İbrahim Yumaklı Haberleri - Son Dakika İbrahim Yumaklı Haber Güncel Gelişmeler

Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı: Gıda arz güvenliği için gençler ve kadınlar tarımsal üretimde kalmalı

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, gıda arz güvenliğinin en önemli unsurunun gençlerin ve kadınların tarımsal üretimin içinde kalması olduğunu belirterek, “Bu konuda bizler gerek üretim planlaması gerekse yol haritalarımızla buna ilişkin bütün eylemlerimizi belirleyip kamuoyumuza anlattık. Bundan sonra da en önemli gündem maddemiz olacak” dedi. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Brezilya'nın Mato Grosso eyaletinin başkenti Cuiaba’da düzenlenen G20 Tarım Bakanları Zirvesine katıldı. Zirvenin ikinci gününde düzenlenen Bakanlar Toplantısı İkinci Oturumunda konuşan Bakan Yumaklı, Türkiye’nin kırsal kalkınma hamleleri ile tarımda gençlere ve kadınlara yönelik uygulanan pozitif ayrımcılıktan bahsetti. Gıda arz güvenliği ve tarımsal üretim Daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulunan Bakan Yumaklı, Birleşmiş Milletlerin 2030 “sürdürülebilir kalkınma hedefleri” doğrultusunda tarımsal üretim ve gıda sistemlerinde 4 önemli başlığın olduğunu ifade etti. Bunları sürdürülebilir gıda sistemlerinin oluşturulması, uluslararası ticaretin gıda sistemlerine olan pozitif etkisinin artırılması, sürdürülebilir bir gıda üretimi için aile çiftçiliğinin önemi ve su ürünleri ve su ürünleri yetiştiriciliğinin dünya ticaretine entegrasyonu olarak sıralayan Bakan Yumaklı, bu konularla ilgili olarak 2 günlük zirve boyunca G20’ye üye ülkelerin tarım bakanları ve uluslararası kuruluşların temsilcileriyle verimli görüşmeler gerçekleştirildiğini ifade etti. Yumaklı, sadece bunların değil, çeşitli alt başlıkların da değerlendirildiğini belirterek, “Elbette bu konuların büyük bir kısmının bizim hükümet programlarımızın içerisinde bulunması, hatta bunların birçoğunun bakanlığımızın vizyon ve eylem planlarında yer alıyor olması da bizim gündeme ne kadar entegre olduğumuzun teyidi durumunda” dedi. Türkiye olarak başta kendi ülkelerinde tarımsal üretimin artırılması, verimli ve kaliteli üretim uygulamalarının daha da yaygınlaşmasını için çalıştıklarını belirten Yumaklı, “Ayrıca diğer yönüyle de özellikle gıda arz güvenliğinin garanti altına alınması ve daha sonrasında da ihtiyacı olan ülkelere ülkemizin üretim avantajlarında kullanarak bunların ihraç edilmesi konusu bizim açımızdan bundan sonraki dönemde de önemli konu başlıkları olarak kalmaya devam edecek” diye konuştu. Uluslararası raporlara göre dünyada 800 milyonun üzerinde insanın gıdaya ulaşımı konusunda sıkıntı yaşadığının altını çizen Yumaklı, zirvede bu konunun çözümü için tüm ülkelerin mutabakat sağladığını da ifade etti. Uluslararası işbirlikleri Yumaklı, zirvede su kaynaklarının azaldığı ve buna yönelik atılması gereken adımların da konuşulduğunu dile getirerek, “Biz de 2 yıldır kendi kamuoyumuza anlatıyoruz ve bu konuda alınması gereken tedbirleri ve hükümet olarak neler yaptığımızı, neler yapmamız gerektiğini de söylüyoruz. Bütün dünya ülkelerinin gündeminde bu konu. Ülkemiz dünyanın hemen hemen bütün ülkelerinin gündeminde olan bu konuyla çok etkin bir şekilde müdahil olma, bununla ilgili eylem planları belirleme ve bunları uygulama konusunda çok ciddi bir mesafe kat etmiş durumda. Herhangi bir rehavete kapılmadan bunları ülkemize uygulamaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Zirve kapsamında birçok ülkenin bakanıyla da ikili görüşme yaptığına işaret eden Yumaklı, bu görüşmeler sonucunda iş birliklerinin de artacağını söyledi. Bakan Yumaklı, Türkiye’nin tarımsal üretim konusundaki avantajlarının ve gücünün diğer ülkelerin dikkatini çektiğine işaret ederek, “Hep vurguladığımız gibi ülkemizin tarımsal üretim konusunda çok ciddi avantajları var. Biz bu avantajları ülkemiz lehine çevirmek ve ülkemiz lehine kullanmak adına iletişimimize ülkelerle iş birliklerimize devam edeceğiz” dedi., Tarımda Türkiye’nin avantajları Zirvedeki tüm ülkeler nüfuslarının yaşlandığından bahsettiğini ve yaşlanan nüfusun ilk olarak tarım kesiminden başladığını dile getirdiğini belirten Yumaklı, “Aynı konular bizde de geçerli. Herkesin burada yine ortak mutabakata ulaştığı konu, gençlerin ve kadınların mutlaka tarımsal üretimin içerisinde kalmasıydı” diye konuştu. Türkiye’nin de bu konuda başta son zamanlarda atılan adımlar olmak üzere çok ciddi adımlar attığını vurgulayan Bakan Yumaklı, “Bu konuyu sürekli gündemde tutuyoruz ve gündemde tutmaya devam edeceğiz. Çünkü gıda arz güvenliğinin en önemli unsuru mutlaka ama mutlaka gençlerin ve kadınların tarımsal üretimin içerisinde kalmasıdır. Bu konuda bizler gerek üretim planlaması gerekse yol haritalarımızla buna ilişkin bütün eylemlerimizi belirleyip kamuoyumuza anlattık. Bundan sonra da en önemli gündem maddemiz olacak” dedi.

