SON DAKİKA

# Hapis Cezası

İLKHABER-Gazetesi - Hapis Cezası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hapis Cezası haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Düğün çıkışı kanlı bitti!  Haber

Düğün çıkışı kanlı bitti! 

Kastamonu’nun Seydiler ilçesinde düğün çıkışında 1 kişinin ölümüyle sonuçlanan kavga sebebiyle yargılanan iki kardeş, 15’er yıl hapis cezasına çarptırıldı. Duruşmada iki sanık da beraat etti.Olay, 6 Temmuz 2023 tarihinde Kastamonu’nun Seydiler ilçe merkezinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir yakınlarının düğün merasimine katılan Yaşar A., Aydoğan A., Hakan A. ve Burak Y. ile anneleriyle ilişkisi olduğunu ileri sürdükleri Ersoy Demirci arasında kavga çıktı. Ersoy Demirci, kavga sırasında aldığı bıçak darbeleriyle hayatını kaybetti. Polis ekipleri tarafından olaya karıştığı tespit edilen Yaşar A., Aydoğan A., Hakan A. ve Burak Y. gözaltına alınarak tutuklandı. Tutuklu sanıklardan Burak Y. soruşturma aşamasında, Hakan A. ise yargılama sürecinde tahliye edildi. Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde sanıklar hakkında "kasten öldürme" suçundan açılan davada karar çıktı. Duruşmada Cumhuriyet Savcısı, ‘kasten öldürme’ suçundan sanıklar hakkında müebbet hapis cezası talep etti. "Zor durumda kaldığım için bıçağı salladım" Duruşmada kendisini savunan sanıklardan Yaşar A., "Benim amacım Ersoy’u öldürmek değildi. Ben böyle bir eylemde olmadım. Ben aracın içerisinde zor duruma düştüm, araçta sıkıştığım için korkumdan kendimi kurtarmak amaçlı bıçağı salladım. Üzerime atılan suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Keşke böyle bir olay yaşanmasaydı" dedi. "Ben sadece kavgada kardeşimi kurtarmaya çalışıyordum" Diğer tutukla sanık Aydoğan A. ise, "Bu olay yaşandığı için çok pişmanım. Keşke böyle bir olay yaşanmasaydı. Ama ben aracı Ersoy’un üzerine sürmüş olsaydım frene basmazdım. Ben Ersoy’u hiç fark etmedim. Zarar vermeyi düşünseydik neden araçtan inmedik? Kamera kayıtları incelendiğinde benim Ersoy’a yönelik bir eylemim ya da hareketim yok. Ben sadece kavgada kardeşimi kurtarmaya çalışıyordum. Kavgaya karışanların hepsinde darp var, hepimizde yara vardı. Kardeşimin, aracın içerisinde Ersoy’u elleriyle ve ayaklarıyla uzaklaştırmaya çalıştığı bellidir. Ben de kardeşimi kurtarmak isterken yere düştüm. Yere düşünce 2-3 kişinin beni tutup araçtan uzaklaştırmaya çalıştıkları da bellidir. Aracın içerisindeyken kardeşim bıçağını zaten kullanmıştır. Aracın dışarısında da ne kamera kayıtlarında ne de tanık beyanlarında ne de kardeşimin elinde bıçak olmadığı görülüyor ve bu da ispatlıdır. Üzerime atılan suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum, hakkımda beraat kararı verilmesini ve tahliyemi talep ediyorum" diye konuştu. "İnsanlık görevimi yaptım, kavgayı ayırdım" Tutuksuz yargılanan Hakan A. da, "Üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum. Bu ani gelişen bir olaydır. Olay yerine giderken ben merak üzerine gittim. Düğün salonunda kimin olduğunu bilmiyorduk. Herkes kavgayı film izler gibi izledi. Burak ile bende başkaları gibi bu kavgayı izlemedik. Ayırmaya çalıştık. Eğer aksini ispat edecek olan var ise ben her türlü cezaya razıyım. Ben insanlık görevimi yaptım, 19 ay tutuklu kaldım. Beraatımı talep ediyorum" şeklinde konuştu. Burak Y. ise, "Kavga çıktığı esnada bizden başka çok kişi kavgayı seyrediyordu. Eğer ben de seyretseydim şu anda burada olmazdım. Ama kendi vicdanımı yargılardım. Ben yine olsa yine aynısını yapardım, kavgayı ayırmaya çalışırdım. Beraatımı talep ediyorum" ifadelerini kullandı. Mahkeme heyeti, "kasten öldürme" suçundan Yaşar A. ile Aydoğan A.’yı müebbet hapis cezasına çarptırdı. Heyet, sanıkların cezasını haksız tahrik altında işledikleri gerekçesiyle ve daha önce uç kayıtlarının olmamasından ötürü iyi hal indirimi uygulayarak 15 yıla düşürdü. Diğer sanıklar Hakan A. ile Burak Y.’nin ise suça iştirak ettiklerine dair herhangi bir delil bulunamamasından ötürü beraatlarına karar verildi.

