TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#kazı çalışmaları

İLKHABER-Gazetesi - kazı çalışmaları haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, kazı çalışmaları haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Anavarza Antik Kenti'nde Havariler kilisesi kazıları başladı Haber

Anavarza Antik Kenti'nde Havariler kilisesi kazıları başladı

Tarihte "Yenilmez şehir" adıyla tanınan Anavarza Antik Kenti'ndeki Havariler Kilisesi, "Geleceğe Miras Projesi" kapsamında yapılacak kazı çalışmalarıyla turizme kazandırılacak. Adana'nın Kozan ilçesindeki UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alan antik kentte, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları Müzeleri Genel Müdürlüğü öncülüğünde Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatih Erhan başkanlığındaki kazılar sürüyor.Antik dünyanın ilk çift şeritli yolu, zafer takı ile dikkati çeken Anavarza'da sezon kazılarının yanı sıra "Geleceğe Miras Projesi" kapsamında da çalışmalar gerçekleştiriliyor. Proje kapsamında, Anavarza Antik Kenti'nde tespit edilmiş en büyük kilise olan ve erken dönem Hristiyanlık için önem taşıyan Havariler Kilisesi'nde kazı çalışmasına başlandı. Bölgede şu an 25 kişiyle devam eden ve kesintisiz sürecek kazıların ardından Havariler Kilisesi'nin ziyarete açılması planlanıyor. Miras projesi kapsamında kazı çalışmaları Kazı Başkanı Doç. Dr. Fatih Erhan, tarihte başkentlikler de yapmış Anavarza'nın, büyüklüğüyle önemli antik kentler arasında yer aldığını söyledi. Roma ve Bizans dönemi tapınak ve kiliselerin yanı sıra Anavarza Antik Kenti'nde Abbasi dönemine ait çok sayıda cami olduğunu anlatan Erhan, 2012'den bu yana çalışmaların sürdüğü bölgede şu ana kadar kazısı tamamlanmış yapı bulunmadığını belirtti.Erhan, 1 Temmuz'da başladıkları sezon kazılarına ek olarak antik sütunlu cadde kenarındaki bazı yapılarda da "Geleceğe Miras Projesi" kapsamında çalışmalar yaptıklarını dile getirdi. Bu kapsamda, Havariler Kilisesi'nde kazıları sürdürdüklerini ifade eden Erhan, şöyle devam etti: "Yapı, kentin merkezinde üç bölmeli bazilikal planda inşa edilmiş. Yapının büyüklüğü 56 metreye 28 metre olarak ölçüldü. Ancak yapının genel mimari özellikleri ve orta bölümün çatıya kadar olan tüm duvarları bir Roma tapınağı olduğuna işaret ediyor. En az iki katlı bir Roma tapınağı var burada. Tapınak, Hristiyanlığa geçiş sürecinde sadece bazı yapılar eklemek ve pagan izlerini silip yerine haç ve Hristiyanlık simgelerinin yerleştirilmesiyle kiliseye dönüştürülmüş." Erhan, kilisenin tüm Anavarza alanı içinde tespit ettikleri en büyük kilise olduğunu belirterek, "Erken Hristiyanlık için çok önemli bir kilise. Kentin 4-5'inci yüzyıldan itibaren bir piskoposluk merkezi olduğunu da biliyoruz. Dolayısıyla antik kentin en erken ve en büyük kilisesi burası. Burayı merkez kilise olarak da değerlendirmek mümkün." diye konuştu. Hristiyanlık dönemine ait eşsiz bir yapı Erhan, yapının çatısına kadar tüm duvarların taşları yıkılmış da olsa alanda bu taşların görülebilmesi nedeniyle iyi korunmuş olarak değerlendirdiklerini kaydetti. Yeni başladıkları kazıyı kısa sürede arkeolojik disipline uyarak tamamlayacaklarını vurgulayan Erhan, şöyle konuştu: "Kısa süre içerisinde, 1,5-2 metrede kilisenin tabanına ulaşacağımızı düşünüyoruz. Kazıları tamamladıktan sonra da rölövesini çıkarıp, restorasyon projesine başlayıp, hızlı bir şekilde yapıyı ayağa kaldırmayı düşünüyoruz. Gerekli çalışmayı yapıp, bu şekilde yapıyı ziyarete açacağız." Erhan, Roma'nın Sasanilere yönelik mücadelesinde siyasi ve askeri olarak çok önemli bir yere de sahip olan Anavarza'nın tarihe ışık tutacak zenginlikleri barındırdığını ve buradaki kazıların uzun yıllar süreceğini dile getirdi.

