TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

# Iklim Krizi

İLKHABER-Gazetesi - Iklim Krizi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Iklim Krizi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Adana'da iklim krizi eğitimi verildi Haber

Adana'da iklim krizi eğitimi verildi

Türkiye ve AB arasında “Yeşil bir gelecek için şehir eşleştirme” hibe programı kapsamında; İzmir Buca Belediyesi tarafından hazırlanan ve Adana Büyükşehir Belediyesi, Stuttgart Belediyesi, Pülümür Belediyesi ile Yuva Derneğinin ortak yürüttüğü ve 21 ilçe belediyesinin de iştirakçi belediye olarak bulunduğu projenin Adana’daki çalışması 3 gün boyunca sürdü. Adana Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Daire Başkanlığı teknik personeli, Kadın ve Aile Hizmetleri Daire Başkanlığı, İtfaiye Daire Başkanlığı, Yumurtalık ve Karataş ilçe Belediyelerinin de katılımı ile, 45 kişiye “eğitici-eğitimi” verildi. Adana'da iklim kriziyle mücadelede yeni kadrolar eğitilecek Adana Büyükşehir Belediyesinde düzenlenen eğitici eğitiminde Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Mesut Başıbüyük ve proje danışmanları Ege Üniversitesi’nden Çevre Müh. Dr. Hasan Sarptaş ve Elektrik Müh. Doç. Dr. Mete Çubukçu tarafından, “İklim Krizi ve Çevresel Afetler”, “Yenilenebilir Enerji Kaynakları ve Azaltım Çözümleri ”ne yönelik sunumlar ile iklim Krizi Mücadelesi Eğitici Eğitimleri verildi. “İklim Krizi Mücadelesinde Biz de Varız” konulu projenin temel amacının; Adana ve ilçelerinde, iklim krizi ve bu kriz ile ilgili mücadele konusunda eğitim verecek kadroların oluşturulması ve şehrin tamamında söz konusu eğitimin verilerek, farkındalığın artırılması olduğu vurgulandı. Karalar: Adana’nın geleceği için çevre dostu yatırımlar devam ediyor Söz konusu proje ve eğitimle Adana genelinde, iklim krizi ile oluşabilecek olumsuzlukları en aza indirmek ve olası sorunlardaki kırılganlık düzeyini düşürebilmek amaçlanıyor.Küresel ısınma, su tasarrufu ve çevrenin korunması konuların üst seviyede hassasiyet gösteren ve ilçe belediye başkanlığı döneminden bu yana konuyla ilgili toplantı, organizasyon, çalıştay ve projelere dahil olarak, önemli katkı sağlayan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Adana Büyükşehir Belediyesi bünyesinde İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Daire Başkanlığını da kurdu.

