SON DAKİKA
Hava Durumu

#mahkeme

İLKHABER-Gazetesi - mahkeme haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, mahkeme haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Mersin’de ödüllü keman sanatçısı Laçin Akyol’un ölümüne neden olan kazada dosya Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi Haber

Mersin’de ödüllü keman sanatçısı Laçin Akyol’un ölümüne neden olan kazada dosya Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi

Mersin’de otomobiliyle çarptığı 18 yaşındaki ödüllü keman sanatçısı Laçin Akyol’un ölümüne neden olan sürücü İbrahim Halil Ç.’nin davasında yeni bir gelişme yaşandı. İlk duruşmada sanığın savunmasının ardından mahkeme, olayın olası kast ihtimali taşıdığına hükmederek dosyanın Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verdi. Savcı, sanığın ‘olası kastla adam öldürme’ suçundan yargılanması gerektiğini belirtirken, Akyol’un ailesi sanığın en ağır cezayı almasını talep etti. Sanık: "Yayayı Hiç Görmedim" İsviçre’de müzik eğitimi alan ve kayak yaparken ayağını kırdığı için ailesinin yanına dönen Laçin Akyol, 25 Ocak’ta Mersin’in Adnan Menderes Bulvarı’nda yolun karşısına geçerken, İbrahim Halil Ç.’nin kullandığı 33 CBR 05 plakalı otomobilin çarpması sonucu ağır yaralandı. Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi altına alınan genç sanatçı, 6 Şubat’ta hayatını kaybetti. Kazanın ardından başlatılan soruşturma kapsamında sürücü İbrahim Halil Ç. tutuklandı. Savcılık, hazırladığı iddianamede sürücünün 'bilinçli taksirle öldürme' suçundan 2 yıl 8 aydan 9 yıla kadar hapis cezası ile yargılanmasını talep etti. Mersin 17. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, sanığın trafik kurallarını ihlal ettiği ve Akyol’un kazada kusursuz olduğu belirtildi. Mersin 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada sanık İbrahim Halil Ç., olay günü sol şeritte ilerlediğini ve bir anda yayanın önüne çıktığını iddia ederek, “Önümdeki aracın durduğunu fark etmedim. Çarptıktan sonra frene bastım, yayayı hiç görmedim” dedi. Müşteki Avukatı: "Sanık Olası Kastla Yargılanmalı" Duruşmada, Akyol’un ailesi sanıktan şikayetçi olduklarını belirterek en ağır cezayı almasını talep etti. Müşteki avukatı Berkay Boran ise, sanığın olayda sadece bilinçli taksirle değil, 'olası kast' ile hareket ettiğini savundu. Boran, “Sanığın çarpmadan önce selektör yapıp yapmadığı, fren mesafesi ve hız durumu gibi detaylar netleşmeli. Mahkemenin görevsizlik kararı vererek dosyayı Ağır Ceza Mahkemesine göndermesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı. Savcı da sanığın 'olası kastla adam öldürme' suçundan yargılanması gerektiğini belirterek dosyanın Ağır Ceza Mahkemesine sevk edilmesini talep etti. Mahkeme, Ağır Ceza'ya Sevk Kararı Verdi Mahkeme heyeti, sanığın 'taksirle ölüme neden olma' suçuyla yargılanmasına rağmen olayın oluş şekline bakıldığında olası kast ihtimalinin göz önüne alınması gerektiğini belirtti. Heyet, olayın 'kasten öldürme' suçunu oluşturup oluşturmadığının değerlendirilmesi için görevsizlik kararı vererek dosyanın Mersin Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine hükmetti. Sanık avukatı Serdar Doğan, “Müvekkilim yayayı fark etmediği için kaza istem dışıdır. Olası kastın unsurları oluşmamıştır” diyerek tahliye talebinde bulunsa da mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Laçin Akyol’un Organları Üç Hastaya Umut Oldu Kazanın ardından hayatını kaybeden Laçin Akyol’un organları bağışlandı. Akyol’un karaciğeri Malatya’da, bir böbreği Mersin’de ve diğer böbreği Kayseri’de nakil bekleyen hastalara umut oldu. 2015 yılında düzenlenen Uluslararası Grumiaux Genç Kemancılar Yarışması’nda üçüncü olan ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nda sahne alan Akyol’a, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından hediye edilen keman, dönemin Mersin Valisi Özdemir Çakacak tarafından kendisine takdim edilmişti.