Sillyon Antik Kenti'nde yürütülen kazı çalışmalarında Roma dönemine ait  stadyum gün yüzüne çıkarılıyor Haber

Sillyon Antik Kenti'nde yürütülen kazı çalışmalarında Roma dönemine ait stadyum gün yüzüne çıkarılıyor

Antalya'nın Serik ilçesindeki Sillyon Antik Kenti'nde devam eden kazı çalışmalarında, toprak altında bulunan stadyumun yüzde 25'lik kısmı gün yüzüne çıkarıldı. Milattan önce 2 binlerin başında güvenlik kaygılarıyla yüksek bir tepeye kurulan antik kent, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait çeşitli yapıları bir arada barındırıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünden alınan izinle Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Taşkıran başkanlığındaki 40 kişilik ekip, bölgenin tarihinin ortaya çıkarılması ve turizme kazandırılması için çalışmalarını sürdürüyor. Çalışmaları Roma dönemine ait stadyumda yoğunlaştırdıklarını belirten Taşkıran, AA muhabirine, tonlarca toprağın altındaki stadyumun 254 metre uzunluğunda ve 48 metre genişliğinde olduğunu söyledi. Stadyumun yüzde 25'ini ortaya çıkardıklarını belirten Taşkıran, "2020'de başlayan kazılar, 2022'de Cumhurbaşkanlığının Kararlı Kazı Listesi'ne girmesiyle hız kazandı." dedi. - "Yapı çift tribünlü" Roma döneminde kentin zenginleşmesi ve refaha kavuşmasıyla stadyum, hamam ve bazı kamusal yapıların inşa edildiğini vurgulayan Taşkıran, "2022'de stadyumdaki kazı çalışmalarına başladık. Stadyum, kentin batı yamacı boyunca yapılmış. Zamanında buradaki arazi düzleştirilmiş, teras haline getirilmiş ve stadyum yapısı buraya kondurulmuş. Yapı çift tribünlü aynı zamanda bir dönüş alanına sahip." diye konuştu. Taşkıran, 10 bin kişilik kapasiteye sahip tarihi yapının hem kapasitesi hem şekli hem de ölçüsüyle bölge stadyumları arasında ön plana çıktığını dile getirdi. Antik dönemde stadyumda spor müsabakaları, yarışmalar ve festivallerin yapıldığını anlatan Taşkıran, şöyle konuştu: "Alandan çıkan malzemelerden hareketle, stadyumun İsa'dan sonra 1. yüzyılda inşaatına başlandığı, İsa'dan sonra 5. yüzyıla kadar da kullanılmış olduğunu söyleyebiliriz. Son aşamada yaptığımız kazılarda da bu netleşti. Sillyon'a bir saldırı olduğunu ve bu saldırı esnasında stadyumun tahrip edildiğini tespit ettik. Öte yandan yapının doğu kanadında üzeri ahşap bir konstrüksiyonla kapalı bir gölgelik oluşturulduğunu da söylemek mümkün." Taşkıran, alanda sadece kazı yapmadıklarını aynı zamanda restorasyon, konservasyon çalışmaları da yürüttüklerini anlattı. - Sillyon, Side'den Kemer'e deniz trafiğine hakim Antik kentin bölgenin denize ve Toros Dağları'na hakim bir noktada yer aldığına dikkati çeken Taşkıran, şunları kaydetti: "Sillyon bugün bile denizden veya karadan bölgeye hakim olan tek nokta. Sillyon'nun tepesine çıktığınızda Side'den Kemer'e kadar bütün deniz trafiğine hakim oluyorsunuz. Stadyum da tam bu manzaraya hakim bir şekilde yapılmış. Yani spor müsabakalarını izlemek isteyen birisi sadece müsabakalarını izlemiyor çevreye de hakim olacak bir şekilde çok güzel vakit geçirebiliyor. Stadyum noktasından bakıldığında Perge Antik Kenti'ni, Kadriye-Belek turizm bölgelerini, havaalanını görebiliyoruz. Antik dönemde de bu böyleydi. Bu konumundan dolayı da muhtemelen burası bir panayır-festival alanı gibi kurgulanmış. Engebeli tepelik bir alanda 10 bin kişilik bir stadyumun yapılmış olmasının en temel sebebi hem etkinlikleri izlemek hem de manzaranın keyfine varmak." Taşkıran, "Geleceğe Miras" projesi kapsamında stadyumdaki çalışmaları hızlandırarak bu yıl tamamlamak istediklerini sözlerine ekledi.

