SON DAKİKA

#İsmail Hakkı Atal

İLKHABER-Gazetesi - İsmail Hakkı Atal haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İsmail Hakkı Atal haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Doğa savaşçısı avukat, sağlık engelini aşamadı Haber

Doğa savaşçısı avukat, sağlık engelini aşamadı

Doğa savaşçısı Atal, “Erzincan İliç’te sahadaki faaliyetlerimiz sonrasında KOAH'a evrilen sağlık sorunlarım nedeniyle Cumhuriyetçi Vatanseverler Partisi Genel Başkanlığı’ndan ayrılmak zorunda kaldım. Bundan sonraki görevime Cumhuriyetçi Vatanseverler Partisi Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak devam edeceğim” ifadelerini kullandı. Maden ruhsatlarının iptali için çok sayıda dava açtı Adana Barosu avukatlarından İsmail Hakkı Atal, bugüne dek Türkiye'nin birçok bölgesinde çevre tahribatına karşı açtığı davalarla kamuoyunun takdirini kazanmıştı. Erzincan’dan Adana’ya, Muğla’dan İstanbul’a kadar birçok ilde, doğaya zarar verdiği gerekçesiyle çok sayıda maden ruhsatının iptali için hukuki mücadele yürüttü. Özellikle Erzincan İliç’te altın madenine karşı açılan davalarda aktif rol üstlenen Atal, bölgede yaşanan siyanür sızıntıları sonrası çevresel felaket riskine dikkat çekmiş, bölge halkının sesi olmuştu. Akbelen direnişine manevi ve hukuki destek Atal, 17 Temmuz 2021’de Muğla’nın Milas ilçesi İkizköy Mahallesi’nde 700 dönümlük Akbelen Ormanı'nda kömür madeni açılması amacıyla başlatılan ağaç kesimine karşı çıkan köylülerle birlikte yer almış, çevreci eylemlere hem sahada hem hukuk önünde destek vermişti. Sürecin başından bu yana köylülerin yanında yer alan Atal, Akbelen Ormanı’nın korunması için hukuki girişimlerde bulunarak dikkat çekmişti. Termik santral ve su kaynakları tehdidine karşı uyardı Muğla’da faaliyet gösteren termik santrallerin Bodrum ve Milas’ın önemli su kaynaklarını tehdit ettiğine dair yaptığı açıklamalar da kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı. Atal, bu santrallerin çevresel etkilerine ilişkin somut belgelerle basınla paylaşımlarda bulunmuş, doğa tahribatının geri dönülemez boyutlara ulaşabileceği yönünde kamuoyunu uyarmıştı. İstanbul Beykoz’da ormanlık alanın korunması için mücadele verdi İsmail Hakkı Atal, İstanbul Beykoz’da 188 dönüm ormanlık alanın orman sınırı dışına çıkarılmasına yönelik girişimlere de hukuki açıdan itiraz etmiş, bu kararın iptali için dava açarak doğal alanların yapılaşmaya açılmasına karşı çıkmıştı. Bu girişim, kent ormanlarının korunması konusunda hukuk yoluyla verilen mücadelenin simgesi haline gelmişti. Barış ve adalet çağrılarıyla da gündemdeydi Yalnızca çevre mücadelesiyle değil, aynı zamanda insan hakları ve bölgesel barış konularındaki açıklamalarıyla da dikkat çeken Atal, Orta Doğu’da yaşanan çatışmalara karşı barış ve diyalog çağrıları yaparak uluslararası düzeyde de duyarlılık oluşturmayı hedeflemişti. İsmail Hakkı Atal’ın Cumhuriyetçi Vatanseverler Partisi’ndeki yeni görevi olan “Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı” kapsamında çevre ve hukuk mücadelelerine daha odaklı bir biçimde devam etmesi bekleniyor. Atal’ın sağlık sorunlarına rağmen doğa ve adalet için verdiği mücadeleyi sürdürme kararlılığı, çevre hareketleri açısından önemli bir motivasyon kaynağı olmaya devam ediyor.

