TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Memur Sen

İLKHABER-Gazetesi - Memur Sen haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Memur Sen haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Adana’da sendikalardan yüzde 20’lik indirim tepkisi Haber

Adana’da sendikalardan yüzde 20’lik indirim tepkisi

Memur Sen ‘e bağlı Eğitim Bir-Sen Adana Şubesi, Adana’da öğretmenevleri ve uygulama otelleri ile protokoller yaparak, üyelerine yönelik yüzde 20’lik bir indirim uygulayacağını duyurması Eğitim Sen ve Eğitim İş Sendikalarının tepkisine neden oldu. İlkhaber Gazetesi'nden Bayram BULUT'un haberine göre; Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Fatih Toprak, öğretmenler arasında ayrımcılık yapıldığını ve bu uygulamanın tamamen etik olmadığını belirtirken, Eğitim İş Adana 1 Nolu Şube Başkanı Hatice Hazar ise, Adana genelinde ve hatta tüm yurtta çalışan öğretmenlere hakaret niteliğinde çirkin bir uygulama olarak nitelendirdi.  Memur Sen ‘e bağlı Eğitim Bir-Sen Adana Şubesi, Adana’da öğretmenevleri ve uygulama otelleri ile protokoller yaparak, 18-24 Kasım tarihleri arasında üyelerine yönelik yüzde 20’lik bir indirim uygulayacağını duyurdu. Sosyal medya hesaplarından da indirim konusunu paylaşan sendikaya tepkiler gecikmedi. Kentteki diğer eğitim sendikaları yapılanın öğretmenler arasında ayrımcılığa neden olduğunu aktardı. EŞİTSİZLİĞE VE SENDİKAL AYRIŞMAYA NEDEN OLMAKTADIR  Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Fatih Toprak, yapılan bu uygulamanın öğretmenler arasında ayrımcılık yapıldığını ve bu uygulamanın tamamen etik olmadığını vurgulayarak, “Halkın ve eğitim emekçilerinin vergileri ile oluşturulan, adında ‘öğretmen’ olan ancak öğretmenlerin yer bulmada zorlandıkları öğretmenevleri; öğretmenler arsında eşitsizliği göz önüne seren bir anlaşma yaptılar. Yapılan protokole göre Adana Öğretmenevi, Nezihe Yalvaç MTAL Uygulama Oteli ve Evliya Çelebi MTAL Uygulama Oteli Eğitim Bir Sen üyesi öğretmenlere 18-24 Kasım tarihleri arasında yüzde 20’lik bir indirim uygulanacağı duyuruldu. Öğretmenevleri tüm öğretmenlere ait ve kullanımına açık alanlar olması ve tüm eğitim çalışanlarına eşit bir uygulamayı düzenlemesi gerekirken bu şekilde bir protokol ile öğretmenler arasında bir eşitsizliğe ve sendikal ayrışmaya neden olmaktadır” dedi. EŞİTSİZLİK ORTAYA KOYACAK MEB Öğretmenevleri mevzuatına göre, kurumun asıl amacının eğitim çalışanlarının konaklama ihtiyacını karşılamak olduğunu hatırlatan Toprak, “Eğitim Bir Sen üyesi olan eğitim emekçileri ile diğer sendikalara üye veya sendika üyesi olmayan eğitim emekçileri arasında bir eşitsizlik ve ekonomik olarak aynı haklardan yararlanamama durumu ortaya çıkarılmıştır. Eğitim Sen Adana Şubesi olarak bu protokol kapsamında sadece bir sendikanın üyelerine uygulanan indirimi kesinlikle kabul etmiyoruz” diye konuştu.   BİR SKANDALA İMZA ATTILAR Eğitim İş Adana 1 Nolu Şube Başkanı Hatice Hazar ise, Adana Öğretmenevi Müdürlüğü’nün 24 Kasım Öğretmenler Günü’nün kutlandığı bu hafta Adana genelinde ve hatta tüm yurtta çalışan öğretmenlere hakaret niteliğinde çirkin bir uygulamaya imza attığını söyledi.  Öğretmenevlerine öğretmenlerin giremez duruma geldiğini aktaran Hazar, “Öğretmenlerin uygulamada kullanılan hakların giderek yok olduğu tüm illerde bürokrasinin hizmetinde olan öğretmenevleri Adana Öğretmenevi özelinde yeni bir skandala daha ev sahipliği yapmıştır ” şeklinde konuştu. ÖĞRETME EVLERİ HİÇBİR SENDİKANIN ARKA BAHÇESİ OLAMAZ Öğretmen Evleri’nin  hiçbir sendikanın arka bahçesi olamayacağını belirten Hazar, “Eğitim-iş olarak uyarıyoruz; Adana Öğretmenevi, kamusal bir kurumdur ve hiçbir sendikanın arka bahçesi olamaz. Ancak bu protokol, iktidarın desteğiyle büyüyen ve öğretmenlerin haklarını savunmak yerine, siyasi iktidarın politikalarına hizmet eden yandaş sendika Eğitim Bir-Sen’in kamu kaynaklarını kendine tahsis etme çabalarının yeni bir örneğidir. Bu protokolün yürürlükte kalması, hem diğer sendika üyelerini hem de sendikasız eğitim çalışanlarını açıkça ötekileştirmek anlamına gelmektedir. Adana öğretmenevi ile Eğitim Bir-Sen arasında yapılan bu ayrımcı protokol derhal iptal edilmelidir. Şayet iptal edilmez ise yargı yoluna başvuracağız” ifadelerini kullandı.

