TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#kazı

İLKHABER-Gazetesi - kazı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, kazı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Çukurova'nın tarihi zenginliği, Tatarlı Höyük kazısıyla gün yüzüne çıkıyor Haber

Çukurova'nın tarihi zenginliği, Tatarlı Höyük kazısıyla gün yüzüne çıkıyor

Çukurova'nın tarihi zenginliği, Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) adına Adana Büyükşehir Belediyesi ve Türk Tarih Kurumunun desteğiyle Adana'nın Ceyhan ilçesindeki Tatarlı Höyük kazısıyla gün yüzüne çıkıyor. Adana'nın Ceyhan ilçesine bağlı Tatarlı Mahallesi'nde yer alan, Hitit Kraliçesi Puduhepa'nın doğup büyüdüğü ve gençlik yıllarını geçirdiği belirtilen Tatarlı Höyük'teki kazılara, 2007 yılında başlandı. Höyükte sürdürülen sezonluk kazı çalışmalarında Tapınak Kompleksi, Yukarı Şehri koruyan sur sistemini ve kulesi ile bu alana ulaşımı sağlayan rampalı taş döşemeli Tören Yolu gibi tarihi kalıntılar açığa çıkarıldı, Kizzuwatna Devleti'nin en önemli kentlerinden Lawazantiya olduğunu kanıtlayan bulgulara ulaşılmaya çalışıldı. Çukurova Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Protohistorya ve Önasya Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Serdar Girginer, Seramiksiz Neolitik Çağ'dan Erken Roma'ya kadar iskan sunan Tatarlı'nın milattan önce ikinci bin yılda Hitit Dönemi'nde de "megapol" bir kent olduğunu söyledi. Girginer, buradan çıkacak her buluntunun Çukurova'nın tarihini aydınlatması açısından önemini dile getirdi. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın tarihi değerlere verdiği önem, artarak sürüyor Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karala da, kentin tarihi zenginliğini gün yüzüne çıkaracak arkeolojik kazı çalışmalarına desteğini sürdürüyor. Adana tarihinin gün yüzüne çıkması ve turizm potansiyelinin güçlenmesi için çok sayıda projeye imza atan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, 9 bin yıllık tarihin saklı olduğu Tatarlı Höyük Kazısı’na 2024 yılı için de destek verdi. Çukurova Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Protohistorya ve Önasya Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Serdar Girginer ile destek protokolüne imza atan Başkan Zeydan Karalar, "Yaklaşık 9 bin yıllık tarihiyle kentimizin en önemli arkeolojik alanlarından biri olan ve her yıl düzenli destek verdiğimiz Tatarlı Höyük Kazısı’na 2024 yılında da desteğimizi içeren protokolü imzaladık" dedi.

Diyarbakır'da Roma dönemine ait 60 çocuk mezarı bulundu Haber

Diyarbakır'da Roma dönemine ait 60 çocuk mezarı bulundu

Kulp ilçesi İnka köyünde 2021 yılında Diyarbakır Müze Müdürlüğünce 25'i işçi, 15'i uzman ekiple yürütülen kazı çalışmasında eski taş ocağı olan alanda şimdiye kadar 60 çocuk mezarı bulundu. 2024'ün dördüncü sezonunda ise bir mezar daha ortaya çıktı. Ekipler, Geç ve Erken Roma dönemine ait mezarları kazı çalışması bittikten sonra antropologlar tarafından incelenecek. Diyarbakır Müzesi Müdür Yardımcısı Mehmet Çelebi, kazının Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğünün izinleriyle, Devlet Su İşleri (DSİ) sponsorluğunda Müze Müdürlüğünün başkanlığında 2021 yılında başlayan kazının devam ettiğini söyledi. Bölgenin Antik Dönem taş ocağı olduğunu belirten Çelebi, "Geç Roma, erken Roma dönemine ait bir taş ocağı. Taş ocağı işlevini yitirdikten sonra mezar alanı olarak kullanılmaktadır. 2021 yılından bu zamana kadar yaptığımız kazılarda yaklaşık 60 adet 0-6 yaş grubu sanduka tipi basit toprak mezarlar mevcut" dedi. 2024'ün dördüncü sezonu ilk kazı günü olduğunu aktaran Çelebi, "Bugün de tesadüf çocuk bireye ait olduğunu düşündüğümüz bir mezara ait kazı çalışmamız devam etmektedir. Bu kazı çalışması bittikten sonra söz konusu iskelet antropolog arkadaşlarımızın eşliğinde incelemeye devam etmektedir. Kazı alanımızda toplam 25 işçi, 15 uzman arkadaşımız var. Bunlardan bir kısmı arkeolog, bir kısmı sanat tarihçi. Bir kısmı da antropolog olarak görev yapmakta" ifadelerinde bulundu.

