TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#ipek Yolu

İLKHABER-Gazetesi - ipek Yolu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, ipek Yolu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Ertan: 51 Uluslararası şehir ile kardeş şehir ilişkisi kuruldu ve 19 ülkedeki 23 şehirle hava bağlantısı sağlandı Haber

Ertan: 51 Uluslararası şehir ile kardeş şehir ilişkisi kuruldu ve 19 ülkedeki 23 şehirle hava bağlantısı sağlandı

8. Çin-Avrasya Expo Fuarı, Çin Ticaret Bakanlığı, Çin Dışişleri Bakanlığı, Çin Uluslararası Ticareti Geliştirme Konseyi (CCPIT) ve Sincan Uygur Özerk Bölgesi Hükümeti tarafından ortaklaşa olarak 26-30 Haziran 2024 tarihleri arasında Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin başkenti Urumçi'de organize edildi. Fuar “İpek Yolu’nun yeni fırsatları, Avrasya’nın yeni dinamikleri” temasıyla, 140.000 metrekarelik bir alanda gerçekleştirildi. Ege İhracatçı Birlikleri, Türkiye'yi temsilen etkinliğe 81 m2 bir alanda 4 katılımcı firma ile birlikte katılım sağladı. Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan konuşmasında fuar hakkında şunları söyledi: “8. Çin-Avrasya Expo genel nitelikli bir fuar olarak pek çok farklı sektörü bünyesinde barındırıyor. Bilişim teknolojileri, kimya, tekstil, lojistik, gıda gibi farklı alanlarda fuar genelinde toplam 610 milyar yuan (83,9 milyar dolar) değerinde 360 iş birliği anlaşması imzalandı. Fuarda 50 ülke ve uluslararası organizasyondan 1900’den fazla katılımcı yer aldı. 6.000'den fazla ürün çeşidi sergilendi. Sincan Uygur Özerk Bölgesi, Kuşak ve Yol İnisiyatifi (KYİ) çerçevesinde uluslararası ilişkilerini geliştirmeyi hedefliyor ve bu bağlamda geçtiğimiz on yıl içinde 192 ülke ve bölge ile iş birliği geliştirildi, 51 uluslararası şehir ile kardeş şehir ilişkisi kuruldu ve 19 ülkedeki 23 şehirle hava bağlantısı sağlandı.” “İpek Yolu üzerindeki konumu nedeniyle tarihte ve günümüzde önemli bir ticaret merkezi” Başkan Yalçın Ertan, “Sincan Uygur Özerk Bölgesi, Kuşak ve Yol İnisiyatifi kapsamında çok önemli bir rol oynuyor. Çin'i Orta Asya ve Avrupa'ya bağlayan stratejik bir konumda yer alıyor. Bölgede demiryolları, karayolları ve havalimanları gibi önemli altyapı projeleri gerçekleştirilmiş ve halen gerçekleştirilmeye devam ediliyor. Özellikle Çin-Avrupa demiryolu hatları, Sincan üzerinden geçmekte. Urumçi, Çin-Orta Asya-Azerbaycan-Türkiye’den geçen orta koridor hattı boyunca ve Çin-Avrupa ticaretinde önemli bir lojistik merkezi konumunda.  Bölge, Orta Asya'dan Çin'e uzanan petrol ve doğalgaz boru hatlarının geçiş noktası. Kuşak ve Yol İnisiyatifi projeleri sayesinde bölgede üç tane serbest bölge kurulmuş, ekonomik aktivite artmış, istihdam olanakları genişlemiş bulunmakta. Bu gelişmelerin heyecanını her kesimde gözlemlemek mümkün. Biz Türk ihracatçıların ve yatırımcıların bu bölgeye şimdiden ilgi göstermemiz gerektiğini düşünüyorum. Zira önümüzdeki 10 yıl o bölgede hızlı bir gelişim süreci yaşanacaktır. Dünyada denize en uzak şehir olan Urumçi; denizden uzaklığına rağmen, İpek Yolu üzerindeki konumu nedeniyle tarihte ve günümüzde önemli bir ticaret merkezi. Çin hükümeti bölgenin gelişimine özel önem vermekte ve Çin'in batıya açılan kapısı olarak görülmekte” diyerek ifade etti.  “Urumçi’deki demiryolu taşımacılığı daha da önem kazanmıştır” Yalçın Ertan konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Son dönemde Süveyş Kanalı'nda gemi taşımacılığına yönelik saldırılar sebebiyle Süveyş geçişli gemi trafiğinin çok azaldığını ve ortalama 30-32 gün olan Çin-Türkiye seyir süresinin gemilerin Ümit Burnu’ndan dolaşımı tercih etmelerinden dolayı 67-70 güne çıktığını bu sebeple navlun fiyatlarının neredeyse üç kat arttığı ve Kanalın baypas edilerek gemilerin Ümit Burnu’nu tercih etmeleri sebebiyle teslim sürelerinin uzadığı da göz önüne alındığında, Urumçi’deki demiryolu taşımacılığı daha da önem kazanmıştır. Bu durum, demiryolu taşımacılığının güvenilir ve hızlı bir alternatif olarak öne çıkmasını sağlamakta, Urumçi’nin Çin-Avrupa ticaretinde kritik bir lojistik merkezi olarak konumunu güçlendirmektedir. Önümüzdeki yıl en az 400 m2 alanla milli katılım organizasyonu gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bu fuar Türkiye için hem ticaret hem de yatırımlarda yeni kapıların açılmasına vesile olacaktır. İlişkilerimizi ve temaslarımızı daha fazla artırarak Kuşak ve Yol işbirliğini daha fazla teşvik etmeyi ve verimli sonuçlar elde etmeyi umuyoruz.” dedi.    Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, Pekin Ticaret Başmüşaviri Atakan Özdemir de fuarı ziyaret ettiler.