Adana'da güvenlik görevlisinin ölümüne neden olan sanıklara hapis istemiyle dava açıldı Haber

Adana'da güvenlik görevlisinin ölümüne neden olan sanıklara hapis istemiyle dava açıldı

Adana'nın Sarıçam ilçesinde 6 Haziran 2023'te bir öğrenci yurdunun güvenlik görevlisi Gökhan Şahin'i bıçaklayarak öldüren Cihad A. ve Erhan Ü.'nün yargılanmasına devam ediliyor. Olayla ilgili duruşmada, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi. Tanıkların duruşmaya katılmaması nedeniyle mahkeme, eksik bilgilerin tamamlanabilmesi için emniyete yazı yazılmasına hükmetti. Davanın ilerleyen tarihlerde görülecek duruşmasında sanıkların, "haksız tahrik altında tasarlayarak kasten öldürme" suçundan 24’er yıl hapisle cezalandırılması talep ediliyor. Gültepe Mahallesi'ndeki öğrenci yurdunun bahçesinde güvenlik görevlisi Gökhan Şahin, 6 Haziran 2023'te tartıştığı Cihad A. (34) ve kayınbiraderi Erhan Ü. (34) tarafından darbedilip bıçaklandı. Hastaneye kaldırılan 2 çocuk babası Şahin, müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. İddianameye göre, güvenlik görevlisi Şahin'in, sanıklardan Cihad A.'nın eşi, Erhan Ü.'nün kızkardeşi Z.A. ile ilişkilerinin olduğu iddiası ile öldürüldüğü öne sürüldü. Olaydan sonra yakalanıp tutuklanan Cihad A. ve Erhan Ü. hakkında Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın 6'ncı duruşması yapıldı. Duruşmaya, tutuklu sanıklar Cihad A. ve Erhan Ü. ile tarafların avukatları katıldı. Öldürülen güvenlik görevlisinin yakınları Emine ve Mustafa Şahin'in de geldiği duruşmada olayla ilgili bilgileri olduğu gerekçesiyle tanık olarak dinlenmelerine karar verilen üniversite öğrencileri B.K., A.T., A.E.K. ve Y.G. duruşmaya gelmedi. Tanıkların duruşmada hazır edilmesi için emniyete yazılan yazıya da cevap verilmediği belirtildi. Mahkeme savcısı, sanıkların tutukluluklarının devamına karar verilmesini ve eksikliklerin tamamlanmasını talep etti. Ölen güvenlik görevlisinin yakınları Emine ve Mustafa Şahin, sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmalarını istedi. Sanıkların avukatları, olayın üzerinden 1.5 yıla yakın zaman geçmesine rağmen tanıkların arandığını belirterek, "Tanıkların adresleri sürekli değişmektedir. Bu saatten sonra da tanıkların bulunacağı kanısında değiliz. Dinlenmelerinden vazgeçilmesini talep ederiz. Mutlaka dinlenmek isteniliyor olabilir ancak dosyada hüküm kurulabileceği düşüncesindeyiz. Aniden gelişen olay nedeniyle müvekkillerin öldürme kastı yoktur" dedi. Sanıklardan Cihad A., suçlamaları kabul etmeyip önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirtti. Diğer sanık Erhan Ü. de önceki savunmaları tekrarladı. Erhan Ü. daha önceki savunmasında, Gökhan Şahin'i öldürme niyetlerinin olmadığını öne sürerek, "Benim maktule yönelik bir müdahalem söz konusu değildir. Bu durumu ayrıntılı bir şekilde mahkemeye sunduğum dilekçede anlattım. Uzun süredir tutukluyum. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum" dedi. Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi. Heyet, tanıkların yurtta kalma ihtimallerinin yüksek olması durumundan hareketle gerekirse günsüz olarak hazır edilmeleri için emniyete yazı yazılmasını da kararlaştırıp duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Bursa'da eğlence mekanındaki kavganın taşındığı mahkeme salonunu kana bulayan olayda karar açıklandı! Haber

Bursa'da eğlence mekanındaki kavganın taşındığı mahkeme salonunu kana bulayan olayda karar açıklandı!