Nennioğlu: En düşük görev aylığı ile emekli aylığı arasındaki fark %50’yi aşmış durumdadır Haber

Nennioğlu: En düşük görev aylığı ile emekli aylığı arasındaki fark %50’yi aşmış durumdadır

Memur-Sen Adana il temsilciliği, Seyhan Hastanesi önünde düzenledikleri basın açıklamasında memur ve memur emeklisinin maaşlarındaki adaletsizliği dile getirdiler. Bekir Nennioğlu, en düşük görev aylığı ile emekli aylığı arasındaki %50'lik farka dikkat çekerek, yapılan .31'lik zamın yetersiz olduğunu vurguladı. Memursen ve Sağlıksan Adana Şube Başkanı Bekir Nennioğlu ve Memursen ekibi, Seyhan Devlet Hastanesi önünde maaş zamlarını eleştirmek üzere toplandılar ve bir basın açıklaması yaptılar. Açıklamaya Enerji Bir-sen Toroslar Şube Başkanı Hasan Bulut, Büro Memursen 1 nolu Şube Başkanı Vekili Ahmet Yılmaz, Sağlıksan Yönetim Kurulu üyeleri Abidin Aktaş, Fatih Akçal, Süleyman Boran Mesutoğlu ve Memursen'e bağlı diğer yönetim kurulu üyeleri katılarak destek verdiler. Memursen ve Sağlıksan Adana Şube Başkanı Bekir Nennioğlu yapmış olduğu açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Emeklilere ve Kamu Görevlilerine yapılan zam yetersizdir. Son yapılan düzenlemelerle memur emeklilerine ,31, işçi ve Bağ-Kur emeklilerine ise %24,73 oranında artış yapılacağı duyurulmuştur. Ancak, en düşük emekli aylığı olan 10.000 TL’nin artırılmaması halinde bu oranlardan daha azı emekli aylıklarına yansıyacaktır. Buna göre, en düşük kamu görevlisi emeklisi aylığı 17.585 TL, en düşük memur maaşı ise 36.460 TL olacaktır. Görüldüğü üzere, en düşük görev aylığı ile emekli aylığı arasındaki fark %50’yi aşmış durumdadır.” “Görev aylığının yarısı kadar emekli aylığı almaları büyük bir haksızlıktır” Nennioğlu, “Emeklilere yönelik ’devlete yük’ bakış açısından kaynaklanan adaletsizlik nedeniyle, asgari ücretin altında, görev aylığının yarısı kadar emekli aylığı almaları büyük bir haksızlıktır. Emekliler, hazineye gider ya da devlete maliyet değildir. Kira, elektrik ve doğalgaza yapılan zamlar kadar maaşlara da zam yapılmalıdır. 2024 yılı ilk altı ay enflasyonu manipüle edilmesine rağmen yaklaşık %24,70 olarak açıklanmıştır. Maaşımızdan kesilen vergi %35 devam ederken, bize açıklanan ,31 oranındaki zammı kabul edebilmek mümkün değildir. Ayrıca masraflar artarak devam ediyor, elektriğe %38 zam yapılıyor ve şartlarımız daha kötüye gidiyor. Bu oranın tekrar değerlendirilmesi gerekmektedir” dedi. “Vergi dilimlerinin yüksek olmasından memnun değiliz” Memursen ve Sağlıksan Adana Şube Başkanı Bekir Nennioğlu  basın açıklamasında taleplerini sıralarken şunları söyledi: “Memur-Sen olarak taleplerimiz: Zam Oranlarının Artırılması: ,31 zammı yetersiz buluyoruz. Maliye Bakanlığı’na bu konuda baskı yapılmalıdır. Vergi Dilimlerinin Düşürülmesi: Vergi dilimlerinin yüksek olmasından memnun değiliz. Bu durumun düzeltilmesi gerekmektedir. Adil Zam Oranları: Kira, elektrik ve doğalgaza yapılan zamlar göz önüne alınarak maaşlara da aynı oranda zam yapılmalıdır. Kamu görevlilerine 2023 Temmuz ayında yapılan 8.077 ₺ tutarındaki seyyanen iyileştirmenin bugün itibariyle 12.055 ₺ olarak kamu görevlisi emeklilerine verilmesi. Dönem Toplu Sözleşme’de hüküm altına aldığımız “1. Dereceye 3600 Ek Gösterge” kazanımının ivedi bir şekilde hayata geçirilmesi. Sabit gelirliler üzerindeki vergi yükünün azaltılması, gelir dağılımında adaletin sağlanması, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınması. En düşük emekli aylığı olan 10.000 TL’nin asgari ücretten az olmayacak şekilde adil ve makul bir seviyeye yükseltilmesi, Eş ve çocuk yardımının makul seviyeye getirilmesi.  Emeklilere sendika hakkının verilmesi ve önündeki engellerin kaldırılması. Memurlara konut yardımı yapılması ve konut kredilerinin maliyetinin düşürülmesi. Memurlara bayram ikramiyesi verilmesi.” Nennioğlu, “Emeklilerle İlgili Taleplerimiz: En düşük emekli aylığı olan 10.000 TL’nin asgari ücretten az olmayacak şekilde adil ve makul bir seviyeye yükseltilmesi. Eş ve çocuk yardımının makul seviyeye getirilmesi. Emeklilere sendika hakkının verilmesi ve önündeki engellerin kaldırılması. Kamu görevlilerine yapılan seyyanen iyileştirmenin emeklilere de yansıtılması. Görev aylığı ile emekli aylığı arasındaki bağın tekrar kurulması. Aylık bağlama oranının artırılması. Bayram ikramiyelerinin yükseltilmesi ve gösterge rakamına bağlanması” dedi. Bekir Nennioğlu basın açıklamasında Maliye Bakanlığı’na seslenerek şunları söyledi: “Maliye Bakanlığı’nın vergi dilimleri ve düşük zam oranları konusunda duyarsız kalması, memurlar ve emekliler açısından kabul edilemez bir durumdur. Vergi dilimlerinin yüksekliği ve yapılan zamların yetersizliği, memurların ve emeklilerin yaşam standartlarını düşürmektedir. TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamları gerçeği yansıtmamaktadır. Piyasada en az %50 zam yapılmışken, TÜİK’in bu fiyatları nereden aldığı merak konusudur.  Memur-Sen olarak, memurlarımızın ve emeklilerimizin haklarını savunmaya devam edeceğiz. Taleplerimizin karşılanması, adaletin sağlanması açısından elzemdir. Memurlarımızın ve emeklilerimizin hak ettiği refah seviyesine ulaşması için mücadelemizi sürdüreceğiz.”

