TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#hastane

İLKHABER-Gazetesi - hastane haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, hastane haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Van'da hastanede silahlı saldırı sonucu biri sağlık çalışanı 2 kişi hayatını kaybetti Haber

Van'da hastanede silahlı saldırı sonucu biri sağlık çalışanı 2 kişi hayatını kaybetti

Dün, aralarında alacak verecek meselesi bulunan 2 kişi arasında kavga yaşandı. Kavganın ardından şikayet üzerine gözaltına alınan kişi, sağlık kontrolü için Şehit Rıdvan Çevik Devlet Hastanesi'ne getirildiği sırada düzenlenen silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Saldırganın çevreye rastgele ateş etmesi sonucu vurularak ağır yaralanan hastanede yönlendirme personeli olarak görev yapan sağlık çalışanı da doktorların müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Olayın ardından hastaneye giden Van Valisi Ozan Balcı, gazetecilere, Erciş'te üzücü bir olayın yaşandığını söyledi. Dün gece iki kişi arasında alacak verecek meselesi nedeniyle kavga çıktığını belirten Balcı, şunları kaydetti: "Bu kişilerin polise başvurmaları üzerine Cumhuriyet Başsavcılığımızın talimatıyla 'kasten yaralama, darp ve cebir' iddiasıyla ilgili kişi gözaltına alınıyor. Bugün de şüpheli bulunan kişi adliye intikal ettirilmek üzere polis tarafından kontrol amacıyla hastaneye getiriliyor ancak hastane girişinde husumetlisi olduğu kişi tarafından silahlı saldırıya uğruyor. Maalesef vatandaşımız hayatını kaybetti. Silahla saldırganın etrafa rastgele ateş açması sonucunda da yönlendirme personeli olarak çalışan bir işçi kardeşimiz, sağlık çalışanımız ağır yaralandı." Ameliyata alınan sağlık çalışanının doktorların çabalarına rağmen kurtarılamadığını ifade eden Balcı, "Maalesef kendisini kaybettik. Kendisine Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Ayrıca silahlı saldırıda bulunan kişiyi, polisimiz zor kullanma sınırları içinde bacağından yaralayarak etkisiz hale getirdi. Şu anda fail gözaltında." dedi. Vali Balcı'ya Erciş Kaymakamı Murat Karaloğlu, İl Emniyet Müdürü Murat Mutlu, İl Sağlık Müdürü Muhammed Tosun da eşlik etti.

Ruhsatı iptal edilen hastaneler tek tek açıklandı Haber

Ruhsatı iptal edilen hastaneler tek tek açıklandı

Sağlık Bakanlığı'nın, bebek ölümlerine neden olduğu iddia edilen ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen "Yenidoğan Çetesi" soruşturmasında adı geçen 9 hastanenin ruhsatı iptal edildi. İstanbul Bağcılar Özel Şafak Hastanesi ve Medilife Sağlık Hizmetleri Hastanesi’nin ardından, bugün Tekirdağ’daki Özel Reyap Hastanesi de dahil olmak üzere 7 hastane daha kapatıldı. Yenidoğan ünitelerinde yapılan ihmaller nedeniyle incelemelerin devam ettiği soruşturmada, bebeklerin hayatını kaybetmesine neden olan doktor ve sağlık çalışanlarına yönelik iddialar da büyüyor. RUHSATI İPTAL EDİLEN HASTANELER Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma, 22'si tutuklu toplam 47 şüpheliyi kapsıyor. İddianamede, söz konusu hastanelerdeki sağlık çalışanlarının bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç elde ettikleri ve bu süreçte ölümlerine sebep olduğu belirtiliyor. Hastaneler, ayrıca yoğun bakım ünitelerinde çocukların gereksiz yere uzun süre tutulmasıyla Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan günlük 8 bin lira almak için yapılan usulsüzlüklerle suçlanıyor. Ruhsat iptali sonrasında, hastanelerde yoğun bir hareketlilik yaşandı ve hasta yakınları hastalarını alarak hastanelerden ayrılmaya başladı. Özellikle Çorlu’daki Özel Reyap Hastanesi'nde hastaların taburcu edilme işlemleri hızla ilerliyor. Sağlık Bakanlığı, süreçle ilgili olarak hastanelerin faaliyetlerine son verildiğini ve incelemelerin devam ettiğini duyurdu. Öte yandan, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından yapılan açıklamada, soruşturma kapsamında adı geçen hastanelerle ilgili incelemelerin titizlikle sürdüğü bildirildi. SGK, sözleşmeli hastaneler hakkında da gerekli denetimlerin yapıldığını belirtti. Soruşturma, özellikle 112 Acil Çağrı Merkezi'nde çalışan bazı kişilerin de dahil olduğu, bebek acil hastalarının özel hastanelere sevk edilmesi konusunda yapılan usulsüzlükleri aydınlatmaya yönelik olarak devam ediyor. Soruşturma sonucunda, daha fazla tutuklama ve iptal işleminin yapılması bekleniyor.