'Beyaz altın' pamuk üretimi, iklim krizinin pençesinde Haber

'Beyaz altın' pamuk üretimi, iklim krizinin pençesinde

Tekstil endüstrisinin en değerli ham maddelerinden biri olarak bilinen ve "beyaz altın" olarak adlandırılan pamuk üretimin en çok yapıldığı ülkeler, Çin, Hindistan, ABD, Brezilya, Avustralya, Türkiye, Pakistan, Özbekistan Arjantin ve Yunanistan olarak sıralanıyor. Ancak iklim krizi, pamuk üretimi üzerindeki etkilerini her geçen gün daha belirgin bir şekilde hissettiriyor. İklim değişikliği nedeniyle dünya genelinde artan sıcaklıklar ve kuraklık, pamuk üretimini zorlaştırıyor. Suya bağımlı bir bitki olan pamuğun üretimini, kuraklık ve su kaynaklarının tükenmesi sürdürülemez hâle getiriyor. Tarımsal sulamaya yönelik su kaynakları giderek azalırken, birçok üretici, çırçır, tekstil, yağ, yem ve kağıt sanayileri ile petrole alternatif olarak çekirdeğinden elde edilen yağ bakımından biodizel yapımında da ham madde olarak kullanılan pamuğun ekim alanlarını küçültmek ya da alternatif ürünlere yönelmek zorunda kalıyor. Dünya genelinde pamuk üretimini etkileyen bir diğer faktörler arasında fırtınalar, sel felaketleri ve düzensiz yağışlar yer alırken, Türkiye de bu hava olaylarından nasibini alıyor. Türk sinemasında filmlere konun olan ve 'beyaz altın' olarak nitelendirilen pamuk üretimini, iklim krizi dışında, girdi fiyatlarının sürekli artması, alım fiyatlarının maliyetin altında kalması ve destekleme kriterlerinin yeterli olmaması da olumsuz etkiliyor. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan: İklim krizi pamuk verimini de olumsuz etkiliyor Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, ilkhaber-gazetesi.com'a bu konuda  yaptığı değerlendirmede, iklim krizinin sadece ekim alanlarını değil, pamuk verimini de olumsuz etkilediğini söyledi. Örneğin, Türkiye'nin en sıcak bölgelerinden olan Çukurova'daki sıcaklık artışının bitki büyümesini yavaşlatarak daha az ürün elde edilmesine yol açtığını ifade eden Doğan, "Ayrıca, böcek ve zararlı istilalarının artması, üreticilerin pestisit kullanımını artırmasına neden oluyor. Bu durum hem maliyetleri yükseltiyor hem de çevresel etkileri ağırlaştırıyor. Sonuç olarak, pamuk fiyatlarında dalgalanmalar yaşanırken, pamuk üreticileri ciddi ekonomik kayıplar yaşıyor" dedi. Alternatifler ve sürdürülebilir tarım uygulamaları İklim krizinin pamuk üzerindeki etkilerinin birçok üreticiyi daha sürdürülebilir tarım yöntemleri aramaya yönelttiğini dile getiren Doğan, şunları kaydetti: "Damlama sulama sistemleri, daha az su tüketen hibrit pamuk türleri ve organik tarım gibi uygulamalar, pamuk üretiminde çevresel etkileri azaltma çabalarının bir parçası olarak öne çıkıyor. Ayrıca, tekstil endüstrisinde pamuk yerine geri dönüştürülebilir veya daha az su tüketen malzemelere olan ilgi artıyor. Sonuç olarak, iklim krizi pamuk üretimi üzerinde derin bir tehdit oluşturuyor. Bu durum, yalnızca üreticileri değil, küresel tekstil endüstrisini ve pamuk bazlı ürünlere dayanan ekonomileri de yakından ilgilendiriyor. Sürdürülebilir çözümlerin geliştirilmesi ve uygulanması, bu tehdidi azaltmanın en önemli yolu olarak görülüyor.”

Portakal Çiçeği Karnavalı’nın 'Sürdürülebilirlik Adası' farkındalık yaratıyor Haber

Portakal Çiçeği Karnavalı’nın 'Sürdürülebilirlik Adası' farkındalık yaratıyor

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen Türkiye Kültür Yolu Festivali'ne dahil edilen 12. Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı'ndaki ‘Sürdürülebilirlik Adası’, çevre kirliliği ve iklim kriziyle mücadelede farkındalık yaratıyor. Adana'nın Nisan ayını renklendiren Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı, yerli ve yabancı konukların yoğun ilgisiyle sürüyor. Kültür, sanat ve sportif etkinliklerin yer aldığı Portakal Çiçeği Karnavalı, bu yıl ilklere de imza atıyor. Karnavalın bu yılki ilklerinden biri de "Sürdürülebilirlik Adası" oldu. Atatürk Parkı Karnaval Alanı’nda yer alan Sürdürülebilirlik Adası, karnavalın dünyada ilk defa sürdürülebilirlik vizyonunu ortaya koyan etkinlik olarak öne çıktı. Alanında uzman kişilerle farklı yaş gruplarına hitap eden atölye çalışmalarında, çocuklar, gençler ve yetişkinlere çevre ve iklim kriziyle mücadele kapsamında bilgiler aktarılıyor. Yaklaşık 3 yıldır üzerinde çalışılan etkinlik, Atatürk Parkı’ndaki 5 dönümlük alanda pilot çalışma olarak yürütülüyor. Karnavalın İklim Eylemi ve Sürdürülebilirlik Danışmanı Prof. Dr. Canan Madran liderliğinde yürütülen pilot çalışma, 5 ana başlıktan oluşuyor. Yalnızca doğa dostu malzemelerle üretilmiş ürünlerin yer aldığı, tek kullanımlık ıslak mendiller yerine, geri dönüşümlü rulo peçete ve kolonyanın kullanıldığı atık yönetimi ilk sırada yer alıyor. Prof. Dr. Madran, sürdürülebilirlik vizyonu kapsamda Atatürk Parkı’ndaki stantlarda plastik şişede su satılmadığını, atıkların kaynağında ayrıştırıldığını, enerji verimliliği yapıldığını, bazı alanlarda yenilenebilir enerji kullanıldığını, su ayak izini düşürmek ve su tasarrufu için çeşitli etkinlikler yapıldığını söyledi. Prof. Dr. Canan Madran, aynı zamanda stantlarda yüzde 50 kadın çalışan kotası önerildiğini, sağlıklı yaşam/spor uygulamaları gibi çeşitli etkinlikler gerçekleştirildiğini kaydetti.

