TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kadın Hastalıkları

İLKHABER-Gazetesi - Kadın Hastalıkları haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kadın Hastalıkları haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kadınlarda çikolata kisti (Endometriozis) kısırlık ve şiddetli ağrıya yol açıyor Haber

Kadınlarda çikolata kisti (Endometriozis) kısırlık ve şiddetli ağrıya yol açıyor

Ağrılı adet dönemleri, kronik kasık ağrısı ve infertilite (kısırlık) çikolata kistinin en sık görülen üç belirtisi olarak biliniyor. Kadınlar, bu belirtilerle uzmanlara başvuruyor ve hasta ile doktorun görüşmesi sonucu tedavi haritası belirleniyor. Kist sonucu şiddetli ağrı, günlük yaşamı da etkileyerek çalışmayı, sosyalleşmeyi ve egzersiz yapmayı zorlaştırabiliyor. “18-45 yaş arası kadınların hastalığı” Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Volkan Noyan, konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı'na açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Noyan, çikolata kistlerinin üreme çağındaki kadınlarda daha fazla görüldüğüne dikkat çekerek, “18-45 yaş arası kadınların hastalığıdır. Rahim içi dokusunun yumurtalıklara yerleşmesi sonucu bu kist oluşuyor. Bu kistlerde de kanama başlıyor ve zamanla bu kan birikiyor. Erimiş çikolata kıvamında bir görüntü olduğu için bu kistlere çikolata kistleri deniliyor” dedi. “Kist görülme sıklığı yüzde 15'lere kadar çıkıyor” Çikolata kistlerinin görülme sıklığının arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Noyan, yaygın olarak kullanılan pelvik ultrasonografi ile yumurtalıklarda çikolata kistlerini rahatlıkla tespit edebiliyoruz, bu kistler yüzde 5-6'lara kadar görülebiliyor. Üreme çağındaki kadınlarda bu kistlerin görülme sıklığı yüzde 15'lere kadar çıkıyor. Hasta ağrı ve kısırlık şikayetleriyle bize başvuruyor. Bu ağrı genelde kasık ağrısı şeklindedir. Bazen de karnın üst bölgesine, bel ve bacaklara yayılabilir. Kısırlık ile başvuran hastalarla da görüşerek uygun tedaviyi yapıyoruz” ifadelerini kullandı. “Çocuk faktörü önemli” Tedavi sırasında çocuk istenip istenmediğinin büyük bir önem oluşturduğunu anlatan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Volkan Noyan, daha sonra şunları söyledi: “Kist büyüklüğü 5-6 santimetrenin üzerinde olmayan hastalarda öncelikle bir takım ilaçlarla bu kistin keşiflerini ortadan kaldırmaya çalışabiliriz. Bu tedaviler kisti tamamen ortadan kaldırmaz ama bulguyu ortadan kaldırmış oluruz. Beş santimin üzerinde kisti olan hastalar da ise cerrahi müdahale gerekebilir. Anne olmak isteyen hastalarda ise kistin tıbbi ya da cerrahi yöntemlerle tedavisinden önce çocuk isteğine yönelik tedavilere başlamak daha uygun olabilir.”