Bursa'da bir eğlence mekanında çıkan kavgada 2 garson ile 1 güvenlik görevlisini tabanca ile yaralayan, sonrasında duruşma salonunda silahlı saldırıda yaşamını yitiren Mertcan Akça (26) ve babası Köksal Akça'nın (54) yargılandığı davada karar çıktı. Kavgada kendilerini yaralayan Mertcan Akça ile Köksal Akça'yı darbedip, sandalye fırlatarak yaralayan müşteki sanık Tolga Ergün (22), 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. 1 yıl 10 ay 15 gün hapis ile 2 bin lira adli para cezasına çarptırılan Yiğit Selçuk (31) hakkında ise hükmün açıklanması geri bırakıldı. Ölen baba-oğul hakkındaki suçlama ise düştü. Olay, 23 Eylül 2023'te saat 23.30 sıralarında Nilüfer ilçesi Odunluk Mahallesi'nde bulunan ParkOra Eğlence Merkezi'nde meydana geldi. Eğlence mekanına müşteri olarak giden 26 yaşındaki Mertcan Akça, garsonlardan Tolga Ergün (21) ve Yiğit Selçuk (30) ile yaşadığı tartışma sonrası yanında getirdiği tabanca ile ateş açtı. Kurşunların isabet ettiği 2 garson yaralanırken, olaya müdahale etmek isteyen güvenlik görevlisi Efendi Doğan da (45) yaralandı. Olay yerine çok sayıda sağlık ve polis ekibi sevk edilirken, saldırgan genç olay yerinden aracıyla kaçtı. Soruşturma çerçevesinde güvenlik kameralarını inceleyen ekipler, Akça'nın tartıştığı güvenlik görevlisine önce tokat attığını, ardından kalabalığa rağmen çalışanlara ateş ettiğini tespit etti. Yaralama olayına karışan şüphelinin kaçtığı otomobilde babası Köksal Akça'nın da olduğu öğrenildi. Görüntülerde; Mertcan Akça'nın, sipariş nedeniyle tartıştığı garsonlar ile kavga ettiği, arbedeyi Akça'nın babası Köksal Akça'nın ayırmaya çalıştığı görüldü. Mertcan Akça'nın tabancayla ateş edip, garsonları ve güvenlik görevlisini yaraladıktan sonra, babasıyla birlikte otomobile binip kaçtığı, mekanın diğer garsonlarının peşlerinden sandalye fırlattıkları da görüntülere yansıdı. Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Bursa'ya günler sonra dönen Mertcan Akça'yı 28 Ocak'ta bindiği takside üzerinde sahte kimlikle yakaladı. İfadesi alınan şüpheli, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Şüpheliler hakkında 'Kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan 15'er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Baba-oğul, Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesinde ilk duruşmaya çıktı. Sanıklar ilk duruşmada ifade vermezken Köksal Akça, davanın ilk duruşmasında, 'oğlunun eylemine iştirak ettiği' suçlamasıyla mahkeme salonunda tutuklanarak cezaevine gönderildi. İkinci duruşma kana bulandı Bursa Adliyesi 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ikinci duruşma kana bulandı. Duruşmaya müştekiler, olayın şüphelisi Mert Akça (26) ile babası Köksal Akça (54) ve her iki tarafın sanık ve müşteki avukatları katıldı. Duruşmanın görüldüğü sırada tekerlekli sandalye ile duruşmaya katılan olayın müştekilerinden Tolga Ergün'ün sandalyesinin altından bir anda silah çıkaran babası emekli güvenlik görevlisi Kemal Ergün (52), sanıklar Mert Akça ile babası Köksal Akça'yı başından vurdu. Bu sırada olaya müdahale etmek isteyen Cezaevi Jandarma Tabur Komutanlığı personeli 2 jandarma devriye görevlisi Nurettin Yaşar (26) ile Uğur Bulut (26) da ağır yaralandı. Silahlı saldırı sonucu tutuklu şahıslar Mert Akça ile babası Köksal Akça hayatlarını kaybederken, ağır yaralı jandarma personeli Nurettin Yaşar Çekirge Devlet Hastanesi'nde, Uğur Bulut ise Bursa Yüksek İhtisas Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Jandarma Uzman Çavuş Nurettin Yaşar, tedaviye alındığı hastanede şehit oldu. Olayın şüphelisi emekli polis Kemal Ergün ise silahı ile birlikte emniyet güçlerine teslim oldu. Duruşma salonundaki silahlı saldırıda ölen Mertcan Akça ile babası Köksal Akça'nın sanık olduğu davanın karar duruşması görüldü. Duruşmaya SEGBİS ile katılan, başka suçtan tutuklu müşteki sanık Tolga Ergün, kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmediğini söyleyerek, "Bu konu hakkında daha önce beyanlarda bulundum. Artık konuşmak istemiyorum. Köksal'a vurmadım sadece ittirdim" dedi. Duruşmaya İstanbul'dan SEGBİS ile katılan ve tutuksuz yargılanan müşteki sanık Yiğit Selçuk da "Mertcan'a dokunmadım. Münakaşa sırasında düşüp, yaralandığını söyledi. Ancak olaydan hemen sonra teslim olmadılar. Yaklaşık 1,5 ay sonra teslim oldular" diye konuştu. Mahkeme heyeti, Yiğit Selçuk'a, Köksal Akça'ya yönelik eylemi sebebiyle 'kasten yaralama' suçundan 2 bin lira adli para cezası vererek hükmün açıklanmasını geri bıraktı. Yiğit Selçuk, Mertcan Akça'ya yönelik eylemi sebebiyle de 'Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçundan 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılarak, hükmün açıklanması geri bırakıldı. Tutuklu müşteki sanık Tolga Ergün, Köksal Akça'ya yönelik eylemi nedeniyle 'Kasten yaralama' suçundan 4 ay, Mertcan Akça'ya yönelik 'Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçundan ise 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ölen tutuklu sanıklar Mertcan Akça ve Köksal Akça hakkındaki suçlamaların ise düşmesine karar verildi.

