TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Maden Faciası

İLKHABER-Gazetesi - Maden Faciası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Maden Faciası haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Facia yaşanan madende toprak altındaki diğer işçilerin de cenazelerine ulaşıldı Haber

Facia yaşanan madende toprak altındaki diğer işçilerin de cenazelerine ulaşıldı

Erzincan'ın İliç ilçesindeki Çöpler Altın Madeninde toprak kayması sonucu kaybolan 5 işçinin daha cenazelerine ulaşıldı. Erzincan Valiliği'nin, konuyla ilgili açıklamasında, "İliç ilçemizdeki toprak kayması sonucu göçük altında kalan son 5 kardeşimizin de cansız bedenlerine ulaşılmıştır. Hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah'tan rahmet, kederli ailelerine, yakınlarına, sevdiklerine başsağlığı ve sabrıcemil diliyoruz." ifadeleri kullanıldı. İşçilerin cenaze namazlarının, Erzincan Terzibaba Camisi'nde bugün öğle namazının ardından kılınacağı belirtildi. Cenazelerine ulaşılan Fahrettin Keklik ve Şaban Yılmaz'ın cenazelerinin İliç ilçesinde, Hüseyin Kara ve Abdurrahman Şahin'in cenazelerinin Sivas'ta, Mehmet Kazar'ın cenazesinin ise Osmaniye'de toprağa verileceği bildirildi. Olayın yaşandığı altın madeninin ruhsatı ve ÇED raporunun iptaline ilişkin dava açan Adana Barosu Avukatlarından İsmail Hakkı Atal, yaptığı açıklamada şunları kaydettmisti: "Madeni işleten şirket, 66 milyon ton zehirli atık havuzunu 200 milyon tona çıkartmak ve kapasitesini arttırmak istiyordu. Bizim davanın konusu buydu. Malatya, Tunceli, Tunceli'deki Munzur Çevre Koruma Bölgesi, bunların hepsini yok edecek şekilde madeni geliştirmek istiyorlardı. Müvekkil Sedat Cezayirlioğlu ile birlikte yıllardır bu konuda mücadele ediyoruz. Bizim bu kapasite arttırma ile ilgili açtığımız davayla ilgili mücadelemiz başlayalı 3'ü oldu. Müvekkil Sedat Cezayirlioğlu'nun ve benim mücadelemiz olmazsaydı şu andaki facia çok çok daha büyük olacaktı. Yani kapasitesi arttırılmamış haliyle şu anda bu maden atığı çöktü. Bizim bütün davalarla, keşiflerle, burasıyla ilgili söylediğimiz en önemli husus; Burası aktif olan Bingöl Yedisu Fay Zonu'nun tam üzerinde. Ve iki bilim insanının burayla ilgili özel bir çalışması var. Diyorlar ki Bingöl Yedisu Fay Zonu'nda her 100 yılda bir yeniden büyük deprem olur. Ve 1939 Erzincan Depremi'nden sonra buradaki 100 yıllık sürenin dolmasına 14 yıl kaldı. Eğer burada bu önümüzdeki 14 yıl içerisinde bu maden kapatılmayacak olur ise bu durumda burada çok daha büyük bir facia gerçekleşecek. Bütün Fırat, bütün Doğu ve Güney Doğu zehirlenecek.  Yani buranın bir an önce kapısına kilit vurulması gerekiyor.  Felâket, göz göre göre 'geliyorum' dedi."

