TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kuranı Kerim

İLKHABER-Gazetesi - Kuranı Kerim haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kuranı Kerim haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İsrail ordusu Han Yunus'ta bulunan bir camiye baskın yaparak Kuran-ı Kerim-i yırttı Haber

İsrail ordusu Han Yunus'ta bulunan bir camiye baskın yaparak Kuran-ı Kerim-i yırttı

İsrail'in aylardır yoğun bombardıman ve saldırılar altında tuttuğu Gazze Şeridi'nde yaşam her geçen gün daha da zorlaşıyor. Saldırılar, 7 Ekim'den bu yana aralıksız devam ediyor ve bu süre zarfında ölü sayısı 40 bin 265'e, yaralı sayısı ise 93 bin 144'e yükseldi. Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, son 24 saat içinde düzenlenen dört saldırıda 42 Filistinlinin hayatını kaybettiği ve 163 Filistinlinin yaralandığı bildirildi. Han Yunus'taki Camiyi Hedef Aldılar İsrail ordusu, Gazze'nin Han Yunus şehrinde bulunan bir camiye baskın düzenledi. Olay sırasında camideki Kur'an'ı Kerim'ler ateşe verildi ve cami patlatıldı. Baskın anları ve sonrasındaki patlama görüntüleri sosyal medyada hızla yayıldı. Bu eylem, bölgedeki dini ve kültürel yapılar üzerindeki saldırıların bir parçası olarak değerlendirildi. Uluslararası Tepkiler ve Genişleyen Kriz İsrail'in Gazze'ye yönelik sürdürdüğü saldırılar, uluslararası toplumu derinden etkiledi. Bölgedeki can kaybı ve yaralı sayısının artması, dünyanın dört bir yanından tepkilere yol açtı. Sosyal medya ve çeşitli platformlarda paylaşılan Han Yunus'taki cami baskını görüntüleri, uluslararası kamuoyunun dikkatini çekti ve kınama çağrılarını artırdı. Son Durum ve Devam Eden Kriz Gözlemler ve raporlar, Gazze Şeridi'ndeki insani krizin derinleştiğini ve saldırıların günlük yaşamı daha da zorlaştırdığını gösteriyor. Bölgedeki sağlık koşulları ve altyapı durumu giderek kötüleşiyor. İsrail'in bu eylemlerinin ve devam eden bombardımanlarının ne zaman sonlanacağı ise belirsizliğini koruyor.

12 Eylül mağduru yaşadıklarını anlattı: Haber

12 Eylül mağduru yaşadıklarını anlattı: "Kur’an-ı Kerim yasaklı kitaptı"

12 Eylül 1980 günü Türkiye demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçti. Ordunun demokrasiyi rafa kaldırdığı darbede; 650 bin kişi gözaltına alındı, 230 bin kişi yargılandı, 7 bin kişi için idam istendi, 517 kişi ölüm cezasına çarptırıldı, 50 kişi idam edildi. Kırıkkale’de yaşayan 12 Eylül darbesinin mağdurlarından Şevki Köksal, 25 yaşındayken bir gece yarısı evinden alınarak cezaevine gönderildi. Cezaevinde yaşadığı acı hatıraları anlatan Köksal, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Kırıkkale Milliyetçi Hareket Partisi ve ülkücüler kuruluş davalarından sanık olarak yargılandığını ifade ederek, 5,5 yıl kadar bir cezaevi hayatının olduğunu söyledi. "Ben öğretmendim, öğretmenliğini yapamadım" Ankara Mamak’ta ve bir müddette Ulucanlar cezaevinde yattığını anlatan Köksal, o dönemde hayatının acı ve ıstırap dolu günlerinin olduğun belirterek, "O dönemlerde geldi geçti ve netice itibariyle de beraat ettim. Hayatımın 5,5 yılı geçmiş olmasına rağmen, 12 yıl süren davaların neticesinde de beraat ettik. Ben öğretmendim, öğretmenliğini yapamadım. Memurluğumu yapamadım. Kendi çabamızla hayatımızı devam ettirdik, bugünlere geldik" dedi. "Zulümler altında yaşadık" 43 yıl geçmesine rağmen 1980 12 Eylül ihtilalini unutmanın mümkün olmadığını dile getiren Köksal, "Her yıl böyle acı ve ıstıraplar ile dolu o kara günleri hatırlıyoruz ve çektiğimiz birçok sıkıntıları var. Birçok eziyetler oldu, kolay değil. Bizler 5,5 yıl işkenceler altında Mamak gibi bir yerde zulümler altında yaşadık. Gülmenin yasak olduğu konuşmanın yasak olduğu, her şeyin zorbalıkla yürütüldüğü bir yerde o Kenan Evren ihtilalinin ve cezaevi komutanları Raci Tetik de dahil olmak üzere hepsinin işkenceleri ile muhatap olduk" ifadesini kullandı. "Çektirdiğimiz ıstıraplar unutulacak gibi değil" Ailelerinin de o dönemde ıstırap dolu günler yaşadığını belirterek, kendisinin de cezaevinde her türlü işkenceler gördüğünü anlatan Köksal, şunları kaydetti: "Şimdi bizlerden çok ailelerimiz de çok çekti. Bizler yaşadıklarımızı geçtik bir şekilde katlandık, her türlü eziyeti de. Düşünün, sabahın üçünde Kırıkkale’den aileniz çıkıyor, Ankara’ya geliyor. Eskiden tek yol kar-kış demeden Ankara’ya geliyor. Saat 03.00’te sıraya giriyor. Saatlerce kuyruklarda sizinle görüşmek için bekliyorlar ve nihayetinde saat kaçta gelirse içeriye giriyor. O ailenizin karşısında arkanızda birer tane asker copların altında o insanlarla görüşmeye çalışıyorsunuz. Biz artık kendimizden geçtik. Yoksa biz dayanmış sopa da yemişiz, işkence de görmüşüz hiç önemli değil ama o ailelerimizde çektirdiğimiz ıstıraplar unutulacak gibi değil." "Zulümlerin hangi birini anlatalım?" Cezaevinde kendilerine okumak için Kur’an-ı Kerim dahi vermediklerini anlatan Köksal, "2 yıl kavgasını verdik. Bir Türkçe mealini istedik getirtemedik. Yasaklı kitaplar halindeydi. Her gün kavga, gürültü bilmem ne. Ondan sonra bizi güya onunla terbiye etmeye kalktılar. Zulümlerin hangisini anlatalım" şeklinde konuştu. 12 Eylül darbesinden dolayı öğretmenlik görevlini sonlandırmak zorunda kalan ve çalıştığı farklı mesleklerden emekli olan Şevki Köksal, şuan köy statüsünde olan Kırıkkale iline bağlı Ahılı’da, 1994-1999 yılları arasında da bir dönem belediye başkanlığı görevini yaptı.

