TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Maden

İLKHABER-Gazetesi - Maden haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Maden haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Xiamen Fuarı ile Egeli Madenciler Küresel Pazara açılmaya hazırlanıyor Haber

Xiamen Fuarı ile Egeli Madenciler Küresel Pazara açılmaya hazırlanıyor

Ege Maden İhracatçıları Birliği, katma değerli üretim sürdürülebilir madencilik stratejisiyle başarılarına Ağustos ayında bir halka daha ekledi ve ihracatını yüzde 33’lük ihracat artış hızıyla 130 milyon dolara ilerletti. İbrahim Alimoğlu, “Ocak-Ağustos döneminde Birliğimizden maden ihracatımız yüzde 20 artışla 865 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ağustos ayında ise yüzde 33 artışla 130 milyon doları ülkemize kazandırdık. Doğal taş sektöründe işlenmiş ürüne yoğunlaşarak ihracatımızı artırmaya çalışıyoruz. Egeli doğal taş ihracatçıları olarak 8 aylık dönemde 458 milyon dolarlık doğaltaş ihracatına imza attık. 2024 yılında yapılan her 100 dolarlık ihracatın 64 doları işlenmiş ürünlerden oldu. Ege’den en fazla maden ihracatını Çin, İspanya, İtalya, ABD ve Rusya’ya gerçekleştirdik. Doğaltaşta ise en fazla ihracat yaptığımız pazarlar; ABD, Çin, Fransa, Avustralya ve Almanya” dedi. “Madencilik sektöründe yurdumuza döviz getirmek için elinden geleni yapıyor” Alimoğlu, “Madencilik sektörü yaşadığı tüm zorluklara rağmen, yurdumuza döviz getirmek için elinden geleni yapıyor. Ruhsat ve izin süreci ne kadar basitleşir ve süreçler ne kadar kısaltılırsa; girdi maliyetlerimizin kontrolsüz artışına çare bulunursa; biz sektör olarak ihracatımızı en yüksek seviyelere taşımaya hazırız. Birlik olarak 2025 yılının ilk yarısında Ticaret Bakanlığımızın belirlediği uzak ülkelere yönelik olarak sektörel ticaret heyetleri planlıyoruz. En kısa zamanda takvimimizi üyelerimize duyuracağız. Birliğimizin en önemli etkinliklerinden olan Xiamen fuarında, Türk Doğal Taş Sektörümüz 2025 yılında fuarın en hareketli holü olan A6’da yer alacak” diye konuştu. “Xiamen fuarı tüm dünyadan alıcıların buluşma noktası” Çin’in Ocak-Temmuz döneminde doğaltaş ithalatının yüzde 9 arttığını açıklayan Başkan Alimoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Birçok kentsel dönüşüm projesine Çin hükümeti tarafından kredi sağlanacak. Dolayısıyla Çin pazarındaki varlığımızı daimi kılmalıyız. Bunun yanında, Xiamen fuarı aynı zamanda tüm dünyadan alıcıların buluşma noktası. İşlenmiş ürün ihraç edip Avustralya, Japonya, Singapur gibi pazarları hedefleyen ihracatçılarımızın da bu fuarda yer alması önemli. Biz milli katılım organizasyonuyla her şeyi onlar adına yapıyoruz. Onlara sadece taşlarını pazarlamak kalıyor. Bu fırsatı kaçırmayıp, bizim organizasyonumuzda yer almalarında fayda var.” “2025 yılında yeni bir Ur-ge kümesi kurarak ihracatın tabana yayılması için çalışmalarımıza devam edeceğiz” İbrahim Alimoğlu, geçen yıl katılım sağlanan, Londra’da gerçekleşen, Surface Design Show fuarına Şubat 2025’te yine info stantla katılım sağlayacaklarına değinerek şunları söyledi: “Bu defa eş zamanlı bir Ticaret Heyeti de organize etmeyi planlıyoruz. Bu yıl da yine Korea Build Week Fuarına milli katılım düzenlemek üzere çalışmalara başladık. Hali hazırda devam eden “Yeni Dönem Doğaltaş Pazarlama ve Strateji Geliştirme” Ur-ge kümesi için belirlenen hedef ülkelere yönelik ticaret heyeti ve info stant katılımları planlıyoruz. Yine 2025 yılında yeni bir Ur-ge kümesi kurarak ihracatın tabana yayılması için çalışmalarımıza devam edeceğiz.” “2025 yılında AMORF Doğal Taş Proje ve Tasarım Yarışması’nı yine organize edeceğiz” Başkan Alimoğlu, “Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle dört kez düzenlediğimiz AMORF Doğal Taş Proje ve Tasarım Yarışması’nı bu yıl global ekonomide yaşanan daralma ve ülkemizdeki tasarruf tedbirlerine uyum sağlanması için organize etmeme kararı aldık ancak 2025 yılında AMORF Doğal Taş Proje ve Tasarım Yarışması’nı yine organize edeceğiz. Daha önceki yıllarda olduğu gibi yarışmanın ödül töreni ile ihracat şampiyonları ödül törenini ‘Doğal Taş Gala Gecesi’ adıyla, beraber düzenleyeceğiz.” diye ifade etti. “Türkiye'nin yer altı zenginliklerini ekonomiye kazandırmaya devam edeceğiz” Alimoğlu,  “EMIB olarak gerçekleştirdiğimiz tüm faaliyetlerimizde ‘Sürdürülebilir Madencilik’ vurgulamaya devam ediyoruz. Hepimizin bildiği gibi madenler insan hayatının her alanında yaşamını kolaylaştırıyor, refahını arttırıyor. Bizde Türkiye'nin yer altı zenginliklerini ekonomiye kazandırmaya ve çevre dostu "Sürdürülebilir Madencilik" yapmaya devam edeceğiz. Daha önceki yıllarda olduğu gibi geçtiğimiz haftalarda Egeli madencilerin Muğla'daki orman yangınlarının söndürülmesi için seferber olarak; Madencilerin her türlü doğal afette yaraların sarılması için insan gücü ve makine ekipmanlarıyla sahada olacağını gösterdik” dedi.

