TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#İlham Aliyev

İLKHABER-Gazetesi - İlham Aliyev haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İlham Aliyev haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev: Batı, Ermenistan'ı yeni bir savaşa kışkırtıyor Haber

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev: Batı, Ermenistan'ı yeni bir savaşa kışkırtıyor

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Bakü'deki Zafer Parkı'nın açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Bazı Batılı devletlerde yaşayan İslamofobik ve Azerbaycan karşıtı güçler, Ermenistan'ı yeni bir savaşa kışkırtıyor” dedi. Azerbaycan, 8 Kasım 2020 tarihindeki İkinci Karabağ Savaşı’nda Şuşa’nın işgalden kurtuluşunun ve Zafer Günü'nün 4. yıl dönümünü kutluyor. Kutlamalar kapsamında başkent Bakü’de inşaatı tamamlanan Zafer Parkı’nın açılışı gerçekleştirildi. Parkın açılış töreninde konuşan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Birinci ve İkinci Karabağ Savaşı'nda, terörle mücadele operasyonunda şehitlerin kanını savaş alanında alarak, toprak bütünlüğünü ve egemenliklerini yeniden tesis ettiklerini belirtti. Aliyev, “44 gün içinde şehirlerimizi ve köylerimizi kurtararak ordumuzun gücünü, askerlerimizin profesyonelliğini, halkımızın özveri ve kararlılığını tüm dünyaya gösterdik. Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığını çözmeye çalışan büyük güçler, sözde arabulucular, bu anlaşmazlığın askeri bir çözümünün olmadığını defalarca ilan ettiler. Bu işgalle uzlaşmamız gerektiğini söylemek istediler. Çünkü planladıkları tam olarak buydu. Planları meseleyi çözmek, işgali sona erdirmek değil, Azerbaycan topraklarını sonsuza kadar Ermeni işgali altında tutmaktı” dedi. “BAZI BATILI DESTEKÇİLERİ ERMENİSTAN'I BİR ‘BARIŞ GÜVERCİNİ’ YAPMAK İSTİYOR” Sadece 44 gün içerisinde Azerbaycan askerlerinin cesaretini, Azerbaycan halkının yılmaz ruhunu, gücünü ve iradesini tüm dünyaya gösterdiklerini vurgulayan Aliyev, “Düşmanı teslimiyet belgesini imzalamaya zorladık. O düşman ki, 2019'da Hankendi'de ‘Karabağ Ermenistan'dır ve nokta’ demişti. Biz onu bugün ‘Karabağ Azerbaycan'dır’ demeye zorladık. Şimdi Ermenistan'ın bazı Batılı destekçileri Ermenistan'ı bir ‘barış güvercini’ yapmak istiyor. Sanki bu 30 yıllık işgal yaşanmamış, yıkım olmamış, vahşet olmamış, Hocalı Soykırımı yaşanmamış gibi. Camilerimizin ve mezarlarımızın yıkılması, Karabağ'ın tamamının ve Doğu Zengezur'un yıkımı olmamış gibi. Yani dünya toplumuna bunu unutturmak istiyorlar. Ama biz bunu asla unutmayacağız ve Azerbaycan halkı da bunu asla unutmamalı, bizden sonra gelen nesiller bu tarihi bilmeli ve asla unutmamalıdır. Bundan sonra bu tarihi hafızalarımızdan çıkarmamamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. “MİNSK GRUBU'NUN TÜM EŞ BAŞKANLARI 30 YIL BOYUNCA ERMENİSTAN'IN ARKASINDA DURDU” Ermenistan’ın savaş sırasında savaş suçları işleyerek, sivil yerleşkelere ve şehirlere "İskender M", "Tochka U", "Elbrus" füzeleri ve diğer yıkıcı silahlarla saldırılar gerçekleştirdiğini hatırlatan Aliyev, “Ancak bu Azerbaycan halkının iradesini zerre kadar etkilemedi. Minsk Grubu'nun tüm eş başkanları 30 yıl boyunca Ermenistan'ın arkasında durdu. Biri bedava silah verdi, biri para verdi, biri hem silah hem para verdi, siyasi destek verdi. Topraklarımızın sonsuza kadar işgal altında kalması hedefleniyordu. Dolayısıyla bazı Azerbaycan vatandaşları da savaşın yarım kalacağından, istediğimizi elde edemeyeceğimizden, birisinin bizi durduracağından endişe ediyorlardı. Ancak sonuna kadar savaşacağımızı, adaleti yeniden tesis edeceğimizi, uluslararası hukuku yeniden tesis edeceğimizi ve Ermenistan'a yerini göstereceğimizi söyledim” dedi “KARABAĞ TOPRAKLARINDA AYRILIKÇILARDAN ESER KALMADI” Şuşa’nın 8 Kasım 2020'deki operasyonla işgalden kurtarılmasının Ermenistan’ın yenilgiye uğramasının kilit noktası olduğunu belirten Aliyev, “Bu olayın üzerinden sadece 1 gün geçti ve 9-10 Kasım gecesi Ermenistan kapitülasyon sözleşmesini imzalamak zorunda kaldı ve biz savaşı durdurduk. Ağdam, Kelbecer ve Laçın bölgelerini tek kurşun atmadan işgalden kurtardık. Önemli yükseklikleri