TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#hekim

İLKHABER-Gazetesi - hekim haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, hekim haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Dr. Güneş: Vergi adaletsizliği giderek derinleşiyor Haber

Dr. Güneş: Vergi adaletsizliği giderek derinleşiyor

Adana Tabip Odası ile SES iş birliğiyle düzenlenen ‘Vergide Adalet İstiyoruz’ eylemleri 21. Haftasına girdi. İncirlik Aile Sağlığı Merkezi önünde bir araya gelen Adana Tabip Odası (ATO) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) yönetici ve üyeleri TBMM’ne çağrıda bulunarak “Sizleri emeğiyle geçinen halkın ve çalışanların haklarını korumaya çağırıyoruz” dedi. “21. Defa vergide adalet demek için ülkemizin dört bir yanında bir araya geliyoruz” Katılımcı kurumlar adına basın metnini okuyan Adana Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Hakan Güneş, “Bugün 31 Temmuz 2024  21. defa vergide adalet demek için ülkemizin dört bir yanında bir araya geliyoruz. Bu yıl ilk defa Meclisimiz Temmuz ayında çalışıyor. Ancak bu ay içinde meclisten görüşülen ve kabul edilen yasa teklifleri ne yazık ki hepimizi derinden üzmüş ve yaralamıştır. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek vergide adalet basın açıklamalarımızı duymuş ve ‘vergide adalet’ sağlayacağını söylediği bir yasa teklifini Meclisin gündemine taşımıştır” diye ifade etti. “Sabit gelirli olan bizler, yeni düzenlemelerle daha fazla vergi yükü altına giriyoruz” Güneş, “Türkiye'de tüm sabit gelirliler olarak yaşadığımız vergi adaletsizliği, yeni vergi yasası ile daha da derinleşmiştir. Sabit gelirli olan bizler, yeni düzenlemelerle daha fazla vergi yükü altına girerken, yüksek gelirliler ve vergi kaçıranlar hakkında yeterli önlem alınmaması büyük bir adaletsizliktir” dedi.

Kandemir: Şiddet yasası çıkarılmadığı ve can güvenliğimiz sağlanmadığı sürece daha çok canımız yanacak Haber

Kandemir: Şiddet yasası çıkarılmadığı ve can güvenliğimiz sağlanmadığı sürece daha çok canımız yanacak

Hastane ve sağlık merkezlerinde şiddet son bulmadığı gibi artarak devam ediyor. 29 Temmuz’da, Muğla’nın Bodrum İlçesinde bulunan Ortakent Aile Sağlığı Merkezi’nde görev yapan Dr. Hürkal Tezvar, görevi başında hasta ve yakını tarafından uğradığı şiddet nedeniyle yoğun bakıma alındı. Şiddet olayının ardından Türkiye’nin birçok ilinden Aile hekimleri olayın meydana geldiği ASM önünde toplanarak ortak basın açıklaması yaptı. AHESEN, TTB, AHEF, BDS, SES, GENEL-SAĞLIK-İŞ, HEKİMBİRLİĞİ, MUĞLAHED, MUĞLASED, İZAHED, AYAHED, MUĞLA TABİP ODASI, AYDIN TABİP ODASI gibi çok sayıda STK’nın katıldığı basın açıklamasında acil çağrısı ile şiddet yasasının çıkarılması öne çıkarıldı. “Görevimiz insanların sağlığını korumak olmasına rağmen kendi canımızı koruması gerekenler sessiz kalmaya devam etmektedir”  Basın açıklamasında konuşan Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN) Genel Başkanı Dr. Ahmet Kandemir, “Bugün burada tam da bu ASM’de şiddete maruz kalan ve şu anda yoğun bakımda yaşam savaşı veren meslektaşımıza Türkiye’nin her yerinden destek olmaya geldik. Dün yaşanan olayda da görüldüğü üzere Aile Sağlığı Merkezleri’nde can güvenliğimiz yoktur. Sevdiklerimize, hastalarımıza ve yakınlarımıza buradan sesleniyoruz; can güvenliğimiz olmadan görev yapıyoruz, bizi koruması gereken yetkili mercilere, yetkili makamları göreve davet ediyoruz. Şiddet yasası çıkarılmadığı ve can güvenliğimiz sağlanmadığı sürece daha çok canımız yanacak. Bu duruma dur demesi gerekenler maalesef gereğini yapmamaktadır. Görevimiz insanların sağlığını korumak olmasına rağmen kendi canımızı koruması gerekenler sessiz kalmaya devam etmektedir. Aile Hekimliği Sendikası olarak bugüne kadar her sorunun kararlılıkla takipçisi olduk, bundan böyle de olmaya devam edeceğiz” dedi.

