TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#kanun

İLKHABER-Gazetesi - kanun haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, kanun haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Noterlik ve yargıya ilişkin yeni düzenlemeler TBMM Adalet Komisyonunda kabul edildi Haber

Noterlik ve yargıya ilişkin yeni düzenlemeler TBMM Adalet Komisyonunda kabul edildi

TBMM Adalet Komisyonu'na gelen teklifle, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı doğrultusunda Avukatlık Kanunu'nda değişikliğe gidiliyor. Buna göre, avukatlık stajına fiilen engel olmamak şartıyla herhangi bir işte sigortalı olarak çalışılması, avukatlık stajının yapılmasına engel olmayacak. Adli ve idari yargı hakim ve savcı adayları veya yardımcıları ile hakim ve savcılar hariç olmak üzere, kamu kurum ve kuruluşlarının kadro veya pozisyonlarında görev yapanlar da görev yeri saklı kalmak kaydıyla mahkemelerde yapılan staj sürecinde aylıksız veya ücretsiz izinli olarak avukatlık stajı yapabilecek. Bu dönemde ilgilinin talebi üzerine yıllık izinler de kullandırılabilecek. Avukat yanında yapılacak staj sürecinde ise kamu kurum ve kuruluşu tarafından ilgilinin ifa ettiği kamu görevini aksatmayacak şekilde çalışma saatleri ile izin dönemleri ve süreleri düzenlenebilecek. Ancak ifa edilen kamu görevinin niteliğinden dolayı aynı anda staj yapma durumunda kamu görevinde aksama ortaya çıkacağı hallerde avukat yanında yapılan staj sürecinde de ilgiliye aylıksız veya ücretsiz izin verilebilecek. İlgili mevzuatta memur kadrolarına geçiş hakkı tanınan sözleşmeli personel ancak memur kadrolarına geçiş hakkını kazandıktan sonra bu hükümlerden yararlanabilecek. Aylıksız veya ücretsiz izinler diğer mevzuatta yer alan sınırlamalara tabi olmayacak. Kamu kurum ve kuruluşlarının kadro veya pozisyonlarında görev yapanların staj sürecindeki izin dönemleri ve süreleri ile çalışma saatlerinin düzenlenmesine ilişkin usul ve esaslar Cumhurbaşkanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenecek. Bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce avukatlık stajına başlamış olanlar hakkında önceki hükümler uygulanacak. NOTERLERE İLİŞKİN DÜZENLEMELER Noterlik Kanunu'nda yapılan değişiklikle noterlerin tatil gün ve saatlerinde çalışmasına ilişkin usul ve esaslar düzenleniyor. Buna göre, noterlerin tatil gün ve saatlerinde çalışması, Türkiye Noterler Birliğinin mütalaası alınarak Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulacak yönetmelikte düzenlenecek. Noterlik Ücret Tarifesi, her yıl mart ayı yerine ocak ayı başında düzenlenecek. Noterliklerde yapılan işlemler ve düzenlenen kağıtlar sebebiyle ödenmesi gereken vergi, resim, harç, değerli kağıt bedelleri, noterlik ücretleri ile diğer işlem giderleri nakit olarak veya banka kartı, kredi kartı ve benzeri kartlar kullanılarak tahsil edilecek. Noterlerin vergi, resim ve harçlar ile değerli kağıt bedellerine ilişkin beyanname verme usulü sadeleştirilecek. Buna göre, bir önceki aya ait beyannameler, her ayın ilk beş iş günü içinde hazırlanacak ve aynı süre içinde ilgili dairelere verilecek. Araç sicil ve tescil sistemi veri tabanında yer alan bilgilerin Karayolları Trafik Kanunu'nun ek 18'inci maddesi çerçevesinde kişi ve kurumlarla paylaşılması karşılığında sorgu veya dönen kayıt başına Türkiye Noterler Birliğince 2 lira işlem katılım payı alınacak. Bu miktar, her yıl bir önceki yıla ilişkin Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında takvim yılı başından geçerli olmak üzere artırılarak uygulanacak. Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinden katılım payı alınmayacak. Katılım payından muaf olan diğer kişi ve kurumlar ile uygulamaya ilişkin hususlar yönetmelikle belirlenecek. El yazısıyla imzalanarak hazırlanan noterlik işlemleri, güvenli elektronik imzayla Türkiye Noterler Birliğinin bilişim sistemine kaydedilecek. Teklifle Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı doğrultusunda Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay başkanlıkları ile hakim ve savcı kadrolarına ilişkin düzenlemeye gidiliyor. TÜRK MEDENİ KANUNU'NDAKİ DEĞİŞİKLİKLER Türk Medeni Kanunu'nda yapılan değişiklikle adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve Basın İlan Kurumunun ilan portalında ilan edilecek. Bu ilanda; hükmü veren mahkeme, kararın verildiği tarih, dosyanın esas ve karar numarası ile adının değiştirilmesine karar verilen kişinin nüfusa kayıtlı olduğu yer, doğum tarihi, anne ve baba adı, önceki adı ve soyadı, mahkeme kararıyla verilen yeni adı ve soyadı yer alacak. Boşanma davası reddinin kesinleşmesinden sonra ortak hayatı kuramayan çiftlerin yeniden dava açabilmesi için gereken süre 3 yıldan 1 yıla indirilecek. Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak 1 yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa, evlilik birliği temelden sarsılmış sayılacak ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilecek. Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'da değişiklik yapılacak. Buna göre en kıdemli Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet başsavcıvekili olarak görev yapmasına ilişkin düzenleme kaldırılacak. Bölge adliye mahkemelerinde Cumhuriyet başsavcıvekili Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenecek. Ayrıca iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde birden fazla Cumhuriyet başsavcıvekili görevlendirilebilecek. CASUSLUKLA İLGİLİ YENİ SUÇ İHDAS EDİLECEK Türk Ceza Kanunu'nda yapılan (TCK) değişiklikle casuslukla ilgili yeni suç ihdas edilecek. Buna göre, TCK'nin "Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk" bölümüne eklenecek madde, Kanun'un "Devlet güvenliği ile ilgili belgeleri elinde bulundurma" başlıklı maddesinden sonra "Devletin güvenliği veya siyasal yararları aleyhine suç işleme" başlığıyla yer alacak. Söz konusu kanunda yaptırıma bağlanan "belge ve bilgi temini veya bunların açıklanması" dışında devletin güvenliği veya iç ya da dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işleyenler, 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak. Fail hakkında hem bu suçtan hem de işlediği ilgili suçtan dolayı ayrı ayrı cezaya hükmedilecek. Fiil, savaş sırasında işlenmiş veya devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askeri hareketlerini tehlikeyle karşı karşıya bırakmışsa faile 8 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası verilecek. Suçun, milli güvenlik açısından stratejik önemi haiz birimler ile proje, tesis ve hizmetleri yerine getiren kurum ve kuruluşlarda görev yapanlar tarafından işlenmesi halinde verilecek ceza bir kat artırılacak. Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlı olacak. Ceza Muhakemesi Kanunu'nda (CMK) yapılan değişikliğe göre, suçun niteliğinin değişmesi durumunda müdafinin yanı sıra ek savunma hakkına ilişkin bildirimler sanığa da yapılabilecek. Müdafi sanığa tanınan haklardan onun gibi yararlanacak. Sanığın dosyadaki son adresine bildirim yapılamaması veya bildirime rağmen duruşmaya gelmemesi halinde müdafiye yapılan bildirimler yeterli kabul edilecek. DEVLET ÜNİVERSİTELERİ ÇİM KURABİLECEK CMK'deki diğer bir düzenlemeyle de devlet üniversiteleri Çocuk İzlem Merkezi (ÇİM) kurabilecek. Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'daki değişiklikle hükümlülerin örgün ve yaygın öğretim haklarının kapsamı genişletilecek. Buna göre, açık ceza infaz kurumları ile çocuk eğitimevlerinde bulunan hükümlülerin tüm öğretim türlerinden; diğer ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin ise kurum içinde verilebilen yaygın, dışarıdan ve açık öğretim programlarından yararlanmaları sağlanacak. Kapalı ceza infaz kurumunda bulunan iyi halli hükümlüler, kurum içinde açılan örgün öğretim programlarına, kurum disiplin, düzen ve güvenliğini tehlikeye düşürmeyecek şekilde, kurumsal kapasite ve imkanların uygunluğu ölçüsünde devam edebilecek. Yaş, eğitim düzeyi, engellilik durumu, sosyal ve ekonomik durum ile benzeri ölçütlere göre ihtiyacı olan hükümlülere öncelik verilecek. Kayıtlı olduğu eğitim kurumlarının ilgili mevzuatına göre gerekli şartları taşıyan ve kapalı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin sınavları, kişi ve kurum güvenliği ile kurum disiplin ve düzeninin bozulmasını önleyici tedbirler alınarak belirtilen usule göre ceza infaz kurumu içinde yapılacak. Buna göre, ortaöğretim, ön lisans, lisans ve benzeri öğretim programları kapsamındaki sınavlar ile mesleki yeterlilik gibi yazılı veya sözlü sınavlar, ilgili kurum ile koordinasyon sağlanarak öncelikle çevrim içi, bunun mümkün olmaması halinde ise ilgili eğitim kurumu görevlisinin gözetiminde yüz yüze yapılacak. Hükümlüler, merkezi sınavlar ile açık öğretim kurumları sınavlarına, sınav merkezi olarak belirlenen ceza infaz kurumlarında katılacak.