Nennioğlu üyelerine yönelik yapılan haksızlığı eleştirdi Haber

Nennioğlu üyelerine yönelik yapılan haksızlığı eleştirdi

Memur-Sen Adana İl Temsilciliği yönetimi Adana Defterdarlığı önünde sendika temsilcilerinin uğradığı haksızlığa karşı basın açıklaması yaptı.  Açıklamaya Büro Memur-Sen'e bağlı sendika üyeleri de katıldı. Başkan Nennoğlu,  Adana Defterdarlığı ve bağlı birimler tarafından temsilcilerine mobbing uygulandığını ve sürgüne gönderildiğini öne sürdü.    İlkhaber Gazetesi'nden Bayram BULUT'un haberine göre; Çukurova Kaymakamlığı Mal Müdürlüğü'nde memur olarak görev yapan işyeri temsilcilerinin, Mal Müdürü tarafından sistematik bir şekilde mobbinge maruz bırakıldığını iddia eden Nennioğlu, “Bu durum, son olayla birlikte çekilmez bir hal almıştır. Temsilcimiz, uzun yıllardır ödeme işlerini yapmaktadır ve bugüne kadar hiç kimseye haksızlık ve hukuksuzluk yapmamıştır. Çalışan memur hata yapabilir, ancak kasıt ve kamu zararı yoksa bu durum telafi edilebilir. Aksi halde, hata yapmamak için çalışmamak ve oturmak gerekir ki bu, devlet memuruna yakışmayan bir hareket olur. Kasıt olmadan yapılan bir hatadan dolayı işyeri temsilcimizin başka bir yere tayini çıkarılarak mobbingin en ağır şekli uygulanmıştır. Mal Müdürü tarafından makamından kovulmuş, bu duruma Adana Defterdarı da alet olmuştur” dedi. Bugün burada, hakkını savunan üyemizin ve temsilcimizin hakkını savunan Büro Memur-Sen Adana 1 No'lu Şube Başkanımıza, Defterdar tarafından saygı ve nezaket sınırlarını aşan  bir tavırla müdahale edildiğini öğrendiğini anlatan Nennioğlu,  “Adana Defterdarı, işyeri temsilcimizin tayininin Adana Valimiz tarafından yapıldığını ifade ederek valimizi bu işin içine dahil etmiştir.  4688 sayılı yasanın vermiş olduğu yetki ile hareket eden sendika başkanımızın sendikacılık yapması engellenmiştir. Hepinizin bildiği üzere, üyelerimizin hak ve menfaatlerini korumak anayasal güvenceye ve ILO sözleşmelerinde güvence altına alınmıştır. Tüm şube başkanlarımız, yönetim kurulu üyelerimiz ve temsilcilerimiz, haksızlık karşısında dimdik duracaktır ve durmaya devam edecektir” diye konuştu. Yapılan mobbing, saldırı ve sürgünlerin son ermesini isteyen Nennioğlu, “Bu olayların bir an önce son bulmasını ve temsilcimizin derhal görevine iade edilmesini istiyoruz. Her halükarda, hukuki mücadelemiz bu konuda sonuna kadar devam edecektir. Memur-Sen, her daim haksızlığa uğrayan çalışanların yanında olup, kamu çalışanlarının hak ve menfaatlerini sonuna kadar gözetecektir. Bu olayların bir daha yaşanmaması için defterdarlık makamını, üyelerimize karşı daha duyarlı ve adil davranmaya davet ediyoruz. Teşkilat olarak, adaletin ve hukukun yanında yer alacağız ve bu mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

Sağlık çalışanlarının sorunlarını milletvekillerine aktardılar Haber

Sağlık çalışanlarının sorunlarını milletvekillerine aktardılar

Memur Sen ve Sağlık Sen Adana İl Başkanı Bekir Nennioğlu ile Sağlık-Sen Osmaniye Şube Başkanı Muhittin Çenet, TBMM'de Adana ve Osmaniye milletvekillerini ziyaret etti. İlkhaber Gazetesi'nden Abdurrahim SAĞ'ın haberine göre; Memur Sen ve Sağlık Sen Adana İl Başkanı Bekir Nennioğlu, Sağlık-Sen Osmaniye Şube Başkanı Muhittin Çenet ile birlikte gerçekleştirdikleri Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ziyaretleri sonrası Adana’da açıklama yaptı. Nennioğlu, sağlık ve sosyal hizmetler çalışanlarının karşılaştıkları zorlukları milletvekillerine aktardıklarını söyledi.  Ziyaret, sağlık ve sosyal hizmetler çalışanlarının günlük hayatlarında yaşadıkları sorunları, iş yüklerini ve çalışma koşullarındaki iyileştirme gereksinimlerini detaylı bir şekilde milletvekillerine aktardıklarını anlatan Nennioğlu, “Sağlık-Sen Osmaniye Şube Başkanımız Sayın Muhittin Çenet ile birlikte gerçekleştirdiğimiz TBMM ziyaretinde, Adana Milletvekilimiz Sayın Faruk Aytek ve Osmaniye Milletvekilimiz Sayın Seydi Gülsoy ile bir araya geldik. Bu ziyaret, illerimizde yaşadığımız sorunları ve özellikle sağlık ve Sosyal hizmetler çalışanlarımızın karşılaştıkları zorlukları doğrudan milletvekillerimize iletmek adına büyük bir fırsat olmuştur” dedi. Sorunların çözümü için önerileri de sunduklarına dikkat çeken Nennioğlu, “Görüşmelerimizde, sağlık ve sosyal hizmetler çalışanlarımızın günlük hayatlarında yaşadıkları sorunları, iş yüklerini ve çalışma koşullarındaki iyileştirme gereksinimlerini detaylı bir şekilde dile getirdik. Aynı zamanda bu sorunların çözümüne yönelik önerilerimizi de milletvekillerimizle paylaştık. Sayın Faruk Aytek ve Sayın Seydi Gülsoy’un samimi yaklaşımı, sorunlarımıza gösterdikleri duyarlılık ve çözüm odaklı yaklaşımları bizleri oldukça memnun etti” diye konuştu. Nennioğlu sözlerini şöyle sürdürdü; “Bu nazik ve misafirperver tutumlarından dolayı kendilerine içten teşekkürlerimizi sunuyoruz. Ziyaretimiz, sağlık çalışanlarımızın sesini duyurmak ve haklarını savunmak adına ne kadar önemli bir misyon üstlendiğimizi bir kez daha ortaya koymuştur. Sağlık-Sen olarak, sağlık çalışanlarımızın haklarını korumak ve geliştirmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Sağlık ve Sosyal Hizmetler çalışanlarımız, her gün büyük bir özveriyle toplum sağlığı için çalışmakta ve bu çabalarıyla ülkemizin sağlık sisteminin bel kemiğini oluşturmaktadır. Onların emeklerine olan saygımız ve desteğimiz her zaman en üst düzeyde olacaktır.”

