Asrın felaketinin yaraları hala sarılmaya çalışılıyor
“Asrın felaketi” olarak tanımlanan 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıl dönümüne sayılı günler kalmasına karşın, depremin yaraları hala sarılmaya çalışılıyor.
Türkiye, 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremle sarsıldı. İlk deprem, yerel saatle 04.24'te merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi olan 7,7 büyüklüğünde meydana geldi. Deprem, Kahramanmaraş'ın yanı sıra Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Kilis, Malatya ve Elazığ'ı etkiledi.
Depremden 9 saat sonra yerel saatle 13.24'te merkez üssü Kahramanmaraş'ın Ekinözü ilçesi olan 7,6 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi. Bu deprem de ilk deprem kadar yıkıcı oldu. Depremler, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde kaydedilen en büyük depremler oldu. Depremlerin ardından bölgeye çok sayıda arama kurtarma ekibi sevk edildi. Arama kurtarma çalışmaları günlerce devam etti.
Depremlerde hayatlarını kaybedenlerin sayısının 50 binin üzerinde, yaralanan kişi sayısının ise 107 binden fazla olduğu açıklandı.
Hazırlanan rapora göre, depremin yaşandığı bölgedeki toplam bina sayısının 717 bin 614 olduğu belirtildi. Yaşanan afetin ardından yapılan çalışmalarda "ağır hasarlı ve yıkık" olarak belirlenen 90 bin 609 binanın acil olarak yıkılmasına karar verildi.
6 Şubat 2024'de 1 yılı geride bırakacak olan ve yaraları hala sarılmaya çalışılan asrın felaketi, Türkiye'nin deprem riskine karşı hazırlıksızlığının bir göstergesi oldu. Depremlerin ardından, Türkiye'de depreme hazırlık konusunda yeni bir vizyon oluşturulması gerektiğine dair tartışmalar başladı.
Depremler, bölgenin altyapısında büyük hasara yol açtı. Yollar, köprüler, elektrik ve su şebekeleri büyük ölçüde zarar gördü, depremin etkilediği 11 ilde evsiz kalan yüzlerce aile farklı kentlere göç etmek zorunda kaldı.
Jeofizik Mühendisleri Odası Genel Merkezi Onur Kurulu Üyesi deprem uzmanı Melih Baki, bölgedeki depreme ilişkin değerlendirmesinde, Kahramanmaraş merkezli depremlerin, Doğu Anadolu Fay Hattı'nın kuzey kolu olan Sürgü-Çardak Fayı'nda meydana geldiğini, bu fayın yaklaşık 400 kilometre uzunluğunda ve 10 kilometre derinliğinde olduğunu söyledi.
Depremlerin, fay hatlarının hareketlenmesine neden olan Afrika Kıtası’nın geliş hızının iki kat artması, Akdeniz’deki magma ve İskenderun Körfezi’ndeki magma baskısının artmasından kaynaklandığını ifade eden Melih Baki, "Fay hattının hareketi, yer kabuğunda büyük bir enerji birikimine neden olur. Bu enerjinin bir anda serbest bırakılması, depreme yol açar." dedi.
“Her şeyden önce depreme dayanıklı binalar inşa etmek gerekir”
Depremin, doğal afetler olduğu için önlenmesinin mümkün olmadığını belirten Melih Baki, "Ancak, depremlerin etkilerini azaltmak için alınacak bazı önlemler vardır. Her şeyden önce depreme dayanıklı binalar inşa etmek gerekir. Deprem anında yapılması gerekenleri öğrenmek, depremlere hazırlıklı olmak, depremlerin etkilerini azaltmak için önemlidir." diye konuştu.
Baki, şunları kaydetti: "Kahramanmaraş ve Hatay depremleri ile 2. ana blok 11. metre hareket etti. Hatay'da hareket eden blok yerine oturdu. Osmaniye, Kozan, Saimbeyli arasında biriken enerji Minnetli'de olan 5.7 depremi ile boşaldı. Adana, Hatay, Osmaniye Rahatladı. 4.5.ten aşağı artçı depremler sorun yaratmaz. Asıl sorun, hareket eden ikinci bloğun yerine oturmaması. Kahramanmaraş, Malatya, Bingöl Arasında 6.4 büyüklüğünde artçı deprem olursa blok yerine oturacak. O bölge de uzun yıllar rahatlayacak. Önemli bir durum da daha önce açıkladığım gibi basınç ve enerji birikiminin Kıbrıs, Ege, Marmara Bölgesine doğru yönelmesi. Fay deprem üretmez. Biriken enerjinin yarattığı basınç deprem üretir."