Hüyük Çileği AB'den coğrafi işaret tescili aldı

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ''bereketli Anadolu’nun, lezzetli ürünlerinin ünü ülkemiz sınırlarını aşmaya devam ediyor. Konya’nın ilk, ülkemizin 25’inci AB’den tescil alan ürünü Hüyük Çileği oldu. Çok kısa zaman sonra listeye yenileri de eklenecek…'' ifadelerini kullandı. 25 Coğrafi İşaretli Ürün Listesi Hüyük çileği ile birlikte AB tarafından coğrafi işaret tescili alan 25 ürün şu şekilde sıralandı: Gaziantep baklavası, Aydın inciri, Malatya kayısısı, Aydın kestanesi, Milas zeytinyağı, Bayramiç beyazı, Taşköprü sarımsağı, Giresun tombul fındığı, Antakya künefesi, Suruç narı, Çağlayancerit cevizi, Gemlik zeytini, Edremit zeytinyağı, Milas yağlı zeytini, Ayaş domatesi, Maraş tarhanası, Edremit Körfezi yeşil çizik zeytini, Ezine peyniri, Safranbolu safranı, Aydın memecik zeytinyağı, Araban sarımsağı, Osmaniye yer fıstığı, Bingöl balı, Bursa şeftalisi, Hüyük çileği. Anadolu'nun Tatları Dünya Sahnesinde Türkiye, bu coğrafi işaret tescilleri ile hem yerel ürünlerinin korunmasını hem de uluslararası arenada tanıtılmasını hedefliyor. Hüyük çileği, bu kapsamda Avrupa'da tescil edilen son ürün olarak Konya'nın gurur kaynağı oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Uluslararası denizlerde balıkçılığın endüstrisini kurmayı hedefliyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Artık uluslararası denizlerde balıkçılığın endüstrisini kurmayı hedefliyoruz." dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yenikapı'da düzenlenen 2024-2025 Su Ürünleri Av Sezonu Açılışı programında yaptığı konuşmada, her yıl olduğu gibi yine hep birlikte "Vira bismillah" diyerek sezonu açtıklarını söyledi. Balıkçılığın, Yunus Aleyhisselam'ın, sabredenin, "Ya nasip" diyenlerin mesleği olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir kaptanın oğlu olarak, bir kardeşiniz olarak, heyecanınızı gözlerinizden okuyorum. Sizlerin şahsında tüm balıkçı kardeşlerimize Rabbimden bereketli, başarılı bir sezon niyaz ediyorum. Ağlarınızın hep dolu olmasını, dolu gelmesini temenni ediyorum." diye konuştu. Yeni destek ve yatırımlar Balıkçılara yönelik desteklerinin sadece bunlarla kalmadığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Sektörümüzün finansman ihtiyacını karşılamak için toplam 35 milyar lira Hazine destekli yatırım ve işletme kredisi sağladık. Önümüzdeki 3 yıllık dönemde de balıkçılarımızın Hazine destekli tarımsal kredi limitini 15 milyon liradan 40 milyon liraya çıkardık. Ayrıca balık stoklarımızı artırmak adına denizlerde ve iç sularda balıklandırma faaliyetini hayata geçirdik. Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023'te tam 100 milyon balık yavrusunu bereketli sularımızla buluşturduk. Verdiğimiz bu desteklerin karşılığını da hamdolsun aldık, alıyoruz." Cumhurbaşkanı Erdoğan, balıkçıların yoğun emeği, gayretli çabaları ve sağlanan destekler sayesinde su ürünlerinin her zaman rekorların sektörü olduğunu dile getirerek, "2023-2024 sezonunda yıllık üretim miktarı ilk defa 1 milyon tonu geçerek, bu rekorlara yenisi eklendi. Bu rakamın 454 bin tonu avcılıktan elde edildi. Sadece üretimde değil, ihracatta da her yıl üst üste rekor kırıyoruz. Son olarak, geçtiğimiz yıl yüzde 40'ı Avrupa Birliği üyesi olmak üzere yaklaşık 100 ülkeye ihracat yaptık. Böylece ülke ekonomisine tam 1,7 milyar dolarlık kazanç sağladık. Tüm bu başarılarda emeği olan balıkçılarımıza teşekkür ediyorum." dedi. Sürdürülebilir balıkçılık için bereketli denizlerin korunması gerektiğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Maalesef bu konuda çok ciddi eksiklerimiz bulunuyor. Geçtiğimiz hafta İzmir Körfezi'ndeki sahneleri hep beraber gördük. 