Çevrecilerden, Avanos'ta tank liçi ve maden atığı depolama girişimine tepki Haber

Çevrecilerden, Avanos'ta tank liçi ve maden atığı depolama girişimine tepki

Koza Altın İşletmeleri A.Ş. tarafından Kayseri Kocasinan ilçesi Kaşköy, Himmetdede ve Düver Mahalleleri ve Nevşehir Avanos ilçesi Mahmat Köyü mevkiinde "Tank Liçi ve Maden Atığı Depolama Tesisi" projesinin yapılması konusunda "Halkın Bilgilendirilmesi ve Sürece Katılımı Toplantısı" düzenlendi. Söz konusu proje için Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliğinin 9. Maddesi gereğince Mahmat Köyü Eğitmen Ahmet Özdemir Sokak'taki kıraathanede düzenlenen toplantıya, Çevre Müdürlüğü ve Koza A.Ş. yetkilileri katıldı. Toplantıda yer alan çevreciler ve köylüler ise bilgilendirme sırasında katılımcıları protesto ederek, söz konusu projenin, çevre felaketine yol açarak ciddi zararlar vereceğini söyledi. CHP Nevşehir önceki dönem İl Başkanı Tayfun Ceyhan ise ilkhaber-gazetesi.com'a yaptığı açıklamada, madenler ve taş ocaklarının her biri çevreye zarar veren girişimler olduğunu söyledi. Çevresel Etki Değerlendirmesi kapsamındaki Halkın Bilgilendirilmesi ve Sürece Katılımı Toplantısı'nda gösterdikleri tepkiler üzerine Çevre Müdürlüğü ve Koza A.Ş. yetkililerin köyü terk ettiklerini ifade eden Ceyhan, bu tür girişimlerin çevresel tahribat yarattığını ve yerel ekosistemler üzerinde kalıcı zararlar bıraktığını söyledi. Ceyhan, "Madenler ve taş ocakları, çevreye büyük zararlar vermektedir. Bu tür faaliyetler, sadece doğayı tahrip etmekle kalmıyor, aynı zamanda bölge halkının yaşam kalitesini de ciddi şekilde etkiliyor. Maden çıkarma ve taş ocakları faaliyetleri sıklıkla yeraltı ve yüzey su kaynaklarını kirletiyor, hava kirliliğine yol açıyor. Ayrıca, bu tür projelerin uygulandığı bölgelerdeki tarım alanları ve doğal kaynaklar üzerinde de olumsuz etkiler ortaya çıkıyor. İnsan sağlığını doğrudan etkileyen ve doğal yaşam alanlarda baskı yaratan bu uygulamalar kabul edilebilecek bir durum değil. Çevre dostu politikalar ve sürdürülebilir yönetim anlayış, bu sorunların önüne geçme konusunda büyük önem taşıyor" dedi.