Adana'da ölümcül kaza! Haber

Adana'da ölümcül kaza!

Adana'nın merkez Seyhan ilçesinde otomobiliyle çarptığı motosikletlinin ölümüne, araç sürücüsünün de yaralanmasına neden olan tutuklu sanığın 12 yıl 6 aydan 32 yıl 6 aya kadar hapis talebiyle yargılanmasına devam edildi.Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık İzzet Sefa R. ile tanık C.H. ve taraf avukatları katıldı.Beyanı alınan tanık C.H. sanığın olay öncesinde bulunduğu restoranın işletme müdürü olduğunu belirterek şunları söyledi: "Olay günü 3 kadın misafir geldi. Yaklaşık 20 dakika sonra da 3 erkek, bayanların bulunduğu masaya geldi. 6 kişi oturdular. Masadakilerin hepsi alkol aldı. Gecenin ilerleyen saatlerinde masada bulunan bir bayan kalkmak istedi. Kazaya karışan ve ismini İzzet Sefa R. olarak öğrendiğim huzurda bulunan sanık, bu kadına eşlik edeceğini söyledi. O sırada kazaya karışan bu kişi, aracının anahtarını valeye bırakan ve masada bulunan kadın misafirden aracını istedi. Bu kadın 'beraber kalkalım' demesine rağmen kazaya karışan sanık 'ben hemen bırakır gelirim' dedi. Daha sonra İzzet Sefa R. ile kadın mekândan araçla ayrıldı. Bütün görgüm ve bildiklerim bunlardan ibarettir."Hakkındaki iddialar hatırlatılarak savunması alınan sanık İzzet Sefa R, "Olayın üzerinden 24 saat geçmeden polise teslim oldum. Üniversite öğrencisiyim. Tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum." Sanık tahliye talep etti Görüşü sorulan Cumhuriyet savcısı, sanığın üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, dosyadaki mevcut delil durumu, bu aşamada adli kontrol tedbirinin yetersiz olması dikkate alınarak İzzet Sefa R'nin tutukluluk halinin devamına karar verilmesi ve eksik hususların giderilmesi yönünde talepte bulundu.Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi. Savcı tutukluluğun devamını istedi Adana'nın merkez Seyhan ilçesi Ziyapaşa Mahallesi Mustafa Kemal Paşa Bulvarı'nda, 21 Nisan 2024'te İzzet Sefa R. (21) kullandığı otomobille önce Suriye uyruklu Ziyad Seleş'in (33) idaresindeki motosiklete ardından da Yakup C'nin (33) aracına çarpmıştı. Kazada Ziyad Seleş hayatını kaybetmiş, Yakup C. yaralanmıştı. Kazayla ilgili 22 Nisan 2024'te tutuklanan İzzet Sefa R. hakkında "haksız yere bulundurulan anahtarla kilit açmak suretiyle hırsızlık" ve "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçlarından 12 yıl 6 aydan 32 yıl 6 aya kadar hapis talebiyle hazırlanan iddianame, Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.

Deprem sonrası Hatay'da baraj çatladığı iddiasına ilişkin dava başladı: Oğuzhan Uğur mahkemede! Haber

Deprem sonrası Hatay'da baraj çatladığı iddiasına ilişkin dava başladı: Oğuzhan Uğur mahkemede!