Bulut: Haklarımızı istiyoruz Haber

Bulut: Haklarımızı istiyoruz

Enerji Birsen ve Ulaştırma Memur-Sen Şube Başkanları Memur-Sen Adana Temsilciliği bir araya geldi. Burada bir açıklama yapan Enerji Birsen Şube Başkanı Hasan Bulut, zorlu bir sürecin içerisinden geçtiklerini söyledi. Yüksek enflasyona dikkat çeken Bulut, “Bir tarafta her yıl yeni rekorların yaşandığı yüksek enflasyon, diğer tarafta ise bütün bu kayıpları daha da büyütecek toplu sözleşme hükümlerimizin engellenmesi yer alıyor. Biz mevcut sorunların çözülmesini beklerken, bürokratik oligarşi tarafından yeni sorunlar üretilip önümüze koyuluyor” dedi.   İlkhaber Gazetesi'nden Abdurrahim SAĞ'ın haberine göre; Özgürleşme ve sendikal örgütlenme alanında atılan bütün olumlu adımların bir bir geri alındığını, belirten Bulut, “Anayasa ile hüküm altına alınan, uluslararası sözleşmeler ile korunan ve 4688 sayılı Kanun ile yasal çerçevesi belirlenen toplu sözleşme hükümlerimiz uygulanmıyor. Anayasa Mahkemesi tarafından Mart ayında toplu sözleşme ikramiyesi iptal edildi. Kamu görevlilerinin sendikal örgütlenmesini engellenmek, sendikal pazarlık gücünü etkisizleştirmek için kamu görevlilerimizden aylık 345 TL kesinti yapıldı” diye konuştu.   Servis hizmetlerinin kaldırıldığına dikkat çeken Bulut, “Tasarruf tedbirleri ile personel servis hizmetinin kaldırıldığını, koruyucu giyimin engellendiği, fazla çalışma ücretinin kısıtlandığı ve toplu sözleşme hükümlerinin engellendiği görülürken, sosyal hak olan lojman kiralarına ise fahiş artışlar yapılacağı açıklandı. Sosyal hayata etkisi düşünülmeden, toplu sözleşme kazanımı olduğu göz ardı edilerek, servis hizmetinin kaldırılmasını kabul etmiyoruz. Kamu hizmetinin devamlılığını sağlama noktasında önemli bir yere sahip olan servis hizmeti genelge ile kaldırılamaz, tasarruf tedbirlerine konu edilemez” şeklinde konuştu.   Yanlıştan dönülmesini talep eden Bulut; “Biran önce bu yanlıştan dönülmesini bekliyor, hem kamu görevlilerini hem de esnafımızın olumsuz etkilenmesini istemiyoruz. Koruyucu giyim kazanımımız, 2012 yılından bu zamana 12 yıldır sürekli ve sorunsuz uygulanıyor. Madde hükmü diyor ki; “Kime verileceğine, nasıl verileceğine, ne zaman verileceğine, nasıl muhafaza edileceğine, ilişkin usul ve esaslar yetkili sendika ve ilgili kurum tarafından belirlenir. Madde hükmü açık ve net olmasına rağmen, bu kazanımımız, bugün ne oldu da önce maliye bürokrasisi tarafından yazıyla daha sonra da genelge ile kısıtlanmaya çalışılıyor” ifadelerini kullandı.   Koruyucu giyim kazanımlarını önündeki tüm haksız, hukuksuz ve yersiz engellemelerin biran önce kaldırılıp, kamu görevlilerinin haklarının teslim edilmesini beklediklerini işaret eden Bulut, “Fazla çalışma ücreti, tüm sendikalarımızın hizmet kolu toplu sözleşmelerinde 2012 yılından bugüne kadar yer alan bir husustur. Toplu Sözleşmelerimizde fiili çalışmaya bağlı olmaksızın ödenmesi öngörülen fazla çalışma ücretleri yıllar sonra bir anda fiili çalışma yapılması şartına bağlanmaya çalışılıyor. Bütçe ile belirlenen ve saat başı 10 lira 10 kuruş olan fazla çalışma ücreti ile bir ekmek bile alınamaz iken, bu rakamın güncellenmesi yerine kaldırılması ya da ödenmemesi talimatlandırılıyor. Buradaki tasarruf nedir? Bütçeye ne kadar getiri sağlayacaktır? Biz diyoruz ki; angarya olmasın, akıttığımız terimizin karşılığı verilsin, toplu sözleşme hükümlerimiz engellenmesin, parasal maliyet için hukuksuzluk ve sosyal maliyet üretilmesin” dedi.   ‘Servis, koruyucu giyim ve fazla çalışma ücreti, toplu sözleşme kazanımımızdır’ Bulut Sözlerini Şöyle sürdürdü; “Anayasa’da belirtilen hakkımız, toplu sözleşme ile koruma altına alınan kazanımlarımız, hukuk hiyerarşisi içerisinde, daha düşük olan genelge ile engellenemez. Lojman kiralarının rayiç bedeller üzerinden yenilenmesi konusu da tam bir muammadır. Vatandaşlara yüzde 25 sınırı getirip, kira artışlarını sınırlamak isteyen devlet, kamu görevlilerine gelince rayiç bedeller üzerinden kira alınsın, sosyal tesis ve kamplar özelleştirilsin diyor. Ocak ayında Lojman kiralarına yüzde 25 zam yapıldı. Bunun üzerinde bir daha zam yapalım, kamu görevlilerinin gelir sıkıntısını büyütelim diyorlar. Kamu görevlisi bu gelirle; sadece devletin sosyal tesislerine gidebiliyor, sadece lojmanda hayatını ikame ettirebiliyor, sadece kamplarda ailesini tatile çıkarabiliyor. Bunlara müdahale edilmesi anlaşılabilir, hak verilebilir bir durum değildir.     Teknik personelin mali ve özlük hakları ile çalışma şartları ortada. Devletimize ve milletimize yapmış oldukları katkılar herkes tarafından biliniyor. Teknik ve idari personelimizin mali ve mesleki sorumlulukları herkes tarafından görülüyor. Ama teknik personelin mali haklarının yetersizliği, İş sağlığı ve güvenliği noktasındaki eksiklikleri, mesleki sorumluluklarının gereği kamu işvereni tarafından görmezden geliniyor. Teknik ve idari personel ilave iyileştirme bekliyor, çalışma barışının sağlanmasını istiyor.   Kamu İşveren tarafından söz verilen ve Memur-Sen tarafından kayıt altına alınan, 1. 1 dereceye 3600 ek gösterge konusu hala çözüme kavuşmadı. Emekli aylıklarının düşüklüğünü, emeklilerin kırgınlığını herkes biliyor. 2023 Temmuz ayında verilen seyyanen zammın emekli aylıklarına yansımaması nedeniyle büyük bir adaletsiz ortaya çıktı. Görev aylığı – emekli aylığı arasındaki bağ kopartıldı. Emekli aylıkları pazar, market fiyatlarına yetişemiyor. Emekliler gelir kayıplarını çok derinden hissediyor. Emekli olmayı bekleyen kamu görevlilerimiz ve emekli kamu görevlilerimiz için 1. dereceye 3600 ek gösterge çok önemlidir. Tazminat yansıtma oranları ve ek göstergelerde adil bir düzenleme yapılmasını bekliyor, sürecin zamana yayılmadan çözülmesini istiyoruz.”   Bulut, taleplerinin olduğun aktararak, “Sonuç olarak, toplu sözleşme ikramiyesinin kayıplarıyla birlikte iade edilmesini, servis hizmetine dokunulmamasını hatta daha da yaygınlaştırılmasını, koruyucu giyim kazanımımızın önündeki engellerin kaldırılmasını, fazla çalışma ücretinin yetersizliği dikkate alınarak artırımlı olarak ödenmesini, Lojman, sosyal tesis ve kampların faydaları dikkate alınarak yaygınlaştırılmasını, 1. dereceye 3600 ek göstergenin bir an önce hayata geçirilmesini, emekli aylıklarında hak kayıplarının giderilmesini ve ücretlerin adil bir seviyeye yükseltilmesini, uzun zamandır gündemde olan Mühendislik Meslek Kanununun çıkarılmasını, mühendis, mimar, teknik personel ile idari personelin mali, sosyal ve özlük haklarının iyileştirilmesini, istiyoruz” diye konuştu.