Osmaniye'de temel kazısında bulunan Roma dönemi mozaikleri gün yüzüne çıkarılıyor Haber

Osmaniye'de temel kazısında bulunan Roma dönemi mozaikleri gün yüzüne çıkarılıyor

Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde, temel kazısı sırasında bulunan Roma dönemine ait taban mozaiklerinin gün yüzüne çıkarılması için çalışma yapılıyor.Dere Mahallesi'nde 2015 yılında bir inşaatın temel kazısında mozaiklere rastlanılması üzerine bölge 2018'de sit alanı ilan edildi.Pars, kaplan gibi hayvan motiflerinin gün yüzüne çıkarıldığı bölgede İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü öncülüğünde çalışmalar sürüyor. Roma dönemine ait villanın temelinde ekipler, mevsim tasvirleri ve çeşitli mitolojik karakterlerin yer aldığı taban mozaiklerini de gün yüzüne çıkarmak için çalışıyor.  "Zeugma'ya eş değer kalitede bir mozaikli taban alanı" İl Kültür ve Turizm Müdürü Burhan Torun, Roma döneminde manastır olarak kullanılan Ala Camisi yakınındaki moazikli alanda ekiplerin çalışmalarını sürdürdüğünü anlattı. İlk etap çalışmalarında hayvan figürlerinin yer aldığı mozaiklerin gün yüzüne çıkarıldığını belirten Torun, şöyle devam etti: "Daha sonraki süreçte de mevsim tasvirlerinin olduğu mozaikli alanımız çıkmıştı. Hassas bölgeye yani 2 metre derinliğe inene kadar işçilerimizle yürüttüğümüz çalışmalardan sonra arkeolog ve uzmanlarımızın da devreye girmesiyle burada Aeneas’ın, yani Truva'dan çıkıp İtalya'ya gidip Roma'yı kuran kişi, Roma'nın kurucusu karakteriyle birlikte onun hemen yanında Dido'ya (Kartaca kraliçesi) rastlamış bulunmaktayız. Bu da Gaziantep'teki Zeugma'nın hem dönemsel olarak yakın, erkencil dönem olması hem kullanılan işçiliğin kalitesinin yüksek olması mozaiklerde yeri geldiği yerlerde mavi ve sarı renklerin cam olarak kullanılması, bunlar neredeyse Zeugma'ya eş değer kalitede bir mozaikli taban alanı olduğunu göstermekte." Torun, bölgede Roma dönemine ait taban mozaiklerinin bulunduğu villa kalıntısının devamında su kanallarının da yer aldığını söyledi. Bölgede mezar steli ile bir ocağın da tespit edildiğini anlatan Torun, "Burada milattan sonra 5. ve 6. yüzyılda da devşirme usulü başka yapıların da yapıldığı ortaya çıkmış görünüyor. " diye konuştu. Torun, yaklaşık 17 metrekarelik alanda bulunan mozaiklerin devamının olduğuna dair emarelere rastlanıldığını, bu nedenle alanı genişleterek çalışmaları sürdürmek istediklerini belirtti. Mozaikli alanın kentin turizmine katkı noktasında da önemli olduğunu anlatan Torun, "Roma dönemi, Flavyapolis kenti döneminde manastır olarak kullanılan Ala Camisi buraya yaklaşık 200 metre mesafede. Yerli ve yabancı ziyaretçilerimizi bu mozaikli taban alanımıza ve Ala Camimize bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