3 sene önce Haliç'te yaşadığımız müsilaj sıkıntısını çok iyi hatırlıyoruz. İhmalkarlığın, umursamazlığın bedelini sadece denizlerimiz, sadece balıkçılarımız değil milletçe hepimiz ödüyoruz. Bunun için siz balıkçı kardeşlerimizden daha fazla hassasiyet bekliyorum. En son teknolojiyle donatılmış balıkçı gemilerimiz sadece kendi kara sularımızda değil artık uluslararası sularda da boy gösteriyor. Balıkçılarımızın avlanma hakkı elde edebilmesi amacıyla her yıl yeni ülkelerle balıkçılık anlaşmalarına imza atıyoruz. Başta Afrika ülkeleri olmak üzere geçen yıl 10 olan anlaşma sağladığımız ülke sayısını bu yıl 15'e çıkardık. 12 ülkeyle de müzakerelerimizde son aşamaya geldik." Sürdürülebilir balıkçılık ve uluslararası anlaşmalar Erdoğan, balıkçıların avlanma hakkı elde edebilmesi amacıyla her yıl yeni ülkelerle balıkçılık anlaşmalarına imza attıklarını, başta Afrika ülkeleri olmak üzere geçen yıl 10 olan anlaşma sağlanan ülke sayısını bu yıl 15'e çıkardıklarını, 12 ülkeyle de müzakerelerde son aşamaya geldiklerini, halihazırda Moritanya başta olmak üzere 8 farklı ülkede avcılık faaliyetinde bulunulduğunu söyledi. Bu faaliyetleri başka ülkeler gibi sömürgeci anlayışla değil, kazan-kazan anlayışıyla yürüttüklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kendimizle birlikte yerel halkın, dost ve kardeş devletlerin de ortaya çıkan katma değerden istifade etmesini sağlıyoruz. Farkını hissettiren Türk yatırımcılarımız, kurdukları fabrikalarda ürünlerini işleyip bulundukları ülke vatandaşlarına istihdam oluşturuyor." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek dönemde yurt dışı balıkçılık girişimlerini daha da artıracaklarını belirterek, "Ülkemizin ve siz balıkçılarımızın menfaatlerini korumak adına uluslararası balıkçılık yönetim platformlarında büyük mücadeleler veriyoruz. Mavi yüzgeçli orkinos başta olmak üzere kalkan, kılıç, albakor ve kırmızı karides türlerinde aldığımız kota miktarları bunun göstergesidir. Ülkemizin menfaatleri doğrultusunda hakkımız olanı almak için çok daha fazlasını yapacağız." dedi. Balıkçılara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bereketli denizlerimizi korumak, buradan elde ettiğimiz geliri sürdürülebilir kılmak adına Tarım ve Orman Bakanlığımız gerekli çalışmaları yürütüyor. Artık uluslararası denizlerde balıkçılığın endüstrisini kurmayı hedefliyoruz. Balıkçılık ve su ürünleri konusunda çalışmalar yapmak üzere kurulan Meclis Araştırma Komisyonu da bir yandan çalışmalarını sürdürüyor. Siz kardeşlerimden istirhamım; su ürünleri avcılığına getirilen kurallara riayet etmenizdir. Benim balıkçı kardeşlerim evine ekmek götürdüğü mavi suları, çocuğunu okuttuğu, evladını evlendirdiği bereketli denizi en iyi koruyandır, kollayandır. Bu konuda sizden özellikle hassasiyet bekliyorum." diye konuştu. Denizlerin, bereketli mavi suların, balıkların miras değil emanet olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gelecek nesillerimizin de bu lezzetten, sağlık kaynağından yoksun kalmasını istemeyiz. Denizlerimizin korunmasına, herkesten evvel balıkçı kardeşlerimizin öncülük etmesini bekliyoruz. Sizlere bereketli, bol kazançlı bir sezon diliyorum. Pruvanız neta, dümeniniz viya, rüzgarınız kolayınıza, bahtınız açık olsun diyor, mavi sularımızı siz balıkçılarımıza emanet ediyorum." ifadelerini kullandı. Halk oyunları gösterisiyle başlayan programda, balıkçılarla ilgili video gösterimi yapıldı.Programda, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da bir konuşma yaptı.Bakan Yumaklı tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Trabzon'da üretilen ve Moritanya'da balıkçılar tarafından kullanılan yerli ve milli geminin maketi hediye edildi. İstanbul İl Müftüsü Safi Arpaguş sezon açılışı dolayısıyla dua etti.Programda, Tarım ve Orman Bakanlığınca üretilen balıklar, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekilerce denize bırakıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, balıkçı teknesine binerek, balıkçılarla bir süre sohbet etti.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı: Türkiye, Yunanistan'daki orman yangınına müdahale ediyor

