TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#iran

İLKHABER-Gazetesi - iran haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, iran haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İran'ın yeni başkenti neresi olacak? Neden başkent taşınıyor? Haber

İran'ın yeni başkenti neresi olacak? Neden başkent taşınıyor?

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, başkentin Tahran’dan başka bir şehre taşınması için önemli açıklamalarda bulundu. Pezeşkiyan, Tahran’ın çözülmeyen altyapı ve çevre sorunları, özellikle hava kirliliği ve su kıtlığı gibi büyük krizler nedeniyle, başkentliğin güneye, Basra Körfezi kıyısına taşınmasının kaçınılmaz olduğunu ifade etti. Geçmişte de gündeme gelen bu konu için ilk adımların atıldığını belirten Cumhurbaşkanı, bu sürecin başından itibaren Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Arif’in sorumlu olduğunu söyledi. Başkent değişikliğiyle birlikte, İran’ın yeni ekonomik ve siyasi merkezinin deniz kenarına yakın bir şehir olacağı öngörülüyor. İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, başkent Tahran’ın taşınması konusunu bir kez daha gündeme getirerek, bu süreç için resmi çalışmaların başlatıldığını duyurdu. Pezeşkiyan, dün yaptığı açıklamada, Tahran’ın başkent olarak kalmasının artık sürdürülemez hale geldiğini vurguladı. Tahran'ın hızlı nüfus artışı ve büyüklüğünün, altyapı sorunlarıyla birlikte çevre sorunlarını daha da derinleştirdiğini belirten Cumhurbaşkanı, başkentin taşınmasının ülkedeki ekonomik ve çevresel sorunların çözümüne katkı sağlayacağını söyledi. Tahran’ın Sorunları Tahran, yaklaşık 20 milyonluk nüfusu ve 1788'den beri başkent olma statüsü ile İran’ın en büyük ve en önemli şehri olarak kabul ediliyor. Ancak şehrin hızla büyüyen nüfusu, altyapı yetersizlikleri ve çevre kirliliği gibi ciddi sorunları da beraberinde getiriyor. Tahran’da hava kirliliği, su kıtlığı ve trafik sıkışıklığı gibi sorunlar her geçen yıl daha da kötüleşiyor. Bu durum, başkentin taşınmasının gerekliliğini artırıyor. Başkentin Taşınması Kararı Pezeşkiyan, 2013 yılında İran Meclisi tarafından başkent taşınması için yapılan oylamaya atıfta bulunarak, bu planın geçmişte tartışılmaya başlandığını belirtti. 2013’te yapılan oylamada 290 sandalyeli mecliste 110 milletvekili başkent taşınmasına olumlu oy kullanmış ve bu konuda bir konsey oluşturulmuştu. Ancak bugüne kadar bu planla ilgili somut bir adım atılmadı. Pezeşkiyan, başkent değişikliği kararının ülkenin geleceği açısından kritik bir adım olduğunu ifade etti. Yeni Başkent: Basra Körfezi'ne Yakın Bir Şehir Pezeşkiyan, başkent Tahran’ın yerine, güneyde ve denize yakın bir şehir seçileceğini belirtti. İran'ın Basra Körfezi kıyısında bulunan Hürmüzgan ve Sistan-Belucistan eyaletlerinden bazı şehirler, başkentlik için alternatifler arasında yer alıyor. Bu şehirlerin, İran'ın gelecekteki ekonomik ve siyasi merkezine dönüşmesi planlanıyor. Pezeşkiyan, başkent değişikliğinin İran'ın kalkınma hedefleriyle uyumlu olduğunu ve ülkenin daha verimli bir şekilde gelişmesini sağlayacağını ifade etti. Çevresel Krizler ve Gelecek Planları Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, başkentin taşınmasının sadece şehirdeki altyapı ve çevre sorunlarını çözmekle kalmayıp, aynı zamanda İran’ın gelecekteki çevresel krizlerle başa çıkabilmesi için önemli bir adım olduğunu belirtti. Tahran’ın artık doğrudan karşı karşıya olduğu çevresel ve demografik sorunların, ülkenin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmasını engellediğini savundu. Başkentin Taşınmasına Yönelik Gelecek Adımlar Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Arif, başkentin taşınmasına ilişkin süreci takip etmekle görevlendirildi. İran hükümeti, başkentin taşınmasının çevre krizlerini önlemenin yanı sıra, ülkenin ekonomik kalkınmasını destekleyecek bir adım olduğunu düşünüyor. Hükümet yetkilileri, bu planın gerçekleştirilmesi için önümüzdeki dönemde somut adımlar atılacağını belirtti.