7 bin yıllık tarihe ışık tutan antik kentte kazılar başladı Haber

7 bin yıllık tarihe ışık tutan antik kentte kazılar başladı

ALİ GÜRELİ ADANA (İLKHABER) - Roma döneminin önemli kentleri arasında yer aldığı belirtilen ve "Ölümsüzlük şehri" olarak bilinen Misis Antik Kenti'nde sürdürülen kazılara yeniden başlandı. 7 bin yıllık tarihe ışık tutan antik kent, kazı çalışmalarının bitmesiyle çekim merkezi olacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı onayı ile Adana Müzesi Başkanlığında, Roma Antik Akdeniz Araştırmaları Enstitüsü ve Ulusal Araştırma Merkezi'nden Prof. Dr. Anna Lucia D'Agata, Pisa Üniversitesi'nden Prof. Dr. Giovanni Salmeri konsorsiyumundaki kazılarda onlarca tarihi esere ulaşıldı. -Önemli yapılar ortaya çıkarıldı Özellikle Roma döneminin önemli kentleri arasında yer alan, Neolitik, Kalkolitik, Genç Hitit, Roma ve Bizans dönemlerinden 7 bin yıl öncesine ait kalıntılar Çukurova tarihine ışık tuttu. Antik kentteki kale surları, stadyum, kervansaray ve tiyatro gibi önemli yapılar gün yüzüne çıkarıldı. Toprağın altında gün yüzüne çıkarılmayı bekleyen eserlerle günümüzde gözlemlenebilen mozaikler, antik taş köprü, su kemerleri, hamam, su değirmeni, şehrin kuzeyinde bulunan antik kaya mezarları ve Havraniye Kervansarayı gibi yapıların, antik kenti ayrıca önemli kıldığı belirtildi. -İlk kazılar 1956–1959 yılları arasında yapılmıştı Üzerinde şarkı ve türkülerin yazıldığı Misis’in simge merkezlerinden birisi olan antik kentle ilgili ilk araştırmalar 1956–1959 yılları arasında Prof. Dr. Helmut Teodor Bossert başkanlığındaki kazılarda yapılmıştı. Asırlar boyu krallıkların, derebeyliklerin, padişahlıkların hüküm sürdüğü, ünlü Lokman Hekim’in bu topraklarda bulduğu "ölümsüzlük ilacını" köprüsünden geçerken Ceyhan Nehri’ne düşürdüğü efsanesinin anlatıldığı Misis'i dünyaya tanıtacak olan ‘Ölümsüzlük Şehri Misis' Projesi kapsamındaki 2023 güz dönemi arkeolojik kazı çalışmalarına başlandı. Yüreğir Belediyesi Koordinatörlüğü’nde Adana Arkeoloji Müzesi Başkanlığında devam eden kazılarla bölge tarihine ışık tutacak önemli eserler ve yapıların gün yüzüne çıkarılması hedefleniyor. Kazı çalışmalarında, İtalya Roma Ulusal Araştırma Konseyi’nden Prof. Dr. Anna Lucia D’Agata, Pisa Üniversitesi’nden Prof. Dr. Giovanni Salmeri’nin yanı sıra restoratör, arkeolog, sanat tarihçisi, filolog, heykeltıraş, ressam, topoğraf, fotoğraf sanatçısı ve üniversite öğrencileri yer alıyor. -Yüreğir Belediyesi'nin katkıları sürüyor Yüreğir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Kocaispir, Misis’te arkeolojik kazılarının 2012 yılından bu yana sürdüğünü ve kazılara her yıl destek verdiklerini söyledi. Hedeflerinin Misis’i turizme kazandırmak olduğunu dile getiren Kocaispir, “Misis, Neolitik Çağ’dan beri yaşamın durmaksızın devam ettiği, nice medeniyetlere ev sahipliği yapmış, nice efsanelere konu olan bir şehir. Belediyemizin destekleri ile devam eden projemiz ışığında tarihi ve doğal güzellikleriyle Antik Kent Misis’i turizme kazandırmak istiyoruz” dedi.

