik görevlisi öne çıktı. GÜVENLİK VE DEPO ELEMANINA TALEP ARTIYOR 2024'ün ilk yedi ayında en çok iş başvurusu alan meslekler sıralamasında yüzde 5,45 ile güvenlik görevlisi birinci sırada yer aldı. Bunu yüzde 5,14 ile depo elemanı takip etti. Uzmanlar, güvenlik görevlisi mesleğindeki bu yoğun talebin, ülkedeki güvenlik ihtiyacının artması ve büyük şehirlerde nüfus yoğunluğunun artmasıyla ilişkili olduğunu belirtiyor. Depo elemanına olan talebin ise e-ticaretin hızla büyümesi ve buna bağlı olarak lojistik sektöründeki hareketliliğin artmasıyla açıklanıyor. GIDA SEKTÖRÜ İŞ İLANLARINDA LİDER Eleman.net verilerine göre, 2024 yılında en çok işe alım yapan sektörlerin başında gıda sektörü geliyor. Bunu sırasıyla mağazacılık/perakendecilik, lojistik, güvenlik ve hizmet sektörleri takip ediyor. Gıda sektöründeki bu yoğun iş ilanı, artan nüfus ve değişen tüketim alışkanlıkları ile açıklanabilir. İSTANBUL İŞ İLANLARINDA BİRİNCİ SIRADA İl bazında değerlendirildiğinde ise İstanbul, 204 bin 306 iş ilanıyla en fazla iş imkanı sunan il oldu. En az iş ilanı yayınlanan il ise Bayburt olarak belirlendi. Eleman.net CEO'su Levent Dicle, güvenlik görevlisi ve turizm elemanı mesleklerindeki iş alımlarındaki artışın, ülkenin mevcut sosyoekonomik koşullarını yansıttığını belirtti. Dicle, özellikle turizm sektöründeki büyümenin, bu sektördeki istihdam artışının süreceğine işaret ettiğini ifade etti.

Haber

Mersin'de kadınların yeni fırsat kapısı

Mersin Büyükşehir Belediyesinin birçok alanda açtığı meslek edindirme kursları sürüyor. Vatandaşların hem sosyal hem ekonomik alanda daha görünür olmasını destekleyen büyükşehrin, özellikle açığı olan sektörlere yönelik MERCEK’te açtığı kurslarla istihdama katkı sunduğu kaydedildi. Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Şube Müdürlüğü’ne bağlı hizmet veren MERCEK Mesleki Eğitim Merkezlerinde açılan meslek edindirme kursları sayesinde kariyer anlamında kendine yeni fırsatlar oluşturmak isteyen bazı kursiyerler hobi olarak başladığı kurslardan iş sahibi olarak ayrılabiliyor. Yenişehir MERCEK’te devam eden 'Turistik ve Hediyelik Eşya Yapımı' kursuna gelen kadınlar çantadan sepete, duvar süslerinden takılara kadar birçok eşyanın yapımını öğreniyor. Bir araya gelerek el işi yapan kadınlar hem evden çıkıyor hem de becerilerini geliştiriyor. El emeği göz nuru ürünlerini belediyenin üretici kadın stantlarında sergileyerek satış yapma imkanı da bulan kursiyerlerin bazıları hobisini işe dönüştürerek gelir elde etmek istiyor. "Kapımız her zaman açık, kadınları bekliyoruz" Dekoratif El Sanatları Öğretmeni olarak görev yapan Emine Talayhan, “Haftanın 5 günü buradayız. Saat 09.00-14.00 arasında hizmet vermekteyiz. Çeşitli kategorilerde çalışıyoruz. Sepet, hasır çanta, duvar süsleri ve anahtarlık çalışmalarımız devam ediyor. Değişik modüllerimiz oluyor. Bu hafta makrome örücülüğü yapıyoruz. Geçen hafta sepet çalışmamız vardı ve devam ediyoruz. Bunlar gibi her hafta yeni bir modülle öğrencilerimize yeni işler öğretiyoruz” dedi. Öğrencilerin kursta yaptıklarını belediyenin kurduğu stantlarda satışa sunarak, ev ekonomilerine katkıda bulunabildiklerini anlatan Talayhan, “Öğrencilerimiz için hem bir iş avantajı hem de yaptıkları ürünleri satabilirler, ev ekonomisine de katkı sağlarlar. Bu yaptığımız ürünler sonrasında Büyükşehir Belediyesi bize stantlar açıyor. Kadınlar stantlarda yer alıyorlar. Ürünlerini satıyorlar ve bu bizim için çok güzel bir avantaj. Kurslarımız devam etmekte. Önümüzdeki dönem de tekrar devam edeceğiz ve alanımız oldukça geniş. Farklı farklı ürünlerle ve modellerle devam edeceğiz. Kapımız her zaman açık. Kadınları bekliyoruz” diye konuştu. "Eğitimlerimiz devam edecek" Kursta görev yapan Hasibe Korkmaz ise çok çeşitli alanlarda meslek edindirme kursları açtıklarını anlatarak, “Bu kurslarımızı Mercek Mesleki Eğitim Merkezi ile Yenişehir Halk Eğitim Merkezi iş birliği ile açıyoruz. Eğitimlerimiz devam edecek. Kursiyerlerimizi ilgi alanları ve hobileri doğrultusunda geliştirip onları girişimcilik ve e-ticaret kursları ile destekleyip kendi pazarlarını kurmalarını amaçlıyoruz" şeklinde konuştu. Kursiyerlerden Nazlı Tunç, daha önce el işiyle uğraşmadığını MERCEK’te ‘Turistik ve Hediyelik Eşya Yapımı’ kursuyla öğrendiğini anlatarak, “Burada çanta, hediyelik eşyalar, sepetler yapıyoruz. Tığ tutmayı hiç bilmiyordum. İlk defa burada öğrendim. Sıfırdan başladım. Çanta merakım çok fazla olduğu için çanta yapıyorum sürekli. Makrome iplerle yapıyoruz. Psikolojime çok iyi geliyor. Buranın vermiş olduğu enerji, arkadaşlarım çok iyi geliyor. Herkese tavsiye ediyorum. Değişik insanları tanıma fırsatımız oluyor” ifadelerini kullandı.

