TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#kardeş

İLKHABER-Gazetesi - kardeş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, kardeş haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kardeşler arasında ' Markete kim gidecek' tartışması kanlı bitti Haber

Kardeşler arasında ' Markete kim gidecek' tartışması kanlı bitti

Adana'nın Yüreğir ilçesinde yaşanan olay, ağabeyin markete gitme isteğiyle başlayan bir kavganın kanlı sonucu oldu. Tutuklu sanık Selahattin Ş., ağabeyi Sinan Ş.'yi bıçaklayarak öldürmekle suçlanıyor. İşte detaylar: Adana Merkez Yüreğir ilçesi Başak Mahallesi'nde birlikte kaldıkları evde yaşanan bu acı olay, 24 Şubat'ta gerçekleşti. Sanık Selahattin Ş., ağabeyi Sinan Ş.'yi bıçaklayarak hayatını kaybetmesine sebep oldu ve tutuklandı. Soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, kardeşler arasında markete gitme konusunda başlayan tartışmanın büyüyerek kavgaya dönüştüğü belirtildi. Selahattin Ş.'nin ağabeyine "Yemek hazır, git ekmek al" dediği, ancak ağabeyinin bunu reddederek "Ben almam, git sen al" şeklinde karşılık verdiği ifade edildi. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi sonucu Selahattin Ş.'nin ağabeyini bıçaklayarak öldürdüğü kaydedildi. Sanık hakkında "kardeşe karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. Sanık ise iddianamedeki savunmasında, bıçağı ağabeyinin ilk olarak tuttuğunu iddia ederek, "Ağabeyim kavga sırasında bıçağı bana doğru salladı. Bıçağı yere attıktan sonra elime aldım ve korkutmak amacıyla salladım." şeklinde ifade verdi. Anne H.Ş. ise çocuklarının uyuşturucu kullandığını iddia ederek, "Oğullarımın bana kötü davranması nedeniyle akrabamın evinde kalıyordum. Sanıktan şikayetçi değilim." şeklinde beyanda bulundu.

 Kardeşinden ilik nakli yapılan küçük Bilal'e polisten sürpriz    Video Galeri

 Kardeşinden ilik nakli yapılan küçük Bilal'e polisten sürpriz   

 Adana’da bağışıklık sistemi yetmezliği hastası olarak dünyaya gelen 4 yaşındaki Bilal Bilen, çok sevdiği polisi karşısında görünce heyecanlandı. Polis çocuğa polis kepi, polis arabası hediye etti.      Merkez Seyhan ilçesi Gülbahçesi Mahallesi’nde yaşayan Gürgen (37) ile Gülşah Bilen (36) çiftinin 3 çocuğundan en küçüğü Bilal (4), bağışıklık sistemi yetmezliği (Primer İmmün Yetmezlik) hastası olarak dünyaya geldi.  Bilen çifti, Bilal’i özel bir hastaneye tedaviye götürdü. Ablası Esma'dan (11) alınan kemik iliği, 24 Şubat’ta minik Bilal’e nakledildi. Bir süre gözlem altında tutulan Bilal, 13 Nisan’da taburcu edildi. Büyüyünce hayranı olduğu polisliği  yapmak isteyen Bilal, evine döndü. Sokaktan geçen her polise el sallayan Bilal'in babası Gürgen  ise 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak oğlunun polisleri çok sevdiğini ve moralini yükseltmeleri için ziyaret etmelerini istedi. Bu çağrıya kayıtsız kalmayan  İl Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü ekipleri, hediyelerle birlikte küçük Bilal'i ziyarete gitti. Kapıda çok sevdiği polisleri gören Bilal, büyük mutluluk yaşadı. Ekipler, Bilal’le bir süre sohbet edip, oyuncak ve polis kepi hediye etti. Daha sonra Bilal’in odasına giren ekipler, onunla birlikte oyun oynadı. Ekipler, Bilal’i polis aracına bindirerek mahallede tur da  attırdı       "İnşallah iyileşir ve polis olur"    Oğlunun polisi çok sevdiğini anlatan baba Gürgen Bilen, “48 gün hastanede tedavi gördü ve ilik nakli oldu. İnşallah iyileşir, umutluyuz. Sokaktan geçen polisi gördüğünde pencereye çıkıp, el sallıyordu. Televizyonda polisleri gördüğünde, ‘Baba hırsızları yakaladılar’ diyerek bağırıyordu. Ben de polisi arayıp, bu durumu anlattım. Onlar da sağ olsun, geldiler. Hem oğlumu hem bizi sevindirdiler. Oğlum da polis olmak istiyor. İnşallah iyileşir ve polis olur” diye konuştu.