Başkan Adayı Murat Kurum, Bağcılar'da vatandaşlarla bir araya geldi Haber

Başkan Adayı Murat Kurum, Bağcılar'da vatandaşlarla bir araya geldi

Cumhur İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum, Bağcılar’da düzenlenen Memur-Sen İstanbul Teşkilat Buluşması’nda vatandaşlarla bir araya geldi. Program’a Kurum’un yanı sıra Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen İstanbul İl Başkanı Cesur Öztürk ve çok sayıda vatandaş katıldı. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program protokol konuşmalarıyla devam etti. Kurum’a konuşması sırasında vatandaşlar alkışlarla eşlik etti. Programda ilgiyle karşılanan Kurum vatandaşlarla sohbet edip hatıra fotoğrafı çektirdi. “Emekçilerimizin tazminatı da teminatı da Murat Kurum’dur” Memur-Sen ailesiyle her zaman gurur duyduklarını belirten Murat Kurum, büyükşehir tazminatı bekleyen memurların destekçisi olacağını söyledi. 31 Mart akşamı emekçilerin sevineceğini ifade eden Kurum, “Kıymetli Memur-Sen Başkanım buradaki kardeşlerimizin tercümanı oldu. Çok duygulu bir konuşma yaparak emekçimizin bizden beklentisini ifade etti. Büyükşehir’de yaşayan tüm emekçilerimizin tazminatı da teminatı da Murat Kurum’dur. Bu kardeşiniz sizin her zaman yanınızda olacak. Sizlerin eksiği, ihtiyacı, beklentisi, talebi neyse onu gerçekleştiren tarafta olacak. Biz böyle gördük, böyle öğrendik ve bundan sonra da bu anlayışla çalışacağız. Sizlere şöyle bir bakıyorum ve görüyorum. Bu salondaki kardeşlerimizin gözlerinde 31 Mart’ın coşkusu, heyecanı ve zaferin müjdesi var. İyi ki varsınız, iyi ki Memur-Sen’imiz var. İyi ki dava arkadaşlarımız var. 31 Mart akşamı herkes sevinecek, işçi emekçi kardeşimiz sevinecek. 31 Mart akşamı İstanbul’u özgürlüğüne kavuşturacağız. 5 yıldır üzülen, kırılan İstanbul’un 571 yıllık onurunu gururunu Memur-Sen’li kardeşlerimizle ayağa kaldıracağız” dedi. “Afetlerde, aşılmaz dağların eteklerini birlikte tırmandık” “Yol arkadaşlığımız İstanbul’da da devam edecek” diyen Murat Kurum, “Memur-Sen, 20-30 yıllık değil, 1000 yıllık kadim bir duruştur. Tüm hizmet kollarıyla ve Genç-Memur-Sen’iyle 1 milyonu aşan üye sayısıyla Türkiye’mizin en büyük sivil toplum kuruluşu olan büyük Memur-Sen ailesiyle her zaman gurur duyduk. Sizlerin başarılarından her zaman mutluluk duyduk. Bugün, Memur-Sen’imiz kurulduğu günkü kararlılık, sabır ve samimiyet daha da güçlenerek yoluna devam ediyor. Bakanlık dönemimde her fırsatta beraberdik. Afetlerde, aşılmaz dağların eteklerini birlikte tırmandık. Yangınlarda, geçilmez sarp yolları birlikte aştık. Sellerde, en kötü anlarda birbirimize omuz verdik. Allah’ın izniyle bu yol arkadaşlığımız İstanbul’umuzda da devam edecek” şeklinde konuştu. “Emekçimizin İBB hizmetlerinden faydalanması için adımlar atacağız” Kurum, ideal şehir ve model İstanbul vizyonunu, “Biz belediyeciliğin nasıl olması gerektiği konusunda, sizlerin ve medeniyetimizin rehberliğini çok kıymetli görüyoruz. Çünkü biz ideal bir şehir, model bir İstanbul istiyoruz. Bizim medeniyetimizde ideal şehir, her şeyden önce değerler etrafında şekillenir. Şehir adaletli bir toplumsal düzeni sunmalıdır. Komşuluk hukukunu korumalıdır. Eşitliği ve insan haklarına saygıyı eksiksiz karşılamalıdır. İnşallah göreve geldiğimizde her bir İstanbullu için ‘eşit hizmet, adaletli düzen’ diyen bir belediyecilik yapacağız. İstanbul’umuzda, toplumsal dayanışmayı en yüksek seviyeye çıkaracağız. Yoksullara yardım etmek, yetimlere sahip çıkmak, muhtaçlara destek olmak en büyük şiarımız olacak. Tüm işlerimizde açık ve şeffaf olacağız. Temel insan haklarına en yüksek saygıyı göstereceğiz. Her vatandaşımızın onur ve haysiyetini koruyacağız. Doğal kaynaklarımızı gelecek nesillere emanet olarak bırakma düşüncemizi, daima muhafaza edeceğiz. Bilgiye, eğitime, kültüre, sanata ve sağlığa çok önem vereceğiz. Sağlık çalışanlarımızın ihtiyaçlarını gidereceği adımlar atacağız. Hastane çalışanlarımızın, şehir hastanelerinde kalan hasta yakınlarının kantinlerden kurtularak İBB hizmetinden faydalanmasını sağlayacağız. Ulaşımda da konut fiyatlarının düşeceği alanda da emekçimizin yanında olacağız. İnancımızın bir gereği olarak hoşgörü ve çeşitliliği daima önemseyeceğiz. İnsanımızın yaradılışına, fıtratına ters tek bir şehircilik adımı dahi atmayacağız. Buranın altını çiziyorum. Kendi menfaatimizi değil, İstanbulluların menfaatini gözeteceğiz. İşte medeniyetimizin emrettiği bu ilkelerle çalışarak İstanbul’un 571 yıllık onurunu, gururunu düştüğü yerden yeniden ayağa