SON DAKİKA
Hava Durumu

#İhracat

İLKHABER-Gazetesi - İhracat haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İhracat haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Mersin'de eriğin fiyatı 8 bin TL'den  400 TL'ye kadar düştü Haber

Mersin'de eriğin fiyatı 8 bin TL'den 400 TL'ye kadar düştü

Türkiye’nin önemli tarım merkezlerinden Mersin’de, örtü altı erik hasadı hız kesmeden devam ediyor. Özellikle Mut ve Silifke ilçelerindeki seralarda yetiştirilen erik, sezon başında 8 bin TL’ye kadar alıcı bulurken, şu anda kilogram fiyatı 400 TL seviyelerine kadar düştü. İç pazarda yoğun talep gören erik, Dubai, Katar, Kanada, İngiltere ve Almanya gibi ülkelere de ihraç ediliyor. Silifke ilçesinin Keben Mahallesi'nde üretilen örtü altı erik, zorlu iklim koşullarına rağmen pazardaki yerini almaya devam ediyor. Tarım işçileri tarafından dallardan özenle toplanan erikler, makine yardımıyla boyutlarına göre ayrılarak 400 ile 800 TL arasında değişen fiyatlarla satışa sunuluyor. Ziraat Mühendisi Mustafa Kucur, bu yıl rekoltenin düşük olduğuna dikkat çekerek, “Göksu Vadisi'nde yaklaşık 3 bin dönüm erik bahçesi var. Ancak iklimsel sebepler, soğuk hava ve kuşların meyve çiçeklerini yemesi nedeniyle rekolte üçte bir hatta dörtte bir oranında azaldı” dedi. Üreticiler Fiyatlardan Memnun Silifke’de 5 dönümlük serada üretim yapan çiftçi Volkan Sümbül, hasada ocak ayında başladıklarını belirterek, "Bu yıl hava şartları bizi zorladı. Ocak ayında sıcak hava, şubat ayında ise çiçeklenme döneminde soğuk hava yaşadık. Seraları sürekli ısıtmak zorunda kaldık. Ayrıca bu yıl kuşlar büyük zarar verdi. Tüm bunlara rağmen ilk hasadımızı yaparak eriği boyutuna göre 400-600-800 TL’den satışa sunduk. Eğer ihracat bu şekilde devam ederse üreticinin yüzü güler” ifadelerini kullandı. Sümbül, 5 dönümlük serasında yaklaşık 12 ton mahsul elde etmeyi ve Nisan ayının ortalarında hasadı tamamlamayı hedeflediğini söyledi.

Hatay, Türkiye'nin Romanya'ya ihracatında öne çıkıyor Haber

Hatay, Türkiye'nin Romanya'ya ihracatında öne çıkıyor

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Ocak-Şubat 2025 dönemi itibarıyla Türkiye, Romanya'ya 1 milyar 109,9 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirerek tüm zamanların en yüksek Ocak-Şubat dönemi ihracatını kaydetti. İki ülke arasındaki ticaret, özellikle enerji ve inşaat sektörlerinde yapılan iş birlikleri sayesinde büyümeye devam ederken, Türkiye'nin Romanya'ya ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,5 oranında bir artış gösterdi. Almanya 3 milyar 69,5 milyon dolarla ilk sırada Ocak-Şubat 2025 döneminde Türkiye'nin en fazla dış satım yaptığı 9. ülke Romanya oldu. Türkiye’nin en büyük ihracat pazarları ise şu şekilde sıralandı: Almanya 3 milyar 69,5 milyon dolar, Birleşik Krallık 2 milyar 72,6 milyon dolar, ABD 2 milyar 9 milyon dolar, İtalya 1 milyar 997,8 milyon dolar, Irak 1 milyar 709,7 milyon dolar, İspanya 1 milyar 544,9 milyon dolar, Fransa 1 milyar 498,8 milyon dolar, Birleşik Arap Emirlikleri 1 milyar 464,7 milyon dolar ve Romanya 1 milyar 109,9 milyon dolar. İhracatın en fazla yapıldığı iller arasında İstanbul öne çıkarken, bu şehirden 486,8 milyon dolarlık dış satım yapıldı. Kocaeli 156,4 milyon dolar, Bursa 135,8 milyon dolar, Hatay 50,1 milyon dolar ve İzmir ise 37,1 milyon dolarlık ihracatla sıralandı. Romanya’ya yapılan ihracatta sektör bazında en büyük payı kimyevi maddeler ve mamulleri sektörü aldı. Bu sektör, 257 milyon dolarla ilk sırada yer aldı. Otomotiv endüstrisi 213,1 milyon dolarla ikinci, çelik sektörü ise 172,6 milyon dolarla üçüncü oldu. Ayrıca demir ve demir dışı metaller 73,6 milyon dolar, yaş meyve ve sebze sektörü ise 66,9 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. En fazla yaşandığı sektör otomotiv endüstrisi oldu Ocak-Şubat döneminde Romanya'ya yapılan ihracat artışının en fazla yaşandığı sektör otomotiv endüstrisi oldu. Bu sektör, 53,7 milyon dolarlık artışla zirveye yerleşti. Otomotiv endüstrisini 12 milyon dolarlık artışla demir ve demir dışı metaller, 5,1 milyon dolarlık artışla yaş meyve ve sebze sektörü, 4,1 milyon dolarlık artışla çimento, cam, seramik ve toprak ürünleri, 2,6 milyon dolarlık artışla ise iklimlendirme sanayi izledi.  