İran dini lideri Ali Hamaney’in sağlık durumu merak ediliyor: Öldü mü, komada mı? Haber

İran dini lideri Ali Hamaney’in sağlık durumu merak ediliyor: Öldü mü, komada mı?

İran’dan gelen son haberlere göre, Hamaney'in sağlık durumu ile ilgili söylentiler hızla yayıldı. Sosyal medyada, Hamaney’in halefini belirlemek için gizli bir toplantı yaptığına dair iddialar da yer aldı. Ayrıca, bazı kaynaklar, İran yönetiminin Hamaney’in yerine oğlu Mücteba Hamaney’i sessizce lider olarak seçtiğini öne sürdü. Mücteba Hamaney’in son yıllarda İran’ın yönetiminde daha aktif bir rol üstlendiği ve babasından sonra ülkenin lideri olacağı iddiaları gündemi meşgul ediyor. HAMANEY ÖLDÜ MÜ? Hamaney'in sağlık durumu ve olası lider değişikliği, İran’daki siyasi istikrarı ve ülkenin geleceğini yakından ilgilendiriyor. İran yönetimi, Hamaney'in sağlığı ve olası ölümüne ilişkin henüz resmi bir açıklama yapmazken, dünya çapında gözler Tahran’a çevrilmiş durumda. İran Dini Lideri Ali Hamaney’in sağlık durumu, son günlerde sosyal medyada yayılan komada olduğu iddialarının ardından büyük merak konusu oldu. 85 yaşındaki Hamaney’in yaşamı ve sağlık durumu, özellikle İsrail basınının "komada" olduğu yönündeki haberlerinin ardından yeniden gündeme geldi. İran yönetimi henüz resmi bir açıklama yapmazken, Hamaney’in oğlu Mücteba Hamaney’in babasından sonra ülkenin lideri olarak seçildiği iddiaları da dikkat çekiyor. Tahran’dan gelen bilgiler, Hamaney’in ciddi bir hastalıkla mücadele ettiği ve görevi oğluna devretme hazırlığı içinde olduğu yönünde. Bu gelişmeler, İran’ın geleceğini ve siyasi istikrarını yakından ilgilendiriyor. Hamaney'in sağlık durumu ve olası lider değişikliği, İran’daki siyasi istikrarı ve ülkenin geleceğini yakından ilgilendiriyor. İran yönetimi, Hamaney'in sağlığı ve olası ölümüne ilişkin henüz resmi bir açıklama yapmazken, dünya çapında gözler Tahran’a çevrilmiş durumda.

Antalya'da İran uyruklu üç kardeş borsada para kaybedince hayatlarına son verdi Haber