Çukurova'nın Efes'i 2 bin 700 yıllık tarihe ışık tutuyor Haber

Çukurova'nın Efes'i 2 bin 700 yıllık tarihe ışık tutuyor

Bu yılın sezon kazılarına başlanan Osmaniye'deki Kastabala Antik Kenti, 2 bin 700 yıllık tarihe ışık tutuyor. Doç. Dr. Faris Demir'in başkanlık yaptığı kazı ekibi, Çukurova'nın Efes'i olarak tanımlanan antik kentteki çalışmalarını titizlikle sürdürüyor. Osmaniye’den Cevdetiye, Kesmeburun üzerinden Karatepe-Aslantaş Ören Yeri'ne ulaşan yolun doğusunda bulunan kalenin eteklerinden başlayarak kalıntıları çepeçevre birkaç kilometrelik alanı kapsayan Kastabala Antik Kenti, ilk kez 1875 yılında ziyaret eden İngiliz diplomat E.J. Davis tarafından tanımlandı. Kentin antik devirdeki diğer bir adının Hierapolis olduğu, ancak 1890 yılında İngiliz araştırmacı Th. Bent tarafından burada bulunan antik yazıtlar sayesinde anlaşıldı. Çeşitli uluslara mensup gezgin ve araştırmacılar, Kastabala'nın karanlıkta kalan bazı noktalarını, anıtları, yazıtları ve sikkeleri hakkında 20. Yüzyılda yaptıkları araştırmalar sayesinde aydınlattı. Ceyhan Nehri’nin yakınlarında küçük bir ovaya hâkim konumda olan Kastabala, Kilikya Bölgesi'nden elde edilen yüzey buluntuları ile Roma İmparatorluk-Geç Roma Dönemleri arasında farklı dönemlere tarihlendi. Kentte 2009 yılında ilk kez başlatılan ve halen devam eden kazı çalışmalarından elde edilen sonuçlar, şimdiden kentin bugüne kadar bilinen tarihçesini değiştirdi. Geç Neolitik-Erken Kalkolitik; İÖ 5'inci Yüzyıl, İÖ 1 - İS 1'inci yüzyıllar, İS 2'nci Yüzyıl, İS 4-6'ncı yüzyıllar ve İS 13-15'nci yüzyıllara tarihlenen buluntuların varlığı, Kastabala ve bölge arkeolojisine dair eksik bilgileri tamamlayıcı bulgular vaat etti. Kentte sürdürülen kazı ve araştırmalar, kentin sınırlarının güneyde Ceyhan Nehri, kuzeyde Karatepe, batıda Kırmıtlı Kuş Cenneti arasında genişleyen verimli ovayı kapsadığını ortaya koydu. Sur ile çevrili kent merkezindeki yapılar kale tepesinin hâkim olduğu küçük bir vadinin kuzey, güney ve doğu yamaçlarında tespit edildi. Antik kentin, Roma İmparatorluk Dönemi’nde (İS 2'nci Yüzyıl) sur duvarı ile çevrili olmadığı, ilk savunma sisteminin İS 4'ncü Yüzyıl sonlarında inşa edildiği düşünülüyor. Şehir plancılığı açısından antik kentteki Sütunlu Cadde, yerleşmenin ana aksını belirledi. Duvarlar ve tonozlarla eğimli arazide düz teraslar elde edildi. Yamaca oturtulan ızgara planlı kentte merkezi yapılaşma ile kamu yapılarının arazinin ortasına yerleştirildiği tarihi alanda, tiyatro, hamam, dükkânlar, kuzey ve güney kiliselerin bu plana uygun parsellerde inşa edildiği kayıtlara geçti. Kazı Başkanı Doç. Dr. Faris Demir, kazı çalışmalarına başlanan antik kentle ilgili şu bilgileri verdi: "Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi iş birliğinde yürütülen çalışmalarda önemli sonuçlar elde ettik. Çalışmalarımız ulusal ve dünya basınında oldukça geniş yer buldu. Bu yıl da inşallah bu güzel ivmeyle kazı çalışmalarına devam edeceğiz. Antik Kent, zaten var olan sütunlu caddesi, hamam, tapınak kalıntılarıyla, kalesiyle ihtişamını göstermekte. Geçen yıllarda tespit ettiğimiz kalıntılar da bu güzelliği artırmaktadır. Milattan önce 540’lara tarihlenen tapınağın keşfi bu zenginliği artırdı.”