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türkiye'nin Yunanistan'daki devam eden orman yangınlarına müdahale amacıyla havalanan hava araçlarını duyurdu. Yumaklı, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, Türkiye'nin bu uluslararası yardıma olan katkısına dikkat çekti. Bakan Yumaklı'nın açıklamasına göre, Türkiye, Yunanistan'daki alevlerle mücadeleye destek olmak amacıyla 2 uçak ve 1 helikopter gönderdi. Bu hava araçları, sabah saatlerinde bölgeye intikal ederek yangın söndürme çalışmalarına katıldı. Yumaklı, paylaşımında, "Ateş kuşları komşumuzdaki alevleri söndürmek için göklerde" ifadelerini kullanarak Türkiye'nin uluslararası dayanışma ve yardımlaşma çabalarını vurguladı. Ayrıca, "Ormanlar dünyanın ortak mirasıdır" düsturuyla görev yapan ekiplerine başarılar diledi.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Eskişehir Günyüzü'nde arpa hasadına katıldı

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı Eskişehir'in Günyüzü ilçesini ziyaret etti. İlçede yapılan ziyarette Bakan Yumaklı’ya Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu, Günyüzü Kaymakamı Muhammed Raşit Kurt, AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak, DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, Bitkisel Üretim Genel Müdürü Uğur Erdem, Günyüzü Belediye Başkanı Hidayet Özmen, İl Tarım ve Orman Müdürü Ender Muhammed Gümüş, Eskişehir Orman Bölge Müdürü İsmail Çetin ile kurum amirleri ve köy halkı eşlik etti. Günyüzü ilçesine bağlı Gökpınar Mahallesi'nde Oğuzhan Kıymıkoğlu'na ait arpa tarlasında hasada katılan Bakan Yumaklı biçerdöver kullandı. Tarla sahibinden ürünle ilgili bilgi alan Yumaklı, arpa hasadının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye’de hububat hasadının yüzde 60’lık kısmının tamamlandığını ve diğer kısmının da bütün hızıyla devam ettiğini söyledi. “İddia edildiği gibi depoların dolu olması söz konusu değil” Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "TMO, bu yıl da üreticileri hiçbir şekilde mağdur etmeyecek şekilde, eğer gerekirse geçen yıl kadar ürünü alabilecek kabiliyetle ve kapasitede hazırlıklarını tamamlamış durumda. İddia edildiği gibi depoların dolu olması söz konusu değil. Hatta maalesef bu dezenformasyon biraz daha ileri götürülerek, depoların tamamının ithal ürünle dolu olduğu söyleniyor. Bu da kesinlikle doğru değil. Bu depoların yüzde 90'ının üzerinde bizim ülkemizde üretilen ürünlerden oluştuğunu da söylemek istiyorum. Özellikle stratejik ürünler olarak tabir ettiğimiz hububatın bu yıl için buğday ve arpanın yaklaşık 30 milyon tonluk bir rakama ulaşacağını tahmin ediyoruz. Bu ürünlerin hasadının önceki yıllara nazaran çok daha hızlı bir şekilde gittiğini de takip edebiliyoruz. Dolayısıyla bizlere iklim değişikliğinin en önemli etkilerinden bir tanesi de hasat ve ekim dönemlerinin yaklaşık iki haftaya yakın öne gelmesi söz konusu. Toprak Mahsulleri Ofisi'miz (TMO) piyasa regülasyon görevi kapsamında referans fiyatlar açıkladı. Bu referans fiyatlar tavan fiyat değildir. Bunu her zaman için altını çizerek belirtiyoruz. Dolayısıyla bu referans fiyatın altında bir fiyat oluşması durumunda üreticilerimizin ürünlerini TMO'nun almaya hazır olduğunu buradan bir kez daha altını çizerek belirtmek istiyorum. Bugüne kadar TMO'ya ürününü vermek isteyen üreticilerimiz için 6 milyon tonluk randevu söz konusu. Bunun 2 milyon tonunun TMO'ya verilmesi işlemi