kontrol altına aldıktan sonra Karabağ’daki Ermeni ayrılıkçılarının ve onların arkasındakilerin akıbeti belliydi. Onlara bir seçenek sunduk ama yine de doğru kararı vermediler. Yine de birilerinin kendilerine yardım edeceğine, birinin Azerbaycan'ın haklı işini yapmasına engel olacağına inanıyorlardı. Eylül 2023'te sadece birkaç saat süren terörle mücadele operasyonu onlara bir ders daha olmuş ve böylece bölücülüğün kökü kesilerek tarihe karışmıştı. Artık Karabağ topraklarında ayrılıkçılardan eser kalmadı” dedi. “BAZI BATILI DEVLETLERDE YAŞAYAN İSLAM VE AZERBAYCAN KARŞITI GÜÇLER, ERMENİSTAN'I YENİ BİR SAVAŞA KIŞKIRTIYOR” İkinci Karabağ Savaşı ve terörle mücadele operasyonunun sonuçlarının Ermenistan'ın doğru adımları atması için yeterli olduğuna inandığını ifade eden Aliyev, “Bugün bu durumla uzlaşmak istemeyen Azerbaycan karşıtı güçler, bazı Batılı devletlerde yaşayan İslam ve Azerbaycan karşıtı güçler, Ermenistan'ı yeni bir savaşa kışkırtıyor. Bu, Ermeni devleti için tam bir trajedi olabilir ve ben Ermeni tarafına hem resmi konuşmalarımda hem de temaslarımda bundan uzak durmaları, bu kışkırtmaya bulaşmamaları gerektiğini defalarca anlatmaya çalıştım. Kendi çıkarlarını güvence altına almak adına dostları sandıkları bazı Batılı devletler, Güney Kafkasya'da çatışmaların devam etmesi, kanların yeniden akması için onları feda etmeye hazır” açıklamasını yaptı. “SAVAŞ İSTEMİYORUZ” Ermenistan için çok geç olmadığını belirten Aliyev, “Yani Ermenistan bu silahlanma politikasından vazgeçmeli, durdurmalı, bunu defalarca söyledim ve benim sözlerime dikkat etmeleri gerektiğini biliyorlar. Geç değil, durun. Asla bizimle rekabet edemeyecekler. Savaş istemiyoruz. İstediğimizi başardık, toprak bütünlüğümüzü sağladık, devlet egemenliğimizi sağladık. Tüm sınırlarda toprak bütünlüğü sağlanıyor ve daha önce ülkemizde zorla göçe zorlanmış kişiler ve mülteciler ata topraklarına geri dönüyor” ifadelerini kullandı. “BATI'DA AZERBAYCAN'A KARŞI BÜYÜK, ÇİRKİN BİR KARALAMA KAMPANYASI YÜRÜTÜLÜYOR” Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’nin her an her türlü provokasyonu püskürtmeye hazır olduğunu vurgulayan Aliyev, “Birileri gücümüzü bir kez daha sınamaya kalkarsa yine mağlup olur, yine rezil olur. Çünkü 44 günlük İkinci Karabağ Savaşı ve terörle mücadele operasyonu, zaferimiz sadece Ermenistan'ın yenilgisi değil, arkasındakilerin de acı ve aşağılayıcı yenilgisidir. Bizi affedemezler. Bu nedenle Batı'da Azerbaycan'a karşı büyük, çirkin bir karalama kampanyası yürütülüyor. Kendi kontrolleri altındaki yalan haberlerin kaynağı olan medya kaynaklarını ve sivil toplum kuruluşlarını kullanarak ülkemizi itibarsızlaştırmak, asılsız iftiralar atmak, karalamak, şantaj yapmak ve hakaret etmek, kendilerini aşağılanmış gören başarısız Batılı liderlerin hedefidir” dedi. “AZERBAYCAN'DA 300'DEN FAZLA KİŞİ MAYIN KURBANI OLDU” Ermenistan halkının asıl düşmanlarının kim olduğunu iyi bilmesi gerektiğini söyleyen Aliyev, “Biz değiliz. Onlara hiçbir zarar vermemiştik. Onlara ekmek verdik. Bizim topraklarımızda yaşadılar ve kendilerine bir hayat kurdular. Her ne kadar buraya sadece 19. yüzyılda gönderilmiş olsalar da onlar bize soykırım yaptı, Hocalı soykırımı. 30 yıl boyunca bütün şehirlerimizi, köylerimizi yerle bir ettiler, hakaret ettiler, camilerimizi yıktılar. Bütün bölgeyi mayınladılar. Azerbaycan'da şimdiden 300’den fazla kişi mayın kurbanı oldu. Dolayısıyla biz onların düşmanı değiliz, onların düşmanları onların arkasında duran, sonra da tavşan, fare gibi peşlerinden koşan siyasetçilerdir. Sözlerimi dikkatle dinlesinler” dedi. Azerbaycan’ın güçlenmeye devam edeceğini, hiçbir baskı, hiçbir tehdidin işe yaramayacağını belirten Aliyev, “Halk-güç birliği gücümüzün ana kaynağıdır. Bugün Zafer Bayramı'nda şehrimizin en güzel yerlerinden birinde Zafer Parkı açıldı. Bu zafer sonsuza kadar bizimle olacaktır. Bundan sonra Azerbaycan halkı muzaffer bir millet olarak yaşayacak, Azerbaycan devleti de muzaffer bir devlet olarak yaşayacak. Azerbaycan halkına sevgiler, Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerine sevgiler. Karabağ Azerbaycan'dır” ifadelerini kullandı.

