TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Mescid-i Aksa

İLKHABER-Gazetesi - Mescid-i Aksa haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mescid-i Aksa haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Hatay'da depremde yıkılan cami, Mescid-i Aksa görünümlü olarak yeniden inşa edildi Haber

Hatay'da depremde yıkılan cami, Mescid-i Aksa görünümlü olarak yeniden inşa edildi

Hatay’da depremde yıkılan caminin yerine yenisi cemaatin maddi ve manevi destekleriyle inşa edildi. İnşaatı büyük ölçüde tamamlanan cami, Mescid-i Aksa’yı andırmasıyla görünümüyle mest ediyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerde en çok yıkıma uğrayan Hatay’da, binlerce bina yerle bir oldu. Kırıkhan ilçesi Çankaya Mahallesi’nde bulunan Ahmet Yesevi Camii, 6 Şubat depremlerinde zarar görerek yıkılmıştı. Devletin ve hayırseverlerinde desteğiyle asrın felaketinin yaralarının sarıldığı bölgede yıkılan caminin yerine yenisi cemaatin maddi ve manevi destekleriyle inşa edildi. Cami cemaatin inşaatında işçi olarak çalıştığı cami, Mesci-i Aksa’ya benzerliğiyle de mest ediyor. Altın sarısı kubbesiyle kilometrelerce öteden fark edilen cami, çinileriyle ilgi uyandırıyor. Büyük ölçüde inşaatı tamamlanan ve önümüzdeki günlerde resmi olarak gerçekleşen caminin minaresiyse gelecek desteklerle inşa edilecek. "Mescid-i Aksa’ya benzeyen altın kubbe ilgi çekiyor" 6 Şubat depreminde yıkılan caminin yenisinin inşaatı için cemaatle el ele verdiklerini dile getiren cami imamı Abdulsamet Kodalak, “Depremlerde çok vakit kaybetmeden manevi değerlerini ayağa kaldırmak için camilerin ayağa kalkmasını gerektiğini düşündük. Bu yüzden yeni cami yapmaya karar verdik. Yeni cami yapmak için proje çizerken kanayan yara olan Mescid-i Aksa aklımıza geldi. Neden olmasın diyerek hayal ettik. Allah lütfetti ve ikram etti. Hayallerimizin peşinde koşmamızı gerektiğini söyledi. Mescid-i Aksa görünümlü yeni bir cami yapmaya karar verdik. Cemaatimizden Allah razı olsun. Hiçbir destek almadan kendi desteklerimizle yapmaya karar verdik. Cemaatimiz maddi ve manevi olarak bütün imkanlarını seferber etti. Camimizin ibadete açık ve resmi olarak açılmasını bekliyoruz. Buraya önceden gelip dua edenler ağlayanlar oldukları için bizi etkiliyorlar. Camimizin Kabe kapısı ve Mescid-i Aksa'ya benzeyen kubbesi cemaatimizi de etkiliyor” şeklinde konuştu. "Cemaatin gönüllü desteğiyle kısa sürede yeniden inşa edildi" Caminin inşaatına katkı veren gönüllülerden olan Halil İbrahim Varsın, “6 Şubat depremlerinde Ahmet Yesevi Camisi çok ağır hasar aldı. Deprem sonrası cami cemaatimizle birlikte projeleri çizdik. Filistinli kardeşlerimize destek manasında ve farkındalık yaratmak açısından cami projesini Mescid-i Aksa'ya benzetip inşaatını çok iyi şekilde tamamladık. Camimizin inşaatı tamamlanmak üzeredir. Mahalledeki vatandaşlar tamamen gönüllü olarak çalışmakta olup gençler ve yaşlılar hafta sonu veya hafta içi günleri gelip caminin inşaatında çalışarak inşaatı tamamladılar. Maddi karşılık beklemeden kimisi geldi kalbini verdi kimisi geldi gönlünü verdim. İman oldukça imkan da oldu. Cami içi inşaatı tamamlandı ibadeti açıldı. Sadece bahçe düzenlemesi kaldı” dedi. Kütahya’dan gelen usta Hüseyin Cingöz, yapının ihtişamına katkı sağladı Mescid-i Aksa görünümlü caminin inşası için Kütahya’da gelen cini ustası Hüseyin Cingöz, “Kırıkhan'daki Mescid-i Aksa’ya benzeyen caminin yapım için Kütahya'dan geldik. Caminin çiniliğini yapıyoruz. İnşaat çok iyi gidiyor. Caminin görünümü çok güzel harika oluyor” ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanlığı: Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlenmesi tırmanmayı daha da artıracak bir kışkırtmadır Haber