TBMM Genel Kurulu'nda tüketicinin korunması hakkında kanun teklifi kabul edildi Haber

TBMM Genel Kurulu'nda tüketicinin korunması hakkında kanun teklifi kabul edildi

TBMM Genel Kurulu'nda, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 5 maddeden oluşan birinci bölümü kabul edildi. Bu maddelere göre, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamındaki kredi veren ile tüketiciler arasındaki sözleşmelerin şekil şartları, bilişim veya elektronik haberleşme cihazları üzerinden gerçekleştirilerek, tüketici kimliğinin doğrulanmasını içeren yöntemler yoluyla kurulabilmesine imkan tanıyacak şekilde yeniden düzenleniyor. Böylece, tüketici kredisi sözleşmeleri yazılı veya mesafeli olarak kurulmadıkça geçerli olmayacak. MESAFELİ SÖZLEŞMELERE YENİ DÜZENLEME Tüketici kredisi sözleşmelerinin mesafeli yolla uzaktan iletişim araçlarıyla kurulabilmesine yönelik düzenlemeler de yapılacak. Sözleşmeye bağlı diğer işlemler, kalıcı veri saklayıcısı aracılığıyla elektronik ortamda uzaktan gerçekleştirilebilecek. Belirli süreli kredi sözleşmelerine ilişkin hesap, tüketicinin yazılı veya kalıcı veri saklayıcısıyla talebi olmaması durumunda kredinin ödenmesiyle kapanacak. KONUT FİNANSMANI KURULUŞLARINA DA GEÇERLİ Bu düzenlemeler, konut finansmanı kuruluşları ile tüketiciler arasındaki sözleşmeler için de geçerli olacak. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi’nin Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu’nun (TENMAK) kuruluşuna ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin "Kurum gelirleri" başlıklı maddesini iptal etmesi üzerine, yasalaşan Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'dan iki madde tekliften çıkarıldı. TOPLANTIYA ARA VERİLDİ Kanun teklifinin birinci bölümünde yer alan maddelerin kabul edilmesinin ardından TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, birleşime ara verdi. Aranın ardından komisyonun yerini almaması nedeniyle Önder, birleşimi kapattı. Genel kurul oturumu, 17 Ekim Perşembe günü saat 14.00'te toplanacak.

Barut: CHP’li belediyeler olarak bu teklif yasalaşsa dahi, ötanazi işine asla yapmayacak Haber

Barut: CHP’li belediyeler olarak bu teklif yasalaşsa dahi, ötanazi işine asla yapmayacak