Antalya'da İran uyruklu üç kardeş borsada para kaybedince hayatlarına son verdi

Antalya’nın Muratpaşa ilçesine bağlı Güzeloba Mahallesi’nde meydana gelen olayda, 44 yaşındaki Mohammed Reza Yasovalian, 36 yaşındaki Mohsen Yasovalian ve 33 yaşındaki Amirhossein Yasovalian isimli İran uyruklu üç kardeş, kiraladıkları evde ölü bulundu. Olay, ailenin Türkiye’de yaşayan bir yakınları aracılığıyla kardeşlere ulaşmaya çalışması üzerine ortaya çıktı. Yakınları 15 Gündür Ulaşamıyordu 27 Ekim'de aileleri ile son kez iletişime geçen üç kardeşe yaklaşık 15 gündür ulaşılamadığı öğrenildi. İran’da yaşayan ailelerinin endişelenmesi üzerine Türkiye’deki yakınları Emrullah Esedi’den yardım istendi. Kapıyı çalmasına rağmen yanıt alamayan Esedi, durumu polise bildirdi ve ekipler eşliğinde evin kapısı yedek anahtarla açıldı. Eve giren polis ekipleri, içeri yayılan ağır koku ile karşılaştı. Kapısı arkadan kilitli bir odada üç kardeşin cansız bedenleri bulundu. Cinayet Büro ve Olay Yeri İnceleme ekiplerinin yaptığı araştırmada, kardeşlerin bıraktığı bir notta borsada yüklü miktarda para kaybettiklerinin yazdığı ve bunun sonucunda toplu intihar kararı aldıkları öğrenildi. Odada Kömür Yakıp Kapı ve Pencereleri Bantlamışlar Evin içerisinde yapılan detaylı incelemede, kardeşlerin kapı ve camları bantlayarak havayı dışarıya geçirmeyecek şekilde kapattıkları, ardından odada kömür yakarak hayatlarına son verdikleri tespit edildi. Olay yerinde incelemelerini tamamlayan polis, ailenin Türkiye’deki yakını Emrullah Esedi ile site görevlisinin ifadelerine başvurdu. İran’daki Aileleriyle Görüntülü Görüşme Yapıldı Olayı haber alan kardeşlerin İran’daki kız kardeşleri de cep telefonu aracılığıyla polis ekipleriyle görüntülü görüşme yaparak bilgi verdi. Emrullah Esedi, yaşananları, “Bir süredir telefonlarına ulaşamıyorduk. Aileleri ısrarla yardım istedi ve sonunda polise bildirdik. Eve girdiğimizde bu acı manzarayla karşılaştık,” sözleriyle anlattı. Cenazeler Adli Tıp Kurumu’na Kaldırıldı Üç kardeşin cenazeleri, olay yerinde yapılan incelemelerin ardından kesin ölüm sebeplerinin belirlenmesi için Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Antalya Emniyet Müdürlüğü, olayla ilgili geniş kapsamlı soruşturma başlattı.

Türkiye-İran sınırında 25 katmanlı güvenlik duvarı: Kaçak geçişe izin yok Haber

Türkiye-İran sınırında 25 katmanlı güvenlik duvarı: Kaçak geçişe izin yok

Türkiye, İran sınırında güvenliği en üst düzeye çıkararak yasa dışı geçişleri ve terör faaliyetlerini önlemeye yönelik kapsamlı tedbirler uyguluyor. 6. Tugay Komutanlığı'nın sorumluluğunda olan sınır hattı, modüler beton duvarlar, hendekler, insansız hava araçları ve gelişmiş güvenlik sistemleriyle 7 gün 24 saat boyunca koruma altında tutuluyor. MODÜLER BETON DUVAR VE HENDEKLERLE FİZİKSEL GÜVENLİK Türkiye-İran sınır hattının yüzde 70’inde Modüler Beton Duvar (MBD) bulunuyor. Bu duvarları aşmak isteyenler için ise 4 metre genişliğinde ve 4 metre derinliğinde hendekler yer alıyor. Fiziksel engellerin yanı sıra, hattın tamamı elektronik güvenlik sistemleriyle de izleniyor. 7/24 GÖZETİM SAĞLAYAN İHA VE DRON DESTEKLİ ELEKTRONİK SİSTEMLER Türk Silahlı Kuvvetleri, yerli üretim insansız hava araçları (İHA) ve dron'larla sınırı sürekli gözetim altında tutuyor. İHA'lar ve dron'lardan alınan veriler doğrultusunda kaçak geçişler ve terörist hareketler anında tespit ediliyor. Sismik Hareket Algılayıcı sistemler sayesinde ise sınırda gerçekleşen en ufak hareketlilik bile takip edilebiliyor. ASELSAN ÜRETİMİ İNSANSIZ KARA ARAÇLARI İLE EKSTRA GÜVENLİK Güvenlik önlemleri, ASELSAN üretimi insansız kara araçları ASLAN ile daha da güçlendiriliyor. ASLAN’a entegre edilen akustik silah, yasa dışı geçiş yapmaya çalışan kişilerin sınırdan uzaklaştırılmasında etkili oluyor. TSK personeli ayrıca KİRPİ II ve VURAN gibi zırhlı araçlarla devriye faaliyetlerini sürdürüyor. GECE GÖRÜŞ VE TERMAL KAMERALARLA 7/24 İZLEME Gündüz gözetim faaliyetleri gece de ara vermeden devam ediyor. Gece görüş ve termal kameralar, sınırda oluşabilecek hareketliliği anında belirleyerek TSK personelinin müdahale etmesini sağlıyor. Gözetleme kulelerinden tüm hareketler dikkatle takip ediliyor. 25 KATMANLI GÜVENLİK SİSTEMİ Hudut güvenlik yönetim merkezinde, sınır güvenliği için 25 katmanlı bir güvenlik sistemi uygulanıyor. Buradan elde edilen veriler, sınır karakolundaki yönetim merkezinde toplanarak komutanlıklara eş zamanlı olarak iletiliyor. Kolluk kuvvetleri de anında müdahale imkânı sunuyor. YASA DIŞI GEÇİŞLERDE DÜŞÜŞ Yoğun güvenlik tedbirleri sayesinde, sınır hattında kaçak geçişler büyük ölçüde azaldı. 2020 yılında 62 bin 818 olan engellenen yasa dışı geçiş sayısı, 2023 yılında 49 bin 49’a kadar düştü. Bu yıl ise bu sayı 15 bin 422 olarak kaydedildi.