Haber

Gazeteciliği bıraktı 'hastalıktan ari' çiftlik kurdu

Efeler ilçesinin Kızılcaköy Mahallesi'nde yaşayan Asel Ceyhan, radyo sinema ve televizyon bölümünden 2010 yılında mezun oldu. Üniversiteyi bitirdikten sonra yerel ve yaygın basın kuruluşlarında çalışan Ceyhan, Malatya, İzmir ve Aydın'da yerel televizyonlarda haber spikerliği yaptıktan sonra mesleğini bıraktı. Farklı bir meslek arayışına giren Ceyhan, hayvancılık yapmaya başladı. Altı yıl önce 7 dana alıp besi çiftliği kuran Ceyhan, yedi yılda hayvan sayısını 120'ye çıkardı. Sürekli hayvanlarının içinde olan Ceyhan, traktörün direksiyonuna geçip yem karıştırıp hayvanlarını besliyor. Severek işini yapan Ceyhan, hayvanlarının sağlığına büyük önem veriyor. Aydın Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekipleri, Asel Ceyhan'ın besi çiftliğinde bruselloz ile mücadele kapsamında yaptıkları testler sonucunda hastalıklardan ari olduğunu tespit etti. Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından Ceyhan'a “Hastalıktan Ari İşletmeler İçin Sağlık Sertifikası” verildi. Ceyhan, Efeler ilçesinde hastalıklardan ari sertifikaya sahip ilk kadın üretici olmayı başardı. Bu sertifikayı aldığı için çok sevinçli olan Ceyhan, insan ve hayvan sağlığı için Türkiye'de hayvancılık yapan herkesin bu sertifikaya sahip olması gerektiğini söyledi. Hayvancılık yapmayı çok sevdiğini belirten Ceyhan, “Bir insan istedikten sonra her şeyi yapabilir. Beni dışarıda görüyorlar, hayvancılık yaptığıma inanmıyorlar. Ne zaman buraya geliyorlar çiftliği görüyorlar o zaman inanıyorlar. Ben bu algıyı yıkmak istiyorum artık. Neden bir kadın yapınca şaşırılıyor. Artık istiyorum ki bu saatten sonra erkekler hayvancılık yapınca şaşıralım. Kadınların bu anlamda biraz daha aktif olmasını isterim” dedi.