ATO Tavla Turnuvası’nın Şampiyonu Dr. Ahmet Suntur oldu Haber

ATO Tavla Turnuvası’nın Şampiyonu Dr. Ahmet Suntur oldu

Adana Tabip Odası tarafından düzenlenen geleneksel ‘ATO Tavla Turnuvası’nda Dr. Ahmet Suntur birincilik ödülünü kazandı. Turnuvanın hekimler arası kaynaşmayı teşvik etmeyi amaçladığını belirten Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz, meslektaşlarıyla stres atmanın yanı sıra sosyal bağları güçlendirdiklerini vurguladı. Uzm. Dr. Özden Polatöz, “Turnuvamıza emek veren, katılan tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” Gelenekselleşmesinin amaçlandığı ‘ATO Tavla Turnuvası’nın hekimler arası kaynaşmayı sağlamak olduğunu ifade eden Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz, “Biz hekimler zaten yoğun ve uzun çalışan bir meslek gurubuyuz. Meslektaşlarımızla pek fazla bir araya gelemiyoruz. Bu tip etkinliklerle meslektaşlarımızla buluşuyor, bir araya gelebiliyoruz. Sağlık alanında yaşanan olumsuzluklar hekimlerde tükenmişliğe yol açıyor. Odamız Sosyal Etkinlikler Komisyonu Başkanı Dr. Doğan Barbaros koordinatörlüğünde başlattığımız Tavla Turnuvamız stres atma ve kaynaşma adına bu amaca öncü olma niteliği taşıyor. Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşlarım ve komisyonlarımızla Tıp Fakültemizi de aramıza alarak meslektaşlarımızı stresten arındırıcı, birbirimizi daha çok göreceğimiz etkinlikler düzenlemek istiyoruz. Çünkü biz insanız bizde can taşıyoruz. Bu anlamda turnuvamıza emek veren, katılan tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Dereceye giren meslektaşlarımı kutluyorum” diye konuştu. Dr. Doğan Barbaros, “Tüm meslektaşlarımızı düzenleyeceğimiz sosyal aktivitelerimize katılmaya davet ediyorum” ATO Sosyal Etkinlikler Komisyonu adına ‘ATO Tavla Turnuvası’ hakkında bilgi veren Başkan Dr. Doğan Barbaros  şunları söyledi: “Turnuvamız çeyrekfinal, yarıfinal ve final olarak üç aşamadan oluştu. İki gün süren, oldukça çekişmeli ve eğlenceli geçen turnuvada günlük hayatın stresinden uzaklaşan hekimler adeta arınma yaşadı. Tavla sadece şans değil, aynı zamanda zeka ve strateji oyunu olduğu gibi aile sporu olarak da bilinir. İnsanın analitik düşünme becerilerini geliştirir. Sosyal etkileşimde bulunan kişilerin mevcut ilişkileri güçlenir. Zihinsel keskinliği koruma açısından faydalı olan, sadece şansa dayalı olmayan zeka ve işbirliği özellikleri gerektiren Tavla, Briç ve King gibi kart oyunları ve satranç turnuvaları da planlarımız arasındadır. Tüm meslektaşlarımızı düzenleyeceğimiz sosyal aktivitelerimize katılmaya davet ediyorum.” Tavla Turnuvası Şampiyonu Dr. Ahmet Suntur olurken 2. Dr. Süleyman Aslaner, 3. Dr. Hakan Güneş, 4. Dr. Arif Ali Soytoprak oldu. Dereceye giren yarışmacılara ödüllerinin verilmesinin ardından Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz, turnuvaya yoğun emek veren Sosyal Etkinlikler Komisyonu Başkanı Dr. Doğan Barbaros’a teşekkür ederek belgesini verdi.

