#Hollywood

İLKHABER-Gazetesi - Hollywood haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hollywood haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Haber

Hollywood efsanesi Val Kilmer 65 yaşında hayatını kaybetti

Hollywood'un sevilen ve saygın aktörlerinden Val Kilmer, 65 yaşında hayata veda etti. Ünlü oyuncunun ölüm haberi, kızı Mercedes Kilmer tarafından New York Times'a yapılan açıklamayla duyuruldu. Mercedes Kilmer, babasının zatürre nedeniyle hayatını kaybettiğini belirtti. UZUN SÜREDİR SAĞLIK SORUNLARIYLA MÜCADELE EDİYORDU Val Kilmer, uzun bir süredir sağlık sorunlarıyla mücadele ediyordu. 2014 yılında kendisine gırtlak kanseri teşhisi konulmuştu. UNUTULMAZ ROLLERİYLE HAFIZALARA KAZINMIŞTI Kilmer, kariyeri boyunca birçok ikonik role hayat verdi. Özellikle 1986 yapımı gişe rekortmeni "Top Gun" filmindeki Iceman karakteri ve 1995 yapımı "Batman Forever" filmindeki Batman/Bruce Wayne rolüyle dünya çapında tanınmıştı. Usta aktör, 1991 yapımı "The Doors" filminde de efsanevi müzisyen Jim Morrison'ı canlandırarak büyük beğeni toplamıştı.

Haber

Oscar ödüllü oyuncu Gene Hackman ve eşi Betsy Arakawa evlerinde ölü bulundu

ABD’nin New Mexico eyaletinde yaşayan Oscar ödüllü oyuncu Gene Hackman ve klasik piyanist eşi Betsy Arakawa, Santa Fe’nin kuzeydoğusundaki evlerinde ölü bulundu. Santa Fe Şerifi Adan Mendoza, çiftin ve köpeklerinin hayatını kaybettiğini doğrularken, ölüm sebebi hakkında herhangi bir açıklama yapılmadığını belirtti. CİNAYETTEN ŞÜPHELENİLMİYOR Yerel medya kaynaklarına göre, çiftin ölüm nedenine ilişkin resmi bir bilgi paylaşılmadı, ancak olayda cinayet şüphesinin bulunmadığı ifade edildi. Hackman, sinema dünyasında 'The French Connection' ve 'The Conversation' gibi klasik filmlerle tanınırken, 'Bonnie and Clyde' ve 'The Royal Tenenbaums' gibi yapımlardaki rolleriyle de hafızalara kazındı. HOLLYWOOD DÜNYASI YASTA Gene Hackman, iki Oscar ödülü kazanmış ve 2004 yılında oyunculuğu bırakarak gözlerden uzak bir yaşam sürdürmüştü. Hollywood’un efsane isimlerinden birinin kaybı, sinema dünyasında büyük üzüntüyle karşılandı. Çiftin ölümüne dair detaylı inceleme sürerken, Hollywood’un ikonik isminin mirası ve unutulmaz performansları sinemaseverler tarafından anılmaya devam edecek.

Haber

Bruce Willis’in Kızı Tallulah Willis’ten üzücü açıklama: Her an bitkisel hayata girebilir

Hollywood’un efsanevi isimlerinden Bruce Willis’in sağlık durumu her geçen gün daha da kötüleşiyor. Afazi teşhisi konduktan sonra oyunculuğu bırakmak zorunda kalan Willis, ardından demans hastalığına yakalanmıştı. Oyuncunun kızı Tallulah Willis, babasının sağlık durumuna ilişkin yaptığı açıklamada, "Babam artık bildiğiniz Bruce değil. Okuyamıyor ve konuşamıyor. Son evrede olduğunu kabullendik. Her an bitkisel hayata girebilir" ifadelerini kullandı. EMMA HEMİNG: “İÇİMDE KARMAŞIK DUYGULAR VAR” Bruce Willis’in eşi Emma Heming, sosyal medya hesabından yaptığı duygusal paylaşımda, eşinin hastalığının ailesi üzerindeki etkilerini dile getirdi. "17 yılımız… Yıl dönümleri eskiden heyecan verirdi ama şimdi içimde karmaşık duygular bırakıyor. Kalbimde bir burukluk, karnımda bir boşluk hissediyorum. Kendime 'Neden o? Neden biz?' diye sormak ve öfke ile kederi hissetmek için 30 dakika ayırıyorum" sözleriyle yaşadığı duygusal çöküntüyü paylaştı. AİLESİ DESTEK OLMAYA DEVAM EDİYOR Bruce Willis’in ailesi, sevilen oyuncunun son dönemlerini huzur içinde geçirmesi için ona destek olmaya devam ettiklerini belirtti. Hayranları ise sosyal medya üzerinden Willis ve ailesine destek mesajları göndermeyi sürdürüyor.