6 Şubat 2023'teki Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Hatay'da Yarseli Barajı'nın çatladığına dair yapılan asılsız paylaşımlar nedeniyle "Babala TV" isimli X hesabının sahibi Oğuzhan Uğur ve beraberindeki 2 sanık, İstanbul 46. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargı karşısına çıktı. Sanıklar, "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasıyla 1 yıl 6 aydan 4 yıl 6 aya kadar hapis cezası ile yargılanıyor. Duruşma, deprem bölgesindeki yardım çalışmalarına olumsuz etkisi olduğu iddialarıyla devam ediyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Hatay'da Yarseli Barajı'nın çatladığına dair asılsız paylaşımlar yapan 3 sanık hakkında açılan dava başladı. İstanbul 46. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar Oğuzhan Uğur, Ercan Özdemir ve Kaan Kayacan katıldı. Sanıklar, "Babala TV" isimli X hesabından yapılan yanlış paylaşımlar nedeniyle "basın ve yayın yoluyla halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasıyla yargılanıyor. OĞUZHAN UĞUR YARGILANIYOR Oğuzhan Uğur, deprem sonrası yardım faaliyetlerinde bulunan ekibiyle birlikte çok sayıda gönüllüyü bir araya getirdiklerini, yanlış ihbarları doğrulamak amacıyla teyit ekibi kurduklarını belirtti. Uğur, kendisine 'Bu tweeti kim attı?' sorusu sorulduğunda 5 günlük uykusuzluk nedeniyle teyit ekibinden Ercan Özdemir ve Kaan Kayacan'ın isimlerini verdiğini, ancak bu tweetleri atmadıklarını öğrendikten sonra tespit edemedikleri bir kaynağa dayandığını söyledi. Sanıklardan Kaan Kayacan ise bahsedilen tweeti atmadığını ve paylaşımlarıyla ilgili tespitlerin doğru olmadığını ifade etti. Her üç sanık da suçlamaları reddederek, yapılan yanlış paylaşımlar nedeniyle herhangi bir sorumluluk taşımadıklarını savundu. Müşteki Hasret Yıldırım, söz konusu paylaşımın ardından arama kurtarma ekiplerinin çalışmalarının aksadığını ve bu yalan paylaşımların bölgedeki kurtarma faaliyetlerini sekteye uğrattığını belirtti. Yıldırım, sanıkların savunmalarını Babala TV stüdyosunda yapar gibi konuştuğunu ve hala sorumlu kişinin tespit edilmediğini vurguladı. Mahkeme, söz konusu paylaşımların ardından arama kurtarma faaliyetlerinin nasıl etkilendiğine dair Kahramanmaraş ve Hatay AFAD müdürlüklerinden bilgi talep edilmesine karar verdi ve duruşmayı erteledi. Sanıkların, "basın ve yayın yoluyla halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçundan 1 yıl 6 ay ila 4 yıl 6 ay arasında hapisle cezalandırılmaları isteniyor. Bu dava, sosyal medyanın kriz anlarında nasıl yanlış bilgi yayılmasına yol açabileceğini ve bunun toplumsal sonuçlarını tartışmaya açıyor.