Dışişleri Bakanlığı: Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlenmesi tırmanmayı daha da artıracak bir kışkırtmadır

Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, "Aralarında Bakanların da bulunduğu yüzlerce radikal İsrailli tarafından Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlenmesi tırmanmayı daha da artıracak bir kışkırtmadır." denildi. Dışişleri Bakanlığınca, İsraillilerin Mescid-i Aksa baskınına tepki gösterilerek, "Aralarında Bakanlar'ın da bulunduğu yüzlerce radikal İsrailli tarafından Mescid-i Aksa'ya polis koruması altında baskın düzenlenmesi, Kudüs'ün tarihi statüsünü ihlal eden ve bölgemizdeki tırmanmayı daha da artıracak bir kışkırtmadır." açıklaması yapıldı. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, radikal İsraillilerin Mescid-i Aksa baskınına tepki gösterildi. Açıklamada, "Aralarında Bakanların da bulunduğu yüzlerce radikal İsrailli tarafından Mescid-i Aksa'ya polis koruması altında baskın düzenlenmesi, Kudüs'ün tarihi statüsünü ihlal eden ve bölgemizdeki tırmanmayı daha da artıracak bir kışkırtmadır." değerlendirmesinde bulunuldu. "Bu provokatif eylem, İsrail tarafının barışa ulaşmak niyetinde olmadığını bir kez daha gözler önüne sermiştir." ifadesi yer alan açıklamada, "İsrail Hükümetinin Gazze’de sürdürdüğü vahşetin durdurulması ve tüm bölgemizin istikrarını hedef alan bu tip eylemlerin önlenmesi için uluslararası toplum derhal harekete geçmelidir." çağrısı yapıldı. Mescid-i Aksa'ya baskın İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı aşırı sağcı Itamar Ben-Gvir, işgal altındaki Doğu Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyen fanatik Yahudilere eşlik ederek, "Yahudilerin Mescid-i Aksa'da ibadet etmesi ve Yahudi egemenliği" konusunda büyük gelişme kaydettiklerini söylemişti. Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, sabah saatlerinden itibaren büyük gruplar halinde, İsrail polisinin koruması altında Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemişti.

Şeyh İkrime Sabri: İsrail işgali altında Müslümanların ibadet özgürlüğü yok Haber

Şeyh İkrime Sabri: İsrail işgali altında Müslümanların ibadet özgürlüğü yok

Mescid-i Aksa İmam Hatibi Şeyh İkrime Sabri, gözaltına alınması sonrasında "İsrail işgali altında Müslümanların ibadet özgürlüğü yok" dedi. İran'da suikasta uğrayan Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye için cuma hutbesinde dua ettiği gerekçesiyle gözaltına alınan Mescid-i Aksa İmam Hatibi Sabri, serbest bırakılmasının ardından  açıklamalarda bulundu. İşgal altındaki Doğu Kudüs'te yer alan Mescid-i Aksa'da kılınan cuma namazı hakkında soruşturma açıldığını belirten Sabri, soruşturmanın kendisine yönelik "sahte ve yalan iddialar" etrafında döndüğünü söyledi. Şeyh Sabri, İsrailli yetkililere "cuma hutbesinin dini bir mesele olduğunu, tahrik içermediğini, ibadet edenlerin Mescid-i Aksa'ya sessizce girip sessizce çıktıklarını" ifade ettiğini aktardı. Kanunların dışına çıkmadığını ve ibadet edenlerin tekbirle "dini duygularını ifade ettiğini" vurgulayan Şeyh Sabri, "(Cemaatin) namaza ve sükunete bağlı kaldıklarını kendilerine (İsrail istihbaratına) ilettim." dedi. Şeyh Sabri, "İstihbarat bana karşı herhangi bir suçlamayı kanıtlayamayınca veya bunu İsrail polisine aktarınca, mahkeme aracılığıyla adli değil de idari bir karar çıkardılar." diyerek bir hafta boyunca Mescid-i Aksa'dan uzak tutulduğuna ve bu kararın 6 aya kadar uzatılabileceğine dikkati çekti. İsrail makamlarının kendisini gözaltına almasına ve idari kararına karşılık Şeyh Sabri, "İşgal altında Müslümanların ibadet özgürlüğü kesinlikle yok. İnsanların fikirlerini ifade etmeleri konusunda keyfi olarak baskı yapılıyor." şeklinde konuştu. Ne olmuştu? İsrail polisi, bugün, İran'da suikasta uğrayan Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'ye Cuma hutbesinde dua eden Mescid-i Aksa İmam Hatibi Şeyh Sabri'yi işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan evinde gözaltına almıştı. İçişleri Bakanı Moshe Arbel de Sabri'nin Doğu Kudüs'teki "oturum izninin" (ikamet izni) iptal edilerek şehirden çıkarılmasının planlandığını açıklamıştı. Arbel, Başsavcı Gali Baharav-Miara'ya gönderdiği mektupta Sabri'nin "oturum iznini" iptal etmeyi planladığını iletmişti. İsrail makamları, son yıllarda Şeyh İkrime Sabri’yi birçok kez gözaltına almış, soruşturmaya tabi tutmuş, Mescid-i Aksa'ya girişine engel getirmiş ve yurt dışına çıkış yasağı koymuştu. İsrail, işgal altındaki Doğu Kudüs'te kalıcı oturum statüsündeki Filistinlilerin oturumunu iptal ederek onları işgal altındaki Batı Şeria'ya sürüyor.