Antalya'nın dört bir yanında yürütülen kazı çalışmaları tarihe ışık tutuyor Haber

Antalya'nın dört bir yanında yürütülen kazı çalışmaları tarihe ışık tutuyor

ANTALYA(İLKHABER)- Her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turisti ağırlamasıyla "turizm merkezi" olarak bilinen Antalya, deniz, kum ve güneş üçlüsünün yanı sıra antik kentleri, ören yerleri ve kültürel miras öğeleriyle ön plana çıkıyor. Geçmişte çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapan Antalya'da, 100'e yakın antik yerleşim olduğu belirtiliyor. Adeta "açık hava müzesi" olan Antalya, uzun yıllar süren arkeolojik kazılar sonucunda gün yüzüne çıkarılan Perge, Aspendos, Patara, Xanthos Phaselis, Myra, Lymra, Side, Termessos, Selge ve Olimpos gibi antik kentleriyle de turist çekiyor. Ziyaretçilerin doğa ve tarihin iç içe uzandığı kalıntıların arasında dolaşabildiği, görkemli yapıları yakından inceleyebildiği antik kentlerin ve ören yerlerinin 19'unda aktif kazı çalışmaları sürüyor. Yüzlerce arkeolog ve bilim insanının kazı, koruma ve onarım çalışmaları yürüttüğü antik kentler, geçmişe tuttuğu ışıkla tarih meraklılarının ilgisini çekiyor.  "Medeniyetler beşiği" Patara'da deniz feneri ayağa kaldırılıyor Kaş ilçesinde milattan önce 1. yüzyılın ortalarında 23 kentten oluşan Likya Birliğinin başkenti olarak bilinen Patara, insan yaşamına dair önemli izlere ev sahipliği yapıyor. Likya Birliğinin meclis binası, deniz feneri, antik tiyatrosu, İmparator Neron tarafından yaptırılan hamamı, yol kılavuz anıtı, kent kapısı, kiliseleri, su kemerleri de bulunan, Türkiye'nin en önemli antik kentlerinden Patara, "medeniyetler beşiği" olarak nitelendiriliyor. Antik kentte, Kazı Başkanı Prof. Dr. Havva İşkan Işık yönetimindeki kazı çalışmalarının yanı sıra Telsiz Telgraf İstasyonu'nun müzeleştirilmesi ve Roma İmparatoru Neron'un Patara'ya prestij eseri olarak yaptırdığı 26 metre uzunluğundaki 2 bin yıllık Patara Deniz Feneri'nin tamamlanmasına yönelik çalışmalar devam ediyor.  Syedra Antik Kenti'nin geçmişi gün yüzüne çıkarılıyor Alanya ilçesinde, tarihi milattan önce 9'uncu yüzyıla dayanan Syedra Antik Kenti, ülke kültürüne kazandırılıyor. Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Syedra Antik Kenti Kazı Başkanı Doç. Dr. Ertuğ Ergürer başkanlığındaki ekip tarafından yürütülen kazılar, yaklaşık 5 yıldır sürüyor. Roma ve Bizans dönemlerine ait birçok buluntunun elde edildiği kazılarda, bu sene yaklaşık 1800 yıllık, Roma dönemine ait 2 zafer tanrıçası "Nike" heykeli bulundu. Antik kentte Sütunlu Cadde'deki sütunlar da gezi güzergahı çalışmaları kapsamında dikiliyor. Kentte ayrıca büyük su sarnıçları, vaftiz mağarası, "Herakles'in 12 İşi" mozaiğine sahip hamam gün yüzüne çıkarıldı.  Side Antik Kenti'nde kazı çalışmaları 76 yıldır sürüyor Kentin dört bir yanında tarihin izlerinin gün yüzüne çıkarıldığı kazılarla, kültürel miras öğelerinin turizmle entegre edilmesi için de ciddi çalışmalar yapılıyor. Özellikle 2023 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından önemli ödeneklerle desteklenen Side Antik Kenti de bunlardan yalnızca biri. Kültür ve Turizm Bakanlığınca başlatılan Side Kültürel Miras Projesi kapsamında bölgede gezi güzergahı oluşturulması ve kazı çalışmaları devam ederken bir yandan da konservasyon ve restorasyon faaliyetleri yürütülüyor. Pamfilya'nın en önemli liman kenti olan ve tarihi milattan önce 7. yüzyıla kadar dayanan antik kentte çalışmalar, Prof. Dr. Feriştah Alanyalı öncülüğünde yapılıyor. Bölgenin 4 farklı sit derecesiyle koruma altına alındığını vurgulayan Alanyalı, "Antik tiyatro ile liman arasında olan kısım kentsel ve 3. derece arkeolojik sit alanıdır. Bu alanda özel mülkiyette Side Kazı Başkanlığı tarafından kazılar yürütülmektedir. Kültürel mirasın turizmle kullanıma sunulması için çalışmalar, koruma kullanma dengesi içerisinde yürütülüyor. Birinci derece arkeolojik sit alanında ise bu yıl 20'den fazla alanda proje yürüttük." dedi. Bu yıl bölgedeki kazı ve restorasyon çalışmalarına büyük destek verildiğini vurgulayan Alanyalı, şunları kaydetti: "Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy'un katkılarıyla, anıtsal çeşmeden başlayarak kent içinde önemli noktalarda çalıştık. Anıtsal çeşmede restorasyon çalışması başladı. Kentin girişindeki Bizans hamamı açığa çıkarıldı. Kente su getiren sistemin bir kolu tespit edildi. Yıla damgasını vuran en önemli çalışma 'Anıtsal B Caddesi' dediğimiz sütunlu caddenin ayağa kaldırılması oldu. Hamam-Gymnasium yapısında restorasyon çalışmaları tamamlandı. Liman Hamam'ı ziyarete açıldı. Büyük Hamam ve Athena Tapınağı'nda restorasyon çalışmaları devam ediyor. Ayrıca bölgede çevre düzenleme projeleri devam etmekte. Bu kapsamda 2023 yılı Side kazı çalışmalarının dönüm noktası olmuştur."  