Bahar ve Nihal Candan'ın yargılandığı 21 sanıklı dolandırıcılık davasının görülmesine devam edildi Haber

Bahar ve Nihal Candan'ın yargılandığı 21 sanıklı dolandırıcılık davasının görülmesine devam edildi

Dolandırıcılık ve suç örgütüne üye olmak suçlamasıyla yargılanan Alisya Bahar Candan ve Gülnihal Çiçek’in de sanıklar arasında yer aldığı 21 kişilik davanın görülmesine Küçükçekmece 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. SANIKLAR VE MÜŞTEKİLER DURUŞMADA KARŞI KARŞIYA Duruşmaya, önceki celse tahliye edilen Bahar Candan ve ablası Nihal Candan katılmazken, bir kısım tutuklu sanıklar ve müştekiler hazır bulundu. Müştekiler, sanıkların dolandırıcılık yöntemlerini ve kendilerine yaşattıkları mağduriyetleri anlattı. Müşteki Kübra Büyükyıldız, sanıkların ucuza araç alma vaadiyle kendisini kandırdığını belirtti: "5 ay boyunca aracı teslim almayı bekledim. Sonunda arkadaşım Emine, sanıkların dolandırıcılık yaptığını ve tutuklandıklarını söyledi. Param iade edildi ama yaşananlar nedeniyle şikayetçiyim.” Bir diğer müşteki Metin Abdioğlu ise sanıklardan doktor Refik Ersin Eroğlu’nun güvenini kötüye kullandığını söyledi: "Araç alım işlemleri için tüm parayı banka hesabına gönderdim. Teslim edilmeyen araçlarla ilgili konuşmaya gittiğimde bana siyasete gireceğini ve oradan elde edeceği parayla zararımı karşılayacağını söyledi. Zararım hala giderilmedi. Şikayetçiyim.” MAHKEMENİN ARA KARARI Mahkeme heyeti, duruşma sonunda tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi ve eksiklerin giderilmesi için davayı erteledi. İDDİANAMENİN DETAYLARI Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, aralarında Bahar ve Nihal Candan’ın da bulunduğu 21 sanık ve 38 müşteki yer alıyor. İddianamede, Bahar Candan’ın suç örgütünün banka faaliyetlerini gerçekleştiren “gizli muhasebeci ve kasa” konumunda olduğu, Nihal Candan’ın ise örgüt lideri Onur Apaydın ile ilişkisi nedeniyle örgütün dolandırıcılık faaliyetlerinde etkin rol oynadığı öne sürüldü. Sanıklar, ucuza araç satma vaadiyle vatandaşları "sazan sarmalı" yöntemiyle dolandırmakla suçlanıyor. İddianamede, Bahar Candan için toplamda 14 yıldan 44 yıla kadar, Nihal Candan için ise 8 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Diğer sanıklar için ise değişen oranlarda hapis cezaları isteniyor. SANIKLARIN ÜNLÜ KİMLİKLERİ ÖNE ÇIKIYOR İddianamede, Bahar ve Nihal Candan’ın televizyon programlarında tanınmış kişiler olmalarının, dolandırıcılık faaliyetlerinde güven yaratmak için kullanıldığı ifade edildi. Sanıkların sosyal medya popülerliğini mağdurları kandırmada bir araç olarak kullandıkları vurgulandı.

