TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#İsmail Hakkı Atal

İLKHABER-Gazetesi - İsmail Hakkı Atal haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İsmail Hakkı Atal haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Çevreci avukat, yargılanmaktan çıkıp aynı suçtan hakkında dava açılan müvekkilini savundu Haber

Çevreci avukat, yargılanmaktan çıkıp aynı suçtan hakkında dava açılan müvekkilini savundu

Erzincan İliç’te 13 Şubat'ta toprak kayması sonucu 9 işçinin kaybolduğu madeni işleten şirketin avukatları tarafından, Adana Barosu avukatlarından İsmail Hakkı Atal aleyhine, İliç Cumhuriyet Başsavcılığı'na, "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" iddiasıyla suç duyurusunda bulunulmuştu. Suç duyurusu kapsamında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Erzincan Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edilmişti. Bugün Erzincan Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına başlanan Avukat Atal, hakkındaki iddiayı kabul etmeyerek, yöneltilen suçlamaların asılsız olduğunu ortaya koyan bilimsel delilleri mahkeme heyetine sundu. Beraatını talep eden Atal, ertelenen duruşmadan çıkarak, yine kendisi gibi aynı suçtan hakkında dava açılan müvekkili Sedat Cezayirlioğlu'nun yargılandığı duruşmada hazır bulundu ve savunma yaptı. Duruşma sonrası ilkhaber-gazetesi.com'a Sedat Cezayirlioğlu ile birlikte açıklama yapan Atal, "Daha önce de açıkladığımız gibi açılan dava, söz konusu madenin çevreye verdiği zararı karşı beni ve bu konuda duyarlı olan çevrecileri susturma amacı taşıyor. İddianamede yöneltilen suçlamaların asılsız olduğunu ortaya koyan bilimsel delilleri mahkemeye sunduk. Davanın beraatla sonuçlanmasını umuyoruz" dedi. “Madenin bulunduğu bölge fay hattı üzerinde” Yapılan bilimsel çalışmaların, Erzincan İliç'teki altın madeninin altında en geç 2039’a kadar her an 7’den büyük bir deprem beklendiğini gösterdiğini açıklayan Atal, şunları kaydetti: “En son 1939 yılında yıkıcı deprem gerçekleşen Kuzey Anadolu fayının Yedisu Segmenti, bu fayın en doğusundaki ilk bölümdür ve en geç 100 yıllık periyodlarda yıkıcı deprem gerçekleşmektedir. Son yıkıcı deprem olan 1939 depreminden 84 yıl geçmiş ve burada her an 7’den büyük yıkıcı deprem olabileceği belirtilmektedir. Böyle bir depremin gerçekleşmesi halinde 66 milyon ton 39 çeşit zehirli atık sadece Fırat Nehri'ne karışmakla kalmayacaktır. Aynı zamanda ekteki fay haritasında görülen fay hatları boyunca 60 kilometre kalınlığındaki yer kabuğu kırılarak, bir nevi boru şebekesi gibi fay hattı boyunca tüm bölgenin yeraltına 66 milyon ton zehirli atık karışacaktır. Böyle bir durum ise telafisi mümkün olmayan felakete yol açacaktır.” TCK Md. 217/a "Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır."

Çevreci Avukat Atal'ın yargılanmasına yarın başlanacak Haber

Çevreci Avukat Atal'ın yargılanmasına yarın başlanacak

Erzincan İliç’te 13 Şubat'ta toprak kayması sonucu 9 işçinin kaybolduğu madeni işleten şirketin avukatları tarafından, Adana Barosu avukatlarından İsmail Hakkı Atal aleyhine, İliç Cumhuriyet Başsavcılığı'na, "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" iddiasıyla suç duyurusunda bulunulmuştu. Suç duyurusu kapsamında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Erzincan Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edilmişti. İsmail Hakkı Atal’ın yargılanmasına yarın Erzincan Asliye Ceza Mahkemesi'nde başlanacağı öğrenildi. Avukat İsmail Hakkı Atal, ilkhaber-gazetesi.com’a yaptığı açıklamada, “Açılan dava, söz konusu madenin çevreye verdiği zararı karşı beni ve bu konuda duyarlı olan çevrecileri susturma amacı taşımaktadır. İddianamede yöneltilen suçlamaların asılsız olduğunu ortaya koyan bilimsel delilleri, yarın yapılacak duruşmada mahkeme heyetine sunacağım. Açılan bu ve benzeri davalar, bu coğrafyada eşsiz bir doğaya sahip olan ülkemizin çıkarlarını korumaktan beni caydırmayacak. Daha önce de ifade ettiğim gibi, vazifemiz, bağımsızlığımızı ve Türk Cumhuriyetini korumaktır" dedi. İsmail Hakkı Atal, aynı suçtan aynı gün müvekkili Sedat Cezayirlioğlu'nun da açılan başka bir davada yargılanmasına başlanacağını kaydetti. TCK Md. 217/a "Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır."