Aliyev: Ermenistan, barış anlaşmasına ve kalıcı barışa ilgi göstermiyor Haber

Aliyev: Ermenistan, barış anlaşmasına ve kalıcı barışa ilgi göstermiyor

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türkiye-Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Şamil Ayrım başkanlığındaki TBMM heyetini kabul etti. Görüşmede, iki ülke arasındaki iş birliği ve bölgesel meseleler ele alınırken, Cumhurbaşkanı Aliyev, Ermenistan’ın barış anlaşması ve bölgede kalıcı barışın sağlanmasıyla ilgilenmediğini ifade etti. İKİ ÜLKE ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİ GÜÇLENİYOR Şamil Ayrım, Türkiye ve Azerbaycan arasındaki kardeşlik ve dostluğun ülkeler arasındaki ilişkilerin yol haritasını belirlediğini ifade etti. Ayrıca, Azerbaycan'ın uluslararası ilişkilerde artan rolünü vurgulayan Ayrım, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nde Azerbaycan’a karşı yapılan haksızlıkları kınadı. Ayrım, Azerbaycan'da düzenlenecek olan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı COP29’a yönelik hazırlıkların da başarılı bir şekilde sürdüğünü belirtti. KALICI BARIŞ İÇİN ŞARTLAR Cumhurbaşkanı Aliyev, bölgede kalıcı barışın sağlanması için Ermenistan Anayasası'nda Azerbaycan’a yönelik toprak iddialarının ortadan kaldırılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, AGİT’in Minsk Grubu'nun kapatılması gerektiğini belirterek, Ermenistan'ın bu grubu koruma çabalarının anlamsız olduğunu ifade etti. ERMENİSTAN'IN TUTUMU Aliyev, Ermenistan'ın barış sürecini kasıtlı olarak uzattığını ve Batılı ülkelerden yeni silahlar aldığını belirtti. Ayrıca, Ermenistan’ın başka ülkelerle kendi topraklarında askeri tatbikatlar yapmasını da eleştirdi. AZERBAYCAN'IN KKTC'YE DESTEĞİ Aliyev, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni (KKTC) sürekli desteklediklerini belirterek, KKTC'nin Şuşa'da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı'nın gayriresmi zirve toplantısına katılımının önemine dikkat çekti.

Aliyev: Güney Kafkasya'da istikrar, Azerbaycan-Rusya etkileşimine bağlı Haber

Aliyev: Güney Kafkasya'da istikrar, Azerbaycan-Rusya etkileşimine bağlı

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Güney Kafkasya bölgesinin tamamında istikrar ve güvenlik, birçok durumda Rusya ile Azerbaycan arasındaki yakın etkileşime bağlıdır” dedi. Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye gelen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, temaslarına devam ediyor. Putin ve Aliyev, ikili ve heyetler arası gerçekleştirilen görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında bölgesel güvenlik meselelerine değinen Aliyev, “Geçtiğimiz yılın eylül ayından sonra bölgede tamamen yeni bir düzen oluştu. Azerbaycan egemenliğini ve toprak bütünlüğünü tamamen tesis etti. Elbette yeni koşullar Güney Kafkasya'da güçlü ve uzun vadeli bir barış için yeni fırsatların kapısını aralıyor. Güney Kafkasya bölgesinin tamamında istikrar ve güvenlik, birçok durumda Rusya ile Azerbaycan arasındaki yakın etkileşime bağlıdır” dedi. “4 MİLYAR DOLAR EŞİĞİNİ GEÇTİK” Aliyev, Rusya ile ticaret hacminin artmasının büyük işbirliği potansiyeline işaret ettiğini belirterek, “Hem geçen yıl hem de bu yılın altı ayında ticaret cirosunun artması, iş birliği potansiyelinin büyük olduğunu gösteriyor. Geçen yıl 4 milyar dolar eşiğini geçtik ve elbette bunun nihai eşik olmadığı konusunda görüş alışverişinde bulunduk" dedi. “30 MİLYON TONA KADAR YÜK TAŞINMASI MÜMKÜN” Kuzey-Güney ulaştırma koridoru projesinin uygulanmasını ayrıntılı olarak ele aldıklarını belirten Aliyev, “Azerbaycan topraklarında Kuzey-Güney Koridoru’nun hem demiryolu hem de karayolu segmentleri tamamen uygulanmış ve başarıyla çalışmaktadır. Şu anda bu koridorun demiryolu bölümünün modernizasyonu ile aktif olarak ilgileniyor, onun kapasitesini artırmak istiyoruz. Yılda 15 milyon ton ve üzeri, hatta 30 milyon tona kadar yük taşınması mümkün. Bu durumda hem Rusya hem de Azerbaycan ve umarım koridorun diğer katılımcılarıyla da ortak şekilde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Yine belirtmeliyim ki, bu yıl bu demiryolu bölümünün modernizasyonu için dolar bazında yaklaşık 120 milyon dolar öngördük. Böylece gerekli kapasiteye