TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Keşif

İLKHABER-Gazetesi - Keşif haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Keşif haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Isparta'da yeni bir mantar türü keşfedildi Haber

Isparta'da yeni bir mantar türü keşfedildi

Isparta'da ilk olarak Şarkikaraağaç ilçesindeki Kızıldağ Milli Parkı'nda rastlanılan yeni mantar türü, yapılan çalışmayla dünya literatürüne kazandırıldı. Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Atabey Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuzhan Kaygusuz, saha çalışmaları kapsamında yeni bir mantar türü tanımladı. Kızıldağ Milli Parkı'nda görülen ve 2018-2023 döneminde farklı habitatlardan toplanan örneklerle bu yeni mantar türü, "Melanogaster Anatolicus" ismiyle bilim dünyasına tanıtıldı. Mantar türüne ilişkin çalışma, Hollanda'da mantarla ilgili yayın yapan "Persoonia" isimli dergide yayımlandı. Kaygusuz, AA muhabirine, Isparta'nın farklı iliklim tipleri ve jeolojik yapısı dolayısıyla farklı habitat özelliklerine sahip olduğunu söyledi. İl genelinde mantar çeşitliliğin fazla olduğunu belirten Kaygusuz, "Yaptığımız çalışmalarda özellikle sedir ağaçlarının altında mikorizal (bazı bitkilerin kökleriyle ortak yaşam) özellik taşıyan bir mantar türü belirledik. Toros sediri olarak bildiğimiz ağaçların altında yetişen bu mantarın ilk örneklerini Kızıldağ Milli Parkı'ndan topladık. Bunları inceledik, farklı olduklarını düşündük. Sonra dağılımını araştırdık ve üniversite kampüsümüzün içinde de bu mantarın çokça yetiştiğinin farkına vardık." dedi. Kaygusuz, mantarın halkın sıklıkla kullandığı alanlarda yetiştiğini, İslamköy'den de mantar örneklerini topladıklarını kaydetti. Mikroskobik incelemelerde bu mantar türünün, dünyadaki türlerinden farklılık gösterdiğini belirlediklerini aktaran Kaygusuz, "DNA'larını izole ettik. Mevcut veri tabanındaki diğer DNA'larıyla kıyasladık. Çalışma kapsamımızı genişlettik. İspanya Madrid Alcala Üniversitesinden (UAH) Prof. Dr. Gabriel Moreno ile yaptığımız incelemeler neticesinde dünyada sadece Isparta bölgesinde yetiştiğini tespit ettik." diye konuştu. "Bu mantar türü sadece Isparta'da biliniyor" Kaygusuz, literatüre kazandırdıkları mantar türünün sedir ağaçlarının altında sıkça görüldüğünü vurgulayarak şöyle devam etti: "Mantarın 1000 ve 1700 rakımdaki alanlarda dağılım gösterdiğini tespit ettik. Ayrıca bu mantarın, diğer yakınlık gösteren mantarlardan renk olarak bariz farklılıkları var. Sonuçlarımızı rapor haline getirdik. Mantarımız, Anadolu'da önemli bir yer olan Isparta'da yetiştiği için ismini vererek mantarımızı tescillendirdik. Bu mantar türü sadece Isparta'da biliniyor. Isparta yöresinden daha önce başka mantar türleri de literatüre kazandırmıştık. Isparta'nın, ilginç mantarlara ev sahipliği yapması açısından da oldukça önemli bir bölge olduğunu düşünüyoruz." Kaygusuz, Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesinin Türkiye'deki mantar çeşitliliğinin dünyaya tanıtılması açısından çok önemli çalışmalar yaptığını sözlerine ekledi.

Uzaydaki garip bir cisim 1988'den beri kabaca her yarım saatte bir yanıp sönüyor Haber

Uzaydaki garip bir cisim 1988'den beri kabaca her yarım saatte bir yanıp sönüyor

Gökbilimciler sürekli olarak kozmosla ilgili mevcut anlayışımızın sınırlarını zorlayan keşifler yapıyorlar. Bununla birlikte, bazen tüm açıklamalara meydan okuyan nesnelerle karşılaşırlar, örneğin bir pulsara benzeyen ancak bilinen tüm örneklerden önemli şekillerde farklı olan ve belki de tamamen başka bir şey olan bir radyo sinyali gibi. Yakın zamanda yayınlanan bir çalışma, Dünya'dan en az 35 yıldır gözlemlenebilen garip bir yarı düzenli radyo sinyalini tanımlıyor. Özellikleri bilinen evrendeki en uç nesnelerden bazılarına benziyor, ancak hiçbiriyle mükemmel bir şekilde eşleşmiyor. Bilim insanları GPM J1839-10 olarak adlandırılan bu nesneyi galaktik düzlemde geçici sinyalleri (kısa süreliğine belirip kaybolan radyo kaynakları) gözlemlerken fark ettiler. En yaygın olarak bilinen türlerden biri, bilimin bildiği en şiddetli ölü yıldızlardan biri olan pulsar adı verilen bir tür nötron yıldızıdır. Bir nötron yıldızı, son derece büyük bir yıldızın merkezinde füzyon reaksiyonları durduğunda, kendi ağırlığı altında çökerek kabaca bir şehir büyüklüğünde ancak bir gezegenden milyonlarca kat daha ağır bir nesneye dönüşmesine neden olur ve yoğunluğu bir kara deliğe dönüşme sınırında yer alır. Manyetik kutuplarından son derece güçlü radyo dalgası ışınları yayma eğilimindedirler ve yıldızın son derece hızlı dönüşü nedeniyle Dünya'dan bakıldığında hızla yanıp sönüyor veya "nabız atıyor" gibi görünürler, bu nedenle pulsar kelimesi kullanılır. Ancak GPM J1839-10'un ritmi çok daha yavaştır. Sinyali kabaca her 22 dakikada bir tekrar ediyor gibi görünüyor ve her bir patlama 30 saniye ile beş dakika arasında sürüyor. Normal pulsarlar saniyede yüzlerce kez dönebilir. Ayrıca bu kaynağın örüntüsünün en azından 1988'e kadar uzanan radyo arşivlerinde tutarlı bir şekilde ortaya çıkması ve o zamandan beri çoğunlukla analizden kaçması da dikkat çekicidir. 2020'de ve bu yılın Ocak ayında GPM J1839-10'dan bahseden makaleler, bunun ultra uzun bir darbe periyoduna sahip son derece nadir bir mangetar türü olabileceğini öne sürüyor. Magnetarlar, evrendeki en güçlü manyetik alanı yayan bir başka nötron yıldızı türüdür - tipik bir nötron yıldızından 1.000 kat ve Dünya'nın manyetik alanından bir trilyon kat daha güçlüdür. Bu nesne her ne ise, yıldızların yaşam döngülerinin son aşamalarına ilişkin mevcut anlayışımızı önemli ölçüde etkileyebilir.