Hekimlerin geçici göreve giderken kazada yaşamlarını kaybetmelerine tepki Haber

Hekimlerin geçici göreve giderken kazada yaşamlarını kaybetmelerine tepki

Sinop'ta hekimlerin geçici göreve giderken trafik kazası sonucu yaşamlarını kaybetmelerine Adana Tabip Odası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası yöneticileri ile üyelerinden tepki geldi.  Sinop Boyabat ilçesi Tıngıroğlu mevkisinde önceki gün meydana gelen trafik kazasında Ender Çoraklı'nın kullandığı 26 GR 435 plakalı hafif ticari araç ile karşı yönden gelen Selahattin Bulut idaresindeki 34 FA 3602 plakalı otomobil çarpışmış, kazada hafif ticari araçtaki Sinop Atatürk Devlet Hastanesi'nde görevli Dr. Mehmet Turan Yazlak, Dr. Sena Sakin ve Ender Çoraklı ile diğer otomobildeki Beyhan Bulut, hayatını kaybetmişti. Dr. Beyza Nur Çetin ile otomobil sürücüsü Bulut yaralanmıştı. Geçici göreve giderken hekimlerin trajik trafik kazasında yaşamlarını kaybetmelerine Adana Tabip Odası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası yöneticileri ile üyelerinden tepki geldi.  Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz, “Meslektaşlarımızın ve sağlık emekçisi arkadaşımızın ölümü bizleri son derece üzmüştür. Dr. Beyzanur Çetin arkadaşımız da ağır yaralı durumda. Yaşamını yitiren meslektaşlarımıza rahmet,  ailelerine, yakınlarına ve sağlık camiasına başsağlığı ve sabır diliyoruz. Yaralılara acil şifalar diliyoruz. Acıdır ki; Sağlık Bakanlığı tarafından çeşitli gerekçelerle yoğunlaştırılan geçici görevlendirme uygulamasının maalesef acı sonuçlarından biriyle daha karşı karşıya kaldık. Geçiçi görevlendirme gerektiren yerlere bir an önce hekim ataması yapılmalıdır. Hekim sayısında ki azalma olumsuz sonuçlar doğurmaktadır” dedi. Geçici görevlendirmenin birçok zorluğu olduğunu ifade eden Başkan Uzm. Dr. Polatöz, şöyle devam etti: “Zaten yoğun iş yükü altında ezilmekte olan hekim ve sağlık çalışanlarının geçici görevlendirmelerle başka il ve ilçelere gönderilmesi zulüm olmaktadır. Hekim ve sağlık çalışanları olarak henüz şiddetin pençesinden kurtulamamışken yaşanan bu trajediler bizleri mutsuz etmektedir. Biz sağlık çalışanları çeşitli zorluklarla mesleğimizi ifa ederken; idarelerin keyfi uygulamaları ile de ek bir takım zorluklara maruz kalmaktayız. Geçici görevlendirmeler biran önce sonlandırılmalı, geçici görevlendirme sırasında; ulaşım da dahil pek çok bileşeni kapsayan güvenli-güvenceli çalışma hakkının kamu otoritesinin sorumluluğunda olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Bu hususta idareleri daha dikkatli olmaya, gerekli düzenlemeleri bir an önce hayata geçirmeye davet ediyoruz. Yitirdiğimiz meslektaşlarımız 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13. maddesinde belirtilen hükümce iş kazasında hayatlarını kaybetmiş ve mağdur olmuşlardır. Maddi hakları karşılanarak enazından aileleri mağdur edilmemelidir. Hepimizin başı sağolsun.” 