ulaşabiliriz” dedi. Rusya ve Azerbaycan arasındaki sefer sayısının da arttığını vurgulayan Aliyev, “Rusya ve Azerbaycan'ın çeşitli şehirleri arasında günde 20 sefer düzenleniyor. Sovyetler Birliği zamanında bile bu kadar karşılıklı sefer sayısı yoktu ve bu seferler Azerbaycanlı ve Rus taşıyıcılar arasında neredeyse eşit olarak dağıtılmış durumda. Bu, insanların arasındaki temasların düzenli olduğunu ve bugün ülkelerimizin vatandaşları arasındaki karşılıklı ziyaretlerin arttığını gösteriyor“ dedi. HAZAR DENİZİ’NDEKİ EKOLOJİK DURUM Hazar Denizi’ndeki su seviyesinin indiğini ve bu durumun engellenmesi gerektiğini vurgulayan Aliyev, “Hazar Denizi'ndeki ekolojik durum, denizin kritik seviyede sığlaşması büyük bir sorun. Vladimir Putin’e görüşmelerimizi yaptığımız odanın penceresinden, iki yıl önce suyun altında olan kayaların bugün bir metre yukarı çıktığını gösterdim. Bu durumu sadece Abşeron Yarımadası'nın tüm kıyı şeridinde değil, Azerbaycan'ın tüm kıyı şeridinde gözlemliyoruz. Durumu analiz etmek ve muhtemel bir çevre felaketini önlemek için ikili formatta ve beş taraflı olarak yollar belirlemek amacıyla ortak çabalarla çalışmaya karar verdik” ifadelerinde bulundu. Azerbaycan’ın iyi bir gelişme potansiyeline sahip olduğunu vurgulayan Putin ise, “4 milyar doların biraz üzerinde bir ciro var ve büyüyor. Bu yıl zaten yılın ilk yarısında yüzde 17 arttı. Azerbaycan ekonomisine 4 milyar dolardan fazla doğrudan yatırım yapılıyor. Ve tabii ki Azerbaycan pazarında faaliyet gösteren Rusya’nın katılımıyla, bin 300'e yakın işletmenin olması durumumuzun olumlu yönde ilerlediğini ve iyi bir gelişme potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı. RUSYA VE AZERBAYCAN TANKER ÜRETİMİNDE Putin, Rusya’nın Azerbaycan pazarının en büyük yatırımcılarından biri olduğunu belirterek, “Şirketlerimiz burada kendilerini oldukça rahat hissediyorlar. Rusya Birleşik Gemi İnşa Şirketi, Bakü Gemi İnşa Tersanesi ile birlikte petrol ürünlerinin taşınması için modern nehir-deniz sınıfı tankerlerin üretimine başladı. Bu tankerlerin Azov-Karadeniz ve Hazar rotaları da dahil olmak üzere kullanılması, enerji kaynaklarının dünya pazarlarına taşınmasını önemli ölçüde artıracaktır” dedi. AZERBAYCAN-RUSYA ÜNİVERSİTESİ KURULACAK Rusya-Azerbaycan ortak üniversitesinin kurulması için müzakerelere başlandığını belirten Putin, “Ülkede Rusça eğitim verilen 300'den fazla okul bulunmakta, Lomonosov Moskova Devlet Üniversitesi ve Seçenov Tıp Üniversitesi'nin şubeleri açılmıştır. Şu anda geniş çapta yapılan çalışmalarda tartıştığımız gibi Bakü'de Rus-Azerbaycan Üniversitesi kurulması inisiyatifi değerlendirilmektedir. Azerbaycan Cumhurbaşkanı bu fikri destekledi, umarım bu projeyi hızlı bir şekilde hayata geçiririz. Bu projeye bizim tarafımızdan St. Petersburg Devlet Üniversitesi de katılmaya hazır. Rusya, aynı zamanda Azerbaycan için yüksek nitelikli personel yetiştirmek için birçok şey yapmakta. Şu anda Rus üniversitelerinde yaklaşık 8 bin Azerbaycanlı genç eğitim görmekte ve bunlardan binden fazlası Rusya federal bütçesi tarafından finanse edilmektedir” dedi. “GÜNEY KAFKASYA'DA KALICI BARIŞ VE İSTİKRARIN BU BÖLGEDEKİ TÜM HALKLARIN TEMEL ÇIKARLARIYLA ÖRTÜŞTÜĞÜNÜ SAVUNUYORUZ” Rusya’nın Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için her türlü yardımı sağlayacağını vurgulayan Putin, “Sınır ötesi yolların engelinin açılması, insani temasların kurulması, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki sınırın belirlenmesi ve çizilmesi konularında da yardıma hazırız. Elimizde Sovyet döneminden kalma belgeler var. Güney Kafkasya'da kalıcı barış ve istikrarın bu bölgedeki tüm halkların temel çıkarlarıyla örtüştüğünü savunuyoruz” dedi. Kuzey-Güney ulaştırma koridoru projesinin Rusya için önemine değinen Putin, “Kuzey-Güney ulaştırma koridoru projesinin hayata geçirilmesine yönelik ortak planlarımızdan özellikle bahsedeceğim. Kuzey-Güney Koridoru projesi bizim Hint Okyanusu kıyılarına ulaşmamızı ve bu rotalardan karşılıklı olarak yararlanmamızı sağlayacak” ifadelerini kullandı. Basın toplantısının ardından Rusya ve Azerbaycan arasında ekonomi, ekoloji, sosyal güvenlik, gıda güvenliği, sağlık ve eğitim alanında 6 anlaşma imzalandı.