İsveç, Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırıların ardından sınır kontrollerini artıracak Haber

İsveç, Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırıların ardından sınır kontrollerini artıracak

İsveç hükümeti, Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırıların ardından İsveç’e yönelik güvenlik tehditlerinin artması nedeniyle sınır kontrollerinin artırılacağını açıkladı. İsveç’te Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılar devam ederken, İsveç hükümeti, İsveç’e yönelik güvenlik tehditlerinin provokatif eylemler sonucu arttığını belirtti. Hükümet tarafından yapılan açıklamada, polisin yetkilerinin genişletileceği ve sınır kontrollerinin artırılacağı belirtildi. İsveç Adalet Bakanı Gunnar Strommer düzenlediği basın toplantısında, "Sınır kontrolleri, İsveç’e gelen ve güvenliğe tehdit oluşturabilecek kişileri tespit etmemiz için bize gerekli koşulları sağlayan bir önlemdir" dedi. “İsveç’in NATO üyeliğini engellemek için yapılıyor olabilir” İsveç Başbakanı Ulf Kristersson yaptığı açıklamada, durumun "tehlikeli" ve "karmaşık" olduğunu belirterek, Rusya da dahil olmak üzere İsveç’e zarar vermek isteyenler tarafından kullanıldığını söyledi. Kristersson, söz konusu provokatif eylemlerin İsveç’in NATO üyeliğini engellemek için yapılıyor olabileceğine dikkat çekti. İnsanları ifade özgürlüğünü sorumlu ve saygılı bir şekilde kullanma çağrısında bulunan Kristersson, İsveç hükümetinin ulusal güvenliğe tehdit oluşturması halinde halkın içinde Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırıları durdurması için polise yetki verilmesi yönünde kanun değişikliklerini araştırdığını açıkladı. Kristersson ayrıca, yine de ifade özgürlüğü yasalarında kapsamlı değişikliklerin masada olmadığını aktardı. Dün İsveç ve Danimarka’da Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırı düzenlenmişti En son dün İsveç’in başkenti Stockholm’de parlamento binasının önünde Irak asıllı Salwan Momika ve arkadaşı Salwan Najem ve Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da Suudi Arabistan Büyükelçiliği önünde ırkçı Danimarkalı Vatanseverler adlı grubun üyeleri tarafından Kur’an-ı Kerim ateşe verilmişti. Öte yandan İsveç’in NATO’ya üyeliği ise henüz Türkiye ve Macaristan tarafından onaylanmadı.

Süryani cemaatinden İsveç’e büyük tepki Haber

Süryani cemaatinden İsveç’e büyük tepki

MARDİN(İLKHABER)- Filuksinos Metropolit Saliba Özmen; ” Kuran’ı kerimi yakmak kabul edilecek bir şey değildir, akıl almaz saygısızlık ve terbiyesizliktir. İsveç yetkilileri nasıl bu gibi eylemlere duyarsız kalabiliyor. Doğrusu hiç bir din böyle bir şeyi kabul edemez. Biz Süryani cemaati olarak İsveç hükümetinin duyarsız kalmasını protesto ediyor  ve bu kişinin cezalandırılmasını bekliyoruz” dedi. Konuyla ilgili yapılan açıklamada şöyle denildi: “Özgürlük, düşünce ve ifade özgürlüğü Allah tarafından insanoğlunun donatıldığı en değerli armağanlardır. Bu, insan onuruna hizmet edecek şekilde kullanılması şartıyla. Bu manada küresel anlamda, insanların sahip oldukları değişik dinler, mezhepler ve inançlara karşı karşılıklı saygı ve sevgi çerçevesinde yaşamaları Allah’ın buyrukları arasında bir gerçek! Dolayısıyla biz insanlar, birbirimizin dinine ve inancına son derece saygılı olmak zorundayız. Sıon günlerde, İsveç’te Kur’an yakma eylemine ibretle ve üzüntüyle şahit olduk. Şunu açıkça belirtelim ki, bu eylem kesinlikle ifade özgürlüğü kapsamına girmez ve dinlere karşı en büyük saygısızlıktır, nefrettir! Zira özgürlük, başka insanların dini değerlerine saldırma hakkı vermez! Mardin ve Diyarbakır Süryani Metropolitliği olarak, bu menfur eylemi şiddetle kınıyor, herkesi dini değerlere saygılı olmaya ivedilikle davet ediyoruz!” Daha sonra şöyle yazılı bir basın açıklamasını yaptı

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.