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, hayvanlara esaret ve ölüm getiren yasa teklifinin ele alındığı Meclis'te itirazlarını dile getirip iktidara çağrı yaptı. Yanlışa imza atılmamasını, hayvanların esaret ve ölüme mahkum edilmemesini talep eden Barut, “Kendi dönemlerinde çıkan yasayı uygulayamayanların şimdi hayvanlarımız için esaret ve ölüm getirmesini asla kabul etmiyoruz. CHP’li belediyeler olarak bu teklif yasalaşsa dahi, CHP’li belediyeler bu ölüm işini, ötanazi işine asla yapmayacak” dedi.    “Bir hastanın tedavisi için doğru tanı ne kadar önemliyse hayvanlar konusundaki yasal düzenleme de o denli mühim ve hayati önemdedir” Yaşamın bütünlüğü fikrinden hareketle derinleşen sorunlara çare bulunacağını anlatan Barut, "Böyle olursa sokakta bazen saldırgan hayvan nedeniyle sorun yaşayan insanlarımız da açlık, susuzluk, hastalık, kötü muameleyle mücadele eden can dostlarımız da huzur bulur. Bakışımız da çözüm önerilerimiz de çok açık ve nettir. Defalarca dile getirdiğimiz gibi en başta Hayvan Koruma Kanunu’nun adının evrensel kriterleri de göz önüne alacak biçimde Hayvan Hakları Yasası olarak değiştirilmesini istiyoruz. Sadece isim değişikliği yetmez, yasanın da özünü ve hükümlerini bir daha bu konuda sorun yaşanmayacak biçimde tesis etmek olmalıdır. Çünkü gömleğin düğmesi baştan yanlış iliklenirse sonrası da zaten doğru olmaz. Bir hastanın tedavisi için doğru tanı ne kadar önemliyse hayvanlar konusundaki yasal düzenleme de o denli mühim ve hayati önemdedir. Gelin bu teklife sırt çevirmeyin, önerilerimizi dikkate alın” diye ifade etti. " Canlı ve cansız bütün varlıkların korunması adına hepimize bugün tarihi bir görev düşmektedir”   Meclis'teki tüm milletvekillerine önemli bir görev düştüğünü aktaran Barut, şunları söyledi: "Yaşamın bütünlüğü ve sürdürülebilirliği için doğayı koruma ve yüreğinde yaşam sevgisiyle canlı ve cansız bütün varlıkların korunması adına hepimize bugün tarihi bir görev düşmektedir. Tarih bu anı ve yapılanları, üstelik de sonuçları itibarıyla yapılmayanları da not edecektir ve bu arada, olumlu veya olumsuz sorumluluğu bulunanları da asla kimse unutmayacaktır. Bu hâliyle görüşmeleri üç gün yani kırk üç saati aşkın bir süre süren bu teklif asla kabul edilemez. Esaret ve ölüm getiren hangi yaklaşıma izin verilebilir ki. Biz kesin bir dille bu teklifin komisyondaki görüşmelerinde de ifade ettiğimiz üzere geri çekilmesini istiyoruz. Hayvan hakları savunucularından sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine, muhalefetten ilgili meslek odası ve kuruluşlarının tüm uyarılarına kulak verilmesini istiyoruz." “Halkın derdine derman olmak için mücadelemizi sürdüreceğiz” Barut, "Bugün ülkemizde derin bir ekonomik kriz var; yüksek enflasyon, fahiş zamlar, eriyen ücretler, tarımda derinleşen sorunlar, çiftçinin talepleri gibi bir sürü gündemimiz var. İşte, bu sorunlara eğilmesi, çare bulması gereken Komisyonda ne yazık ki hepimizin canını yakan ve vicdanları sızlatan, hayvanlarımızla ilgili hiç istenmeyecek bir teklifi ele aldık. Bunları kabul etmek mümkün değil. Halkın derdine derman olmak için mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu ülkemizin çiftçisinden esnafımıza, toplumun tüm kesimlerinin sorunlarına çare yürütmesi gereken yüce Meclisin mensuplarıyız" dedi. Ayhan Barut, "Yaşamı savunduğumuz, yaşatmayı seçtiğimiz bu ortamda elbette konuyla alakalı olarak hiç sorun yoktur demiyoruz. Evet, bir sorun var ancak buna karşı bizler 'Çare ölüm' diyenlerin karşısında olmak zorundayız. Bu şiddetin önüne geçebiliriz; çözüm için her türlü araştırma, uygulama önerisi, başarılı dünya örnekleri önümüzde hazır bulunuyor. Somut ve hızlı adımlara ihtiyaç duyulan noktalarda insancıl, yaşam hakkından yana önlemleri hep birlikte sağlayabiliriz; hep birlikte yaşam kültürümüzü de güvence altına alabiliriz. İhtiyacımız olan kanun elimizde, yeter ki bu yönde bir niyet gösterilsin. Kendi dönemlerinde çıkan yasayı uygulayamayanların şimdi hayvanlarımız için esaret ve ölüm getirmesini asla kabul etmiyoruz. CHP’li belediyeler olarak bu teklif yasalaşsa dahi, CHP’li belediyeler bu ölüm işini, ötanazi işine asla yapmayacak. Madem soruna odaklanılıyor; 2004, 2021 yıllarında yapılan yasal düzenlemelere rağmen neden çözüm üretilmedi? Sorunu sadece belediyelere havale ederek çare bulunamaz” diye ifade etti. " Sokakta özgürce yaşayan hayvanlar için gerekli beslenme ve barınma koşulları oluşturulmalıdır” Sorunla ilgili çözüm önerilerini sıralayan Ayhan Barut, şunları söyledi: "Yapılacaklar gayet basit: Tüm ülkedeki sahipsiz hayvanlar, çok acil bir seferberlikle, tüm yetkin kişi, kurum kuruluş, sivil toplum kuruluşlarından yardım alınıp kısırlaştırılarak alındığı bölgelere geri bırakılmalıdır. Sokakta özgürce yaşayan hayvanlar için gerekli beslenme ve barınma koşulları oluşturulmalıdır. Saldırganlık gösteren sahipsiz hayvanlar toplanarak rehabilitesi için profesyonel destek sağlanmalıdır. Sahiplendirilecek niteliği haiz hayvanlar için her alanda gerekli duyuru araçları kullanılarak ilanlar açılmalı, vatandaşlar hayvan sahiplenmeye teşvik edilmelidir. Sosyal medya, televizyon ve radyolarda hayvan sevgisini aşılayan ve sahiplenmeyi özendiren kamu spotları yayınlanmalı, ilköğretimden itibaren okullarda ve bu hususta eğitimler verilmelidir. En önemlisi de tüm bu faaliyetler için gönüllülerden ve ilgili STK’lardan destek alınmalıdır. Özetle şunu söylemek istiyorum tekrardan: Öncelikle bu kanunun adı ‘hayvan hakları yasası' olarak değiştirilmelidir; yeni bir yasaya gerek yok. 'Aşıla, kısırlaştır, yerinde yaşat' diyen sese kulak verilsin yeter. Bu nedenle, tarihî yanlıştan vakit varken hemen dönülsün, bu hatalı tutumda ısrar edilirse geri dönüşü olmayan bir yola girilir. Bu vebali üzerinize almayın, sorumluluktan kaçmayın, bugün ve ileride kara bir leke olarak anılacak bu tuzağa düşmeyin, suça seyirci kalmayın. Türkiye’nin her yerinde her kesimden insanla yan yana mücadeleye devam edeceğiz. Gelin, vicdanınızın sesini dinleyin, yanlışa geçit vermeyin. Bu yasa geçerse ölümler başladığında bu dilsiz canlıların bütün vebali, günahı sizlerin boynunuzadır."