Erzincan İliç'te üç işçinin daha cesedine ulaşıldı Haber

Erzincan İliç'te üç işçinin daha cesedine ulaşıldı

Erzincan'ın İliç ilçesinde 13 Şubat'ta meydana gelen maden faciasından 4 ay sonra üç işçinin daha cansız bedenine ulaşıldı. Erzincan'ın İliç ilçesinde Çöpler Altın Madeni’nde 13 Şubat’ta siyanürlü toprak kaymıştı. Olayda 9 işçi milyonlarca metreküp toprak altında kalmıştı. Beş işçinin cansız bedenine ulaşılırken, dört işçiyi arama çalışmaları devam ediyordu. İki kişinin daha cansız bedenine gece saatlerinde ve sabaha karşı yapılan tarama çalışmalarına ulaşıldı. Bugün öğle saatlerinde de bir kişinin cesedine ulaşıldı. Ekiplerin toprak altında kalan son işçiyi arama çalışmalarına devam ettiği bildirildi. Olayın yaşandığı altın madeninin ruhsatı ve ÇED raporunun iptaline ilişkin dava açan Adana Barosu Avukatlarından İsmail Hakkı Atal, yaptığı açıklamada şunları kaydettmisti: "Madeni işleten şirket, 66 milyon ton zehirli atık havuzunu 200 milyon tona çıkartmak ve kapasitesini arttırmak istiyordu. Bizim davanın konusu buydu. Malatya, Tunceli, Tunceli'deki Munzur Çevre Koruma Bölgesi, bunların hepsini yok edecek şekilde madeni geliştirmek istiyorlardı. Müvekkil Sedat Cezayirlioğlu ile birlikte yıllardır bu konuda mücadele ediyoruz. Bizim bu kapasite arttırma ile ilgili açtığımız davayla ilgili mücadelemiz başlayalı 3'ü oldu. Müvekkil Sedat Cezayirlioğlu'nun ve benim mücadelemiz olmazsaydı şu andaki facia çok çok daha büyük olacaktı. Yani kapasitesi arttırılmamış haliyle şu anda bu maden atığı çöktü.  Bizim bütün davalarla, keşiflerle, burasıyla ilgili söylediğimiz en önemli husus; Burası aktif olan Bingöl Yedisu Fay Zonu'nun tam üzerinde. Ve  iki bilim insanının burayla ilgili özel bir çalışması var. Diyorlar ki Bingöl Yedisu Fay Zonu'nda her 100 yılda bir yeniden büyük deprem olur. Ve 1939 Erzincan Depremi'nden sonra buradaki 100 yıllık sürenin dolmasına 14 yıl kaldı. Eğer burada bu önümüzdeki 14 yıl içerisinde bu maden kapatılmayacak olur ise bu durumda burada çok daha büyük bir facia gerçekleşecek. Bütün Fırat, bütün Doğu ve Güney Doğu zehirlenecek.  Yani buranın bir an önce kapısına kilit vurulması gerekiyor.  Felâket, göz göre göre geliyorum dedi."

İliç’teki maden faciasında toprak altında kalan 2 işçinin daha naaşına ulaşıldı Haber

İliç’teki maden faciasında toprak altında kalan 2 işçinin daha naaşına ulaşıldı

Erzincan’ın İliç ilçesinde Anagold Madencilik tarafından işletilen Çöpler Altın Madeni alanında 13 Şubat 2024 günü liç yığınının göçmesi sonucu toprak altında 9 işçiden 2'inin daha naaşına ulaşıldı. Erzincan’ın İliç ilçesinde Anagold Madencilik tarafından işletilen Çöpler Altın Madeni alanında 13 Şubat 2024 günü liç yığınının göçmesi sonucu 9 işçi siyanür ve sülfürik asit uygulanan toprak altında kalmıştı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından menfezlerin kapatıldığı, siyanür ve sülfürik asit barındıran toprağın Fırat Nehri’ne karışma tehlikesinin bertaraf edildiği, topraktan ve sudan alınan numunelerde herhangi bir kirliliğe rastlanmadığı iddia edilmişti. Öte yandan işçiler için yapılan arama ve kurtarma çalışmaları ise yeni bir heyelan gerekçesiyle bir süre durdurulmuştu. Daha sonra devam eden arama çalışmalarında işçilerden Uğur Yıldız ve Adnan Keklik'in cenazesine ulaşılmıştı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Erzincan'ın İliç ilçesinde maden sahasında meydana gelen heyelanda, toprak altında kalan 9 işçiden 2'sinin daha naaşına ulaşıldığını duyurdu. Bakan Bayraktar, diğer 5 işçiye ulaşmak için de ekiplerin 7/24 çalışmalarını sürdürdüğünü belirterek, "İşçi kardeşlerimize Allah'tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı diliyorum." ifadesi kullandı. Arama çalışmaları sonucu ulaşılan cenazelerin, Ramazan Çimen ve Kenan Öz'e ait olduğunu öğrenildi. TTB suç duyurusunda bulunmuştu Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından da facianın ekosistemde geri dönülmez bir zarara yol açtığı, Fırat Nehri’nin geçtiği her bölgede halk ve çevre sağlığı açısından uzun vadede ciddi sorunlara sebep olacağı gerekçeleriyle sorumlular hakkında İliç Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuştu.