İklim krizine karşı dünyada ışıklar 1 saat kapatıldı Haber

İklim krizine karşı dünyada ışıklar 1 saat kapatıldı

Dünya Saati'nde her yıl olduğu gibi bu yıl da milyonlarca insan 1 saatliğine ışıkları kapatarak, karar vericileri ve toplumları iklim krizine ve doğal varlıkların kaybına karşı harekete geçmeye davet etti. İsviçre merkezli Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından 2007 yılında iklim krizine farkındalık yaratmak için başlatılan ve yıllar içinde giderek yayılan 1 saatliğine ışıkları kapatma etkinliğinde Türkiye bu yıl da yer aldı.  Geçen yıl asrın felaketi olarak tanımlanan Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinde yaşamını yitirenlerin anısına ve iklim krizine karşı yapılan etkinlik, bu yıl 23 Mart'ta saat 20.30'da başladı.  Sultanahmet Camii, Fener Rum Patrikhanesi, Ali Sami Yen Spor Kompleksi, Atakule, İstanbul Boğazı'ndaki köprüler, bazı zincir oteller, çevre dernekleri binaları ve evlerde, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da 1 saat süreyle ışıklar kapatıldı. Çevre dernekleri tarafından konuyla ilgili yapılan paylaşımda, şu ifadelere yer verildi: "Dünyanın dört bir yanında milyonlarca saat, gezegenimiz için ayrıldı. Dünyanın en büyük çevre kampanyaları arasında yer alan Dünya Saati hareketi, bu yıl artan doğa kayıpları ve derinleşen iklim krizine dikkat çekmeyi amaçladı. 2030’a yaklaşırken, 2024 Dünya Saati insanlara yaşam tarzları ve ilgi alanlarına göre Dünya için neler yapabileceklerini keşfetmeleri konusunda ilham verdi." Müze Gazhane’de Dünya Saati etkinliği Dünya Saati etkinliği kapsamında Müze Gazhane’de de etkilik düzenlendi. Etkinlikte, İBB Kültür A.Ş. ve Yaban İstanbul iş birliği ile İstanbul’un yaban hayatı, göçmen kuşları, yunusları, köpek balıkları, ağaçları üzerine uzmanlar tartafından sunum yapıldı. Çocuklar için boyama etkinlikleri, Tohumlu Kâğıt Atölyesi ve Korhan Başaran'ın özel dans performansı gerçekleştirildi.