Muhtar katilinin duruşmasında şok itiraf: "En masum benim, ama cezalandırılan benim" Haber

Muhtar katilinin duruşmasında şok itiraf: "En masum benim, ama cezalandırılan benim"

Kastamonu’da köy muhtarını tüfekle öldüren sanık için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.Olay, 28 Nisan’da Kastamonu’nun Merkez ilçesi Kuzyaka köyü Baylar Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri'nin ardından Kuzyaka köyü muhtarı olarak seçilen Mehmet Başoğlu, mahalledeki evlerdeki su sayaçlarını okuyarak ücretlerini toplamak istedi. 2014-2019 yılları arasında aynı köyde muhtarlık yapan Mehmet Depişgen, kendisini telefonla arayan ve husumetli olduğu yeni muhtar Mehmet Başoğlu’na su parasını ödemeyeceğini söyledi. Bu sebeple eski muhtar Depişgen ile yeni muhtar Başoğlu arasında telefonda tartışma çıktı. Yaşanan tartışmanın ardından Başoğlu, azası ile su faturası için mahallede yaşayan bir vatandaşın evine gitti. Bu sırada Depişgen, Başoğlu’nun bulunduğu evin önüne gelerek pompalı tüfek ile üç el ateş açtı. Bahçede beklerken kurşunların isabet ettiği muhtar Başoğlu, olay yerinde hayatını kaybetti. Olayın ardından jandarma ekipleri tarafından yakalanan cinayet zanlısı Mehmet Depişgentutuklandı. Sanık Mehmet Depişgen hakkında "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle bir kişiyi öldürme" suçundan dava açıldı. Dava Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam etti. "Babam, kümese kuş ya da yaban hayvanı gelmesin diye sürekli tüfekle gezerdi" Duruşmada tanık olarak dinlenen sanık Mehmet Depişgen’in oğlu O. Depişgen, "Maktulün olay günü silahın olduğunu görmedim ama öncesinde olduğunu biliyorum. Köyde herkesin silahı var. Maktulü düğünde, bayramda silahlı gördüm. Maktul komşumuzdur. Tanışıklığımız vardır. Maktul babamın daha öncesinde azalığını yaptı. Babamın azaları, muhtarlık seçiminde aday oldu. 4 azası vardı, hepsi de aday oldu. Babam da anlaşarak içlerinden birisinin tek başına muhtar adayı çıkmasını istedi. Ama azalar adaylık noktasında anlaşamayınca Mehmet Başoğlu’nu aradı ve telefonda tartıştılar. O gün bugündür babam ile maktul konuşmuyorlardı. Küs olayından sonra bir araya gelmediler. Maktulün babama yönelik tahrik edici sözlerini duydum ama bizzat Mehmet Başoğlu’nun kendisinden duymadım. Babam, muhtarken Mehmet Başoğlu su parasını topluyordu. Babam uğraşmak istemezdi. Vermeyenler de oluyordu. Babam da üzerini tamamlayıp su parasını öderdi. Babamın geliri yoktu. Su parasını ben ödüyordum. Üç yıldır babam ile maktul küsler, görüşmüyorlardı. Babam, kümeste tavuk, civciv besliyordu. Kümese kuş ya da yaban hayvanı gelmesin diye sürekli tüfekle gezerdi. Yanında tüfeği bulundururdu. 'Su parasını Mehmet’ten alma oğlundan al' dediklerinde de maktul, ‘ben, Mehmet’i bilirim’ demiş. Herkeste su parasının benden alındığının bilir" dedi. "Muhtarın işi kapı kapı gezip su parası toplam değil" Tanık olarak dinlenen sanık Mehmet Depişgen’in eşi L. Depişgen ise, "Maktul ile eşimden dolayı aramızda 5 yıldır dargınlık var. Daha önceki muhtarlık seçimlerinden kaynaklanıyor dargınlık. Eşimin kesinleşmiş cezası vardı. Seçime girdi ve muhtarlığı kazandı. Ancak şikayet olunca muhtarlığı geri alındı. Bunun üzerine ara seçim oldu. Eşim