Orta Doğu'da tehlikeli tırmanış: İsrail, İran'ın askeri tesislerini hedef aldı Haber

Orta Doğu'da tehlikeli tırmanış: İsrail, İran'ın askeri tesislerini hedef aldı

Son dönemde Orta Doğu’da tansiyonun hızla yükselmesine neden olan olaylar zincirinde, İsrail ve İran arasında füze ve hava saldırıları bölgedeki dengeyi ciddi şekilde tehdit ediyor. İsrail’in İran’ın füze saldırısına karşı 3,5 saat süren 3 dalgadan oluşan misillemede bulunması ve İran’ın buna yanıt vereceği açıklamasının, bölgedeki siyasi ve askeri dengelerin yeniden sorgulanmasına yol açabileceği belirtiliyor. Bu gerilimin ilk yansımalarının, hem bölgesel hem de küresel güçlerin pozisyonlarını yeniden gözden geçirmesiyle ortaya çıkacağını belirten uzmanlar, İsrail-İran çatışmasının doğrudan etkilerini şöyle sıraladı: Bölgesel istikrarsızlık: İsrail ve İran arasındaki çatışmanın derinleşmesi, Lübnan, Suriye, Irak gibi ülkelerde var olan çatışma ve krizleri daha da şiddetlendirebilir. İran’ın bölgedeki müttefikleri olan Hizbullah ve diğer Şii milis güçlerinin bu çatışmaya daha aktif şekilde dahil olması, yeni cephelerin açılmasına neden olabilir. Enerji güvenliği riski: Ortadoğu, dünya enerji kaynaklarının büyük bir kısmına ev sahipliği yapıyor. İsrail ve İran arasındaki çatışma, Hürmüz Boğazı gibi stratejik bölgelerde petrol sevkiyatını tehlikeye atabilir. Bu durum, küresel petrol fiyatlarında artışa yol açarak dünya ekonomisinde dalgalanmalara neden olabilir. Büyük güçlerin müdahalesi: ABD’nin İsrail’e olan güçlü desteği ve İran’a karşı uyguladığı yaptırımlar göz önüne alındığında, bu çatışma doğrudan ABD ve Batılı müttefiklerin daha fazla dahil olmasını gerektirebilir. Öte yandan, Rusya ve Çin’in İran’a yönelik desteği de bu krizin küresel bir boyut kazanmasına yol açabilir. İç siyasi ve ekonomik gerilimler: Her iki ülkenin de büyük çaplı askeri çatışmaya girmesi, iç politikalarında ciddi etkilere yol açabilir. İsrail’de güvenlik kaygıları ve İran’da artan ekonomik yaptırımlar, halk arasında hükümetlere olan desteği zayıflatabilir. Bu, her iki ülkede de toplumsal huzursuzlukları tetikleyebilir. Diplomatik çabalar ve uluslararası tepki: Gerilimin tırmanması durumunda, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar barışçıl çözüm için diplomatik baskı uygulayabilir. Özellikle Avrupa Birliği ve bölgedeki diğer Arap ülkeleri, gerilimin kontrol altına alınması için arabuluculuk girişimlerinde bulunabilir. Ancak, çatışmanın kontrolsüz bir şekilde genişlemesi bu çabaları zora sokacaktır. Bu değerlendirmeler ışığında, İsrail ile İran arasındaki karşılıklı saldırılar, sadece bu iki ülke arasındaki bir çatışma olmaktan çıkarak, tüm Orta Doğu’yu etkisi altına alabilecek bir bölgesel krize dönüşme potansiyeli taşıyor. Hem bölgesel hem de küresel aktörlerin bu duruma vereceği yanıtların, önümüzdeki dönemde Orta Doğu’nun kaderini belirlemede kritik rol oynayacağı değerlendirliyor.