'Yenidoğan Çetesi' davasında ara karar açıklandı: 7 sanığa tutuklama kararı Haber

'Yenidoğan Çetesi' davasında ara karar açıklandı: 7 sanığa tutuklama kararı

İstanbul'da "Yenidoğan Çetesi" adıyla bilinen ve bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlamakla suçlanan 47 sanıklı davanın duruşması sona erdi. Mahkeme, 7 sanığa tutuklama kararı verirken, 3 sanık duruşma salonunda tutuklandı. Bir sonraki duruşma ise 13 Ocak 2025 tarihinde yapılacak. İstanbul’da, bebekleri kendi anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağladıkları ve ihmalkar davranışlarla ölümlerine sebep oldukları iddia edilen "Yenidoğan Çetesi" yöneticisi ve üyeleri hakkında açılan davada mahkeme ara kararını açıkladı. İstanbul’da toplam 47 sanığın yargılandığı davada, 22 sanık tutuklu olarak yargılanırken, 25 sanık ise tutuksuz yargılanıyor. Mahkeme, davanın 13. gününde, müştekilerin davaya katılma taleplerini kabul etti. Ayrıca, suçtan zarar görme ihtimaliyle SGK, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'nın davaya katılma talepleri de kabul edildi. Mahkeme heyeti, tüm tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi. Ayrıca, cumhuriyet savcısının talebi üzerine, tutuksuz yargılanan 10 sanıktan 7’sinin tutuklanmasına karar verildi. Duruşma salonunda bulunan sanıklardan doktor Mehmet Gürül, TRG Hastanesi İdari Müdürü Murat Mantuş ve doktor Şeyhmus Çelik tutuklanarak jandarma eşliğinde cezaevine gönderildi. Duruşma salonunda bulunmayan 4 sanık hakkında ise tutuklamaya yönelik yakalama emri düzenlendi. Davada yargılanan sanıklar arasında, hastane sahipleri, doktorlar ve sağlık personelleri bulunuyor. Çeteye dahil oldukları iddia edilen bu kişilerin, bebekleri çeşitli hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağladıkları ve ihmalkar davranışlarla bebek ölümlerine neden oldukları belirtiliyor. Mahkeme heyeti, davanın bir sonraki celsesinin 13 Ocak 2025 tarihinde görülmesine karar verdi.

Sivas'ta Peygamber Efendimize hakaret eden kadına 10 ay hapis cezası Haber

Sivas'ta Peygamber Efendimize hakaret eden kadına 10 ay hapis cezası

Sivas'ta sosyal medya üzerinden Peygamber Efendimize ve dini değerlere hakaret ettiği gerekçesiyle yaklaşık 5 ay önce tutuklanan Beyza Gürkan (22), yargılandığı davada 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Gürkan’ın sosyal medya hesaplarında fuhuş, uyuşturucu kullanımı ve özendirici paylaşımlar yaptığı da iddia edilmişti. 29 ayrı suç kaydı bulunan Gürkan, Sivas İl Emniyet Müdürlüğü tarafından gözaltına alınmıştı. Cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katılan Gürkan, suçlamaları reddederek beraatini talep etti. Ancak, 5. Asliye Ceza Mahkemesi, yapılan savunmayı ve bilirkişi incelemesi talebini değerlendirerek, Gürkan’a 10 ay hapis cezası verdi. Ayrıca, Gürkan’ın devlet büyüklerine hakaret ettiği gerekçesiyle yargılandığı diğer davanın ise ilerleyen günlerde görülmesi bekleniyor. Mahkeme, Gürkan’a 10 Ay Hapis Cezası Verdi Sivas'ta sosyal medya üzerinden Peygamber Efendimize ve dini değerlere hakaret ettiği gerekçesiyle 5 ay önce tutuklanan Beyza Gürkan, yargılandığı davada 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Fuhuş, uyuşturucu kullanımı gibi suçlardan kaydı bulunan Gürkan, cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldığı duruşmada suçlamaları reddetti. Mahkeme, Gürkan'a verilen cezanın ardından devlet büyüklerine hakaret suçlamasıyla açılan ikinci davanın da yakın bir zamanda görülmesini kararlaştırdı.