Haber

Blake Lively, “It Ends With Us” yönetmeni Justin Baldoni’yi cinsel tacizle suçladı

Blake Lively, başrolünü üstlendiği ve Justin Baldoni’nin yönettiği “It Ends With Us” filminin prodüksiyonu sırasında maruz kaldığını iddia ettiği taciz ve kötü muamele nedeniyle resmi şikayette bulundu. Lively’nin California İnsan Hakları Departmanı’na yaptığı başvuru, Hollywood’un ünlü isimleri arasında büyük yankı uyandırdı. LİVELY’NİN İDDİALARI Lively, Baldoni’nin kendisine karşı uygunsuz davranışlar sergilediğini ve ailesine “ciddi duygusal zarar” verdiğini belirtti. İddialar arasında Baldoni’nin kendisinin kilosunu tartışması, dini inançlarını açıklamaya zorlaması ve cinsel yaşamıyla ilgili uygunsuz konuşmalar yapması yer alıyor. Ayrıca yapımcı Jamey Heath’in kendisine eşinin doğum yaptığı bir videoyu izletmeye çalıştığını ve makyaj karavanına izinsiz girdiklerini iddia etti. Lively, bu eylemlerin sadece kendisine değil, film ekibindeki diğer kadınlara da zarar verdiğini söyledi. FİLMDEKİ CİNSELLİK TARTIŞMALARI Lively, Baldoni’ye senaryoda onayladığı dışında cinsellik içeren sahnelerin eklenmemesi talebini ilettiğini ancak Baldoni’nin bu talepleri yok sayarak bir manipülasyon kampanyası yürüttüğünü iddia etti. Sony Pictures ise Lively’nin taleplerini onayladıklarını açıkladı. BALDONİ VE HEATH’E YÖNELİK DİĞER İDDİALAR Blake Lively, Baldoni’nin kendisiyle geçmişteki cinsel ilişkilerini ve pornografi bağımlılıklarını anlattığını, ayrıca rahmetli babası Ernie Lively ile iletişim kurabildiğini iddia ettiğini öne sürdü. Bu davranışları “rahatsız edici ve saygısızca” bulduğunu dile getirdi. BALDONİ CEPHESİNDEN YANIT Justin Baldoni’nin avukatı Bryan Freedman, Lively’nin iddialarını “tamamen yanlış” olarak nitelendirdi ve şu açıklamayı yaptı: “Blake Lively’nin Justin Baldoni’ye karşı bu tür ciddi suçlamalarda bulunması utanç vericidir. Bu, kamuoyunda oluşan olumsuz imajını düzeltmek için yapılmış bir girişimdir.” ŞİKAYET DOSYASINDAKİ DETAYLAR Şikayet dosyasında Baldoni’nin PR ekibiyle yaptığı mesajlaşmalar da yer aldı. Bu mesajlarda, Lively’nin iddialarına karşı sosyal medya stratejileri planlandığı iddia edildi. Ancak Baldoni’nin ekibi, bu suçlamaları yalanladı. FİLM BAŞARILI AMA İLİŞKİLER GERİLDİ “It Ends With Us” filmi dünya çapında 350 milyon dolar gişe hasılatı elde etse de, Lively ve Baldoni arasında süregelen gerilim, ikilinin bir daha birlikte çalışmasının mümkün olmadığını ortaya koydu. Lively, yaptığı yasal başvurunun “zarar verici taktiklerin perdesini kaldıracağını” ve sektördeki olumsuz davranışları ifşa edecek bir örnek oluşturmasını umduğunu belirtti. Hollywood’daki bu olay, sektördeki cinsel taciz iddialarına ilişkin tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.