Olimpos'ta mozaik zemin kaplamaları keşfedildi Likya uygarlığının en önemli yerleşim yerlerinden Olimpos Antik Kenti'nde çalışmalar devam ediyor. Kazı Başkanı, Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökçen Kurtuluş Öztaşkın, kentteki çalışmaların bu yıl aktarılan ödenekle daha da ivme kazandığını söyledi. Çalışmaların 8 farklı kazı alanında yapıldığını belirten Öztaşkın, "Bu yıl Bakanlığımızın desteğiyle hem kazı hem onarım için 28 ayrı proje geliştirdik. Bunların içerisinden 8'ini tamamlamak üzereyiz. Piskoposluk Sarayı'nda, nekropol caddesinde, tiyatro alanlarında, liman girişindeki anıtsal mezarlarda, Roma döneminden tapınak alanında ve 2 sivil konutta çalıştık." dedi. Öztaşkın, çalışmalarda aydınlatma gereçlerinden mutfak kaplarına kadar çok sayıda eser ve buluntu tespit ettiklerini bildirdi. En dikkat çeken bulguların ise Piskoposluk Sarayı'ndaki çeşme alanında olduğunu ifade eden Öztaşkın, "Bu yıl bizi en çok heyecanlandıran çeşme yapısındaki alanların mozaikli olduğunu tespit etmemiz oldu. Mozaiklerde cesaret, zenginlik, lütuf gibi kavramların insan figürü biçiminde kişiselleştirmeleri var. Çevresinde de çeşitli geometrik süslemeler bulunuyor. Dikkatimizi çeken, milattan sonra 5. yüzyılda Hristiyan bir düşünce yapısıyla yapılmış olması, kavramlar bize bir bütün olarak bir şey anlatıyor. Bunun üzerine çalışmalarımıza devam ediyoruz." diye konuştu.  Phaselis'te yürütülen çalışmalar ziyaretçilerini geçmişe yolculuğa çıkarıyor Phaselis Antik Kenti Kazı Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Tarih Bölümü Eski Çağ Tarihi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan, antik kaynaklarda kentin tarihinin milattan önce 7. yüzyıla kadar uzandığını söyledi. Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinin izlerini taşıyan kentte 7 yıldır kazı çalışmalarının devam ettiğini dile getiren Arslan, çok sayıda koruma ve kazı çalışması yürütüldüğünü belirtti. Bu yıl 4 farklı alanda kazı, onarım ve düzenleme çalışmalarının sürdürüldüğünü anlatan Arslan, şöyle devam etti: "Helenistik Tapınak'ın kutsal alanı sınırlayan podyum duvarları açığa çıkartıldı. Böylece Phaselis'e giriş yolu tüm görkemiyle kente giren ziyaretçileri karşılar duruma getirildi. Phaselis'in antik çağ ticaretinin kalbi olan merkezi liman ile Büyük İskender'den itibaren Roma imparatorları dahil birçok ünlü siyasi liderlerin, generallerinin ve entelektüellerin kente giriş yaptığı 225 metre uzunluğundaki caddenin yazıtlı onurlandırma kaidelerinin ve revak sütunlarının yer aldığı basamakları onarıldı ve konservasyonu tamamlandı. Kentin en önemli simgelerinden biri olan su kemerlerinin kazı ve onarım çalışmalarına başlandı." Bu tarihi alanların yanı sıra Arykanda, Aspendos, Perge, Silyon, Xanthos, Myra, Rhodiapolis, Antiocheia Ad Cragum, Limyra antik kentleri, Alanya Kalesi, Aziz Nikolaos Kilisesi, Karain ve Kızılin mağaraları ile Hacımusalar Höyüğü'nde kazı çalışmaları yürütülüyor.  Bu yılki çalışmalara 145 milyon liralık ödenek aktarıldı İl Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu da geçen yıldan bu yana kentteki kültürel mirasları turizmin ana ürünü olarak kullanmak için önemli çalışmalar yürütüldüğünü vurguladı. Zoroğlu, Kültür ve Turizm Bakanlığınca bu yıl kentteki kazı çalışmaları için 145 milyon liralık ödenek aktarıldığını belirtti. Bakanlığın ilk kazılarından biri olan Side Antik Kenti'nde pilot proje başlatıldığını hatırlatan Zoroğlu, "Side Kültüre Miras Projesi'ni başlattık. Bölgede hem bir marka antik kent oluşması, turizmin 12 aya yayılması hem de deniz, kum ve güneşin dışında kültürel miras turizmin daha da artması için bir planlama yaptık. Projelerimizin başarılı olmasıyla Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy'un talimatıyla Olimpos ve Phaselis'te de benzer proje yürüttük." dedi. Yapılan çalışmalarda bu yıl önemli bulguların elde edildiğini dile getiren Zoroğlu, şunları kaydetti: "Genel olarak Antalya'nın kıyısında bir kültürel miras koridoru oluşturmak istiyoruz. Alanya Syedra, Alanya Kalesi, Side, Perge, Olimpos, Phaselis ve Patara Antik Kenti'ni içine alan bir koridor oluşturarak Antalya turizmini 12 aya taşıyıp, sezon sorununu ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. Amacımız kazıp korumak ve sergilemek. Önceliğimiz korumak ancak kullanma dengesi içerisinde de turizmin bir ürünü haline getirmek istiyoruz."