Hatay’da dini nikahlı eşini ve çocuklarını katleden Turgay Kaya'ya üç kez ağırlaştırılmış müebbet ceza Haber

Hatay’da dini nikahlı eşini ve çocuklarını katleden Turgay Kaya'ya üç kez ağırlaştırılmış müebbet ceza

Hatay'ın İskenderun ilçesinde, 7 aylık hamile dini nikahlı eşi Selma Abacı ve iki küçük çocuğunu acımasızca öldüren Turgay Kaya, İskenderun 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından üç kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Cinayetin Korkunç Ayrıntıları Ortaya Çıktı Olayın detaylarına ilişkin yapılan yargılamada, Turgay Kaya’nın, dini nikahlı eşi Selma Abacı’yı, çocukları 2 yaşındaki Sait Kerim ve 1 yaşındaki Hamza Azat’ı av tüfeğiyle öldürmeden önce, Selma Abacı'yı ağaca bağlayıp önce çocukları, ardından da eşini öldürdüğü ortaya çıktı. Abacı ailesinin avukatı Mehtap Sert, duruşma sonrası yaptığı açıklamada, “Turgay Kaya, Selma Abacı'yı ağaca bağlayarak katletmiş, çocuklarını ise onun gözlerinin önünde av tüfeğiyle vurup öldürmüştü. Ölüleri gizlemek amacıyla cesetleri gömme girişiminde bulunmuştu” ifadelerini kullandı. Cinayetlerin Ortaya Çıkışı ve Sanığın İtirafı Olayın faali Turgay Kaya, kaybolan aile üyeleri için yapılan arama çalışmalarında, Selma Abacı'nın annesinin “Bu öldürmüştür” şeklindeki ihbarı üzerine Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) tarafından takip edilerek yakalandı. Kaya, gözaltına alındıktan sonra cinayetleri itiraf etti ve olayla ilgili soruşturma derinleştirildi. Kaya'nın, olay sırasında gübre taşıyarak cesetleri yok etmeye çalıştığı da tespit edildi. Sanığa Üç Kez Ağırlaştırılmış Müebbet Ceza Mahkeme, sanığın cinayetleri "canavarca hisle veya eziyet çektirerek" işlediğini belirterek, Turgay Kaya'ya üç kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Kaya, daha önceki ifadelerinde suçunu reddetmiş ancak mahkemede tüm suçlamaları kabul etmemişti. İskenderun 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Kaya'nın cinayetleri planlı ve acımasız bir şekilde işlediğine karar vererek cezasını ağırlaştırarak verdi. Aile, Adaletin Yerini Bulmasını Bekliyor Cinayetten etkilenen Selma Abacı'nın ailesi, kayıplarının ardından büyük bir acı içinde. Abacı ailesinin avukatı Mehtap Sert, davanın önemli bir yargılama süreci olduğunu vurguladı ve sanığın hak ettiği cezayı aldığını belirtti. Sert, “Bu tür vakaların cezalandırılması, adaletin herkes için eşit şekilde işlemeye devam etmesi açısından kritik önem taşıyor. Haksız yere can veren masum insanlar için adaletin yerini bulması, bir nebze de olsa aileye teselli olmuştur” dedi. Sanık Cezaevinde: Deprem Nedeniyle Farklı Bir Cezaevine Nakledildi Turgay Kaya'nın tutuklu bulunduğu cezaevi, Hatay'daki deprem nedeniyle farklı bir cezaevine nakledildi. Sanık, İskenderun Cezaevi’nden başka bir cezaevine sevk edildi. Mahkeme, Kaya'nın cezaevindeki tutukluluk halinin devam etmesine karar verdi.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İLKHABER-Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.