ÇED süreci olmadan verilen maden ruhsatı iptal edildi Haber

ÇED süreci olmadan verilen maden ruhsatı iptal edildi

Adana Barosu'na kayıtlı çevreci avukat İsmail Hakkı Atal, Tokat’ın Killik Köyü sınırları içinde 2022-2029 yılları arasında geçerli olan ve el karotu yöntemiyle başlanması planlanan arama faaliyetlerine yönelik ruhsatın iptali istemiyle Tokat İdare Mahkemesi’ne açılan davanın reddedildiğini anımsattı. Samsun Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi’nin, söz konusu davanın kararını kaldırarak maden arama izninin hukuka aykırı olduğuna hükmettiğini ifade eden Atal, “İlk derece mahkemesi başvuruyu reddetmişti. Ancak, çevresel etkilerin dikkate alınmaması, alanda yer alan doğal ve kültürel varlıkların gözetilmemesi nedeniyle karar istinafa taşındı. Samsun Bölge İdare Mahkemesi, dosyada yapılan incelemeler sonucunda maden arama faaliyetinin yalnızca el karotu yöntemiyle sınırlı kalmayacağına, detay arama döneminde sondaj, yarma ve kuyu açma işlemlerinin de yapılacağına dikkat çekti. Kararda, söz konusu işlemlerin çevre üzerinde uzun vadeli olumsuz etkiler doğurabileceği vurgulandı” dedi. Mahkemenin kararında, ÇED süreci işletilmeden verilen ruhsatın Anayasa’nın 56. maddesine ve çevre koruma mevzuatına aykırı olduğunun belirtildiğini ifade eden Atal, “ÇED Yönetmeliği ve Maden Kanunu’ndaki düzenlemelere atıfta bulunan mahkeme, özellikle karot, kırıntı ve numune alma gibi işlemlerin çevre üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi” diye konuştu. “Anıt ağaçlar, su Kaynakları, arkeolojik kalıntılar dikkate alınmadı” Davacıların başvuru dilekçelerinde, arama yapılması planlanan bölgede koruma altındaki doğal alanlar, biyolojik çeşitlilik, su kaynakları, arkeolojik sit alanları, tarım arazileri, anıt ağaçlar ve inanç merkezleri gibi unsurların dikkate alınmadığının vurguladığını anlatan Atal, şunları kaydetti: “Mahkeme, bu çevresel hassasiyetlerin göz önünde bulundurulmasının zorunlu olduğunu ifade etti. Samsun Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi, Tokat İdare Mahkemesi’nin kararını kaldırarak, maden arama ruhsatının iptaline karar verdi. Ayrıca, davacıya ve yanında müdahil olanlara toplam 36 bin TL vekalet ücreti ödenmesine ve 13.788 TL yargılama giderinin davalı idareden tahsil edilmesine hükmetti. Kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde Danıştay’da temyiz yolu açık olacak.”

'Yumurtalık'ta kanser vakaları arttı' iddiası Haber

'Yumurtalık'ta kanser vakaları arttı' iddiası

Adana Barosu avukatlarından İsmail Hakkı Atal, Almanlara ait olan Su Gözü Termik Santrali'nin 2000 yılından bu yana, Çin Devlet Şirketi Şangay Elektrik’e ait olan EMBA Termik Santrali'nin ise 2016 yılından bu yana Adana'nın Yumurtalık ilçesinde faaliyette bulunduğunu söyledi. Her iki termik santralin Yumurtalık halkını, Çukurova’yı ve Türkiye’yi zehirlediğini öne süren Atal, "Bu sağlık sorunu, Dünya Sağlık Örgütü'nün termik santrallerin yarattığı hava kirliliğinin akciğer kanserine yol açtığına ilişkin 2013 yılında yayımladığı rapora göre ispatlanıyor. Biz de Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri olarak açtığımız davalarda, bu rapora dayanarak somut veriler sunduk” diye konuştu. Atal, şunları kaydetti: “Adana’nın Akdeniz’e kıyısı olan Yumurtalık’ta bulunan Su Gözü Termik Santrali nedeniyle kanser vakaları yüzde 1200 oranında arttı. EMBA Kömürlü Termik Santrali de kanser vakalarında çarpan etkisi yaratıyor.  Bu konuda Ankara 7. İdare Mahkemesi’nde açılan davada, Sağlık Bakanlığı’ndan gelen kanser istatistikleriyle bu artış delillendirildi. 2009 ile 2014 arasında Yumurtalık’ta kanser çeşidi de 4’ten 25’e yükseldi. Ama buna rağmen Çinlilere bu termik santrali kurduruldu.” Atal, geçtiğimiz günlerde EMBA termik santraline karşı açtıkları dava kapsamında Anayasa Mahkemesi’ne başvurduklarını da hatırlatarak, sera gazı emisyonlarının da dosyada delil olarak sunulduğunu sözlerine ekledi.