Otomotiv ihracatı yılın ilk 2 ayında 5,9 milyar dolar oldu Haber

Otomotiv ihracatı yılın ilk 2 ayında 5,9 milyar dolar oldu

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), şubat ayına ait üretim, ihracat ve pazar verilerini açıkladı. Buna göre, geçen ay toplam otomotiv üretimi 2024'ün aynı dönemine göre yüzde 9 düşüşle 218 bin 991 adet oldu. Otomobil üretimi yüzde 6 azalarak 141 bin 486 olarak gerçekleşirken traktör üretimiyle toplam üretim 224 bin 348 adedi buldu. Yılın ilk ayında ticari araç üretimi yüzde 13 geriledi. Ağır ticari araç grubunda üretim yüzde 54, hafif ticari araç grubunda ise yüzde 8 düştü. Bu dönemde, otomotiv sanayisinin kapasite kullanım oranı yüzde 62 oldu. Araç grubu bazında kapasite kullanım oranları hafif araçlarda (otomobil+hafif ticari araç) yüzde 64, kamyon grubunda yüzde 26, otobüs-midibüs grubunda yüzde 56, traktörde ise yüzde 43 seviyesinde gerçekleşti. Ocak-şubat döneminde otomotiv ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre adet bazında yüzde 4 azalarak 158 bin 168 oldu. Bu dönemde otomobil ihracatı yüzde 7 gerilerken ticari araç ihracatı yüzde 1 arttı. Traktör ihracatı ise yüzde 48 azalışla bin 652 adet olarak gerçekleşti. Otomotiv sanayisinin ihracatı şubatta yüzde 16 payla sektörel ihracat sıralamasında zirvedeki yerini korudu. Yılın ilk 2 ayında toplam otomotiv ihracatı 2024'ün aynı dönemine göre yüzde 1 azalarak 5,9 milyar dolar oldu. Avro bazında ise yüzde 2 gerilemeyle 5,4 milyar avro olarak gerçekleşti. Bu dönemde, dolar bazında ana sanayi ihracatı yüzde 3 azalırken, tedarik sanayi ihracatı yüzde 2 arttı. Otomobil ve ticari araç satışları geriledi Yılın ilk 2 ayında toplam pazar 2024'ün aynı dönemine göre yüzde 15 daralarak 164 bin 324 adet düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde otomobil pazarı yüzde 10 daralarak 131 bin 965 adet oldu. Pazar, ticari araçların toplamında yüzde 31, ağır ticaride yüzde 35 ve hafif ticaride yüzde 30 daraldı. Geçen ay otomobil satışlarında yerli araç payı yüzde 33, hafif ticari araç pazarında ise yüzde 25 olarak gerçekleşti.

Ömer Fethi Gürer, Türkiye’nin ithal ürünlerdeki denetimsizliğini eleştirerek, ihraç ürünlerdeki artan sorunları gündeme getirdi Haber