cezaevine girmeden Mehmet Başoğlu’nu aradı. Eşimin azası olur. Mehmet Başoğlu, kendisini desteklemesini istedi ve eşimle görüştü. Eşim de muhtar adayı olan hepsinin kendi azası olduğunu, bir kişiyi desteklemeyeceğini ve aralarında anlaşın tek kişi aday çıkartmalarını istedi. Maktul eşime kızdı, kırıldı gitti. Eşim, 'hepiniz komşum deyip tek bir kişi destekleyemem' dedi. Eşim, Mehmet Başoğlu’nu telefonla aradı, 'kırılma bana' dedi, Mehmet de 'sen benim oyumla muhtar oldun' deyince, 'senin oyunla muhtar olmadım, iki köyün oyunu aldım' dedi. Benim için kapı kapı gezip oy mu istedin' dedi. '2025’te babam da olsa muhtar adayı olurum' dedi. Eşim de 'ben muhtar adayı olamıyorum, aday çıkarsan çık, ben karışmıyorum' deyince Mehmet Başoğlu’da sinkaflı söz kullandı. O günden beri eşimle görüşmüyorlar. Eşim pek evinden çıkmazdı. Mehmet Başoğlu’nun su parası toplaması görevini kötüye kullanmasıdır. Muhtarın işi kapı kapı gezip su parası toplamak değil. Eşim, daha önce haber gönderdi, benim kapıma gelmesin dedi" diye konuştu. Mehmet Başoğlu’nun sürekli silah taşıyan birisinin olmadığını belirten tanık H.V. de maktul ile sanığın dargın olduğunu bildiğini söyledi.Mehmet Başoğlu’nun eşi S. Başoğlu, tanıkların beyanlarını kabul etmediklerini ve yalan konuştuklarını söyledi. Müebbet hapis talep edildi Tanıkların dinlenmesinin ardından Cumhuriyet savcısı okuduğu mütalaasında, sanık M.D.’nin, yarı otomatik tüfekle üç el ateş ederek muhtar Mehmet Başoğlu’nun ölümüne sebebiyet vermesi sebebiyle tahrik hükümleri uygulanmadan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasını talep etti. "Bu olayda en masum olan kişi benim ama cezalandırılanda benim" Mütalaaya karşı kendisini savunan Mehmet Depişgen ise, "Bu olayda en masum olan kişi benim ama cezalandırılan da benim. Ben kimseye bulaşmadım, kimseyi aramadım. Beni onlar aradı, aramasalardı bu olay yaşanmazdı. Beni oraya çağırmasalardı bu olay olmazdı. Silahsız evden dışarı çıkıyor, neden beni köyde bekliyorlar. Ben olsam evden çıkmazdım. Yardım isterdim, yerimi dahi söylemezdim. Beni arayıp neden beni meydana çektiler, meydana çağırdılar? Olay olmasın diye başkalarından yardım isterim. Beni aramalarına gerek yok. Su parası yazarlarsa yazsın, beni arayıp hakaret etmelerine, küfür etmelerine gerek yok. İnsan yardım ister, kapıya çıkmaz. Ben olsam saklanırdım, evden çıkmazdım. Bunun mantığını kabul edecek bir durum yok. Evin kapısına mı yakın yoksa bahçe kapısına mı yakın, araştırılmasını istiyorum. Eğer bu adam evinin kapısının önünde vurulduysa ben namussuz, şerefsizim diyeceğim ve her şeyi kabul edeceğim. Ayrıca ben kendisini hedef alarak ateş etmedim, yere doğru ateş ettim. Ben suçsuzum. Yukarıda Allah var, bu işte en masum, en suçsuz kişi benim. Ben başım belaya girmesin diye kendimi kümese kapattım, kimse mağdur olmasın başım belaya girmesin istedim. Ne gerek vardı şimdi. Kendi halimdeydim ben. Suçsuzum, tahliyemi ve beratımı talep ediyorum" ifadelerini kullandı.Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, avukatların mütalaaya karşı savunmalarını hazırlaması için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Muğla’da otizmli çocuğu darp eden şahıs 7,5 ay hapis cezasına çarptırıldı Haber