Dara Antik Kenti'nde 12 ay kazı yapılacak Haber

Dara Antik Kenti'nde 12 ay kazı yapılacak

Doğu Roma İmparatorluğu'nun sınırını Sasaniler'e karşı korumak amacıyla kurduğu antik kentte bugüne kadar yürütülen kazı çalışmalarında, nekropol (toplu mezarların bulunduğu yer) kilise, saray, çarşı, zindan, tophane ve su bendi kalıntıları ortaya çıkarılırken, bölgede 10 binden fazla ok ucu ile kandil, cam, seramik eserler ve ziynet eşyaları bulundu. Bu yıl yürütülen kazılarda ise antik kentte çarşıdaki 10'u aşkın dükkan ve atölye açığa çıkartıldı, 400 metre uzunluğunda 1500 yıllık içme suyu kanalının 30 metrelik bölümü tespit edildi. Bakanlığın ve Valiliğin desteğiyle 12 ay sürdürülecek kazı çalışmalarının hız kazanması için ekipteki kişi sayısı 13'ten 30'a çıkarıldı. Ören yerindeki kalıntıların ortaya çıkarılması, gezi güzergahıyla alanın turizme hizmet etmesi için arkeolojik kazıları sürdüren Mardin Müzesi Başkanlığındaki ekip, 1500 yıllık içme suyu kanalında çalışmalara başladı. - "Dara'da daha önce hiç olmadığı kadar güçlüyüz" İl Kültür ve Turizm Müdürü Ayhan Gök, Dara Antik Kenti'ndeki kazı çalışmalarında 38 yılı geride bıraktıklarını söyledi. Doğu Roma'nın sınır karakolu olarak bilinen antik kentte, en kalabalık dönemde yaklaşık 50 bin kişinin yaşadığını ifade eden Gök, geniş bir alana yayıldığı için hala kazı çalışmalarının başlangıç aşamasında olduklarını belirtti. Antik kentin hem kültürel miras hem de turizm açısından büyük bir önem taşıdığını dile getiren Gök, şunları söyledi: "Dara bizim göz bebeğimiz. Birçok açıdan bizim için çok kıymetli. Burada sezonluk kazı yapıyorduk. Gelecek olan desteklerle bunu ilk kez 12 aya yayacağız, kazıları sürekli hale getireceğiz. Dara, bölgemizde Geleceğin Miras Projesi kapsamında destek alan yerlerden biri oldu. Bu kazılarda elimizi çok güçlendiriyor. Valiliğimizin de desteğiyle Dara'da daha önce hiç olmadığı kadar güçlüyüz. Kazıyı ve faaliyet alanlarımızı genişletip, eksiklerimizi tamamlayacağız." - Ziyaretçi sayısının milyonlara ulaşması hedefleniyor Titizlikle yürütecekleri çalışmalarla tarihi gün yüzüne çıkarmak istediklerini ifade eden Gök, antik kenti gezmeye gelen misafirlerden özellikle agora bölümü ziyaret etmelerini istedi. Antik kentin sahip olduğu değerin çok daha fazlasını barındırdığını dile getiren Gök, şunları söyledi: "Dara Antik Kenti, Güneydoğu'daki en büyük antik kentlerden birisi, belki de en büyüğü. Dara'yı hayallerimizdeki yere ulaştırırsak ki; şu an dahi Roma üzerine çalışan akademisyenlerin uğrak yeri olan, senede 1 milyon kişinin ziyaret ettiği bu yer, çok daha fazlasına hitap edecektir. O potansiyele ziyadesiyle sahip. Dara, yılda 1 milyon insanı ağırlayan bir yer. Bu rakamın artarak milyonlara ulaşacağına inanıyorum." İstanbul'dan antik kenti ziyaret için gelen Neslihan Demircioğlu, mimar ve heykeltıraş olarak Dara Antik Kenti'ni çok beğendiğini söyledi. Demircioğlu, çalışmaları heyecanla takip ettiklerini belirterek, "Burada muhteşem bir tarih var. Böyle bir tarihin içinde bulunmak çok büyük bir değer. Artık 12 ay boyunca arkeolojik kazılar yapılacakmış, çok sevindik. Yapılacak kazılarla inanıyorum ki değerine değer katacak." ifadelerini kullandı. Fotoğraf: Sare Aliye Akçay