Kahramanmaraşlı aşçı kardeşler depremzedeler için ocak başına geçti Haber

Kahramanmaraşlı aşçı kardeşler depremzedeler için ocak başına geçti

KAHRAMANMARAŞ (AA) - BİLAL KAHYAOĞLU/MUSTAFA ÇAVUŞ - "Asrın felaketi" olarak nitelenen 6 Şubat'taki depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş'ta yaşayan aşçı kardeşler, diğer depremzedeler için gönüllü yemek yapıyor.Kent merkezinde bir yemek firmasında çalışan 52 yaşındaki Galip ve 48 yaşındaki Hüseyin Çiriş kardeşlerin evleri için depremin ardından "acil yıkılacak ağır hasarlı" raporu verildi. Çadırda kalan kardeşlerin iş yerleri de depremde zarar gördü.Depremzedeler için yemek yapmaya karar veren Ciriş kardeşler, Aksu Taziye Evi'nde depremin ikinci gününden itibaren yemek çıkartan Sultan Derneğinin aşevinde hizmete başladı. Ciriş kardeşlerin aşçılık yaptığı aşevinde günlük yaklaşık 2 bin 500 kişiye yemek hizmeti sunuluyor.Hüseyin Çiriş, AA muhabirine, 6 Şubat'ta büyük bir depremle sarsıldıklarını söyledi.Kendilerini evden dışarıya zor attıklarını anlatan Çiriş, "Çok çileler çektik. Allah devletimizden, milletimizden razı olsun. Devletimiz de milletimiz de bizim arkamızdaydı. Zor günler geçiriyoruz ama ekmeğimiz varsa ekmeğimizi, gücümüz varsa gücümüzü, paramız varsa paramızı veriyoruz. Allah bir daha bunu kimseye yaşatmasın." dedi.Galip Çiriş ise depremde evleri büyük hasar görünce çadırda kalmaya başladıklarını belirterek, "Bizim gibi depremzede arkadaşlara aşçı olduğumuz için elimizden ne gelirse yapıyoruz. Başımıza gelen felakette birimiz ayak, birimiz kol, birimiz beyin olacağız. Maddi manevi olarak bir olacağız. Bir olamadıktan sonra bu felaketten çıkamayacağımızı düşünüyorum. Buradaki arkadaşlar da aynı bizim gibi depremzede. Bizim elimizden aşçılık geliyor. Mesleğimizi icra ediyoruz. Bu millete bir faydamız olursa ne mutlu bize." ifadelerini kullandı.

Depremde 4 kardeşini kaybeden kadın astsubay Haber

Depremde 4 kardeşini kaybeden kadın astsubay "can dostlar" için mesaisini sürdürüyor

OSMANİYE (AA) - MUSTAFA ÜNAL UYSAL/MUZAFFER ÇAĞLIYANER - Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerde Osmaniye'de 4 kardeşini kaybeden Astsubay Kıdemli Çavuş Esra Kılıç, acısına rağmen görevinin başına dönerek sahipsiz hayvanlar için yürüttüğü mesaisine kaldığı yerden devam ediyor.Osmaniye İl Jandarma Komutanlığı Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Timi Komutanı Jandarma Astsubay Kıdemli Çavuş Esra Kılıç, 6 Şubat'taki depremlerde Rızaiye Mahallesi'nde ailesinin oturduğu 3 katlı evin yıkılması sonucu 4 kardeşini kaybetti.Kılıç, kardeşlerini toprağa verdikten sonra acısının taze olmasına rağmen, yeniden yaşama tutunmak ve kentteki çalışmalara katkı sağlamak amacıyla işine dönmeye karar verdi.Komutanlarının onayı ile görevine dönen Kılıç, jandarma ekiplerinin depremzedelere yönelik yardım faaliyetlerine katıldı.Sonraki süreçte Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Timi'ndeki mesaisine kaldığı yerden devam eden Kılıç, timdeki personelle kentin çeşitli noktalarına sahipsiz hayvanlar için mama bırakıyor.Jandarma Astsubay Kıdemli Çavuş Esra Kılıç, AA muhabirine, depreme kızıyla evlerinde yakalandığını söyledi.Depremden sonra çocuğunu güvenli yere aldıktan sonra aynı kentte oturan ailesine ulaşmaya çalıştığını anlatan Kılıç, telefonda görüştüğü babasından evlerinin yıkıldığı haberini aldığını belirtti.Hemen ailesinin bulunduğu mahalleye gittiğini belirten Kılıç, "O sırada babam, annem ile kardeşlerimi enkazdan kurtarma telaşına girdi. Enkazı görünce şokla birlikte 'ne oluyor?' diye düşündüm. O an zaten şoka giriyorsun ve anlayamıyorsun. Annem enkazdan sağ kurtulunca açıkçası kardeşlerimin de kurtulacağı hissine kapıldım ama kardeşlerim kurtulamadı. Kardeşlerime gün doğduğunda ulaştık ama bedenleri cansızdı." diye konuştu.Kılıç, kardeşlerini toprağa verdikten işinin başına döndüğünü dile getirdi.- "Acım çok büyük bunun tarifi yok"Göreve döndükten sonra depremzedelere yönelik yardım çalışmalarına katıldığını anlatan Kılıç, süreç içerisinde elinden gelen bütün gayreti gösterdiğini söyledi.Kayıplarına rağmen çalışmanın kendine iyi geldiğini belirten Kılıç, şunları kaydetti:"En azından bir canlıya dokunabilmek, insanlara yardım etmek bana iyi geliyor. Acım bitmiyor, hafiflemiyor ama vicdanen daha rahat hissediyorum. Acım çok büyük bunun tarifi yok. İnsanlara, hayvanlara yardım etmek benim içimi rahatlatıyor. Vicdanen daha rahat hissediyorum. Kardeşlerim yaşasaydı, eminim mutlu olurlardı, benimle gurur duyarlardı. Jandarma olarak her zaman görevimizin başındayız. 7 gün 24 saat esasına göre çalışıyoruz. Bu üniformayı giydiğim andan itibaren kendimi bir kenara bırakıp, tamamen nasıl bu üniformaya yakışır davranabilirim onun derdine düşüyoruz."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.