Ömer Fethi Gürer, Türkiye’nin ithal ürünlerdeki denetimsizliğini eleştirerek, ihraç ürünlerdeki artan sorunları gündeme getirdi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, son aylarda gündemde yer alan Türkiye’den ihraç edilen bazı ürünlere AB ülkelerinden ret kararları gelirken, ülkemize gelen gıda ürünlerinin denetlenmesi gerektiğini belirtti. Gürer, “Ülkemiz ile aynı dönemde farklı ülkelerden AB’ye giden ürünlerde sorunlar yaşanmasına rağmen, o ürünlerin ülkemize sorunsuz bir şekilde girmesi dikkat çekici” dedi. Ömer Fethi Gürer, ithal ürünlerdeki denetim eksikliklerine dikkat çekti Gürer, “Ülkemiz, 21 üründe arz açığı yaşarken, ticari ilişki kapsamında 100’den fazla ithalat yapıyor. Bakanlar, bu ithalatçıların kimler olduğunu, ürünlerin nereden getirildiğini ve alış fiyatlarının ne olduğunu sorularımıza ticari sır kapsamında yanıt vermiyor. İthal gıda ürünlerini denetlemek, iktidarın sorumluluğundadır. Ülkemize gelen ithal ürünler, farklı ülkelerde sorunlu olarak reddedilirken, ülkemize gelen her ürünün kabul edilmesi de düşündürücüdür. Farklı ülkelerden Türkiye’ye ithal edilen ürünlerde böyle sorunlar var mı, hiç iade edilmiş mi diye araştırmak istedik. Bu araştırmalarımızın sonucunda gördük ki farklı ülkelerde iade edilmiş ürünler, ülkemizde hiçbir sorun olmadığı tespit edilip giriş yapmıştır. Örneğin, Türkiye'ye İran'dan 23.153 ton hurma ithal edilmiştir. Türkiye'ye gelen hurmalarla ilgili herhangi bir sorun saptanamamış; ama aynı dönemde Slovenya, İran'dan ithal ettiği hurmalarda norovirüs tespit ederek iadeye karar vermiştir. Keza Lüksemburg, İtalya'dan mısır unu ithal etmiştir. Bu mısır ununda olmaması gereken madde tespit edilerek iade edilmiştir. Türkiye ise aynı dönemde İtalya’dan 34 ton mısır unu ithal etmiş, ancak Türkiye'de bu ürünün doğrudan geçişi sağlanmıştır” şeklinde konuştu. "Avustralya ve İspanya'dan gelen ürünlerde sorunlar var” Ömer Fethi Gürer, ithal edilen ürünlerle ilgili farklı ülkelerden gelen bildirimlerin iki yıl içinde 9 bini aştığını belirterek şunları söyledi: “Ayrıca, Avustralya'dan ithal ettiğimiz bademde de Hollanda tarafından aflatoksin saptanmış; yine bizim aynı ülkeden ithal ettiğimiz bademde herhangi bir soruna rastlanmamıştır. İspanya’dan gelen bademlerde Hollanda aflatoksin tespit etmiştir. Türkiye ise o dönemde İspanya'dan 1.812 ton badem aldığı halde yine bir olumsuzluk tespit edilmemiştir. 14 Ağustos 2024 yılında, Amerika Birleşik Devletleri’nden Almanya'nın ithal ettiği cevizlerde Salmonella’ya rastlanmış, bu nedenle ürün iade edilmiştir. O dönemlerde Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri’nden 30.547 ton ceviz ithal etmiş, ama Türkiye'de yine herhangi bir olumsuzluğa rastlanmamıştır. Ayrıca Hollanda, Amerika'dan ithal ettiği benzer durumdaki cevizleri o süreçte iade etmiştir. 