Muğla’da otizmli çocuğu darp eden şahıs 7,5 ay hapis cezasına çarptırıldı

Muğla'nın Datça ilçesinde 10 yaşındaki otizmli çocuğu darbeden şahıs, açılan davada 7,5 ay hapis cezasına çarptırıldı. Olay, geçtiğimiz yıllarda Datça ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Ülkü Zengin ve Kenan I. çifti, evliliklerini sonlandırmalarının ardından baba Kenan I., 10 yaşındaki oğlu otizmli Y.I.'yı hafta sonu görüşü için annesinden alarak birlikte vakit geçirdi. Pazar günü akşam çocuğunu babasından geri alan anne Zengin, çocuğunun yüzündeki kızarıklıkları fark etti. Baba Kenan I., durumun alerjik olabileceğini, kendisiyle beraberken herhangi bir sorunun yaşanmadığını belirtti. Daha sonra oğlu ile eve gelen anne, küçük çocuğun yüzünde ve kulağında darp izine benzeyen izler görünce ayrıldığı eşi ile tekrar irtibata geçti. Baba, evde kendisinin varken herhangi bir sorunun olmadığını çocuklarının düşmediğini belirtti. Ardından oğluna yüzündeki kızarıklığın nedenini soran Zengin, Y.I.'nın sessiz kalması üzerine çocuğun eğitim gördüğü özel eğitim merkezine gitti. Merkezdeki öğretmenin görüştüğü çocuk, babasının ev arkadaşı olan Hüseyin K. tarafından darp ettiğini anlattı. Çocuğun olayı anlatmasının ardından doktor raporu alan anne Zengin, durumu yargıya taşıdı. 3 yıl süren hukuk mücadelesinin ardından mahkemeden karar çıktı. Datça Adliyesi'nde görülen davada baba Kenan I.'nın ev arkadaşı olan Hüseyin K. 7,5 ay hapis cezası ile cezalandırıldı. Engelim Olmayın Derneği Başkanı Dilek Dündar, mahkeme çıkışı yaptığı açıklamada, "Görülen 4'üncü mahkeme sonucunda konu karara bağlandı ve 7,5 ay hapis cezasına çarptırıldı. Adaletin yerini bulduğu için çok mutluyuz. Gelen herkese de burada bizimle beraber oldukları için teşekkür ederim" dedi. "Oğlumun ahı kimsede kalmadı" Dava süresi boyunca çok çileler çektiğini kaydeden anne Ülkü Zengin, "Oğlumun ahı kimsede kalmadı. Umarım böyle bir şeyi hiçbir çocuk yaşamaz. Çok çaba sarf ettik ve sonunda zafer bizim oldu" diye konuştu.

Öğretmen eşini öldüren kocaya 23 yıl 6 ay hapis cezası Haber

Öğretmen eşini öldüren kocaya 23 yıl 6 ay hapis cezası

Samsun'da boşanma aşamasındaki İngilizce öğretmeni eşini tabancayla öldüren koca, yargılandığı mahkemede toplam 23 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Olay, İlkadım ilçesi 19 Mayıs Mahallesi'nde geçen yıl mayıs ayında gece meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İlkadım ilçesinde bulunan Belediye Ortaokulu'nda İngilizce öğretmeni olarak görev yapan Saadet Çay (43) ile büfeci eşi Adem Çay (49) boşanma aşamasında oldukları için ayrı yaşamaya başladı. Adem Çay, 2 çocuk annesi eşi Saadet Çay'ı kendi kafasına silah dayamış halde görüntülü arayarak ‘intihar edip kendini öldüreceği' şeklinde mesaj attı ve son kez görmek istediğini söyledi. Saadet Çay da yardım etmek için yanına erkek arkadaşı ve 2 çocuğunu da alarak konuşmak için Adem Çay'ın depo olarak kullandığı eve gitti. Saadet Çay ile Adem Çay arasında Atakum ilçesinde bulunan yazlık evin kime kalacağı konusunda tartışma çıktı. Yan odada bulunan Saadet Çay'ın erkek arkadaşı, silahın doldur boşalt sesini duyunca kendini evden dışarı atıp bekçilerden yardım istedi. Polis ve bekçiler evin kapısını kırıp içeri girdiklerinde İngilizce Öğretmeni Saadet Çay'ı silahla öldürülmüş olarak buldular. Evde bulunan Adem Çay, Samsun Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından gözaltına alındı. Kasten yaralama, tehdit, yağma, görevli memura mukavemet gibi suçlardan 19 suç kaydı bulunan Adem Çay, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Adem Çay halkında Samsun 2. Ağır Ceza Mahallesi'nde dava açıldı. Bugün görülen davanın son duruşmasında tutuklu sanık Adem Çay, eşini öldürmek suçundan 22 yıl, ruhsatsız silah suçundan da 1 yıl 6 ay olmak üzere toplam 23 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılarak, tutukluluk halinin devamına karar verildi.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İLKHABER-Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.