TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#israf

İLKHABER-Gazetesi - israf haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, israf haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Üretim artışı, gıda israfını beraberinde getirdi Haber

Üretim artışı, gıda israfını beraberinde getirdi

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2024 yılında sebze üretim miktarının %6 artarak 33,7 milyon tona ulaşacağı bildirildi. Ancak bu artış,yapılan plansız tarım politikaları nedeniyle gıda israfını da beraberinde getiriyor. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çiftçilerin yüksek maliyetlerle üretim yapmalarına rağmen, ürünlerini satamadıklarını ve tarlada bıraktıklarını belirtti. Gürer, "Çiftçi emeğinin karşılığını alamıyor, sofralarımıza uygun fiyatlı gıda ulaşmıyor," dedi. Gürer, üretim artışının tüketiciye fayda sağlamadığını ve birçok ürünün tarlada çürüyerek israf olduğunu vurguladı. Tarımda plansızlığın yarattığı bu sorunların çözümü için devletin sürece müdahale etmesi gerektiğini ifade etti. Gürer, çiftçilerin yüksek maliyetlerle üretim yaparken, hasat sonrası ürünlerini satamadıkları için tarlada bırakmak zorunda kaldıklarını vurguladı. Girdi maliyetlerinin artmasıyla birlikte devlet desteklerinin yetersiz kaldığını söyleyen Gürer, birçok ürünün tarlada çürüdüğünü veya çöpe gittiğini dile getirdi. TARLADA ÇÜRÜYEN ÜRÜN, PAZAR TEZGAHINDA FAHİŞ FİYATA SATILIYOR Üretim artışının tüketiciye fayda sağlamadığına dikkat çeken Gürer, tüketicilerin hala yüksek fiyatlarla sebze ve meyve almak zorunda kaldığını ifade etti. Tarlada çürüyen ürünlerin, pazardaki fiyatları düşürmediğini ve çiftçinin emeğinin değersizleşmesine yol açtığını vurguladı. Gürer, israfın önüne geçmek için devletin müdahale etmesi gerektiğini belirterek, "Ürünlerin pazara sürdürülebilir fiyatlarla yönlendirilmesi, girdi maliyetlerinin kontrol altına alınması ve alım garantileri verilmesi gibi tedbirler alınmalı" dedi. Ayrıca, Niğde'nin verimli topraklarında çiftçilerin büyük emekle ürettikleri ürünlerin maliyetinin altında satmak zorunda kaldığını ve bu durumun ülke için kabul edilemez olduğunu sözlerine ekledi.