Mesleğinde 50-40 ve 30 yılını dolduran hekimler plaketle ödüllendirildi Haber

Mesleğinde 50-40 ve 30 yılını dolduran hekimler plaketle ödüllendirildi

Adana Tabip Odası Yönetimi 14 Mart Tıp Haftası etkinlikleri kapsamında mesleğinde 50-40 ve 30 yılını dolduran hekimlere plaket verdi ve buna özel etkinlik düzenledi. Adana Tabip Odası'nda Grup Kimene’nin Saz Dinletisi ile başlayan etkinliği açılış konuşmasını yapan Adana Tabip Odası Başkanı Dr. Ahmet Suntur, “Bu gün size 14 Mart’ın anlamından bahsetmeyeceğim. Bu gün size İstanbul’dan Samsun’a giden vapurda olan iki meslektaşımızdan bahsetmeyeceğim. Yine bu gün kurtuluş savaşına katıldıkları için mezun vermeyen tıbbiyeden bahsetmeyeceğim. Tıbbiyeli Hikmet’ten, Türkan Saylan’dan bahsetmeyeceğim. Performansa dayalı, emekliliğe yansımayan ücretlerden, düşük emekli hekim maaşlarından bahsetmeyeceğim. Enflasyon karşısında her gün eriyen maaşlarımızdan bahsetmeyeceğim. Hekimlere uygulanan ve her gün artan şiddetten, mobingden, liyakatsiz yöneticilerden bahsetmeyeceğim. Aile hekimliği sisteminin iflas ettiğinden, birinci basamak hekimliğinin yok edildiğinden bahsetmeyeceğim. İkinci basamakta muayene olamayan, randevu alamayan, ameliyat olamayan hastalardan bahsetmeyeceğim. Depremin üzerinden bir yıldan fazla zaman geçmesine rağmen halen yapılmayan ÇÜTF güçlendirmesinden bahsetmeyeceğim. Üniversitelerin bir bir nasıl yok edildiğinden, hocalarımızın özel sektöre kaçmak zorunda kalmalarından bahsetmeyeceğim. Özel sektörün hekimleri çalıştırırken uyguladığı şirket kurma zorunluluğundan, hekimlerimizin iş kanunundan doğan haklarının bile gasp edilmesinden bahsetmeyeceğim. İşyeri hekimliğinin OSGB denen taşeron sisteminden yürütülmesinden ve her gün artan iş cinayetlerinden bahsetmeyeceğim. Size pandemide ve depremde sağlık bakanlığından daha hızlı davranan Tabip odalarımız ve TTB’den de bahsetmeyeceğim. Size bir bir yok edilen cumhuriyet değerlerinden bahsetmeyeceğim. Size yok olan Adaletten, Hukuktan, laiklikten, demokrasiden  bahsetmeyeceğim. Size eğitim sisteminin gericileştirilmesinden, özel sektöre rant kapısı yapılmasından bahsetmeyeceğim. Tabip odalarımız sizin yanınızda, siz de meslek örgütlerinizde olun. Mesleğimizin duayeni olan büyüklerimizi plaket vererek onure etmek aslında bizleri onurlandırmaktadır. Haftaboyunca etkinliklerimiz katılmanız bizlere güç verir. Hepinize ülkemize hizmet etmeniz için şiddete uğramadan geçecek uzun yıllar diliyorum.” dedi. DOÇ. DR. ALİ İHSAN ÖKTEN, “PARASIZ BİR SAĞLIK SİSTEMİ İNŞA EDİLMELİDİR” TTB 2. Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, de yaptığı konuşmada konuyla ilgili şunları söyledi: “Yine bir 14 Mart haftası etkinliklerinde birlikteyiz. Sağlık Bakanı'ndan yeni torba yasası meclisten geçirirken söz verdikleri konuları yapmalarını bekledik. Ancak mecliste olduğu gibi geçen ve resmi gazetede yayınlanan hekimlerin ve tüm sağlık emekçilerinin şiddet ve güvencesiz çalışma gibi sorunlarına da öncelik verilmemiştir. Şimdi 14 Mart'a giderken 14 talebimizi sizlerle paylaşmak istiyorum. Türk Tabipleri Birliği'nin sağlıkta şiddet yasa teklifi şiddetsiz güvenli ortamları için mekansal önlem önerileri kabul edilmelidir. Hekimlerin sağlık emekçilerinin dinlenme koşulları, sağlık hizmetlerinde hataya sevk etmeyecek şekilde yeniden düzenlenmelidir. Pandemilerde pandemiye yol açan hastalık, sağlık için illiyet bağı aranmadan meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir. Sağlık emekçileri için fiili hizmet süresi zammı yüz yirmi gün olmalıdır. Hekimlerde ek gösterge üst sınırı 7600’e yükseltilmelidir. Tüm sağlık emekçilerinin hakkı olan hiçbir koşulda negatifi etkilenmeyen, emekliliğe yansıyan, gerçek enflasyona uygun insanca yaşayabilecekleri tek kalem maaş verilmelidir. Emekli Sandığı SSK ve Bağ-Kur emekli aylıkları arasındaki uçurum giderilmeli, tüm emekli hekim aylıkları yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalıdır. Vergide adalet istiyoruz. Vergi dilimi sınırı yüzde 15 olmalıdır. Muayene süreleri bilimsel ve nitelikli sağlık hizmeti gözetilerek düzenlenmelidir. Acil servislerde yeşil alan kaldırılmalı, poliklinik hizmeti verilmemelidir. Sağlık ortamına dair düzenlemeler Türk Tabipleri Birliği ve ilgili sağlık emek meslek örgütlerinin görüşleriyle yapılmalıdır. Atamalar bilimsel ölçütlere ve liyakate dayalı olmalıdır. Tıp Fakültesi ve Tıpta Uzmanlık eğitimi kontenjanları eğitimin niteliği gözetilerek azaltılmalıdır. Koruyucu Sağlık Hizmetlerinin öncelendiği güçlü ve bölge tabanlı birinci basamak basamaklandırılmış ve parasız bir sağlık sistemi inşa edilmelidir. Umarız bu 14 talebimiz 14 Mart'larda kabul görür ve biz de bu sağlıksız çalışma koşullarında şiddetsiz ve daha güzel bir ülkede yaşama olanağı buluruz." Konuşmaların ardından hekimlik mesleğinde 50-40 ve 30 yılını dolduran hekimlere plaketleri verildi.

