TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#kuzen

İLKHABER-Gazetesi - kuzen haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, kuzen haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Akraba evliliği yasaklanıyor mu? 2025'te kuzen evliliği yasaklanacak mı? Haber

Akraba evliliği yasaklanıyor mu? 2025'te kuzen evliliği yasaklanacak mı?

Sosyal medyada hızla yayılan iddialara göre, akraba evliliklerine getirilecek yasaklar ülke gündeminde geniş bir yankı uyandırdı. Özellikle genetik hastalıklara neden olma riskleri nedeniyle, bu tür evliliklerin yasaklanması önerisi tartışma konusu oldu. Bu önerilerin, genetik hastalıkların yaygınlığını azaltma amacı taşıdığı belirtiliyor. AKRABA EVLİLİĞİ EN YÜKSEK İL ŞANLIURFA OLDU 2023 yılında Türkiye’de akraba evliliği oranı en yüksek olan il ,7 ile Şanlıurfa oldu. Bu yüksek oran, genetik hastalıkların yaygınlığıyla ilişkilendiriliyor. Kuzen evliliklerinin yasaklanması yönündeki tartışmalar, genetik hastalıkların yaygınlığını azaltma amacı taşıyor. Sosyal medya kullanıcıları, SMA gibi genetik hastalıkların önlenmesi adına bu yasağın olumlu bir adım olduğunu ifade ediyor. AKRABA EVLİLİĞİ YASAKLANACAK MI? Şanlıurfa’da yüksek oranlarda görülen akraba evlilikleri, sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. Bu konuyla ilgili resmi bir açıklama yada yaptırım henüz olmasada konu sosyal medyanın gündemine oturdu. Bu bağlamda, yasağın özellikle genetik hastalıkların yaygın olduğu bölgelerde nasıl bir etki yaratacağı merak konusu. Sosyal Medyada Tepkiler Sosyal medyada “Kuzen evlilikleri yasaklanıyor” haberlerine olumlu tepkiler geldi. Kullanıcılar, SMA'lı çocuk sayısının artmasına karşı alınan bu önlemi desteklediklerini belirtti. Yorumlarda, genetik hastalıkların yaygınlığının azalması ve toplum sağlığının iyileştirilmesi gerektiği vurgulandı. 2025’te Kuzen Evliliği Yasaklanacak mı? Akraba evlilikleriyle ilgili tartışmalar, 2024 ve 2025 yıllarında da devam edecek gibi görünüyor. İddialara göre, 2025 yılından itibaren kuzen evliliklerinin yasaklanması planlanıyor. Bu yasağın, genetik hastalıkların yaygınlığını azaltma hedefi doğrultusunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Cinayet davasında yargılanan Tarkan’ın kuzeni Servet Tevetoğlu hakkında karar açıklandı Haber

Cinayet davasında yargılanan Tarkan’ın kuzeni Servet Tevetoğlu hakkında karar açıklandı

Esenyurt’ta 17 Ocak 2017’de iş yerinde silahla vurulan ve yakılarak öldürülen Ercan Gönülkırmaz cinayetine ilişkin Tarkan’ın kuzeni Servet Tevetoğlu’nun da arasında bulunduğu 6 sanığın yargılandığı davada karar açıklandı. Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Servet Tevetoğlu SEGBİS sistemi ile hazır edildi. Müştekiler Yüksel Çelik, Hava Gönülkırmaz ve taraf avukatları da duruşmaya katıldı. Duruşmada mahkeme, sanık Turgay Tokur hakkındaki kırmızı bültenin infaz edilmediğini belirtti. Duruşmada söz verilen müşteki Yüksel Çelik “Sanıkların en ağır cezayı almalarını istiyorum” dedi. Maktulün annesi Hava Gönülkırmaz ise “7 yıl oldu katiller yakalanmadı. En ağır cezayı almalarını istiyorum” şeklinde beyanda bulundu. Son sözü sorulan sanık Servet Tevetoğlu ise beraatini istediğini söyledi. Kararını açıklayan mahkeme, firari sanık Turgay Tokur hakkındaki kırmızı bülten ve yakalama emrinin bugüne kadar infaz edilmemesi nedeniyle sanığın dosyasının ayrılmasına karar verdi. Mahkeme sanıklar Servet Tevetoğlu, Akın Özagin, Arif Rasim Topçu, Nihat Budak ve Murat Budak'ın ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasına karar verdi. Kararda tutuksuz yargılanan Akın Özagin, Arif Rasim Topçu, Nihat Budak ve Murat Budak hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılması da hükmedildi. Öte yandan sanıkların ‘mala zarar verme’ suçundan ise ikişer yıl hapis cezasına hükmedildi. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 17 Ocak 2017’de Esenyurt’ta gerçekleşen olay anlatılmıştı. İddianamede olay günü gece 02.00 sıralarında Yüksel Çelik’e ait bir şarküteri dükkanında silahlı kişilerin gittiği ve maktul Ercan Gönülkırmaz’a ateş ettikleri, bu kişilerin yanlarında getirdikleri yanıcı maddeyi iş yerine dökerek, ateşe verdikleri anlatılmıştı. İddianamede Ercan Gönülkırmaz’ın hayatını kaybettiği, işyerinin yangın nedeniyle kullanılmaz hale geldiği aktarılarak sanıklar Servet Tevetoğlu, Akın Özagin, Arif Rasim Topçu ve Turgay Tokur’un 2 otomobille olay yerine gittikleri, sanıklardan birinin maktüle ateş ettiği, Servet Tevetoğlu’nun ise işyerini ateşe vererek araçla kaçtıkları aktarılmıştı. Servet Tevetoğlu, Akın Özagin, Arif Rasim Topçu, Murat Budak, Nihat Budak ve Turgay Tokur’un ‘kan gütme saikiyle öldürme’, ‘mala zarar verme’ ve ‘ruhsatsız silah taşıma’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 9 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti. Servet Tevetoğlu bu olay nedeni ile 2 yıl cezaevinde kaldıktan sonra 250 bin TL kefalet ve adli kontrol şartı ile serbest kalmıştı. Tevetoğlu, kefaletini ödemeden açık cezaevinden firar etmişti. Tevetoğlu Edirne’de yakalanmıştı.