Çevreci Avukat Atal'a 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava Haber

Çevreci Avukat Atal'a 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava

Adana Barosu avukatlarından İsmail Hakkı Atal'a, İliç'teki maden faciasıyla ilgili olarak  "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" iddiasıyla 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Erzincan’ın İliç ilçesindeki madende 13 Şubat'ta 9 işçinin kaybolduğu toprak kayması ile ilgili olarak Adana Barosu Avukatlarından İsmail Hakkı Atal aleyhine, İliç Cumhuriyet Başsavcılığı'na, madeni işleten şirket avukatları tarafından "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" iddiasıyla suç duyurusunda bulunuldu. Suç duyurusu kapsamında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Erzincan Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. İsmail Hakkı Atal, yaptığı açıklamada, yargılamanın 4 Eylül 2024 tarihinde başlayacağını söyledi. Şirketin Yönetim Kurulu üyelerini, toprak kayması öncesi siyanürün doğal ekosistemlere karışmasıyla ilgili Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne şikâyet ettiklerini anımsatan Atal, "Bugün Avukatlık Kanunu ve ruhsat alırken ettiğim yemin gereği görevimi yaparken bana dava açılması, bizi susturmak için baskı oluşturma çabasıdır. İddianamede bana yöneltilen suçlamaların asılsız olduğunu ortaya koyan bilimsel delilleri savunmamızda mahkeme heyetine sunacağız. Açılan davalar evvel Allah bizim için bir şey ifade etmez. Vazifemiz, bağımsızlığımızı ve Türk Cumhuriyetini korumaktır." dedi. TCK Md. 217/a "Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır." 2 işçinin cansız bedenine ulaşılmıştı İliç'teki maden faciasında kaybolan işçilerden Uğur Yıldız'ın cansız bedenine 5 Nisan, evli ve 2 çocuk babası Adnan Keklik'in cenazesi ise 19 Nisan tarihinde ulaşılarak çıkarılmıştı.

TTB'den İliç’teki maden faciası ile ilgili suç duyurusu Haber

TTB'den İliç’teki maden faciası ile ilgili suç duyurusu

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Erzincan İliç’te yaşanan maden faciasında sorumluluğu bulunan şirket yetkilileri ve kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu. Erzincan’ın İliç ilçesinde Anagold Madencilik tarafından işletilen Çöpler Altın Madeni alanında 13 Şubat 2024 günü liç yığınının göçmesi sonucu 9 işçi toprak altında kalmıştı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından menfezlerin kapatıldığı, siyanür ve sülfürik asit barındıran toprağın Fırat Nehri’ne karışma tehlikesinin bertaraf edildiği, topraktan ve sudan alınan numunelerde herhangi bir kirliliğe rastlanmadığı açıklanmıştı. Öte yandan işçiler için yapılan arama ve kurtarma çalışmaları da yeni bir heyelan gerekçesiyle durdurulmuştu. Türk Tabipleri Birliği (TTB), facianın ekosistemde geri dönülmez bir zarara yol açtığı, Fırat Nehri’nin geçtiği her bölgede halk ve çevre sağlığı açısından uzun vadede ciddi sorunlara sebep olacağı gerekçeleriyle İliç Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu metninde, Anagold Madencilik ve projenin izin sürecinde yer alan yetkililerinin; projenin inşaat ve işletme aşamalarında Çevresel Etki Değerlendirme raporu ile çevre hukukuna uygun hareket edilip edilmediğini denetleyen kamu görevlilerinin; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile il müdürlüğü yetkililerinin; İl Sağlık Müdürlüğü yetkililerinin atılı suçlardan cezalandırılması taklep edildi.  Türk Tabipleri Birliği suç duyurusunda aynı zamanda Anadolu Madencilik’e verilen tüm izinlerin iptali de istendi.