kaldıracağız” sözleriyle anlattı. “Bugün İstanbul’u yönetenlerde güvenilir adam duruşu yok” İstanbul için ‘medeniyetin başkenti’ ifadesini kullanan Murat Kurum, “Peki yeniden ayağa kalkmanın formülü nedir? İnancımızın emri olan emanet şuurudur, şehre hizmetin ekseni olan şehreminliktir. Açık söylüyorum. Bugün İstanbul’u yönetenlerde emanet şuuru, güvenilir adam duruşu yoktur” diyerek mevcut İBB yönetimini ve yöneticilerini eleştirdi. “31 Mart’ta gümbür gümbür geliyoruz” İstanbul’un en büyük emanet olduğunu vurgulayan Kurum “İstanbul en büyük emanettir. Çünkü bu milletin mazisi, bugünü ve yarınıdır. İstanbul bize ecdadımızın, tarihin emanetidir. İstanbul bize ‘Bu şehir daima benimdir’ diyen Sultan Fatih’in emanetidir. Bu şehir bize ‘Medeniyetimizin başkenti İstanbul’dur’ diyen Erbakan hocamızın emanetidir. Bu şehir bize dava ve aksiyon adamı şanlı şehidimiz Muhsin Yazıcıoğlu’nun emanetidir. İstanbul bize ‘Kutlu İstanbul, şanlı hatıralar galerisidir’ diyen Mehmet Akif İnan’ın emanetidir. İstanbul bize bu şehrin en büyük sevdalısı liderimiz, genel başkanımız, Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan’ın emanetidir. Ben inanıyorum ki bu emanet, 31 Mart’ta tarih şuuruna, millet şuuruna sahip olan bu emin ellere yeniden teslim edilecektir. Bunu her yerde coşkuyla görüyoruz. 31 Mart’ta gümbür gümbür geliyoruz. Yarı zamanlı belediye başkanı görecek. Onu süresiz tatile göndereceğiz. Bir de bunların eş genel başkanı var. Adı Özgür ama özgür değil. 31 Mart’ta CHP eş genel başkanlığını bırakacak ama nereye gider bilmiyoruz. Onu siyasetin tozlu raflarına göndereceğiz” ifadelerine yer verdi. “Bizi arayanlar milletin yuvalarını yaparken bulacak” İstanbul için de 650 bin konutun dönüştürülmesi gerektiğini belirten Kurum, sözlerine, “Biz sadece İstanbul’da değil, 81 ilimizin en ücra köşelerinde bile bu şuurla koşmuş adamlarız. Milletimizle el ele verdik gece gündüz çalıştık. Elazığ, Malatya ve İzmir’deki depremlerde, Antalya ve Muğla’daki yangınlarda, Kastamonu, Sinop, Rize, Bartın ve Trabzon’daki sellerde, asrın felaketinde, milletimizin tüm zor zamanlarında yanında olduk. O şehirlere sözler verdik. Muhalefet o zaman, ‘biz bunları bedava ve hızlı yapacağız’ dedi. Ne oldu? 28 Mayıs’ta milletimiz yine eserden, gerçekten yana tavrını koydu. Bunların boş vaatlerine aldanmadı. Milletimiz şunu çok iyi biliyor; AK Parti yapar. Murat Kurum söz verdiyse, gece gündüz çalışır o yuvaları yapar. 31 Mart’tan sonra da bizi arayanlar hiçbir zaman algıda, reklamda bulamayacak. Bizi arayanlar milletin yuvalarını yaparken bulacak. Bizi arayanlar yerin üstünde dönüşüm, yerin altında metro şantiyelerinde bulacak. Bizi arayanlar İstanbul’un 39 ilçesinde millet bahçeleri yaparken bulacak. Bizi hiç kimse polemik yaparken göremeyecek. Bizi arayanlar temel atarken, açılış yaparken bulacak. Biz hiçbir zaman kirli pazarlıkların, iftiraların, dedikoduların tarafında olmayacağız. Biz hep millet için yapan, millet için üreten tarafta olacağız” diyerek devam etti. “Senin itirazın tek devlete, tek bayrağa, tek millete, tek vatana” Murat Kurum, mevcut İBB Başkanı’nın rabia işareti ve Cumhur İttifakı seçmeniyle alay etmesine de tepki gösterdi. 31 Mart’taki seçimlerde vatandaşın İmamoğlu’na demokrasi tokadı atacağını söyleyen Kurum, “Bu ilgisiz ve beceriksiz belediye başkanı gibi olmayacağız. En son ne yaptığını hatırlayın. Rabia işaretimizle dalga geçerek, Cumhur İttifakı seçmenini aşağıladı. Milletimizin değerleriyle alakası olmayan, kendini bilmez adam. Kibri aklının önüne geçmiş CHP’li mevcut İBB Başkanı, milletin değerleriyle dalga geçmeye utanmıyor musun? Senin o parmakların sayısına değil, manasına itirazın var. Senin itirazın tek devlete, tek bayrağa, tek millete, tek vatana. Bu aziz millet sana, 31 Mart’ta o ellerle öyle bir demokrasi tokadı atacak ki, elini öyle sallayıp tatile gönderecek ki sen de ne olduğunu şaşıracaksın. Bizi özgürlüğe kavuşturacakmış. Sen önce dön aynaya bak, etrafında, masanda kimlerle birlikte hareket ediyorsun. Sen kimlerle yol yürüyorsun önce ona bak” dedi. “Haksız yere işten atılan herkesi 31 Mart akşamı geri çağıracağız” CHP’li İBB yönetimindeki işçi çıkartmalarını hedef alan Murat Kurum, haksız çıkartılan emekçilere seslendi. 1 Nisan itibarıyla kimseyi işinden etmeyeceğini dile getiren Kurum, “Ne dedik? İstanbul emanettir dedik. Ama bu emanet sadece bana ve teşkilatımıza bırakılmadı. Hepimizin çok çalışması gerekiyor. Mesele Murat Kurum meselesi değil. 