Çevreci avukat, yargılanmaktan çıkıp aynı suçtan hakkında dava açılan müvekkilini savundu Haber

Çevreci avukat, yargılanmaktan çıkıp aynı suçtan hakkında dava açılan müvekkilini savundu

Erzincan İliç’te 13 Şubat'ta toprak kayması sonucu 9 işçinin kaybolduğu madeni işleten şirketin avukatları tarafından, Adana Barosu avukatlarından İsmail Hakkı Atal aleyhine, İliç Cumhuriyet Başsavcılığı'na, "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" iddiasıyla suç duyurusunda bulunulmuştu. Suç duyurusu kapsamında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Erzincan Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edilmişti. Bugün Erzincan Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına başlanan Avukat Atal, hakkındaki iddiayı kabul etmeyerek, yöneltilen suçlamaların asılsız olduğunu ortaya koyan bilimsel delilleri mahkeme heyetine sundu. Beraatını talep eden Atal, ertelenen duruşmadan çıkarak, yine kendisi gibi aynı suçtan hakkında dava açılan müvekkili Sedat Cezayirlioğlu'nun yargılandığı duruşmada hazır bulundu ve savunma yaptı. Duruşma sonrası ilkhaber-gazetesi.com'a Sedat Cezayirlioğlu ile birlikte açıklama yapan Atal, "Daha önce de açıkladığımız gibi açılan dava, söz konusu madenin çevreye verdiği zararı karşı beni ve bu konuda duyarlı olan çevrecileri susturma amacı taşıyor. İddianamede yöneltilen suçlamaların asılsız olduğunu ortaya koyan bilimsel delilleri mahkemeye sunduk. Davanın beraatla sonuçlanmasını umuyoruz" dedi. “Madenin bulunduğu bölge fay hattı üzerinde” Yapılan bilimsel çalışmaların, Erzincan İliç'teki altın madeninin altında en geç 2039’a kadar her an 7’den büyük bir deprem beklendiğini gösterdiğini açıklayan Atal, şunları kaydetti: “En son 1939 yılında yıkıcı deprem gerçekleşen Kuzey Anadolu fayının Yedisu Segmenti, bu fayın en doğusundaki ilk bölümdür ve en geç 100 yıllık periyodlarda yıkıcı deprem gerçekleşmektedir. Son yıkıcı deprem olan 1939 depreminden 84 yıl geçmiş ve burada her an 7’den büyük yıkıcı deprem olabileceği belirtilmektedir. Böyle bir depremin gerçekleşmesi halinde 66 milyon ton 39 çeşit zehirli atık sadece Fırat Nehri'ne karışmakla kalmayacaktır. Aynı zamanda ekteki fay haritasında görülen fay hatları boyunca 60 kilometre kalınlığındaki yer kabuğu kırılarak, bir nevi boru şebekesi gibi fay hattı boyunca tüm bölgenin yeraltına 66 milyon ton zehirli atık karışacaktır. Böyle bir durum ise telafisi mümkün olmayan felakete yol açacaktır.” TCK Md. 217/a "Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır."