Kahramanmaraş'taki Efsus Turan Mozaik Kazısı'nda 1500 yıllık mozaik taban bulundu Haber

Kahramanmaraş'taki Efsus Turan Mozaik Kazısı'nda 1500 yıllık mozaik taban bulundu

KAHRAMANMARAŞ - (İLKHABER) - Elbistan Şehir Müzesi Müdürlüğü koordinesinde yürütülen çalışmalarda üç metrekarelik taban mozaiği gün yüzüne çıkarıldı. Afşin Belediye Başkanı Mehmet Fatih Güven, gazetecilere, ilçedeki tarihi mirasların gelecek nesillere aktarılması amacıyla çalışmaların aralıksız devam ettiğini dile getirdi. Gerçekleştirilen arkeolojik kazılar ile Afşin'in yüzyıllardır toprak altında kalmış sırlarının açığa çıktığını anlatan Güven, tarihi zenginlikleri ve kültürel mirasıyla ilçenin binlerce yıllık yaşanmışlıklara sahne olduğunu ifade etti. Mozaiğin 1500 yıl öncesine ait olduğunun değerlendirildiğini aktaran Güven, şunları kaydetti: "Yapılan araştırmalar sonucunda bulunan eserin kilise mozaiği olduğu düşünülmektedir. Mozaiğin ana sahnesinde tavus kuşu, ceylan motifi ve bitkisel bezemeler yer almaktadır. Kenar bordüründe içte saç örgüsü, dalga motifi ve en dışta ise çiçek ve baklava deseni yer almaktadır. Afşin Belediyesi sponsorluğunda yürütülen kazı çalışması sayesinde, tarihin izleri yüzyıllar sonra gün yüzüne çıkarılmıştır. Efsus Turan Mozaik Kazısı, sadece geçmişimize bir pencere açmakla kalmıyor, aynı zamanda tarihimizi daha derinlemesine anlama fırsatı sunuyor. Topraklarımızda keşfedilmeyi bekleyen tarihe gereken özeni göstermek boynumuzun borcu biliyorum." Güven, bulunan eserin sadece Afşin'in değil tüm Türkiye'nin tarihine ışık tutacak bir hazine niteliği taşıdığını sözlerine ekledi.