1 Nisan’dan itibaren daima ‘Yarınından Emin, Güçlü Memur’ diyeceğim. Memur kardeşlerimizin derdini, kendi derdim yapacağım. Biz tek yürek, tek yumruk olacağız. Memurumuzun hak arama mücadelesine daima destek vereceğiz. Haksız yere görevden alınan tüm kardeşlerimizi geri çağıracağız, geri alacağız. ‘Kimseyi haksız yere işinden, ekmeğinden etmeyeceğiz, işçinin emekçinin yanındayız’ dediler. Büyükşehir belediyesinde, ilçe belediyelerinde çalışan emekçi kardeşlerim kartlarının çalışmadığını gördüler. Sebepsiz yere işten atıldıklarını gördüler. Ekmeği, emeği elinden alınan kardeşlerimiz üzüldü. Sen bir insanın ekmeğiyle neden oynuyorsun? Çocukları için, ailesi için fedakârca çalışan insanları haksızca işinden attın. Haksız yere işten atılan herkesi 31 Mart akşamı geri çağıracağız ve göreve alacağız. Kimseyi de haksız yere ekmeğinden, işinden etmeyeceğiz, biz onlar gibi değiliz” diye konuştu. “Bunun rakibi kendisi” İBB yönetiminin metro performansını da eleştiren Kurum, mevcut Başkana “Muhalefetten ve ilgisiz belediye başkanından İstanbul’la alakalı bir şey duydunuz mu? ‘8 kilometre metro yaptın’ diyoruz, bir şey demiyor. Çünkü o kadar yaptı. 5 bin 500 konut yaptın diyoruz sesi çıkmıyor. Çünkü o kadar yaptı. Sancaktepe’de metro yapacakmış. Sen onu benim külahıma anlat. Açılmış tünele hafriyat döken, 10 metro ihalesinin 3’ünü iptal eden sen değil misin? Millet zor zamandayken, ailem var diyerek tatile giden sen değil misin? Bizim ailemiz yok mu, işinden ettiğin insanların ailesi yok mu? Bunun rakibi kendisi.” Diye seslendi. “İstanbul’da yaşayan memurlarımız için toplu ulaşımda iyileştirmeler yapacağız” Memur ve emekçiler için hazırlanan sosyal projelerini anlatan Kurum “Çalışan memurlarımızın evlatları için her mahallemize 7 gün 24 saat esasıyla çalışan birer kreş yapacağız. Benim memur kardeşim gece mesailerinde, çocuklarını düşünmeyecek, büyükşehrin emin ellerine, şefkatli personeline teslim edecek. Gözü arkada kalmayacak. İstanbul’umuzda evden işe, işten eve gitmenin bir çileye dönüştüğü günler son bulacak. Bu yüzden İstanbul’da yaşayan memurlarımız için toplu ulaşımda iyileştirmeler yapacağız. İstanbul’da yaşamak memurlar için külfet olmayacak. Başkanımla birlikte karar alıp, uygulayacağız. Yeni metro hatları, kavşaklar, tüneller, otobüs ve metrobüslerle trafik sorununu memurumuzun, insanımızın gündeminden çıkaracağız” dedi. “Memurlara ve emekçimize özel sosyal konut projeleri yapacağız” Memurlara konut müjdesi veren Kurum, konuşmasında “Sizlerin daha güvenli ve sağlıklı evlerde yaşaması için, afetlere dirençli bir İstanbul için 5 yılda yatay mimariyi ve komşuluk ilişkilerini esas alan 650 bin konut inşa edeceğiz. Memur kardeşlerimin de 100 bin sosyal konuttan faydalanmaları için gerekli adımları atacağız. Yüksek kiralara karşı memur kardeşlerimizi korumak ve ev sahibi yapmak için memurlara ve emekçimize özel sosyal konut projeleri yapacağız. Memurlarımızın İstanbul’da ev sahibi olması için yanınızda olacağım. Biz hep ne diyoruz; ‘İman varsa imkân da vardır.’ Bugün çözülemez denilen ne kadar sorun varsa, bu kardeşiniz çözecek. 5 yıl önce yarım bırakılan ne varsa yeniden başlatacak. 5 yıldır durdurulan İstanbul’u yeniden şaha kaldıracak. İstanbul’un sorunlarını biz çözeriz, daha önce yaptık. Geleceğimizi hep birlikte inşa edelim” ifadelerini kullandı. “Kılıçdaroğlu ‘emekçiye sahip çıkacağız’ dedi, belediye başkanı bin 400 sözleşmeliyi işten çıkarttı” Murat Kurum’un projesi için “Sayın başkanımızın emekçilere sosyal konut, kreş gibi destekleri çok değerli” diyen Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, CHP’li belediyenin işten çıkarmalarına da tepkisini “Geçen seçim sonrasındaki işçi kıyımı bizi çok zorladı. Biz o zaman bu seçim geçer, 5 yıl biter demiştik. Her yerde afişe edeceğimizi söylemiştik ve şimdi o zaman geldi. Bunlar sözleşmeli memuru attılar. Emekçiyi sürdüler. Sayın Cumhurbaşkanı’mıza gittik ‘bu ruhsat kötü kullanılıyor ve istifaya zorlanıyor’ dedik. Talimat verdi ve düzeltildi. Sürgünlerin önüne geçildi. Ama belediye birimleri arasında milletin başını döndürdüler. Cumhurbaşkanımız ile yaptığımız son görüşme sonrasında 460 bin kişinin kadroya geçişi oldu. 5 yıl geçti, 31 Mart’a gidiyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu ‘emekçiye sahip çıkacağız’ demişti. Belediye başkanı bin 400 sözleşmeliyi işten çıkarttı ve sonra da kıyımlar devam etti. ‘Emekçiyi kucaklayacağız’ dediler, ama kundakladılar. Bizlere hizmet edenin, emekçiyi destekleyenin yanında olacağız” sözleriyle ifade etti.