Antalya'da binlerce eser bulundu Haber

Antalya'da binlerce eser bulundu

Geçmişte birçok uygarlığa ev sahipliği yapan Antalya'da, 2023'te yürütülen arkeolojik kazılarda gün yüzüne çıkarılan tarihi eserlerden 1138'i envantere kazandırıldı. Dünyanın dört bir yanından ziyaretçi ağırlayan Antalya, barındırdığı kültürel miras öğeleriyle kültür turizminde de ön plana çıkıyor. Tarih boyunca ev sahipliği yaptığı medeniyetlerden birçok izin bugüne taşındığı kentte, birçok noktada arkeolojik kazı çalışmaları yürütülüyor. Türk ve yabancı bilim heyetleri ile müze müdürlüklerince sürdürülen kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan eserler, müzelerin envanterine kaydediliyor. İl Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu, 2023'ün Antalya'daki arkeolojik çalışmalar bakımından oldukça verimli bir yıl olduğunu söyledi. Bölgede 20 antik kentte aktif kazı çalışmalarının sürdüğünü belirten Zoroğlu, "20 alanda, 2'si müze müdürlüğü, 2'si yabancı kazı heyetleri başkanlığında, 16'sı Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Türk akademisyenlerce arkeolojik çalışmalar yürütüldü. Kültür ve Turizm Bakanlığımızca Antalya'daki kazı ve araştırmalara geçen yıl yaklaşık 200 milyon liralık ödenek aktarıldı." dedi. Zoroğlu, bu ödeneklerle kazı başkanlıklarınca belirlenen alanlarda kazı, onarım ve restorasyon projelerinin yürütüldüğünü anlattı. İl Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu, "Binlerce başka eser de bulundu" Çalışmalar kapsamında birçok tarihi buluntuya ulaşıldığını dile getiren Zoroğlu, "Yapılan çalışmalarda 1138 envanterlik eser gün yüzüne çıkarıldı. Eserler, sergi salonlarında ve depolarında korunmak üzere müzelerimize devredildi. Bunun yanında elbette arkeolojik alanlarda yaptığımız çalışmalarda binlerce başka eser de bulundu. Bu eserler Bakanlığımızın yönergeleri doğrultusunda kazı evi depolarında korunuyor. Yapılan çalışmalarda bulunan 594 eser Alanya Müzesi'ne, 489 eser Side Müzesi'ne, 50 eser Antalya Arkeoloji Müzesi'ne, 5 eser de Elmalı Müzesi'ne kazandırıldı." diye konuştu. Zoroğlu, eserlerin hem müze müdürlüğündeki uzmanlar hem de Antalya Bölge Koruma Laboratuvarı ekiplerince konservasyon ve restorasyon çalışmaları tamamlanarak muhafaza altına alındığını aktardı.  "Nike" heykelleri ve mozaikler dikkati çekti Syedra Antik Kenti'nde Roma dönemine ait 1800 yıllık iki heykelin bulunduğunu bildiren Zoroğlu, şöyle konuştu: "Alanya'da iki 'Nike' (zafer tanrıçası) heykeli çıktı. Julius-Claudiuslar döneminden bir portre bulundu. Aynı zamanda Syedra'da 'Herakles'in 12 İşi' mozaiğinin onarım çalışmaları devam ediyor. Kazı başkanımızın orada özellikle caddede yaptığı çalışmalarla orayı yürünebilir, gezilebilir hale getirdik. Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy orada bir karşılama merkezi yapılması yönünde bir talimat verdi, çalışmalara başladık. Bununla birlikte Olimpos'ta yaptığımız kazılarda büyük sarayda çok güzel mozaikler ortaya çıktı. Ayrıca kent merkezindeki Nekropol Müzesi'ni de hayata geçirdik." Zoroğlu, "Önemli kazılar ve restorasyon projeleri gerçekleştireceğiz" Bölgenin geçmişte çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yaptığına ve bu nedenle geniş bir kültürel miras barındırdığına işaret eden Zoroğlu, yürütülecek oldukça fazla çalışma olduğunu dile getirdi. Zoroğlu, bu yıl kentteki çalışmaların daha da kapsamlı hale getirileceğini belirterek, "Geleceğe Miras Projesi ile Bakanlığımız çok önemli bir adım attı. Bakanımız 4 yılda, 20 yılda yapılmayan işlerin gerçekleştirileceğini ifade etti. İnşallah bu yöndeki planlama ve çalışmalarla bunu gerçekleştirmiş olacağız. Bu yıl için Bakanlığımızla yakın görüşmeler ve çalışmalar yapıyoruz. Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü'müzün ören yerleri, çevre düzenleme ve restorasyon projeleri, Antalya Valiliği Yatırım İzleme Başkanlığının restorasyon ve onarım çalışmaları da devam ediyor. Özellikle kazılar bağlamında ödenekler ve restorasyon çalışmalarında yapılacak istihdamlarla, çok önemli kazılar ve restorasyon projeleri gerçekleştireceğiz." ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.