Çevreci Avukat Atal: Bodrum ve Milas'ın su kaynaklarını termik santral tehdit ediyor Haber

Çevreci Avukat Atal: Bodrum ve Milas'ın su kaynaklarını termik santral tehdit ediyor

Adana Barosu'na kayıtlı Karadam ve Karacahisar Mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği Gönüllü Avukatı İsmail Hakkı Atal, Yeniköy-Kemerköy Termik Santrali ve santral için maden kömürü ocağı açılması işleminin, Bodrum ve Milas'ın su kaynaklarını tehdit ettiğini öne sürdü. Muğla'nın Milas ilçesi İkizköy Mahallesi'ndeki Akbelen ormanında termik santral için kömür ocağı açmak amacıyla ağaçların kesilmesine karşı çıkarak çevreci aktivistlerle birlikte eylem başlatan yöre sakinlerinin nöbeti, 1084 günü geride bıraktı. Avukat İsmail Hakkı Atal, çevreci aktivistlerin ve yöre halkının, Akbelen'deki 700 dönümlük ormanını korumak amacıyla 17 Temmuz 2021 tarihinde nöbete başladığını anımsattı. Yeniköy-Kemerköy Termik Santrali için Akbelen’in kömür madeni ocağına çevrilmesine engel olma girişimlerinin kararlılıkla devam ettiğini ifade eden Atal, "Doğa katliamına karşı burada başlatılan nöbeti, ne engellemeler, ne bölgede meydana gelen orman yangını, ne aşırı sıcak ve ne de soğuk kış günleri mani olamadı. Ormancıların 30 ağacı kesmesiyle başlayan nöbetimiz, kararlılıkla devam edecek. İkizköy, her şeye rağmen, Türkiye ve Dünya tarihine geçen direnişini sürdürüyor" dedi. Atal, bölgedeki termik santral ve bu termik santral için açılan maden ocağının, turizm faaliyetleriyle ülke ekonomisine önemli katkıda bulunan Muğla'nın Bodrum ve Milas ilçelerinin yeraltı su kaynaklarını da tehdit ettiğini savundu. Bodrum ve Milas'ta yaşayanlara seslenerek, “Türkiye'nin bu turizm cennetinin yeraltı su yatakları tükendiğinde oturduğunuz konutların değerinin düşeceğinden haberleriniz yok” diyen Atal, "Akbelen'deki doğa katliamına karşı duyarlı olun" ifadesi kullandı.