Ali Demirçalı: Sokak hayvanlarını öldürmeyeceğiz aksine yaşatacağız Haber

Ali Demirçalı: Sokak hayvanlarını öldürmeyeceğiz aksine yaşatacağız

Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı, ilçeye çok modern bir hayvan bakım ve rehabilitasyon merkezi kuracaklarını söyledi. Yapacakları merkezin sıradan bir yer olmayacağını belirten Demirçalı, “Yapacağımız merkez şimdiye kadar yapılanların en moderni ve en güzeli olacak. Toplama araçlarından bakımlarına kadar adeta Türkiye’ye örnek olacak. Biz öldürmeyeceğiz yaşatacağız” dedi. “Rehabilitasyon merkezimiz Adana’nın iklim şartlarına göre yapılacak” Türkiye’nin en modern hayvan bakım ve rehabilitasyon merkezinin yapımı için çalışmalara başladıklarını belirten Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı, 4 farklı noktada arazi tespiti yaptıklarını ve ilgili kurumlarla yazışmaların başladığını söyledi.  Başkan Demirçalı,”4 farklı noktada yer tespiti yapıldı. Bunlardan birinde merkezimizi kuracağız. Özellikle geniş ve ferah bir alan istiyoruz. Yazışmaların ardından inşaat çalışmalarına başlayacağız. Rehabilitasyon merkezimiz Adana’nın iklim şartlarına göre yapılacak” ifadelerini kullandı.  “Bizde sokak hayvanlarının dostu bir belediye olarak sorumluluklarımızı aynen yerine getireceğiz” Yeni getirilecek sokak hayvanları yasa tasarısının kabul edilecek düzeyde olmadığını belirten Başkan Demirçalı, belediye olarak sokak hayvanlarını öldürmeyeceklerini aksine yaşatacaklarını söyledi. Demirçalı, “Kanun geçmesi durumunda halk ile karşı karşıya gelmeyeceğiz. Sokak hayvanlarını öldürmeyeceğiz aksine yaşatacağız. Toplumun kaynakları hayvanları hapsetmek ya da öldürmek yerine, onları yaşatmak ve yaşam haklarını korumak için kullanılmalı, sokak hayvanları aşılanmalı, kısırlaştırılmalı ve alındığı yere bırakılmalıdır. Bizde sokak hayvanlarının dostu bir belediye olarak sorumluluklarımızı aynen yerine getireceğiz” diye ifade etti.

Gürer: Kanun daha teklif hâlindeyken dahi eksikliklerle dolu Haber

Gürer: Kanun daha teklif hâlindeyken dahi eksikliklerle dolu

Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu'nda Hayvan Hakları Kanunu'nda değişiklik yapılması için gerçekleştirilen görüşmelerde, CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kanun teklifine sert eleştirilerde bulundu. Gürer, "Bu kanun teklifinin bir maddesinde değişiklik yapmak kanunun içeriğini ve özünü değiştirmiyor; bu kanun teklifi tamamıyla sakat bir kanun teklifi" dedi. Gürer, "Bu kanun teklifi ekim ayına kadar her kesimin değerlendirmesiyle müdahale edilmesi gereken bir kanun teklifi çünkü barınaklarda hayvanların kalış süresi ve bu hayvanların giderleri üzerinde bir etki analizi dahi yapılmamış" diye konuştu. “Sorunun çözümüne hizmet eden bir kanun teklifi değil” Gürer, mevcut kanun teklifinin eksikliklerle dolu olduğunu ve sorunun çözümüne hizmet etmediğini ifade ederek şunları söyledi: "Kanun daha teklif hâlindeyken dahi eksikliklerle dolu, yetersizlikler içeriyor ve sorunun çözümüne hizmet eden bir kanun teklifi değil” Ömer Fethi Gürer, "25 binin üzerinde olan yerlerde barınak yapılarak bu soruna çözüm aranması gerçekçi değil” dedi. Türkiye'nin acil gündemleri varken bu konu gündeme gelmemeli Gürer, Türkiye'nin acil çözülmesi gereken konularının olduğunu ve bu nedenle mevcut kanunun gündeme alınmaması gerektiğini belirterek şunları söyledi: "Emeklilerin aldıkları ücretle geçinemedikleri, staj ve çırak mağdurlarının yaşlılık sigortasının başlatılmadığı, taşerona kadro verilmediği, esnaf için prim gün sayısının 7200 güne çekilmediği, yoksulluğun yaygınlaştığı bir süreçte Türkiye'nin acil gündemleri varken bu konunun mevcut kanunla çözülmesi olasılığını gündeme almak olası değil” diye ifade etti. Barınak giderleri ve diğer giderler dikkate alınmalı Gürer, hayvanların barınak bakım giderlerinin ve bunun bakım süresince belediyelere yükleyeceği külfetin dışında diğer giderlerin de ortaya çıkarılması gerektiğini söyledi. "Bir hayvanın barınak bakım giderleri ve bunun bakım süresince belediyelere yükleyeceği külfetin dışında diğer giderlerin de ortaya çıkarılması gerektiğini düşünüyorum" dedi. Komisyon toplantısında görüşlerini belirten Gürer, Adalet ve Kalkınma Partisi'nden teklif verenler haricinde, sivil toplum örgütleri de dahil konunun enine boyuna irdelenmediğini ve yapılacak düzenlemelerin yeterli olmadığını belirtti. Gürer, ilgili bakanlıkların sürece dahil olup kısırlaştırma işlemlerine eğilmeleri gerektiğini ifade etti.