Aliyev: Biz her zaman Kıbrıslı kardeşlerimizin yanında olacağız Haber

Aliyev: Biz her zaman Kıbrıslı kardeşlerimizin yanında olacağız

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, bu yıl 2.'si düzenlenen Şuşa Global Medya Forumu’nda, "Biz her zaman Kıbrıslı kardeşlerimizin yanında olacağız" dedi. Azerbaycan Medya Geliştirme Ajansı tarafından düzenlenen Şuşa Global Medya Forumu, “Yanlış Bilginin İfşa Edilmesi: Dezenformasyonla Mücadele” temasıyla Karabağ’ın kültür başkenti Şuşa’da başladı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev 50’e yakın ülkeden 150’den fazla katılımcının yer aldığı etkinliğin açılış konuşmasını yaptı. Güney Kafkasya bölgesinde tarihi bir dönüşüme tanık olduklarını belirten Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, “Biz hiçbir zaman işgali, sonuçlarını, verdiğimiz kurbanları ve büyük galibiyetimizi unutmayacağız. Biz ve gelecek nesiller bununla onur duyacaktır. Ancak biz buna odaklanmamalıyız. Biz bunu daime kullanmamalıyız ve bir sembol haline getirmemeliyiz. Biz ileriye bakmalıyız. Azerbaycan’ın Karabağ zaferi bölgedeki tek jeopolitik değişiklik değildir. Bölgede tarihi-jeopolitik değişimler yaşandığını söyleyebilirim. Bölgede, geleneksel ittifaklar bir miktar zayıfladı ve yeni iş birliği biçimleri ortaya çıktı. Elbette geçen sene eylül ayında toprak bütünlüğümüzün ve egemenliğimizin tamamen restorasyonu en önemli olaydır. Bu sadece birinci ve ikinci forum arasında değil, genel olarak modern tarihimiz açısından da önemli bir olaydı” dedi. “ERMENİ YANLISI SİYASETÇİLER VE MEDYA TEMSİLCİLERİ AZERBAYCAN'A SALDIRARAK ASILSIZ İDDİALARDA BULUNDU” Azerbaycan’ın uzun yıllar boyunca gerçeklerin manipüle edilmesine ve yalanlara maruz kaldığını belirten Aliyev, "Bazen uluslararası medyada Azerbaycan hakkında çıkan bilgilerin doğru olmasına şaşırıyoruz. Bunlardan biri Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki çatışma ve tüm Ermeni diasporasının seferberliğiydi. Ermeni yanlısı siyasetçiler ve medya temsilcileri Azerbaycan'a saldırarak asılsız iddialarda bulunmuştu" diye konuştu. "RUSYA İLE İKİLİ İLİŞKİLERİMİZDE ÇÖZÜLEMEYECEK HİÇBİR SORUN YOK” Son dönemde Azerbaycan ile Rusya arasında üst düzeyde görüşmeler gerçekleştirildiğini vurgulayan Aliyev, "Rusya ile ikili ilişkilerimizde çözülemeyecek hiçbir sorun yoktur ve uzun süredir de böyledir. İttifak anlaşması imzalanmasından önce bile durum böyle değildi. Biz halklarımız arasında yüzyıllardır karşılıklı saygıya, karşılıklı anlayışa, karşılıklı çıkara ve ilişkilere dayalı ilişkiler kuruyoruz. Nitekim son dönemde üst düzey toplantıların yoğunluğu arttı ve buna büyük ihtiyaç var. Nisan ayında Moskova'da, bu ayın başında Şangay İşbirliği Örgütü çerçevesinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya geldik ve muhtemelen yıl sonundan önce tekrar bir araya geleceğiz ve görüşeceğimiz konular çok geniş” dedi. Uluslararası medya tarafından Azerbaycan'da ve bölgede yaşanan olayların objektif bir şekilde ele alınmasını istediklerini söyleyen Aliyev, halen bazı dezenformasyonlara rastladıklarını ve zamanla Batı'daki siyasi çevrelerde gerçeklerin giderek daha fazla ortaya çıkıştığını söyledi. “COP29 ÜST LİGLERDE BULUNMAMIZ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR ŞANS” Azerbaycan’ın COP29’a ev sahipliği yapacağı açıklanınca Batılı medya kuruluşlarınca saldırılara uğradıklarını belirten Aliyev, “Meslektaşlarımla konuştuğumda bu etkinliğin Azerbaycan için büyük bir baş ağrısı olacağını söylüyorlardı. Biz petrol ve doğal gaz rezervleri ile zengin olan bir ülke olduğumuz için suçlanıyorduk. COP28’e ev sahipliği yapan BAE de aynı suçlamalara maruz kaldı. Medya tarafından çok organize ve büyük bir saldırıya uğradık. Ancak zaman geçtikçe bu saldırıların etkisi azalıyor. Bu etkinlik uluslararası arenada bir numaralı etkinliktir. Bu etkinlik bizim üst liglerde bulunmamız için çok önemli bir şans” diye konuştu. “FRANSA’NIN YAPTIKLARINA SON VERİLMELİ” Azerbaycan’ın Bağlantısızlar Hareketi'nin başkanlığı döneminden itibaren sömürgeciliğe karşı mücadeleyle yakından ilgilenmeye başladığını belirten Aliyev, “Bağlantısızlar Hareketi'nin pek çok üyesi geçmişte sömürgeciliğin kurbanı oldu. Milyonlarca insan da sömürgeciliğin kurbanı oldu. Bazı ülkeler hala bunun acısını çekiyor. Gambier Adaları ve Mayotte Adası hala sömürge yönetimi altındadır. Bu bizim yükümlülüğümüzdü, bu ülkelerin kendilerini geçmişin bu iğrenç kalıntısından kurtarmalarına yardımcı olmak istiyoruz. Ne yazık ki Fransa hükümeti medyayı kullanarak bize karşı suçlamalarda bulundu. Onlar Azerbaycan’a karşı soğuk savaş açtı. Fransa’nın yaptıkları iğrençtir ve buna son verilmeli. Fransa’nın oradaki insanların kaderlerine bu derecede müdahale etmeye hakkı yok. Biz sömürgeye maruz kalan bütün halkları desteklemeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. “ERMENİSTAN İLE NORMALLEŞME