Çevreci Avukat Atal'ın yargılanmasına yarın başlanacak Haber

Çevreci Avukat Atal'ın yargılanmasına yarın başlanacak

Erzincan İliç’te 13 Şubat'ta toprak kayması sonucu 9 işçinin kaybolduğu madeni işleten şirketin avukatları tarafından, Adana Barosu avukatlarından İsmail Hakkı Atal aleyhine, İliç Cumhuriyet Başsavcılığı'na, "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" iddiasıyla suç duyurusunda bulunulmuştu. Suç duyurusu kapsamında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Erzincan Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edilmişti. İsmail Hakkı Atal’ın yargılanmasına yarın Erzincan Asliye Ceza Mahkemesi'nde başlanacağı öğrenildi. Avukat İsmail Hakkı Atal, ilkhaber-gazetesi.com’a yaptığı açıklamada, “Açılan dava, söz konusu madenin çevreye verdiği zararı karşı beni ve bu konuda duyarlı olan çevrecileri susturma amacı taşımaktadır. İddianamede yöneltilen suçlamaların asılsız olduğunu ortaya koyan bilimsel delilleri, yarın yapılacak duruşmada mahkeme heyetine sunacağım. Açılan bu ve benzeri davalar, bu coğrafyada eşsiz bir doğaya sahip olan ülkemizin çıkarlarını korumaktan beni caydırmayacak. Daha önce de ifade ettiğim gibi, vazifemiz, bağımsızlığımızı ve Türk Cumhuriyetini korumaktır" dedi. İsmail Hakkı Atal, aynı suçtan aynı gün müvekkili Sedat Cezayirlioğlu'nun da açılan başka bir davada yargılanmasına başlanacağını kaydetti. TCK Md. 217/a "Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır."

Soma maden faciası 10.yılında: Maden faciasında kaç kişi öldü? Neden oldu? Haber

Soma maden faciası 10.yılında: Maden faciasında kaç kişi öldü? Neden oldu?

Manisa'nın Soma ilçesinde gerçekleşen Türkiye'nin en büyük maden faciası olarak tarihe geçen olayın üzerinden 10 yıl geçti, ancak ailelerin yüreklerindeki acılar hala dinmedi. 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen faciada, 301 madenci hayatını kaybetmişti. Soma'da Soma Kömürleri AŞ.'ye ait maden ocağında vardiya değişimi sırasında başlayan yangın, galerilerin dumanla dolmasıyla büyüyerek faciaya dönüşmüştü. Faciadan 96 saat sonra yapılan arama kurtarma çalışmalarında, 486 işçi kurtarılmış, ancak 301 madencinin cansız bedenine ulaşılmıştı. SOMA FACİASI NEDEN YAŞANDI? Soma faciası, 787 işçinin bulunduğu maden giriş kısmının 400 metre altında elektrik panosundan kaynaklanan bir yangın sonucu meydana gelmişti. Facianın ardından, maden ocağında bulunan işçilerin çoğu duman nedeniyle zehirlenerek yaşamını yitirmişti. Otopsi sonuçlarına göre, faciada hayatını kaybeden işçilerin ölüm sebebinin karbonmonoksit gazına bağlı zehirlenme olduğu belirlenmişti. 301 masum insanın yaşamını yitirdiği bu acı olay, Türkiye'nin madencilik sektöründe güvenlik standartlarının artırılması gerekliliğini bir kez daha ortaya koymuştu. Faciadan sonra gerekli önlemlerin alınması ve maden işletmeciliğiyle ilgili denetimlerin sıklaştırılması talepleri yükselmişti. Ancak geçen 10 yıla rağmen, facia hala unutulmuş değil ve toplumda derin izler bırakmaya devam ediyor.