Ayhan Barut: Ülkemizde sokak hayvanları sahipsiz ve yalnız değildir Haber

Ayhan Barut: Ülkemizde sokak hayvanları sahipsiz ve yalnız değildir

Sokak hayvanlarına esaret ve ölüm getiren yasa teklifi görüşmelerinde tansiyon yükseldi, komisyon üyesi CHP'li Milletvekilleri teklifin tümüyle geri çekilmesi için tavizsiz mücadele etti. Teklifin görüşüldüğü Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi, CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, "Yaşamı savunuyoruz, yaşatacağız" diyerek sert sözlerle iktidarı eleştirdi. Önceki gün saat 14.00'da başlayıp dün sabah saat 08.00'a kadar süren ve teklifin ilk 3 maddesinin görüşüldüğü komisyon toplantısı Pazartesi gününe ertelendi. "Öldürmek, katletmek, çözüm değil” Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi, CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, "Sonda söyleyeceğimi başta söylemek istiyorum. Bu yasa teklifi ölüm getiriyor. Öldürmek, katletmek, çözüm değil. Öldürmek, popülasyonu da düşürmüyor. Yaşam; Hayvanıyla, toprağıyla, havasıyla, suyuyla, çiçeğiyle, böceğiyle bir bütündür. Bu yaşam döngüsü çok kıymetlidir. Yaşam döngüsü kırıldığında doğal denge bozulur. Biz yaşam savunucuları da ülkemizi, tüm canlı ve cansız varlıkları, bu hayatı bir bütünlük içerisinde görüyoruz ve sonsuza dek de yaşatmayı istiyoruz. Gönül isterdi ki yaşamın bütünlüğü anlamında bütün canlılar için, toplanmış olalım ancak sokak hayvanlarının ölümü ve esareti isteniyor" diye ifade etti. “Çözümün başında da her zaman söylediğimiz gibi kısırlaştırmak geliyor” Ayhan Barut, "Bir yasayla köylerin mahalle olmasıyla bu köy ortadan kalkmıyor, yaşam sürüyor. Türkiye'de yaklaşık 35 -40 bin civarında köy var. En az 25 bin köyde mutlaka köylülerimiz, Anadolu insanı, çoban köpekleri gibi çeşitli köpekler besliyorlar. Her köyde yaklaşık 10 civarında köpek olduğunu düşündüğümüzde, 30 bin köy varsayıp 10’la çarptığımızda 300 binin üzerinde bir köpek yapar. Bunların yarısının dişi, yarısının da erkek olduğunu düşündüğümüzde, ortalama 2 defa yavruladıklarını hesaplarsak, 7-8 tane yavrulama yapıyorlar, yılda 700-800 bin civarında bir popülasyon artıyor. Yani sizin getirmek istediğiniz bu kanunla yok ederek, itlaf ederek bir çözüm olmuyor, çözümü kaynağında halletmek gerekiyor. Çözümün başında da her zaman söylediğimiz gibi kısırlaştırmak geliyor, üretim çiftliklerinin kapatılması gerekiyor ve hayvan satışlarının, ticaretin in de durdurulması gerekiyor” dedi. “Bu yasanın derhâl geri çekilmesi lazım” Ayhan Barut, "Şimdi, bir kanun geliyor, canlıların biz de can dostu olarak savunuculuğunu yapıyoruz. Günahtır, Allah'tan korkar insan. Peygamber Efendimiz bu konuda 'Merhametli olmadan imanlı olamazsanız' buyurunca, oradakiler 'Ya Resul Allah hepimiz merhametliyiz' dediklerinde, 'Yalnız insanlara değil, bütün mahlukata merhametli olmak gerekir' diye buyurdu. Şimdi, siz hayvanı öldürmekten, yasal hâle getirmekten bahsediyorsunuz. Kanunen suç olmaktan, kanunen kendinize göre günah olmaktan çıkarmış oluyorsunuz. Ya Allah katında ki günah ne olacak? Yüce 'Verdiğim canı ben alırım' derken size kim veriyor bu yetkiyi? Bu kanun başından bu tarafa hep yanlışlarla dolu ve bu kanunun, bu yasanın derhâl geri çekilmesi lazım." “Halkımızın da mağdur ve çaresiz olan bu dilsiz canlılara sahip çıkması gerekir” Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı olan geçmiş dönem Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi'ye seslenen Ayhan Barut, şunları söyledi: "Sayın Başkanım, sizin de Tarım Bakanı olduğunuz dönemde, 26 Kasım 2022'de bir demeciniz vardı, 'Can dostlarımıza şiddeti kabul etmemiz asla mümkün değildir' diye. Çok güzel bir demeç, hakikaten çok güzel ama bugün görüyorum ki burada, Tarım Komisyonu Başkanı olarak bu yasanın geçmesine katkıda bulunuyorsunuz. Yani o gün neydi, bugün niye böyle oldu? Yani aslında siz de bizim gibi düşünüyorsunuz, söylemek istediğim bu. Bakın, gayet güzel ifadeler 'Can dostlarımıza şiddeti kabul etmemiz mümkün değil' dediniz ve Bakanlığınız dönemin de 'Bu sorunu kökten çözmemiz gerekiyor, kurutmamız gerekiyor' dediniz.  O günden bugüne gelindi, yine bugünkü anlayışla yine böyle devam ediyor. Burada bizim güzel ülkemizde sokak hayvanları sahipsiz ve yalnız değildir diyorum. Halkımızın da mağdur ve çaresiz olan bu dilsiz canlılara sahip çıkması gerekir. Onları kısırlaştırarak, aşılatarak yaşatmamız gerekir. Bu kanun yasalaşır ve Meclis'ten geçerse bütün günahı, vebali imzayı atanlardadır."

Sokak hayvanları için yeni düzenleme: Ötanazi, sahiplendirme teşviki, belediyelere yetki ve ceza artışı... Haber

Sokak hayvanları için yeni düzenleme: Ötanazi, sahiplendirme teşviki, belediyelere yetki ve ceza artışı...

Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi, TBMM Başkanlığı’na sunuldu. 17 maddelik teklifin detaylarını AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler verdi. TEKLİFİN AMACI VE İÇERİĞİ BELLİ OLDU Güler, "Görüşler ve beklentiler alındı, rapor haline getirildi ve cumhurbaşkanımıza sunuldu. Yasa teklifimiz olgunlaştı. Tarım komisyonunda ve genel kurulda tamamlanacak" ifadelerini kullandı. “TBMM’de kabul edilen ev hayvanlarına dair sözleşme var. Kanunumuz, sokak hayvanlarını bakım evine almayı, kısırlaştırmayı, aşılamayı ve sokağa bırakmayı öngörüyor. 20 yıllık süreçte 2.5 milyona yakın sahipsiz sokak köpeği kısırlaştırıldı, 550 bine yakın köpek ise sahiplendirildi. Ancak mahalli idarelerimizin yetersiz kaldığını görüyoruz. Bu durum kuduz riskli vakaların artmasına neden oldu” dedi. KUDUZ RİSKİ VE ÖTANAZİ UYGULAMASI Güler, belli ilçelerde kuduz köpek nedeniyle karantina uygulamaları yapıldığını belirtti. “Kuduz riski taşıyan, saldırganlaşmış ve rehabilite imkanı olmayan köpeklerin uyutulması yani ötanazi kavramını düzenlemede getiriyoruz” dedi. TOPLUM SAĞLIĞINA DAİR ÖNLEMLER Güler, hayvandan insana geçen parazitlerin insan sağlığını tehdit ettiğini vurguladı. “Hayvanları koruma ve toplum sağlığını koruma başlığı ile düzenlemeleri yapıyoruz. Tarım bakanlığımızın desteğiyle barınaklarda kaliteli yaşam alanları oluşturulacak” diye ekledi. YETKİ VE YAPTIRIMLAR Sokak hayvanlarıyla ilgili yetkinin belediyelerde olduğunu belirten Güler, uygulamayı yapmayanlara 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası öngördüklerini ve 50 bin lira para cezası uygulanacağını söyledi. Güler, “Tarım bakanlığımız, barınakların nitelikli hale getirilmesi için güçlü destek sağlayacak. Kanun sonrası bakanlık düzenlemeler ile uygulamayı nitelikli hale getirecektir” şeklinde konuştu.