Dünya Saati'nde tüm ışıklar 1 saat kapanacak Haber

Dünya Saati'nde tüm ışıklar 1 saat kapanacak

Dünya Saati’nde her yıl olduğu gibi bu yıl da 190’dan fazla ülkede, dünya için harekete geçmek ve iklim krizine karşı farkındalık yaratmak için milyonlarca insan bir araya gelecek, ışıklar 1 saat kapanacak.  İsviçre merkezli Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından 2007 yılında iklim krizine farkındalık yaratmak için başlatılan ve yıllar içinde giderek yayılan 1 saatliğine ışıkları kapatma etkinliğinde Türkiye bu yıl da yer alacak.  Geçen yıl asrın felaketi olarak tanımlanan Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinde yaşamını yitirenlerin anısına ve iklim krizine karşı yapılan etkinlik, bu yıl 23 Mart 2024 saat 20.30'da başlayacak. Sultanahmet Camii, Fener Rum Patrikhanesi, Ali Sami Yen Spor Kompleksi, Atakule, İstanbul Boğazı'ndaki köprüler, bazı zincir oteller, çevre dernekleri binaları ve evlerde, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da 1 saat ışıklar kapanacak. WWF'nin konuyla ilgili duyurusunda, "Dünyanın dört bir yanında milyonlarca saat gezegenimiz için ayrılacak. Dünyanın en büyük çevre kampanyaları arasında yer alan Dünya Saati hareketi bu yıl, artan doğa kayıpları ve derinleşen iklim krizine dikkat çekmeyi amaçlıyor. 2030’a yaklaşırken, 2024 Dünya Saati insanlara yaşam tarzları ve ilgi alanlarına göre Dünya için neler yapabileceklerini keşfetmeleri konusunda ilham verecek. 23 Mart 2024 saat 20.30 da farkındalık için ışıkları kapat, bir saati gezegenimiz için faydalı bir aktivite yaparak Dünya Saati’ne katıl." ifadeleri yer aldı.

İklim Adaleti Ağı, 2023 yılını değerlendirecek Haber

İklim Adaleti Ağı, 2023 yılını değerlendirecek

Kent ve ekoloji ekseninde hak arama bilincinin gelişmesini sağlamak, doğayı korumaya, geliştirmeye ve iyileştirmeye yönelik hukuki olanakları arttırmak amacıyla kurulan İklim Adaleti Ağı aktivistleri, 2023 yılını değerlendirecek. Son 20 yılda oluşan bir kavram olan İklim Adaleti, iklim değişikliğinden etkilenen farklı grupların haklarını konu ediyor. Bu alandaki çalışmalara destek olmak, doğa savunuculuğundaki deneyimleri paylaşmak ve hukuku etkin kullanmak için çeşitli faaliyetler düzenleyen İklim Adaleti, "Hukuk ve Doğa Okulları, İklim Adaleti Seminerleri ve baroların desteğiyle Savunuculuk Atölyeleri" gibi etkinliklere imza atıyor. 1992'de Rio de Janeiro'da düzenlenen Dünya Çevre ve Kalkınma Zirvesi'nde kurulan ve iklim değişikliğinin yol açtığı adaletsizlikleri ele alan bir sivil toplum kuruluşları ağı olan İklim Adaleti Ağına bağlı aktivistler, 5 Mart 2024 tarihinde bir araya geliyor. Zoom uygulaması üzerinden yapılacak olan toplantıda, 2023 yılının çevresel konuları değerlendirilecek ve karşılıklı fikir alışverişinde bulunulacak. İklim Adaleti Ağı, çevresel konularla ilgili şu mesajı veriyor: “Şirketlerin ve onların temsilcilerinin karar verdiği dünyanın halinden memnun değiliz. Bu nedenle şimdi, hayatımız hakkında karar alma süreçlerine katılmalıyız. Her neye karar vereceksek, birlikte karar vermeliyiz. Adaletli bir hukuk düzeni kuramazsak, içinde yaşadığımız iklim krizine karşı alternatif temiz enerji modellerinin ve mucizevi teknolojilerin ekolojik sorunları çözmeyeceğini, iklimin korunmasının ancak mevcut üretim ve tüketim sisteminin dönüşümüyle mümkün olacağını savunuyoruz. Canlıların kültürel ve biyolojik çeşitliğini koruyacakları bir üretim ve tüketim biçimi, kısacası iklim için adalet talep ediyoruz.”