SÜRECİNDE İLERLEME KAYDEDİLİYOR” Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki barış anlaşmasının metnin yüzde 90’a yakınının karşılıklı olarak kabul edildiğini belirten Aliyev, “Ermenistan bu hükmü ve Karabağ'a ilişkin terminolojiyi oradan çıkarmayı kabul etti ve böylece normalleşme sürecinde ilerleme kaydediliyor. Ancak burada iki konunun açığa kavuşturulması lazım. Bunlardan biri, Ermenistan'ın bizim tekliflerimize olumlu yanıt vermesidir. İkincisi, Minsk Grubu'nun iptali için Ermenistan ve Azerbaycan'ın ortaklaşa AGİT'e başvurması gerekiyor. Çünkü bu grup uzun süredir aktif değil. Fransa bu bölgede hiçbir arabuluculuk görevi yapamaz. Eğer Ermenistan bu grubun varlığını halen korumak istiyorsa demek ki halen Azerbaycan’a yönelik toprak iddiaları var. Bu bir sınav. Onların açıklamaları ve icraatları arasında farklılıklar var. Onlar eskiden 'Karabağ Ermenistan’dır' diyorlardı, ancak şimdi 'Karabağ Azerbaycan’dır' diyorlar. Şimdi ise bu konuda somut adımlar atmak lazım” dedi. “ERMENİSTAN ANAYASASINDA AZERBAYCAN’IN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE KARŞI TEHDİT VAR” Aliyev, Ermenistan Anayasasında Azerbaycan’a karşı toprak iddialarının bulunduğunu belirterek, “Orada Azerbaycan’ın toprak bütünlüğüne karşı tehdit var. O maddede Ermenistan ile Karabağ’ın birleşmesinden bahsediliyor. O madde anayasalarında bulunduğu sürece barış anlaşmasının imzalanması mümkün değil. Bugün ben daha az umutluyum. Çünkü Başbakan Paşinyan benimle İngiltere’de görüşmeyi kabul etmedi. Bu görüşme Britanya hükümetinin teklifiydi. Ermenistan ise bunu reddetti. Buna şaşırdık, çünkü 4 ay önce Almanya Başbakanı (Olaf Scholz) benzer bir görüşmeyi Münih kentinde organize etmişti. Başbakan Paşinyan son görüşmeyi kabul etmedi. O benimle görüşme istemiyorsa hangi barış anlaşmasından bahsedilebilir. Madem Britanya Başbakanıyla konuşmak istemiyordu, neden Londra ve Oxford’u ziyaret ediyordu? Yani birçok konuda çok ciddi çelişkiler var. Ama göreceğiz” ifadelerini kullandı. “İSRAİL-FİLİSTİN ÇATIŞMASI EN KISA ZAMANDA DURDURULMALI VE BUNA SON VERİLMELİ” Gazze'de barış ve ateşkesin temin edilmesi için Azerbaycan’ın tutumunu defalarca dile getirdiğini vurgulayan Aliyev, “İsrail-Filistin çatışması en kısa zamanda durdurulmalı ve buna son verilmeli. Biz uzun yıllar boyunca siyasi ve ekonomik bakımdan Filistin’e destek verdik. Biz Filistin’in bağımsız devlet kurma isteklerini her zaman destekledik ve burada iki devletli formülü destekliyoruz. Yakın Doğuda barışın sağlanması için Filistin devleti kurulmalı ve Doğu Kudüs onun başkenti olmalı” dedi. “TDT ZİRVESİNE KATILIMI KKTC’NİN TANINMASINA DOĞRU ATILAN ÖNEMLİ BİR ADIM” KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın birkaç ay önce Azerbaycan’a davet ettiğini hatırlatan Aliyev, “Kendisini özellikle Türk Devletleri Teşkilatı Gayriresmi Zirvesi’ne davet ettim. İlk defa masa arkasında kendi bayrağıyla yer aldı. Burada kardeşlik borcumuzun gereğini yaptık. Sayın Ersin Bey'in bu toplantıdaki katılımı KKTC’nin tanınmasına doğru atılan önemli bir adım. Biz her zaman Kıbrıslı kardeşlerimizin yanında olacağız" şeklinde konuştu. “TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI’NI DÜNYA ÇAPINDA GÜÇ MERKEZİNE ÇEVİRMELİYİZ” Türk Devletleri Teşkilatı’nın çok büyük geleceği olduğunu belirten Aliyev, “Bu teşkilat daha da üst seviyelere yükseltmek için ortak çaba gerekiyor. Coğrafyamız çok büyüktür, doğal kaynaklarımız, genç ve artan nüfuzumuz var. Bütün bu faktörler teşkilatımızın potansiyeline gösteriyor. Biz birliğimizi daha da güçlendirerek Türk Devletleri Teşkilatı’nı dünya çapında güç merkezine çevirmeliyiz. Bazı teşkilatlar çöküşte, ancak Türk Devletleri Teşkilatı yükselişte. Bu yükseliş rahat olmalı ve ortak çabalarla bunu sağlayacağız. Buradan birkaç 100 metre mesafede Aziz Kardeşim (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan) Tayyip Bey’le biz 15 Haziran 2020 yılında Şuşa Beyannamesi’ni imzaladık. Türkiye-Azerbaycan resmen müttefik oldu. Teşkilat olarak her bir ülkenin bağımsızlığını destekliyoruz, koruyoruz her şeyden üstün tutuyoruz. Karabağ zaferi bir çok adreslere güzel bir mesaj oldu. Gücümüz birlikte olduğunda yumruğumuz daha ağır olur, demir daha güçlü olur inşallah öyle olacak” ifadelerini kullandı. 22 Temmuz’a kadar devam edecek olan 2. Şuşa Küresel Medya Forumu kapsamında “Dezenformasyonun Kapsamının Belirlenmesi”, “Dezenformasyona Karşı Daha Dayanıklı Bir Toplum Oluşturmaya Yönelik Politikalar ve Girişimler”, “Yapay Zekanın Gerçeklik Üzerindeki Etkisi, Medya ve Dezenformasyon: Medya Okuryazarlığının Teşvik Edilmesi” ve “İklim Hareketi ve Medya” adlı 4 ayrı panel düzenlenecek. Forumda 30’a yakın ülkenin haber ajansları, 3 uluslararası kuruluş ve 82 medya kuruluşu yer alıyor.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev: 21. yüzyıl, Türk dünyasının gelişme yüzyılı olmalıdır Haber