CHP Lideri Özgür Özel: Haber

CHP Lideri Özgür Özel: "Tasarruf paketi beklerken israf 2 kalemde yarım milyarı aştı"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “Temsil ve tanıtma giderleri baktık. Bir ay öncesine göre 7 kat artmış. 350 milyon TL artmış. Haberleşme gideri 1 ayda 150 milyon TL artmış. İkisinin toplamı yani haberleşme ve temsil ağırlama giderleri yarım milyar. 100 milyar tasarruf edecek olanlar şimdiden 2 kalemde yarım milyardan fazla israfa gitmişler” dedi. CHP lideri Özgür Özel, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisinde gerçekleşen grup toplantısında konuştu. Konuşmasında gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Özel, 6 Şubat depreminden sonra depremzedelere sağlanan kira yardımının gelecek ay biteceğini ve iktidarın bu yardımı daha fazla yapmama kararı aldığını iddia etti. “100 milyar tasarruf edecek olanlar şimdiden 2 kalemde yarım milyardan fazla israfa gitmişler” Kamuda tasarruf paketinin uygulanmadığını hatta tam aksine bazı giderlerin katlanarak arttığını söyleyen Özel, “Temsil ve tanıtma giderleri baktık. Bir ay öncesine göre 7 kat artmış. 350 milyon TL artmış. Haberleşme gideri 1 ayda 150 milyon TL artmış. İkisinin toplamı yani haberleşme ve temsil ağırlama giderleri yarım milyar. 100 milyar tasarruf edecek olanlar şimdiden 2 kalemde yarım milyardan fazla israfa gitmişler. Taşıt kiralama giderleri 1 yıl öncesine göre yüzde 80 artmış. Bakın azalmamış artmış. Kamu binaları kiralama giderleri 1 yıl öncesine göre yüzde 160 artmış. Yani bir ayın sonunda dönüp baktığınızda tasarruf yok. Bütün hızıyla israfa devam var. Geçen yıl Merkez Bankası 800 milyar TL zarar etti. Yapılacak tasarrufun tam 8 katı. Kur korumalı mevduata 1.2 trilyon verdiler, tasarrufun 12 katı. Kamu özel işletmelerine 3 yılda 675 milyar ödeyecekler. Tasarrufun 6 katı. Bütçeden bu yıl sadece faize 1.3 trilyon ödenecek. Öngörülen tasarrufun 13 katı. Yani tarihin en büyük kaynak transferini düşünün. Yoksullardan alıp zengine verdikleri kur korumalı mevduat o büyük ve muhteşem tasarruf paketinin 12 katı ve hiçbiri gerçekleşmiyor. Gerçekleşen yine israf yine masraf yoksullaşan yine vatandaş zenginleşen yine yandaş” diye konuştu. “Bu ay kira yardımı da bitiyor ve alınan duyum, aldığımız izlenim o diyor ki kira yardımını uzatmayı düşünmüyorlar” Yaşanan 6 Şubat depreminin ardından verilen konut sözlerinin sadece küçük bir kısmının teslim edildiğini belirten Özel, “İşin kötüsü bu ay kira yardımı da bitiyor ve alınan duyum, aldığımız izlenim o diyor ki kira yardımını uzatmayı düşünmüyorlar. Yani insanlar bu haldeyken bir de kira yardımından mahrum bırakılacaklar. Bu konuda hem sağduyulu, meseleye çok duyarlı, meseleyi bir siyasi çekişme hâline getirmeden konunun muhataplarından hızla çözüm bekliyoruz. Grup başkan vekillerimiz bu hafta gruplarla meclis açılınca bugün temas edecekler. Bu kira yardımının uzatılmasıyla ilgili gerekli öneride bulunacağız. ‘Yok biz kira yardımını uzatmayız, ne halleri varsa görsün' diyorlarsa şunu bilsinler; Deprem bölgesindeki kimse sahipsiz değildir karıncanın kardeşi vardır, o da Cumhuriyet Halk Partisi” ifadelerini kullandı. “Sen stopaj yüzde 20 getirdiğinde 20 binlik evi şöyle kiraya verecek; ‘20 bin artı stopaj” Kamuoyunda çokça konuşulan ev sahiplerine stopaj vergisi konusunda da konuşan Özel, “Şimdi de beyefendiler ev kirasına yüzde 20 stopaj getiriyor. Diyor ki ‘merak etmeyin stopaj ev sahiplerinden alacağım, onlar zengin.' Bir, her ev sahibi olan zengin değil artık. Babadan, dededen kalmış. Belki onun kirasıyla geçiniyor. İşsiz, yoksul dünya kadar insan var. 2, nerede görülmüş stopajı ev sahibinin verdiği? Siz yüzde 20 stopajı getirin. Bugün büyükşehirlerde ortalama kira 20 bin TL, 24 bin TL olmazsa gelin kardeşiniz burada, hesabını bana sorun. Sen stopaj yüzde 20 getirdiğinde 20 binlik evi şöyle kiraya verecek; ‘20 bin artı stopaj.' doğru mu değil mi? Türkiye'de stopaj böyle işlemiyor mu?” ifadelerini kullandı.

'İsraf haramdır' diyen belediye başkanı, makam aracı uygulamasını kaldırarak araçları satışa çıkardı Haber

'İsraf haramdır' diyen belediye başkanı, makam aracı uygulamasını kaldırarak araçları satışa çıkardı