Haber

Gaziantep'te GASMEK kadınları meslek sahibi yapıyor

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Sanat ve Meslek Eğitim Kursları'ndan (GASMEK) yararlanan kadınlar hayallerini gerçekleştirerek meslek sahibi oluyor. Hayat boyu öğrenme şiarıyla 2015 yılında kurulan ve kısa sürede yakaladığı başarılarla şehrin göz bebeği olan GASMEK, 36 kurs merkeziyle yüzbinlere ulaştı. Sanat ve mesleki eğitim kursları ile liselere ve üniversiteye hazırlık kursları olmak üzere 2 ana bölümde GASMEK'de yapılan onlarca kurs, hem meslek sahibi yapıyor hem de sınavlara hazırlanan öğrencilere destek veriyor. Kurslardan yararlanan Gazi şehirli kadınlar ilgi alanlarına göre uzmanlar tarafından kurslar alırken kariyerlerine ilk adımlarını atıyorlar, akademik eğitimlerinde de gelişimlerine olumlu katkı alıyorlar. GASMEK'e gelen yüzlerce kadın, meslek sahibi olurken, ilk iş yerlerini açıyor, öğretici olarak çalışabiliyor. 9 yılda yaklaşık 330 bin kadın GASMEK'ten yararlandı GASMEK 9 yılda hem mesleki kursları hem de etüt programlarında 484 bin 286 kişiye ulaştı. Kurslardan yararlanan kadın sayısı ise 2015 yılından bugüne kadar 329 bin 456 oldu. Kadınlar hayatlarında yeni bir sayfayı GASMEK ile açtı. “GASMEK ile hayatıma yeni bir sayfa açtım” GASMEK'lerde aldığı eğitimlerle dekoratif el sanatlarında kendi iş yerini açan Esra Kılıçparlar, iyi bir ortamda eğitim aldığını aktararak, “Ben GASMEK ile internet üzerinden sosyal medya ağlarından tanıştım. Dekoratif ahşap boyama kursuna geldim. Ben dekoratif ahşap boyama kurslarına başladım burada. Burada öğrendiğim el sanatları kapsamında bütün dallara eğitim saatlerimi tamamlayarak usta öğreticilik belgemi aldım. Bir işletme açtım. İşletmemde GASMEK'te öğrendiklerimin çok faydası oldu. GASMEK ile hayatıma yeni bir sayfa açtım. Kendimce kendi çabamla açtığım işletmede her geçen gün yeniliklerle yeni şeyler öğreniyorum bağım kopmadı devam ediyor. Aynı zamanda işletmemizde ve başka kurumlarımızda workshoplar yapıyorum. Büyükşehir Belediyemize ve Fatma Başkanımıza bu konuda bize destek oldukları, bu imkanları sağladıkları için çok teşekkür ederim” dedi. “GASMEK'İ herkese tavsiye ederim öğrenmenin yaşı yoktur diyorum” GASMEK'te aldığı pastacılık derslerle usta öğretici olan ve şu anda pastacılık eğitimi veren Eda Günöz ise aldığı eğitimle kendini geliştirdiğini belirterek, “GASMEK'i başta sosyal faaliyet olarak düşünmüştüm. Birkaç branşa gittim. Pastacılık alanına ayrı bir ilgi duyduğum için bu alanda eğitim alarak kendimi daha çok geliştirdim. GASMEK'te aldığım eğitimler sayesinde kalfalık, ustalık ve daha sonrasında usta öğreticilik belgelerini aldım. Şu anda pastacılık alanında usta öğretici olarak eğitim vermekteyim. İnsanlara bir şeyler öğretmekten çok mutlu oluyor işimi severek yapıyorum. Çok değerli Fatma Şahin başkanımıza bize bu imkanları sağladığı için teşekkür ederim. Gaziantep'te her semtte, 7'den 70'e hayat boyu öğrenme adı altında GASMEK'lerde birçok branşlarda ücretsiz eğitimler verilmekte. Herkese tavsiye ederim öğrenmenin yaşı yoktur diyorum” şeklinde konuştu. “Bu kurslar eğitimime çok katkıda bulundu” Kilis 7 Aralık Üniversitesi Arap Dili ve Edebiyatı mezunu olan ve Arapça öğreticiliği yapan Hatice Dedecan ise akademik hayatında GASMEK'in önemli bir yeri olduğunu söyleyerek, “GASMEK ile akademik eğitimim sırasında ilahiyat ön lisans başlangıcında arkadaşım vesilesiyle geldim. Aile ortamı var burada. Bu kurslar eğitimime çok katkıda bulundu. Lisans eğitimimde de hep öndeydim eğitimlerim sayesinde sınıf birincisiydim hep. Arkadaşlarıma tavsiye ederim belediyemizin bu hizmetini. Güvenle buraya gelebilirler aile ortamı var burada. Psikolojik terapi ve kişisel gelişim oluyor. Ölünceye kadar durma yok diyorum. Hizmetlerinden dolayı Başkan Fatma Şahin'e teşekkür ederim. Başarılarının devamını dilerim” diye konuştu.