İkizköylüler, Kurban Bayramı'nı Akbelen Ormanı nöbetinde geçirecek Haber

İkizköylüler, Kurban Bayramı'nı Akbelen Ormanı nöbetinde geçirecek

Muğla Milas'ta İkizköy Mahallesi sakinlerinin çevrecilerin desteğiyle 700 dönümlük Akbelen ormanını korumak amacıyla 17 Temmuz 2021 tarihinde başlattığı nöbet, bin 62 günü geride bıraktı. Karadam ve Karacahisar Mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği’nin gönüllü avukatı İsmail Hakkı Atal, İkizköy sakinlerinin, bu Kurban Bayramı'nı da dönüşümlü olarak nöbette geçireceklerini söyledi. Muğla'nın Milas ilçesi İkizköy Mahallesi'ndeki Akbelen ormanında kömür ocağı açmak amacıyla ağaçların kesilmesine karşı çıkarak çevreci aktivistlerle birlikte eylem başlatan yöre sakinleri, ormanlık alanın "tahsis iptali" istemiyle Muğla 1. İdare Mahkemesi’nde açılan davanın dün yapılan duruşmasına katıldı. İkizköy sakinlerine, duruşma öncesi ve sonrasında CHP TBMM Başkanvekili Gülizar Kiçer Karaca, Muğla milletvekilleri Gizem Özcan, Cumhur Uzun, CHP üyeleri, Bodrum, Milas, Marmaris ve Fethiye’den gelen çevre örgütleri ile gönüllü avukatlar destek verdi. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras da, termik santralin Bodrum ve Milas’ın günlük su ihtiyacından fazla su tükettiği gerekçesiyle davaya müdahil olmak için çevrecilerden talepte bulundu. Duruşmada, avukatlar tarafından, söz konusu davada bilirkişi incelemesi olmadan karar verilemeyeceği ifade edildi. İkizköylüler, burada yapılan açıklamanın ardından, yeniden nöbet yerlerine döndü. Karadam ve Karacahisar Mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği Gönüllü Avukatı İsmail Hakkı Atal, Akbelen ormanlarındaki 700 dönümlük orman ve zeytinlik arazilerin Yeniköy-Kemerköy Termik Santralleri için maden kömürü ocağına çevrilmesine engel olmak amacıyla 17 Temmuz 2021 tarihinde eylem başlatıldığını anımsattı. Adana Barosu avukatlarından İsmail Hakkı Atal, İkizköy sakinleri ve onlara destek veren çevrecilerin, bölgede meydana gelen orman yangını, aşırı sıcak ve yağmurlu günlerde bile nöbet yerlerini terk etmediklerini söyledi. Ne olumsuz hava koşulları ne de orman yangının engel olamadığı yöre halkı ve aktivistlerin, ormancıların 30 ağacı kesmesiyle başlayan nöbeti kararlılıkla sürdürdüğünü ifade eden Atal, “Doğa katliamına karşı burada başlatılan nöbet, bin 62 günü geride bıraktı. İkizköy sakinleri bu Kurban Bayramı'nı da dönüşümlü olarak nöbet yerlerinde geçirecek. Biz doğa savunucuları hukukçular da onların yanında olacağız" dedi.

Facia yaşanan madende toprak altındaki diğer işçilerin de cenazelerine ulaşıldı Haber

Facia yaşanan madende toprak altındaki diğer işçilerin de cenazelerine ulaşıldı

Erzincan'ın İliç ilçesindeki Çöpler Altın Madeninde toprak kayması sonucu kaybolan 5 işçinin daha cenazelerine ulaşıldı. Erzincan Valiliği'nin, konuyla ilgili açıklamasında, "İliç ilçemizdeki toprak kayması sonucu göçük altında kalan son 5 kardeşimizin de cansız bedenlerine ulaşılmıştır. Hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah'tan rahmet, kederli ailelerine, yakınlarına, sevdiklerine başsağlığı ve sabrıcemil diliyoruz." ifadeleri kullanıldı. İşçilerin cenaze namazlarının, Erzincan Terzibaba Camisi'nde bugün öğle namazının ardından kılınacağı belirtildi. Cenazelerine ulaşılan Fahrettin Keklik ve Şaban Yılmaz'ın cenazelerinin İliç ilçesinde, Hüseyin Kara ve Abdurrahman Şahin'in cenazelerinin Sivas'ta, Mehmet Kazar'ın cenazesinin ise Osmaniye'de toprağa verileceği bildirildi. Olayın yaşandığı altın madeninin ruhsatı ve ÇED raporunun iptaline ilişkin dava açan Adana Barosu Avukatlarından İsmail Hakkı Atal, yaptığı açıklamada şunları kaydettmisti: "Madeni işleten şirket, 66 milyon ton zehirli atık havuzunu 200 milyon tona çıkartmak ve kapasitesini arttırmak istiyordu. Bizim davanın konusu buydu. Malatya, Tunceli, Tunceli'deki Munzur Çevre Koruma Bölgesi, bunların hepsini yok edecek şekilde madeni geliştirmek istiyorlardı. Müvekkil Sedat Cezayirlioğlu ile birlikte yıllardır bu konuda mücadele ediyoruz. Bizim bu kapasite arttırma ile ilgili açtığımız davayla ilgili mücadelemiz başlayalı 3'ü oldu. Müvekkil Sedat Cezayirlioğlu'nun ve benim mücadelemiz olmazsaydı şu andaki facia çok çok daha büyük olacaktı. Yani kapasitesi arttırılmamış haliyle şu anda bu maden atığı çöktü. Bizim bütün davalarla, keşiflerle, burasıyla ilgili söylediğimiz en önemli husus; Burası aktif olan Bingöl Yedisu Fay Zonu'nun tam üzerinde. Ve iki bilim insanının burayla ilgili özel bir çalışması var. Diyorlar ki Bingöl Yedisu Fay Zonu'nda her 100 yılda bir yeniden büyük deprem olur. Ve 1939 Erzincan Depremi'nden sonra buradaki 100 yıllık sürenin dolmasına 14 yıl kaldı. Eğer burada bu önümüzdeki 14 yıl içerisinde bu maden kapatılmayacak olur ise bu durumda burada çok daha büyük bir facia gerçekleşecek. Bütün Fırat, bütün Doğu ve Güney Doğu zehirlenecek.  Yani buranın bir an önce kapısına kilit vurulması gerekiyor.  Felâket, göz göre göre 'geliyorum' dedi."