CVP Genel Başkanı Atal: HTŞ’nin soykırım suçuna karşı uluslararası hukuku harekete geçiriyoruz Haber

CVP Genel Başkanı Atal: HTŞ’nin soykırım suçuna karşı uluslararası hukuku harekete geçiriyoruz

CVP Genel Başkanı olan Adana Barosu avukatlarından İsmail Hakkı Atal, ABD ve İsrail desteğiyle Suriye’de faaliyet gösteren HTŞ’nin, özellikle Alevi sivillere yönelik sistematik bir soykırım gerçekleştirdiğini öne sürdü. CVP olarak, 9 Mart Pazar günü saat 22.20 itibariyle Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) başvuruda bulunduklarını ifade eden Atal, HTŞ lideri Ahmet Eş-Şara’nın soykırım suçundan yargılanması için dilekçe verdiklerini duyurdu. Atal, UCM Roma Statüsü’nün 6. maddesinde tanımlanan soykırım suçunu hatırlatarak, HTŞ’nin kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere sivil halka karşı gerçekleştirdiği saldırıların uluslararası hukuk açısından açıkça bir insanlık suçu olduğunu vurguladı. “Türk milleti, soykırıma uğrayan sivil halkla dayanışma içinde olmalıdır” HTŞ’nin işlediği suçların görmezden gelinemeyeceğini belirten Atal, Türkiye’nin benzer tehlikelerle karşı karşıya kalmaması için etnik ve mezhepsel bölücülük politikalarına karşı uyanık olunması gerektiğini söyledi. Atal, Türk milletini Suriye’deki sivil Alevi halkla dayanışma içinde olmaya ve soykırıma uğrayan sivillerin sesini uluslararası topluma duyurmak için harekete geçmeye çağırdı. Ayrıca, vatandaşların UCM’ye yönelik hazırlanan suç duyurusu dilekçesini ICCVisits@icc-cpi.int adresine göndermesi için çağrıda bulunan Atal, bu adımın Atatürk’ün "Yurtta barış, dünyada barış" ilkesi doğrultusunda önemli bir görev olduğunu kaydetti.

Çevreci avukat, yargılanmaktan çıkıp aynı suçtan hakkında dava açılan müvekkilini savundu Haber

Çevreci avukat, yargılanmaktan çıkıp aynı suçtan hakkında dava açılan müvekkilini savundu

Erzincan İliç’te 13 Şubat'ta toprak kayması sonucu 9 işçinin kaybolduğu madeni işleten şirketin avukatları tarafından, Adana Barosu avukatlarından İsmail Hakkı Atal aleyhine, İliç Cumhuriyet Başsavcılığı'na, "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" iddiasıyla suç duyurusunda bulunulmuştu. Suç duyurusu kapsamında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Erzincan Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edilmişti. Bugün Erzincan Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına başlanan Avukat Atal, hakkındaki iddiayı kabul etmeyerek, yöneltilen suçlamaların asılsız olduğunu ortaya koyan bilimsel delilleri mahkeme heyetine sundu. Beraatını talep eden Atal, ertelenen duruşmadan çıkarak, yine kendisi gibi aynı suçtan hakkında dava açılan müvekkili Sedat Cezayirlioğlu'nun yargılandığı duruşmada hazır bulundu ve savunma yaptı. Duruşma sonrası ilkhaber-gazetesi.com'a Sedat Cezayirlioğlu ile birlikte açıklama yapan Atal, "Daha önce de açıkladığımız gibi açılan dava, söz konusu madenin çevreye verdiği zararı karşı beni ve bu konuda duyarlı olan çevrecileri susturma amacı taşıyor. İddianamede yöneltilen suçlamaların asılsız olduğunu ortaya koyan bilimsel delilleri mahkemeye sunduk. Davanın beraatla sonuçlanmasını umuyoruz" dedi. “Madenin bulunduğu bölge fay hattı üzerinde” Yapılan bilimsel çalışmaların, Erzincan İliç'teki altın madeninin altında en geç 2039’a kadar her an 7’den büyük bir deprem beklendiğini gösterdiğini açıklayan Atal, şunları kaydetti: “En son 1939 yılında yıkıcı deprem gerçekleşen Kuzey Anadolu fayının Yedisu Segmenti, bu fayın en doğusundaki ilk bölümdür ve en geç 100 yıllık periyodlarda yıkıcı deprem gerçekleşmektedir. Son yıkıcı deprem olan 1939 depreminden 84 yıl geçmiş ve burada her an 7’den büyük yıkıcı deprem olabileceği belirtilmektedir. Böyle bir depremin gerçekleşmesi halinde 66 milyon ton 39 çeşit zehirli atık sadece Fırat Nehri'ne karışmakla kalmayacaktır. Aynı zamanda ekteki fay haritasında görülen fay hatları boyunca 60 kilometre kalınlığındaki yer kabuğu kırılarak, bir nevi boru şebekesi gibi fay hattı boyunca tüm bölgenin yeraltına 66 milyon ton zehirli atık karışacaktır. Böyle bir durum ise telafisi mümkün olmayan felakete yol açacaktır.” TCK Md. 217/a "Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır."