Uzman uyardı: Bakteriyel vajinal akıntı, kısırlığa yol açabilir Haber

Uzman uyardı: Bakteriyel vajinal akıntı, kısırlığa yol açabilir

VM Medical Park Samsun Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Naziye Gürkan, vajinal akıntı hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Vajinal akıntının normal olduğunu, çünkü vajinanın doğal olarak ıslak olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Naziye Gürkan, “Enfeksiyonları önlemek için de hafifçe asidik bir yapıdadır. Fizyolojik vajinal akıntı şeffaf kokusuz ve kadını rahatsız etmeyecek boyuttadır ve kaynağı rahim ağzı ve vajina girişindeki bezlerle birlikte vajen epitel döküntüleridir” diye konuştu. “Enfeksiyon varsa kötü koku olur” Vajina duvarından dökülen hücrelerin katılımıyla vajinada ıslaklığın sağlandığını ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Gürkan, “Vajinal ıslaklık, sağlıklı cinsellik için gerekli bir durumdur. Akıntı, enfeksiyona bağlı bir durumsa renkli, kötü kokuludur. Pürülan, sarı, yeşil bol miktardaki akıntılar enfeksiyon akıntılarıdır ve tedavi gerektirir. Kaşıntı, yanma, sızı, şişlik ve ağrıya sebep olabilir'' ifadelerini kullandı. Vajinal akıntının renginin fizyolojik ya da patolojik olmasına göre değişeceğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Naziye Gürkan, “Vajinanın asit seviyesi, hormonal değişiklikler, doğum kontrol hapları, cinsel uyarılma şeffaf akıntıya neden olur. Bu akıntı ile birlikte herhangi bir vajinal şikayet olmaz ve miktarı pedi dolduracak kadar değildir. Patolojik akıntılar koyu sarı, gri, yeşil, kesif beyaz, kahverengi veya kırmızı kanla karışık olabilir” şeklinde konuştu. Vajinal akıntı türleri Vajinal akıntı türlerini sıralayan Dr. Öğr. Üyesi Gürkan; “Doğurganlık akıntısı: Reglinizden iki hafta önce olur ve çiğ yumurta beyazı gibi görünür. Islak ve kaygandır, kokmaz veya kaşınmaz. Kahverengi mukus: Bu, genelde reglinin başlamasına veya bitmesine işaret eder. Sadece bir günden uzun süredir vajinada beklediğinden rengi değişmiştir. Kalın, beyaz ve kalıp halinde akıntı: Bu genelde vajinal maya mantarı, diğer adıyla ‘kandidiaz’ enfeksiyonudur. Oldukça yaygındır, flora sistemindeki bakteri dengesizliğinden kaynaklanır. Diyabet, kemoterapi ve antibiyotik kullanımı sonucu oluşabilir. Kaşındırıcı akıntı: Genelde mantar enfeksiyonuna işaret eder. Beyaz süt kesiği gibidir, sıklıkla vajinada yanma, sızı ile birliktedir. Balık kokulu akıntı: Bu genelde bakteriyel vajinit denen bir enfeksiyona işaret eder. Kötü kokulu, köpüklü, yeşil/sarı/beyaz akıntı: Genelde cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyon ajanı olan Trichomonas belirtisidir. Yine bol mukuslu sarı renkli akıntılarda Gonore (bel soğukluğu) olabilir. Bu tür akıntıların kontrol ve tedavi edilmesi önemlidir” dedi. “Kısırlık sebebi olabilir” Vajinal akıntıya yol açan başka bir etkenin ise Chlamidyalar olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Gürkan, “Bol akıntıya neden olur. Ayrıca tüplerde tıkanma yaratarak ilerleyen yıllarda kısırlık sebebi olabilir. Chlamidya, gonore, trichomonas,sifilis, HIV, genital Herpes cinsel yolla bulaşan hastalıklar arasındadır. Bu nedenle partnerle birlikte tedavi edilmelidir. Vajinada tampon veya yabancı cisim unutulması durumunda da sarı renkli, kanlı, kötü kokulu akıntı olabilir” ifadelerine yer verdi. “Rahim ağzı yaraları da akıntı nedeni olabilir” Rahim ağzı yaralarında başlangıçta mukuslu olan akıntının, oluşan iltihabi duruma bağlı renk değiştirebileceğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Gürkan, “Daha sonra içeriğinde ince kanamalar olabileceği gibi kanlı akıntı şekline de dönüşebilir. İlişki sonrası kanama ile birlikte olabilir. Rahim ağzı yarasına bağlı akıntılar ilaç tedavisiyle geçmez. Sadece yaranın dondurulması veya yakılması işlemiyle tedavi sonucunda düzelir” dedi. “İlk regl öncesinde sarıya çalan beyaz renkte akıntı olabilir” Bir genç kız henüz ilk reglini olmamışsa vajinal akıntının, regl olmak üzere olduğu anlamına gelebileceğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Gürkan, “Henüz regl olmamış kızlarda yapışkan, sarıya çalan beyaz vajinal akıntı son derece normaldir. Vücudun ergenlik çağında değişmeye başlamasıyla bu akıntılar da başlar. Endişelenmeye gerek yoktur” şeklinde konuştu. Vajinal akıntı tedavisi Akıntı tedavisine başlamadan önce detaylı jinekolojik muayene, ultrason ve vajinal kültür analiziyle akıntının sebebinin tespit edildiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Gürkan, şu bilgileri paylaştı: “Test sonucuna göre doktor hangi ilacı vereceğine ve antibiyotik gerekip gerekmediğine karar verir. Tedavi planlanırken akıntı nedenine göre partnere de tedavi verilebilir. Ayrıca vajinal tabletler ve kremler, ağızdan alınan ilaçlara eklenebilir. Tedaviden sonra kontrol analizleriyle hastalığın tam geçip geçmediği takip edilir. Günümüzde uygulanan vajinal ACP, PRP ve lazer uygulamaları tedaviye yanıt alınamayan ve tekrarlayan vajinal enfeksiyonlarda alternatif tedavi seçenekleridir.”