Yargıtay'dan hastaneye önemli tazminat kararı Haber

Yargıtay'dan hastaneye önemli tazminat kararı

Yargıtay, hastalanan çalışanından aldığı kan ve idrar örneğine habersiz narkotik test yapan hastanenin ödeyeceği manevi tazminatı az bularak kararı bozdu. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinde 2017 yılında görülen taraflar arasındaki hizmetin ayıplı olmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama Yargıtay'a taşındı. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, hastanede anestezi teknikeri olarak çalışırken hastalanıp aynı hastanede tedavi gördüğü sırada idrar ve kan örneği veren çalışanın izni olmadan örnekler üzerinde narkotik test yaptırıp doğrulama sonuçları gelmeden sonucu iş yerine açıklayan hastane yönetimini suçlu buldu ve hastanenin çalışanına ödeyeceği manevi tazminatın arttırılması için kararı bozdu. Yargıtay’ın incelemesi ve kararı İçtihat bülteninden edinilen bilgiye göre, İstanbul'daki bir hastanede görev yapan bir anestezi teknikeri aniden fenalaşınca yakındaki bir hastaneye kaldırıldı. Bir gün sonra kendini iyi hisseden tekniker çalıştığı hastaneye gelerek tedavisine çalıştığı hastanede devam etti. Çalıştığı hastanenin yönetim kısmından gelen bir kişi kendisine şeker hastalığı ile ilgili hekimin talep ettiği kan ve idrar tahlillerini yaptırmasını söyledi. Bunun üzerine anestezi teknikeri acil servise giderek kan ve idrar verdi. Ancak çalışanın narkotik madde kullandığından şüphelenen hastane yönetimi hukuki düzenlemelere aykırı bir şekilde çalışanına haber vermeyip rızasını almadan kan ve idrar tahlillerinde narkotik test de uyguladı. Test sonuçlarının pozitif görünmesiyle birlikte doğrulama testlerinin sonuçlarını beklemeyen hastane yönetimi çalışanından tüm çalışma arkadaşlarının arasında istifa etmesini istedi. Doğrulama testlerinin negatif çıkmasının ardından anestezi teknikeri çalıştığı hastane hakkında dava açtı. Anestezi teknikerinin vekil avukatı müvekkilinin çalışma arkadaşlarının önünde aşağılanarak işyerinden uzaklaştırıldığını, hastanenin müvekkiline izni dışında müdahale gerçekleştirdiğini, Hasta Hakları Yönetmeliği'nin hastanenin sadece hastanın izin verdiği konular ile ilgili girişim yapılabileceği, bunun genişletilemeyeceği, sadece acil hallerde genişletilebileceğini öngördüğünü, hastanenin yaptığı eylemin Medeni Kanunun 24' üncü maddesi kapsamında kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu ve özel yaşamının ihlal edildiğini, doğrulama testlerinin de bu verileri doğrulamadığını beyan ederek, fazlaya dair talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla 5 bin TL maddi, 250 bin TL manevi tazminatın 16.06.2017 olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsilini talep etti. Davalı vekili, davanın reddini talep etti. İlk Derece Mahkemesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate alarak davanın kısmen kabulüne, maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebi yönünden 4 bin TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verdi. Belirtilen karara karşı taraf vekilleri süresi içinde istinaf başvurusunda bulundu. Bölge Adliye Mahkemesi tarafların istinaf taleplerini reddetti. Bölge Adliye Mahkemesinin, tarafların istinaf taleplerini reddetmesi üzerine kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunuldu. Hastane yönetimi suçlu bulundu Yargıtay 3. Hukuk Dairesi: İlk Derece Mahkemesi davacı lehine daha yüksek manevi tazminata hükmetmelidir.Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, temyiz incelemesi neticesinde davacının maddi tazminat talebine ilişkin olarak ispatlanamamasından dolayı temyiz itirazlarını reddetti. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, manevi tazminata yönelik yaptığı temyiz incelemesi sonucu somut olaya göre manevi tazminatın oldukça az olduğu ve bu yüzden İlk Derece Mahkemesince; davacı için daha yüksek oranda manevi tazminata hükmedilmesi için hükmü bozdu. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, böylelikle çalışanın onayı olmaksızın kan ve idrar örneğinden narkotik test bakılıp henüz doğrulama sonuçları gelmeden sonucun işyerine açıklanması manevi tazminatı gerektiği yönünde emsal bir karara imza attı.