100’ü aşkın ülkeden farklı ürün ithalatı sorunsuz bir şekilde kabul edilirken, son aylarda ihraç ettiğimiz ürünlere yönelik dikkat çekici olumsuz bildirimlerin alınması da değerlendirilmesi gereken bir durumdur." Gürer, Türkiye'deki patates tohumu ithalatında yaprak kıvırcıklığı virüsü nedeniyle iade kararını duyurdu Ömer Fethi Gürer, "Türkiye’de 2025 yılında Almanya’dan ve Hollanda’dan ithal edilen tohumluk patateslerde, Türkiye’de yapılan laboratuvar incelemeleri sonucu yaprak kıvırcığı virüsü tespit edilmiştir. İki ayrı ithal parti üründe, tespit edilen virüsün kabul değerine uymadığı belirlenmiş ve bu ürünlerin iade edilmesine karar verilmiştir. Böylece, Türkiye’ye gelen patates tohumlarında, her iki ülkenin ürünlerinde istenmeyen yaprak kıvırcıklık virüsü tespiti ile iade gerçekleşmiştir. Daha önce, ülkemizde görülen patates siğili hastalığının da ithal tohumlarla ülkemize geldiği iddiaları gündeme gelmiş, ancak herhangi bir iade ürünü bildiriminden söz edilmemiştir" dedi. Gürer, Türkiye'nin ithalat ve ihracat ürünlerindeki farklılıkları sorguladı Gürer, "Patates tohumu Türkiye’ye Hollanda, İngiltere ve Almanya’dan geliyor. Türkiye, bu yıl gelen ürünlerde daha sıkı denetim uygulamış ve yaptığı kontrolde, Almanya ve Hollanda’dan ithal edilen patates tohumlarında yaprak kıvırcığı virüsü tespit edilmiştir. Bu doğrultuda 500 ton tohumun iade edilmesine karar verildiği açıklanmış ve bu durumun önemi de vurgulanmıştır.  Türkiye’nin ihraç ettiği ürünlerde sıklıkla sorun yaşandığını, buna karşın ithal ürünlerde patates tohumu dışında ceviz, badem, ayçiçek tohumu, kahve, hurma ve çikolata gibi ürünlerle ilgili kamuoyuna yansıyan ya da AB yem ve gıda alarm sistemine takılan herhangi bir bildirim bulunmaması, pürüzsüz bir tablo ortaya çıkması dikkat çekicidir. Türkiye'nin şu anda ihraç ürünlerde sicili bozukken, ithal ettiği tüm ürünler pırıl pırıl, tertemiz geçmektedir. Bu durum, acaba Türkiye'nin veriler üzerinden değerlendirilmesinde Avrupa Birliği’ne göre daha mı esnek, daha mı kontrolsüz olduğu sorusunu akla getiriyor. Yoksa gerçekten Türkiye'ye gelen bütün ürünler sorunsuz mu?" diye sordu. Gürer, Türkiye’nin ihraç ürünlerinde bildirim sayısının artığını ve ihracat sorunlarını gündeme getirdi Ömer Fethi Gürer, “2025 yılında bildirim türlerine bakıldığında, Türkiye’den ihraç edilen ürünler için 49 sınır reddi, 22 dikkat edilmesi gereken bilgi bildirimi, 11 uyarı bildirimi ve 2 takip için bildirim yapıldığına işaret etti. En çok bildirim yapılan ülkeler sıralamasında, ihraç edilen ürünlerimizle ilgili Almanya 21 bildirimle ilk sırada yer alırken, Fransa ve İtalya 10’ar bildirim, Hollanda 9 bildirim, Bulgaristan ve Yunanistan ise 8’er bildirimle Türkiye’ye en fazla bildirimde bulunan ülkeler oldu. Türkiye, bu süreçte 851 ürünle bildirim yapılan ülkeler arasında ilk sıralarda yer aldı. Bu sorun mutlaka gelen ve giden ürünlerin incelemesinde daha sıkı kontrolü gerektiriyor. Ayrıca, ihraçta sorun saptanan her ürün takip sisteminde her ülke tarafından anında görülüyor, bu nedenle Türkiye’nin ürünleri konusunda hassasiyet artmakta. Bu durum, ülkemiz için ihraç edilen gıda ürünleri açısından dikkatle ele alınması gereken bir durumdur” diye ifade etti.