Erzincan'daki altın madeni faciası ve siyanür riski Haber

Erzincan'daki altın madeni faciası ve siyanür riski

Erzincan'da yaşanan altın madeni felaketi, bölgede büyük bir çevre ve insan sağlığı riski endişesine neden oldu. Felaket yaşanan madende altın ayrıştırmasında siyanür kullanımı bu endişeleri artırdı. Erzincan'ın İliç ilçesinde Çöpler Köyü yakınlardaki altın madeninin bulunduğu geniş bir alanda toprak kayması meydana geldi. AFAD açıklamasında, 9 ilden personel sevk edildiği bildirilirken, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ilk açıklamasında 9 işçiye ulaşılamadığı bilgisi verdi. Adana Barosu Avukatlarından İsmail Hakkı Atal, felaket yaşanan altın madeninin, bölgede geniş bir çevrede siyanürden kaynaklı olarak insan yaşamına ve doğaya zarar verecek risk taşıdığını açıkladı. İsmail Hakkı Atal, söz konusu madenin ruhsatının iptal edilmesi ve 66 milyon ton olan zehirli atık havuzunun 200 milyon tona çıkarılmak istenmesine karşı hukuk mücadelesi başlattıklarını ifade ederek, "Malatya, Tunceli, Tunceli'deki Munzur Çevre Koruma Bölgesi, bunların hepsini yok edecek şekilde madeni geliştirmek istiyorlar. Bizim bu konuyla ilgili hukuk mücadelemiz başlayalı 3 yıl oldu. Bu madende atık havuzu kapasitesi arttırılmış olsaydı daha büyük bir felaket yaşanacaktı" diye konuştu Avukat İsmail Hakkı Atal, maden ocağının fay hattı üzerinde olduğunu ve bunun ciddi bir risk oluşturduğunu vurgulayarak, altın madeni ocağının biran öne kapatılması gerektiğini kaydetti. Siyanür kullanımı ve riskleri Erzincan'ın İliç ilçesinde Çöpler Köyü yakınlardaki altın madeninin bulunduğu geniş bir alanda toprak kayması meydana gelmesi ve bu madende yapılan işlemlerde siyanür kullanılıyor olması, siyanür kullanımı ve riskleri konusunda vatandaşlar tarafından merakla araştırılmaya başlandı. Siyanürün pek çok metalle kolaylıkla birleşebilme özelliğine sahip olduğunu, bunun da altın gibi metallerin cevherinden ayrıştırılmasında onu kullanışlı bir kimyasal yaptığını belirten uzmanlar, "Altının cevherden ayrıştırılması için yaygın olarak kullanılan çözelti, sodyum siyanür çözeltisidir. Altın madenciliğinde kullanılan iki tip ayrıştırma yöntemi söz konusudur" dedi. Bunlardan birinin yığma çözündürme (Yığın liçi) olarak bilinen yöntem olduğunu anlatan uzmanlar, "Bu yöntemde, açık olarak yapılan ve dev toplama pedleri üzerine serpilmiş devasa yığınlardaki cevher üzerine siyanür solüsyonu püskürtülerek uygulanır. Siyanür, altını cevherden çözerek çözeltiye dahil eder ve yığın üzerinden akıp gider. Pedler altından ayrılmış metal çözeltiyi toplar ve bu durum cevher tamamen tükenene kadar devam eder. Tank liçi ayrıştırma olarak bilinen diğer yöntemde ise, cevher, geniş tanklar içerisindeki siyanür solüsyonuyla karıştırılır. Dökülme olasılığı bulunan bu sürecin son derece kontrollü yapılması gerekir. Çünkü, cevher artığı olarak ortaya çıkan atık, büyük bentlerin (atık barajlarının) arkasında depolanır ve olası sızmalarda felaketle sonuçlanan senaryoların gerçekleşmesine yol açabilir. Altın kazanımından sonra ise, atık havuzuna atılacak siyanürlü su, kontrol edilmeli, doğaya deşarjı önlenmelidir. Bunun için özel atık barajı dizaynları gerekmektedir. Burada asıl önemli olan, tank liçi ayrıştırma yönteminde kullanılan sodyum siyanürün (NaCN), pH değerinin sürekli olarak 10-11 aralığında tutulmasıdır. Çünkü düşük pH’da NaCN bozulur ve hidrojen siyanüre (HCN) dönüşür. Bu gaz son derece öldürücüdür." ifadeleri kullandı. Siyanürün, çevreye yayıldığında, tüm canlı yaşamı için ölümcül tehlike oluşturan son derece tehlikeli bir kimyasal olduğuna dikkati çeken uzmanlar, şunları kaydetti: "Örneğin siyanür dökülmeleri, içme suyu kaynaklarının kirlenmesine, çok sayıda balık türünün yaşamını kaybetmesine ve tarım alanlarının zarar görmesine neden olur. Bütün yasalar ve kurallar olmasına karşın, siyanür kullanımıyla ilgili riskler yine de mevcuttur ve kaza ihtimali vardır. Yakın tarihte yaşanan facialar, çok sayıda insan ve diğer canlı türlerinin hayatına mal olmuştur. Örneğin Meksika'da 2014 yılında yoğun yağışlar sonrası, 500.000 galon siyanür çözeltisi, Proyecto Magistral madenindeki istinat havuzundan dışarıya taştı. Kırgızistan'da 1998 yılında 2 ton sodyum siyanür taşıyan bir kamyon Barskoon Nehrine düştü, böylece 2 binden fazla insan tıbbi yardıma muhtaç kaldı. Romanya'da 2000 yılında bir atık barajı patladı, Birleşik Devletler'de 1982 yılında Zortman-Landusky madenindeki 52.000 galon siyanür çözeltisi, Zortman kasabasına içme suyu sağlayan su taşırları (akifer) zehirledi."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.