Hakkında dava açılan çevreci avukat Atal'dan CHP ve TBB yöneticilerine sitem Haber

Hakkında dava açılan çevreci avukat Atal'dan CHP ve TBB yöneticilerine sitem

İliç'teki maden faciasıyla ilgili olarak “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” iddiasıyla hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan çevreci avukat İsmail Hakkı Atal, CHP ve meslek örgütü Türkiye Barolar Birliği (TBB) yöneticilerine sitemde bulundu. Erzincan’ın İliç ilçesindeki madende 13 Şubat'ta 9 işçinin kaybolduğu toprak kayması ile ilgili olarak Adana Barosu Avukatlarından İsmail Hakkı Atal aleyhine, İliç Cumhuriyet Başsavcılığı'na, madeni işleten şirket avukatları tarafından "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" iddiasıyla suç duyurusunda bulunuldu. Suç duyurusu kapsamında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Erzincan Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. İsmail Hakkı Atal, yaptığı açıklamada, yargılamanın 4 Eylül 2024 tarihinde başlayacağını söyledi. Şirketin Yönetim Kurulu üyelerini, toprak kayması öncesi siyanürün doğal ekosistemlere karışmasıyla ilgili Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne şikâyet ettiklerini anımsatan Atal, "Bu dava bizi susturmak için baskı oluşturma çabasıdır. Açılan bu davalar bizim için bir şey ifade etmiyor. Bizim amacımız, cennet ülkemizin havasının, suyunun ve toprağının zehirlenmesine karşı mücadele etmek." dedi. Adana Barosu'nun 15 Ekim 2022 tarihinde yapılan genel kuruluna "Kuzuların-baroların sessizliği" pankartıyla kürsüye çıkarak konuşma yaptığını ifade eden Atal, şunları aydetti: "Çıkartılan sansür yasasına, yani bugün bana karşı açılan davanın dayanağı olan TCK 217/A kanun maddesi 2022'de Meclisten geçerken itiraz etmeyen, kamuoyu yaratmayan Barolar Birliği başta olmak üzere, baroların sessizliğini ve tepkisizliğini eleştirmiştim. 2 yıl sonra burada konuştuklarımıza karşı dava açılacağını söylemiştim. Türkiye'de  AK Parti'nin korumasındaki sermaye  ve yerli iş birlikçileri salınmış, bunu engelleyecek TBB ve CHP yönetimleri  ise bağlanmış  durumda. Bizi susturacak yasalara karşı bir şey yapmayan, halkın zehirlenerek öldürülmesini, yaşam alanlarının yok edilmesini seyreden TBB ve CHP yönetimleri, ellerindeki gücü ve olanakları kullanmayarak siyasi iktidara görünmeyen destek veriyorlar. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a, geçmişte sıkıştığında  Kılıçdaroğlu can simidi  atardı. Şimdi Tayyip Erdoğan'a can simidi atma görevini Özgür Özel devraldı. Halk suni gündemlerle meşgul edilirken, iktidarın 15 yılda verdiği maden ruhsatı sayısı 386.000'e ulaştı.  Bunlardan biri de Anagold. Bu şirket bizi zehirlemeye, havamızı, suyumuzu, toprağımızı yok etmeye devam ediyor.  Maden işgalleri 'siyasette normalleşme' görüşmeleriyle saklanırken, CHP ve TBB yönetimleri ise bunu seyrediyor." İliç'teki maden faciasında kaybolan işçilerden Uğur Yıldız'ın cansız bedenine 5 Nisan, evli ve 2 çocuk babası Adnan Keklik'in cenazesi ise 19 Nisan tarihinde ulaşılarak çıkarılmıştı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, bugün yaptığı paylaşımda ise toprak altında kalan 9 işçiden 2'sinin daha naaşına ulaşıldığını duyurmuş, cenazelerin, Ramazan Çimen ve Kenan Öz'e ait olduğu belirtilmişti.