Haber

Trump'ın ifşa açıklaması sonrası Hollywood'dan Harris'e destek

Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Jeffrey Epstein ve Puff Daddy (Sean Combs) olaylarına karışan ünlülerin isimlerini açıklayacağını duyurmasının ardından, Hollywood'un önde gelen isimleri Kamala Harris'i desteklediklerini açıkladı. Jennifer Lopez, Scarlett Johansson ve Robert Downey Jr. gibi ünlü isimler, Harris'in yanında durdu. Diddy Olayı Nedir? Diddy olayı, Amerikalı rapçi Sean Combs'un (Puff Daddy olarak da bilinir) cinsel istismar, insan kaçakçılığı ve diğer ciddi suçlamalarla ilişkilendirildiği karmaşık bir durumu ifade eder. Jeffrey Epstein'ın cinsel istismar ve insan ticareti skandalıyla bağlantılı olarak, Combs'un adı sıkça geçmektedir. Jeffrey Epstein Bağlantısı Jeffrey Epstein, cinsel istismar suçlamalarıyla 2019'da tutuklanan ve 2021'deki ölümüyle birlikte birçok iddia gündeme gelen bir iş adamıdır. Epstein’ın genç kızları istismar etmesi ve ünlü kişilerle olan ilişkileri, onun davasının merkezinde yer alıyordu. Epstein’ın ölümünden sonra, dosyalarda yer alan isimler, Hollywood'daki pek çok ünlünün adını da kapsayan bir tartışma başlattı. Sean Combs'un Suçlamaları Sean Combs, cinsel saldırı, şantaj, insan ticareti, fuhuşa zorlama gibi suçlamalarla karşı karşıya kalmış durumda. Mağdurlar, Combs'un düzenlediği büyük partilere katılmak zorunda bırakıldıklarını ve burada cinsel istismara uğradıklarını iddia ettiler. Bu iddialar, Combs’un tutuklanmasına yol açtı. Ünlü İsimlerle İlişkiler Combs'un partilerine katılan ünlü isimler arasında Jennifer Lopez, Beyoncé, Jay-Z ve Kardashian ailesi gibi isimler yer alıyor. Bu durum, bu ünlülerin ya mağdur ya da suç ortağı olabileceği yönünde spekülasyonlara neden oldu. Olaylar büyüdükçe, bazı ünlülerin sosyal medyada ciddi eleştirilerle karşılaştığı bildiriliyor. Medyanın Tepkisi ve Belgesel Çalışmaları Olayın büyümesi, Netflix gibi platformların bu konu hakkında belgesel çekmeyi planlamasıyla dikkat çekti. Bu süreçte, bazı ünlülerin takipçi kaybı yaşadığı, sosyal medya hesaplarında olumsuz tepkilerle karşılaştığı öğrenildi.

Haber

'Taklitman' Mehmet Dindar, Guinness Rekoru'ndan sonra gözünü Hollywood'a dikti

Sosyal medyanın fenomenlerinden 'Taklitman' lakaplı Mehmet Dindar, Guinness Rekorlar Kitabı'na girerek bir ilke imza attı. 170'ten fazla ünlü ismi taklit ederek 'Dünyada en çok ses çıkartan insan' unvanını alan Dindar, şimdi de Hollywood'a adım atmayı hedefliyor. Bursa'da doğan ve 10 yaşından itibaren taklit yeteneğini keşfeden Dindar, öncelikle aile fertlerini ve çevresini taklit etmeye başladı. Zamanla bu yeteneğini geliştiren Dindar, sosyal medya platformunda 'Taklitman TV' adıyla milyonlarca takipçiye ulaştı. Aziz Yıldırım, Fatih Terim, Cem Yılmaz gibi ünlü isimlerin seslerini taklit ederek büyük beğeni toplayan Dindar, bu başarısıyla Guinness Rekorlar Kitabı'na girmeye hak kazandı. Dindar, hedefini şu sözlerle açıkladı: "Dünya üzerinde Gabriel Brown diye bir arkadaşımız var. 20 milyonun üstünde takipçisi var. Amerikalı bir ses sanatçısı. Onunla bir yarış içine girdik. Bir adam 120 ses, bir adam 170 ses, bir adam 200 ses oldu. Şimdi kısmetse 250 ses yapıp, yurt dışındaki Hollywood'da, 'Hey merhaba dostum. Nasılsın. Ben Al Pacino' gibi farklı farklı böyle seslerle hem İngilizcesi hem de Türkçesi bunları dünya rekoru kırarak, 250 ses yapmanın niyetindeyiz." HEDEF: HOLLYWOOD Türkçe ve İngilizce olarak 250 sesi taklit etmeyi hedefleyen Dindar, Hollywood filmlerine dublaj yapmak istiyor. Aynı zamanda çizgi film karakterlerinin seslendirmenin zorluğuna değinen Dindar, özellikle Donald Duck karakterini taklit etmenin çok zor olduğunu belirtti. Komedi dünyasının yanı sıra oyunculuk kariyerine de devam eden Dindar, şu anda Bursa'da çekilen 'Tecziye' isimli dizide başrolde yer alıyor. Dizide bir polisi karakterini canlandıran Dindar, güncel konulara değinen bu projede kadına şiddet ve çocuk istismarı gibi önemli sorunlara dikkat çekiyor.