Çevreci Avukat Atal, maden faciasını yeniden Uluslararası Ceza Mahkemesine taşıyacak Haber

Çevreci Avukat Atal, maden faciasını yeniden Uluslararası Ceza Mahkemesine taşıyacak

Adana Barosu Avukatlarından İsmail Hakkı Atal, 9 işçinin toprak altına kalmasıyla sonuçlanan facianın yaşandığı Erzincan'ın İliç ilçesindeki Çöpler Altın Madeni ile ilgili olarak yeniden Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne başvuruda bulunacaklarını söyledi. Erzincan'ın İliç ilçesinde Çöpler Köyü yakınlardaki altın madeninin bulunduğu geniş bir alanda toprak kayması meydana gelmiş, madende çalışan 9 işçi kaybolmuştu. Kayıp işçileri artama çalışmaları ise yeni bir kayma tehlikesi nedeniyle durdurulmuştu. 13 Şubat 2024 tarihinde meydana gelen olayın yaşandığı altın madeninin ruhsatı ve ÇED raporunun iptaline ilişkin dava açan Adana Barosu Avukatlarından İsmail Hakkı Atal, hukuki girişimlerini kararlılıkla sürdüreceklerini söyledi. Çöpler Altın Madeninin kapasitesini arttırılmasına karşı açtıkları davanın keşfine gittikleri 6 Aralık 2023 tarihinde yanlarında yaklaşık 30 kişi olduğunu söyleyen Atal, şimdi facianın olduğu madenin Türkiye'nin gündemine dönüştüğünü dile getirdi. Atal, "Madeni işleten şirket, 66 milyon ton zehirli atık havuzunu 200 milyon tona çıkartmak ve kapasitesini arttırmak istiyordu. Bizim davanın konusu buydu. Malatya, Kemaliye, Tunceli, Tunceli'deki Munzur Çevre Koruma Bölgesi, bunların hepsini yok edecek şekilde madeni geliştirmek istiyorlardı. Bizim bu kapasite arttırma ile ilgili açtığımız davayla ilgili mücadelemiz başlayalı 3 yılı geçti. Müvekkil Sedat Cezayirlioğlu'nun mücadelesi olmasaydı, belki de facianın boyutları daha büyük olacaktı" dedi. Bir hukukçu olarak bütün davalarda, keşiflerde söylediği en önemli konunun, Çöpler Altın  Madeninin aktif olan Bingöl Yedisu Fay Zonu'nun tam üzerinde olduğunu dile getiren Atal, şunları kaydetti: "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından olayın ardından çevre izin ve lisans belgesi iptal edilen maden ocağı ile ilgili 3 bilim insanının burayla ilgili özel bir çalışması var. Profesörler Cengiz Zabçı, Taylan Sancar ve Serdar Akyüz'ün çalışmasına göre; Bingöl Yedisu Fay Zonunda her 100 yılda bir 7'den büyük deprem olur. Ve 1939 Erzincan Depremi'nden sonra buradaki 100 yıllık sürenin dolmasına 14 yıl kaldı. Diğer önemli ve vahim bir konu da MTA’nın, Erzincan İliç’teki maden sahasının tam altından geçen Ovacık Fay Hattı-Munzur Segmentini resmi fay haritasından sildiği iddiası. 2013 yılı MTA haritasında bulunan fay hattı, 2023 yılında yayınlanan haritada her nasılsa görülmüyor." Atal: Uluslararası Ceza Mahkemesine yeniden başvuru yapacağız  İsmail Hakkı Atal, facianın yaşandığı maden ocağı ile ilgili müvekkili Sedat Cezayirlioglu adına Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcılığına başvuruda bulunduklarını anımsatarak, şöyle devam etti: "Bu madende 22 Haziran 2022 gecesi siyanür borusu patlayıp 80 kilogram siyanür Fırat'a karışınca madenin sahiplerini Eylül 2022'de ‘insanlığa karşı suç’ işlemekten Uluslararası Ceza Mahkemesine şikâyet etmiştik. Uluslararası Ceza Mahkemesinin verdiği cevapta, ‘şikâyet tarihi itibariyle soruşturma açma kriterlerini karşılamadığını, ancak süreç içinde yeni deliller ortaya çıktığı takdirde bu kararı tekrar gözden geçirip soruşturma açabileceklerini, gönderdiğimiz dosyayı bu nedenle muhafaza ettiklerini’ belirtmişlerdi. Bu facianın ardından yeniden başvuruda bulunmak için hazırlıklara başladık ve sonucu bekleyeceğiz.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.