Çevreci Avukat Atal'a 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava Haber

Çevreci Avukat Atal'a 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava

Adana Barosu avukatlarından İsmail Hakkı Atal'a, İliç'teki maden faciasıyla ilgili olarak  "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" iddiasıyla 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Erzincan’ın İliç ilçesindeki madende 13 Şubat'ta 9 işçinin kaybolduğu toprak kayması ile ilgili olarak Adana Barosu Avukatlarından İsmail Hakkı Atal aleyhine, İliç Cumhuriyet Başsavcılığı'na, madeni işleten şirket avukatları tarafından "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" iddiasıyla suç duyurusunda bulunuldu. Suç duyurusu kapsamında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Erzincan Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. İsmail Hakkı Atal, yaptığı açıklamada, yargılamanın 4 Eylül 2024 tarihinde başlayacağını söyledi. Şirketin Yönetim Kurulu üyelerini, toprak kayması öncesi siyanürün doğal ekosistemlere karışmasıyla ilgili Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne şikâyet ettiklerini anımsatan Atal, "Bugün Avukatlık Kanunu ve ruhsat alırken ettiğim yemin gereği görevimi yaparken bana dava açılması, bizi susturmak için baskı oluşturma çabasıdır. İddianamede bana yöneltilen suçlamaların asılsız olduğunu ortaya koyan bilimsel delilleri savunmamızda mahkeme heyetine sunacağız. Açılan davalar evvel Allah bizim için bir şey ifade etmez. Vazifemiz, bağımsızlığımızı ve Türk Cumhuriyetini korumaktır." dedi. TCK Md. 217/a "Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır." 2 işçinin cansız bedenine ulaşılmıştı İliç'teki maden faciasında kaybolan işçilerden Uğur Yıldız'ın cansız bedenine 5 Nisan, evli ve 2 çocuk babası Adnan Keklik'in cenazesi ise 19 Nisan tarihinde ulaşılarak çıkarılmıştı.