28. Mersin Arkeoloji Günleri başladı Haber

28. Mersin Arkeoloji Günleri başladı

Kültüre ve sanata yaptığı yatırımlarla şehir kültürünün zenginleşmesine katkı sağlayan Mersin Büyükşehir Belediyesi, Mersin ve çevresinde yapılan arkeolojik çalışmaların, hem canlandırılması hem de tarihi dokuların gün yüzüne çıkarılması için verdiği destekleri sürdürüyor. Bu çerçevede Büyükşehir Belediyesinin yanı sıra pek çok kurum ve kuruluşun destek verdiği ve her yıl İçel Sanat Kulübü tarafından düzenlenen ‘Mersin Arkeoloji Günleri’nin 28.’si başladı. 3 gün sürecek olan ve yerel idarelerle kazı ve araştırma ekiplerini buluşturan etkinlik bu yıl, ‘Uzuncaburç ayağa kalkıyor’ temasıyla gerçekleşiyor. Arkeoloji Müzesinde düzenlenen etkinlikte, Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuarı Gitar bölümü öğrencileri program öncesinde müzik dinletisi gerçekleştirdi. Aynı zamanda etkinlikte, çeşitli kurum ve kuruluşlardan katılan temsilcilere taş plaket ödülü takdim edildi. Etkinlikte, Prof. Dr. Bilal Söğüt, ‘Stratonikeia’da Koruma ve Kullanma Uygulamalarından Örnekler’ başlıklı sunum yaptı. Etkinlikte, ‘Kent Kültürüne Katkı Ödülü’ Atilla Toroğlu, Vahap Kokulu ve Zuhal Karamehmet’e, ‘Kültürel Miras’a Katkı Ödülü’ ise Prof. Dr. Bilal Söğüt’e takdim edildi. “21 farklı noktada kazı çalışmalarına destek veriyoruz” Programda konuşan Mersin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Serdal Gökayaz, Mersin’in göçle kurulan bir kent olduğunu ve katmanlarında büyük bir kültürün yer aldığını belirterek, “Göç dalgalarının her biri bir katman oluşturuyor. Bu katman sürecinin araştırılması, yapıların ortaya konulması gerçekten önemli. Bizim bütün bu yapılarda ortaya çıkan çalışmaları korumamız Mersin için büyük bir önem taşıyor” dedi. Gökayaz, Büyükşehir Belediyesi olarak 21 farklı noktada kazı çalışmalarına destek verdiklerini ve süreç içerisinde bu desteklerin artarak devam edeceğini ifade etti. Büyükşehir Belediyesinin arkeolojik çalışmalarından da bahseden Gökayaz, “Yumuktepe’de bir ‘arkeopark’ yapımı ile ilgili çalışmalarımız sürüyor. Aynı şekilde Uzuncaburç’ta ‘arkeoköy’ projemiz var, sürüyor. Gözlükule alanı ile ilgili olarak da özellikle müze alanı ile ilgili bazı çalışmalarımız var, bunları yürütüyoruz. Diğer kazılarla da birebir ilgilenerek aslında onların var olan ihtiyaçlarını giderecek bir çalışma yürütmek istiyoruz” diye konuştu. “Hem kültür sanat hem arkeoloji alanında desteklerimiz artarak devam edecek” Bireylerin ihtiyaçlar hiyerarşi sisteminin toplumlara da uygulanabileceğini aktaran Gökayaz, Büyükşehir Belediyesi olarak da çalışmalarını bu şekilde yürüttüklerini ifade ederek, “Bireylerin en temel ihtiyaçları karşılandığında daha sonra farklı ihtiyaçları ortaya çıkıyorsa, toplumun aslında olabileceği, gelebileceği en güzel noktada tam anlamıyla kendini gerçekleştirebildiği, kendi doğasını yaşayabildiği, var edebildiği bir ortam oluşturabilmek. Bunun için de kültür ve sanat faaliyetlerinin çok büyük bir önem arz ettiğini görmek gerekiyor. Bu anlamda da biz bu desteğimizi hem kültür sanat hem arkeoloji alanında artırarak devam etme gayreti içerisinde olacağız” dedi. “Çalışmalarımıza devam ettirebilmemiz için destekler çok önemli” Arkeolojinin ve güzel sanat dallarının gelişmesinin kentin kültür ekonomisini de zenginleştireceğini ve bu konuların daha ileriye taşınması için desteklerin çok önemli olduğunu ifade eden İçel Sanat Kulübü Başkanı Fatih Alkar, “Mersin Büyükşehir Belediyesi bizi hep destekliyor. Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere birçok temsilcimiz buradaydı. Onlara çalışmalarımızı ve arkeolojik kazıların nereden nereye geldiğini anlattık. Etkinliğin ikinci gününde hocalarımız kazı yerleri ile ilintili sunum yapacaklar. Son günde ise Uzuncaburç’a gideceğiz. Uzuncaburç arkeolojik anlamda çok kıymetli. Dolayısıyla biz bu tür çalışmalarınızı yapmaya devam edeceğiz. Ama tek başımıza bunu başarmamız mümkün değil. Yönetimdeki arkadaşlarım, çalışma arkadaşlarımız, kulüp dostlarımız, kulüp üyelerimiz ve bizleri destekleyen herkes bizler için çok kıymetli” şeklinde konuştu.