gerçekleşti. Malumunuz geçen yıl da TMO yine 13 milyon tonun üzerinde bir ürün alarak, Cumhuriyet tarihinin rekorunu da gerçekleştirmişti” diyerek ifade etti. “TMO, almış olduğu ürünlerin bedelini 45 güne kadarlık bir sürede ödeyecektir” Bakan Yumaklı, Türkiye çapında 600 alım noktası olduğunu ve bu alım noktalarında alımların şu anda bütün hızıyla devam ettiğini vurgulayarak, sözlerini şu şekilde devam etttirdi: “Özellikle içeride bu ürünlere ihtiyacı olan sanayinin, içeride üretilen bizim üreticilerimizin ürettiği ürünleri kullanması adına dahilde işleme rejimi kapsamında başta olmak üzere buğday ve diğer ürünlerin alımını 15 Ekim'e kadar durdurduk. Sanayimiz de içeriden bizim kendi üreticimizin, çiftçimizin ürettiği ürünleri alacak. Aynı zamanda da yine hamdolsun bereketli, geçen sene de öyleydi. Bu sene de öyle bir sezon geçiriyoruz. Eğer mümkün olursa ihracatıyla ilgili olan kısmı da açmış durumdayız. TMO, almış olduğu ürünlerin bedelini 45 güne kadarlık bir sürede ödeyecektir. Bu 45 gün bekleyecek, ondan sonra ödeyecek anlamına gelmez. Yine bu konudaki dezenformasyonu da ben takdirlerinize sunuyorum. Bu zamana kadar 10 Haziran'a kadar alınmış olan ürünlerin parası ödendi. Bu da bir ay bile etmiyor. 30 gün civarında bir süreye tekabül ediyor. Bütün işin hülasası şu, bizim bu cennet memleketimizde elini, emeğini, alın terini, akıl terini dökerek ürün üreten, bu toprağın verimini bizim insanımızın hizmetine sunan çiftçimizin her zaman için biz Bakanlık olarak yanında olacağız. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuda bizlere talimatı vardır. Biz her halükarda çiftçilerimizin, üreticilerimizin o belirlemiş olduğumuz referans fiyatının altında ürünlerini satmamalarını özellikle kendilerinden istirham ediyoruz. TMO hazırdır. Üreticilerimiz ürünlerini verebilirler." Bakan Yumaklı, hasat sezonunun bütün çiftçilere ve memlekete bereketli ve hayırlı olmasını dileyerek konuşmasını bitirdi. Arpa hasadının ardından DSİ'ye ait Gökpınar Göletinde de incelemelerde bulunan Bakan Yumaklı Gecek mahallesindeki üzüm bağında incelemelerde bulundu ve Günyüzü ilçesinin sorunları hakkında bilgi alarak ziyaretini tamamladı.

Yumaklı: Lisanslı depoların toplam depolama kapasitesi 10.3 milyon tondur

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, lisanlı depoculuk ile ilgili verilerin açıklanması istemiyle verdiği soru önergesine Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı cevap verdi. 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında, uzun süreli ve dayanıklı tarım ürünlerinin modern ve sağlıklı depolarda depolanması amacıyla, ülkemizde 193 lisanslı depo işletmesi bulunduğunu belirten Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, faaliyette bulunan 193 lisanslı depo işletmesi tarafından; Adana, Adıyaman, Afyon, Aksaray, Amasya, Ankara, Aydın, Balıkesir, Batman, Bursa, Çanakkale, Çorum, Diyarbakır, Denizli, Edime, Elazığ, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Giresun, Hatay, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Karaman, Kayseri, Kırıkkale, Kırklareli, Kırşehir, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Mardin, Mersin, Nevşehir, Osmaniye, Sakarya, Samsun, Siirt, Sivas, Şanlıurfa, Tekirdağ, Uşak, Van ve Yozgat olmak üzere 46 ilde yer alan toplam 270 adet depoda, lisanslı depoculuk faaliyetleri yürütüldüğünü açıkladı. Yumaklı, Lisanslı depoların toplam depolama kapasitesi 10.3 milyon tondur” Bakan Yumaklı, “Ülkemizde faaliyette bulunan lisanslı depoların toplam depolama kapasitesi 10.3 milyon tondur. Lisanslı depoculuk faaliyeti yoğun olarak îç Anadolu Bölgesi’nde yürütülmekte olup, bu bölgede 11 ilde 122 lisanslı depo işletmesi bulunmaktadır. Ayrıca, lisanslı depoculuk sistemi