31 Mart yerel seçimlerine Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayı olarak katılan Halil İbrahim Özgün, belediye başkanı seçildi. Depremin yerle bir ettiği yaklaşık 150 bin nüfuslu Defne ilçesinde belediye başkanı olmayı başaran Özgün’ün ilk icraatıysa asrın felaketi sonrası zor günler geçiren halkının yanında olduğunu göstermek adına makam araçlarını satışa çıkarması ve kendinden önceki başkanın kullandığı kiralık lüks aracı iade etmesi oldu. 'israf haramdır' anlayışıyla böyle bir davranışta bulunduğunu ifade eden Özgün, görev süresi boyunca şahsi aracını kullanacağını belirterek, Defne Belediyesi’nde makam aracı kullanılmayacağını duyurdu. Defne Belediye Başkanı Halil İbrahim Özgün, depremin yaralarını sarmak için canla başla çalışmaları gerektiğini belirterek, “Geçmiş dönem belediyemizle ilgili halkımızın tepkileri vardı, sandıkta çıkan sonuçla da gerekli mesajı aldık. Bu noktada mesajı anladığımızı ifade ettik ve saygılarımızı sunduk. Son karar verici seçmendir, bu anlamda üzerimize düşen ne varsa yapacağız. Defne ilçemiz 6 Şubat depreminin en çok yıktığı kentlerden biri oldu. Hatta en çok yıkılan kent oldu diyebiliriz. Bu anlamda çok çalışmamız ve çok üretmemiz gerekiyor” dedi. “Ben dahil hiç kimse makam aracına binmeyecek” Deprem bölgesinde yaşamanın anlayışıyla tasarrufa gitmeleri gerektiğini düşünerek makam araçlarını satma kararı aldıklarını belirten Başkan Özgün, “Böyle olunca da bizim tasarrufa gitmemiz gerekiyor. Tasarrufa gitmek ve bir ahlaki çerçeve oluşturmak adına arkamda gördüğüm 5 makam aracını satmaya karar verdik. Ben dahil hiç kimse makam aracına binmeyecek. Ben belediye başkanı olarak kendi aracıma bineceğim. Ben bu düşüncemi duyurduktan sonra bu araçları satıp daha yeni ve lüks alacağım mı düşünenler olmuş olabilir kesinlikle makam aracı almayacağız. Makam aracına binilmeyecek” ifadelerini kullandı. “5 aracı satıyoruz, daha önceki belediye başkanımızın da bindiği yeni ve lüks kiralık aracı da iade ettik” Başkan Özgün, satılan araçların yerine kesinlikle yenilerinin alınmayacağını belirterek, “Biz burada ahlaki bir çerçeve oluşturuyoruz. Satılacak araçların ekonomik değerinin ve getirisinin dışında bir ahlaki çerçeve belirliyoruz. İnsanların tevazuyla yaşaması gerekiyor, tasarrufa dikkat etmesi gerekiyor. İsrafın haram olduğunu düşünenlerdeniz. İsrafın; hem ahlaki olmadığını, hem de haram olduğunu düşünüyoruz. Bu anlamda biz israf yapmayacağız, makam araçları noktasında da elbette görevin gerektiği şekilde binilebilir ama biz burada deprem bölgesinde olmamız hasebiyle daha çok dikkat ediyoruz. Bu nedenle ben görev sürem boyunca kendi aracıma bineceğim, belediye başkan yardımcılarımız ya da herhangi birimdeki personel makam aracına binmeyecek. Buradaki 5 aracı satıyoruz, daha önceki belediye başkanımızın da bindiği yeni ve lüks kiralık aracı da iade ettik. Yeni bir araç kiralamayacağım, bunların yerine daha yenilerini ve lükslerini de almayacağım. Makam aracını tamamen ortadan kaldırdık. Bunun örnek olmasını istiyorum. Türkiye’de Defne Belediyesi özelinde değil de her anlamda tasarrufa gitmek gerekiyor” şeklinde konuştu.