Sağlıkçılar şiddetin bitmesini istedi Haber

Sağlıkçılar şiddetin bitmesini istedi

Selma Duman ADANA (İLKHABER)-  Hekim ve sağlık çalışanları 5 yıl önce sağlıkta şiddete kurban verilen Dr. Fikret Hacıosmanı anmak için Adana Şehir Hastanesi Başhekimlik binası önünde geldi.   Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Selahattin Menteş, hastanelerin silahla, bıçakla gezilen yerler olmaya devam ettiğini söyledi.  Sağlıkta şiddet son bulana kadar mücadelelerine devam edeceklerini söyleyen  Menteş, “Beş sene önce, 2 Ekim 2018’de Dr. Fikret Hacıosman’ı, görev yaptığı hastanede silahlı saldırı sonucunda yitirdik. Kendisini ve sağlıkta şiddet nedeniyle kaybettiğimiz tüm meslektaşlarımızı saygıyla anıyoruz. Sağlıkta şiddet nedeniyle kaybettiklerimizin 1988’de  kaybettiğimiz Dr. Edip Uğurcan Kürklü dışındaki tüm meslektaşlarımızı  son 20 sene içerisinde kaybettik” dedi. Sağlık kurumlarına silahla girilmemesini de içeren yasal düzenlemelerin görmezden gelindiğini vurgulayan Menteş, “Dr. Fikret Hacıosman’ın ölümünün ardından sağlıkta şiddete karşı etkili önlemler için yüzlerce defa çağrı yaptık. Sağlıkta şiddet için çıkarılan yasanın yetersiz olduğunu, sorunun yalnız yasayla da çözülemeyeceğini, toplumsal şiddeti körükleyen düşmanlaştırıcı politikalardan vazgeçilmesi gerektiğini belirttik.  Geldiğimiz noktada, ne gerçekten caydırıcı önlemler alındı ne de çalışma alanlarımızda ve koşullarımızda sağlıkta şiddete karşı düzenlemeler yapıldı. Geçtiğimiz sene, Dr. Ekrem Karakaya’nın ölümünden birkaç ay önce önerdiğimiz, sağlık kurumlarına silahla girilmemesini de içeren yasal düzenlemeler de görmezden gelindi. Hastanelerimiz silahla, bıçakla gezilen yerler olmaya devam etmektedir”  ifadelerini kullandı.  Her ay sayısı katlanarak artan yüzlerce hekimin bu kötü koşullar ve gelecek kaygısıyla ülkesini terk etiğini anlatan Menteş, “Neredeyse hepimiz, çalışma yükümüzün yanında bu sağlık sisteminde ruhsal anlamda zorluklarla da karşılaşıyoruz. Daha geçen hafta üç meslektaşımız maalesef intihar etti. Günde en az 100 sözel ve fiziksel şiddetle karşılaştığımız, hekimlerin yüzde 84'ünün en az bir kere şiddete maruz kaldığı çalışma koşullarındayız. TTB ve Tabip Odaları olarak Sağlıkta artan şiddetin de, toplumda körüklenen şiddet dilinin de karşısındayız ve sağlıkta şiddetle etkin mücadele çağrımızı yineliyoruz. Bir kişi daha eksilmeye sabrımız yok. Bir gün daha kaygıyla çalışmak istemiyoruz. Bu nedenle başlattığımız eylem sürecinde topluma çağrımızdır. Sağlıkta yaşadığınız sorunların sorumlusu ne hekimler ne de sağlık çalışanlarıdır. Randevu bulamamanızın, 5 dakikada muayeneye mecbur bırakılmanızın, eczanelerde kalem kalem ödeme yapmanızın, hastanelere ulaşamamanızın ve diğer bütün sorunlarınızın sorumlusu bu sağlık sistemidir. Gelin bu sistemi hep birlikte değiştirelim. Meslektaşlarımıza çağrımızdır. Ne yaşamlarımızdan, ne de mesleğimizden vazgeçmiyoruz. Tüm taleplerimiz gerçekleşene kadar birlik içinde mücadelemizi sürdürelim. Yaşamı ve yaşatmayı kendine şiar edinmiş bir mesleğin mensupları olarak sağlıkta şiddete karşı her yönüyle mücadelemiz devam edecek” şeklinde konuştu.