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Nadir Cömert, “Regl dönemi yoga yapın” Haber

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Nadir Cömert, “Regl dönemi yoga yapın”

Medicana Sivas Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Nadir Cömert, regl döneminde birçok kadının enerjisini ve spor yapma hevesini kaybettiğini belirtip, aslında hafif sporların krampları hafifletip kadınları rahatlatacağını söyledi. Cömert, “Bir hafta boyunca sporu aksatmaktansa, düzenli sporunuzu daha ortalama bir yoğunlukta yapmayı tercih etmelisiniz. Çok fazla egzersiz de adet döneminin aksamasına veya düzeninin bozulmasına sebep olabilir. Orta yoğunlukta egzersiz krampları rahatlatabilir ve şişme hissini azaltabilir. Fiziksel aktivite ayrıca kan dolaşımını hızlandırarak adet dönemiyle ilişkili baş ağrılarını azaltır. Fiziksel aktivitenin bir diğer faydası iyi hissetmeyi sağlayan endorfin gibi hormonların salgılanmasını sağlamasıdır. Günde düzenli 30 dakika egzersiz krampların, şişmenin, ruh hali değişimlerinin ve diğer premenstrüel sendrom belirtilerinin azaltılmasına yardımcı olmaktadır” dedi. “Regl dönemi yoga yapın” Cömert, regl dönemi yoga yapılabileceğini ifade edip, “Yoga plates gibi egzersizler, stresi ve gerilimi azaltabilecek, vücutta kan ve oksijen dolaşımını artıracak, sinir sistemini sakinleştirecek nefes alma ve rahatlama tekniklerine odaklanır. Ayrıca duygulara odaklanmayı sağlayarak ihtiyaçlarınızı ve hislerinizi daha iyi ifade edebilmenize yardımcıdır. Karnı hedefleyen esneme hareketleri rahim kaslarını rahatlatır. Regl döneminde daha az tekrarla daha hafif ağırlıklar kaldırabilirsiniz. Kollar, bacaklar, sırt, karın, kalça gibi tüm büyük kas gruplarını çalıştırmayı hedefleyin. Yorgun veya güçsüz hissederseniz sık sık mola verin” şeklinde konuştu.