Dr. Gamze Nur Müjdeci: her yıl 1.3 milyar ton gıda çöpe gidiyor Haber

Dr. Gamze Nur Müjdeci: her yıl 1.3 milyar ton gıda çöpe gidiyor

Hitit Üniversitesi tarafından düzenlenen Bilim ve Teknoloji Festivali'nde Öğretim Üyesi Dr. Gamze Nur Müjdeci, “Gıda Atıklarının Katma Değeri Yüksek Ürünlere Dönüştürülmesi” konusunda bir sunum gerçekleştirdi. Sunumda gıda israfına dikkat çeken Dr. Müjdeci, her yıl 1.3 milyon gıdanın israf edildiğini söyledi. Müjdeci, yapılan israfın sadece ekonomik bir sorun olmadığını, aynı zamanda ahlaki bir sorun olarak da ortaya çıktığını vurguladı. İsrafın önlenmesine dikkat çeken Müjdeci, Hitit Üniversitesi olarak döngüsel ekonomiye işaret ederek bölgede bununla ilgili çalışmalara başladıklarını açıkladı. "1,3 milyar ton gıda israf ediliyor" Gıda kaybı ve israfı nedeniyle ortaya çıkan açlıktan dünya nüfusunun yüzde 12'sinin etkilendiğini belirten Müjdeci, “Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü raporuna göre dünyada her yıl 1.3 milyar ton gıda israf ediliyor, bu da insan tüketimi için üretilen toplam gıdanın üçte birini temsil etmektedir” ifadelerini kullandı. Hasat sonrası ve fabrikalarda üretim sırasında ortaya çıkan atıkların hiçbir şekilde israf olmadan katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülebileceğini kaydeden Müjdeci, “Bu atıklar hayvan yemi ya da kompost ürünler olarak kullanılsa da ilaç etken, gıda takviyesi etken maddesi ya da kozmetik ürün etken maddesi olarak kullanılması da mümkün. Yeşil ekstraksiyon, fermantasyon teknolojisi yeni yatırım planlarımız arasında yer alıyor. Ülke olarak, bölge olarak ithal ikamesi ürünlerin atıklar kullanılarak üretme konusunda çalışmalarımızı başlattık” dedi. "Döngüsel çevreninin korunması ekonomik fayda da sağlıyor" Ortaya çıkan atık gıda ve enerjinin döngüsel ekonomi yaklaşımı ile katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülebileceğini vurgulayan Dr. Müjdeci, “Döngüsel ekonomi modelleri, malzeme ve enerji döngülerinin kapatılmasına önem verilen, bir yandan doğaya saygı gösterirken, bir yandan da ürünlerin uzun vadeli sürdürülebilirliğini sağladığı için işletmeler için dönüştürücü bir yaklaşımı temsil ediyor. Döngüsel ekonomi, ürün ömrünü uzatmaya ve atığın değerini artırmaya odaklanarak, yalnızca çevrenin korunmasını teşvik etmekle kalmıyor, aynı zamanda ekonomik faydalar da sunuyor” ifadelerini kullandı.Müjdeci, sunumunda “Potansiyel uygulamalar, Yeşil Ekstraksiyon, Fermantasyon Teknolojisi, Fermantasyon yolu ile gıda atıkları kullanılarak üretilen ürünler” hakkında da bilgiler verdi.