Haber

Sümer: Ayakkabı yapımı meslekten ziyade sanattır

Ali Sümer Adana’da 60 yıldır ayakkabıcılık yaparak geçimi sağlıyor. Sümer kendisi ayakkabıcılık mesleğine başladıktan sonra kardeşlerini ve yeğenlerine de işi öğrettiğinden bahsetti. Ali Sümer, “Ayakkabıcılık mesleğini 60 senedir yapıyorum. Çocukluğumda çırak olarak yetiştim ve aileden ilk ben bu mesleğe başladım. Daha sonra da diğer kardeşlerimi, yeğenlerimi ayakkabıcı yaptım. Hep birlikte çalışmaya devam ediyoruz. Gücümüzün yettiği yere kadar da çalışacağız ”diyerek ifade etti. Sümer konuşmasında ayakkabı yapım aşamalarına değinerek şunları söyledi: “Ayakkabıyı deri olarak aldık, onları bizim kalıplar ile keseriz. Daha sonra deriyi diktikten sonra tezgahta ayakkabı haline getiririz. Ardından insanların kullanımına sunarız.” Herkesin yapabileceği iş değil Ali Sümer, “Bu mesleği devam ettirecek kimse kalmadı. Aynı zamanda mesleği yapan kişilerde çok azaldı. Aslında yeni eğitim sistemi ile çırak bulamaz hale geldik. Çocuk okulu bitirene kadar 18 yaşına geliyor. O yaştan sonrada meslek öğrenmez. Ama çocuk 11-12 yaşındayken çevresindekiler hadi git çalış dese gelir ve mesleğin içerisine girer. Ayakkabı yapımı aslında meslekten ziyade sanattır. Herkesin yapabileceği iş değil. Birazda seversen mesleğinde güzel şeyler yapıyorsun” dedi.

Haber

Bu mesleğin önü açık

Trakya Üniversitesi Şehit Ressam Hasan Rıza Güzel Sanatlar Meslek Yüksekokulu Kuyumculuk ve Takı Tasarımı Programı öğrencileri, dökümden, plaka çekmeye, temizlemeden cilalama ve kaynatma yöntemine kadar takının her aşamasını atölye çalışmalarında öğrenerek geleceğe hazırlanıyor. Geçmişten aldıkları ilhamla yola çıkan ve kendi tasarımlarını oluşturarak kolye ucu, küpe, broş gibi farklı eserler ortaya çıkaran öğrenciler, edindikleri tecrübe ve deneyimlerle geleceğin tasarımcısı olarak yetişiyor. Osmanlı döneminde yer alan çini motifleri ve mimari öğeleri tasarımlarda ön plana çıkaran öğrenciler, ayrıca ayçiçeği ve buğday gibi ürünleri de takılarda işliyor. Bölümünün 2012 yılından bu yana faaliyet gösterdiğini söyleyen Kuyumculuk ve Takı Tasarımı Öğretim Görevlisi Aybike Kınalı, mezun ettikleri öğrencileri sektörün ihtiyacına yönelik olarak ve ayrıca stüdyo tipi kuyumculuk sanatında da uğraşacakları bireyler olarak yetiştirmeyi amaçladıklarını ifade etti. Öğrencileri klasik kuyumculuk tekniklerinin yanında çağdaş teknolojileri de kullanabilen bireyler olarak yetiştirdiklerini belirten Kınalı, öğrencilerin temelde kuyumculuk birikimini yüzük, küpe, kolye ve broşta olmak üzere pirinç metalinde başlayarak gümüş metalinde devam ettiklerini ve yarı değerli taşları da kullanarak tasarımlarını oluşturduklarını dile getirdi. "Öğrenciler sanat tecrübesi kazanıyor" Öğrencilerin atölyede yaptığı eserlerle okul dönemi içerisinde farklı sergilere de katılarak bu sanat tecrübesini kazandıklarını aktaran Kınalı, "Ardından sektörde yaptıkları staj birikimi ile birlikte mezun olduklarında farklı dallarda ihtiyaçlara yönelik çalışmalarda bulunuyorlar. Tasarım ve üretim tekniklerini bir arada göstererek sektöre hazırlanmalarına katkı sağlıyoruz. Ayrıca tasarımları yaparken bölgenin tarihi, coğrafi yapısı ile ve kültürel geçmişini de inceleyerek çeşitli çalışmalarda bulunuyoruz" ifadelerine yer verdi. "Edirne'nin tarihi geçmişini tasarımlara yansıtıyorlar" Öğrencilerin Edirne'nin tarihi geçmişinde bulunan bitki örtüsünü tasarımlarına yansıttığını belirten Kınalı, Osmanlı döneminde yer alan çini motifleri ve mimari öğelerin özellikle tasarımlarda ön plana çıktığını söyledi. Bölgenin bitki örtüsünde yer alan ayçiçeği ve buğday gibi ürünlerin de tasarımlarda ilham kaynağı olduğunu aktaran Kınalı, "Selimiye motiflerinden oluşan set çalışmamız da var. Selimiye Camii'nin minber deseninden yola çıkılarak tasarladığımız ürünler var. Tasarımı tamamen bana ait. Öğrencilerimiz de Selimiye Camii'nin farklı alanlarında yer alan çini motiflerinden yola çıkarak kolye, küpe ve yüzük gibi çalışmalarda bulundular" dedi. "Kendi tasarımlarımızla ürünler çıkarıyoruz" Atölyede kendi takılarını tasarlayıp ürünler çıkardıklarını söyleyen Kuyumculuk Takı ve Tasarım 1. Sınıf öğrencisi Esra Er, hocalarının verdiği belli başlı konuların yanında Edirne'ye ait eserleri de takılara yansıttıklarını belirtti. Başından sonuna kadar takının her aşamasını hocalarının da yardımıyla öğrendiklerini aktaran Er, Dökümden, temizlemeye, ciladan kaynatma yöntemine kadar her şeyi öğrendiklerini ifade etti. Atölyede öğrendiklerinin meslek hayatına büyük katkısı olacağını düşündüğünü belirten Er, mesleğin inceliklerini öğrenip başarılı bir takı tasarımcısı olmayı hedeflediğini söyledi. "Sıfırdan başladık" Sıfırdan başladıklarını ve gümüş dökme, plaka çekme gibi yöntemlerle kolye ucu, küpe gibi takılar yapmayı öğrendiklerini söyleyen Kuyumculuk Takı ve Tasarım 1. Sınıf öğrencisi Yusuf Emir Kahraman, atölyede sadece el sanatları olarak değil, tarihi açıdan da birçok faydalı bilgi edindiklerini belirtti. Geçmişle geleceği harmanladıklarını aktaran Kahraman, geçmişteki tasarımlardan aldıkları ilhamlara kendi düşüncelerini katarak sanat eseri ortaya çıkardıklarını söyledi. Mezun olduktan sonra atölye açmayı hedeflediğini ifade eden Kahraman, stabil çalışmalardan ziyade hayal gücünü kullanarak çeşitli tasarımlar oluşturmak istediğini vurguladı.