Haber

Hollywood efsaneleri korku filminde bir araya geldi: Al Pacino ve Dan Stevens "The Ritual"da

Hollywood'un iki efsane ismi Al Pacino ve Dan Stevens, şeytan çıkarma temalı korku filmi "The Ritual"da bir araya gelmeye hazırlanıyor. Gerçek bir olaya dayanan film, izleyicileri nefes kesen bir gerilim ve gizem atmosferine sürükleyecek. FİLMDE İKİ RAHİBİN MÜCADELESİ ANLATILIYOR Film, biri inancını sorgulayan (Stevens) diğeri ise sorunlu geçmişiyle hesaplaşan (Pacino) iki rahibin, ele geçirilmiş genç bir kadını tehlikeli bir şeytan çıkarma ayininden kurtarmak için farklılıklarını bir kenara bırakmasını konu alıyor. Filmin hikayesi, şeytani ele geçirilmesi yürek parçalayıcı şeytan çıkarma ayinleriyle sonuçlanan Amerikalı bir kadın olan Emma Schmidt'in gerçek hikayesine dayanıyor. Emma Schmidt'in vakası, Amerikan tarihindeki en kapsamlı şekilde belgelenen şeytan çıkarma ayini olma özelliğini taşıyor. DAVİD MİDELL YÖNETMEN KOLTUĞUNDA "The Ritual", "The Killing of Kenneth Chamberlain" filminin yönetmeni David Midell tarafından yönetilecek. Midell'e senaryoda Enrico Natale eşlik edecek. Filmin oyuncu kadrosunda ise Pacino ve Stevens'ın yanı sıra Ashley Greene ve Abigail Cowen gibi isimler yer alıyor. Yapımcılığını ise Natale, Andrew Stevens ve Mitchell Welch üstleniyor. 2025'TE SİNEMALARDA VE CANNES PAZARINDA "The Ritual"in 2025 yılında sinemalarda gösterime girmesi bekleniyor. Filmin, Cannes pazarında da satışa sunulması planlanıyor. AL PACİNO VE DAN STEVENS'TAN UNUTULMAZ PERFORMANSLAR Al Pacino, yakın zamanda Johnny Depp'in yönettiği biyografik film "Modi" ile izleyici karşısına çıkmıştı. Dan Stevens ise şu anda hem "Godzilla x Kong: The New Empire" hem de "Tutsak Abigail" filmlerinde rol alıyor. İki usta oyuncunun "The Ritual"daki performanslarının da oldukça etkileyici olması bekleniyor. "THE RİTUAL", KORKU SEVERLER İÇİN KAÇIRILMAYACAK BİR FİLM Gerçek bir olaya dayanan hikayesi, usta oyuncuların performansları ve gerilim dolu atmosferi ile "The Ritual", korku filmi severler için kaçırılmayacak bir yapım gibi görünüyor. 2025 yılında vizyona girecek film, şimdiden büyük bir merak uyandırıyor.