Çevreci Avukat Atal'ın yargılanmasına yarın başlanacak Haber

Çevreci Avukat Atal'ın yargılanmasına yarın başlanacak

Erzincan İliç’te 13 Şubat'ta toprak kayması sonucu 9 işçinin kaybolduğu madeni işleten şirketin avukatları tarafından, Adana Barosu avukatlarından İsmail Hakkı Atal aleyhine, İliç Cumhuriyet Başsavcılığı'na, "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" iddiasıyla suç duyurusunda bulunulmuştu. Suç duyurusu kapsamında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Erzincan Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edilmişti. İsmail Hakkı Atal’ın yargılanmasına yarın Erzincan Asliye Ceza Mahkemesi'nde başlanacağı öğrenildi. Avukat İsmail Hakkı Atal, ilkhaber-gazetesi.com’a yaptığı açıklamada, “Açılan dava, söz konusu madenin çevreye verdiği zararı karşı beni ve bu konuda duyarlı olan çevrecileri susturma amacı taşımaktadır. İddianamede yöneltilen suçlamaların asılsız olduğunu ortaya koyan bilimsel delilleri, yarın yapılacak duruşmada mahkeme heyetine sunacağım. Açılan bu ve benzeri davalar, bu coğrafyada eşsiz bir doğaya sahip olan ülkemizin çıkarlarını korumaktan beni caydırmayacak. Daha önce de ifade ettiğim gibi, vazifemiz, bağımsızlığımızı ve Türk Cumhuriyetini korumaktır" dedi. İsmail Hakkı Atal, aynı suçtan aynı gün müvekkili Sedat Cezayirlioğlu'nun da açılan başka bir davada yargılanmasına başlanacağını kaydetti. TCK Md. 217/a "Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır."

Çevreci Avukat Atal: Bodrum ve Milas'ın su kaynaklarını termik santral tehdit ediyor Haber

Çevreci Avukat Atal: Bodrum ve Milas'ın su kaynaklarını termik santral tehdit ediyor

Adana Barosu'na kayıtlı Karadam ve Karacahisar Mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği Gönüllü Avukatı İsmail Hakkı Atal, Yeniköy-Kemerköy Termik Santrali ve santral için maden kömürü ocağı açılması işleminin, Bodrum ve Milas'ın su kaynaklarını tehdit ettiğini öne sürdü. Muğla'nın Milas ilçesi İkizköy Mahallesi'ndeki Akbelen ormanında termik santral için kömür ocağı açmak amacıyla ağaçların kesilmesine karşı çıkarak çevreci aktivistlerle birlikte eylem başlatan yöre sakinlerinin nöbeti, 1084 günü geride bıraktı. Avukat İsmail Hakkı Atal, çevreci aktivistlerin ve yöre halkının, Akbelen'deki 700 dönümlük ormanını korumak amacıyla 17 Temmuz 2021 tarihinde nöbete başladığını anımsattı. Yeniköy-Kemerköy Termik Santrali için Akbelen’in kömür madeni ocağına çevrilmesine engel olma girişimlerinin kararlılıkla devam ettiğini ifade eden Atal, "Doğa katliamına karşı burada başlatılan nöbeti, ne engellemeler, ne bölgede meydana gelen orman yangını, ne aşırı sıcak ve ne de soğuk kış günleri mani olamadı. Ormancıların 30 ağacı kesmesiyle başlayan nöbetimiz, kararlılıkla devam edecek. İkizköy, her şeye rağmen, Türkiye ve Dünya tarihine geçen direnişini sürdürüyor" dedi. Atal, bölgedeki termik santral ve bu termik santral için açılan maden ocağının, turizm faaliyetleriyle ülke ekonomisine önemli katkıda bulunan Muğla'nın Bodrum ve Milas ilçelerinin yeraltı su kaynaklarını da tehdit ettiğini savundu. Bodrum ve Milas'ta yaşayanlara seslenerek, “Türkiye'nin bu turizm cennetinin yeraltı su yatakları tükendiğinde oturduğunuz konutların değerinin düşeceğinden haberleriniz yok” diyen Atal, "Akbelen'deki doğa katliamına karşı duyarlı olun" ifadesi kullandı.