Memur-Sen'in 8. Türkiye Buluşması yapıldı Haber

Memur-Sen'in 8. Türkiye Buluşması yapıldı

Memur-Sen'in 8. Türkiye Buluşması programı Ankara Kızılcahamam'da yapıldı. Programa çok sayıda temsilci katıldı. Katılımcıların eşliğinde program açılışı Kur’an-ı Kerim Tilaveti ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Ardından açılış konuşmalarına geçildi.  Programda açılış konuşmasını Genel Başkan Yardımcısı Levent Uslu yaptı. Uslu'nun konuşmasının ardından "Markaların İşbirliği" sunumu gerçekleştirildi. Ardından Genel Başkan Ali Yalçın’ın konuşmaları ve TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un konuşması ile program hız kesmeden devam etti. Programda sendikaların Başkanlar Kurulu Toplantıları ve Memur-Sen İl Temsilciler Toplantısı gerçekleştirildi. İkinci gün devam eden programda; Genel Başkan Ali Yalçın’ın konuşmaları, Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun konuşmaları ve Mühendislik Kanunu Çalıştayı programın diğer önemli bölümlerini oluşturdu ve bu konular programda yer aldı. Uzun soluklu olan ve unutulmaz konuşmacılar, zengin toplantılarla dolu olan Memur-Sen Türkiye Buluşması'nda keyifli anlar yaşandı. Program, sektör liderlerini bir araya getirerek önemli konuların ele alındığı bir etkinlik oldu ve katılımcılar memnun kaldı.  Genel Başkan Ali Yalçın, TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş ve Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun konuşmaları büyük ilgiyle karşılandı. Toplantıda sendikaların Başkanlar Kurulu Toplantıları ve il temsilcilerin bir araya geldi ve sektöre yön veren kararların önemli kararlar alındı. Programa Sağlık-Sen Adana Şube Başkanı Bekir Nenioğlu ve sendikanın adana temsilcileri de katıldı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.