Kazı çalışmaları sonbaharda başlayacak Haber

Kazı çalışmaları sonbaharda başlayacak

Ahmet Akdeniz ADANA (İLKHABER)-Misis Antik Kenti'nde sürdürülen kazılara, bu yıl sonbaharda yeniden başlanacağı öğrenildi. Yüreğir Belediyesi tarafından hazırlanan "Ölümsüzlük Şehri Misis" projesi kapsamında 24 Eylül 2012'de başlatılan kazı çalışmalarında önemli aşamalar sağlandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı onayı ile Adana Müzesi Başkanlığında, Roma Antik Akdeniz Araştırmaları Enstitüsü ve Ulusal Araştırma Merkezi'nden Prof. Dr. Anna Lucia D'Agata, Pisa Üniversitesi'nden Prof. Dr. Giovanni Salmeri konsorsiyumundaki kazılarda onlarca tarihi esere ulaşıldı.  Roma döneminin önemli kentleri arasında yer alan, Neolitik, Kalkolitik, Genç Hitit, Roma ve Bizans dönemlerinden 7 bin yıl öncesine ait kalıntılar Çukurova tarihine ışık tuttu. Antik kentteki kale surları, stadyum, kervansaray ve tiyatro gibi önemli yapılar gün yüzüne çıkarıldı. Toprağın altında gün yüzüne çıkarılmayı bekleyen eserlerle günümüzde gözlemlenebilen mozaikler, antik taş köprü, su kemerleri, hamam, su değirmeni, şehrin kuzeyinde bulunan antik kaya mezarları ve Havraniye Kervansarayı gibi yapıların, antik kenti ayrıca önemli kıldığı belirtildi.  Üzerinde şarkı ve türkülerin yazıldığı Misis’in simge merkezlerinden birisi olan antik kentle ilgili ilk araştırmalar 1956–1959 yılları arasında Prof. Dr. Helmut Teodor  Bossert başkanlığındaki kazılarda yapılmıştı. Asırlar boyu krallıkların, derebeyliklerin, padişahlıkların hüküm sürdüğü, ünlü Lokman Hekim’in bu topraklarda bulduğu "ölümsüzlük ilacını" köprüsünden geçerken Ceyhan Nehri’ne düşürdüğü efsanesinin anlatıldığı Misis'i dünyaya tanıtacak olan ‘Ölümsüzlük Şehri Misis' Projesi kapsamındaki kazılara bu yıl Sonbahar döneminde devam edileceği bildirildi.  ‘Ölümsüzlük Şehri Misis' Projesi'ni yürüten Yüreğir Belediyesi'nin Başkanı Fatih Mehmet Kocaispir, kazı çalışmaların tamamlanmasıyla, Misis'in, Adana’nın kültürel anlamda yeni gözdesi ve cekim merkezi olacağını söyledi. Dünya kültürel mirasına dahil edilecek olan bölgede bulunan tüm tarihi yapıların özgün yapısına kavuşturulacağını ifade eden Kocaispir, "Misis’deki arkeolojik kazılar 2012 yılından bu yana Yüreğir Belediyesi koordinatörlüğünde, Adana Arkeoloji Müzesi başkanlığında, Roma İtalyan Uluslararası Araştırma Merkezi ve Pisa Üniversitesi iş birliğinde devam etti. Roma dönemine ait 2 adet su değirmeni, kervansaray restorasyonu tamamlanan çalışmalara ise salgın nedeniyle ara verilmişti. Ancak gelişmeler kazıların sonbaharda yeniden başlayacağını işaret ediyor" dedi. Başkan Kocaispir, restaretör, arkeolog, sanat tarihçisi, filolog, heykeltıraş, ressam, topograf, fotoğraf sanatçısı ve üniversite öğrencilerinin katıldığı kazılarda çıkarılan bütün parçaların çok yönlü olarak araştırılıp yetkililere teslim edildiğini vurgulayarak, “Misis'e layık olduğu değeri kazandırmak için özel bir çalışma yapıyoruz. Tüm bu çalışmalarımızı Kültür ve Turizm Bakanlığımızın desteği, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun gerekli onay ve izinleriyle koordineli olarak yürütüyoruz. Dolayısıyla çok kontrollü ve ciddi bir çalışma oluyor. Tüm bu çalışmaların sonunda Antik Kent Misis'i sadece Türkiye değil, dünya tanıyacak ve çekim merkezi olacak.” ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.