Dış ticaret açığı Şubat ayında yüzde 20,5 artarak 8,2 milyar dolara ulaştı Haber

Dış ticaret açığı Şubat ayında yüzde 20,5 artarak 8,2 milyar dolara ulaştı

Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre, 2025 yılı Şubat ayında dış ticaret açığı geçen yılın aynı dönemine göre %20,5 oranında artarak 8 milyar 155 milyon dolara yükseldi. Bu dönemde ihracat %1,5 oranında düşüşle 20 milyar 776 milyon dolar olurken, ithalat %3,8 artarak 28 milyar 930 milyon dolar seviyesine ulaştı. İHRACATIN İTHALATI KARŞILAMA ORANI GERİLEDİ Şubat ayında ihracatın ithalatı karşılama oranı, geçen yılın aynı dönemine kıyasla 3,9 puan azalarak %71,8 olarak hesaplandı. Enerji verileri hariç tutulduğunda, ihracatın ithalatı karşılama oranı %86,4 olurken, enerji ve altın hariç hesaplandığında ise bu oran %94,1’e yükseldi. OCAK-ŞUBAT DÖNEMİNDE DIŞ TİCARET AÇIĞI %21,2 ARTTI 2025 yılı Ocak-Şubat döneminde Türkiye’nin toplam ihracatı geçen yıla göre %2,1 artışla 41 milyar 941 milyon dolar olarak gerçekleşti. Aynı dönemde ithalat ise %6,6 artarak 57 milyar 633 milyon dolara ulaştı. Bu gelişmeler sonucunda, yılın ilk iki ayında dış ticaret açığı %21,2 oranında yükselerek 15 milyar 692 milyon dolar seviyesine çıktı. EN FAZLA İHRACAT ALMANYA’YA YAPILDI Şubat ayında Türkiye'nin en fazla ihracat yaptığı ülkeler sırasıyla: Almanya – 1 milyar 688 milyon dolar ABD – 1 milyar 195 milyon dolar İngiltere – 1 milyar 175 milyon dolar Bu üç ülke, toplam ihracatın önemli bir bölümünü oluştururken, en fazla ihracat yapılan ilk 10 ülkenin toplam ihracat içindeki payı %47,1 olarak kaydedildi. EN FAZLA İTHALAT RUSYA’DAN GERÇEKLEŞTİ Şubat ayında en fazla ithalat yapılan ülkeler ise şunlar oldu: Rusya – 3 milyar 982 milyon dolar Çin – 3 milyar 546 milyon dolar ABD – 2 milyar 422 milyon dolar Türkiye'nin en çok ithalat yaptığı ilk 10 ülkenin toplam ithalat içindeki payı ise %61,3 olarak hesaplandı.

ÇUSD’den ihracat semineri: Un sanayisi için yeni stratejiler masaya yatırıldı Haber

ÇUSD’den ihracat semineri: Un sanayisi için yeni stratejiler masaya yatırıldı

Çukurova Un Sanayicileri Derneği (ÇUSD), üyelerine yönelik ihracat semineri düzenledi. ‘Dahilde İşleme Rejimi’ konusunun ele alındığı etkinlikte, sektör temsilcileri ihracat süreçleri hakkında bilgilendirildi. Adana Sheraton Otel’de gerçekleşen seminerin açılış konuşmasını yapan ÇUSD Başkanı Bekir Bağış, Türkiye’nin 11 yıldır un ihracatında dünya lideri olduğunu vurgulayarak, bu liderliğin korunması için ihracatın artırılması gerektiğini belirtti. Bağış, “Ülkemiz ekonomisine katma değer sağlayabilmemiz için ihracatın ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Bölgemizde üretim yapan üyelerimizin ihracat konusundaki bilgilerini artırmak adına bu semineri düzenledik. Özellikle Suriye ve güneyindeki ülkelere ihracat yapma imkânı doğmuş durumda. Bu taleplere yanıt verebilmek için firmalarımızın ihracata hazır hale gelmesi büyük önem taşıyor. Un sanayisi ihracatı, ekonomik büyüme, istihdam, tarım desteği ve küresel rekabet gücü açısından ülkemize büyük katkılar sunmaktadır” dedi. "Un ihracatındaki liderliğimizi korumalıyız" Çukurova Un Sanayicileri Derneği (ÇUSD) Başkanı Bekir Bağış, “Öncelikle tüm üyelerimize ve konuşmacılarımıza hoş geldiniz diyoruz. 11 yıldır sürdürdüğümüz ihracat liderliğimizi korumak için ihracatımızı daha da arttırmamız gerekmektedir. Ülkemiz ekonomisine katmadeğer yaratabilmemiz için ihracatın ne denli önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. ÇUS Derneği olarak bölgemizde üretim yapan üyelerimizin ihracat konusunda bilgilerinizi biraz daha arttırabilmek adına bu semineri düzenledik. Suriye ve güneyindeki ülkelere ihracat yapabilme imkanı oluşmuş durumdadır. Dernek olarak bizlerde, bölge un fabrikaları olarak doğan bu taleplere cevap verebilme adına firmalarımızı ihracata hazırlamamızın gerekli olduğuna inandığımız için bugün un sektöründeki ‘Dahilde İşleme Rejimi’ Gümrük Kanununlarını irdeleyeceğiz. Unutulmamalıdır ki; ihraç oranımız arttığında; Ülkemize döviz kazandırarak dış ticaret dengesine olumlu katkıda bulunup, ekonomik istikrarı güçlendirmeye yardımcı olurnur. Un üretim ve ihracat süreçlerinde çalışan işçiler, çiftçiler, nakliyeciler ve lojistik firmaları için istihdam olanağı sağlanır. Buğday üretimi, un sanayisinin temel hammaddesi olduğundan çiftçilerin buğday üretimini artırmasına teşvik eder ve tarım sektörünü canlandırır. Kısacası, un sanayi ihracatı ekonomik büyüme, istihdam, tarım desteği ve küresel rekabet gücü açısından ülkemize büyük katkılar sağlar. Bu anlamda geldiğiniz için sizlere, değerli bilgilerini bizlerle paylaşacak olan konuşmacılarımıza teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. ÇUSD’de ihracat teknikleri ve stratejileri masaya yatırıldı ÇUSD Başkanı Bekir Bağış’ın konuşmasının ardından Orta Anadolu İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve eski Başkanı Turgay Ünlü, eski Gümrükler Genel Müdürlüğü Yardımcısı Cahit Gökçeli ile Dahilde İşleme Rejim Danışmanı Kerim Gökmenoğlu, ‘Dahilde İşleme Rejimi’ konusuna açıklık getirerek, ihracat konularında izlenecek yol ve teknikler hakkında seminer verdi.