İsrail, İran'daki askeri hedefleri vurduğunu duyurdu Haber

İsrail, İran'daki askeri hedefleri vurduğunu duyurdu

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, "İsrail'e yönelik son aylarda devam eden saldırılara yanıt olarak, şu anda İran'daki askeri hedeflere hassas saldırılar düzenlenmektedir." ifadeleri kullanıldı. Açıklamada, İsrail ordusunun, İran ve müttefiklerinden gelen gelişmeleri takip ettiği, hem saldırı hem savunma açısından tam bir hazırlık halinde olduğu belirtildi. Durumun sürekli olarak değerlendirildiği ve halihazırda iç cephe talimatlarında bir değişiklik yapılmadığı vurgulanan açıklamada, iç cephe talimatlarına uyulması gerektiği, halkın gelişmelerden anlık olarak bilgilendirileceği kaydedildi. Aktarılan bilgiye göre, güçlü patlama sesleri Tahran'ın merkezinden duyuldu. İran medyası, seslerin Tahran'ın doğusundan geldiğini ve İsrail'in saldırısına karşı hava savunma sistemlerinden ateşlenen füzelerden kaynaklandığını bildirdi. İran, İsrail'in Tahran, Huzistan ve İlam eyaletlerinde bazı askeri noktaları hedef aldığını duyurdu İran Hava Savunma Karargahı tarafından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in İranlı yetkililerin uyarılarına rağmen Tahran, Huzistan ve İlam eyaletlerinde askeri noktalara saldırı düzenlediği belirtildi. Saldırılara hava savunma sistemleri tarafından başarıyla karşı konulduğu ancak bazı noktalarda "sınırlı hasar" meydana geldiği ve olayın boyutlarının incelendiği bildirildi. İran'ın yarı resmi haber ajansı Fars, İsrail'in Tahran'ın batısı ve güneybatısında bazı askeri üsleri hedef aldığını duyurdu. Fars Haber Ajansının haberinde, "Siyonist rejimin saldırısında Tahran'ın batısı ve güneybatısındaki bazı askeri üslerin hedef alındığı görülüyor." ifadelerine yer verildi. Haberde, bazı patlama seslerinin hava savunma füzelerinden kaynaklandığı ve sosyal medyada yayınlanan görsellerin çoğunun eski olduğu ve patlamalarla ilgili olmadığı aktarıldı. İran devlet televizyonu da başkent Tahran'daki patlama haberlerini doğruladı. Haberde, "patlamanın kaynağının henüz belli olmadığı" aktarılırken "bazı patlama seslerinin ise hava savunma sistemlerinden kaynaklandığı" bilgisi verildi. Yarı resmi Tesnim Haber Ajansı ise olayla ilgili detayların daha sonra açıklanacağını belirterek, Tahran'daki Uluslararası İmam Humeyni Havalimanı ile Mehrabad Havalimanı'nda olağanüstü bir durum yaşanmadığını bildirdi. Haberde, sosyal medyada patlamaya dair yayınlanan görüntülerin bir kısmının eski olduğunun tespit edildiği ve bu geceki patlamalarla ilgili olmadığı ifade edildi. Öte yandan yarı resmi Mehr Haber Ajansı, Tahran'daki petrol rafinerisinden görüntüler paylaşarak, rafineride herhangi bir patlama yaşanmadığını aktardı. Konuya ilişkin İranlı yetkililerden henüz açıklama gelmedi. Sivil Havacılık Kurumu Sözcüsü Cafer Yazerlu, İsrail'in saldırısı sonrası ülke genelinde ikinci bir duyuruya kadar askıya alınan uçuşların, saat 09.00 itibarıyla yeniden başladığını açıkladı. Hizbullah, İsrail ordusuna karşı dün 48 saldırı düzenlediğini duyurdu Hizbullah'tan yapılan açıklamaya göre, dün İsrail'in kuzeyi ve Lübnan'ın güneyinde İsrail askerleri, füze ve top mermileriyle hedef alındı. 7 İsrail Merkava tankının hedef alındığı saldırılarda, İsrail askerlerinden ölen ve yaralananlar oldu. Hizbullah, Safed kentinde üç yerleşim birimini iki kez, 3 askeri üssü, 2 askeri noktayı ve İsrail'in kuzeyinde bir topçu mevzisini seri roket atışlarıyla hedef aldı. Bir İsrail İHA'sı da karadan atılan füzeyle Lübnan hava sahasından uzaklaştırıldı. İsrail'in Hayom gazetesi, bunun, Hizbullah'ın 8 Ekim 2023'ten bu yana bir günde gerçekleştirdiği en yüksek saldırı sayısı olduğunu bildirdi. İsrail basınına göre, hava saldırısında İran'da onlarca stratejik hedef vuruldu  İsrail Kanal 12 televizyonu, "İsrail savaş uçaklarının son saatlerde İran topraklarında onlarca stratejik hedefi vurduğunu" bildirdi. Saldırıların "İran'daki ana askeri tesislere odaklandığı" belirtilen haberde, hedefler