Haber

Bu meslekleri yapana piyango vurdu! 40 meslek yıllarca beklemeden erken emekli olacak

SGK, Türkiye’deki zorlu iş koşullarına maruz kalan işçilere destek olmak amacıyla önemli bir adım attı. Son düzenlemeyle birlikte, 40’tan fazla meslek grubundaki çalışanlar için erken emeklilik fırsatı sunuluyor. Bu düzenleme, demir-çelik fabrikalarında çalışanlardan madenciler ve sağlık çalışanlarına kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. SGK’nın yeni düzenlemesi, 88 günden başlayarak 800 güne kadar erken emeklilik imkanı sunuyor. Bu kapsamda, zorlu çalışma koşullarına maruz kalan meslek gruplarındaki işçiler, standart emeklilik yaşının çok öncesinde mesleklerinden emekli olabilecekler. Yeni sistem, meslek gruplarına özel olarak farklı prim gün sayıları öngörüyor. YÜKSEK RİSK TAŞIYAN MESLEKLER İÇİN EMEKLİLİK HAKKI Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yapmış olduğu açıklamada, zorlu şartlarda çalışan tüm meslek gruplarının emeklilikte eşit haklara sahip olacağını vurguladı. Yeni düzenleme ile SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı üyeleri arasındaki ayrımın kalkmasıyla, herkes için erken emeklilik yolu açılmış oldu. Yeni emeklilik düzenlemesi, özellikle yüksek risk taşıyan ve sağlık açısından tehlikeli olan meslekleri içeriyor. Bunlar arasında demir ve çelik fabrikalarında çalışanlar, madenciler, asit ve cıva üretimi yapan fabrikalardaki işçiler, radyoaktif işlerde çalışanlar gibi meslek grupları bulunuyor. Bu yeni SGK düzenlemesi, ağır fiziksel ve psikolojik koşullarda çalışanların emeklilik haklarında önemli iyileştirmeler getiriyor. Emeklilik yaşını düşüren ve prim gün sayısını azaltan bu düzenleme, uzun yıllar boyunca zorlu koşullarda çalışanların daha erken bir şekilde emekli olmalarını sağlayacak şekilde tasarlandı. Kamuoyuna duyurulan bu yeni politika, çalışma hayatında adaletin sağlanması ve çalışanların haklarının korunması yönünde önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.