 AK Parti Sözcüsü Çelik’ten İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir’e tepki Haber

 AK Parti Sözcüsü Çelik’ten İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir’e tepki

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in bugün polis eşliğinde Mescid-i Aksa'ya girerek provokasyona imza atması daha büyük bölgesel çatışmalara yol açabilecek son derece kışkırtıcı bir eylemdir” dedi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in polis eşliğinde Mescid-i Aksa'ya girmesine ilişkin açıklamada bulundu. Sözcü Çelik, “İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in bugün polis eşliğinde Mescid-i Aksa'ya girerek provokasyona imza atması daha büyük bölgesel çatışmalara yol açabilecek son derece kışkırtıcı bir eylemdir. İsrail parlamentosunun Filistin Devleti’nin varlığını reddeden kararı ise mevcut soykırımcı yönetimin asimilasyon ve soykırım politikalarının tescili olan hukuksuz bir karardır. Bölge barış ve istikrarını daha büyük tehditlerle karşı karşıya bırakan her iki adım da vahimdir. Ortadoğu’da kalıcı barıştan yanayız ve bunun yolu adil bir barış temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan Filistin Devleti’nin kurulmasıdır. Gelinen noktada uluslararası toplum acil inisiyatif almalı ve barış için elini taşın altına koymalıdır. Cumhurbaşkanımızın adil bir barış için yürüttüğü mücadelenin esasları dünyada giderek daha çok devlet tarafından sahiplenilmektedir. Soykırım siyasetine karşı mücadeleyi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

İsrail polisinden Mescid-i Aksa'da gaz bombası ile müdahale Haber

İsrail polisinden Mescid-i Aksa'da gaz bombası ile müdahale

(Haber Merkezi) - İsrail-Hamas çatışmaları devam ederken, İsrail polisinin, cuma namazını Mescid-i Aksa'da kılmak için işgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesine gelen Filistinlilere engel olduğu bildirildi.  Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, İsrail polisinin, cuma namazını Aksa'da kılmak için Eski Şehir bölgesine gitmek isteyenlere izin vermediğini duyurdu. Bölgeden gelen bilgilere göre, Eski Şehir'in Şam Kapısı'ndan girenlere kimlik kontrolleri yapılırken, alanda uzun kuyruklar oluştu. Eski Şehir'deki İsrail güvenlik güçlerinin sayısının artırıldığı görüldü. Mescid-i Aksa'ya gelenlere, İsrail polisi tarafından gaz bombasıyla müdahalede bulunuldu.  İsrail-Filistin çatışması Hamas'ın silahlı kanadı Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e 'Aksa Tufanı' adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı. Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti. Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı. Gazze'den düzenlenen saldırılarda 1300 İsraillinin hayatını kaybettiği, 3 bin 300 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı. Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in saldırılarında Gazze'de 500'ü çocuk, 276'sı kadın olmak üzere 1537 kişinin hayatını kaybettiğini, 6 bin 612 kişinin yaralandığını duyurmuştu. Ayrıca Batı Şeria'da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 36 Filistinlinin öldüğü, 650 kişinin yaralandığı belirtilmişti.