arasında füze fabrikaları, insansız hava araçları geliştirme ve üretim tesisleri ile balistik füzeleri fırlatma üssünün olduğu aktarıldı. Haberde, İsrail uçaklarının saldırıların başında İran hava savunma sistemine zarar vermeye odaklandığını, bunun da İsrail uçaklarının İran hava sahasında serbestçe hareket etmesini sağlamak için taktiksel bir adım olduğu değerlendirmesine yer verildi. İran, İsrail saldırısına "orantılı karşılık" vereceklerini açıkladı İran'ın yarı resmi haber ajansı Tesnim'in haberine göre, ismi açıklanmayan bir kaynak Tahran'ın, İsrail'in gece saatlerinde gerçekleştirdiği hava saldırısına karşılık vereceğini ifade etti. Kaynak, "Önceden belirttiğimiz gibi İran, İsrail'in saldırılarına cevap vermeye hazırlıklıdır. İran, herhangi bir saldırıya karşılık verme hakkını saklı tutar. İsrail'in herhangi bir eylemine uygun karşılık alacağına şüphe yoktur." ifadelerini kullandı. Suriye'de, İran ile eş zamanlı patlamalar oldu Suriye'deki rejimin ajansı SANA'nın haberinde, Şam yakınlarında patlama seslerinin duyulduğu belirtildi. Rejime yakın sosyal medya hesaplarına göre, Humus'ta da patlama sesleri duyuldu. Şam ve Humus'ta Hizbullah ile İran destekli gruplar yoğun varlık gösteriyor. İsrail, İran'a saldırmadan önce ABD'yi bilgilendirdiğini duyurdu İsrail devlet televizyonu KAN, "İsrail, İran saldırısı öncesinde ABD'ye bilgi verdi." ifadelerini kullandı. KAN, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın Savunma Bakanlığı binasında olduğu bilgisini paylaştı. Beyaz Saray: İsrail, meşru müdafaa hakkı uyarınca İran'da askeri hedefleri vuruyor Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Sean Savett, konuya ilişkin yazılı açıklama yaptı. İsrail'in İran'a yönelik saldırısının 1 Ekim'de İran'ın balistik füze saldırısına cevaben gerçekleştiğini aktaran Savett, İsrail'in "meşru müdafaa" hakkı uyarınca İran'da askeri hedefleri vurduğunu kaydetti. Savett, daha fazla bilgi için İsrail hükümetiyle irtibata geçilmesi gerektiğini belirtti. Beyaz Saray: Biden, İsrail'in İran'a yönelik "askeri operasyonu" hakkında bilgilendirildi Beyaz Saraydan konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, ABD Başkanı Joe Biden'ın ulusal güvenlik ekibi tarafından İsrail'in İran'a yönelik "askeri operasyonu" hakkında bilgilendirildiği aktarılan açıklamada, ABD Başkanı'nın gelişmeleri yakından takip ettiği belirtildi. Açıklamada, ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in de İsrail'in İran'da askeri hedeflere yönelik saldırıları hakkında bilgilendirildiği, gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceği ifade edildi. ABD, İsrail'in İran'a yönelik saldırılarında dahli olmadığını açıkladı ABD Savunma Bakanlığından (Pentagon) bir yetkili, açıklama yaptı. İsrail'in İran'a yönelik saldırıları hakkında ABD'nin önceden bilgilendirildiğini aktaran savunma yetkilisi, ayrıca İsrail'in saldırılarında "ABD'nin herhangi bir dahlinin söz konusu olmadığını" belirtti. İsrail basınına göre ABD, "karşılık vermesi durumunda İsrail'i savunacakları" mesajını İran'a iletti İsrail Kanal 12 televizyonuna açıklama yapan Beyaz Saraydan üst düzey bir yetkili, "İsrail, İran saldırısına karşılık verdi ve bizim açımızdan bu noktada sona ermeli. İran karşılık verirse, İsrail'i savunacağız." dedi. Yetkili, "Hazırız ve bunun sonuçları olacak. Bu mesaj, İran'a da iletildi." ifadelerini kullandı. İranlı yetkili, İsrail'in ülkelerine karşı "zayıf saldırısını" büyütmeye çalıştığını söyledi  İran'ın yarı resmi haber ajansı Tesnim'e konuşan ismi açıklanmayan bir yetkili, "İsrail ordusunun ülkede 20 noktayı hedef aldığı iddiası doğru değil. Siyonistlerin eylemi, ülke sınırları dışından gerçekleşti ve sınırlı hasara neden oldu." dedi. Tahran'da Devrim Muhafızları Ordusuna ait hiçbir askeri tesisin hedef alınmadığını söyleyen İranlı yetkili, "100 İsrail askeri uçağının bu saldırıya karıştığı yönündeki haberler de tamamen yanlış. İsrail, zayıf saldırısını büyütmeye çalışıyor." ifadelerini kullandı.