26. ASPA Konferansı Teknopark İstanbul'un ev sahipliğinde yapıldı Haber

26. ASPA Konferansı Teknopark İstanbul'un ev sahipliğinde yapıldı

Teknopark İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Metin Yerebakan, bilinmeyeni keşfetme, ekonomik etkileşim, kültürel alışveriş ve bilgi transferi, teknoloji parkları arasında kurdukları "İpek Yolu"nun da temelini oluşturduğunu belirterek, "İpek Yolu, farklı dünyaları bir araya getiren bir ağdır ve biz de bu ağın birer halkasıyız." ifadelerini kullandı. Teknopark İstanbul'dan yapılan açıklamaya göre, Teknopark İstanbul, Asya'nın önde gelen teknoloji şirketleri ve teknoparkları ile Türkiye'nin seçkin üniversitelerinin katılımıyla gerçekleşen 26. Asya Bilim Parkları Birliği (ASPA) Konferansı'na ev sahipliği yaptı. Teknopark İstanbul Turgut Özal Etkinlik Merkezi'nde düzenlenen konferansa Güney Kore, İran, Tayland, Moğolistan, Tayvan, Vietnam ve Malezya'dan temsilciler katıldı. "Dünyamızı heyecan verici bir geleceğe hazırlıyoruz" Açıklamada toplantıdaki açılış konuşmasına yer verilen Teknopark İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yerebakan, İpek Yolu'nun eski çağlardan günümüze uzanan köklü geçmişiyle farklı kültürlerin etkileşimini ve zenginliğini yansıtan bir anlam taşıdığını, bu yolun önemli noktalarından biri olan İstanbul’da böyle anlamlı bir toplantıya ev sahipliği yapmaktan dolayı mutluluk ve gurur duyduklarını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Tarihi İpek Yolu'nun bizlere kazandırdığı bu eşsiz mirası, günümüzün teknoloji parklarına yansıtarak dünyamızı heyecan verici bir geleceğe hazırlıyoruz. Bilinmeyeni keşfetme, ekonomik etkileşim, kültürel alışveriş ve bilgi transferi, teknoloji parkları arasında kurduğumuz 'İpek Yolu'nun da temelini oluşturuyor. İpek Yolu, farklı dünyaları bir araya getiren bir ağdır ve biz de bu ağın birer halkasıyız. Bu model, geçmişin mirasını geleceğin teknolojisiyle birleştirme yeteneğiyle birlikte teknoloji dünyasına liderlik eden bizler için iş birliklerimizi geliştirmek, sinerjimizi artırmak ve 'İpek Yolu' yaklaşımı ile iyi bir dünya inşa etme yolculuğunda hepimize ilham kaynağı olacaktır." Teknopark İstanbul'un Türk savunma sanayinin ileri teknoloji merkezi konumunda yer aldığını vurgulayan Yerebakan, 3 bin 286 milli proje üzerinde çalışmaların sürdüğünü hatırlattı. Yerebakan, "Bugün burada Asya'da bulunan teknoparkların temsilcileri aramızda. Onların da çok iyi bildiği üzere bizim gibi teknoloji üsleri için en önemli başlıklardan biri 'sinerji'dir. Kendi üslerimizde şirketler ve kurumlar arası sinerjiyi oluşturduğumuz gibi bunu global ölçekte ya da Asya'mız ölçeğinde de inşa etmemiz gerekmektedir. Bir arada işler yaparak çok daha olumlu sonuçlar elde edebiliriz. Teknopark İstanbul, teknoloji dünyası açısından doğu ile batıyı birleştiren bir köprü konumunda bulunuyor. Gerçekleştireceğimiz her ortaklık, bilgi akışını güçlendirdiği kadar teknoloji ticaretini de güçlendirecektir." açıklamasında bulundu. "Bilgi paylaşımıyla ülkeler ve şirketler arası projelerin hızlanmasına, güçlenmesine yardımcı olabiliriz" Teknopark İstanbul Genel Müdürü Muhammet Fatih Özsoy da Teknopark İstanbul'un, tarih boyunca çeşitliliğe kucak açan İstanbul şehri gibi farklı ülkeleri, farklı milletleri ve farklı kültürleri barındıran bir yapıya sahip olduğuna dikkati çekerek, İpek Yolu temasının İstanbul'da konuşulmasının önemine işaret etti. Özsoy, bugün İpek Yolu'ndan alınan ilhamla incelikle planladıkları projelerini, modern teknolojinin karmaşıklığı ve küresel etkisi altında paylaşmak için çabaladıklarına dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Tarihsel İpek Yolu'ndan modern İpek Yolu Projesi'ne geçiş aslında teknoloji ve inovasyonun ticaret, kültür ve yaşam tarzlarında oluşturduğu değişimdir. Orada İpek Yolu'nun geçmişten geleceğe nasıl evrildiğini ve teknolojinin bu evrimdeki rolünü görürüz. Geçmişte zenginliğin ve kültürün ana yolu olan İpek Yolu'nu, şimdi teknoloji ve bilgi transferinin ana yolu yapmayı hedefliyoruz. Bugün sahip olduğumuz kabiliyetler ve hız çok daha ileri seviyede, dolayısı ile Japonya'da ortaya çıkan bir gelişmeyi, doğru paylaşım ve işbirlikleriyle çok hızlı bir şekilde İstanbul'da da hayata geçirebiliriz." ASPA yapılanmasının önemini vurgulayan Özsoy, İpek Yolu yaklaşımının yalnızca teknoloji transferi için değil, teknoloji ticareti için de kullanılabileceğini kaydetti. Özsoy, teknoloji üreten tüm firmalar için "Know-How"un son derece değerli olduğunu aktararak, "Bilgi paylaşımıyla ülkeler ve şirketler arası projelerin hızlanmasına, güçlenmesine yardımcı olabiliriz. ASPA ve benzeri etkinlikler bizler için biraz da işbirliklerimizi inşa ettiğimiz, fikirlerimizi paylaştığımız, ortak iş yapma becerilerimizi geliştirdiğimiz ilham veren, güzel fırsatlar." değerlendirmesinde bulundu.