TSK Personel Kanunu'nda köklü değişiklik Resmi Gazete'de yayımlandı Haber

TSK Personel Kanunu'nda köklü değişiklik Resmi Gazete'de yayımlandı

TSK Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, TBMM Genel Kurulu’nda yapılan görüşmelerin ardından kabul edildi. 57 maddeden oluşan kanun, 28 Haziran 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kanun ile genelkurmay başkanı, kara, deniz ve hava kuvvetleri komutanları ile general ve amirallerin işlediği askeri suçlarda, soruşturma izni vermeye yetkili merciler ile soruşturma ve kovuşturma makamlarının belirlenmesinde, kişilerin suçun işlendiği tarihteki görevleri ve rütbeleri değil, son rütbeleri ve görevleri esas alınacak. Son Rütbe Esas Alınacak ve Özel Hayatın Korunması Güvence Altına Alındı Anayasa Mahkemesi kararı gereği, kişilerin özel hayatını koruma amacıyla sakınca bulunan durumlarda, askeri birlik komutanı, askeri kurum amiri, hukuk hizmetleri başkanı veya birim amiri yazılı emri ile tehlikenin veya suçun önlenmesi amacıyla 24 saat içinde hakim onayına sunulması şartıyla arama yapabilecek. Ayrıca, terhislerinin ardından hastaneye sevk işlemleri, bulundukları yerlerdeki veya en yakın askerlik şubeleri tarafından sağlanacak. Tazminat Şartları ve Yurt Dışı Görev Süreleri Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) yapılan son düzenlemeyle birlikte, TSK'dan mecburi hizmet yükümlülüğünü tamamlamadan ayrılan veya ilişiği kesilen subay ve astsubaylar için önemli değişiklikler getirildi. Yeni kanuna göre, sağlık raporu veya vazife malulü olmayanlar, kendilerine yapılan öğrenim, eğitim ve yetiştirme masraflarının iki katını ödemek zorunda kalacaklar. Ayrıca, disiplinsiz davranışları alışkanlık haline getirenler için belirlenen masrafların dört katını, kanuni faiziyle birlikte tazminat olarak ödemeleri gerekecek. Yurt dışına öğrenim, staj veya kurs amacıyla gönderilen subay ve astsubaylar için ise 6 ayı geçen süreler, görev sürelerine ek olarak iki katı kadar uzatılabilecek. Bu düzenleme, TSK personelinin yurt dışı görevlerindeki süreleri ve yükümlülükleri üzerinde önemli etkiler yaratacak. Uzman Erbaşların Yıllık İzin Düzenlemelerinde Yapılan Değişiklikler Milli Savunma Bakanlığı Döner Sermaye İşletmeleri Kanunu'nda yapılan değişiklikle birlikte, Milli Savunma Bakanlığı'nın kadro ve kuruluşları döner sermaye dışında finanse edilecek. Ayrıca, Uzman Erbaş Kanunu'nda yapılan değişikliklerle uzman erbaşların yıllık izinleri belirlenen çizelgeye göre düzenlenecek. Hizmet gereği izinlerini kullanamayan uzman erbaşlar, bu izinleri daha sonraki yıllarda kullanabilecekler. Kullanılmayan izin sürelerinde görev yapan personel, birlik veya karargah amiri tarafından izin erteleme belgesi alacak ancak planlı izinler bir sonraki yıla devredilmeyecek. TSK'da Disiplin Ceza Düzenlemeleri ve Dil eğitimi Yeni düzenlemelerle birlikte, kanunla yargı yolu kapalı olan disiplin cezaları, ceza puanlarına eklenerek Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ilişiğin kesilmesine yol açan durumlarda mahkemeler tarafından incelenebilecek ve iptal edilebilecek. Seferberlik ve savaş zamanlarında ise yüksek disiplin kurulları tarafından verilen silahlı kuvvetlerden ayrılma cezaları haricindeki diğer disiplin cezaları yargı denetimi dışında tutulacak. Ayrıca, Milli Savunma Üniversitesi bünyesinde Yabancı Diller Yüksekokulu'nun kurulması planlanmakta olup, bu okul harp okullarının eğitimini destekleyecek düzeyde dil becerileri gelişmiş askeri öğrenciler yetiştirecek ve dil kursları aracılığıyla yabancı dil eğitimi sağlayacak. AYM Kararlarıyla Sözleşmeli Er ve Erbaş Kanunu Değişiyor Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına göre düzenlenen kanun, Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu'nda değişiklikler getiriyor. Disiplin soruşturması, görevde başarısızlık ve istifade edilememe durumlarında sözleşmeli erbaş ve erlerin TSK ile ilişiği, sözleşme bitim tarihinden önce sonlandırılabilecek. Terör örgütleriyle ilişkili eylemlerde bulunan ya da bu örgütlere yardım edenlerin ise sözleşmeleri derhal kesilecek. Uzman Erbaşlık Teşvik Ediliyor: Yeni Kanunla Ödeme Şartları Güncellendi Kanun kapsamında, sözleşmeli erbaş ve erlere ödenen ücretlerde bazı özel durumlar için artışlar sağlanacak. Örneğin, komando birlikleri için yüzde 8, gemi ve yüzer birlikler için yüzde 3 artırım öngörülmektedir. Ayrıca, Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanlığı'nda görevli olan sözleşmeli erbaş ve erlere yapmakta oldukları işin güçlüğü ve riski göz önünde bulundurularak yüzde 5 artırım yapılması mümkün olacak. Bu düzenleme, sözleşmeli erbaş ve erlerin bakanlık bünyesinde kazandıkları tecrübelerden faydalanarak uzman erbaşlık geçişini teşvik etmeyi amaçlamaktadır.

TSK'da sosyal medya ve internet kullanımı yasaklandı Haber

TSK'da sosyal medya ve internet kullanımı yasaklandı

Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK), askeri personelin sosyal medya kullanımı ve paylaşımları üzerinde sıkı denetim getiren yeni düzenlemeler yürürlüğe girdi. Meclis tarafından kabul edilen ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayına sunulan TSK Personel Yasası ve askerlik alanına yönelik yeni torba yasa ile askeri üs bölgeleri ve kışlalarda sosyal medya, internet, radyo, televizyon gibi iletişim araçlarına ilişkin sıkı yasaklar getirildi. Yapılan açıklamaya göre, özellikle Irak'ın kuzeyindeki üs bölgelerine yönelik saldırılardan önce yapılan sosyal medya paylaşımlarının güvenlik riski oluşturduğu belirtilerek, bu tür faaliyetlerin önlenmesi amacıyla yeni düzenlemelerin hayata geçirildiği ifade edildi. Yasaya göre, TSK personeli ve askeri öğrenciler, kendilerinin veya silah arkadaşlarının kimliklerini açıklayamayacak ve görevleriyle ilgili askeri bilgi, belge veya konum bilgisi içeren her türlü görsel ve işitsel veriyi paylaşamayacak. Ayrıca, radyo, televizyon, internet, sosyal medya, gazete, dergi, kitap gibi tüm medya araçları ve iletişim mecralarının kullanımı da açıkça yasaklandı. Yasakları ihlal eden personele disiplin cezaları uygulanacak olup, hizmet yerini terk etmeme suçlamasıyla karşılaşabilecekleri bildirildi. Yeni düzenlemeler kapsamında emekliye sevk edilen ancak yaş şartını sağlayamayan askeri personele emekli maaşı bağlanması, sözleşmeli erbaş ve erlerin uzman çavuşluk şansının artırılması gibi ekonomik ve kariyer avantajları da öngörülüyor. Ayrıca, pilotlara toplu uçuş ücretleri ve uçuş tazminatı ödemeleri ile döner sermaye işlerinde ek görev alan personele ücret artışı gibi maddeler de yeni düzenlemede yer alıyor. Yasaya göre, astsubay adaylarına yönelik yeni bir eğitim süreci olan "yedek astsubaylık" statüsü de getirildiği ve bu süreçte en küçük astsubay rütbesi kabul edilen "astsubay astçavuşluk" üzerinden ödeme yapılacağı belirtildi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.