Doğa Koruma ve Milli Parklar, yeni tabiat parkları için tescil çalışması yürütüyor Haber

Doğa Koruma ve Milli Parklar, yeni tabiat parkları için tescil çalışması yürütüyor

BURDUR (AA) - BİLAL ALTIOK - Doğa Koruma ve Milli Parklar 6. Bölge Müdürlüğü ekipleri, Burdur, Antalya ve Isparta'da turizme kazandırmak için yeni tabiat ve milli park alanlarını belirlemeye yönelik çalışma yürütüyor.Burdur, Antalya ve Isparta'daki sorumluluk alanlarında birçok doğal alanı bir süredir inceleyen ekipler, tespit ettikleri yerleri doğal güzellik, işletme ve yatırım maliyetleri, aktivite, turist yoğunluğu, cazibe merkezlerine yakınlık gibi birçok kriter açısından değerlendiriliyor.Bu kapsamda ekipler, Burdur'un Bucak ilçesinde bir doğa fotoğrafçısının sosyal medya hesabından paylaştığı görüntülerden yola çıkarak Toros Dağları'ndaki bir kanyonda inceleme yaptı.Çalışmaya katılan AA ekibi, çevresindeki birkaç köy halkınca bilinen, Aksu Çayı'nın yakınında içinde göletlerin oluştuğu yaklaşık 800 metre uzunluğundaki kanyonu görüntüledi.Doğa Koruma ve Milli Parklar 6. Bölge Müdürü Mahmut Temel, AA muhabirine, Kovid-19 salgınındaki eve kapanma sürecinin ardından Türkiye'de yerli ve yabancı turistlerin doğaya ve doğal alanlara ilgisinin arttığını söyledi.Bu ilgiyi tabiat ve milli park alanlarında ciddi miktarda artan ziyaretçi sayılarından gördüklerini belirten Temel, talebi karşılamak için Doğa Koruma ve Milli Parklar olarak mevcut alanların sayısını ve kapasitesini artırmaya çalıştıklarını anlattı.Temel, Antalya, Isparta ve Burdur'un doğal alanlar bakımından zengin bir coğrafyaya sahip olduğunu, insanların doğayla buluşabileceği yeni yerlerin tabiat ve milli park olarak tescili için yoğun çaba harcadıklarını kaydetti.- "Tescil edilirse turizme kazandırılacak"Arazinin potansiyeline göre doğal alanlara statü ve fonksiyon verdiklerini vurgulayan Temel, "Bugünkü gezimizde de Bucak ilçesindeki bir kanyonu incelemeye geldik. 700-800 metre uzunluğunda, kanyon yürüyüşü için uygun olduğunu düşündüğümüz bir alan. Şu anda bir ön etüt yapıyoruz. Bu ön etüt sonucunda alanın tabiat parkı olarak değerlendirilmesi uygun görülürse tescille ilgili çalışmalara başlayacağız." ifadelerini kullandı.Temel, ön etüt çalışmalarında alanın kaynak değerlerine baktıklarına işaret ederek, şöyle konuştu:"Kanyondaki ilk izlenimimiz çok güzel, gerçekten doğa olarak harika bir alan. Ancak bu alan 'kanyoning' için uygun mudur? Daha sonraki süreçte bunları araştıracağız. Eğer alan kriterlere ve tabiat parkı vasıflarına uygunsa tescilini teklif edeceğiz. Tescil edilirse turizme kazandırılması söz konusu olacak."- "Kanyon büyük bir sürpriz oldu"Ekiplere eşlik eden doğa fotoğrafçısı Nazım Özdemir de bilinmeyen alanları gezip görüp keşfetmeye çalıştığını, buraların fotoğraflarını sosyal medyayla insanlara ulaştırdığını anlattı.Kanyonun şu an bilinen bir isminin olmadığını belirten Özdemir, "Yerel halktan böyle bir yer olduğunu duydum, merak ettim. Daha önce çekilmiş fotoğrafları yoktu. İlk geldiğimde Sarıdere köyünden çayın içinden yaklaşık 45 dakika yürüyerek şelaleye ulaştım. Suyu takip edince kanyona ulaştım. Kanyon büyük bir sürpriz oldu. Çektiğim görüntü ve fotoğraflar fazlasıyla ilgi gördü, binlerce insana ve yetkililere ulaştı." dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.