İkizköylüler, Kurban Bayramı'nı Akbelen Ormanı nöbetinde geçirecek Haber

İkizköylüler, Kurban Bayramı'nı Akbelen Ormanı nöbetinde geçirecek

Muğla Milas'ta İkizköy Mahallesi sakinlerinin çevrecilerin desteğiyle 700 dönümlük Akbelen ormanını korumak amacıyla 17 Temmuz 2021 tarihinde başlattığı nöbet, bin 62 günü geride bıraktı. Karadam ve Karacahisar Mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği’nin gönüllü avukatı İsmail Hakkı Atal, İkizköy sakinlerinin, bu Kurban Bayramı'nı da dönüşümlü olarak nöbette geçireceklerini söyledi. Muğla'nın Milas ilçesi İkizköy Mahallesi'ndeki Akbelen ormanında kömür ocağı açmak amacıyla ağaçların kesilmesine karşı çıkarak çevreci aktivistlerle birlikte eylem başlatan yöre sakinleri, ormanlık alanın "tahsis iptali" istemiyle Muğla 1. İdare Mahkemesi’nde açılan davanın dün yapılan duruşmasına katıldı. İkizköy sakinlerine, duruşma öncesi ve sonrasında CHP TBMM Başkanvekili Gülizar Kiçer Karaca, Muğla milletvekilleri Gizem Özcan, Cumhur Uzun, CHP üyeleri, Bodrum, Milas, Marmaris ve Fethiye’den gelen çevre örgütleri ile gönüllü avukatlar destek verdi. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras da, termik santralin Bodrum ve Milas’ın günlük su ihtiyacından fazla su tükettiği gerekçesiyle davaya müdahil olmak için çevrecilerden talepte bulundu. Duruşmada, avukatlar tarafından, söz konusu davada bilirkişi incelemesi olmadan karar verilemeyeceği ifade edildi. İkizköylüler, burada yapılan açıklamanın ardından, yeniden nöbet yerlerine döndü. Karadam ve Karacahisar Mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği Gönüllü Avukatı İsmail Hakkı Atal, Akbelen ormanlarındaki 700 dönümlük orman ve zeytinlik arazilerin Yeniköy-Kemerköy Termik Santralleri için maden kömürü ocağına çevrilmesine engel olmak amacıyla 17 Temmuz 2021 tarihinde eylem başlatıldığını anımsattı. Adana Barosu avukatlarından İsmail Hakkı Atal, İkizköy sakinleri ve onlara destek veren çevrecilerin, bölgede meydana gelen orman yangını, aşırı sıcak ve yağmurlu günlerde bile nöbet yerlerini terk etmediklerini söyledi. Ne olumsuz hava koşulları ne de orman yangının engel olamadığı yöre halkı ve aktivistlerin, ormancıların 30 ağacı kesmesiyle başlayan nöbeti kararlılıkla sürdürdüğünü ifade eden Atal, “Doğa katliamına karşı burada başlatılan nöbet, bin 62 günü geride bıraktı. İkizköy sakinleri bu Kurban Bayramı'nı da dönüşümlü olarak nöbet yerlerinde geçirecek. Biz doğa savunucuları hukukçular da onların yanında olacağız" dedi.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İLKHABER-Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.