Meclis Başkanı Kurtulmuş: “Mescid-i Aksa Müslümanların kırmızı çizgisidir” Haber

Meclis Başkanı Kurtulmuş: “Mescid-i Aksa Müslümanların kırmızı çizgisidir”

‘Camiler ve Din Görevlileri Haftası’ dolayısıyla Büyük Çamlıca Camii’nde düzenlenen programa, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, İstanbul Valisi Davut Gül, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen ve din görevlileri Din görevlilerinin katılım sağladı. Program Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. İstanbul Valisi Davut Gül’ün konuşmalarının artından Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş kürsü konuşmasına başladı. Filistin meselesine değinen Kurtulmuş, Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırıların kabul edilemez olduğunu ve Mescid-i Aksa Müslümanların kırmızı çizgisi olduğunu ifade etti. 2 tarafı da sükunete davet eden Kurtulmuş, “Biz devam etmekte olan bu gerilimi gerçekten kaygıyla izliyoruz. Her iki tarafında bu anlamda sükunetle bu meselenin çözülmesi için bir şekilde sükuneti tavsiye ediyoruz” dedi. “Yapılan zulümler hat safhaya ulaşmıştır” Filistin meselesine değinen Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, “Bugün maalesef Mescid-i Aksa’nın uzun yıllardır devam eden işgal ve saldırılar altında bulunmasını büyük bir kederle, üzüntüyle hep beraber izliyoruz. 4 asır boyunca Filistin topraklarına hükümdar olan ecdadımız Müslümanları, Hristiyanları, Yahudileri ve bütün farklılıklarıyla birlikte bir arada yaşatmış ve bu 4 asır boyunca bir tek din savaşı, bir tek mezhep savaşı ortaya çıkmamıştır. Bugün maalesef Orta Doğuda ve Filistin topraklarında yapılan zulümler hat safhaya ulaşmıştır” dedi. “Kaygıyla izliyoruz” Kurtulmuş, “Biz devam etmekte olan bu gerilimi gerçekten kaygıyla izliyoruz. Her iki tarafında bu anlamda sükunetle bu meselenin çözülmesi için bir şekilde sükuneti tavsiye ediyoruz. Ancak, bütün dünyaya şu soruyu sormakta her halde hakkımızdır. Ne oldu, nasıl oldu da Orta doğu böylesine yaşanmaz bir bölge haline geldi. Nasıl oldu da ecdadın 4 asır boyunca barışı getirdiği Filistin toprakları bu gün kan denizine döndü. Türkiye’nin tavrı açıktır. Mescid-i Aksa’nın mukaddesiyatı her şeyin üzerindedir” şeklinde konuştu. “Mescid-i Aksa Müslümanların kırmızı çizgisidir” Filistin’de yaşananların hukuksuz olduğunu ifade eden Kurtulmuş, “Mescid-i Aksa Müslümanların kırmızı çizgisidir. Mescid-i Aksaya yapılan saldırı asla ve asla kabul edilemez. Birleşmiş Milletlerin kararlarına uymayan ve bunu ihlal edenlerin yanına kar kalmıştır. Şu anda Mescid-i Aksa’nın uluslararası statüsünü Türkiye olarak koruyor ve bu uluslararası statünün sonuna kadar korunması gerektiğine inanıyoruz. Aynı şekilde, Filistin topraklarında devam etmekte olan yabancı yerleşimciler meselesinin, yani o topraklara ait olmayan ama oraya götürülerek Filistinlilerin yerlerine, yurtlarına yerleştirilenlerinde aslında uluslararası hukuk bakımından bir suç teşkil ettiğini biliyoruz” sözlerini kullandı. “İki devletli çözümün tek çıkar yol olduğunu söylüyoruz” İki devletli çözümün tek çıkar yol olduğunu belirten Kurtulmuş, “Yine aynı şekilde, biz Türkiye olarak başından itibaren 2 devletli çözümün tek çıkar yol olduğunu söylüyoruz. Tam manasıyla bağımsız, bütün kurum ve kuruluşlarıyla teşekkür etmiş bir Filistin devleti kurulana kadar Orta Doğudaki bu kargaşa maalesef sona ermeyecektir. 2 devletli bu çözümden başka bir yol olmadığı ortadadır. 1967’de BM tarafından kabul edilen sınırlara dönülünceye kadar Başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devleti tamamıyla müstakil hale gelinceye kadar Orta doğudaki bu kargaşa sona ermeyecektir” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.