Erzincan'daki altın madeni faciası ve siyanür riski Haber

Erzincan'daki altın madeni faciası ve siyanür riski

Erzincan'da yaşanan altın madeni felaketi, bölgede büyük bir çevre ve insan sağlığı riski endişesine neden oldu. Felaket yaşanan madende altın ayrıştırmasında siyanür kullanımı bu endişeleri artırdı. Erzincan'ın İliç ilçesinde Çöpler Köyü yakınlardaki altın madeninin bulunduğu geniş bir alanda toprak kayması meydana geldi. AFAD açıklamasında, 9 ilden personel sevk edildiği bildirilirken, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ilk açıklamasında 9 işçiye ulaşılamadığı bilgisi verdi. Adana Barosu Avukatlarından İsmail Hakkı Atal, felaket yaşanan altın madeninin, bölgede geniş bir çevrede siyanürden kaynaklı olarak insan yaşamına ve doğaya zarar verecek risk taşıdığını açıkladı. İsmail Hakkı Atal, söz konusu madenin ruhsatının iptal edilmesi ve 66 milyon ton olan zehirli atık havuzunun 200 milyon tona çıkarılmak istenmesine karşı hukuk mücadelesi başlattıklarını ifade ederek, "Malatya, Tunceli, Tunceli'deki Munzur Çevre Koruma Bölgesi, bunların hepsini yok edecek şekilde madeni geliştirmek istiyorlar. Bizim bu konuyla ilgili hukuk mücadelemiz başlayalı 3 yıl oldu. Bu madende atık havuzu kapasitesi arttırılmış olsaydı daha büyük bir felaket yaşanacaktı" diye konuştu Avukat İsmail Hakkı Atal, maden ocağının fay hattı üzerinde olduğunu ve bunun ciddi bir risk oluşturduğunu vurgulayarak, altın madeni ocağının biran öne kapatılması gerektiğini kaydetti. Siyanür kullanımı ve riskleri Erzincan'ın İliç ilçesinde Çöpler Köyü yakınlardaki altın madeninin bulunduğu geniş bir alanda toprak kayması meydana gelmesi ve bu madende yapılan işlemlerde siyanür kullanılıyor olması, siyanür kullanımı ve riskleri konusunda vatandaşlar tarafından merakla araştırılmaya başlandı. Siyanürün pek çok metalle kolaylıkla birleşebilme özelliğine sahip olduğunu, bunun da altın gibi metallerin cevherinden ayrıştırılmasında onu kullanışlı bir kimyasal yaptığını belirten uzmanlar, "Altının cevherden ayrıştırılması için yaygın olarak kullanılan çözelti, sodyum siyanür çözeltisidir. Altın madenciliğinde kullanılan iki tip ayrıştırma yöntemi söz konusudur" dedi. Bunlardan birinin yığma çözündürme (Yığın liçi) olarak bilinen yöntem olduğunu anlatan uzmanlar, "Bu yöntemde, açık olarak yapılan ve dev toplama pedleri üzerine serpilmiş devasa yığınlardaki cevher üzerine siyanür solüsyonu püskürtülerek uygulanır. Siyanür, altını cevherden çözerek çözeltiye dahil eder ve yığın üzerinden akıp gider. Pedler altından ayrılmış metal çözeltiyi toplar ve bu durum cevher tamamen tükenene kadar devam eder. Tank liçi ayrıştırma olarak bilinen diğer yöntemde ise, cevher, geniş tanklar içerisindeki siyanür solüsyonuyla karıştırılır. Dökülme olasılığı bulunan bu sürecin son derece kontrollü yapılması gerekir. Çünkü, cevher artığı olarak ortaya çıkan atık, büyük bentlerin (atık barajlarının) arkasında depolanır ve olası sızmalarda felaketle sonuçlanan senaryoların gerçekleşmesine yol açabilir. Altın kazanımından sonra ise, atık havuzuna atılacak siyanürlü su, kontrol edilmeli, doğaya deşarjı önlenmelidir. Bunun için özel atık barajı dizaynları gerekmektedir. Burada asıl önemli olan, tank liçi ayrıştırma yönteminde kullanılan sodyum siyanürün (NaCN), pH değerinin sürekli olarak 10-11 aralığında tutulmasıdır. Çünkü düşük pH’da NaCN bozulur ve hidrojen siyanüre (HCN) dönüşür. Bu gaz son derece öldürücüdür." ifadeleri kullandı. Siyanürün, çevreye yayıldığında, tüm canlı yaşamı için ölümcül tehlike oluşturan son derece tehlikeli bir kimyasal olduğuna dikkati çeken uzmanlar, şunları kaydetti: "Örneğin siyanür dökülmeleri, içme suyu kaynaklarının kirlenmesine, çok sayıda balık türünün yaşamını kaybetmesine ve tarım alanlarının zarar görmesine neden olur. Bütün yasalar ve kurallar olmasına karşın, siyanür kullanımıyla ilgili riskler yine de mevcuttur ve kaza ihtimali vardır. Yakın tarihte yaşanan facialar, çok sayıda insan ve diğer canlı türlerinin hayatına mal olmuştur. Örneğin Meksika'da 2014 yılında yoğun yağışlar sonrası, 500.000 galon siyanür çözeltisi, Proyecto Magistral madenindeki istinat havuzundan dışarıya taştı. Kırgızistan'da 1998 yılında 2 ton sodyum siyanür taşıyan bir kamyon Barskoon Nehrine düştü, böylece 2 binden fazla insan tıbbi yardıma muhtaç kaldı. Romanya'da 2000 yılında bir atık barajı patladı, Birleşik Devletler'de 1982 yılında Zortman-Landusky madenindeki 52.000 galon siyanür çözeltisi, Zortman kasabasına içme suyu sağlayan su taşırları (akifer) zehirledi."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.