kapsamında mevcut durumda hububat, baklagiller, yağlı tohumlar, pamuk, fındık, kuru kayısı, zeytin ve Antep fıstığı ürünleri fiilen depolanmaktadır. Öte yandan, Niğde ilinde mevcutta faaliyet izni alan lisanslı depo işletmesi bulunmamakla birlikte, 4 adet Lisanslı Depoculuk Şirketine Bakanlığımızca kuruluş izni verilmiştir. Kuruluş izni alan şirketlerin gerekli şartları sağlamaları durumunda Bakanlığımızca faaliyet izni verilecektir. Söz konusu Şirketler, toplam 110.000 ton kapasite ile hububat, baklagiller ve yağlı tohumlar ürünlerini depolamak üzere kuruluş izni almıştır” diyerek ifade etti. Yumaklı: “Sanayiciler hammadde ihtiyacını lisanslı depolarımızdan rahatlıkla karşılayabilmektedir” Lisanlı depoculuk sisteminin üreticiler sağladığı avantajlardan söz eden Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı konu hakkında şunları söyledi: “Lisanslı depoculuk sistemi ile, üreticiler ürünlerini depolayabilecekleri sağlıklı ve sigortalı depo imkânına kavuşarak ürünlerini fiyatların düşük olduğu hasat dönemlerinde ellerinden çıkarmak zorunda kalmayıp depolayarak, daha yüksek kazanç elde edebilmektedir. Tüm ürün sahipleri; özellikle finansman sıkıntısı çeken küçük üreticiler, lisanslı depolara verdikleri ürünlerin karşılığında ürün senetlerini teminat olarak göstererek bankalardan kredi alma olanağına sahip olmaktadır. Ayrıca tacir ve sanayiciler, ihtiyaç duydukları ürünler için depo inşa etme maliyetinden kurtularak, talep ettikleri miktar ve kalitedeki ürünü kolaylıkla ve güvenilir bir şekilde sağlayabilmektedir. Sanayiciler hammadde ihtiyacını lisanslı depolarımızdan rahatlıkla karşılayabilmektedir. Tacirler, elektronik ürün senetleri aracılığıyla ürünü depodan çıkarmadan kolay ve hızlı bir şekilde ticaretini yapabilmektedir. Sistem, arz ve talebin sürekli değişkenlik gösterdiği tarım ürünleri piyasasında arz ve talep dengesinin sağlanmasına, tarım ürünleri ticaretinin kayıt altına alınmasına önemli katkı sunmaktadır. Diğer taraftan, lisanslı depoculuk sistemi ile başta üreticilerimize olmak üzere sistemdeki tüm taraflara çeşitli destek ve teşvik mekanizmaları sağlanmıştır. Bu kapsamda, üreticilere kira desteği, nakliye ve analiz ücreti desteği, sıfır faizli elektronik ürün senedi kredisi verilmektedir. Yatırımcılara ise, düşük faizli yatırım kredileri, gelir ve kurumlar vergisi istisnaları getirilmiştir. Ürünlerini elektronik ürün senetleri vasıtasıyla satan kişiler gelir ve kurumlar vergisi ile zirai stopajdan muaf tutulmuştur.” CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer, lisanslı depoculuk uygulaması Niğde gibi tarım kentinde uygulanmadığını ve daha çok tüccar için avantaj yarattığı belirtip, “Küçük çiftçilerinde bu bağlamda korunması sağlayacak düzenlemeler getirilmelidir. Lisanslı depoculuk ile ilgili oluşturulan ürün depolama şartları olumlu olduğu kadar sorunlu noktaları da vardır. Bu bağlamda süreç sorunları giderecek boyuta taşınmalıdır” diyerek ifade etti.

Tarımsal Destekleme Ödemeleri Çiftçilerin Hesaplarına Aktarıldı

Tarım ve Orman Bakanlığı, çiftçilere yönelik önemli bir destek hamlesi gerçekleştirerek, çeşitli kategorilerde toplamda 2 milyar 150 milyon 36 bin lira tutarında tarımsal destekleme ödemesini hesaplara yatırdı. Bakan İbrahim Yumaklı, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, bu desteklerin detaylarını paylaşarak çiftçilere hayırlı ve bereketli olmasını diledi. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, çay budama tazminatından organik tarıma, hububat ve baklagil desteğinden kırsal kalkınma yatırımlarına kadar çeşitli alanlarda desteklerin sağlandığını belirtti. Toplamda 2 milyar 150 milyon 36 bin lira tutarındaki bu ödemelerin çiftçilere önemli bir rahatlama sağlayacağı vurgulandı.