Prof. Dr. Mesut Başıbüyük, ağaçların erken yeşermesi iklim krizinin bir sonucu olabilir Haber

Prof. Dr. Mesut Başıbüyük, ağaçların erken yeşermesi iklim krizinin bir sonucu olabilir

Türkiye’nin çoğu yerinde soğuk hava hakimken bahar havasının yaşandığı Adana’da bazı meyve ağaçları çiçek açarken bazı ağaçlar ise meyve verdi. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Başıbüyük, ağaçların çiçek açması ve meyve vermesinin havaların soğumamasından kaynaklandığını belirterek “Bitki canlı bir varlık, metabolizması da dışarıda ki sıcaktan etkileniyor. Etkilendiği içinde daha erken uyanıyor, sonuç olarak daha erken meyve veriyor. Burada, aslında iklim değişikliği çerçevesinde çok ciddi bir problem var. 2012 yılında çok büyük bir soğuk hava dalgası oldu, o dönemde özellikle Malatya’daki kayısı ağaçlarının yüzde 80’nini don vurdu. Dolayısıyla bitki sıcak geçen kış dönemlerinde çiçek açıyor meyve veriyor fakat arkasından bir soğuk hava dalgası geliyor. İşte iklim krizi dediğimiz hadise bu. Bir soğuk hava dalgası geliyor ağaçların üzerindeki meyvenin tamamını öldürüyor. Kriz dediğimiz hadise böyle bir hadise" dedi. Başıbüyük, "Ağaçların erken yaprak açması, çiçek açması, meyve vermesi veya kuşların göç etmemesi diğer kış uykusuna yatan hayvanların kış uykusuna yatmaması hepsi bunların aynı şeylerden, havaların soğumamasından kaynaklanıyor” diye konuştu.