İftar ve sahur sofralarında gıda israfı uyarısı Haber

İftar ve sahur sofralarında gıda israfı uyarısı

Birleşmiş Milletler Gıda İsrafı Raporu’na göre her yıl 7,7 milyon ton yiyeceğin çöpe atıldığı Türkiye'de Ramazan ayındaki iftar ve sahur sofralarında gıda israfına karşı uyarıda bulunuldu. Yeterli ve dengeli beslenerek Ramazan ayını sağlıklı bir şekilde geçirmek mümkün oluyor. Ramazan ayında tüm ailenin bir arada olduğu kalabalık iftar sofraları, bir gelenek olarak birbirinden lezzetli yemekleri ağırlıyor. Ancak, iftar ve sahur sofralarını çeşitlendirirken açlık hissinin verdiği psikolojiyle gıda israfından da kaçınmak gerekiyor. Uzmanlar, yüksek enflasyon sonucu alım gücü düşşe de,  Ramazan ayındaki iftar ve sahur sofralarında gıda israfına karşı uyarıda bulunuyor. Bağımsız, bilimsel ve kar amacı gütmeyen bir kurum olarak gıda, beslenme ve sağlıklı yaşam bilincinin gelişmesine katkı sağlama amacıyla kurulan Sabri Ülker Gıda Araştırmaları Enstitüsü Vakfı da, iftar ve sahur sofralarında gıda israfına karşı açıklama ve önerilerde bulundu. Avrupa’da her yıl ortalama 88 milyon, Türkiye'de 7,7 milyon ton yiyecek çöpe atılıyor Avrupa’da her yıl ortalama 88 milyon ton gıda israf edildiği belirtilen açıklamada, "2021 yılı Birleşmiş Milletler Gıda İsrafı Raporu’na göre Türkiye'de her yıl 7,7 milyon ton yiyecek çöpe atılıyor. Bu nedenle gıda israfının önüne geçmek çok daha da önemli hale geliyor. Bu açıdan bakıldığında ftarda gün boyunca vücudun ihtiyaç duyduğu her besin ögesini içeren bir beslenme sağlıklı bir Ramazan geçirmek için önemli." denildi. İdeal bir iftar sofrasında meyve-sebzeler, tam tahıllar, yoğurt veya ayran gibi süt ürünleri ile zengin kırmızı et, tavuk, balık ve kuru baklagiller arasından tüm besin gruplarının yer alması gerektiği ifade edilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi: "Örneğin protein grubu olarak tavuk seçilen bir öğünde tam tahıllı ekmek, ayran ve mevsim yeşilliklerinden hazırlanmış bir salata tüketerek ideal bir iftar öğünü oluşturabilirsiniz. Ramazan ayında öğün sayısının 2 ana öğüne düşmesi ile günlük gerekli besin ögeleri ve enerji alımının sağlanmasına dikkat ederken artan yemekler ile gıda israfına yol açılmaması büyük önem taşıyor. Plansız ve fazla miktarda pişirilen yemekler çok sayıda artan yemeğe yol açabiliyor." Ramazan ayında gıda israfından kaçınma önerileri "Sahur ve iftar menüsünü planlayın. Sağlıklı bir Ramazan için iftar ve sahurda besin çeşitliliğini sağlarken, gıda israfından kaçınmak gerekiyor. Ramazan ayı ile zengin iftar sofraları alışveriş sıklığının artmasına yol açarken, daha fazla yemeğin sofralarda yer almasına da neden olabiliyor. Bu nedenle, market alışverişine planlı çıkılması ve mutlaka alışveriş listesi yapılması daha da önemli hale getiriyor. Planlanarak yapılan market alışverişleri sayesinde ihtiyaç duyulmayan ürünler alınmıyor ve böylelikle israfın da önüne geçiliyor. İlk giren ilk çıkar prensibini uygulayarak yiyeceklerin dolaplarda veya buzdolabında unutulmadığından emin olun. Taze market ürünleri, son kullanma tarihleri daha yakın olan, öne konulan ürünlerin arkasına yerleştirilmelidir. Buzdolabını düzenlerken, artan yemek gibi gıdaları üst rafa yerleştirin. Ayrıca, bir önceki günden kalan yemeklerin değerlendirilmesi için menü planlama ve buzdolabını kontrol etmeden alışverişe çıkılmaması da önemlidir. Elinizde olanı kullanın; Buzdolabında ve dolaplarda neler olduğunu düzenli olarak kontrol edin ve son kullanma tarihi yaklaşan yiyeceklerin tüketimini önceliklendirin. Buzdolabından çıkardığınız artan sebzeleri makarna, çorba, omlet içine ekleyin veya bir tencerede birlikte pişirerek iftar sofralarınız için farklı bir sebze çorbası hazırlayın. Böylelikle yeni tarifler deneyerek, henüz iyi durumda olan besinlerin israf olmasını engellemiş olacaksınız. Son kullanma tarihi yakın olan besinleri bu tarihten önce dondurun. Örneğin dondurulmuş meyveler, iftar sofralarında güllaç gibi tatlılarınıza farklı bir tat katmak için güzel bir katkı sunar.  Porsiyon miktarlarına dikkat edin; Kültürümüz gereği iftar sofralarımız her yıl kalabalık oluyor. Kalabalık sofralara alışkın kişiler yemekleri her zamanki gibi fazla pişirme eğiliminde olabilir. Oysa pişirilen yemek miktarını azaltarak ve artan yiyecekleri atmak yerine buzdolabında muhafaza edip tekrar değerlendirerek israfın önüne geçmek mümkün. Ayrıca bir önceki gün iftar sofrasından artan pilavı yeniden değerlendirerek çorba veya salatalarınızda yeni tarifler denemek de gıda israfını önlemek için bir diğer seçenek."