Gürer: “Çiftçilerimiz, tarımsal faaliyetlerinde yıllık yaklaşık 3 milyar litre motorin tüketmektedir”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, gerçekleştirdiği ziyaretler kapsamında tarımsal üretimde yaşanan ve çiftçilerin üretimini olumsuz etkileyen sorunları tespit edip bu konuda hazırladığı soru önergesini Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı yanıtladı. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yem ve gübrede sübvansiyon sağlanması ve mazottan alınan ÖTV ve KDV'nin kaldırılması gerektiğini belirtti. Bu konuda bir çalışma yapılıp yapılmadığına ilişkin sorusuna ise Bakan İbrahim Yumaklı, 2002 yılından bugüne kadar toplam 50 milyar TL mazot ve gübre desteği verildiğini ifade etti. “Bu maliyetler, tarımsal üretim maliyetlerini artırarak çiftçilerin ekonomik yükünü önemli ölçüde etkilemektedir” CHP Milletvekili Gürer, “Çiftçilere 22 yılda verilen toplam mazot desteği 50 milyar TL iken, çiftçiler sadece 1 yılda kullandıkları mazot için ödedikleri ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) ve KDV (Katma Değer Vergisi) toplamında 45 milyar TL'yi bulmaktadır. Günümüzde motorinin litre fiyatı 41 Türk Lirası seviyesindedir. Çiftçilerimiz, tarımsal faaliyetlerinde yıllık yaklaşık 3 milyar litre motorin tüketmektedir. Bu tüketim, yıllık toplamda 123 milyar TL'lik bir maliyet oluşturmaktadır. Motorin fiyatına dahil olan ÖTV litre başına 8.86 TL olup, bu da toplamda yaklaşık 26.5 milyar TL'lik bir ÖTV yükünü çiftçilerin omuzlarına yüklemektedir. Ayrıca, motorin fiyatı üzerinden alınan %20 KDV, yıllık yaklaşık 19.3 milyar TL tutarındadır. Dolayısıyla, çiftçiler toplamda 45.8 milyar TL'lik bir vergi yükü (ÖTV ve KDV) altında kalmaktadır. Bu maliyetler, tarımsal üretim maliyetlerini artırarak çiftçilerin ekonomik yükünü önemli ölçüde etkilemektedir” diyerek ifade etti. “Çiftçilere verilmesi gereken desteklerin kanunen belirlenen miktarın çok altında kaldığını gösteriyor” Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in önergesine verdiği yanıtta, çiftçilere verilen desteklerle ilgili açıklamalarda bulundu. Yumaklı, dekar başına çok yıllık yem bitkileri için 90 TL, tek yıllık ve kuru şartlarda ekilişi yapılan yem bitkileri için 60 TL, silajlık yem bitkileri için 100 TL ve yapay çayır mera için 150 TL destek verildiğini belirtti. 2024 yılında toplam tarımsal desteklerin 91,5 milyar TL olduğunu ifade etti. Gürer, "Kanuna göre 2024’te çiftçiye verilmesi gereken miktar 411 milyar TL. Ancak verilecek tutar sadece 91 milyar TL’dir. Bu tutar çiftçilere verilmesi gereken desteklerin kanunen belirlenen miktarın çok altında kaldığını gösteriyor" şeklinde konuştu. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 2024 yılında ele geçirilen sahte gübre ve tarım ilaçlarına ilişkin verilerin açıklanması istemiyle Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'ya soru yöneltti. Bakan Yumaklı, yapılan denetimlerin ve ele geçirilen ürünlerin imha edildiğini belirterek şu şekilde yanıt verdi: "Sahte bitki koruma ürünleriyle ilgili kontroller, Bakanlığımız ve kolluk kuvvetleri tarafından koordineli bir şekilde yapılmaktadır. Yapılan kontrollerde, ilgili mevzuata aykırı davrananlar hakkında gerekli idari yaptırımlar uygulanmakta ve ürünlerin imha işlemi gerçekleştirilmektedir. Tarımda Kullanılan Gübrelerin Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliği kapsamında, 2023 yılında 81 il tarım ve orman müdürlüğümüzde görevli 1.585 gübre denetçisi tarafından 52.254 adet ürün denetimi gerçekleştirilmiştir. Bu denetimler sonucunda sahte gübre tespit edilmesi durumunda sorumlular hakkında hukuki ve idari işlem yapılmaktadır." “Gübre konusunda üreticilerimiz büyük mağduriyetler yaşamaktadır” Ömer Fethi Gürer, "Özellikle sahte gübre konusunda üreticilerimiz