Çevrecilerden kömür santralli vurgusu Haber

Çevrecilerden kömür santralli vurgusu

Adana Ekoloji Platformu tarafından, ‘Yaşanan iklim krizine karşı mücadele için Küresel Eylem Günü’nde Adana’dan sezimizi yükseltiyoruz’ şiarıyla basın açıklaması yaptı. Abidin Dino Parkı içerisinde bir araya gelen Adana Ekoloji Platformu adına konuşan Hazım Özdemir, Adana’da 3 adet kömür santralinin zehir saçmaya devam ettiğini söyledi.   Bilim insanlarının yıllardır fosil yakıt bağımlılığının korkunç sonuçları konusunda  insanları uyardıklarını ve bunun felakete etkilerinin yıllardır yaşandığını dile getiren Özdemir, “En ayrıcalıklı yüzde 1, ultra yaşamlarına devam ederken, en savunmasız olanlar, kendi yaratmadıkları bir krizin ön saflarında kalmaya devam ediyor. Fosil yakıt endüstrisi açgözlülük ve sömürüyle çalışıyor, kendi ceplerini doldurmak için başkalarının hayatını feda ediyor. Kömür, petrol ve gaza olan bağımlılığımız, gezegenimize ve halklara büyük zarar veriyor. Fosil yakıt endüstrisi, katlanarak daha fazlasını nakite çevirirken, sübvansiyonlar, yatırımlar ve ödemeler için milyarlarca dolar talep ediyor. Fosil yakıt endüstrisine karşı savaşmalıyız. Yeni boru hatlarının genişlemesine ve pek çok cana mal olan maden çıkarma uygulamalarının yaygınlaşmasına direnmeliyiz. Fosil yakıtlar çağını bitirmek için mücadele etmeliyiz. Onlar; kömür, petrol, gaz şirketlerinin sahipleri ve etraflarında bulunanlar sadece yüzde bir, bizler yüzde doksan dokuzuz. Onlar kar etmek istiyor, bizler yaşamak istiyoruz” dedi.  İklim krizinin kapıda olduğunu vurgulayan Özdemir, “İklim krizi kapımızda değil, ön kapımızı çalmıyor, zaten evimizin içinde. 2030 yılı için belirlenen hedefler şimdiden aşıldı. Ancak daha yapılacak çok şey var, çünkü onarılabilecek her ekosistem, savunulabilecek her yaşam ve bu nedenle kolektif olarak özgürleşme yolunda atılabilecek her adım önemlidir. Örgütlenmeli, sınırların, ayrımların ötesinde hep birlikte sesimizi yükseltmeliyiz. Olağanüstü iklim olaylarının damgasını vurduğu 2022 yılı gezegen genelinde farkındalığın artmasına yardımcı oldu. Şimdi, yani 2023 yılında dünyanın her yerinde aşırı sıcaklıklar yaşandı. İklim bilimcilere göre Temmuz 2023, kaydedilen en sıcak ay oldu. Libya’da aşırı yağış ve sellerden binlerce insan hayatını kaybetti. Orman yangınlarının önü alınamıyor. 2022 yazında sıcaklar nedeniyle Avrupa'da yaklaşık 62 bin kişi ölmüştü. Bu yıl kaç kişinin öldüğü şimdilik açıklanmadı. İklim mülteciliği çoktan başladığı halde, daha yasalarda tanımı bile yok” diye konuştu. Adana’da ki kömür santrallerine dikkat çeken Özdemir, “Şehrimizde 3 adet kömür santrali zehir saçmaya devam ediyor. Bunlardan en eskisi olan İSKEN Yumurtalık Sugözü Köyü’nde 23 yıldır faaliyette ve EMBA HUNUTLU ise aynı yerde, sadece 1 km. uzaklıkta ve 1 yıl önce deneme üretimine başladı. Her iki kömür santrali toplam olarak 1 saatte 1.000 ton kömür yakıyor, atmosfere tonlarca CO2 ve diğer zehirli gazları salıyor ve milyonlarca ton deniz suyunu soğutma suyu olarak kullanarak deniz ekosistemini bozuyor. Tufanbeyli İlçesi’ndeki kömür santrali ise senelerdir faaliyette ve 1 saatte 1.000 ton kömür yakıyor. Adana, Avrupa’nın plastik çöplüğü olmaya devam ediyor. Mersin Akkuyu’da yapımı devam eden nükleer santral inşaatı ise, sadece şehrimize, bölgemize, ülkemize değil, tüm Akdeniz havzasına karşı yaşamsal bir tehdit oluşturmaktadır. Yaşanan bunca nükleer felaketten, çözüm bulunamayan onca nükleer sorundan sonra bu santralin yapımında ısrar etmek; siyasi iktidarın sorumsuzluğunu, doğa düşmanlığını ortaya koymaktadır” diye konuştu. Adana’dan seslerini yükselttiklerini belirten Özdemir, “Şu anda Birleşik Arap Emirliklerinde Birleşmiş Milletler İklim Konferansı Taraflar Toplantılarının 28. için toplantı halinde bulunanlara, o toplantıda ülkemizi temsil edenlere buradan, Adana’dan sesleniyoruz. Yıllardır beklenen en temel, en önceliği olan kararları bile alamıyorsunuz. Kömür kullanımını sonlandıracak, petrol ve gaz kullanımını zaman içinde azaltacak adımları atamıyorsunuz. Çıkarınızdan, karınızdan, kurulu ve sonsuza kadar süreceğini sandığınız sisteminizden en küçük bir taviz vermiyor, iklim krizinden en az sorumlu olan masum insanların iklim felaketlerinde ölmelerini, acı çekmelerini sadece seyrediyorsunuz. Paris iklim anlaşmasında verilen sözleri bile tutmadınız, o zamandan bu yana atmosfere salınan CO2 miktarı giderek arttı, dünya giderek ısınmaya devam etti. Küresel ısınmayı sanayi öncesine göre 1,5 - 2 derecede tutabilme hedefi artık mümkün görünmüyor. Bilim insanları, 2030 yılına gelindiğinde ısınmanın en az 2,7 derece artacağını söylüyorlar.  Ekolojik krizi derinleştiren, doğayı, doğal varlıkları sermaye birikim aracı olarak gören kapitalizme ve uygulayıcılarına karşı, gezegenin tüm canlıların evi olduğunu düşünen bizler yaşamı savunmak için kendi mücadelemize güveniyoruz. Ekolojik yıkımı durdurmak için şehrimizde, ülkemizde ve tüm dünyada birlikte mücadele etmeliyiz. Bizler doğanın sahibi değil, sadece bir parçasıyız. Bütün canlıların yaşam hakkı olduğu bilinciyle, doğadan, yaşamdan yana olan herkesi ekolojik sorunlara duyarlı olmaya ve birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.