Diyarbakır’da 40 yaşındaki kadının rahminden 26 adet miyom çıkartıldı Haber

Diyarbakır’da 40 yaşındaki kadının rahminden 26 adet miyom çıkartıldı

Diyarbakır’da 40 yaşındaki hastanın rahminde farklı noktalarda bulunan 26 adet miyom, başarılı cerrahi operasyonla çıkartıldı. Diyarbakır’da yaşayan 40 yaşındaki kadın hasta, rahatsızlığından dolayı hastaneye başvurdu. Hastanede yapılan tetkiklerde kadının rahminde farklı noktalarda, farklı ebatlarda 26 adet miyom tespit edildi. Miyomlardan dolayı anne adayı olamayan kadın, Memorial Diyarbakır Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Burhan Özel’in gerçekleştirdiği ameliyatla sağlığına kavuştu. Hızlı büyüyen miyomlarda kötü huylu dönüşüm olabileceği için ihmal edilmemesi gerektiğini hatırlatan Dr. Özel, “Miyomlar çapı 2-3 mm’den 25-30 santime kadar olacak şekilde değişik büyüklükte olabilirler. Tek bir tümör şeklinde olabileceği gibi çok sayıda da olabilirler. Çok sayıda olursa patates çuvalı gibi bir uterusa neden olabilirler. Yerleşim yerine göre gebeliğe engel olabileceği gibi düşük ve erken doğuma neden olabilir” dedi. Miyomu olan hastaların kontrollerini düzenli olarak yapmaları uyarısında bulunan Dr. Özel, “Mevcut şikayetlerinde artış veya farklılık olduğunda bir kadın doğum uzmanına görünmelidir. 40’lı yaşlarda hastamız çok sayıda miyomunun olması ve sadece miyomların alınması isteği, çocuk sahibi olma isteği ve uterusuna zarar verilmemesini isteğini talep etti. Ameliyatı bu önceliklere göre planlayarak uterusunda ki miyomların tek tek çıkarttık. Rahime hiçbir zarar verilmeden ameliyat sonrası herhangi bir sıkıntı olmadan şifa ile taburcu ettik” diye konuştu.

Sağlıklı Hamilelik Dönemi İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler Haber

Sağlıklı Hamilelik Dönemi İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler

AYDIN GÖKÇEOĞLU ADANA (İLKHABER)- Hamilelik döneminde dikkat edilmesi gereken birçok önemli nokta ve bazı etmenler vardır. Bu durumların hamilelik döneminde çok büyük etkisi vardır. Bu bazen faydalı olurken bazen ise risk durumları içerebiliyor. Sağlıklı hamilelik için dikkat edilmesi gereken hususlar konusunda  Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Jinekolog Op. Dr. Mehmet Bekir Şen önemli bilgiler verdi. -Hamilelik döneminde karında kaşıntılar meydana gelebilir. Bunun nedeni karnınız büyüdükçe karın derisinin gerilmesidir. Bazı kadınlarda el ve ayaklarda da kaşıntılar oluşabilir.Tüm bunlar normal olmakla birlikte kaşıntıların aşırı duruma gelmesi ve vücudun her tarafında olması bir karaciğer hastalığının belirtisi olabileceğinden, hemen doktorunuza danışmalısınız. -Hamilelik hormonları metabolik hızınızı artırarak eskiden sizi rahatsız etmeyen ısı düzeylerinden dahi rahatsızlık duyulmasına, sıcak basmalarına ve terlemeye neden olabilir. Bu durumda daha ince ve hafif giyinmeye gayret etmeli ve bolca su tüketilmelidir. -Doktor kontrolleri kesinlikle aksatılmamalı. Her kontrol hem annenin sağlığı hem de bebeğin sağlığı açısından büyük önem taşır.  -Hamilelik döneminde de egzersiz yapılabilir. Riskli bir gebelik yaşanmıyorsa egzersiz yapmak faydalıdır. Özellikle yüzme iyi bir seçenek olacaktır. -Fazla kafein tüketiminden uzak durulmalıdır. Hamilelikte fazla kafein, hamilelikte görülen uyku bozuklukları, sık idrara çıkma, baş ağrısı, susuz kalma gibi...şikayetlerin artmasına neden olabilir. Ayrıca yine erken doğum, düşük doğum ağırlığı, düşük gibi. Sorunlara sebebiyet verebilir. -Anne adayının kilosu ne fazla ne de az olmalı. Fazla kiloda, aşırı zayıflıkta hamilelikte sorunların oluşmasına neden olabilir. -Hamilelikten önce anne adayında hipertansiyon (yüksek tansiyon) hastalığı olunmasa bile hamileliğin 20'inci haftasından sonra oluşabilir. Bu durum hem anne hem de bebeğin sağlığını tehlikeye sokabilir. Hamilelik döneminde yoğun baş ağrısı, kısa zamanda hızlı kilo alımı, bulanık görme gibi...şikayetler mevcut olursa hemen doktora gidilmelidir. -Hamilelik döneminde ilaç almadan önce mutlaka doktora danışılmalıdır.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.