Haber

Sevilen yönetmen Tim Burton'un yeni projesi: Beterböcek 2

Sinema dünyasının eşsiz yönetmenlerinden Tim Burton, uzun süredir beklenen devam filmi Beterböcek 2 ile geri dönüyor. Burton, bu sefer karakterlerin gelişiminde kendi kişisel deneyimlerinden ilham aldığını itiraf ediyor. Hikayenin duygusal bir boyuta taşınması için çaba gösteren yönetmen, izleyicileri karakterlerin içsel yolculuğuna davet ediyor. Beetlejuice'un devam filminin beklenen heyecanı ve Burton'un bu yeni projesi hakkında daha fazla bilgi için okumaya devam edin. TİM BURTON'UN GERİ DÖNÜŞÜ Tim Burton, 1988 yapımı Beetlejuice'in devam filmi olan Beetlejuice 2 için ilginç itiraflarda bulundu. Burton, devam filminde karakterin kendi yolculuğundan ilham aldığını ve hikayeyi duygusal bir derinlikle ele aldığını belirtti. Filmde, 40 yıl aradan sonra geri dönecek olan Michael Keaton, Jenna Ortega, Justin Theroux, Winona Ryder ve Monica Bellucci gibi isimler yer alacak. Devam filminin 6 Eylül'de gösterime girmesi planlanıyor ve hikaye, bir aile üyesinin ölümünden sonra yaşanan olaylara odaklanacak. Tim Burton, Entertainment Weekly ile yaptığı röportajda, filmdeki gelişmelerin ardında yatan dinamikler hakkında konuştu. Burton, Keaton'ın ikonik kostüm ve makyajına geri dönmesinin, onun için biraz korkutucu olduğunu ancak Keaton'ın hızla eski haline büründüğünü belirtti. Ayrıca, uzun yıllardır beklenen devam filminin duygusal bir boyut kazanması için zamanın geldiğini söyledi. Burton, filmin hikayesinin duygusal bir derinlik kazanmasında Jenna Ortega'nın canlandırdığı Astrid karakterinin önemli bir rol oynadığını vurguladı. Karakterin kendi yolculuğuna çıkması ve havalı gençten ezik bir yetişkine dönüşmesi, hikayeye duygusal bir boyut kattı. Burton'a göre, bu dinamikler filmi izleyici için daha çekici hale getiriyor. Beetlejuice 2'nin yönetmeni Tim Burton, karakterlerin ve hikayenin gelişiminde kendi kişisel deneyimlerinden esinlendiğini belirterek, izleyicileri duygusal bir yolculuğa çıkarmayı amaçladıklarını dile getirdi.

Haber

Joaquin Phoenix, Emma Stone ve Pedro Pascal'ın Buluştuğu Yeni Film Heyecanla Bekleniyor

Hollywood'un dikkat çeken yönetmenlerinden Ari Aster, yeni projesi için kolları sıvadı! Ünlü yönetmenin adı, korku ve gerilim türlerinde özgün ve çarpıcı filmlerle anılmaktadır. Aster'ın yeni filmi için seçtiği kadro ise sinema dünyasında yankı uyandırdı. Joaquin Phoenix, Emma Stone, Pedro Pascal gibi dünya çapında tanınan isimlerin yer aldığı bu film, şimdiden merak uyandırmaya başladı. Ari Aster'ın Yeni Filmi İçin Herkesi Topluyor Ünlü yönetmen Ari Aster, yeni filmi için çalışmalara başladı ve bu filmde birbirinden ünlü isimlerin rol alması dikkat çekti. Başarılı yönetmenin daha önce Ayin (Hereditary), Ritüel (Midsommar) ve Korkuyorum (Beau Is Afraid) gibi dikkat çekici filmleri bulunuyor. Variety'nin haberine göre, Ari Aster'ın yeni filmi için Joaquin Phoenix, Emma Stone, Pedro Pascal, Luke Grimes, Deirdre O'Connell, Micheal Ward, Clifton Collins Jr ve Austin Butler gibi dünyaca ünlü oyuncularla anlaşma sağlandı. Filmin çekimlerine bu hafta başlanacak ve konusuyla ilgili ayrıntılar gizli tutuluyor ancak New Mexico şerifini konu alacağı belirtiliyor. Joaquin Phoenix daha önce Ari Aster'la birlikte çalışmış ve Altın Küre adaylığı kazandığı 2023 yapımı kara komedi Korkuyorum'da yer almıştı. Emma Stone ise Yorgos Lanthimos'un Zavallılar filmindeki başrolüyle ikinci Oscar'ını kazanmıştı. Bu filmde yer alacak diğer önemli isimler arasında Luke Grimes, Deirdre O'Connell, Micheal Ward, Clifton Collins Jr ve Austin Butler bulunuyor. Filmin detayları ve beklentileri merakla bekleniyor.