Türk somonu, ihracatta 498 milyon dolar kazandırdı Haber

Türk somonu, ihracatta 498 milyon dolar kazandırdı

Türkiye'nin somon ihracatı 2024'te bir önceki yıla kıyasla yüzde 26 artarak 497 milyon 968 bin 66 dolar oldu. Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) verilerinden derlenen bilgilere göre, iç sulardaki kurulu çiftliklerde belli ağırlığa ulaştıktan sonra Karadeniz'deki kafeslere aktarılarak yetiştirilen Türk somonunda 2023'te 396 milyon 294 bin 502 dolar olan ihracat, 2024'te 497 milyon 968 bin 66 dolara yükseldi. Miktar bazındaki ihracat ise 63 bin 158 tondan 78 bin 76 tona çıktı. Böylece, geçen yıl yapılan ihracat, önceki yıla kıyasla miktarda yüzde 24, değerde yüzde 26 arttı. Rusya'ya yapılan ihracattan elde edilen gelir yüzde 53 artış gösterdi Türkiye'den geçen yıl, Rusya Federasyonu başta olmak üzere 46 ülkeye Türk somonu satıldı. Rusya Federasyonu'na 2024'te, 58 bin 342 ton karşılığı 355 milyon 685 bin 203 dolarlık somon ihraç edildi. 2023'te ise Rusya'ya 41 bin 461 ton karşılığı 231 milyon 958 bin 984 dolarlık ihracat yapılmıştı. Böylece, Rusya Federasyonu'na yapılan somon ihracatı önceki yıla göre miktarda yüzde 41, değerde yüzde 53 arttı. Rusya Federasyonu'nu 35 milyon 761 bin 152 dolarla Almanya, 26 milyon 565 bin 457 dolarla Vietnam takip etti. Doğu Karadeniz'den geçen yıl Rusya Federasyonu başta olmak üzere 21 ülkeye 30 bin 971 ton karşılığı 191 milyon 455 bin 378 dolarlık somon ihraç edildi. Bölgeden 2023'te ise 26 bin 702 ton karşılığı 157 milyon 898 bin 12 dolarlık somon ihraç edilmişti. Bu kapsamda, geçen yıl yapılan somon ihracatı önceki yıla göre miktarda yüzde 16, değerde de yüzde 21 arttı. "İspanya, Çin ve Japonya'da fuarlara katılmayı planlıyoruz" DKİB Su Ürünleri Sektör Komitesi Başkanı İsmail Kobya, Türk somonunun bölge ve ülke ekonomisi için önemli bir ürün olduğunu söyledi. Ülke genelinde 500 milyar dolara yaklaşan Türk somonu ihracatı gerçekleştirildiğini belirten Kobya, "Bu rakamın yaklaşık yüzde 40'ı da bölgemizden ihraç ediliyor. Hem ülke geneli hem bölgemizden gerçekleştirilen Türk somonu ihracatında artış oranları yüzleri güldürüyor ancak potansiyelimiz çok daha yüksek." dedi. Kobya, potansiyeli daha da artırmak için büyük bir özveriyle çalıştıklarını vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu: "Gelenekselleşen Rusya pazarımız var ama DKİB olarak amacımız fuar katılımları ve ticaret heyetleriyle ABD, AB ve Uzak Doğu pazarlarını da geleneksel pazarlarımız haline getirebilmek. Bu amaçla İspanya, Çin ve Japonya'da fuarlara katılmayı planlıyoruz. Farklı ülkelere yapılacak teknik inceleme gezileriyle de Türk somonunun katma değerini artırma yolunda önemli adımlar atacağız."

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İLKHABER-Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.