Suriyelilere doğum hastanesi iddiaları gerçek mi? İletişim Başkanlığı açıkladı Haber

Suriyelilere doğum hastanesi iddiaları gerçek mi? İletişim Başkanlığı açıkladı

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, Konya'da Suriyeliler için özel bir Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi inşa edileceğine dair sosyal medyada yayılan asılsız iddialara ilişkin açıklama yaptı. Yapılan araştırmalar, iddiaların 2019 yılına ait bir toplantıdan cımbızlanarak alındığını ortaya koydu. SURİYELİLERE ÖZEL HASTANE İDDİALARI YALAN Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın açıklamasına göre, sosyal medya hesaplarından yayılan "Konya'da Suriyelilere özel bir Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi yapılacağı" iddiası doğru değildir. Konya İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Mehmet Koç’un 2019 yılındaki bir değerlendirme toplantısında yaptığı açıklamanın bağlamından koparılarak gündeme getirildiği belirtildi. Açıklamada, Prof. Dr. Koç'un sözlerinin yanlış anlaşıldığı vurgulanarak, “Suriyelilere özel bir Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi kurulması” ifadesinin yer almadığı, bunun yerine sağlık personeli temini ve bina masraflarının Avrupa Birliği tarafından karşılanan Nakipoğlu Göçmen Sağlığı Merkezi'ne bir doğumhane açılması fikrinden bahsedildiği kaydedildi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, iddialara dayanak olarak gösterilen haberlerde de projenin bir hastane açılmasından ziyade, doğumhane açılması olduğunun açıkça görüldüğünü belirtti. Açıklamanın sonunda, kamuoyunun asılsız bilgilere itibar etmemesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca, Fetullahçı Terör Örgütü'nün medya yapılanmasına yönelik bir soruşturma kapsamında, Konya İl Sağlık Müdürü Mehmet Koç’un 2019 yılında kaydedilmiş bir görüntüsünün yeniden paylaşılarak yanlış bilgilerle ilişkilendirildiği ifade edildi.

Eren: Büyük hastanelerde iş yükü sağlık emekçilerinin güvenliğini tehdit ediyor Haber

Eren: Büyük hastanelerde iş yükü sağlık emekçilerinin güvenliğini tehdit ediyor

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Adana Şehir Hastanesinin önünde bir araya gelerek basın açıklaması düzenledi. Basın metnini SES Adana Şube Eş Başkanı Erol Eren  okudu. Eren, sağlık hizmetlerinin toplumun ve sağlık emekçilerinin çıkarlarına uygun şekilde sunulması gerektiğini ifade ederek büyük hastanelerdeki iş yükünün sağlık emekçilerinin güvenliğini tehdit edebileceğini ve bu tür sorunların ancak eşitlikçi ve özgürlükçü bir anlayışla çözülebileceğini vurguladı. “Sağlık hizmetlerinin toplumun çıkarlarına göre düzenlenmesi  gerekiyor” SES Adana Şube Eş Başkanı Erol Eren, “Sağlık hizmetlerinin halkın ve sağlık emekçilerinin çıkarlarına uygun bir biçimde sunulması gerektiğine inanıyoruz. Kamu hastanelerinde ihtiyaç duyulan her zaman ve mekanda ciro ve kira baskısı olmaksızın ,sadece tıp biliminin gereklerine göre nitelikli toplumsal sağlık hizmetleri sunmak istiyoruz .Sağlık hizmetlerinin toplumun çıkarlarına göre düzenlenmesi  gerektiği, bilinciyle, kentimizi , halkımızı ve emeğimizi bir bütün olarak görüyoruz .Somut Önerilerimiz :Sağlık hizmetlerinin tüm basamakları kamu eliyle geliştirilmeli ve örgütlenmelidir .Halkın sağlık hizmetleri hakkında söz sahibi olduğu mekanizmalar oluşturulmalıdır. Sağlık giderleri genel bütçeden karşılanmalıdır. Yurttaşlar için eşit ,parasız ve nitelikli sağlık hizmetlerine erişim sağlanmalıdır .Sağlık çalışanları için insan onuruna yaraşır çalışma ortamları ve adil ücret politikaları uygulanmalıdır” diye ifade etti. “Büyük ve yoğun hastanelerde oluşacak iş yükü sağlık emekçilerinin sağlık güvenliği risklerini artıracaktır” Erol Eren basın açıklamasında büyük hastanede çalışan kişilerin yaşayacağı sorunlara değinerek şunları söyledi: “Örneğin Adana Şehir Hastanesi Balcalı Hastanesi'ne ve Yüreğir Devlet Hastanesi'ne 10 dakika uzaklıktadır bu alana yapılan hastane için yollar sonradan yapılmış ve dört kez değişiklik yapılmıştır. Bu bölgeye trafik yoğunluğu getiren hastaneye erişim zorlanmış, halkın hastaneye ulaşımı ciddi bir sorun haline gelmiştir. Sağlık emekçileri olarak sağlık hizmetlerinin toplumsal bir kriz içinde olduğunu ve bu krizden çıkışın sadece sermaye odaklı projelerle değil, eşitlikçi ,özgürlükçü bir anlayışla sağlanabileceğini savunuyoruz . Büyük ve yoğun hastanelerde oluşacak iş yükü sağlık emekçilerinin sağlık güvenliği risklerini artıracaktır .İş stresi, kronik , yorgunluk , tükenmişlik gibi psiko-sosyal riskler de artacaktır .Sonuç olarak sağlık hizmetlerinin tüm bileşenleri ile kamu tarafından kadrolu ve güvenceli sağlık emekçileri eliyle sunulması gerekmektedir .”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.