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev: 21. yüzyıl, Türk dünyasının gelişme yüzyılı olmalıdır

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları Gayrıresmi Zirvesi’nin açılış konuşmasını yaparak, “Halkımızın geleneksel değerlere olan bağlılığı ve aynı etnik kökene sahip olması ülkelerimizi bir araya getirmektedir. 21. yüzyıl Türk dünyasının gelişme yüzyılı olmalıdır” dedi. Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Gayrıresmi Zirvesi, “Ulaştırma Bağlantısı ve İklim Hareketi ile Sürdürülebilir Bir Gelecek İnşa Etmek” temasıyla Azerbaycan'ın Şuşa kentinde başladı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in ev sahipliğindeki zirveye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ve TDT Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev katıldı. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Macaristan Başbakanı Viktor Orban da teşkilatın gözlemci üyeleri olarak zirvede yer aldı. “21. YÜZYIL TÜRK DÜNYASININ GELİŞME YÜZYILI OLMALIDIR” Aliyev yaptığı açılış konuşmasında, Türk devletlerinin modern ulaşım altyapısı, Orta Asya’nı Kafkasya'yı Akdeniz ve Karadeniz limanlarına bağlayan ulaşım koridorlarıyla zengin ve kadim tarihi ve kültüre sahip olduğunu belirterek, “Halkımızın geleneksel değerlere olan bağlılığı ve aynı etnik kökene sahip olması ülkelerimizi bir araya getirmektedir. 21. yüzyıl Türk dünyasının gelişme yüzyılı olmalıdır. Geçtiğimiz yıl 20 Eylül'de Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini tamamen yeniden tesis etmesinin ardından Şuşa'da düzenlenen bu zirvenin sembolik bir anlamı var. Karabağ'ın tacı olan Şuşa şehri her zaman Azerbaycan'ın ve bölgenin kültürel, sosyal-siyasi hayatının önemli merkezlerinden biri olmuştur. Mayıs 1992'de Şuşa'nın Ermenistan tarafından işgal edilmesi Azerbaycan halkının büyük bir trajedisidir. Azerbaycan halkı hiçbir zaman bu işgali kabullenmemiş, daima Şuşa'ya ve işgal altındaki diğer topraklarımıza dönme arzusuyla yaşamış ve bunu başarmıştır” dedi. “ŞUŞA'DA KARABAĞ DEKLARASYONU İMZALANACAK” Şuşa'nın 8 Kasım 2020'de işgalden kurtarılmasının ardından Ermenistan’ın kapitülasyon anlaşmasını imzalamak zorunda kaldığını vurgulayan Aliyev, “Böylece 2. Karabağ savaşı sona erdi. Azerbaycan'da her yıl 8 Kasım Zafer Bayramı olarak kutlanmaktadır. Benim emrimle 2021 yılında Şuşa şehri, Azerbaycan'ın kültür başkenti ilan edildi. Şuşa şehri, Türksoy tarafından 2023 Türk Dünyasının Kültür Başkenti, ICESCO tarafından ise 2024 İslam dünyasının kültür başkenti ilan edildi. Kardeşim Recep Tayyip Erdoğan ile Azerbaycan ile Türkiye arasında resmi ittifakın temelini atan Şuşa Beyannamesi de 2021 yılında Şuşa'da imzalandı. Bugün Şuşa'da Karabağ Deklarasyonu imzalanacak” diye konuştu. “YILIN SONUNA KADAR 20 BİN KİŞİ İŞGALDEN KURTARILAN TOPRAKLARA GERİ DÖNECEK” Karabağ ve Doğu Zengezur'da büyük bir geri dönüş programı uygulandığını ifade eden Aliyev, “İşgal sırasında Ermenistan bu bölgelerdeki tüm şehir ve köyleri yok etti. Şimdiyse bu topraklarda hayat geri dönüyor. Geniş çaplı geri dönüş programının uygulanması kapsamında yaklaşık 8 bine yakın zorunlu göçmen Laçın, Füzuli, Şuşa ve Hocalı şehirlerine ve 4 köye geri döndü. Bu yılın sonuna kadar 20 bin kişi işgalden kurtarılan topraklara geri dönecek. Türk devletlerinin liderlerinin kurtarılmış topraklara ziyaretleri kardeşlik dayanışmasının bir tezahürüdür. Türkiye Cumhurbaşkanı Şuşa, Füzuli, Zengilan ve Cebrayıla, Özbekistan ve Kazakistan Cumhurbaşkanları Şuşa ve Füzuli, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Füzuli ve Ağdam'ı ziyaret etti. Bu vesileyle kardeşliğimizin sembolü olan inşa edilecek okullar için kardeş ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarına şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı. “DOĞU-BATI ULAŞIM KORİDORUNUN GENİŞLETİLMESİ ÖNÜMÜZDEKİ ÖNCELİKLİ KONULARIN BAŞINDA GELİYOR” TDT’nin mevcut bütçesinin ve yapısının, birlikte öngörülen hedeflerin gerçekleştirilmesi için yeterli olmadığını düşündüğünü belirten Aliyev, “Bu nedenle Azerbaycan yakın zamanda sekreterliğin hesabına 2 milyon ABD doları tutarında fon aktardı. Doğu-Batı ulaşım koridorunun genişletilmesi önümüzdeki öncelikli konuların başında geliyor. Orta Koridor'un ayrılmaz bir parçası olan Bakü-Tiflis-Kars demiryolunun, Azerbaycan'ın ek yatırımı sonucunda yıllık kapasitesi 1 milyon tondan 5 milyon tona çıkarıldı. Hazar Denizi'nde 50'den fazla ticaret gemisi bulunan Azerbaycan, Hazar Denizi ülkelerine önemli transit hizmetleri sağlıyor. Artan yük taşımalarını dikkate alınarak Bakü Gemi İnşa Fabrikasında şu anda 6 gemi inşa ediliyor. Önümüzdeki yıl ülkemizin 9'uncu uluslararası havalimanı Laçın'da hizmete girecek. Alat Uluslararası Ticaret Limanı'nın kapasitesi 15 milyon tondan 25 milyon tona çıkarılacak” diye konuştu. “AZERBAYCAN, GELİŞMİŞ VE GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER ARASINDAKİ DAYANIŞMANIN GÜÇLENDİRİLMESİ İÇİN ELİNDEN GELENİ YAPACAKTIR” Türkiye Yatırım Fonu'nun kuruluş toplantısının Mayıs ayında İstanbul'da yapılmasının ekonomik ilişkilerin daha da derinleşmesi yönünde başarılı bir adım olduğunu söyleyen Aliyev, “Fon aracılığıyla birçok alanda ortak projelere yatırım yapılacağına inanıyorum. Enerji alanında stratejik iş birliğimiz, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği alanındaki iş birliklerini de içeren stratejik ortaklığımız çok önemli" dedi. Aliyev, "Bildiğiniz gibi bu yıl COP29 konferansına Azerbaycan ev sahipliği yapacak. Bu vesileyle hepinizi bir kez daha COP29'a davet ediyorum. COP29'un başkanlığı ve bu etkinliğin Bakü'de yapılması, uluslararası toplumun ülkemize duyduğu büyük güvenin açık bir örneğidir. İki yüze yakın ülke oy birliğiyle adaylığımızı destekledi. Bağlantısızlar Hareketi'nin 4 yıllık başkanlığı sırasında edindiği tecrübeyi kullanan Azerbaycan, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki dayanışmanın güçlendirilmesi için elinden geleni yapacaktır. İmzalayacağımız Karabağ Deklarasyonu alacağımız kararların Türk dünyasının dayanışmasını ve aynı zamanda Türk Devletleri Teşkilatı’nın uluslararası itibarını daha da güçlendireceğine eminim” ifadelerini kullandı.

