Mansur Yavaş, görevini bırakacağını açıkladı: “Bu benim son dönemim”
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, katıldığı bir iftar programında önemli bir açıklama yaparak, ikinci dönemin sonunda görevini bırakmayı düşündüğünü belirtti. Polatlı ilçesinde gerçekleşen iftar programına katılan Yavaş, “Bu benim son dönemim. İnşallah Ankara’da ve Polatlı’da güzel hizmetler yaparak ikinci dönemin sonunda görevi bırakmayı düşünüyoruz. Buraya vedalaşmaya, helalleşmeye geleceğiz yine inşallah” şeklinde konuştu.
Konserlerle İlgili Soruşturma Sorusu Gündeme Geldi
İftar programında, Yavaş’a yöneltilen diğer bir soru ise Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen konserlerle ilgiliydi. Yavaş, daha önce başlatılan soruşturmayla ilgili soruya yanıt vermedi.
Mansur Yavaş, geçmişte yaptığı açıklamalarda da bu döneminin son dönemi olduğunu belirtmişti. Adaylık sürecinde, “Bir dönem daha yapıp, bu hizmetleri Türkiye’ye Mansur Yavaş belediyeciliğini öğretip bırakacağım” demişti.
Kültür ve Sanat Etkinliklerinde Usulsüzlük İncelemesi
Öte yandan, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen kültür ve sanat etkinliklerine ilişkin başlatılan müfettiş incelemesinde, 97 konser için herhangi bir usulsüzlük tespit edilmediği, ancak 33 konserle ilgili kamu zararı iddiasıyla soruşturma izni verildiği bildirildi. Belediye tarafından yapılan açıklamada, bu etkinliklerin daha önce Sayıştay ve İçişleri Bakanlığı tarafından denetlendiği, ancak söz konusu 33 konserle ilgili olarak kamu zararına yol açıldığına dair bir iddia olduğu ifade edildi.
''Bir Siyasetçinin Annesine Küfür Edilmesi Kabul Edilemez''
Yavaş, İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik yolsuzluk ve terör soruşturmalarını protesto amacıyla Saraçhane'de düzenlenen izinsiz gösteriler sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve ailesine hakaret edilmesine ilişkin, "Bir siyasetçinin annesine küfür etmek asla kabul edilemez" dedi.
ABB Başkanı Yavaş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Siyasetimizi de itirazımızı da ahlaklı ve seviyeli bir dille yapmalıyız. Kim olursa olsun, bir siyasetçinin ailesine dil uzatmak, hele hele annesine küfür etmek asla kabul edilemez. Bu tarz çirkinlikleri yapanlar hak arayanları temsil edemez. Fikirlerini ifade etmek herkesin en doğal hakkıdır. Ancak bu hakkı kullanırken sınırlar aşılır, hakaret edilir, hele ki bir annenin aziz hatırasına saygısızlık yapılırsa, bunun adı artık protesto değil, açık bir seviyesizlik olur. Bu çirkin sözleri bahane ederek, milyonların haklı itirazını gölgelemeye çalışmak kimseye yakışmaz" ifadelerini kullandı.