Sağlık çalışanı kuzenini öldürmüştü: "Kadın kıyafeti giydirip video çektiler, yaymakla tehdit ettiler" Haber

Sağlık çalışanı kuzenini öldürmüştü: "Kadın kıyafeti giydirip video çektiler, yaymakla tehdit ettiler"

Olay, 10 Ocak, Ayazma Mahallesi 17 Ağustos Bulvarı'ndaki sitenin otoparkında meydana geldi. Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde Radyoloji Teknisyeni Hürrem Doğan (31), spor salonuna gitmek için otomobiline doğru yürüdüğü esnada sağlık teknikeri kuzeni İrfan Ö. (52) tarafından tabancayla vuruldu. 10 kurşunun isabet ettiği Hürrem Doğan hayatını kaybederken, İrfan Özbay ise kayıplara karıştı. Yapılan incelemenin ardından İrfan Özbay'ı İstanbul'da yakalanarak gözaltına alındı. İfadesi alınan zanlı, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.   "Hürrem’in babası namusuma göz dikti" Olayla ilgili duruşma Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Duruşmaya tutuklu sanık İrfan Özbay, ve taraf avukatları katılırken, maktulün ve sanık ailesinin duruşmaya katılmaması gözlerden kaçmadı. Sağlık teknikeri olduğunu söyleyen İrfan Özbay, "Hürrem’in babası dayım olur. Dayım H.D. ile bir yıl öncesine dayanan husumetim vardı. Namusuma göz dikmişti. H.D., dini nikahlı yabancı uyruklu eşimle cinsel birliktelik yaşamıştı. Bu sebeple husumetliydim. H.D. bu durumu, çocuklarına aksettirmiş. Kuzenlerim, ’Gel konuya açıklık getirelim sen ve babamı barıştıralım’ diyerek beni eve davet ettiler. Çağırdıkları eve gittiğimde beni darp ettiler. Biri judocu, Hürrem ise genç ve atletik" diye konuştu. "Döverek beni bayılttılar. Ayıldığımda bana sütyen takmış, etek giydirmişlerdi" Aldığı darbeler sebebiyle baygınlık geçirdiğini söyleyen İrfan Özbay, "Ayıldığımda üzerimde kadın kıyafetleri vardı. Sütyen takmış, etek giydirmişlerdi. Hürrem görüntülerimi çekiyor, C.D.’de babasını görüntülü aramış bana küfür ediyorlardı. Bana sinkaflı küfürler ederek o şekilde sokağa attılar. Önce hastaneye sonra karakola gidip şikayetçi oldum. Şikayetçi olduktan sonra baba ve oğullarından ölüm tehditleri almaya başladım. Beni pazarlayacaklarını, sosyal medyada görüntülerimi yayınlayacaklarını ve arkadaşlarıma yollayacaklarını söylüyorlardı. 33 yıldır devlet memuruyum. Sevilen sayılan bir insandım, bu söylenenlerden hicap duydum, psikolojim bozuldu. Tehditlerden de korkarak şikayetimden vazgeçtim. Olay sebebiyle sakinleştirici ilaçlar kullanmaya başladım" şeklinde konuştu. "Tayin olmak istedim ancak kendilerinden kurtulamadım, tehdit ve şantajlar devam etti" Yaşanan durum sebebiyle çok utanç duyduğu ve tayin olmak istediğini belirten İrfan Ö., "Tayin olmak istedim ancak kendilerinden kurtulamadım, tehdit ve şantajlar devam etti. Olay tarihinde beni karakoldan ayarak ifade vermemi istediler. Benden şikayetçi olmuşlar. İfade verdikten sonra Hürrem ile konuşmak istediğimi söyleyerek evlerinin önüne gittim. Kamelyada oturarak Hürrem’in inmesini bekledim. Hürrem’in evine daha önce defalarca gittiğim için evinin adresini biliyordum. Hürrem aşağıya indiğinde, ’Sizden çektiğim nedir, beni neden rahat bırakmıyorsunuz?’ dedim. Bana sırıtarak, küfür etti. Bunun üzerine şuurumu ve kontrolümü kaybederek ateş ettim. Beni tehdit etmeleri sebebiyle 7-8 ay önce tabanca almışım. Hürrem’e ateş ettiğimi hatırlıyorum ama kaç el ateş ettiğimi bilmiyorum. Olaydan sonra oradan ayrıldım, İstanbul’da kendime geldim. Bir süre sonra da polisler beni yakaladı" ifadelerini kullandı. "Benle uğraşmalarını bırakmaları adına kendilerine mektup yazmak istedim" İrfan Ö, Hürrem’in ev adresinin yazılı kağıdın evinde bulunmasına ilişkin sorulan soruya, "Hürrem, dayım H.D. ve diğer oğlu C.D. beni sürekli tehdit ettikleri için benle uğraşmalarını bırakmaları adına kendilerine mektup yazmak istedim. Bu sebeple Hürrem’in ev adresinin yazılı olduğu kağıt evimde bulunmuştur. Planlı bir olay değildir, pişmanım. Savcılık ve emniyette şahısların bana kadın kıyafeti giydirdiklerini utancımdan söyleyemediğim için ifademde yer almamıştır" dedi. Mahkeme heyeti, gelecek celse tanıkların dinlenilmesine ve materyallerin incelenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.