Menteş hekim ölümlerini değerlendirdi Haber

Menteş hekim ölümlerini değerlendirdi

Ahmet Akdeniz ADANA  (İLKHABER)-  Adana Tabip Odası Başkanı Selahattin Menteş, “Adli Tabiplik ne der bilmiyorum ama intihar gibi görülmekte bu. Fakat olay şu ki, bizim gördüğümüz, yani iş yoğunluğu, iş stresi hekimler üzerindeki tükenmişlik, çalışma koşullarının kötü olması  bütün bunlar bu süreci sürece katkı veriyor” dedi. Bir hafta içerisinde 3 doktorun hayatını kaybetmesi sağlık camiasını yasa boğdu. Adana’da Dr. Rümeysa Keleş, Adıyaman’da Dr. Eren Özkara ile Mersin’de genç bir doktorun yaşamlarına son verirken, 3 doktorun intiharı akıllarda soru işareti bıraktı. Arda arda gelen doktorların ölüm haberleri nedeniyle büyük bir şok yaşayan sağlık meslek kuruluşları olayın ardında yatan nedenleri araştırıyor. Adana’da intihar eden Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon kliniğinde görev yapmakta olan Asistan Dr. Rümeysa Keleş'in ardından not bıraktığı öne sürüldü. Keleş’in bıraktığı notta, ‘Ölümümden kimse sorunlu değildir şeklinde ifadeler kullandığı iddia edildi. Yaşanan intihar vakaları ile ilgili açıklamalarda bulunan Adana Tabip Odası Başkanı Selahattin Menteş, hekimlerin çok kötü şartlarda çalışmalar yürüttüklerini dile getirdi. Düşük ücret, yoğun çalışma, sağlıkta şiddet ve benzeri birçok nedenin hekimlerin yaşamlarını olumsuz etkilediğini belirten Menteş, yaşanan vakaların sistem sorunu olduğuna dikkat çekti. Vakaların intihar gibi göründüğünü kaydeden Menteş, “Şöyle tabii iki gün içerisinde üç hekim kardeşimizi kaybettik.  Bunlar intihar gibi görünmekte. Hani Adli Tabiplik ne der bilmiyorum ama intihar gibi görülmekte bu. Fakat olay şu ki, bizim gördüğümüz, yani iş yoğunluğu, iş stresi hekimler üzerindeki tükenmişlik, çalışma koşullarının kötü olması, liyakatsiz atamalar bütün bunlar bu süreci sürece katkı veriyor. Yani hekimlerin mutsuzluğuna en azından katkı veriyor.” diye konuştu Ahmet Akdeniz ADANA  (İLKHABER)-  Adana Tabip Odası Başkanı Selahattin Menteş, “Adli Tabiplik ne der bilmiyorum ama intihar gibi görülmekte bu. Fakat olay şu ki, bizim gördüğümüz, yani iş yoğunluğu, iş stresi hekimler üzerindeki tükenmişlik, çalışma koşullarının kötü olması  bütün bunlar bu süreci sürece katkı veriyor” dedi. Bir hafta içerisinde 3 doktorun hayatını kaybetmesi sağlık camiasını yasa boğdu. Adana’da Dr. Rümeysa Keleş, Adıyaman’da Dr. Eren Özkara ile Mersin’de genç bir doktorun yaşamlarına son verirken, 3 doktorun intiharı akıllarda soru işareti bıraktı. Arda arda gelen doktorların ölüm haberleri nedeniyle büyük bir şok yaşayan sağlık meslek kuruluşları olayın ardında yatan nedenleri araştırıyor. Adana’da intihar eden Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon kliniğinde görev yapmakta olan Asistan Dr. Rümeysa Keleş'in ardından not bıraktığı öne sürüldü. Keleş’in bıraktığı notta, ‘Ölümümden kimse sorunlu değildir şeklinde ifadeler kullandığı iddia edildi. Yaşanan intihar vakaları ile ilgili açıklamalarda bulunan Adana Tabip Odası Başkanı Selahattin Menteş, hekimlerin çok kötü şartlarda çalışmalar yürüttüklerini dile getirdi. Düşük ücret, yoğun çalışma, sağlıkta şiddet ve benzeri birçok nedenin hekimlerin yaşamlarını olumsuz etkilediğini belirten Menteş, yaşanan vakaların sistem sorunu olduğuna dikkat çekti. Vakaların intihar gibi göründüğünü kaydeden Menteş, “Şöyle tabii iki gün içerisinde üç hekim kardeşimizi kaybettik.  Bunlar intihar gibi görünmekte. Hani Adli Tabiplik ne der bilmiyorum ama intihar gibi görülmekte bu. Fakat olay şu ki, bizim gördüğümüz, yani iş yoğunluğu, iş stresi hekimler üzerindeki tükenmişlik, çalışma koşullarının kötü olması, liyakatsiz atamalar bütün bunlar bu süreci sürece katkı veriyor. Yani hekimlerin mutsuzluğuna en azından katkı veriyor.” diye konuştu Bu intiharların bile ya da ölümleri bile tek başına bir ölüm gibi değerlendirmemek gerektiğini vurgulayan Selahattin Menteş, “Hekimlerin çalıştığı koşullar çok kötü koşullar. Hem yoğun hem düşük maaşla çalışma sağlık da şiddetin geldiği nokta. Bütün bunlarla birleştirdiğimizde yani insanlar buralardan kaçmakta buluyor sistemi. Bu tür kötü şeylere yol açıyor. Yani çok üzüntü verici bir durum. Ama bu intiharların bile ya da ölümleri bile tek başına bir ölüm gibi değerlendirmemek lazım” ifadelerini kullandı.   Bu intiharların bile ya da ölümleri bile tek başına bir ölüm gibi değerlendirmemek gerektiğini vurgulayan Selahattin Menteş, “Hekimlerin çalıştığı koşullar çok kötü koşullar. Hem yoğun hem düşük maaşla çalışma sağlık da şiddetin geldiği nokta. Bütün bunlarla birleştirdiğimizde yani insanlar buralardan kaçmakta buluyor sistemi. Bu tür kötü şeylere yol açıyor. Yani çok üzüntü verici bir durum. Ama bu intiharların bile ya da ölümleri bile tek başına bir ölüm gibi değerlendirmemek lazım” ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.