Diyarbakır’da 700 yıldır ayakta kalan han turizme kazandırılmayı bekliyor Haber

Diyarbakır’da 700 yıldır ayakta kalan han turizme kazandırılmayı bekliyor

DİYARBAKIR (İHA) - Diyarbakır’ın Çermik ilçesinde eski İpek Yolu üzerinde bulunan Karakaya Hanı, 700 yıldır varlığını sürdürüyor. İlçenin Karakaya Mahallesi’nde bulunan Karakaya Hanı, 13’üncü yüzyılın sonları 14’üncü yüzyılın başlarında Anadolu Selçuklu Devleti’nin hanlarının geçiş döneminde yaptırılarak kuzey-güney yönüne doğru dikdörtgen yapısıyla 700 yıldır ayakta durmaya devam ediyor. Tarihi İpek Yolu üzerindeki han, birçok kervanı ağırlayarak konuklamalarını sağladı. 2016 yılında Diyarbakır Valiliği tarafından restore edilen han, kapısına kilit vurulurken, mahalle sakinleri hanın turizme kazandırılmasını istiyor. Selçuklu hanlarının geçiş döneminde yaptırıldığını söyleyen Hacı Güneş, mahalle sakinlerinin hanın turizm kazandırılmasını istediklerini söyledi. Harput’tan yola çıkan kervanların İpek Yolu üzerinden Suriye’ye giderken hanı konaklama için kullandıklarını aktaran Güneş, “Karakaya Mahallesi içinde bulunan Karakaya Hanı’nın içindeyiz. Karakaya Hanı, 13’üncü yüzyılının sonu 14’üncü yüzyılın başlarında Selçuklu hanlarının geçiş döneminde yapılan bir handır. Bu hanın özelliği kuzey-güney yönünde dikdörtgen biçimde yapılan bir yapıdır. Eskiden buradan İpek Yolu geçiyormuş. Elazığ Harput’tan gelen kervanlar Çüngüş handere, Çüngüş merkez, Karakaya Hanı, Çüngüş Ağaçhan, Harabe Han, Siverek ve Viranşehir’den de Suriye’nin Halep şehrine doğru kervan yol alırmış” dedi. 2016 yılında Diyarbakır Valiliği tarafından restore edildiğini ve turizme kazandırılmasını istediklerini belirten Güneş, “2016 yılında Diyarbakır Valiliği Yatırım izleme Koordinasyon Başkanlığı (YİKOP) tarafından onarım çalışmaları yapıldı. Bildiğim kadarıyla 1-2 milyon civarında bir masrafı olmuştur diye düşünüyorum. O zamandan beridir de kapısı kapatılmış bir şekilde atıl bir durumda bekliyor. Biz, buranın turizme kazandırılmasını istiyoruz. Selçuklu döneminde Harput’tan yola çıkan kervanlar 4 saatlik bir yoldan sonra buraya han yapılmış. Burada konaklayan kervanlar saymış oluğumuz güzergahlardan Suriye’ye geçiş yapıyordu. Şu anda buraya mahalleli sahip çıkıyor. Bizim tek isteğimiz bu hanın tanıtılması ve turizm kazandırılması” ifadelerinde bulundu.