The Times: İsrail'in İran'a misilleme saldırısı, sızdırılan belgeler nedeniyle gecikti Haber

The Times: İsrail'in İran'a misilleme saldırısı, sızdırılan belgeler nedeniyle gecikti

Birleşik Krallık merkezli The Times gazetesi, adı açıklanmayan bir İsrailli yetkiliye dayandırdığı haberinde, sızdırılan belgelerin bazı stratejilerin değiştirilmesi gerekliliğini doğurduğunu belirtti. Bu durum, İsrail’in İran’a karşı planladığı misilleme saldırısının ertelenmesine neden oldu. FBI SORUŞTURMA BAŞLATTI İsrail’in İran’a yönelik saldırı hazırlıkları ile ilgili ABD istihbarat belgelerinin sızdırılması sonrası Federal Soruşturma Bürosu (FBI) soruşturma başlattı. Söz konusu belgelerin sızdırılıp sızdırılmadığı veya bilgisayar korsanları tarafından mı ele geçirildiği henüz netlik kazanmadı. Ancak bu sızıntının, İsrail’in İran’a karşı planladığı misilleme saldırısını geciktirdiği ifade edildi. SIZDIRILAN BELGELERDEKİ AYRINTILAR İsrailli yetkili, sızdırılan belgelerde muhtemel hedeflerin isimlerinin verilmediğini, ancak belgelerdeki ayrıntıların İran’ın belirli saldırı modellerini anlamasına yardımcı olabileceğini kaydetti. Haberde, İsrail'in alternatif bir plan geliştirdiği, ancak bu planı uygulamadan önce saldırılarını sürdürdüğü vurgulandı. SALDIRILAR GECİKTİ, MİSİLLEME OLACAK Yetkili, “Belgelerin sızdırılması bazı stratejilerin değiştirilmesi ihtiyacı nedeniyle saldırıyı geciktirdi. Bir misilleme olacak ama bu olması gerekenden daha uzun sürdü” ifadelerini kullandı. SOSYAL MEDYADA YAYILMIŞTI İsrail'in İran'a saldırı planlarını içeren ABD’ye ait gizli istihbarat belgeleri, 18 Ekim’de sosyal medya üzerinden yayımlanmıştı. Bu gelişme, uluslararası arenada dikkat çekici bir tartışma başlattı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.