büyük mağduriyetler yaşamaktadır. Bu durum, tarımsal üretimin kalitesini ve verimliliğini olumsuz etkilemekte, çiftçilerin ekonomik kayıplarını artırmaktadır. Yapılan denetimler sonucunda ele geçirilen sahte gübre ve tarım ilaçlarına ilişkin bilgilerin kamuoyu ile paylaşılmaması, üreticilerimizin bu konuda bilinçlenmesini engellemektedir. Bu bağlamda, sahte ürünlerin tespit edilmesi ve imha edilmesi sürecine dair verilerin şeffaf bir şekilde açıklanması hem çiftçilerin korunması hem de tarımsal üretimin sürdürülebilirliği açısından büyük önem arz etmektedir. Bu verilerin paylaşılması, üreticilerin sahte ürünlerden korunmasına ve bilinçlenmesine katkı sağlayacaktır” dedi.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Kastamonu Pınarbaşı'nda vatandaşlarla bayramlaştı

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Kastamonu’nun Pınarbaşı ilçesinde vatandaşlarla bayramlaştı. Bakan Yumaklı, “Eğer güçlü ve kuvvetli olmazsanız, o ülkelerden hiçbir farkınızın kalmayacağı bir sürece çok rahatlıkla girebilirsiniz” dedi. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Kurban Bayramı'nı geçirmek üzere memleketi Kastamonu’ya geldi. Kastamonu’daki bayramlaşma programlarının ardından Bakan Yumaklı, Pınarbaşı ilçesine geçti. Pınarbaşı’nda ilk olarak Belediye Başkanlığı binasını ziyaret eden Bakan Yumaklı, ardından ilçe halkı ile düzenlenen bayramlaşma programına katıldı. Pınarbaşı Meydanı'nda gerçekleştirilen bayramlaşma programında konuşan Bakan Yumaklı, Kastamonu’yu ziyaret eden insanların ayrıldıktan sonra tekrar kente gelmek için iple çekmesi gerektiğini söyleyerek, "Bizim Kastamonu’da çok geniş tarlalarımız yok. Diğer şehirlerden Kastamonu’yu ayıran yoğun bir ormana sahip. Bunun değeri ve bunun kıymeti ilerleyen zamanda daha da artacak. Onun dışında insanların hakikaten nefes almak için kaçmak istediği özelliklere sahip. Yani Kastamonu’nun denizi de var, ormanı da var, kültür varlıkları da var. Bu özelliklere ve bu değerlere sahip bir şehrin ve o şehrin çok farklı özelliklerine sahip ilçelerinin artık kabuğunu kırması lazım. Böyle gelmiş böyle gider olmaması lazım. Kastamonu’nun zaten kendisine ait bir ruhu var, ilçelerinin de bundan nasiplenmesi gerekiyor. Bu şehre, Kastamonu’ya ya da Pınarbaşı’na gelen herkes döndüğü zaman bir sonraki gelişini iple çekmesi gerekiyor. Elimizde çok önemli potansiyelimiz var ama bunu kullanmak için çok fazla geciktik. Bu yüzden her zamankisinden daha fazla çalışmaya ihtiyacımız var. Hemen yanı başımızda farklı farklı ülkelerin farklı farklı problemleri bulunuyor. O ülkelerde söyleniyordu yahu bizlere bir şey olmaz diyorlardı. O işler öyle olmuyor. Eğer güçlü olmazsanız, eğer kuvvetli olmazsanız, o ülkelerden hiçbir farkınızın kalmayacağı bir sürece çok rahatlıkla girebilirsiniz. Dolayısıyla benim yapacağım şeyden ne olur demeyin. Herkesin bulunduğu köyden, bulunduğu ilçeden, bulunduğu şehirden başlamak üzere elindeki her imkanı gelişmek için o duvara o tuğlayı koymanın önemini mutlaka hissetmesi gerekiyor” diye konuştu. Türk milletinin ve Kastamonuluların Kurban Bayramı'nı kutlayan Bakan Yumaklı, “Hac vazifesini yerine getirmiş olanların Cenab-ı Allah’ta onların hac vazifelerini kabul eylesin, dualarını kabul eylesin, sağlıcakla geri gelsinler. Ayrıca herkesin babalar gününü de kutluyorum. Allah babalarımıza sağlık ve sıhhat versin, huzur versin, bir olalım hep beraber olalım inşallah” ifadelerini kullandı. Konuşmasının ardından Bakan Yumaklı, Vali Meftun Dallı, AK Parti Kastamonu Milletvekilleri Halil Uluay ve Serap Ekmekci ile Pınarbaşı Kaymakamı Onur Çelik ve Pınarbaşı Belediye Başkanı Serkan Arı ile birlikte ilçe halkının bayramını kutladı. Bayramlaşmanın ardından Pınarbaşı Belediye Başkanlığınca ilçe halkına etli pilav ikram edildi.

# İbrahim Yumaklı