Antakya'da yıkıntılar arasında iş yerlerini açan Uzun Çarşı esnafı ramazana buruk giriyor Haber

Antakya'da yıkıntılar arasında iş yerlerini açan Uzun Çarşı esnafı ramazana buruk giriyor

HATAY (AA) - MEHMET BAYRAK - Hatay'ın merkez Antakya ilçesinde, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerde bazı işletmelerin yıkıldığı, kimilerinin ağır hasar gördüğü Uzun Çarşı'daki dükkanlarını açan az sayıda esnaf, ramazana buruk giriyor.Çarşıda faaliyet gösteren bazı usta ve esnaf, evlerinde yakalandıkları depremde yaşamını yitirdi.Her yıl ramazanda ayrı bir kalabalığın olduğu çarşıda az sayıda esnaf da hayatın normale dönebilmesi amacıyla yıkıntıların arasındaki iş yerlerini açıp hizmet vermeye başladı.Uzun Çarşı'da kurutulmuş gıda ürünleri satan Murat Köseoğlu, AA muhabirine, çevresindeki bazı kişilerin depremde hayatını kaybettiğini, büyük acılar yaşadıklarını söyledi.Hasar gören iş yerindeki malzemeleri kurtarmaya çalıştığını dile getiren Köseoğlu, geçici süreliğine Mersin'e gittiğini aktardı.Tarihi Uzun Çarşı'nın terk edilecek bir yapı olmadığını vurgulayan Köseoğlu, şöyle devam etti:"Sadece Türkiye'de değil tüm dünyada örnek alınması gereken bir şehrin vatandaşı olmanın gururunu yaşıyoruz. Elbette bu süreç geçicidir, bu süreçler bittikten sonra elbette ki kendi topraklarımıza, iş yerlerimize döneceğiz. Sevdiklerimizle beraber, Hatay'ımızı çok daha sağlam bir şekilde kalkındırıp hayatımıza bakacağız. Ramazana giriyoruz. Bunun bir nebze mutluluğunu bir nebze de burukluğunu yaşıyoruz. Normalde çarşımız, vatandaşların tıka basa doldurduğu uğrak yeridir. İnsanların yoğun alışverişleri arasında ramazanı bitirmeye çalışırdık ama maalesef bu sene Uzun Çarşı'da bunu hiçbir şekilde yapamayacağız. Bunun üzüntüsünü yaşıyoruz."- "Uzun Çarşı'mız koronavirüste bile bu kadar sessiz kalmadı"Fırınlı kasap işletmecisi Nuri Başak da depremden sonra Uzun Çarşı'yı yıkık görmenin üzüntüsünü yaşadığını anlattı.Kendilerini teselli edebilmek için birkaç esnafla dükkanlarını açtıklarını kaydeden Başak, "Hep beraber olup tekrar çarşımızı canlandırmak istiyoruz. Çarşımızın canlanması için öncelikle enkazların kaldırılması, elektrik ve suyun da tekrar verilmesi lazım. Şu an geçici olarak hazır sularla yetiniyoruz, elektriği de çalıştırdığımız jeneratörlerle sağlıyoruz. Kendimizi psikolojik olarak toparlamak, daha iyi hissedebilmek için buradayız." dedi.Çarşıda 4 kuşaktır hizmet veren Şahap Fansa ise ramazana özel "küncülü helva" yaptıklarını ifade etti.Bu tatlının asırlardır sadece ramazanlarda yapıldığını anlatan Fansa, şöyle konuştu:"Tarihi Uzun Çarşı'mız koronavirüste bile bu kadar sessiz kalmadı, biz bu kadar zor duruma düşmedik. Asrın felaketini yaşadık ama yine de geleneklerimizi sürdürmek istiyoruz. Küncülü helvamızı yapmaya çalışacağız. Yine Uzun Çarşı'da devam etmek istiyoruz ama şartlar elverişli değil, elektrik ve su sorunu yaşıyoruz. Yine de bir şekilde küncülü helvayı Hataylıların hizmetine sunacağız."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.