Aliyev: Barış anlaşmasının temel şartı Ermenistan anayasasının değiştirilmesidir Haber

Aliyev: Barış anlaşmasının temel şartı Ermenistan anayasasının değiştirilmesidir

Azerbaycan-Ermenistan arasındaki normalleşme sürecine ilişkin açıklamalarda bulunan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, “Barış anlaşmasının temel şartı Ermenistan anayasasının değiştirilmesidir. Çünkü orada Azerbaycan'a karşı toprak iddiaları yer alıyor ve bu gerçekleşmeden barış anlaşması imzalanmayacak” dedi. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kanada'nın Azerbaycan'a atanan Büyükelçisi Kevin Hamilton'un güven mektubunu kabul ederek, Azerbaycan-Ermenistan arasındaki normalleşme sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu. “BM GÜVENLİK KONSEYİ'NİN ÜÇ DAİMİ ÜYESİ ÇATIŞMANIN ÇÖZÜLMESİNİ İSTEMEDİ” Azerbaycan topraklarının Ermenistan işgali sırasında etnik temizlik, soykırıma ve yıkıma maruz kaldığını belirten Aliyev, “O dönemde çatışmanın çözümü için büyük çaba sarf ettik ancak bu çabalarımız sonuçsuz kaldı. Böylece BM Güvenlik Konseyi'nin üç daimi üyesi çatışmaya çözüm sağlayamadı, daha doğrusu istemedi. Hepsi de çeşitli nedenlerden dolayı Ermenistan'ın gerçekleştirdiği işgalin kalıcı olmasını istiyordu. Eski AGİT Minsk grubu üçlüsü ve Ermeni tarafıyla 2003 yılının sonlarından itibaren birçok kez görüştüm ancak, tüm bunlar bir sonuç getirmedi. Bunu eski Minsk grubu üyeleri ve Ermeni tarafı istemedi. Ermenistan tarafı topraklarımızı sonsuza kadar işgal altında tutmak istiyordu” dedi. “SÜREÇ KİMSENİN MÜDAHALESİ OLMADAN İLERLİYOR” Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki normalleşme sürecinde arabulucular olmadan ikili düzeyde daha iyi sonuçlar aldıklarını ifade eden Aliyev, “Bu süreç kimsenin müdahalesi olmadan ilerliyor. Sınırların belirlenmesi ve hatta çizilmesi konusunda anlaşmaya varabiliyoruz. Barış anlaşması henüz imzalanmadı ancak sınırların belirlenmesi süreci başarıyla devam ediyor” dedi. “BARIŞ ANLAŞMASININ ANA MADDELERİNİ BİRKAÇ AY İÇİNDE SONUÇLANDIRABİLİRİZ” Müzakere sürecinde oldukça hızlı ilerlediklerini belirten Aliyev, “Barış anlaşması metni üzerindeki çalışmayı, en azından ana maddelerini birkaç ay içinde sonuçlandırabileceğimizi düşünüyorum. İşgal sırasında arabulucuların planının Madrid ilkeleri olarak adlandırılan temel ilkeler üzerinde anlaşmaya varmak olduğunu belirtmek isterim. Bunların paraflanması ve daha sonra taslak haline getirilmesi gerekiyordu. Bunun bir seçenek olabileceğine inanıyoruz. Ana maddelerin üzerinde anlaşmaya varmak, bunları başlatmak ve ardından metin üzerinde çalışmak gibi. Ermenistan anayasayı değiştirirse bu gerçekleşecek” ifadelerini kullandı. “BARIŞ ANLAŞMASININ TEMEL ŞARTI ERMENİSTAN ANAYASASININ DEĞİŞTİRİLMESİDİR” Ermenistan ile 28 yılda üzerinde anlaşmaya varılamayan konuların 1-2 yılda çözülmesi zor olduğunu vurgulayan Aliyev, “Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki esaslı müzakereler geçtiğimiz aralık ayından itibaren başladı. Çünkü bundan önce Ermenistan, Dağlık Karabağ meselesini barış anlaşmasına dahil etmek istiyordu ve bu kabul edilemezdi. Bu konu Azerbaycan'ın iç meselesidir. Karabağ'dan bölücü rejimin ortadan kaldırılmasının ardından Aralık ayından itibaren sadece 6 aydır müzakereler devam ediyor. Bu süreç zaman alıyor ve elbette barış anlaşmasının temel şartı Ermenistan anayasasının değiştirilmesidir. Çünkü orada Azerbaycan'a karşı toprak iddiaları yer alıyor ve bu gerçekleşmeden barış anlaşması imzalanmayacak. Bu bilinen bir meseledir” dedi. “GERİ DÖNÜŞ HAKKI BATI AZERBAYCAN TOPLULUĞU TEMSİLCİLERİNE DE SAĞLANMALIDIR” Karabağ Ermenileri'nin geri dönmesi konusuna değinen Aliyev, “Eskiden Ermenistan'da yaşayan 'Batı Azerbaycan Topluluğu' temsilcileri de dahil olmak üzere karşılıklı olarak geri dönüş hakkı sağlanmalıdır. Azerbaycan halkı sonuncu defa 1988 yılında, Ermenistan topraklarından etnik olarak temizlendi ve oradaki maddi, kültürel mirasımız tamamen yok edildi” ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.