İsrafı önlemeyi simgeleyen Haber

İsrafı önlemeyi simgeleyen "turuncu bayrak" 47 otelde dalgalanıyor

ANTALYA (AA) - HATİCE ÖZDEMİR TOSUN - Türkiye'de gıda israfını önleyen, geri dönüşüm odaklı, çevre ve doğa dostu işletmelere verilen turuncu bayrağa sahip otel sayısının yıl sonuna kadar 250'ye yükseleceği öngörülüyor. Turuncu bayrak uygulaması, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Türkiye Aşçılar Federasyonu, Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu, Türkiye Otelciler Federasyonu, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği ve Turist Rehberleri Birliğinin de aralarında bulunduğu birçok kurum kuruluş tarafından destekleniyor. Turuncu bayrak uygulamasının koordinatörü ve Gıda İsrafını Önleme ve Bilinçlendirme Programı Direktörü Ali Akgün, AA muhabirine, turuncu bayrağın gıda israfının önlenmesi ve gıdanın korunması amacıyla yapılan çalışmalara doğrudan katkı sağlayan, toplumda farkındalık oluşturan ve gıda israfı sorununa kökten çözümler üreten kapsamlı bir sistem olduğunu söyledi. Türkiye'ye özgü olan ve sıfır atık çalışmalarına destek amacıyla temelleri 2017'de atılan turuncu bayrağın 2019'da bazı otellerde uygulanmaya başlandığını dile getiren Akgün, gıdanın üretiminden işlenmesine, depolanmasından satışı ve tüketimine kadar gıdayla ilgili her türlü hizmeti içerdiğini belirtti. Özellikle küresel salgın döneminde israfın önlenmesinin öneminin daha iyi kavrandığını vurgulayan Akgün, "Turuncu bayrak, bugün Türkiye'nin dört bir tarafında dalgalanıyor. Sakarya'dan Rize'ye, Bursa'dan Antalya'ya, Muğla'dan Kapadokya'ya 47 otelimizde uygulanıyor. Bu yılın sonunda 250 oteli, bir yıl sonra da 1000 oteli aşacağımızı öngörüyoruz." dedi. - Eğitim veriliyor, denetleniyor, performans raporlanıyor Bayrağı almak isteyen tesislerin kendilerine başvuruda bulunduğunu ifade eden Akgün, önce sistemi otel yöneticilerine anlattıklarını ve kabul etmeleri halinde temsilcilikler, farkındalık etkinlikleri, personel eğitimleri gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Sektörü yormayan bir sistem oluşturduklarını belirten Akgün, "Sistem menü tasarlamasından yemeğin en israfsız şekilde, sıfır atıkla hazırlanmasını, sunulmasını içeriyor. Misafirlerde israfa yönelik duyarlılık oluşturacak etkinlikler hazırlanıyor. Mesela çocuklar için hikaye kitapları yazıldı, danslar tasarlandı. Çocuk kulübü temsilcilerimiz var." diye konuştu. Akgün, periyodik denetimler gerçekleştirdiklerini ve buna göre puanlama yaparak işletmeyi belgelendirdiklerini kaydetti. Bayrağı alan tesisin çalışmalarını takip ettiklerini, performans göstergelerini raporladıklarını aktaran Akgün, bayrağı alan tesislerin prosedürleri sürekli yerine getirdiğini belirtti. Herhangi bir aksaklık oluştuğunda devreye girdiklerini ifade eden Akgün, yapıcı adımlarla aksaklıkları gidermeye çalıştıklarını ve sistemin sürdürülebilir olmasını sağladıklarını dile getirdi. - "Otellere ekstra değer katıyor" Turuncu bayrağın tamamen yerli bir sistem olduğuna dikkati çeken Akgün, "Türkiye'de geliştirilmiş bir sistem. Motive edici ve heyecan verici bir çalışma. Hızlı bir şekilde yayılacağına inanıyoruz. Uluslararası modelde çalışmalarımız var. 2024'te de uluslararası alana açılmayı planlıyoruz. Dünyada zincir oteller var, 5 bin oteli olan gruplar var, onlarla mektuplaşıyoruz." bilgisini verdi. Akgün, turuncu bayrağın gıdaya saygılı, geri dönüşüm odaklı, çevre ve doğa dostu, hayvansever, işletme giderlerini azaltan, ülke ekonomisine katkı sağlayan otellere ekstra değer kattığını vurgulayarak, konaklama sektörünün de bu sistemi benimsediğini kaydetti. - Turuncu bayraklı otel yöneticileri, uygulamadan memnun Turuncu bayrağın dalgalandığı Antalya'daki ASKA Lara Otel'in Genel Müdürü Levent Suyolcuoğlu da uygulamaya geçen yıl dahil olduklarını ve otel personeline eğitim aldırdıklarını söyledi. Misafirlerde de farkındalık oluşturmak için restoran bölümleri başta olmak üzere tesisin bazı noktalarına "Afiyet olsun, israf olmasın" yazısı ve turuncu bayrağı simgeleyen belgeleri astıklarını belirten Suyolcuoğlu, şöyle devam etti: "Misafirlere yönelik eğlenceli etkinlikler de yapıyoruz. Farkındalığı maksimum noktaya çıkarmak için tabağındaki her şeyi bitiren misafirlerimize küçük sürprizler hazırladık. Çocukları değişik aktivitelerle neşelendiriyoruz. Son derece yararlı bir uygulama. Etkilerini gördük. Sürdürülebilir bir program." Suyolcuoğlu, bayrağı gururla otelde dalgalandırmaya devam edeceklerini kaydetti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.